|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
saygı duyulan |
respected s.
|
|
This must also lead to a permanent ceasefire on both sides, which is respected by everyone.
Bu aynı zamanda her iki tarafta da herkes tarafından saygı duyulan kalıcı bir ateşkese yol açmalıdır.
More Sentences
|
General |
|
2 |
Genel |
ihtiyaç duyulan personel |
staffing i.
|
|
We will be at its disposal when needed staff are to be taken on.
İhtiyaç duyulan personelin işe alınması gerektiğinde emrinde olacağız.
More Sentences
|
3 |
Genel |
duyulan üzüntü |
commiseration i.
|
|
She expressed her commiseration to her friend.
Arkadaşına duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
More Sentences
|
4 |
Genel |
ihtiyaç duyulan |
needed s.
|
|
It's nice to feel needed.
İhtiyaç duyulduğunu hissetmek güzel.
More Sentences
|
5 |
Genel |
çok ihtiyaç duyulan |
much-needed s.
|
|
That is a good proposal, and a much-needed step forward.
Bu iyi bir öneri ve ileriye doğru atılmış çok ihtiyaç duyulan bir adım.
More Sentences
|
6 |
Genel |
özlem duyulan eski güzel günler |
good old times i.
|
|
7 |
Genel |
geçmişe duyulan özlem |
nostalgia i.
|
|
8 |
Genel |
gerek duyulan yazılım |
required software i.
|
|
9 |
Genel |
bir şeye duyulan büyük özlem |
hunger for i.
|
|
10 |
Genel |
güçlü olmaya duyulan açlık |
power hunger i.
|
|
11 |
Genel |
güce duyulan açlık |
power hunger i.
|
|
12 |
Genel |
yeniliğe duyulan tutku |
newfangleness i.
|
|
13 |
Genel |
yeniliğe duyulan tutku |
newfangledness i.
|
|
14 |
Genel |
adam öldürmeye duyulan istek olarak görünen bir akıl hastalığı |
homicidal insanity i.
|
|
15 |
Genel |
bir moda akımına duyulan geçici düşkünlük/heves |
faddism i.
|
|
16 |
Genel |
sevgiliye duyulan bitip tükenmez hasret |
saudade i.
|
|
17 |
Genel |
bilinmeyen/aşina olunmayan birşeye karşı duyulan korku |
fear of the unknown i.
|
|
18 |
Genel |
bir ünlüye duyulan aşk |
celebrity crush i.
|
|
|
19 |
Genel |
uzun süredir duyulan ihtiyaç |
long-felt need i.
|
|
20 |
Genel |
uzun süredir ihtiyaç duyulan şey |
long-felt need i.
|
|
21 |
Genel |
muskalara veya büyülere duyulan güven |
abracadabrism i.
|
|
22 |
Genel |
duyulan şey |
acroama [obsolete] i.
|
|
23 |
Genel |
köpeklere karşı duyulan anormal korku |
canophobia i.
|
|
24 |
Genel |
romantik ilgi duyulan genç kadın |
lady friend i.
|
|
25 |
Genel |
insanlığa duyulan sevgi |
charity i.
|
|
26 |
Genel |
özellikle doğaüstü bir şeye duyulan korku ya da çekingenlik |
eariness i.
|
|
27 |
Genel |
ihtiyaç duyulan miktar |
enough i.
|
|
28 |
Genel |
bilgiye duyulan aşırı sevgi |
epistemophilia i.
|
|
29 |
Genel |
bilgiye duyulan büyük saygı |
epistemophilia i.
|
|
30 |
Genel |
neşeye duyulan aşırı düşkünlük |
cheromania i.
|
|
31 |
Genel |
dışarıya ait olan şeylere duyulan ilgi |
externalism i.
|
|
32 |
Genel |
zaaf duyulan şey |
weakness i.
|
|
33 |
Genel |
deneyim, yargı gücü ve bilgeliği nedeniyle saygı duyulan kadın |
wise woman i.
|
|
34 |
Genel |
devredeki akımda meydana gelen istenmeyen değişimlerden veya tüp gibi aksamların mekanik hareketinden kaynaklı olarak hoparlörde duyulan sesler |
microphonics i.
|
|
35 |
Genel |
önemli insanlara duyulan büyük saygı |
hero worship i.
|
|
36 |
Genel |
kahramanlara duyulan aşırı hayranlık |
hero-worship i.
|
|
37 |
Genel |
kahramanlara duyulan hürmet |
hero-worship i.
|
|
38 |
Genel |
karşı cinsten birine duyulan cinsel çekim |
heterosexualism i.
|
|
|
39 |
Genel |
kaybedilen şey için sürekli duyulan özlem |
hole i.
|
|
40 |
Genel |
faydası ve otoritesi ile saygı duyulan bir referans yayın |
holy bible i.
|
|
41 |
Genel |
aynı cinsiyete duyulan cinsel çekim |
homosexualism i.
|
|
42 |
Genel |
eksik olana duyulan açlık |
hunger i.
|
|
43 |
Genel |
başkasının şanssızlığı veya başarısızlığından duyulan keyif |
glee i.
|
|
44 |
Genel |
fransız ihtilaline duyulan bağlılık |
civism [obsolete] i.
|
|
45 |
Genel |
ilgi duyulan şey |
darling i.
|
|
46 |
Genel |
şüphe duyulan kimse |
demirep i.
|
|
47 |
Genel |
kaybedilen şey için duyulan keder |
desiderium i.
|
|
48 |
Genel |
özlem duyulan şey |
desire i.
|
|
49 |
Genel |
alanında saygı duyulan kadın |
grande dame i.
