|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
dine karşı olan |
irreligionist i.
|
|
2 |
Genel |
karşı olan kimse |
antagonist i.
|
|
3 |
Genel |
karşı olan kimse |
critic i.
|
|
4 |
Genel |
kabul olunmuş doktrinlere karşı olan kimse |
heretic i.
|
|
5 |
Genel |
kiliseye karşı olan kimse |
dissident i.
|
|
6 |
Genel |
hakim olan siyasi doktrinlere karşı gelen düşünce |
heresy i.
|
|
7 |
Genel |
resmi kiliseye karşı olan akım |
nonconformism i.
|
|
8 |
Genel |
resmi kiliseye karşı olan kimse |
nonconformist i.
|
|
9 |
Genel |
toplum kurallarına karşı olan akım |
nonconformism i.
|
|
10 |
Genel |
geleneklere karşı olan akım |
nonconformism i.
|
|
11 |
Genel |
sendikalara karşı olan kimse |
nonunionist i.
|
|
|
12 |
Genel |
evliliğe karşı olan kişi |
agamist i.
|
|
13 |
Genel |
ırksal dengeyi sağlamak üzere öğrencilerin uzak okul bölgelerine taşınması uygulamasına karşı olan kimse |
antibuser [us] i.
|
|
14 |
Genel |
entelektüel görüşlere karşı olan kimse |
anti-intellectual i.
|
|
15 |
Genel |
sosyalliğe karşı olan kimse |
antisocialist i.
|
|
16 |
Genel |
başkalarının duygularına karşı çok hassas olan ve empati yeteneği çok gelişmiş kimse |
empath i.
|
|
17 |
Genel |
hayvanlar üzerinde deney yapılmasına karşı olan kimse |
bestiarian [uk] i.
|
|
18 |
Genel |
bir şeye karşı aşırı tutkusu veya düşkünlüğü olan kimse |
maniac i.
|
|
19 |
Genel |
başkasına karşı yükümlü olan kimse |
obligee i.
|
|
20 |
Genel |
siyasi ve entelektüel alanlarda açıklık ve şeffaflığa karşı olan kimse |
obscurant i.
|
|
21 |
Genel |
karşı olan kimse |
opposite i.
|
|
22 |
Genel |
(duygusal, ilkesel sebeplerle) bir şeye karşı olan kimse |
foe i.
|
|
23 |
Genel |
birine karşı olan borcu ödemek |
settle up with someone f.
|
|
24 |
Genel |
düşmana karşı kaçınılmaz olan saldırıyı başlatmak |
unleash an attack upon the enemy f.
|
|
25 |
Genel |
düşmana karşı kaçınılmaz olan saldırıyı başlatmak |
unleash an attack on the enemy f.
|
|
26 |
Genel |
düşmana karşı kaçınılmaz olan saldırıyı başlatmak |
unleash an attack against the enemy f.
|
|
27 |
Genel |
(birine/bir şeye olan/karşı) saplantısından vazgeçmek/kurtulmak |
drop one's obsession with f.
|
|
28 |
Genel |
alacaklıları bir borçlunun mal varlığına karşı olan hak önceliğine göre sıralamak |
marshal f.
|
|
29 |
Genel |
alacaklıları bir borçlunun mal varlığına karşı olan hak önceliğine göre sıralamak |
marshall f.
|
|
30 |
Genel |
kabul olunmuş doktrinlere karşı olan |
heretical s.
|
|
31 |
Genel |
karşı karşıya olan |
subject s.
|
|
|
32 |
Genel |
suya karşı meyili olan |
desiccant s.
|
|
33 |
Genel |
papaz sınıfına karşı olan |
anticlerical s.
|
|
34 |
Genel |
karşı karşıya olan |
affrontee [obsolete] s.
|
|
35 |
Genel |
dört ana renge karşı hassas olan |
tetrachromatic s.
|
|
36 |
Genel |
önyargıya karşı olan |
antibias s.
|
|
37 |
Genel |
ırksal dengeyi sağlamak üzere öğrencilerin uzak okul bölgelerine taşınması uygulamasına karşı olan |
antibusing [us] s.
|
|
38 |
Genel |
özgün düşünceye karşı olan |
anticreative s.
|
|
39 |
Genel |
yaratıcılığa karşı olan |
anticreative s.
|
|
40 |
Genel |
entelektüel görüşlere karşı olan |
anti-intellectual s.
|
|
41 |
Genel |
okuryazarlığa karşı olan |
antiliterate s.
|
|
42 |
Genel |
maço davranışlara karşı olan |
antimacho s.
