inanç - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

inanç



"inanç" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 33 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
inanç faith i.
inanç belief i.
General
inanç credit i.
inanç conviction i.
inanç reliance i.
inanç credence i.
inanç opinion i.
inanç notion i.
inanç cult i.
inanç tenet i.
inanç affiance i.
inanç credo i.
inanç idea i.
inanç belief i.
inanç assurance i.
inanç conscience i.
inanç dogma i.
inanç confidence i.
inanç trust i.
inanç faithfulness i.
inanç persuasion i.
inanç creed i.
inanç positiveness i.
inanç folk i.
inanç religion i.
inanç tenent [obsolete] i.
inanç trow i.
inanç optimism i.
inanç fay [obsolete] i.
inanç stock i.
Social Sciences
inanç symbol i.
Religious
inanç dharma i.
inanç gospel i.

"inanç" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 269 sonuç

Türkçe İngilizce
General
batıl inanç superstitious belief i.
inanç ve şüphe belief and doubt i.
genel inanç popular belief i.
inanç öğretilerinden çıkmış olma durumu dogmaticalness i.
inanç tartışması polemic i.
yerleşmiş inanç iconoclasm i.
yerleşmiş inanç iconoclast i.
tanrı ile insan arasında bir rahibin aracı olarak bulunması gerektiğine inanan bir inanç sacerdotalism i.
yanlış inanç fallacy i.
batıl inanç superstition i.
yanlış inanç false belief i.
körü körüne feda olunan inanç juggernaut i.
kuvvetli inanç strong belief i.
yanlış inanç misbelief i.
bir inanç sisteminin temel ilkeleri gospel i.
dönme (eski durum/alışkanlık/inanç vb'ne) reversion i.
boş inanç superstition i.
inanç turizmi belief tourism i.
kör inanç blind faith i.
inanç temeli faith-base i.
güçlü inanç faith i.
sağlam ve samimi inanç conviction i.
dini inanç religious belief i.
dinsel inanç religious belief i.
inanç eğilimi teorisi dispositional theory of belief i.
inanç sıçraması leap of faith i.
inanç zayıflığı weakness of faith i.
inanç şifacısı faith healer i.
inanç sistemi belief system i.
sarsılmaz inanç firm belief i.
sabit/değişmez inanç firm belief i.
kendine inanç self-belief i.
brezilya'da yaygın olan bir dini inanç candomble i.
körü körüne inanç blind faith i.
inanç ahlakı ethics of belief i.
düşünce ve inanç özgürlüğü freedom of thought and faith i.
inanç eksikliği/yokluğu lack of conviction i.
tüm türk halklarında şimdiki inanç sistemlerine katılmadan önceki inanç tengrism i.
fikir, inanç yahut inanç sistemi, kültür aracılığıyla yayılan yahut anne babadan geçen kültürel miras, gözlemleme ya da iletişim araçları vasıtasıyla edinilen davranış şekli meme i.
baskıcı inanç oppressive belief i.
yanlış inanç veya doktrin cacodoxy i.
kendi ırkının, partisinin, grubunun, cinsiyetinin üstünlüğüne olan önyargılı inanç chauvinism i.
bir şeyin ruhunu veya özünü barındıran düşünce/inanç temple i.
belirli bir inanç, mezhep veya siyasi görüşe bağlı olmayan kimse anythingarian i.
belirli bir inanç, mezhep veya siyasi görüşe bağlı olmama anythingarianism i.
sarsılmaz inanç attic faith i.
boş inanç balloon i.
zombiye dönüşme süreci (alternatif inanç sistemleri) zombification i.
inanç uğruna yapılan savaş jihad i.