|
|
50 |
Genel |
(bir şeyden duyulan) büyük zevk |
gust (for) i.
|
|
51 |
Genel |
hayranlık duyulan şey |
heartthrob i.
|
|
52 |
Genel |
hayranlık duyulan kimse |
heartthrob i.
|
|
53 |
Genel |
kutsal sembollere duyulan düşmanlık |
iconomachy i.
|
|
54 |
Genel |
dini sembollere duyulan sevgi |
iconophilism i.
|
|
55 |
Genel |
ilgi duyulan yerlere bakmaya gitme |
rubber-necking i.
|
|
56 |
Genel |
gururun incinmesi sonucu duyulan kin |
disdain [obsolete] i.
|
|
57 |
Genel |
hayattaki belirleyici bir yılın sonuçlanmasından duyulan memnuniyet |
closure i.
|
|
58 |
Genel |
(e-posta adresinde) eski moda alan adı kullananlara duyulan ön yargı |
domainism i.
|
|
59 |
Genel |
içkiye duyulan istek |
drought [dialect] i.
|
|
60 |
Genel |
içkiye duyulan istek |
drouth [dialect] i.
|
|
61 |
Genel |
aşk duyulan şey |
druery i.
|
|
62 |
Genel |
pişmanlık duyulan durum |
pity i.
|
|
63 |
Genel |
ebeveynine duyulan sevgi |
filial love i.
|
|
64 |
Genel |
vücudun belirli bir kısmına duyulan şehvet |
partialism i.
|
|
65 |
Genel |
av borusundan duyulan avlanma sinyali |
seek [obsolete] i.
|
|
66 |
Genel |
kendinden duyulan tiksinti |
self-abhorrence i.
|
|
67 |
Genel |
kendi kendine duyulan öfke |
self-indignation i.
|
|
68 |
Genel |
kendine duyulan gurur |
self-pride i.
|
|
69 |
Genel |
sevilen kadına duyulan bağlılık |
service i.
|
|
70 |
Genel |
eksiğin giderilmesi için ihtiyaç duyulan ürünler |
shorts i.
|
|
71 |
Genel |
doğaüstü şeylere duyulan inanç |
preternaturalism i.
|
|
72 |
Genel |
bilinenin gerçekliğine duyulan şüphe |
skepsis i.
|
|
73 |
Genel |
dini hususlarda duyulan kuşku |
skepticism i.
|
|
74 |
Genel |
dehşetli şeylere duyulan merak |
morbid curiosity i.
|
|
75 |
Genel |
ihtiyaç duyulan kadro |
staffing i.
|
|
76 |
Genel |
duyulan şükranın bir ispatı olarak (bir şeyler) vermek |
thanksgive [obsolete] f.
|
|
77 |
Genel |
duyulan şükranın bir ispatı olarak kendini adamak |
thanksgive [obsolete] f.
|
|
78 |
Genel |
büyük sevgi duyulan |
hearted f.
|
|
|
79 |
Genel |
nesillerdir saygı duyulan |
time honored s.
|
|
80 |
Genel |
güven duyulan |
confiding s.
|
|
81 |
Genel |
şüphe duyulan |
hinky s.
|
|
82 |
Genel |
kolaylıkla duyulan |
clear s.
|
|
83 |
Genel |
çok saygı duyulan ve korkulan |
redoubtable s.
|
|
84 |
Genel |
özlem duyulan |
long-awaited s.
|
|
85 |
Genel |
nesillerdir saygı duyulan |
time-honored s.
|
|
86 |
Genel |
çok saygı duyulan |
widely-esteemed s.
|
|
87 |
Genel |
çok saygı duyulan |
well-respected s.
|
|
88 |
Genel |
yüksek ve duyulan (ses) |
clarion s.
|
|
89 |
Genel |
gerek duyulan |
required s.
|
|
90 |
Genel |
sık duyulan |
oft-heard s.
|
|
91 |
Genel |
sık sık duyulan |
often-heard s.
|
|
92 |
Genel |
sık sık duyulan |
oft-heard s.
|
|
93 |
Genel |
sık duyulan |
often-heard s.
|
|
94 |
Genel |
korku duyulan |
fearful s.
|
|
95 |
Genel |
korku duyulan |
frightening s.
|
|
96 |
Genel |
korku duyulan |
fearsome s.
|
|
97 |
Genel |
nesillerdir saygı duyulan |
time-honoured s.
|
|
98 |
Genel |
bir zamanlar gurur duyulan |
once-proud s.
|
|
99 |
Genel |
çok beğenilen/hayranlık duyulan |
much-admired s.
|
|
100 |
Genel |
aşırı ihtiyaç duyulan |
much-needed s.
|
|
101 |
Genel |
ihtiyaç duyulan |
required s.
|
|
102 |
Genel |
bir proje tamamlandıktan sonra ihtiyaç duyulan |
back-end s.
|
|
103 |
Genel |
her yerden duyulan |
all-points [us] s.
|
|
104 |
Genel |
saygı duyulan |
uncontemned s.
|
|
105 |
Genel |
ihtiyaç duyulan faydayı sağlayan |
utility s.
|
|
106 |
Genel |
arzu duyulan |
yearned-for s.
|
|
107 |
Genel |
arzu duyulan |
longed-for s.
|
|
108 |
Genel |
arzu duyulan |
wished-for s.
|
|
109 |
Genel |
çok saygı duyulan |
established s.
|
|
110 |
Genel |
başkasından duyulan |
hearsay s.
|
|
111 |
Genel |
yapmacık duyulan |
high-sounding s.
|
|
112 |
Genel |
insanlığa duyulan büyük ilgi ve endişe ile nitelenen |
humanistic s.