|
|
43 |
Genel |
marihuana kullanımına karşı olan |
antimarijuana s.
|
|
44 |
Genel |
modern davranışlara karşı olan |
antimodern s.
|
|
45 |
Genel |
halk meselelerine karşı olan |
antipopular s.
|
|
46 |
Genel |
soyu tükenme riskiyle karşı karşıya olan |
endangered s.
|
|
47 |
Genel |
soyu tükenme riskiyle karşı karşıya olan |
endangered s.
|
|
48 |
Genel |
nesli tükenme riskiyle karşı karşıya olan |
endangered s.
|
|
49 |
Genel |
nesli tükenme riskiyle karşı karşıya olan |
endangered s.
|
|
50 |
Genel |
caza karşı ilgili ve duyarlı olan |
hip s.
|
|
51 |
Genel |
düğme takmaya karşı dini çekinceleri olan |
hook and eye s.
|
|
52 |
Genel |
şiddetle karşı olan |
loth (to) s.
|
|
53 |
Genel |
entelektüel ilerleme ve siyasi reforma karşı olan |
obscurant s.
|
|
54 |
Genel |
herkese ve her şeye karşı nazik ve cömert olan |
omnibenevolent s.
|
|
55 |
Genel |
tehlikeye karşı savunmasız olan |
compromising s.
|
|
56 |
Genel |
savaşa karşı olan |
pacifist s.
|
|
57 |
Genel |
köklü veya esaslı değişimlere karşı olan |
conservative s.
|
|
58 |
Genel |
bir kültüre karşı ön yargılı olan |
culturist s.
|
|
59 |
Genel |
karşı konumda olan |
syzygial s.
|
|
60 |
Genel |
karşı karşıya olan |
inferior to ed.
|
|
61 |
Genel |
karşı karşıya olan |
subordinate to ed.
|
|
62 |
Genel |
karşı karşıya olan |
subject to ed.
|
|
Phrases |
|
63 |
İfadeler |
(roma katolik kilisesi'nde) görevi azizleştirme veya kutsallaştırmaya karşı çıkmak olan kilise yetkilisi |
devils advocate i.
|
|
Colloquial |
|
64 |
Konuşma Dili |
(birine karşı olan) cinsel isteğini açıkça göstermek/belli etmek |
get fresh (with somebody) f.
|
|
65 |
Konuşma Dili |
birisine veya bir şeye karşı üstün olan |
one-up s.
|
|
66 |
Konuşma Dili |
1994-2011 arasında abd'de yürürlükte olan ve eşcinsellerin orduda görev almalarını yasaklayan fakat cinsel yönelimini gizli tutanlara karşı da ayrımcılığı önleyen bir kanun |
don't ask, don't tell, don't harass, don't pursue expr.
|
|
Idioms |
|
67 |
Deyim |
birbirine karşı çok nazik olan iki kişi |
alphonse and gaston i.
|
|
68 |
Deyim |
(hristiyan) kilise öğretilerine karşı olan kimse |
autem prickear [obsolete] i.
|
|
69 |
Deyim |
bir meseleye karşı olan iki farklı yaklaşım |
two sides of a shield i.
|
|
70 |
Deyim |
körü körüne ilerlemeye ve değişime karşı olan kimse |
dame partington and her mop i.
|
|
71 |
Deyim |
(birine/bir şeye) karşı olan tutumunu/hareketlerini yüz seksen derece değiştirme |
about-face (on someone or something) i.
|
|
|
72 |
Deyim |
(birine/bir şeye) karşı olan tutumunu/hareketlerini yüz seksen derece değiştirme |
about-face (on someone or something) i.
|
|
73 |
Deyim |
(bir şeye) karşı olan tutumunu/hareketlerini yüz seksen derece değiştirme |
about-face on (something) i.
|
|
74 |
Deyim |
kendine nazaran çok güçlü olan biriyle karşı karşıya gelmek |
catch a tartar f.
|
|
75 |
Deyim |
egemen olan görüşe karşı gelmek |
swim against the tide f.
|
|
76 |
Deyim |
(birine karşı olan) cinsel isteğini açıkça göstermek/belli etmek |
get fresh with (one) f.
|
|
77 |
Deyim |
(birinin bir şeye) karşı olan ilgisini/arzusunu tetiklemek |
give (someone) an itch for (something) f.
|
|
78 |
Deyim |
(birinin bir şeye) karşı olan ilgisini/arzusunu tetiklemek |
give (someone) the itch for (something) f.