üç maginin inanç ve faaliyetleri magianism i.
inanç veya fikirlerin (konuşma veya yazıyla) iletilmesi verbal expression i.
orta çağ'dan kalma inanç, adet veya üslup medievalism i.
orta çağ'dan örnek alınarak benimsenen inanç, adet veya üslup medievalism i.
ilaç vererek, işkence yaparak veya psikolojik baskı uygulayarak bir kimsenin inanç ve tutumlarını sistematik olarak değiştirme menticide i.
zafer kazanma veya dünyayı kurtarmaya mukadder olan belirli bir amaca olan inanç messianism i.
inanç veya davanın kararlı müritleri faithful i.
yanlış inanç misbileve [obsolete] i.
yanlış inanç miscredulity [obsolete] i.
hatalı inanç mispersuasion i.
sağlam inanç strong belief i.
sağlam inanç staunch belief i.
sağlam inanç sound belief i.
batıl inanç mythicism i.
inanç kuralı gnomon [obsolete] i.
sarsılmaz inanç grit i.
ikonoklastik inanç iconoclasticism i.
yanlış inanç idol i.
yanlış inanç idolism i.
yanlış inanç idolum i.
cahil inanç ignorantism i.
fazla inanç overtrust i.
batıl inanç old wives tale i.
inanç farklılığı disopinion [obsolete] i.
inanç önderi faith leader i.
tüm dinlerin tanrılarının başka gezegenlerden geldiğine dair bir inanç alientology i.
geleneksel inanç veya standart piety i.
inanç temelli kuruluş fbo (faith-based organization) i.
inanç değiştirme convincement i.
asılsız inanç fiction i.
yerleşmiş inanç fixed idea i.
ortak inanç ve amaçlar etrafında birleşmiş bir grup kuruluş fold i.
yaygın olup temeli bulunmayan inanç folklore i.
dilden dile aktarılan uygulama, inanç ve gelenekler folklore i.
mükemmelleştirilebilirliğe olan inanç perfectibility i.
dünyada günahsız yaşamanın mümkün olduğuna olan inanç perfectibility i.
batıl inanç freet i.
doğaüstü şeylere duyulan inanç preternaturalism i.
temel inanç core belief i.
esas inanç core belief i.
öz inanç core belief i.
çekirdek inanç core belief i.
mısır piramitleriyle ilgili efsanelere dayalı bir inanç sistemi pyramidology i.
batıl inanç sahibi kimse superstitionist [obsolete] i.
boş inanç sahibi kimse superstitionist [obsolete] i.
batıl inanç superstitious notion i.
batıl inanç superstitiousness i.
doğaüstü güçlere inanç supranaturalism i.
ilahi varlıklara inanç supranaturalism i.
inanç sistemi faith i.
sarsmak (inanç/ekonomi vb'ni) unsettle f.
bir süre için inanç ve prensiplerinden vazgeçmek lapse f.
güçlü bir inanç duymak believe f.
yaymak (inanç/düşünce vb'ni) promulgate f.
inanç duymak believe f.
inanç duymak trust f.
inanç duymak have faith in f.
kendini bir inanç sistemi ile ilişkilendirmek self-identify f.
inanç öğretilerinden çıkan dogmatic s.
kökleşmiş (inanç) deep-rooted s.
inanç temelli faith-based s.
hatalı (davranış, inanç, fikir) off-base s.
uygunsuz (davranış, inanç, fikir) off-base s.
fikir veya inanç ile ilişkili opinionative s.
inanç gösteren pistic s.
inanç veya güvene dayalı fiducial s.
inanç veya güven ile ilişkili fiducial s.
batıl inanç olarak superstitiously zf.
inanç öğretilerinden kaynaklanarak dogmatically zf.
(inanç, kabul) sorgusuz sualsiz hook line and sinker zf.
(inanç, kabul) saf saf hook line and sinker zf.
Phrasals
inanç duymak believe on f.
birine/bir şeye inanç duymak believe in someone or something f.
Proverb
körü körüne inanç aklı da kör eder men are blind in their own cause
Idioms
batıl inanç old wives' tale i.
sağlam inanç intestinal fortitude i.
batıl inanç an old wives' tale i.
batıl inanç an old wives' tale i.
inanç duymak give credit for f.
(birine/bir şeye) inanç duymak lay store in (something or someone) f.
bir şeye büyük inanç duymak be a firm believer in (something) f.
bir şeye büyük inanç duymak be a great/firm believer in something f.
(birine/bir şeye) inanç duymak have faith in (someone or something) f.
(birine/bir şeye) inanç duymak lay store by (something or someone) f.
kendi inanç veya değerlerine uygun hareket eden true to oneself expr.
tam amerikayı yansıtan bir değer, inanç, özellik, prensip mom and apple pie expr.