|
|
113 |
Genel |
insanlara karşı duyulan nefret veya iğrenme duygusu ile öne çıkan |
misanthropic s.
|
|
114 |
Genel |
insanlara karşı duyulan nefret veya iğrenme duygusu ile öne çıkan |
misanthropical s.
|
|
115 |
Genel |
olur olmadık yerde duyulan (güven, sadakat) |
misplaced s.
|
|
116 |
Genel |
sıkça duyulan |
rife s.
|
|
117 |
Genel |
belli belirsiz ve devamlı duyulan |
murmurous s.
|
|
118 |
Genel |
çok sık duyulan |
overrife s.
|
|
119 |
Genel |
gaipten duyulan |
disembodied s.
|
|
120 |
Genel |
safça duyulan güveni kaybettiren |
disillusioning s.
|
|
121 |
Genel |
tiksinti duyulan |
disliked s.
|
|
122 |
Genel |
itibarından şüphe duyulan |
compromising s.
|
|
123 |
Genel |
herkesçe duyulan |
famous s.
|
|
124 |
Genel |
hasret duyulan |
fancied s.
|
|
125 |
Genel |
özlem duyulan |
fancied s.
|
|
126 |
Genel |
ihtiyaç duyulan |
feather-bed s.
|
|
127 |
Genel |
ihtiyaç duyulan |
featherbed s.
|
|
128 |
Genel |
birinci ağızdan duyulan |
firsthand s.
|
|
129 |
Genel |
zor duyulan |
slurred s.
|
|
130 |
Genel |
sokaktan duyulan |
street s.
|
|
131 |
Genel |
net duyulan bir sesle |
clear zf.
|
|
Phrasals |
|
132 |
Öbek Fiiller |
gerek duyulan niteliklere uygun olmak |
measure up f.
|
|
133 |
Öbek Fiiller |
duyulan bir şeyden/varsayımdan yola çıkarak bir hikaye uydurmak |
weave something from something f.
|
|
Phrases |
|
134 |
İfadeler |
ne güzel sürpriz anlamında, beklenmedik birinin gelişiyle duyulan heyecanı anlatan bir söz |
If I knew you were coming, I'd have baked a cake expr.
|
|
Proverb |
|
135 |
Atasözü |
bir şeye duyulan ihtiyaç yaratıcılığı/yenilikleri/icatları tetikler |
necessity is the mother of innovation
|
|
Colloquial |
|
136 |
Konuşma Dili |
ihtiyaç ve lüzum duyulan şey |
needcessity [usa] i.
|
|
137 |
Konuşma Dili |
gün sonunda yatakta uzanırken duyulan mutluluk hissi |
bedgasm i.
|
|
138 |
Konuşma Dili |
big mac'e duyulan aşırı istek |
big mac attack i.
|
|
139 |
Konuşma Dili |
(birine/bir şeye) duyulan saygı |
respect (someone or something) for (something) i.
|
|
140 |
Konuşma Dili |
birden fazla kişiye aşık olanlara duyulan korku |
polyphobia i.
|
|
141 |
Konuşma Dili |
harcamaktan duyulan haz |
squandermania i.
|
|
142 |
Konuşma Dili |
tam ihtiyaç duyulan şey olmak |
be just the thing f.
|
|
143 |
Konuşma Dili |
bir durumda ihtiyaç duyulan/istenen tek şey olmak |
be just the thing f.
|
|
144 |
Konuşma Dili |
hasret duyulan |
fanciable [uk] s.
|
|
145 |
Konuşma Dili |
ihtiyaç duyulan şey |
where it’s at expr.
|
|
146 |
Konuşma Dili |
işte ihtiyaç duyulan bu |
there we go expr.
|
|
147 |
Konuşma Dili |
ihtiyaç duyulan şey |
where it's at expr.
|
|
148 |
Konuşma Dili |
tam ihtiyaç duyulan şey |
just the thing expr.
|
|
149 |
Konuşma Dili |
bir durumda ihtiyaç duyulan/istenen tek şey |
just the thing expr.
|
|
150 |
Konuşma Dili |
saygı duyulan kimse |
gom (grand old man) kısalt.
|
|
Idioms |
|
151 |
Deyim |
(bir şeye karşı duyulan) yoğun merak |
love affair i.
|
|
152 |
Deyim |
(bir şeye karşı duyulan) tutku |
love affair i.
|
|
153 |
Deyim |
(bir şeye karşı duyulan) heves |
love affair i.
|
|
154 |
Deyim |
çok hoşlanma, duyulan ilgi |
affinity for (someone or something) i.
|
|
155 |
Deyim |
sevilen/hayranlık duyulan kişi/yıldız |
the toast of the town i.
|
|
156 |
Deyim |
başarıdan duyulan haz |
the sweet smell of success i.
|
|
157 |
Deyim |
işine güvenilen/saygı duyulan deneyimli kimse |
an elder statesman i.
|
|
158 |
Deyim |
bir alanda saygı duyulan kimse |
a grand old man of i.
|
|
159 |
Deyim |
bir alanda saygı duyulan kimse |
the grand old man of i.
|
|
160 |
Deyim |
toplumda, bir toplulukta saygı duyulan kimse |
a pillar of society i.
|
|
161 |
Deyim |
(bir şey) için ihtiyaç duyulan finansal kaynak |
the wherewithal for (something) i.
|
|
162 |
Deyim |
(bir şey) için ihtiyaç duyulan motivasyon |
the wherewithal for (something) i.
|
|
163 |
Deyim |
(bir şey) için ihtiyaç duyulan girişkenlik |
the wherewithal for (something) i.
