Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
sert şekilde
"sert şekilde"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
sert şekilde
drastically
zf.
"sert şekilde"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 124 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
beklenmedik şekilde yapılan sert konuşma
ascent
i.
2
Genel
sert bir şekilde eleştirme
upbraiding
i.
3
Genel
sert bir şekilde kural koyan kimse
hardass
i.
4
Genel
sert bir şekilde vurmak
smite
f.
5
Genel
itmek (sert bir şekilde)
shove
f.
6
Genel
sert bir şekilde çekmek
wrench
f.
7
Genel
daha sert kullanımlara dayanacak şekilde tasarlamak
ruggedize
f.
8
Genel
sert şartlara dayanıklı olacak şekilde tasarlamak
ruggedize
f.
9
Genel
sert bir şekilde uyarmak
warn sternly
f.
10
Genel
sert şartlara dayanıklı olacak şekilde tasarlamak
ruggedise
f.
11
Genel
daha sert kullanımlara dayanacak şekilde tasarlamak
ruggedise
f.
12
Genel
sert bir şekilde tıngırdamak
twank [dialect]
f.
13
Genel
sert bir şekilde tıngırdatmak
twank [dialect]
f.
14
Genel
sert bir şekilde paylamak
blister
f.
15
Genel
sert şekilde eleştirmek
maul
f.
16
Genel
sert şekilde azarlamak
brawl [obsolete]
f.
17
Genel
sert şekilde meydan okumak
buffet
f.
18
Genel
sert şekilde kınamak
buffet
f.
19
Genel
sert bir şekilde şikayet etmek
gripe
f.
20
Genel
sert bir şekilde ifade etmek
growl
f.
21
Genel
sert bir şekilde ayak altında çiğnemek
hobnail
f.
22
Genel
sert ve kalıplaşmış şekilde büyümek
ossify
f.
23
Genel
sert şekilde düşürmek
plonk
f.
24
Genel
sert şekilde aşağı bırakılmak
plonk
f.
25
Genel
sert bir şekilde bir şeye fırlatmak
slat [dialect] [uk]
f.
26
Genel
sert bir şekilde karşı olmak
oppose strongly
f.
27
Genel
sert bir şekilde muhalefet etmek
oppose strongly
f.
28
Genel
sert bir şekilde karşı olmak
strongly oppose
f.
29
Genel
sert bir şekilde muhalefet etmek
strongly oppose
f.
30
Genel
sert şartlara dayanıklı olacak şekilde tasarlanmış
ruggedized
s.
31
Genel
daha sert kullanımlara dayanacak şekilde tasarlanmış
ruggedized
s.
32
Genel
daha sert kullanımlara dayanacak şekilde tasarlanmış
ruggedised
s.
33
Genel
sert şartlara dayanıklı olacak şekilde tasarlanmış
ruggedised
s.
34
Genel
(ifade şekli) sert bir şekilde sitemkar
bitter
s.
35
Genel
sert bir şekilde düşen
grievous
s.
36
Genel
sert bir şekilde ironik
grim
s.
37
Genel
sert şekilde dalga geçen
cruel
s.
38
Genel
sert bir şekilde
harshly
zf.
39
Genel
sert/sıkı bir şekilde
smartly
zf.
40
Genel
sert bir şekilde
rigorously
zf.
41
Genel
sert bir şekilde
acutely
zf.
42
Genel
sert bir şekilde
unbudgeably
zf.
43
Genel
sert bir şekilde
ungently
zf.
44
Genel
sert bir şekilde
untenderly
zf.
45
Genel
sert bir şekilde
hard
zf.
46
Genel
daha sert bir şekilde
worse
zf.
47
Genel
sert bir şekilde
harsh
zf.
48
Genel
sert bir şekilde
hash [dialect]
zf.
49
Genel
sert bir şekilde
loweringly
zf.
50
Genel
sert bir şekilde
rigidly
zf.
51
Genel
sert bir şekilde
heavily
zf.
52
Genel
sert bir şekilde
fierce
zf.
53
Genel
sert bir şekilde
fiercely
zf.
54
Genel
sert bir şekilde
fierily
zf.
55
Genel
sert bir şekilde
fiery
zf.
56
Genel
sert bir şekilde
pettily
zf.
57
Genel
sert bir şekilde
sharp
zf.
58
Genel
sert bir şekilde
snelly
zf.
59
Genel
sert bir şekilde
starchedly
zf.
60
Genel
sert bir şekilde
starchly
zf.
Phrasals
61
Öbek Fiiller
eleştirileri ya da hakaretleri sert bir şekilde karşılamak
clap back
f.
62
Öbek Fiiller
(birine) sert bir şekilde bağırmak
bark at (someone)
f.
63
Öbek Fiiller
birine karşı sert/keskin bir şekilde esmek
bite into someone
f.
64
Öbek Fiiller
sert bir şekilde çekip almak
wrench off
f.
65
Öbek Fiiller
bir şeyi birinden/bir şeyden sert bir şekilde çekip almak
wrench something off (of) someone or something
f.
66
Öbek Fiiller
bir şeyi birinden/bir şeyden sert bir şekilde çekip almak
wrench something off
f.
67
Öbek Fiiller
sert bir şekilde çekip almak
wrench out
f.
68
Öbek Fiiller
sert bir şekilde çekip çıkarmak
wrench out
f.
69
Öbek Fiiller
sert bir şekilde çekip almak
wrest off
f.
70
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyden sert bir şekilde çekip almak
wrest something off (of) something
f.
71
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyden sert bir şekilde çekip almak
wrest something off
f.
72
Öbek Fiiller
sert bir şekilde çekip almak
wrest off
f.
73
Öbek Fiiller
sert bir şekilde çekip çıkarmak
wrest off
f.
74
Öbek Fiiller
sert bir şekilde çekip almak
wrest out
f.
75
Öbek Fiiller
sert bir şekilde çekip çıkarmak
wrest out
f.
76
Öbek Fiiller
sert bir şekilde içeri girmek
stalk into (some place)
f.
77
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) sert bir şekilde çekip almak
wrench (someone or something) out of (something or some place)
f.
78
Öbek Fiiller
(birini) sert bir şekilde eleştirmek
unload on (someone)
f.
79
Öbek Fiiller
'-i sert bir şekilde eleştirmek
swipe at
f.
80
Öbek Fiiller
sert bir şekilde yere düşürmek
haul down
f.
81
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) sert bir şekilde/birden saplamak
jab at (someone or something)
f.
82
Öbek Fiiller
(bir yerine) sert bir şekilde/birden saplamak
jab in
f.
83
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) sert bir şekilde çekmek
jerk (someone or something) out of (something or some place)
f.
84
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) sert bir şekilde çekmek
jerk (someone or something) out of (something)
f.
85
Öbek Fiiller
(kapıyı) çalıp durmak/ısrarla çalmak/sert şekilde çalmak
knock away
f.
86
Öbek Fiiller
'-e sert şekilde çıkışmak
lash at
f.
87
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) sert şekilde çıkışmak
lash at (someone or something)
f.
88
Öbek Fiiller
(birine) sert/kaba bir şekilde karşılık vermek
talk back (to one)
f.
89
Öbek Fiiller
(bir şeyden) sert bir şekilde burkarak/bükerek çekip almak
twist out of (something)
f.
Colloquial
90
Konuşma Dili
topun sert şekilde panyaya veya çembere çarpıp uzağa sekmesine yol açan dengesiz şut
brick
i.
91
Konuşma Dili
birini sert/ağır bir şekilde cezalandırmak
give it to somebody [uk]
f.
92
Konuşma Dili
sert/ağır bir şekilde cezalandırılmak
get what for [uk]
f.
93
Konuşma Dili
sert bir şekilde azarlamak
give it to
f.
94
Konuşma Dili
sert şekilde azarlanmak
take a hammering
f.
95
Konuşma Dili
sert şekilde eleştirilmek
take a hammering
f.
96
Konuşma Dili
sert şekilde eleştirmek
barbecue
f.
97
Konuşma Dili
sert bir şekilde çekmek
jerk over
f.
98
Konuşma Dili
sert bir şekilde
big
zf.
Idioms
99
Deyim
sert şekilde azarlama
a flea in your ear
i.
100
Deyim
birdenbire sert bir şekilde durmak
come to a crashing halt
f.
101
Deyim
birinin yanlışını sert bir şekilde düzeltmek
tell them where the dog died
f.
102
Deyim
(bir şeyi) sert bir şekilde eleştirmek
pick (something) to bits
f.
103
Deyim
bir şeyi/birini sert bir şekilde eleştirmek
pick somebody/something to bits/pieces
f.
104
Deyim
bir şeyi/birini sert bir şekilde eleştirmek
pull somebody/something to bits/pieces
f.
105
Deyim
sert bir şekilde karşı rakibin üstüne gitmek
take the game to
f.
106
Deyim
(biriyle) kısa ve sert bir şekilde konuşmak
get short with (one)
f.
107
Deyim
(birini) sert şekilde eleştirmek
put (one) on the hot seat
f.
108
Deyim
(bir şeyin) üstüne sert bir şekilde düşmek
come down hard on (something)
f.
109
Deyim
(birini/bir şeyi) sert bir şekilde yargılamak
tear (someone or something) to ribbons
f.
110
Deyim
sinirini/öfkesini sert bir şekilde dile getirmek
be breathing fire
f.
111
Deyim
sert şekilde kınanmak
be shot down in flames
f.
112
Deyim
(birine) düşüncelerini sert bir şekilde söylemek
come on strong (with somebody)
f.
113
Deyim
sert şekilde cezalandırılmış
be drawn and quartered
f.
114
Deyim
birini/bir şeyi sert bir şekilde yönetmek
rule someone or something with a rod of iron
f.
115
Deyim
sert ve açık bir şekilde
in no uncertain terms
expr.
Trade/Economic
116
Ticaret/Ekonomi
(değer, miktar) sert bir şekilde azalmak
break
f.
Politics
117
Siyasal
ekonomik veya sosyal adaletsizliği sert bir şekilde eleştiren kimse
angry young man
i.
Aeronautic
118
Havacılık
aşırı hız nedeniyle sert bir şekilde inip tekrar kalkmak
bounce
f.
Sport
119
Spor
engelli at yarışında dönmeyi reddeden atın dizgini sert bir şekilde çekme
ebrillade
i.
120
Spor
(buz hokeyi) bir oyuncuyu sert bir şekilde tahta çerçevelere itme faulü
boarding
i.
Archaic
121
Eski Kullanım
sert bir şekilde
bolt
zf.
Slang
122
Argo
(birini veya bir şeyi) sert şekilde eleştirmek
slag [uk]
f.
Modern Slang
123
Modern Argo
açılmamış olan ve kendi eşcinselliğinden korktuğu için diğer eşcinsellere sert şekilde saldıran eşcinsel kimse
a steven crowder
i.
124
Modern Argo
eşini, çocuğunu sert/katı bir şekilde yönetme
accountability mood
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of sert şekilde
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy