Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
hour
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"hour"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 4 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
hour
i.
saat
General
2
Genel
hour
i.
vakit
3
Genel
hour
i.
zaman
4
Genel
hour
i.
saat
"hour"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
hour hand
i.
saatte akrep
2
Genel
rush hour
i.
kalabalık saat
3
Genel
12 hour clock
i.
12 saatlik zaman biçimi
4
Genel
hour wheel
i.
saat çarkı
5
Genel
miles per hour
i.
mil/saat
6
Genel
half an hour
i.
yarım saat
7
Genel
zero hour
i.
operasyon başlama saati
8
Genel
24 hour clock
i.
24 saatlik zaman biçimi
9
Genel
rush hour
i.
iş gününde trafiğin en yoğun olduğu zaman
10
Genel
megawatt hour
i.
megavat saat
11
Genel
milliampere hour
i.
miliamper saat
12
Genel
12 hour time format
i.
12 saatlik zaman biçimi
13
Genel
24 hour time format
i.
24 saatlik zaman biçimi
14
Genel
twelve hour clock
i.
12 saatlik zaman
15
Genel
wage per hour
i.
saat ücreti
16
Genel
working hour
i.
çalışma saati
17
Genel
lumen hour
i.
lümen saat
18
Genel
early morning hour
i.
sabahın erken saatleri
19
Genel
late night hour
i.
gecenin geç saatleri
20
Genel
eleventh hour
i.
son dakika
21
Genel
twelve hour clock
i.
oniki saatlik zaman
22
Genel
hour hand
i.
saat akrebi
23
Genel
lumen hour
i.
lümensaat
24
Genel
hour hand
i.
akrep
25
Genel
half hour
i.
yarım saat
26
Genel
lunch hour
i.
öğle tatili
27
Genel
golden hour
i.
altın saat
28
Genel
quarter hour
i.
çeyrek saat
29
Genel
first hour
i.
ilk saat
30
Genel
watt hour
i.
vat saat
31
Genel
late hour
i.
geç saat
32
Genel
waking hour
i.
kalkma saati
33
Genel
working hour
i.
iş saati
34
Genel
ampere-hour
i.
amper-saat
35
Genel
ampere-hour
i.
ampersaat
36
Genel
eight-hour day
i.
günde sekiz saat çalışma sistemi
37
Genel
hour-hand
i.
akrep
38
Genel
twent-four hour clock
i.
yirmidört saatlik zaman
39
Genel
twenty-four hour delegate rate
i.
yirmi dört saat daily delegate tarifesi
40
Genel
rush-hour
i.
yoğun
41
Genel
watt-hour
i.
vat saat
42
Genel
man-hour
i.
adam-saat
43
Genel
rush hour
i.
işe gidiş-geliş saatleri
44
Genel
rush hour
i.
trafiğin en yoğun olduğu saatler
45
Genel
rush hour
i.
paydos saati
46
Genel
rush hour
i.
iş çıkış saati
47
Genel
local hour
i.
yerel saat
48
Genel
local hour
i.
mahalli saat
49
Genel
one and half hour
i.
bir buçuk saat
50
Genel
two-hour application
i.
2 saatlik uygulama
51
Genel
two-hour application
i.
iki saatlik uygulama
52
Genel
three-hour application
i.
üç saatlik uygulama
53
Genel
four-hour application
i.
4 saatlik uygulama
54
Genel
three-hour application
i.
3 saatlik uygulama
55
Genel
four-hour application
i.
dört saatlik uygulama
56
Genel
five-hour application
i.
beş saatlik uygulama
57
Genel
five-hour application
i.
5 saatlik uygulama
58
Genel
one's dying hour
i.
ecel saati
59
Genel
three-and-a-half-hour meeting
i.
üç buçuk saatlik toplantı
60
Genel
visiting hour(s)
i.
ziyaret saati
61
Genel
three-hour marathon
i.
üç saatlik maraton
62
Genel
happy hour
i.
indirimli içki saati
63
Genel
hour and minute hand
i.
akrep ve yelkovan
64
Genel
8-hour period for rest
i.
sekiz saatlik dinlenme süresi/dönemi
65
Genel
man-hour
i.
bir kişinin bir saatte yapabildiği iş miktarı
66
Genel
three-hour class
i.
üç saatlik ders
67
Genel
the top of the hour
i.
saat başı
68
Genel
hour hand
i.
akrep(saat)
69
Genel
ton per hour (tph)
i.
ton/saat
70
Genel
the midnight hour
i.
gece yarısı
71
Genel
the appointed hour
i.
üzerinde anlaşmaya varılan zaman
72
Genel
the appointed hour
i.
sözleşilen zaman
73
Genel
eleventh hour
i.
son dakika
74
Genel
eleventh hour
i.
son saat
75
Genel
eleventh hour
i.
son an
76
Genel
eleventh hour
i.
en geç zaman
77
Genel
zero hour
i.