Law
genel inanç opinio necessitatis i.
i̇nanç sözleşmesi̇ fiduciary agreement i.
hatalı inanç mistake i.
Politics
resmi olarak tanınmamış dini inanç ve ibadetlere izin veren hükümet politikası toleration i.
her türlü dini inanç ve ibadetin özgürce yaşanmasını savunan kimse tolerationist i.
din ve inanç özgürlüğü freedom of religion and belief i.
inanç özgürlüğü freedom of belief i.
inanç özgürlüğü freedom of religion i.
dini fikir, inanç ve örgütlere karşı olan antireligious s.
düzgüsel (inanç) systemic s.
Tourism
inanç turizmi religious tourism i.
inanç turizmi faith tourism i.
Medical
sağlık inanç modeli health belief model i.
(alternatif inanç sistemlerinde) kas lifi adezyonlarını çözmek için uygulanan bir fizik tedavi looyenwork i.
Psychology
bedenin şeytani bir ruh tarafından ele geçirildiğine yönelik patolojik inanç cacodemonomania i.
genelleştirilmiş inanç generalized belief i.
sağlık inanç modeli health belief model i.
yanlış inanç testleri false belief tasks i.
Logic
inanç ve inançsızlığı inceleyen bir mantık dalı doxastic logic i.
inanç kavramını inceleyen (mantık dalı) doxastic s.
Astronomy
tarih öncesi medeniyetlerde astronomi ile ilgili inanç ve uygulamaların bilimsel incelemesi archaeoastronomy i.
tarih öncesi medeniyetlerde astronomi ile ilgili inanç ve uygulamaların bilimsel incelemesi archeoastronomy i.
Social Sciences
kast sistemine olan inanç ve bağlılık casteism i.
kültürdeki inanç ve davranışı yönlendirmede etkili olan baskın ideal veya ilke theme i.
türklerin kültür inanç ve adetleri turkism i.
inanç temelli organizasyonlar faith-based organizations i.
inanç/inancın savunucusu defender of faith i.
rudolf steiner'ın öğretilerine dayanan, doğru eğitim ve kişisel disiplinle insanın manevi dünya deneyimine sahip olabileceğini savunan bir inanç sistemi anthroposophy i.
rudolf steiner'ın öğretilerine dayanan, doğru eğitim ve kişisel disiplinle insanın manevi dünya deneyimine sahip olabileceğini savunan bir inanç sistemi anthroposophical medicine i.
bir kurumca kutsallaştırılıp otorite haline getirilen şeye inanç institutionalism i.
toplumun fikir, inanç ve iradeden meydana gelip canlı organizmalar gibi doğduğunu, büyüdüğünü ve öldüğünü savunan bir teori organicism i.
Education
belirli bir dini inanç çerçevesinde eğitim veren okul faith school [uk] i.
Linguistics
yoz-inanç superstition i.
History
m.s. 1. yüzyılda mısır'da yahudi tarikatı olan therapeutae'nin inanç ve uygulamaları therapeutism i.
slav ve rus kültürünün batıya üstünlüğüne dair inanç slavophilism i.
Religious
hristiyanlık öncesi dönem başta olmak üzere eski dönemlerin çok tanrılı inanç ve uygulamalarını canlandırmayı amaçlayan hareket reconstructionism i.
tanrı'nın insanlara pozitif ve olumlu tanınması için yeterince ipucu gönderdiğine dair dini inanç cataphatism i.
yahudi yasalarına ve ayinlerine sıkı şekilde uyulmasını teşvik etmek amacıyla 3.yy'da kurulan dindar bir tarikatın inanç ve uygulamaları chasidism i.
yahudi yasalarına ve ayinlerine sıkı şekilde uyulmasını teşvik etmek amacıyla 3.yy'da kurulan dindar bir tarikatın inanç ve uygulamaları chassidism i.
inanç sistemi religious cult i.
bir inanç sisteminin temel öğretileri religious doctrine i.
ilahi bilginin yalnızca insan aklı ve gözlemle elde edilebileceğini savunan bir inanç sistemi natural theology i.
incil'in musa kanunu'nu gölgede bırakarak inanç ve tövbe gerektiren yeni bir yasa sunduğuna inanan kimse neonomian i.
incil'in musa kanunu'nu gölgede bırakarak inanç ve tövbe gerektiren yeni bir yasa sunduğu doktrini neonomianism i.