|
|
164 |
Deyim |
(bir şey) için ihtiyaç duyulan kafa/idrak |
the wherewithal for (something) i.
|
|
165 |
Deyim |
(bir şey yapmak) için ihtiyaç duyulan finansal kaynak |
the wherewithal to (do something) i.
|
|
166 |
Deyim |
(bir şey yapmak) için ihtiyaç duyulan motivasyon |
the wherewithal to (do something) i.
|
|
167 |
Deyim |
(bir şey yapmak) için ihtiyaç duyulan girişkenlik |
the wherewithal to (do something) i.
|
|
168 |
Deyim |
(bir şey yapmak) için ihtiyaç duyulan kafa/idrak |
the wherewithal to (do something) i.
|
|
169 |
Deyim |
birine duyulan erotik hisleri belli etmek |
make a pass at someone f.
|
|
170 |
Deyim |
birine duyulan erotik hisleri belli etmek |
make a pass at f.
|
|
171 |
Deyim |
(duyulan/anlatılan bir şeyi) yaymak |
give currency f.
|
|
172 |
Deyim |
(bir yerde/bir şeyde) saygı duyulan biri olmak |
have a good name (somewhere or in something) f.
|
|
173 |
Deyim |
görmek için heyecan duyulan/heyecanlanılan kimse/şey olmak |
be a sight for sore eyes f.
|
|
174 |
Deyim |
tam ihtiyaç duyulan şey olmak |
be just what the doctor ordered f.
|
|
175 |
Deyim |
bir durumda ihtiyaç duyulan/istenen tek şey olmak |
be just what the doctor ordered f.
|
|
176 |
Deyim |
hayranlık duyulan kişi olmak |
be the toast of (the town) f.
|
|
177 |
Deyim |
'-in hayranlık duyulan kişisi olmak |
be the toast of... f.
|
|
Trade/Economic |
|
178 |
Ticaret/Ekonomi |
işe çalışma grubuna veya işletmeye karşı duyulan güçsüzlük anlamsızlık yalnızlık şaşkınlık ve bağlı olmama duyguları |
alienation i.
|
|
179 |
Ticaret/Ekonomi |
işe duyulan coşku |
job enthusiasm i.
|
|
180 |
Ticaret/Ekonomi |
tüketilecek mal ve hizmetlere duyulan istek |
need i.
|
|
181 |
Ticaret/Ekonomi |
işe duyulan istek |
job enthusiasm f.
|
|
Law |
|
182 |
Hukuk |
aileye duyulan sorumluluk |
kin liability i.
|
|
183 |
Hukuk |
aileye duyulan sorumluluk |
blood guilt i.
|
|
184 |
Hukuk |
suç işlenmesi sonrası ceza alma korkusuyla duyulan pişmanlık |
attrition i.
|
|
Politics |
|
185 |
Siyasal |
devlet yerine topluma duyulan sevgi |
matriotism i.
|
|
186 |
Siyasal |
komünist doğu almanya'ya duyulan özlem |
ostalgie i.
|
|
187 |
Siyasal |
slav kültürü ve siyasetine duyulan hayranlık |
slavicism i.
|
|
Technical |
|
188 |
Teknik |
duyulan seslerin bilimi |
acoustics i.
|
|
189 |
Teknik |
duyulan ses |
acoustics i.
|
|
190 |
Teknik |
gerekli olan/gerek duyulan ham uranyum miktarı |
the amount of raw uranium required i.
|
|
Mechanic |
|
191 |
Mekanik |
(buhar motoru çevriminde duyulan) patırtılı ses |
pant i.
|
|
Textile |
|
192 |
Tekstil |
renk atmanın maksimum düzeyde önüne geçilebilmesini sağlayan çapraz bağlanmanın tamamlanması için gerek duyulan süre |
curing time i.
|
|
Medical |
|
193 |
Medikal |
belirli hastalıklarda akciğerden duyulan boru sesine benzer solunum sesi |
tubular breathing i.
|
|
194 |
Medikal |
çok güzel sanat eserleriyle veya doğal güzelliklerle yoğun bir şekilde karşılaşıldığında (kalp çarpıntısı veya baş dönmesi gibi durumlar ile) duyulan psikosomatik rahatsızlık |
stendhal syndrome i.
|
|
195 |
Medikal |
çok güzel sanat eserleriyle veya doğal güzelliklerle yoğun bir şekilde karşılaşıldığında (kalp çarpıntısı veya baş dönmesi gibi durumlar ile) duyulan psikosomatik rahatsızlık |
florence syndrome i.
|
|
196 |
Medikal |
çok güzel sanat eserleriyle veya doğal güzelliklerle yoğun bir şekilde karşılaşıldığında (kalp çarpıntısı veya baş dönmesi gibi durumlar ile) duyulan psikosomatik rahatsızlık |
hyperkulturemia i.
|
|
197 |
Medikal |
çok güzel sanat eserleriyle veya doğal güzelliklerle yoğun bir şekilde karşılaşıldığında (kalp çarpıntısı veya baş dönmesi gibi durumlar ile) duyulan psikosomatik rahatsızlık |
stendhal's syndrome i.
|
|
198 |
Medikal |
derialtı amfizeme basılarak duyulan ses |
crepitation i.
|
|
199 |
Medikal |
en az endişe duyulan durum |
least upsetting condition i.
|
|
200 |
Medikal |
kalınbağırsakta ve karın boşluğunda duyulan sancı |
colic i.
|
|
201 |
Medikal |
mide ekşimesinden dolayı yemek borusunda veya midede duyulan yanma hissi |
heartburn i.