önemli an
78
Genel
zero hour
i.
belirleyici an
79
Genel
zero hour
i.
zamanda belirleyici bir nokta
80
Genel
zero hour
i.
gece yarısı
81
Genel
zero hour
i.
saatin 00:00'ı gösterdiği zaman
82
Genel
kmph (kilometers per hour)
i.
kilometre/saat
83
Genel
quarter-hour
i.
saat başını on beş dakika geçe
84
Genel
quarter-hour
i.
saat başına on beş dakika kala
85
Genel
witching hour
i.
doğaüstü olayların meydana geldiği düşünülen saat
86
Genel
woman of the hour
i.
günün kadını
87
Genel
woman of the hour
i.
herkesin dikkatini çeken kadın
88
Genel
happy hour
i.
öğleden sonra veya akşam üstü rahatlayıp içki içmek için yapılan küçük buluşma
89
Genel
off-hour
i.
trafiğin sıkışık olmadığı zaman
90
Genel
off-hour
i.
kişinin işte olmadığı saat
91
Genel
off-hour
i.
kişinin işte olmadığı zaman
92
Genel
off-hour
i.
kişinin her zamanki standartlara uymadığı zaman
93
Genel
post hour
i.
posta saati
94
Genel
drive at (..) km per hour
f.
km hızla gitmek
95
Genel
drive at (..) km an hour
f.
km hızla gitmek
96
Genel
sleep for an hour
f.
bir saat uyumak
97
Genel
have less than an hour
f.
bir saatten az zamanı olmak/kalmak
98
Genel
clock someone at speeds of up to one hundred miles per hour
f.
birini saatte yüz mil hız yaparken yakalamak
99
Genel
half-hour
s.
yarım saatlik
100
Genel
two-hour
s.
iki saatlik
101
Genel
twenty-four-hour
s.
yirmi dört saat süren
102
Genel
off-hour
s.
trafiğin sıkışık olmadığı zamanlarda meydana gelen
103
Genel
off-hour
s.
trafiğin sıkışık olmadığı zamanla ilgili
104
Genel
peak-hour
s.
(trafik, gaz ihtiyacı) en yoğun zamana denk gelen
105
Genel
on the hour
zf.
saat başı
106
Genel
on the hour
zf.
saat başında
107
Genel
at the eleventh hour
zf.
son anda
108
Genel
an hour or so
zf.
bir saate kadar
109
Genel
in an evil hour
zf.
maalesef
110
Genel
in an evil hour
zf.
uğursuz bir saatte
111
Genel
at an unearthly hour
zf.
uygunsuz bir zamanda
112
Genel
in an evil hour
zf.
uğursuz bir saatte maalesef
113
Genel
hour after hour
zf.
saatlerce
114
Genel
in every hour
zf.
her saat
115
Genel
at the eleventh hour
zf.
son dakikada
116
Genel
at the eleventh hour
zf.
geç vakitte
117
Genel
once per hour
zf.
saatte bir kez
118
Genel
twice per hour
zf.
saatte iki kez
119
Genel
every hour
zf.
her saat
120
Genel
one hour drive away
zf.
araçla bir saatlik mesafede
121
Genel
with every passing hour
zf.
her geçen saat
122
Genel
for an hour
zf.
bir saattir
123
Genel
for an hour
zf.
bir saatten beri
124
Genel
for an hour
zf.
bir saat boyunca
125
Genel
per hour
zf.
saat ücreti
126
Genel
at this hour
zf.
bu saatte
127
Genel
per hour
zf.
saatte
128
Genel
an hour ago
zf.
bir saat önce
129
Genel
every passing hour
zf.
her geçen saat
130
Genel
at the top of the hour
zf.
saat başında
131
Genel
at least for another half-hour
zf.
en az bir yarım saat daha
132
Genel
for another half hour
zf.
bir yarım saat daha
133
Genel
within an hour
zf.
1 saat içinde
134
Genel
just an hour
zf.
sadece bir saat
135
Genel
every hour
zf.
her saat başı
136
Genel
every hour
zf.
saat başı
137
Genel
every hour
zf.
saatte bir
Phrasals
138
Öbek Fiiller
stay up until (some hour)
f.
(bir saate) kadar uyanık kalmak
139
Öbek Fiiller
stay up until (some hour)
f.
(bir saate) kadar uyumamak
140
Öbek Fiiller
stay up until (some hour)
f.