|
|
79 |
Deyim |
(birinin bir şey yapmaya) karşı olan ilgisini/arzusunu tetiklemek |
give (someone) an itch to (do something) f.
|
|
80 |
Deyim |
(birinin bir şey yapmaya) karşı olan ilgisini/arzusunu tetiklemek |
give (someone) the itch to (do something) f.
|
|
81 |
Deyim |
(bir şeye) karşı olan tutumunu/hareketlerini yüz seksen derece değiştirmek |
have about-face on (something) f.
|
|
82 |
Deyim |
(birinin bir şeye) karşı olan ilgisini/arzusunu tetiklemek |
give (someone) an itch for (something) f.
|
|
83 |
Deyim |
(birinin bir şeye) karşı olan ilgisini/arzusunu tetiklemek |
give (someone) the itch for (something) f.
|
|
Trade/Economic |
|
84 |
Ticaret/Ekonomi |
aynı türden birden fazla finansal araç satın alındığında riskin arttığı, döviz kuru riskine karşı vadeli piyasalarda işlem yapmanın tam tersi olan işlem |
texas hedge i.
|
|
85 |
Ticaret/Ekonomi |
altların üstlerine karşı olan görevleri |
responsibility i.
|
|
86 |
Ticaret/Ekonomi |
grup üyelerinin birbirlerine karşı olan duygularının ölçülmesi |
sociometry i.
|
|
87 |
Ticaret/Ekonomi |
karşı başlatılacağı bildirilmiş olan dava |
litigation ... threatened against i.
|
|
88 |
Ticaret/Ekonomi |
tüketiciliğe karşı olan |
anticonsumer s.
|
|
89 |
Ticaret/Ekonomi |
ekonomik büyümeye karşı olan |
antieconomic s.
|
|
90 |
Ticaret/Ekonomi |
ticarete karşı olan |
antimarket s.
|
|
91 |
Ticaret/Ekonomi |
firma ya da şirketlerin birleşmesine karşı olan |
antimerger s.
|
|
92 |
Ticaret/Ekonomi |
aşırı petrol spekülasyonuna karşı olan |
antispeculation s.
|
|
93 |
Ticaret/Ekonomi |
para yardımına karşı olan |
antisubsidy s.
|
|
94 |
Ticaret/Ekonomi |
sendikalara karşı olan |
antiunion s.
|
|
95 |
Ticaret/Ekonomi |
ekonomik döngüye karşı olan |
contracyclical s.
|
|
Law |
|
96 |
Hukuk |
bir davada karşı tarafa yardımcı olan kanıt sunan tanık |
adverse witness i.
|
|
97 |
Hukuk |
bir davada karşı tarafa yardımcı olan kanıt sunan tanık |
hostile witness i.
|
|
98 |
Hukuk |
davacının dava konusu olan birşey üzerinde bir hak iddiasında bulunan kişiye karşı açtığı dava |
action to quiet title i.
|
|
99 |
Hukuk |
görevini yapmakta olan memura karşı gelme |
deforcement i.
|
|
100 |
Hukuk |
herkese karşı kabili dermeyan olan hak |
absolute right i.
|
|
101 |
Hukuk |
ikametgahı belli olan bir şahsa karşı yapılan haciz |
domestic attachment i.
|
|
102 |
Hukuk |
kürtaj, embriyo deneyi gibi uygulamalara karşı olan kimse |
right-to-lifer [us] i.
|
|
103 |
Hukuk |
ötenazinin yasallaşmasına karşı olan kimse |
right-to-lifer i.
|
|
104 |
Hukuk |
şahsi olmayıp eşyaya karşı olan dava |
in rem i.
|
|
105 |
Hukuk |
şahsa bağlı olmayıp herkese karşı geçerli olan (hak) |
real s.
|
|
Politics |
|
106 |
Siyasal |
abd hükümetinin, terör, kargaşa, isyan ve savaş gibi risklerle karşı karşıya kalmakta olan memurlarına vediği) ek risk/tehdit maaşı |
danger pay i.
|
|
107 |
Siyasal |
avrupa birliği'ne karşı olan ingiliz vatandaşı |
eurosceptic i.
|
|
108 |
Siyasal |
nazilere karşı mücadele vermiş olan fransız direnişçi |
maquis i.
|
|
109 |
Siyasal |
her türlü devlet yönetim şekline karşı olan kimse |
antarchist i.
|
|
110 |
Siyasal |
seçkinlerin devleti idaresine karşı olan kimse(ler) |
antielite i.
|
|
111 |
Siyasal |
liberalizme karşı olan kimse |
antiliberal i.
|
|
112 |
Siyasal |
liberalizme karşı olan siyasi ideoloji |
antiliberalism i.
|
|
113 |
Siyasal |
liberalizme karşı olan kimse |
antilibertarian i.
|
|
114 |
Siyasal |
ingiltere'nin avrupa birliği'ne katılmasına karşı olan kimse |
antimarketeer [brit] i.
|
|
115 |
Siyasal |
monarşiye karşı olan kimse |
antimonarchist i.
|
|
116 |
Siyasal |
cumhuriyetçiliğin ilke ve uygulamalarına karşı olan kimse |
antirepublican i.
|
|
117 |
Siyasal |
avrupa birliği ile yakın ilişki kurmaya karşı olan kimse |
eurosceptic i.
|
|
118 |
Siyasal |
(apartheid sırasında) hükümet politikasındaki liberal trendlere karşı olan afrikaner milliyetçisi |
verkrampte i.
|
|
119 |
Siyasal |
(apartheid sırasında) hükümet politikasındaki liberal trendlere karşı olan afrikaner milliyetçisi |
verligte i.
|
|
120 |
Siyasal |
ikinci dünya savaşı'nda fransa'nın işgali sırasında nazilere karşı mücadele vermiş olan gizli bir fransız direniş hareketi |
maquis i.
|
|
121 |
Siyasal |
ikinci dünya savaşı'nda fransa'nın işgali sırasında nazilere karşı mücadele vermiş olan gerilla savaşçısı |
maquisard i.
|
|
122 |
Siyasal |
italya'nın çalışma ve dış politikalarına karşı olan yunanistan'da kurulan aşırı solcu gizli bir örgüt |
revolutionary proletarian nucleus i.
|
|
123 |
Siyasal |
değişime karşı olan siyasi parti |
conservative party i.
|
|
124 |
Siyasal |
(eskiden) abd'de 1948 yılında demokratlar tarafından kurulup harry s. truman'ın adaylığına karşı olan bir siyasi parti |
dixiecrats i.
|
|
125 |
Siyasal |
(eskiden) abd'de 1948 yılında demokratlar tarafından kurulup harry s. truman'ın adaylığına karşı olan bir siyasi parti |
states' rights democratic party i.
|
|
126 |
Siyasal |
kiliseye, ruhban sınıfına veya bunların halk üzerindeki etkisine karşı olan |
anticlerical s.
|
|
127 |
Siyasal |
her türlü devlet yönetim şekline karşı olan |
antarchistic s.
|
|
128 |
Siyasal |
güney afrika cumhuriyeti'nde beyaz olmayan ırklar arasında yasal ayrım politikasına karşı olan |
antiapartheid s.
|
|
129 |
Siyasal |
güney afrika cumhuriyeti'nde beyaz olmayan ırklar arasında yasal ayrım politikasına karşı olan |
anti-apartheid s.
|
|
130 |
Siyasal |
uyuşturucuya karşı olan |
antidrug s.
|
|
131 |
Siyasal |
monarşiye karşı olan |
antimonarchic s.
|
|
132 |
Siyasal |
monarşiye karşı olan |
antimonarchical s.
|
|
133 |
Siyasal |
monarşiye karşı olan |
antimonarchist s.
|
|
134 |
Siyasal |
nazi ideolojisine karşı olan |
anti-nazi s.
|
|
135 |
Siyasal |
siyasi partilere karşı olan |
antiparty s.
|
|
136 |
Siyasal |
siyasi prensiplere karşı olan |
antipolitical s.
|
|
137 |
Siyasal |
dini fikir, inanç ve örgütlere karşı olan |
antireligious s.
|
|
138 |
Siyasal |
cumhuriyetçiliğin ilke ve uygulamalarına karşı olan |
antirepublican s.
|
|
139 |
Siyasal |
(özellikle devlet yönetiminde) gizliliğe karşı olan |
antisecrecy s.
|
|
140 |
Siyasal |
aşırı hükümet harcamalarına karşı olan |
antispending s.
|
|
141 |
Siyasal |
hükümetin devrilmesine karşı olan |
antisubversion s.
|
|
142 |
Siyasal |
hükümetin devrilmesine karşı olan |
antisubversive s.
|
|
143 |
Siyasal |
sosyal yardım ödemelerine karşı olan |
antiwelfare s.
|
|
144 |
Siyasal |
avrupa birliği ile yakın ilişki kurmaya karşı olan |
euro-sceptic s.
|
|
145 |
Siyasal |
ingiliz iç savaşı'nda krala karşı olan meclise ait |
parliamentary s.
|
|
146 |
Siyasal |
ingiliz iç savaşı'nda krala karşı olan meclise mensup |
parliamentary s.
|
|
147 |
Siyasal |
ingiliz iç savaşı'nda krala karşı olan meclisi destekleyen |
parliamentary s.
|
|
148 |
Siyasal |
leşker-i tayyibe'nin silahlı kanadı olduğu, 1989'da abd'nin misyoner gruplarına karşı pakistan'da kurulmuş olan sünni bir örgüt |
mdi (markaz-ud-dawa-wal-irshad) kısalt.
|
|
Industry |
|
149 |
Sanayi |
sendikaya karşı olan |
yellow-dog s.
|
|
Insurance |
|
150 |
Sigortacılık |
bir işin karlılığında maddi etkisi olan kilit adamın ölümü veya sakatlanması sonrasında meydana gelen zarara karşı yapılan sigorta |
keyman insurance i.
|
|
Advertising |
|
151 |
Reklam |
reklam panolarına karşı olan |
antibillboard s.
|
|
Technical |
|
152 |
Teknik |
arızalara karşı otomatik tertibatı olan mekanizma |
fail safe i.
|
|
153 |
Teknik |
teknolojik cihazların kullanımına karşı olan |
antitechnology s.
|
|
154 |
Teknik |
bir teoriye karşı olan |
antitheoretical s.
|
|
155 |
Teknik |
silindirleri karşı karşıya olan |
vis-à-vis ed.
|
|
Telecom |
|
156 |
Telekom |
elektromanyetik gürültüye karşı olan bağışıklık |
immunity to electromagnetic disturbance i.
|
|
Aeronautic |
|
157 |
Havacılık |
arızalara karşı otomatik tedribatı olan |
fail safe s.
|
|
Marine |
|
158 |
Denizcilik |
başı rüzgara karşı olan (gemi) |
head to wind s.
|
|
Medical |
|
159 |
Medikal |
karşı tahriş edici ve diüretik madde olan kantaridin yanlış kullanımından oluşan toksik durum |
cantharidism i.
|
|
160 |
Medikal |
bilhassa tümör hücrelerine karşı zehirleyici özellikte olan, deneysel kanser tedavisinde kullanılan hücre |
lak cell i.
|
|
161 |
Medikal |
kauçuk özelliği gösteren fakat aşırı sıcaklıklara karşı daha dayanıklı olan ve polimerik silikon içeren bir madde grubunun marka adı |
silastic i.
|
|
162 |
Medikal |
uzun süreli etki eden virüslere karşı olan |
antiretroviral s.
|
|
163 |
Medikal |
yuvarlak solucanlara ve kıl kurtlarına karşı etkili olan |
antiscoletic s.
|
|
164 |
Medikal |
ağrıya karşı aşırı duyarlı olan |
hyperalgesic s.
|
|
Psychology |
|
165 |
Psikoloji |
erkeklerde görülen, karşı cinsteki ebeveyni sahiplenip kendi cinsinden olan ebeveyni saf dışı etme isteği |
oedipal complex i.
|
|
166 |
Psikoloji |
erkeklerde görülen, karşı cinsteki ebeveyni sahiplenip kendi cinsinden olan ebeveyni saf dışı etme isteği |
oedipus complex i.
|
|
Physiology |
|
167 |
Fizyoloji |
bir uyarana karşı aşırı duyarlı olan |
hyperirritable s.
|
|
168 |
Fizyoloji |
bir uyarana karşı aşırı hassas olan |
hyperirritable s.
|
|
Pathology |
|
169 |
Patoloji |
bir şeye karşı hassas olan kimsede teması takiben dakikalar içinde ortaya çıkan alerjik reaksiyon |
type I allergic reaction i.
|
|
170 |
Patoloji |
bir şeye karşı hassas olan kimsede teması takiben dakikalar içinde ortaya çıkan alerjik reaksiyon |
immediate allergy i.
|
|
171 |
Patoloji |
bir şeye karşı hassas olan kimsede teması takiben dakikalar içinde ortaya çıkan alerjik reaksiyon |
atopic allergy i.
|
|
172 |
Patoloji |
bir şeye karşı hassas olan kimsede teması takiben dakikalar içinde ortaya çıkan alerjik reaksiyon |
atopy i.
|
|
Pharmaceutics |
|
173 |
Eczacılık |
yuvarlak solucanlara ve kıl kurtlarına karşı etkili olan, mantar önleyici bir ilaç |
thiabendazole i.
|
|
174 |
Eczacılık |
yuvarlak solucanlara ve kıl kurtlarına karşı etkili olan ilaç |
anthelmintic i.
|
|
175 |
Eczacılık |
yuvarlak solucanlara ve kıl kurtlarına karşı etkili olan ilaç |
vermifuge i.
|
|
176 |
Eczacılık |
yuvarlak solucanlara ve kıl kurtlarına karşı etkili olan ilaç |
anthelminthic i.
|
|
177 |
Eczacılık |
yuvarlak solucanlara ve kıl kurtlarına karşı etkili olan ilaç |
helminthic i.
|
|
178 |
Eczacılık |
çeşitli mantarlara karşı etkili olan antibiyotik ilaç |
antimycin i.
|
|
179 |
Eczacılık |
hastalığın tekrarlayan nöbetlerine karşı etkili olan ilaç veya madde |
antiperiodic [obsolete] i.
|
|
180 |
Eczacılık |
çeşitli enfeksiyonlara karşı etkili olan tetrasiklinden üretilen bir antibiyotik |
vibramycin i.
|
|
181 |
Eczacılık |
herpes simplex ve varisella zoster virüslerine karşı etkili olan antiviral bir ilaç |
vidarabine i.
|
|
182 |
Eczacılık |
çeşitli virüslere karşı etkili olan bir antiviral ilaç markası |
ribavirin® i.
|
|
183 |
Eczacılık |
soğuk algınlığına karşı etkili olan |
anticatarrhal s.
|
|
184 |
Eczacılık |
hastalığın tekrarlayan nöbetlerine karşı etkili olan |
antiperiodic [obsolete] s.
|
|
Physics |
|
185 |
Fizik |
filojiston kuramına karşı olan kimse |
antiphlogistian i.
|
|
Biology |
|
186 |
Biyoloji |
holotipin karşı cinsi olan biyolojik örnek |
allotype i.
|
|
187 |
Biyoloji |
holotipin karşı cinsi olan biyolojik örnek |
allotypy i.
|
|
188 |
Biyoloji |
holotipin karşı cinsi olan biyolojik örnekle ilgili |
allotypic s.
|
|
Zoology |
|
189 |
Zooloji |
batı afrika'ya özgü, soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan büyük bir ceylan |
mhorr i.
|
|
190 |
Zooloji |
batı afrika'ya özgü, soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan büyük bir ceylan |
nanger dama i.
|
|
191 |
Zooloji |
batı afrika'ya özgü, soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan büyük bir ceylan |
gazella dama i.
|
|
192 |
Zooloji |
olası düşmanlarına karşı renk gibi özel savunma mekanizmasına sahip olan canlı |
aposematic s.
|
|
Botanic |
|
193 |
Botanik |
kuzey amerika ve avrupa'da görülen, rizomlarındaki ve saplarındaki yağ reçinesi tenyalara karşı etkili olan bir eğrelti otu |
male fern i.
|
|
194 |
Botanik |
kuzeybatı ve orta avustralya'da yetişen ve kerestesi termitlere karşı dirençli olan bir ağaç |
desert oak i.
|
|
195 |
Botanik |
karşı karşıya yaprakları olan |
adversifoliate s.
|
|
196 |
Botanik |
ercik organları yaprakların karşı tarafında olan |
antipetalous s.
|
|
Agriculture |
|
197 |
Tarım |
dar izli tekerlekli tarım veya orman traktörlerinin sürücü koltuğu önüne monte edilmiş olan devrilmeye karşı koruma çerçevesi |
roll-over protection structures mounted in front of the driver's seat on narrow-track wheeled agricultural and forestry tractors i.
|
|
198 |
Tarım |
dar izli tekerlekli tarım veya orman traktörlerinin sürücü koltuğu önüne yerleştirilmiş olan devrilmeye karşı koruma çerçevesi |
roll-over protection structures mounted in front of the driver's seat on narrow-track wheeled agricultural and forestry tractors i.
|
|
199 |
Tarım |
böcek ilacı kullanımına karşı olan |
antipesticide s.
|
|
200 |
Tarım |
mahsulün hastalığa karşı direncini artırmak için sıralar halinde olan (ekin çeşitliliği) |
multiline s.
|
|
Tobacco |
|
201 |
Tütün |
tütün tüketimine karşı olan kimse |
antismoker i.
|
|
202 |
Tütün |
tütün tüketimine karşı olan |
antismoking s.
|
|
203 |
Tütün |
tütün tüketimine karşı olan |
antitobacco s.
|
|
Fishery |
|
204 |
Balıkçılık |
balina avcılığına karşı olan |
antiwhaling s.