|
|
202 |
Medikal |
stetoskopta duyulan şekliyle kalbin normal sesi |
lubb-dupp i.
|
|
203 |
Medikal |
yutkunma sırasında duyulan ağrı |
odinophagia i.
|
|
204 |
Medikal |
yutkunma sırasında duyulan ağrı |
odynophagia i.
|
|
205 |
Medikal |
plevra boşluğunda sıvı birikmesi sonucu oskültasyonda keçi sesi gibi duyulan ses |
egophony i.
|
|
206 |
Medikal |
anemide boyun damarlarının dinlenmesi sırasında duyulan uğultu veya üfürüm |
venous hum i.
|
|
207 |
Medikal |
hasta konuşurken yapılan steteskop ile muayenede duyulan ses |
vocal resonance i.
|
|
208 |
Medikal |
hava geçiş boşluklarında hem hava hem de sıvı bulunan göğüsten duyulan bir ses |
metallic tinking i.
|
|
209 |
Medikal |
oskültasyonda duyulan anormal ses |
bruit i.
|
|
Psychology |
|
210 |
Psikoloji |
dağlara ve tepelere duyulan ilgi |
acrophilia i.
|
|
211 |
Psikoloji |
köpeklere karşı duyulan aşırı sevgi |
canophilia i.
|
|
212 |
Psikoloji |
hasta olmaya duyulan anormal arzu |
nosophilia i.
|
|
213 |
Psikoloji |
hasta olmaya duyulan anormal arzu |
pathophilia i.
|
|
214 |
Psikoloji |
bilindik, tanıdık yerlere dönmek için duyulan manik arzu |
nostomania i.
|
|
215 |
Psikoloji |
özgün olana duyulan tutku |
neophilism i.
|
|
216 |
Psikoloji |
dokunma veya dokunulmaya karşı duyulan anormal korku |
thixophobia i.
|
|
217 |
Psikoloji |
dokunma veya dokunulmaya karşı duyulan anormal korku |
haptophobia i.
|
|
218 |
Psikoloji |
almanlara duyulan nefret |
teutophobia i.
|
|
219 |
Psikoloji |
almanya veya alman kültürüne duyulan korku veya nefret |
germanophobia i.
|
|
220 |
Psikoloji |
asimetrik objelere karşı duyulan korku veya endişe |
asymmetriphobia i.
|
|
221 |
Psikoloji |
atamoik patlamalara karşı duyulan korku |
atomosophobia i.
|
|
222 |
Psikoloji |
ateşli silahlara duyulan korku |
hoplophobia i.
|
|
223 |
Psikoloji |
ayakla bağlantılı eşyalardan duyulan korku |
podophobia i.
|
|
224 |
Psikoloji |
belirli yer ve mekanlara karşı duyulan korku |
topophobia i.
|
|
225 |
Psikoloji |
bakirelere veya genç kızlara karşı duyulan korku |
parthenophobia i.
|
|
226 |
Psikoloji |
bir mekanda uzun süre kalmaktan ötürü duyulan sıkıntı |
cabin fever i.
|
|
227 |
Psikoloji |
beyaz renge karşı duyulan korku |
leukophobia i.
|
|
228 |
Psikoloji |
çin ve çin kültürüne duyulan nefret |
sinophobia i.
|
|
229 |
Psikoloji |
çin yemek çubuklarına duyulan korku |
consecotaleophobia i.
|
|
230 |
Psikoloji |
çiçeklere karşı duyulan korku |
anthophobia i.
|
|
231 |
Psikoloji |
deride çıkması muhtemel yaralara karşı duyulan aşırı endişe veya korku |
dermatophobia i.
|
|
232 |
Psikoloji |
düzensizliğe karlı duyulan korku |
ataxophobia i.
|
|
233 |
Psikoloji |
dini vaazlara duyulan korku |
homilophobia i.
|
|
234 |
Psikoloji |
ellere karşı duyulan aşırı korku |
chirophobia i.
|
|
235 |
Psikoloji |
ereksiyon halindeki penise karşı duyulan korku |
phallophobia i.
|
|
236 |
Psikoloji |
eklem yerlerinde oluşabilecek kaymaya karşı duyulan korku |
ankylophobia i.
|
|
237 |
Psikoloji |
flütlere karşı duyulan korku |
aulophobia i.
|
|
238 |
Psikoloji |
fıstık ezmesinin damağa yapışmasına karşı duyulan korku veya endişe |
arachibutyrophobia i.
|
|
239 |
Psikoloji |
fransa veya fransız kültürüne duyulan korku veya nefret |
francophobia i.
|
|
240 |
Psikoloji |
fahişelere veya cinsel yolla bulaşan hastalıklara duyulan aşırı endişe hali |
cypridophobia i.
|
|
241 |
Psikoloji |
fahişelere veya cinsel yolla bulaşan hastalıklara duyulan aşırı endişe hali |
cypriphobia i.
|
|
242 |
Psikoloji |
fahişelere veya cinsel yolla bulaşan hastalıklara duyulan aşırı endişe hali |
cyprianophobia i.
|
|
243 |
Psikoloji |
fransa veya fransız kültürüne duyulan korku veya nefret |
galiophobia i.
|
|
244 |
Psikoloji |
fransa veya fransız kültürüne duyulan korku veya nefret |
gallophobia i.
|
|
245 |
Psikoloji |
fahişelere veya cinsel yolla bulaşan hastalıklara duyulan aşırı endişe hali |
cyprinophobia i.
|
|
246 |
Psikoloji |
göze batan ışıklara karşı duyulan korku |
photoaugliaphobia i.
|
|
247 |
Psikoloji |
ilahiyata duyulan nefret |
theologicophobia i.
|
|
248 |
Psikoloji |
ingiltere veya ingiliz kültürüne karşı duyulan korku |
anglophobia i.
|
|
249 |
Psikoloji |
kapalı bir yerde kilitli kalmaya karşı duyulan aşırı korku veya endişe hali |
cleithrophobia i.
|
|
250 |
Psikoloji |
karayolu seyahatine duyulan korku |
hodophobia i.
|
|
251 |
Psikoloji |
kapalı bir yerde kilitli kalmaya karşı duyulan aşırı korku veya endişe hali |
cleisiophobia i.
|
|
252 |
Psikoloji |
karayolu araçlarına karşı duyulan korku |
ochophobia i.
|
|
253 |
Psikoloji |
kutsal eşyalara duyulan korku |
hagiophobia i.
|
|
254 |
Psikoloji |
makinelere duyulan korku |
mechanophobia i.
|
|
255 |
Psikoloji |
mikrop veya kir vb bulaşmasına karşı duyulan aşırı korku |
molysmophobia i.
|
|
256 |
Psikoloji |
mikrop veya kir vb bulaşmasına karşı duyulan aşırı korku |
mysophobia i.
|
|
257 |
Psikoloji |
mikrop veya kir vb bulaşmasına karşı duyulan aşırı korku |
misophobia i.
|
|
258 |
Psikoloji |
mikroplara karşı duyulan korku |
bacillophobia i.
|
|
259 |
Psikoloji |
mikrop veya kir vb bulaşmasına karşı duyulan aşırı korku |
molysomophobia i.
|
|
260 |
Psikoloji |
mor rengine duyulan nefret |
porphyrophobia i.
|
|
261 |
Psikoloji |
pis kokan insanlara karşı duyulan korku veya nefret |
autodysomophobia i.
|
|
262 |
Psikoloji |
renklere duyulan korku |
chromatophobia i.
|
|
263 |
Psikoloji |
saatlere duyulan korku |
chronomentrophobia i.
|
|
264 |
Psikoloji |
renklere duyulan korku |
chromophobia i.
|
|
265 |
Psikoloji |
teknolojik gelişmelere ve ürünlere karşı duyulan korku |
neophobia i.
|
|
266 |
Psikoloji |
tahta ile beslenen böceklere duyulan korku |
isopterophobia i.
|
|
267 |
Psikoloji |
uzun kelimelere duyulan nefret |
sesquipedalophobia i.
|
|
268 |
Psikoloji |
uzuvları kesilmiş insanlara karşı duyulan korku veya öfke |
apotemnophobia i.
|
|
269 |
Psikoloji |
uzun kelimelere duyulan korku |
hippopotomonstrosesquippedaliophobia i.
|
|
270 |
Psikoloji |
yeni şeylere duyulan korku |
kainolophobia i.
|
|
271 |
Psikoloji |
yeni şeylere karşı duyulan marazi korku |
neophobia i.
|
|
272 |
Psikoloji |
yeni şeylere karşı duyulan korku |
neophobia i.
|
|
273 |
Psikoloji |
yeni ilaçlara karşı duyulan aşırı korku |
neopharmaphobia i.
|
|
274 |
Psikoloji |
yeni şeylere duyulan korku |
kainophobia i.
|
|
275 |
Psikoloji |
yeni fikirlere veya şeylere karşı duyulan korku |
cenophobia i.
|
|
276 |
Psikoloji |
yeni fikirlere veya şeylere karşı duyulan korku |
centophobia i.
|
|
277 |
Psikoloji |
yeni fikirlere karşı duyulan endişe |
ideophobia i.
|
|
278 |
Psikoloji |
yabancı dillere karşı duyulan korku |
xenoglossophobia i.
|
|
279 |
Psikoloji |
yağlı yiyeceklere karşı duyulan korku |
lipophobia i.
|
|
280 |
Psikoloji |
yağlı yiyeceklere karşı duyulan korku |
lipophobicity i.
|
|
281 |
Psikoloji |
vücudun sol tarafında bulunan şeylere karşı duyulan korku |
levophobia i.
|
|
282 |
Psikoloji |
yaşlı insanlara veya yaşlanmaya duyulan korku |
gerontophobia i.
|
|
283 |
Psikoloji |
yüksek seslere duyulan korku |
phonophobia i.
|
|
284 |
Psikoloji |
yıldızlarda veya uzay cisimlerine karşı duyulan korku |
astrophobia i.
|
|
285 |
Psikoloji |
666 rakamına duyulan korku |
hexakosioihexekontahexaphobia i.
|
|
286 |
Psikoloji |
yüksek seslere duyulan korku |
ligyrophobia i.
|
|
287 |
Psikoloji |
yunan terimlerine duyulan nefret |
hellenologophobia i.
|
|
288 |
Psikoloji |
üreme organlarına duyulan saplantı |
edeomania i.
|
|
289 |
Psikoloji |
böceklere duyulan aşırı sevgi |
entomomania i.
|
|
290 |
Psikoloji |
erotikaya duyulan aşırı ilgi |
eroticomania i.
|
|
291 |
Psikoloji |
erotik edebiyata duyulan aşırı ilgi |
erotographomania i.
|
|
292 |
Psikoloji |
oturmak için duyulan aşırı istek |
kathisomania i.
|
|
293 |
Psikoloji |
hareket etmeye duyulan aşırı arzu |
kinesomania i.
|
|
294 |
Psikoloji |
yaşama duyulan sevgi |
biophilia i.
|
|
295 |
Psikoloji |
erkeklik organına duyulan obsesyon |
mentulomania i.
|
|
296 |
Psikoloji |
mikroorganizmalara duyulan anormal korku |
microphobia i.
|
|
297 |
Psikoloji |
babaya duyulan nefret |
misopaterism i.
|
|
298 |
Psikoloji |
bilgeliğe duyulan nefret |
misosophy i.
|
|
299 |
Psikoloji |
suya duyulan aşırı sevgi |
hydromania i.
|
|
300 |
Psikoloji |
pisliğe duyulan anormal çekim |
mysophilia i.
|
|
301 |
Psikoloji |
kullanılmış iç çamaşırı gibi kirli bir nesneye duyulan cinsel çekim |
mysophilia i.
|
|
302 |
Psikoloji |
sözcüklere duyulan derin saygı |
logolatry i.
|
|
303 |
Psikoloji |
kürklere duyulan aşırı ilgi |
doramania i.
|
|
304 |
Psikoloji |
yakınmadan duyulan anormal zevk |
paramania i.
|
|
305 |
Psikoloji |
her şeye duyulan anormal korku |
pantaphobia i.
|
|
306 |
Psikoloji |
kırbaçlamaya duyulan güçlü istek |
flagellomania i.
|
|
307 |
Psikoloji |
kırbaçlanmaya duyulan güçlü istek |
flagellomania i.
|
|
308 |
Psikoloji |
zengin olmaya duyulan aşırı istek |
plutomania i.
|
|
Food Engineering |
|
309 |
Gıda |
duyulan ısı |
sensible heat i.
|
|
Biology |
|
310 |
Biyoloji |
ciltteki baskı reseptörleri yoluyla duyulan his |
touch perception i.
|
|
311 |
Biyoloji |
ciltteki baskı reseptörleri yoluyla duyulan his |
tactility i.
|
|
312 |
Biyoloji |
ciltteki baskı reseptörleri yoluyla duyulan his |
skin perceptiveness i.
|
|
Social Sciences |
|
313 |
Sosyal Bilimler |
alternatif grup üyelerine duyulan nefret |
alterophobia i.
|
|
314 |
Sosyal Bilimler |
abd veya amerikan kültürüne duyulan nefret |
americanophobia i.
|
|
315 |
Sosyal Bilimler |
eski adet veya geleneklere duyulan sevgi |
antediluvianism i.
|
|
316 |
Sosyal Bilimler |
geçmişte yaşamış antik halk ve medeniyetlerin geleneği, sanatı ve sosyal yapısına duyulan ilgi |
antiquarianism i.
|
|
317 |
Sosyal Bilimler |
hiv ve aids ile yaşayan insanlara karşı duyulan korku ve düşmanlık |
hiv phobia i.
|
|
318 |
Sosyal Bilimler |
lezbiyenliğe ve lezbiyenlere karşı duyulan hoşnutsuzluk veya beslenen nefret duygusu |
lesbophobia i.
|
|
319 |
Sosyal Bilimler |
trans kişilere veya trans kavramlara karşı duyulan korku veya nefret |
transphobia i.
|
|
320 |
Sosyal Bilimler |
ingiltere'ye duyulan hayranlık |
englishism i.
|
|
321 |
Sosyal Bilimler |
ingiltere ile ilgili olan şeylere duyulan hayranlık |
englishism i.
|
|
322 |
Sosyal Bilimler |
tüm insanlara duyulan nefret veya güvensizlik |
misanthropism i.
|
|
323 |
Sosyal Bilimler |
farklı bir ekonomik veya sosyal sınıfa duyulan kıskançlık |
class feeling i.
|
|
324 |
Sosyal Bilimler |
farklı bir ekonomik veya sosyal sınıfa duyulan nefret |
class feeling i.
|
|
325 |
Sosyal Bilimler |
ispanyol kültürüne veya geleneklerine duyulan aşırı saygı |
hispanicism i.
|
|
326 |
Sosyal Bilimler |
ispanyol kültürüne veya geleneklerine duyulan aşırı saygı |
hispanidad i.
|
|
327 |
Sosyal Bilimler |
ruslara veya rusyaya duyulan ilgi ve bağlılık |
russianism i.
|
|
328 |
Sosyal Bilimler |
rusya'ya ruslara, kültürlerine ve dillerine duyulan hayranlık |
russophilism i.
|
|
Literature |
|
329 |
Edebiyat |
alt kültüre, bozuk veya yozlaşmış koşullara duyulan özlem |
nostalgie de la boue [french] i.
|
|
330 |
Edebiyat |
(edebiyatta) pis ve müstehcen şeylere duyulan ilgi |
scatology i.
|
|
331 |
Edebiyat |
(edebiyatta) pis ve müstehcen şeylere duyulan ilgi |
skatology i.
|
|
Linguistics |
|
332 |
Dilbilim |
ünsüz harflerden duyulan sürtünme sesi |
buzz i.
|
|
333 |
Dilbilim |
sızıcı seslerde duyulan sürtünmesel hışırtı |
frication i.
|
|
History |
|
334 |
Tarih |
16. yüzyıl almanya'sında kalvinistlere duyulan gizli sempati |
crypto-calvinism i.
|
|
Religious |
|
335 |
Dini |
isa'ya duyulan sevgi |
agape i.
|
|
336 |
Dini |
taocular tarafından saygı duyulan sekiz ölümsüzden biri |
chang kuo i.
|
|
337 |
Dini |
taocular tarafından saygı duyulan sekiz ölümsüzden biri |
chang kuo-lao i.
|
|
338 |
Dini |
ilahi güçlere duyulan şükranı gösteren ritüel |
thanksgiving i.
|
|
339 |
Dini |
tevrat okumaya çağrılmaktan duyulan onur |
aliyah i.