(bir saate) kadar yatmamak
Phrases
141
İfadeler
every hour on the hour
zf.
her saat başı
142
İfadeler
inside of an hour
expr.
bir saat zarfında
143
İfadeler
within an hour
expr.
bir saat içinde
144
İfadeler
one hour later
expr.
bir saat sonra
145
İfadeler
an hour late
expr.
bir saat geç
146
İfadeler
an hour later
expr.
bir saat sonra
147
İfadeler
inside of an hour
expr.
bir saate kadar
148
İfadeler
within an hour
expr.
bir saat içerisinde
149
İfadeler
in an hour
expr.
bir saat içerisinde
150
İfadeler
in an hour
expr.
bir saat içinde
151
İfadeler
at such-and-such an hour
expr.
şu şu saatte
152
İfadeler
a full hour
expr.
tam bir saat
153
İfadeler
within one hour
expr.
1 saat içinde
154
İfadeler
in the next hour
expr.
1 saat içinde
155
İfadeler
on the half-hour
expr.
buçuklarda
156
İfadeler
on the half-hour
expr.
5:30, 6.30, 7:30 gibi saatlerde
157
İfadeler
on the half-hour
expr.
buçuklu saatlerde
Proverb
158
Atasözü
an hour of pain is as long as a day of pleasure
bir saatlik acı bir günlük zevke bedeldir
159
Atasözü
darkest hour is just before the dawn
gecenin en karanlık anı şafağa en yakın anıdır
160
Atasözü
darkest hour is just before the dawn
her şey bitti desen de bir umut vardır
161
Atasözü
darkest hour is just before the dawn
gecenin en karanlık anı sabaha en yakın olduğu andır
162
Atasözü
cometh the hour cometh the man
kul sıkışmadıkça hızır yetişmezmiş
Colloquial
163
Konuşma Dili
by the hour
i.
her saat başı
164
Konuşma Dili
amateur hour
i.
amatörler saati
165
Konuşma Dili
amateur hour
i.
yeteneksizler saati
166
Konuşma Dili
h-hour
i.
harekat saati
167
Konuşma Dili
holy hour [ireland]
i.
birahanelerin öğleden sonra kanunen kapanmak zorunda olduğu zaman dilimi
168
Konuşma Dili
golden hour
i.
gün doğumundan kısa bir süre sonraki ve gün batımından kısa bir süre önceki, gökyüzünün kırmızı olduğu zaman
169
Konuşma Dili
push it an hour
f.
bir saat ertelemek
170
Konuşma Dili
spend an hour at the hotel
f.
otelde bir saat geçirmek
171
Konuşma Dili
one hour a day
zf.
günde bir saat
172
Konuşma Dili
one hour a day
zf.
günde 1 saat
173
Konuşma Dili
about an hour or two
expr.
bir veya iki saattir
174
Konuşma Dili
about an hour ago
expr.
bir saat kadar önce
175
Konuşma Dili
at a late hour
expr.
geç bir saatte
176
Konuşma Dili
by the hour
expr.
saatte bir
177
Konuşma Dili
at the eleventh hour
expr.
son anda
178
Konuşma Dili
for the last half-an-hour
expr.
son yarım saattir
179
Konuşma Dili
at the eleventh hour
expr.
son dakikada
180
Konuşma Dili
for the last half-hour
expr.
son yarım saattir
181
Konuşma Dili
more than half an hour
expr.
yarım saatten fazla
182
Konuşma Dili
in about an hour and a half
expr.
yaklaşık 1.5 saat sonra
183
Konuşma Dili
half an hour ago
expr.
yarım saat önce
184
Konuşma Dili
for half an hour
expr.
yarım saattir
185
Konuşma Dili
seize the hour
expr.
anı yaşa
186
Konuşma Dili
seize the hour
expr.
şu anın tadını çıkar
187
Konuşma Dili
seize the hour
expr.
içinde bulunduğun zamanı yaşa
188
Konuşma Dili
seize the hour
expr.
anın/içinde bulunduğun saatlerin tadını çıkar
189
Konuşma Dili
seize the hour
expr.
anı yakala
190
Konuşma Dili
20 to (some hour)
expr.
(bir saate) yirmi kala
191
Konuşma Dili
(a) quarter of (a given hour in time) [us]
expr.
(bir saate) çeyrek kala
192
Konuşma Dili
(a) quarter of (a given hour in time) [us]
expr.
(belli bir zamandan/saatten) 15 dakika önce
193
Konuşma Dili
(a) quarter of (a given hour in time) [us]
expr.
(verilen zamandan/saatten) çeyrek saat önce
Idioms
194
Deyim
(the) man/woman of the hour
i.
günün kadını/adamı
195
Deyim
a bad quarter of an hour [old-fashioned]
i.
nahoş bir an
196
Deyim
(the) man/woman of the hour
i.
onur konuğu
197
Deyim
a bad quarter of an hour [old-fashioned]
i.
sinir bozucu bir an
198
Deyim
(the) man/woman of the hour
i.
şeref konuğu
199
Deyim
a bad quarter of an hour [old-fashioned]
i.
zorlayıcı bir an
200
Deyim
a bad quarter of an hour [old-fashioned]
i.
tatsız bir an
201
Deyim
man of the hour
i.
beklenen kişi
202
Deyim
the witching hour
i.
gece yarısı
203
Deyim
man of the hour
i.
günün adamı
204
Deyim
one's finest hour
i.
kişinin hayatında en mutlu/başarılı olduğu zaman/dönem
205
Deyim
man of the hour
i.
onur konuğu
206
Deyim
the witching hour
i.
saat 12 (gece yarısı)
207
Deyim
11th hour
i.
son dakika
208
Deyim
eleventh-hour decision
i.
son dakikada verilen karar
209
Deyim
eleventh-hour decision
i.
son dakika kararı
210
Deyim
a bad quarter of an hour [uk]
i.
sıkıcı bir an
211
Deyim
a bad quarter of an hour [uk]
i.
can sıkıcı bir süre
212
Deyim
a bad quarter of an hour [uk]
i.
kötü bir zaman dilimi
213
Deyim
the witching hour
i.
gece geç saat
214
Deyim
the witching hour
i.
yatma saatinden hemen önce çocukların çok aktif/huysuz olduğu zaman
215
Deyim
the witching hour
i.
yatma saatinden hemen önce çocukların huzursuzlandığı/yerinde duramadığı zaman
216
Deyim
the witching hour
i.
çocukların uykuya direnme saati
217
Deyim
the bottom of the hour
i.
buçuk
218
Deyim
the eleventh hour
i.
son an
219
Deyim
the eleventh hour
i.
geç vakit
220
Deyim
the eleventh hour
i.
son dakika
221
Deyim
your finest hour
i.
hayatında en mutlu/başarılı olduğu zaman/dönem
222
Deyim
your finest hour
i.
en iyi dönemi
223
Deyim
your finest hour
i.
zirveye çıktığı dönem
224
Deyim
get one's head down for an hour
f.
bir saat uyumak
225
Deyim
put one's head down for an hour
f.
bir saat uyumak
226
Deyim
put off the evil hour
f.
kötü bir şeyi yapmaktan kaçınmak
227
Deyim
put off the evil hour
f.
erteledikçe ertelemek
228
Deyim
the evil moment/hour/day
f.
zor/stresli bir şeyin yapılmak zorunda olduğu zaman
229
Deyim
the evil moment/hour/day
f.
zor/stresli bir şeyin yapılmak zorunda olduğu an/saat/gün
230
Deyim
the evil moment/hour/day
f.
kaçışı olmayan an/saat/gün
231
Deyim
the evil moment/hour/day
f.
yapmaktan kaçınılan şeyin yapılmak zorunda olduğu an/saat/gün
232
Deyim
the evil moment/hour/day
f.
sürekli ertelenen şeyin yapılmak zorunda olduğu an/saat/gün
233
Deyim
improve the shining hour [old-fashioned]
f.
verimi en üst düzeye çıkarmak
234
Deyim
improve the shining hour [old-fashioned]
f.
verimliliği/performansı olabildiğince artırmak
235
Deyim
improve the shining hour [old-fashioned]
f.
zamanını en iyi şekilde değerlendirmek
236
Deyim
improve the shining hour
f.
zamanı iyi kullanmak
237
Deyim
improve the shining hour
f.
zamanı iyi değerlendirmek
238
Deyim
be on the hour
f.
saat başı olmak
239
Deyim
be on the hour
f.
saat başında olmak
240
Deyim
serve the hour
f.
günü kurtarmak
241
Deyim
serve the hour
f.
oyalamak
242
Deyim
serve the hour
f.
savsaklamak
243
Deyim
at an ungodly hour
zf.
alakasız bir saatte
244
Deyim
at an ungodly hour
zf.
uygun olmayan bir saatte
245
Deyim
at an ungodly hour
zf.
uygunsuz bir saatte
246
Deyim
at an ungodly hour
zf.
münasebetsiz bir saatte
247
Deyim
at an ungodly hour
zf.
kötü bir saatte
248
Deyim
at an ungodly hour
zf.
sabahın/gecenin köründe
249
Deyim
at an ungodly hour
zf.
sabahın erken saatlerinde/gecenin bir vaktinde
250
Deyim
at an ungodly hour
zf.
sabahın/gecenin kör saatinde
251
Deyim
at an unearthly hour
zf.
alakasız bir saatte
252
Deyim
at an unearthly hour
zf.
uygun olmayan bir saatte
253
Deyim
at an unearthly hour
zf.
uygunsuz bir saatte
254
Deyim
at an unearthly hour
zf.
münasebetsiz bir saatte
255
Deyim
at an unearthly hour
zf.
kötü bir saatte
256
Deyim
at an unearthly hour
zf.
sabahın/gecenin köründe
257
Deyim
at an unearthly hour
zf.
sabahın erken saatlerinde/gecenin bir vaktinde
258
Deyim
at an unearthly hour
zf.
sabahın/gecenin kör saatinde
259
Deyim
at the bottom of the hour
expr.
buçukta
260
Deyim
at the eleventh hour
expr.
son anda
261
Deyim
the need of the hour
expr.