inanç yoluyla günahlardan arınma new birth i.
dört tanrılı inanç tetratheism i.
tanrı'nın evrendeki bütün gerçeklerin merkezi olduğuna dair inanç theocentricity i.
tanrı'nın evrendeki bütün gerçeklerin merkezi olduğuna dair inanç theocentrism i.
hristiyan ahlakına göre doğal erdemler için bütünleyici olması için tanrı tarafından yaratılan üç erdemden (inanç, umut ve merhamet) biri theological virtue i.
hristiyan ahlakına göre doğal erdemler için bütünleyici olması için tanrı tarafından yaratılan üç erdemden (inanç, umut ve merhamet) biri supernatural virtue i.
hristiyan ahlakına göre doğal erdemler için bütünleyici olması için tanrı tarafından yaratılan üç erdem: inanç, umut ve merhamet theological virtues i.
tanrı'nın ve ruhun doğasını mistik bir şekilde kavramaya olanak sağlayan inanç sistemi theosophy i.
insanbiçimciliğe ilişkin bir inanç sistemi theanthroposophy i.
öldükten sonra ruhun başka bir vücuda geçtiğine olan inanç transmigrationism i.
(caynizm'de) doğru bilgi, doğru inanç ve doğru davranış triratna i.
kıyamete olan inanç apocalypticism i.
(hristiyanlıkta) inanç veya doktrinlerin ayrıldığı bölümlerden biri article of faith i.
(hristiyanlıkta) inanç veya doktrinlerin ayrıldığı bölümlerden biri credendum i.
hasidik inanç ve uygulamaları assideanism i.
doğu katolik kilisesi inanç ve uygulamalarına verilen ad eastern catholicism i.
hristiyanlıktaki teslis inanışının aksine tanrı'nın birliğini savunan hristiyan inanç sistemi unitarianism i.
geleneksel hawaii inanç sisteminde yasak olan şey kapu i.
geleneksel hawaii inanç sisteminde tabu kapu i.
sihler'in inanç ve kültürleri doğrultusunda bıraktıkları sakal ve türban ile topladıkları uzun saçları kesh i.
inanç uğruna yapılan savaş jehad i.
eşitlik göstergesi olarak kast ve inanç gözetmeksizin herkese sunulan yemek langar i.
vedanta inanç ve uygulamaları vedantism i.
üyelerinin çoğunu soylu din adamlarının oluşturduğu eski bir yahudi mezhebinin inanç ve faaliyetleri sadduceeism i.
üyelerinin çoğunu soylu din adamlarının oluşturduğu eski bir yahudi mezhebinin inanç ve faaliyetleri sadducism i.
dünyanın salt iyi ve kötü güçlerden meydana geldiğini veya maddenin özü itibariyle kötücül olduğunu savunan düalistik bir inanç manichaeanism i.
eski hindistan'a ait bir dini inanç brahmanism i.
eski hindistan'a ait bir dini inanç brahminism i.
(roma katolik kilisesi'nde) inanç ve ahlakla ilgili konularda görevlendirilmiş din adamları komitesi holy office i.
inanç yoluyla beklenmedik iyileşme miraculous healing i.
sahte inanç miscreed [obsolete] i.
sahte inanç misreligion i.
moravya ve bohemya'daki reformcu john hus'un çalışmalarından kaynaklanıp incil'i inanç ve ibadetin tek kuralı olarak kabul eden bir hristiyan mezhebinin üyesi herrnhuter i.
evanjelik inanç ve uygulamaları anlatan ingiltere kilisesi'ne ait düşünce okulu low church i.
büyücülük ile karakterize olan afrika kökenli bir dini inanç obi i.
abd'de kurulan bin yılcı hristiyan cemaatine ait inanç ve uygulamalar christadelphianism i.
tanrı'nın evreni yaratıp daha sonra ona hiçbir müdahalesi bulunmadığı yönündeki inanç deism i.
insan doğasının her yönünün günah ile kirlendiği fikrini destekleyen inanç depravity i.
şinto ve budizmin bir birleşimi olan inanç ryobu shinto i.
günaha, hastalığa ve ölüme inanç devil i.
ilahi bir esin kaynağına olan inanç inspirationism i.
hristiyanlığı büyük kitlelere yaymaya çalışan bir dini inanç achanism i.
roma katolik kilisesinin inanç ve uygulamaları papism i.
(özellikle islam dininde) temel ilke, inanç veya dini eylem pillar i.
tüm tanrılara duyulan inanç panentheism [rare] i.
dini inanç panth [india] i.
ilk günahı reddederek her bireyin günah işlememe iradesi olduğunu öne süren bir inanç pelagianism i.
1730'da kurulmuş bir hristiyan tarikatının inanç sistemi sandemanianism i.
isa'nın bin yıllık dönemde ikinci kez geleceğine dayanan bir inanç türü premillennialism i.
(roma katolik kilisesi'nde) törenler, yasal ve idari sorunlar, inanç ve ahlak sorunları gibi dini konuları inceleyen bir papalık mahkemesi bölümü roman congregation i.
kutsal üçlünün birebir aynı öze sahip olmadığına dayalı inanç semi-arianism i.
sallananlar mezhebine ilişkin inanç ve öğretiler shakerism i.
inanç ve ibadet açısından önemsiz konular ile ilgili adiaphoristic s.
inanç yoluyla ruhsal dönüşüm yaşamış reborn s.
inanç ile ilgili religionary s.
incil'in musa kanunu'nu gölgede bırakarak inanç ve tövbe gerektiren yeni bir yasa sunduğu inancıyla paralel olan neonomian s.
kilisesinin inanç ve uygulamalarına karşı olan antichurch s.
geleneksel hawaii inanç sisteminde yasak olan kapu s.
yerli toplumların haklarını ve devamlılığını savunan (inanç sistemi) messianic s.
hint kökenli (din, inanç) dharmic s.
(ahlak ve inanç doktrinlerinde) yanılmaz infallible s.
Philosophy
kötü inanç bad faith i.
kötü inanç mauvaise foi i.
gerekçelendirilmiş doğru inanç justified true belief i.
evren gelişimini amaç ve tasarımın kontrol ettiğine olan inanç teleologism i.
beden öldüğünde ruhun da varlığının sona erdiğine dair inanç thanatism i.
tek tanrılı inanç monotheism i.
manevi varlıklara inanç animism i.
materyalizme karşı çıkan metafiziksel veya dini inanç sistemleri antimaterialism i.
bazı felsefe ve dini inanç sistemlerinde fiziksel dünya ile arasında insan ruhu ve bedeni arasındaki ilişkinin aynısına sahip olduğu düşünülen bir ruhani öz world soul i.
hindistan'a özgü olup bir kast sistemine dayanan dini ve felsefi inanç ve kültürel uygulamalar bütünü hindooism i.
hindistan'a özgü olup bir kast sistemine dayanan dini ve felsefi inanç ve kültürel uygulamalar bütünü hinduism i.
(platonculukta) deneyim ve algıya dayalı fikir veya inanç opinion i.
insan doğasının mükemmelleştirilebilirliğine olan inanç perfectibilism i.
mükemmelleştirilebilirliğe olan inanç perfectionism i.
dünyada günahsız yaşamanın mümkün olduğuna olan inanç perfectionism i.
belirli bir ideoloji veya inanç sistemine sahip olmayan unideological s.
belirli bir ideoloji veya inanç sistemi ile ilgili olmayan unideological s.
belirli bir ideoloji veya inanç sistemine ait olmayan unideological s.
(inanç) gerçekten inananları yanıltmayan incorrigible s.
Mythology
(roma mitolojisinde) tanrıça olarak kişileştirilen inanç fides i.
(roma mitolojisinde) inanç, vefa ve dürüstlük tanrıçası fides i.
orfeus'a özgü gizemli bir dini inanç orphism i.
Archaic
yanlış inanç miscreance i.
yanlış inanç miscreancy i.
bir kurumu, ülkeyi veya inanç sistemini reddeden kimse renay i.
büyücülük içerip jamaika, batı hint adaları ve amerika'nın tropikal bölgelerinde uygulanan afrika kökenli bir dini inanç şekli oby i.
hristiyan kilisesine adanan inanç ve ilke depositum i.
genel kanının aksini öne süren inanç paradox i.
Star Wars
inanç dağı mountains of faith i.