|
|
340 |
Dini |
tevrat okumaya çağrılmaktan duyulan onur |
aliya i.
|
|
341 |
Dini |
dine duyulan ilginin canlanması |
revival i.
|
|
342 |
Dini |
yaratıcıya duyulan saygı |
love i.
|
|
343 |
Dini |
tüm tanrılara duyulan inanç |
panentheism [rare] i.
|
|
344 |
Dini |
günahlardan duyulan pişmanlık sonucu dindarlaşmak |
repent f.
|
|
Philosophy |
|
345 |
Felsefe |
soylu olduğu için değil birçok alanda yetenekli olduğu için saygı duyulan kimse |
universal man i.
|
|
Geography |
|
346 |
Coğrafya |
bazı sahillerde duyulan sonik patlamayı andıran açıklanamayan bir ses |
mistpouffer i.
|
|
347 |
Coğrafya |
bireyin günlük tüketim alışkanlıklarına bağlı olarak ihtiyaç duyulan coğrafi alan |
ecological footprint i.
|
|
Meteorology |
|
348 |
Meteoroloji |
uzaktan duyulan gök gürültüsü |
distant thunder i.
|
|
Military |
|
349 |
Askeri |
askeri birlik tarafından verilen ve helikopterin sökülmesi için en çok ihtiyaç duyulan yedek parça ve sarf malzemelerini içine alan bir bakım donanımı |
packup kit i.
|
|
350 |
Askeri |
askeri birlik tarafından verilen ve helikopterin sökülmesi için en çok ihtiyaç duyulan yedek parça ve sarf malzemelerini içine alan bir bakım donanımı |
puk i.
|
|
351 |
Askeri |
atış verilerinin hazırlanmasında ihtiyaç duyulan bilgileri veren harita |
firing chart i.
|
|
Hunting |
|
352 |
Silah/Atıcılık |
vızıltı sesinden hemen sonra patlama sesi duyulan hızlı bir tür yüksek patlayıcılı mermi |
whiz-bang i.
|
|
Art |
|
353 |
Sanat |
biblolara ve sanat eserlerine duyulan sevgi |
virtu i.
|
|
354 |
Sanat |
biblolara ve sanat eserlerine duyulan merak |
virtu i.
|
|
355 |
Sanat |
biblolara ve sanat eserlerine duyulan sevgi |
vertu i.
|
|
356 |
Sanat |
biblolara ve sanat eserlerine duyulan merak |
vertu i.
|
|
357 |
Sanat |
sanat eserlerinden duyulan zevk |
connoisseurship i.
|
|
Music |
|
358 |
Müzik |
yumuşak tonda duyulan ses |
tootle i.
|
|
359 |
Müzik |
asıl sesle birlikte duyulan ikinci ses |
overtone i.
|
|
360 |
Müzik |
asıl sesle birlikte duyulan ikinci ses |
partial tone i.
|
|
361 |
Müzik |
müziğe veya melodiye duyulan ölçüsüz ilgi |
melomania i.
|
|
362 |
Müzik |
iki yüksek sesli nota aynı anda çalındığında duyulan ses |
combination tone i.
|
|
363 |
Müzik |
iki yüksek sesli nota aynı anda çalındığında duyulan ses |
resultant tone i.
|
|
364 |
Müzik |
çok farklı frekanstaki iki saf ton birlikte çalındığında duyulan kombine ve subjektif ses |
combination tone i.
|
|
365 |
Müzik |
müziğe duyulan büyük bir tutku ile karakterize edilen |
melomanic s.
|
|
Latin |
|
366 |
Latince |
altına duyulan lanetli açlık |
auri sacra fames i.
|
|
Archaic |
|
367 |
Eski Kullanım |
gerek duyulan şey |
needment i.
|
|
368 |
Eski Kullanım |
ilgi duyulan nesne |
dotage i.
|
|
Slang |
|
369 |
Argo |
daha önce de duyulan zırva |
déjà moo i.
|
|
370 |
Argo |
hayranlık duyulan kimse |
pip i.
|
|
371 |
Argo |
hayranlık duyulan şey |
pip i.
|
|
372 |
Argo |
güzel bir şeyden etkilenildiğinde duyulan hazzı belirtmek için kullanılan ifade |
unf expr.
|
|
Modern Slang |
|
373 |
Modern Argo |
kız kardeşe duyulan ensest arzu |
adelphepothia i.
|
|
374 |
Modern Argo |
erkek yeğene karşı duyulan ensest arzu |
adelphirexia i.
|
|
375 |
Modern Argo |
kız yeğene karşı duyulan ensest arzu |
adelphithymia i.
|
|
376 |
Modern Argo |
siyahilere karşı duyulan cinsel çekim |
afrophilia i.
|
|
377 |
Modern Argo |
afrika'ya ve afrikalılara karşı duyulan hayranlık |
afrophilia i.
|
|
378 |
Modern Argo |
heykellere karşı duyulan cinsel çekim |
agalmatophilia i.
|
|
379 |
Modern Argo |
heykel, oyuncak bebek, vitrin mankeni gibi objelere karşı duyulan cinsel ilgi/fetiş |
agalmatophilia i.
|
|
380 |
Modern Argo |
başkalarının kendinin seks yaptığını bilmesinden/anlamasından duyulan cinsel haz |
agrexophilia i.
|
|
381 |
Modern Argo |
amazon internet alışveriş sitesine/internet alışverişine karşı duyulan fobi |
amazonphobia i.
|
|
382 |
Modern Argo |
hiç bilinmeyen/içerisinde bulunulmamış bir zamana duyulan özlem |
anemoia i.
|
|