şu an ihtiyacımız olan şey
262
Deyim
at the eleventh hour
expr.
yumurta kapıya gelince
263
Deyim
the best part of an hour
expr.
yarım saatten fazla
264
Deyim
in somebody's hour of need
expr.
zor zamanlarında
265
Deyim
in somebody's hour of need
expr.
yardıma gerek duyduğu anlarda/zamanlarda
266
Deyim
at the eleventh hour
expr.
yumurta kapıya dayanınca
267
Deyim
the better part of an hour
expr.
yarım saatten fazla
268
Deyim
at an unearthly/ungodly hour
expr.
uygun olmayan bir zamanda/saatte
269
Deyim
at an unearthly/ungodly hour
expr.
uygunsuz bir zamanda/saatte
270
Deyim
at an unearthly/ungodly hour
expr.
münasebetsiz bir zamanda/saatte
271
Deyim
at an unearthly/ungodly hour
expr.
sabahın/gecenin köründe
272
Deyim
at an unearthly/ungodly hour
expr.
sabahın erken saatlerinde
273
Deyim
at an unearthly/ungodly hour
expr.
gecenin ilerlemiş saatlerinde
274
Deyim
at the bottom of the hour
expr.
buçuktan sonra
275
Deyim
in (one's) hour of need
expr.
(birinin) yardıma gerek duyduğu anlarda/zamanlarda
276
Deyim
in (one's) hour of need
expr.
(birinin) zor zamanlarında
277
Deyim
in the space of an hour
expr.
belli bir saat aralığında
278
Deyim
in the space of an hour
expr.
belli bir saat içerisinde
279
Deyim
in your hour of need
expr.
yardıma gerek duyduğun anlarda/zamanlarda
280
Deyim
in your hour of need
expr.
zor zamanlarında
281
Deyim
in your hour of need
expr.
gerçekten yardıma ihtiyacın olduğu/ihtiyaç duyduğun zaman
Speaking
282
Konuşma
I was at my neighbor's house for an hour
expr.
bir saatliğine komşumun evindeydim
283
Konuşma
how many pages do you read in an hour?
expr.
bir saatte kaç sayfa okursun?
284
Konuşma
you got one hour
expr.
bir saatin var
285
Konuşma
at this late/early hour?
expr.
bu saatte mi?
286
Konuşma
I won't be more than an hour
expr.
bir saate dönerim
287
Konuşma
may you be in heaven a full half hour before the devil knows you're dead
expr.
irlanda'da ölenin arkasından şeytan son bir şans bulup ruhunu çağırmadan cennette huzur içinde uyu anlamında söylenen bir ifade
288
Konuşma
it's gonna take about an hour and a half to get there
expr.
oraya varmam bir - bir buçuk saat sürer
289
Konuşma
the hour of death
expr.
ölüm saati
290
Konuşma
after 1 hour
expr.
1 saat sonra
Trade/Economic
291
Ticaret/Ekonomi
person hour
i.
adam saat
292
Ticaret/Ekonomi
man hour
i.
adam saat
293
Ticaret/Ekonomi
man-hour
i.
bir işçinin bir saatlik işi
294
Ticaret/Ekonomi
triple witching hour
i.
borsadaki son işlem gününün son saati
295
Ticaret/Ekonomi
quadruple witching hour
i.
borsadaki son işlem gününün son saati
296
Ticaret/Ekonomi
man-hour
i.
çalışma saati
297
Ticaret/Ekonomi
hour worked
i.
çalışma süresi
298
Ticaret/Ekonomi
hour of work
i.
çalışma saati
299
Ticaret/Ekonomi
labour hour
i.
çalışma saati
300
Ticaret/Ekonomi
flexible working hour
i.
esnek çalışma saati
301
Ticaret/Ekonomi
eight hour laws
i.
günlük çalışma süresini sekiz saat olarak ayarlayan kanunlar
302
Ticaret/Ekonomi
weekly working hour(s)
i.
haftalık çalışma süresi
303
Ticaret/Ekonomi
hour of work
i.
iş süresi
304
Ticaret/Ekonomi
working hour
i.
iş saati
305
Ticaret/Ekonomi
hour chart
i.
iş cetveli
306
Ticaret/Ekonomi
man-hour
i.
iş saati
307
Ticaret/Ekonomi
person hour
i.
iş saati
308
Ticaret/Ekonomi
man-hour
i.
kişi-saat
309
Ticaret/Ekonomi
machine hour
i.