|
|
Social Sciences |
|
205 |
Sosyal Bilimler |
araştırmalarda canlı hayvan kullanımına karşı olan kimse |
antivivisectionist i.
|
|
206 |
Sosyal Bilimler |
hayvanlar üzerinde deney yapılmasına karşı olan kimse |
antivivisectionist i.
|
|
207 |
Sosyal Bilimler |
tüketim çılgınlığına karşı olan ve bu amaçla kaynakların minimum seviyede kullanılması gerektiğini savunan düşünce biçimi |
freeganism i.
|
|
208 |
Sosyal Bilimler |
tüketim çılgınlığına karşı olan ve bu amaçla kaynakların minimum seviyede kullanılması gerektiğini savunan görüş |
freeganism i.
|
|
209 |
Sosyal Bilimler |
kürtaj hakkına karşı olan kimse |
antichoicer i.
|
|
210 |
Sosyal Bilimler |
adetlere karşı olan kimse |
antiritualism i.
|
|
211 |
Sosyal Bilimler |
cinsiyetçiliğe karşı olan kimse |
antisexist i.
|
|
212 |
Sosyal Bilimler |
cinsel ilişkiye karşı olan kimse |
antisexual i.
|
|
213 |
Sosyal Bilimler |
herhangi bir cinsiyete karşı çekim duymaya açık olan kimse |
pansexual i.
|
|
214 |
Sosyal Bilimler |
kürtaj hakkına karşı olan |
antichoice s.
|
|
215 |
Sosyal Bilimler |
kürtaj hakkına karşı olan |
anti-choice s.
|
|
216 |
Sosyal Bilimler |
adetlere karşı olan |
antiritualism s.
|
|
217 |
Sosyal Bilimler |
ayrımcılığa karşı olan |
antisegregation s.
|
|
218 |
Sosyal Bilimler |
insanlar arasındaki cinsel ilişkiye karşı olan |
antisex s.
|
|
219 |
Sosyal Bilimler |
cinsiyetçiliğe karşı olan |
antisexist s.
|
|
220 |
Sosyal Bilimler |
cinsel ilişkiye karşı olan |
antisexual s.
|
|
221 |
Sosyal Bilimler |
köleliğe karşı olan |
antislavery s.
|
|
222 |
Sosyal Bilimler |
toplumsal şiddete karşı olan |
antiviolence s.
|
|
History |
|
223 |
Tarih |
ingiliz kilisesine karşı olan kimse |
recusant i.
|
|
224 |
Tarih |
iskoç ayrılık kiliseleri'ndeki auld lichts'e karşı gönüllülük ilkesini destekleyen iki partiden birinin üyesi olan kimse |
new light i.
|
|
225 |
Tarih |
eyalet sistemine karşı olan kimse |
antifederalist [us] i.
|
|
226 |
Tarih |
eyalet sistemine karşı olan kimse |
anti-federalist i.
|
|
227 |
Tarih |
(eskiden new york'ta) kira ödenmesine karşı olan partinin destekçisi kimse |
antirenter i.
|
|
228 |
Tarih |
1770'lerde north carolina'daki yöneticilerin şiddet içeren yöntemlerine karşı olan bir grubun üyesi |
moderator i.
|
|
229 |
Tarih |
arjantin'de 1976-82 hükümetine karşı olan solcu gerilla grupları ve muhaliflere karşı yürütülen bir askeri harekat |
dirty war i.
|
|
230 |
Tarih |
özellikle fransa'da fransız devrimi sırasında ilan edilen vatandaşlık doktrinlerine karşı olan |
anticivic s.
|
|
231 |
Tarih |
klasik dönem modasına karşı olan |
anticlassical s.
|
|
232 |
Tarih |
tarihsel araştırma yöntemlerine karşı olan |
antihistorical s.
|
|
233 |
Tarih |
köleliğin kaldırılmasına karşı olan |
proslavery s.
|
|
Religious |
|
234 |
Dini |
ikinci evliliğe ve tövbekarların günahların bağışlanmasına karşı olan, montanizm kökenli bir hristiyan doktrin |
tertullianism i.
|
|
235 |
Dini |
pazar gününün tatil olmasına karşı olan hristiyan mezhebi |
antisabbatarian i.
|
|
236 |
Dini |
tanrı inancına karşı olan kimse |
antitheist i.
|
|
237 |
Dini |
resmi kiliseye karşı olan bazı hristiyanlık mezheplerinin şapeli |
bethesda i.
|
|
238 |
Dini |
çileciliğe ve meryem'in bekaretine karşı çıkan 4. yüzyılda yaşamış rahibin taraftarı olan kimse |
jovinianist i.
|
|
239 |
Dini |
radikal bir düalizm barındıran maniheizm benzeri kabul olunmuş doktrinlere karşı olan herhangi bir felsefe |
manichaeism i.
|
|
240 |
Dini |
anglikan kilisesine karşı olan hristiyanların cemaati |
meeting [uk] i.
|
|
241 |
Dini |
anglikan kilisesine karşı olan hristiyanların ibadethanesi |
meeting [uk] i.
|
|
242 |
Dini |
sapkınlığa karşı olan yazar |
heresiologist i.
|
|
243 |
Dini |
resmi kiliseye karşı olan akım |
dissent i.
|
|
244 |
Dini |
anglikan kilisesine karşı olan hristiyan |
sectary i.
|
|
245 |
Dini |
kilisesinin inanç ve uygulamalarına karşı olan |
antichurch s.
|
|
246 |
Dini |
hristiyanlara karşı olan |
antichurch s.
|
|
247 |
Dini |
mezheplere karşı olan |
anticult s.
|
|
248 |
Dini |
tanrı inancına karşı olan |
antitheistic s.
|
|
Philosophy |
|
249 |
Felsefe |
mekanik felsefeye karşı olan kimse |
antimechanist i.
|
|
250 |
Felsefe |
doğal bir düzende uyum içinde yaşamaya karşı olan |
antilife s.
|
|
Environment |
|
251 |
Çevre |
kentsel hayata karşı olan |
antiurban s.
|
|
Military |
|
252 |
Askeri |
nükleer silahları eşit derecede yıkıcı olan süper güçlerin birbirlerine ve karşı tarafın müttefiklerine saldırmaktan kaçınacağı teorisi |
mad (mutual assured destruction) i.
|
|
253 |
Askeri |
gerilla faaliyetine karşı olan |
antiguerrilla s.
|
|
254 |
Askeri |
mayın kullanımına karşı olan |
antimine s.
|
|
Hunting |
|
255 |
Silah/Atıcılık |
kaçak avcılığa karşı olan |
antipoaching s.
|
|
Sport |
|
256 |
Spor |
spora karşı yeteneksiz olan |
nonsporting s.
|
|
257 |
Spor |
rakip takıma karşı sayıca avantajlı durumda olan |
odd-man s.
|
|
Football |
|
258 |
Futbol |
futbol takımının uç oyuncusunun karşı tarafında olan hücum çizgisi tarafı |
weak side i.
|
|
Music |
|
259 |
Müzik |
caza karşı ilgili ve duyarlı olan |
hep s.
|
|
Mythology |
|
260 |
Mitoloji |
(yunan mitolojisinde) atalanta'nın oğlu ve thebai'ye karşı yediler'den biri olan kahraman |
parthenopaeus i.
|
|
Abbreviation |
|
261 |
Kısaltma |
resmi kiliseye karşı olan kimse |
noncon (nonconformist) i.
|
|
Archaic |
|
262 |
Eski Kullanım |
kiliseye karşı olan kimse |
discrepant i.
|
|
Slang |
|
263 |
Argo |
birçok konuda uzman olan iyi dans eden karşı cinsle konuşma konusunda iyi olan kişi |
brofessional i.
|
|
264 |
Argo |
bacaklara karşı bir zaafı/düşkünlüğü olan adam |
leg man i.
|
|
265 |
Argo |
kadınların memelerine karşı bir zaafı/düşkünlüğü olan adam |
tit-man i.
|
|
266 |
Argo |
kadınların memelerine karşı bir zaafı/düşkünlüğü olan adam |
tits-man i.
|
|
267 |
Argo |
kadınların memelerine karşı bir zaafı/düşkünlüğü olan adam |
t-man i.
|
|
268 |
Argo |
yasadışı marihuana tüketimine karşı olan |
antipot s.
|
|
269 |
Argo |
marihuana kullanımına karşı olan |
antiweed s.
|
|
270 |
Argo |
sıkça sorulan sorular arasında olan bir soruyu tekrar soran birine karşı sinirle söylenen bir ifade |
read the fucking faq [rtff] expr.
|
|
Modern Slang |
|
271 |
Modern Argo |
beyazların üstünlüğünü savunan ve demokratik yöntemlere karşı olan amerikan vatanseveri |
all-american patriot i.
|
|
272 |
Modern Argo |
herhangi bir cinsiyete karşı çekim duymaya açık olan kimse |
allsexual i.
|
|