taşan - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

taşan



"taşan" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 16 sonuç

Türkçe İngilizce
General
taşan dripping s.
taşan overflowing s.
taşan overspilling s.
taşan beetle s.
taşan bulging s.
taşan gushing s.
taşan brimming s.
taşan missing s.
taşan inundant s.
taşan agush s.
taşan overswollen s.
taşan run-over s.
Technical
taşan ebullient s.
taşan effusive s.
taşan effluent s.
Food Engineering
taşan effluent i.

"taşan" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 54 sonuç

Türkçe İngilizce
General
taşan miktar overspill i.
taşan miktar outflow i.
dolup taşan miktar torrent i.
(taşan, karıştırılan veya yanlış dağılan) matbaa harfi pi i.
taşan şey flooder i.
taşan miktar outpour i.
taşan miktar outpouring i.
kalıptan taşan şey (kauçuk, metal) spew i.
kitap kapağının sayfa dışına taşan bölümü square i.
dışarı taşan effusing s.
taşan (sıvı) ebullient s.
ile dolup taşmış/taşan overwhelmed s.
dolup taşan big s.
dolup taşan lousy s.
… ile dolup taşan ridden s.
dolup taşan overflow s.
dolup taşan overflush s.
dolup taşan saturated s.
(arma şekli) süsen tasviri kenarlardan taşan fleury s.
dolup taşan flown s.
dolup taşan thick s.
Colloquial
bir şeyle dolup taşan fat s.
Idioms
biriyle/bir şeyle dolup taşan swimming with someone or something s.
kiriş dışına taşan off beat zf.
kiriş dışına taşan off the beat zf.
yüreğinden dolup taşan duygularla/hislerle the fullness of (one's) heart expr.
yüreğinden dolup taşan duygularla/hislerle the fullness of your (or the) heart expr.
Technical
taşan trafik overflow traffic i.
punto kaynakların tahribatlı muayenesinde dışa taşan lehim parçası button i.
kalıp dışına taşan metal fazlası feed head i.
kalıp dışına taşan metal fazlası riser i.
kalıp dışına taşan metal fazlası shrinking head i.
kalıp dışına taşan metal fazlası shrinkhead i.
Computer
taşan trafik overflow traffic i.
Informatics
taşan trafik overflow traffic i.
taşan trafik spillover traffic i.
Telecom
taşan trafik spillover traffic i.
Mechanic
çark dişlisinin eğim yüzeyi dışına taşan hareketli yüzey bölümü face i.
Aeronautic
kalıptan taşan malzeme flash i.
Marine
tekneden taşan su hacmini gösteren bir birim displacement ton i.
tekneden taşan su hacmini gösteren bir birim freight ton i.
Medical
dışarı taşan maddeyle doldurmak hepatize f.
dışarı taşan maddeyle doldurmak hepatise f.
Botanic
böğürtlenle dolup taşan brambled s.
(bitki) saksıdan taşan potbound s.
(saksıdaki bitki) saksıdan taşan pot-bound s.
her yerinden çiçek taşan flosculous s.
Literature
adeta sütle dolup taşan lactifluous s.
Environment
gelgit sonucu taşan bataklık salt [dialect] i.
Geography
neredeyse yatağından taşan akarsu banker [australia] i.
doğal sınırlarının ötesine taşan yeryüzü şekli salient i.
Military
sağ veya sol kanadın safın dışına taşan bölümlerine verilen ad flank en potence i.
Printery
(satır, karakter) taşan şey overset i.
bir kısmı satır çizgisinin altına taşan bir sayı yazı tipine ait veya özgü old-style s.