makine-saat
310
Ticaret/Ekonomi
machine-hour rate
i.
makinenin bir saatine düşen maliyet
311
Ticaret/Ekonomi
machine-hour rate
i.
makine saat ücreti
312
Ticaret/Ekonomi
machine-hour rate
i.
makinenin bir saatlik çalışması başına düşen oran
313
Ticaret/Ekonomi
machine hour cost
i.
makine saat maliyeti
314
Ticaret/Ekonomi
machine hour rate
i.
makinenin bir saatine düşen maliyet
315
Ticaret/Ekonomi
machine-hour cost
i.
makine saat maliyeti
316
Ticaret/Ekonomi
hour of work
i.
mesai saati
317
Ticaret/Ekonomi
hour chart
i.
mesai kartı
318
Ticaret/Ekonomi
hour employee
i.
saatlik işçi
319
Ticaret/Ekonomi
index of compensation per hour
i.
saat başına toplam gelir indeksi
320
Ticaret/Ekonomi
hour rate
i.
saatlik ücret
321
Ticaret/Ekonomi
hour rate
i.
saat başına verilen ücret
322
Ticaret/Ekonomi
hour employee
i.
saat hesabıyla iş yapan işçi
323
Ticaret/Ekonomi
eight-hour day movement
i.
sekiz-saatlik (haftada 40 saat) iş günü hareketi
324
Ticaret/Ekonomi
40-hour week movement
i.
sekiz-saatlik (haftada 40 saat) iş günü hareketi
325
Ticaret/Ekonomi
the date and hour of receipt
i.
teslim alma tarihi ve saati
326
Ticaret/Ekonomi
rush hour
i.
trafiğin yoğun olduğu saatler
327
Ticaret/Ekonomi
hour charts
i.
zaman cetvelleri
328
Ticaret/Ekonomi
hour chart
i.
yoklama kağıdı
329
Ticaret/Ekonomi
man-hour
s.
adam-saat
Politics
330
Siyasal
the hour of meeting
i.
toplantı saati
Industry
331
Sanayi
work-hour
i.
mesai saati
332
Sanayi
work-hour
i.
çalışma saati
333
Sanayi
work-hour
i.
iş saati
334
Sanayi
golden hour
i.
mesai saatleri
Technical
335
Teknik
ampere hour capacity
i.
amper saat kapasitesi
336
Teknik
ampere-hour capacity
i.
amper-saat kapasitesi
337
Teknik
ampere hour
i.
amper saat
338
Teknik
alternating current static watt-hour meters
i.
alternatif akım statik vat saat metreler
339
Teknik
ampere hour meter
i.
amper saat metre
340
Teknik
ampere hour efficiency
i.
amper saat verimi
341
Teknik
ampere-hour meter
i.
amper-saat metre
342
Teknik
ampere-hour efficiency
i.
amper-saat verimi
343
Teknik
horsepower hour
i.
beygir gücü saat
344
Teknik
man hour
i.
bir insanın bir saatlik çalışması
345
Teknik
half-hour
i.
bir saatin yarısı
346
Teknik
direct connected alternating current static watt-hour meter
i.
doğrudan bağlı alternatif akım aktif enerji sayacı
347
Teknik
rush hour traffic
i.
iş trafiği
348
Teknik
kilowatt-hour
i.
kilovat-saat
349
Teknik
kilowatt hour meter
i.
kilovat saat metre
350
Teknik
kilowatt-hour meter
i.
kilovat saat metre
351
Teknik
kilowatt hour
i.
kilovat saat
352
Teknik
kph (kilometers per hour)
i.
kilometre/saat
353
Teknik
kilowatt-hour (kwh)
i.
kilovat-saat
354
Teknik
kilometres per hour
i.
kilometre/saat
355
Teknik
kilometers per hour
i.
kilometre/saat
356
Teknik
kilometer per hour
i.
kilometre bolü saat
357
Teknik
kilowatt-hour
i.
kilovat saat
358
Teknik
zero hour
i.
kritik nokta
359
Teknik
megawatt-hour
i.
megavat saat
360
Teknik
lumen-hour
i.
lümensaat
361
Teknik
lumen hour
i.
lümensaat
362
Teknik
busy hour
i.
meşgul saat
363
Teknik
milliampere-hour
i.
miliamper saat
364
Teknik
engine hour counter
i.
motor çalışma saati
365
Teknik
average cost per man-hour
i.
ortalama adam-saat maliyeti
366
Teknik
quarter-hour
i.
on beş dakika
367
Teknik
air changes per hour
i.
saatlik hava değişimi
368
Teknik
gallons per hour
i.
saatte galon
369
Teknik
kilometer per hour
i.
saatteki kilometre
370
Teknik
miles per hour
i.
saatte mil
371
Teknik
output per hour
i.
saat başına verim
372
Teknik
s-hour
i.
s saati
373
Teknik
hour counter
i.
saat sayacı
374
Teknik
hour circle
i.
saat dairesi
375
Teknik
hour recorder kit
i.
saat kaydetme kiti
376
Teknik
hour recorder
i.
saat kaydedici
377
Teknik
hour meter
i.
saat ölçer
378
Teknik
zero hour
i.
sıfır saati
379
Teknik
watt-hour meter
i.
vat-saat metre
380
Teknik
watt-hour meter
i.
vatsaatölçer
381
Teknik
watt-hour efficiency
i.
vat-saat verimi
382
Teknik
watt-hour
i.
vat-saat
383
Teknik
watt-hour capacity
i.
vat-saat kapasitesi
384
Teknik
volt-ampere hour
i.
volt-amper saat
385
Teknik
half-hour
i.
yarım saat
386
Teknik
volt-ampere hour meter
i.
volt-amper saat metre
387
Teknik
watt-hour
i.
wattsaat
388
Teknik
watt-hour meter
i.
wattsaat ölçer
389
Teknik
horsepower-hour
i.
saatte bir beygir gücü hızında çalışarak tüketilen enerji veya yapılan iş
390
Teknik
per hour
expr.
saatte
391
Teknik
wh (watt-hour)
kısalt.
vat saat
392
Teknik
wh (watt-hour)
kısalt.
watt saat
393
Teknik
whr (watt-hour)
kısalt.
vat-saat
394
Teknik
w-hr (watt-hour)
kısalt.
vat-saat
Computer
395
Bilgisayar
one hour
i.
bir saat
396
Bilgisayar
send time hour
i.
gönderme saati
397
Bilgisayar
cheap time end hour
i.
indirimli tarife son saati
398
Bilgisayar
cheap time begin hour
i.
indirimli tarife başlangıç saati
399
Bilgisayar
hour glass
i.
kum saati
400
Bilgisayar
hour glass
i.
kumsaati
401
Bilgisayar
busy hour
i.
meşgul saat
402
Bilgisayar
hour by project
i.
projelere göre saatler
403
Bilgisayar
hour view
i.
saat görünümü
404
Bilgisayar
hour reports
i.
saatlik raporlar
405
Bilgisayar
hour data
i.
saat verisi
406
Bilgisayar
zero-hour attack
i.
sıfır saat saldırısı
407
Bilgisayar
sleeping hour
i.
uyku saati
408
Bilgisayar
24-hour time format
i.
24 saatlik zaman biçimi
409
Bilgisayar
24-hour clock
i.
24 saatlik zaman biçimi
410
Bilgisayar
watt-hour meter
i.
wattsaatölçer
411
Bilgisayar
12-hour time format
i.
12 saatlik zaman biçimi
412
Bilgisayar
12-hour clock
i.
12 saatlik zaman biçimi
413
Bilgisayar
one hour and one minute
expr.
bir saat ve bir dakika
414
Bilgisayar
by hour
expr.
saate göre
Informatics
415
Bilişim
ampere-hour meter
i.
amper-saat ölçer
416
Bilişim
hour glass
i.
kum saati
417
Bilişim
12-hour clock
i.
12 saatlik zaman biçimi
418
Bilişim
12-hour time format
i.
12 saatlik zaman biçimi
419
Bilişim
24-hour clock
i.
24 saatli zamanölçer
420
Bilişim
12-hour time format
i.
12 saatli zaman biçemi
421
Bilişim
24-hour time format
i.
24 saatlik zaman biçimi
422
Bilişim
12-hour clock
i.
12 saatli zamanölçer
423
Bilişim
24-hour time format
i.
24 saatli zaman biçemi
424
Bilişim
24-hour clock
i.
24 saatlik zaman biçimi
Telecom
425
Telekom
connections per circuits per hour
i.
bağlantı/devre/saat
426
Telekom
peak busy hour
i.
en yoğun saat
427
Telekom
busy hour
i.
işlek saat
428
Telekom
busy hour
i.
meşgul saat
429
Telekom
true calls per hour
i.
saat basına düsen gerçek çağrı
430
Telekom
hundred call seconds per hour
i.
yüz adet arama saniye/saat
Electric
431
Elektrik
ampere-hour
i.
amper-saat
432
Elektrik
kilowatt-hour metre
i.
kilovat saat metre
433
Elektrik
milli ampere-hour
i.
miliamper saat
434
Elektrik
watt hour
i.
vat-saat
435
Elektrik
amp-hour
i.
amper-saat
Television
436
Televizyon
golden hour
i.
japonya'da prime-time aralığı
Automotive
437
Otomotiv
battery ampere hour rating
i.
akü amper saat oranı
438
Otomotiv
ampere-hour
i.
amper saat
439
Otomotiv
ampere/hour
i.
amper/saat
440
Otomotiv
ampere/hour rating
i.
amper/saat derecelendirmesi
441
Otomotiv
ampere/hour capacity
i.
amper/saat kapasitesi
442
Otomotiv
ampere/hour efficiency
i.
amper/saat verimliliği
443
Otomotiv
twenty-hour rate
i.
bir batarya sınıflandırması yirmi amper derecesi
444
Otomotiv
consumption per hour
i.
bir saatteki yakıt tüketimi
445
Otomotiv
kilometer per hour
i.
kilometre/saat
446
Otomotiv
miles per hour
i.
mil/saat
447
Otomotiv
hour rating
i.
nominal değer
448
Otomotiv
miles per hour
i.
saatte gidilen mil
449
Otomotiv
watt/hour capacity
i.
vat/saat kapasitesi
450
Otomotiv
twenty hour rating
i.
yirmi saat derecelendirmesi
451
Otomotiv
rush hour
i.
yoğun saat
Traffic
452
Trafik
peak hour factor
i.
zirve saat faktörü
Railway
453
Demiryolu
capacity at peak hour
i.
pik saatte kapasite
Aeronautic
454
Havacılık
hour of flight
i.
uçuş saati
Marine
455
Denizcilik
miles per hour
i.
saatle mil olarak hız
456
Denizcilik
hour circle
i.
saat dairesi
457
Denizcilik
hour angle
i.
saat açısı
Petrol
458
Petrol
gph (gallons per hour)
kısalt.
saatlik galon
Medical
459
Medikal
hour-glass stomach
i.
kum saati mide
460
Medikal
24-hour stomach bug
i.
gastroenterit
461
Medikal
24-hour stomach bug
i.
norovirüs
462
Medikal
twenty-four-hour holter monitorization
i.
24 saatlik holter monitorizasyonu
463
Medikal
golden hour
i.
ciddi kaza sonrası kritik önem taşıyan bir saatlik evre
Physics
464
Fizik
kilowatt-hour
i.
kilowattsaat
465
Fizik
light hour
i.
ışığın bir saatte boşlukta aldığı mesafe
Astronomy
466
Gökbilim
hour angle
i.
saat açısı
467
Gökbilim
hour circle
i.
saat dairesi
468
Gökbilim
sidereal hour
i.
yıldız saati
469
Gökbilim
sidereal hour
i.
yıldız gününün yirmi dördüncü bölümü
470
Gökbilim
solar hour
i.
güneş zamanı
471
Gökbilim
solar hour
i.
bir güneş gününün yirmi dört saatlik bölümü
472
Gökbilim
ha (hour glass)
kısalt.
kum saati
Botanic
473
Botanik
flower-of-an-hour (hibiscus trionum)
i.
yabani bamya
474
Botanik
flowers-of-an-hour
i.
kerkede
475
Botanik
flowers-of-an-hour
i.
afrika ağaç hatmisi
476
Botanik
flowers-of-an-hour
i.
kerkede
477
Botanik
flower-of-an-hour
i.
saat çiçeği
478
Botanik
flower-of-an-hour
i.
yabani bamya
479
Botanik
flowers-of-an-hour
i.
yabani bamya
Education
480
Eğitim
extra hour
i.
ek ders
481
Eğitim
credit hour
i.
kredi saat
482
Eğitim
credit hour
i.
kredi saati
483
Eğitim
total credit hour
i.
toplam kredi saat
484
Eğitim
drop-in hour
i.
(okulda öğrencilerin öğretmenlere yaptığı) kabul/ziyaret saati
485
Eğitim
literacy hour [uk]
i.
okuma yazma dersi
486
Eğitim
semester hour
i.
akademik kredi birimi
487
Eğitim
semester hour
i.
(akademik ders kredisi hesabında) haftada bir saat
History
488
Tarih
zero hour
i.
nazi hükümetinin gece yarısı, 8 mayıs 1945'te teslim olması
Religious
489
Dini
canonical hour
i.
kilise tarafından ayin için belirlenen yedi zamandan her biri
490
Dini
canonical hour
i.
kilisede nikahların yapılacağı zaman dilimi (8:00-18:00)
491
Dini
holy hour
i.
dua ve tefekkür için ayrılmış saat
492
Dini
holy hour
i.
ibadet saati
Environment
493
Çevre
dac -hour
i.
dac saat
494
Çevre
watt-hour
i.
watt saat
Geography
495
Coğrafya
twenty-four hour period
i.
yirmi dört saatlik zaman dilimi
496
Coğrafya
24-hour interval
i.
yirmi dört saatlik zaman dilimi
Military
497
Askeri
h-hour
i.
askeri harekatın başlama saati
498
Askeri
a-hour
i.
a-saati
499
Askeri
h-hour
i.
h saati
500
Askeri
troop information hour
i.
genel kültür saati
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of hour
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy