cisim - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

cisim



Bedeutungen von dem Begriff "cisim" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 17 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
cisim substance n.
cisim matter n.
cisim object n.
General
cisim mass n.
cisim object n.
cisim flesh n.
cisim form n.
cisim body n.
cisim substance n.
cisim things n.
cisim what n.
cisim monstrous adj.
Technical
cisim matter n.
cisim substance n.
cisim body n.
Math
cisim field n.
Biochemistry
cisim corpus n.

Bedeutungen, die der Begriff "cisim" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 346 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
katı cisim solid adj.
General
üç boyutlu cisim solid n.
küremsi cisim spheroid n.
ışık veren cisim (güneş vb) luminary n.
siliyer cisim ciliary body n.
atılan cisim projectile n.
altı yüzlü cisim hexahedron n.
beyaz cisim white body n.
geometrik cisim geometric object n.
geometrik cisim geometrical object n.
camsı cisim vitreous body n.
küresel cisim globe n.
ışık veren cisim luminary n.
sert bir cisim a hard object n.
delici cisim bradawl n.
ağır cisim heavy object n.
tanımlanamayan batık cisim unidentified submerged object n.
tanımlanamayan yüzen cisim unidentified swimming object n.
garip cisim strange object n.
tuhaf cisim strange object n.
L harfi şeklindeki cisim L n.
tanımlanamayan uçan cisim unidentified flying object n.
yıldız şeklinde cisim étoile n.
dünya dışı cisim extraterrestrial object n.
dünya dışı cisim estraterrestrial body n.
konik cisim acorn n.
yuvarlak cisim acorn n.
iki cisim veya nokta arasındaki kesin mesafe measure n.
ışığın yansıması ile görüntüler oluşturan cilalı veya pürüzsüz cisim mirror n.
küremsi cisim globoid n.
halka biçiminde cisim ring n.
küçük cisim diminutive n.
ana hatları yuvarlak olan cisim compass [obsolete] n.
masa oyunlarında pul olarak kullanılan ufak cisim counter n.
üfleyerek zarar verici cisim atmaya yarayan on fit uzunluğunda boru sarbacane n.
üfleyerek zarar verici cisim atmaya yarayan on fit uzunluğunda boru sarbican n.
sivri cisim batmasından ileri gelen acı prick n.
hançere benzeyen cisim dagger n.
dışbükey cisim convex n.
dikey kısmı oval, yatay kısmı dairesel olan bir cisim orbiculate n.
kara cisim phantom n.
siyah cisim maddesi phantom n.
katı cisim solidity n.
sert cisim solidity n.
katı cisim solidity n.
küre formlu cisim veya uzam sphere n.
sert malzemeden oluşmuş iğne benzeri cisim spicule n.
kara cisim yüzeyinin bir santimetre karelik aydınlanma şiddetinin on altıda birine denk bir ölçü birimi standard candle n.
bir cisim teşkil etmek incorporate v.
bir cisim görmek see an object v.
(cisim veya şekli) doğrusal hareket ettirmek translate v.
(sivri cisim) batmak prick v.
(sert cisim) baskıdan dolayı zarar görmek flow v.
(gök cisim hareketinde) erkenden yükselmek precede v.
yabancı (madde/cisim) extraneous adj.
katı cisim solid adj.
yabancı madde veya cisim içermeyen unlittered adj.
küremsi cisim şeklinde spheroidic adj.
üç boyutlu cisim solid adj.
(gözde) siliyer cisim anlamına gelen ön ek cycl- pref.
(gözde) siliyer cisim anlamına gelen ön ek cyclo- pref.
Colloquial
tanımlanamayan uçan cisim flying saucer n.
(top/sert bir cisim) testislerine gelmek get nutted v.
Idioms
yabancı cisim hasarı fod (foreign object damage) n.
(fırsat/bir cisim) ellerinden kayıp gitmek let something slip by v.
(fırsat/bir cisim) ellerinden kayıp gitmek let something slide by v.
Trade/Economic
katı cisim solid n.
Law
kesici olmayan sert bir cisim blunt instrument n.
Technical
ağır cisim weight n.
atılan cisim projectile n.
atmosfere girince göktaşı olan cisim meteorid n.
camsı cisim vitreous body n.
cisim tanıma sistemi object identification system n.
çok yüzlü cisim polyhedra n.
cisim detayı texture gradient n.
daldırılmış cisim metodu immersed body method n.
eşdeğer siyah cisim sıcaklığı blackbody equivalent temperature n.
kara cisim ışınımı black body radiation n.
kara cisim black body n.
kapı kanatlarına yumuşak ve ağır cisim çarpma deneyi soft and heavy body impact test on door leaves n.
kara cisim davranımı black body behaviour n.
kara cisim koşulu black body condition n.
kapıların yumuşak ve ağır cisim ile çarpışma dayanımı resistance to soft and heavy body impact of doors n.
kara cisim sıcaklığı black body temperature n.
katı cisim modellemesi solid modelling n.
madene benzer basit cisim metalloid n.
parlak küçük cisim spangle n.
plastik cisim plastic body n.
siyah cisim black body n.
sert cisim darbesine direnç resistance to hard body impact n.
sürtünme sonrası fosfor gibi ışıldayan cisim tribophospharescence n.
ufak yuvarlak cisim bead n.
yabancı cisim hasarı foreign object damage n.
(gözde) camsı cisim vitreous humour n.
(kristal benzeri) on iki dörtgen yüz ile çevrili üç boyutlu cisim deltohedron n.
(kristal benzeri) on iki dörtgen yüz ile çevrili üç boyutlu cisim deltoid dodecahedron n.
(kristal benzeri) on iki dörtgen yüz ile çevrili üç boyutlu cisim tetragonal tristetrahedron n.
(özellikle gözden) yabancı cisim çıkarmak için kullanılan kürek benzeri küçük bir alet paddle n.
on iki eşit üçgen yüzü olan katı cisim cuproid n.
eşleniği diğer katı cisimlere nazaran daha az direnç gösteren katı cisim solid of least resistance n.
(göz) yabancı cisim çıkarma aleti spud n.
küremsi cisim haline getirmek spheroidise [uk] v.
küremsi cisim haline getirmek spheroidize [us] v.
ısı ışınlarını geçirmeyen (cisim) athermanous adj.
sarmal (cisim) volute adj.
katı cisim dinamiğine ait veya ilgili rigid adj.
katı cisim dinamiğini oluşturan rigid adj.
(katı cisim kaynaklı) elektrik/manyetik özellikleri kullanan solid-state adj.
(katı cisim kaynaklı) optik özelliklerden faydalanan solid-state adj.
Computer
çoklu ortamda cisim transfer protokolü multimedia object transfer protocol n.
kara cisim black body n.
Electric
elektriğin hareketli bir cisim üzerinde yüzey yükü şeklinde aktarılması convection n.
Construction
(tuğla duvar yüzeyini sivri bir cisim ile) pürüzlendirmek stab v.
Lighting
gri cisim grey body n.
kara cisim blackbody n.
kara cisim planckian radiator n.
Automotive
iki cisim arasında fiziksel temasla ısı iletimi conduction n.
Aeronautic
apron taksi şeridi ile herhangi bir cisim arasındaki mesafe aircraft stand taxilane-to-object n.
flotorlu cisim float n.
hedef cisim object target n.
kaba cisim bluff body n.
kırılabilir cisim frangible object n.
taksirut ile herhangi bir cisim arasındaki ayrım mesafesi separation distance between taxiway and object n.
(jet motoru) içine yabancı cisim çekmek ingest v.
Marine
katı cisim yüzey şartları solid body surface condition n.
katı cisim yüzeyi solid body surface n.
yüzer cisim floating body n.
can kurtaranların kullandığı, fırlatıldığında bir şeyi yakalayabilecek kancaları olan bir cisim anchor shot n.
can kurtaranların kullandığı, fırlatıldığında bir şeyi yakalayabilecek kancaları olan bir cisim grapple shot n.
Medical
asidofil cisim acidophil body n.
cerrahi olarak tedavi edilmiş yabanci cisim alımı surgically treated foreign body ingestion n.
camsı cisim vitreous body n.
dev özofagus yabancı cisim giant esophageal foreign body n.
geç tanı konmuş nazal yabancı cisim late diagnosed nasal foreign body n.
femur cisim kırıkları femoral shaft fractures n.
humerus cisim kaynamaması humeral shaft nonunion n.
intraorbital yabancı cisim intraorbital foreign body n.
inkarsere yabancı cisim incarcerated foreign body n.
intravaginal yabancı cisim intravaginal foreign body n.
konka bullozaya benzer yabancı cisim foreign body resembling concha bulloza n.
posterior yerleşimli nazal yabancı cisim posterior nasal cavity foreign body n.
posterior etmoid sinüste yabancı cisim foreign body in the posterior ethmoid sinus n.
sarı cisim yellow corpus n.
rektal yabancı cisim rectal foreign body n.
segmenter tibia cisim kırıkları segmented tibial shaft fractures n.
tesadüfen saptanan asemptomatik metal yabancı cisim incidentally detected asymptomatic metal foreign body n.
total keton cisim düzeyleri total ketone body levels n.
trakeobronşiyal sisteme yabancı cisim aspirasyonu aspiration of foreign bodies into the tracheobronchial system n.
trakeobronşiyal yabancı cisim aspirasyonu tracheobronchial foreign body aspiration n.
trakeobronşial yabanci cisim tracheobronchial foreign body n.
yabancı cisim aspirasyonu aspirated foreign body n.
yabancı cisim polibi foreign body polyp n.
yabancı cisim lokalizasyonu localization of foreign body n.
yabancı cisim dev hücresi foreign body giant cell n.
yabancı cisim aspirasyonu foreign body aspiration n.
yabancı cisim granülomunu foreign body granuloma n.
yabancı cisim kırınım anisometropia n.
yabancı cisim tümörü foreign body tumor n.
yabancı cisim tepkimesi foreign reaction n.
yabancı cisim foreign body n.
yabancı cisim tipi type of foreign body n.
yabancı cisim yarası puncture wound n.
yabancı cisim batması puncture wound n.
sarı cisim halini almak luteinize v.
sarı cisim halini almak luteinise v.
sarı cisim ile ilgili luteal adj.
sarı cisim ait luteal adj.
Anatomy
kavernöz cisim cavernous body n.
çizgili cisim corpus striatum n.
camsı cisim vitreous silver n.
camsı cisim vitreous humor n.
çizgili cisim striate body n.
kirpiksi cisim ciliary body n.
nasırlı cisim callous body n.
saçaklı cisim fringed body n.
su cisim aqueous humor n.
(gözde) camsı cisim vitreous humour n.
camsı cisim vitreous n.
camsı cisim vitreous body n.
camsı cisim vitreum n.
mememsi cisim mamillary body n.
medial genikulat cisim medial geniculate body n.
yanal genikulat cisim geniculate body n.
medial genikulat cisim geniculate body n.
çizgili cisim striatum n.
Physiology
camsı cisim humor n.
(gözde) camsı cisim humour n.
Pathology
karotid cisim carotid body n.
karotid cisim benign neoplazmı benign neoplasm of carotid body n.
karotid cisim malign neoplazmı malignant neoplasm of carotid body n.
uterusda yabancı cisim foreign body in uterus n.
vulva ve vajinada yabancı cisim foreign body in vulva and vagina n.
Optics
genikulat cisim geniculate body n.
kirpiksi cisim corpus ciliare n.
lateral genikulat cisim lateral geniculate body n.
silier cisim ciliary body n.
silier cisim corpus ciliare n.
lateral genikulat cisim lateral geniculate n.
opak hücre parçalarının camsı cisim ve lenste oluşturduğu lekeler musca volitans n.
Veterinary
yabancı cisim batması traumatic reticuloperitonitis n.
yabancı cisim batması hardware disease n.
Food Engineering
beyaz cisim white body n.
gri cisim gray body n.
gri cisim grey body n.
kara cisim black body n.
Math
alt cisim subfield n.
asal cisim prime field n.
ayırtık cisim discrete field n.
aykırı cisim skew field n.
ayrık cisim discrete field n.
basit cisim genişlemesi simple extension of a field n.
cisim köşegenleri body diagonals n.
cebirsel kapalı cisim algebraically closed field n.
cisim genişlemeleri field extensions n.
cisim genişlemesi extension field n.
cebirsel cisim genişlemesi algebraic extension of a field n.
cisim genişlemesi splitting field n.
dışbükey cisim convex field n.
dönel katı cisim solid of revolution n.
geometrik cisim geometric solid n.
katı cisim rigid body n.
mükemmel cisim perfect field n.
skaler cisim scalar field n.
yedi yüzeyli cisim heptahedron n.
yetkin cisim perfect field n.
bir cisim, sayı veya ölçünün eşit 8 parçasından biri eighth n.
parabolik üç boyutlu cisim parabolic spindle n.
cebirde alanları ve cisim genişlemelerini konu alan araştırma alanı field theory n.
şekli piramide benzeyen katı cisim pyramoid n.
Geometry
altı yüzeyli cisim hexahedron n.
yüzleri birbirine eş düzgün çokgenlerden oluşan simetrik cisim archimedean solid n.
yarıküreye benzer cisim hemispheroid n.
yarımküreye benzer cisim hemispheroid n.
yarıküre biçimli cisim hemispheroid n.
yarımküre biçimli cisim hemispheroid n.
11 yüzlü katı cisim hendecahedron n.
kırk sekiz eşit üçgen yüzü olan katı cisim hexoctahedron n.
yassı küremsi cisim oblatum n.
birbirine bağlı iki sert cisim noktasından her biri conjugate point n.
eşlenik katı cisim noktası conjugate point n.
beş açısal noktası olan katı cisim pentacron n.
platonik cisim platonic body n.
platonik cisim platonic solid n.
piramide benzeyen katı cisim pyramidoid n.
altı yüzlü cisim şeklinde olan hexahedral adj.
Physics
eksi yüklü cisim negative n.
beyaz cisim white object n.
dairesel kısıtlı üç cisim problemi euler's three-body problem n.
dairesel kısıtlı üç cisim problemi circular restricted three-body problem n.
düzlemsel dairesel kısıtlı üç cisim problemi planar circular restricted three-body problem n.
gri cisim grey body n.
ışık veren cisim luminary n.
kara cisim ışınımı black body radiation n.
kara cisim ışıması blackbody radiation n.
kara cisim sıcaklığı black body temperature n.
kara cisim black body n.
kara cisim ışıması black body radiation n.
kara cisim radyasyonu black body radiation n.
katı cisim rigid body n.
kısıtlı üç cisim problemi restricted three body problem n.
rijit cisim rigid body n.
serbest cisim diyagramı free-body diagram n.
siyah cisim complete radiator n.
siyah cisim black body n.
sıvının cisim üzerinde oluşturduğu girdap akışları vortex street n.
ölçülemeyen cisim imponderable n.
sebep olan kuvvetin bir fonksiyonu olarak ifade edilen elastik cisim gerinimi compliance n.
yıldızaltı cisim substellar object n.
üç cisim problemi three-body problem n.
kara delik teorisine alternatif olarak sunulmuş bir cisim gravastar n.
gri cisim faktörü greybody factor n.
gri cisim greybody n.
radyant ısıyı geçirmeyen (cisim) athermous adj.
kızılötesi ışınımı geçirmeyen (cisim) athermous adj.
Chemistry
keskin bir kokusu olan sarımsı ve kristalli katı bir cisim triiodomethane n.
keskin bir kokusu olan sarımsı ve kristalli katı bir cisim iodoform n.
keskin bir kokusu olan sarımsı ve kristalli katı bir cisim tri-iodomethane n.
patlayıcı ve boya yapımında, ayrıca bakır dağlamada kullanılan zehirli, patlayıcı sarı renkli kristalli bir katı cisim trinitrophenol n.
patlayıcı ve boya yapımında, ayrıca bakır dağlamada kullanılan zehirli, patlayıcı sarı renkli kristalli bir katı cisim picric acid n.
patlayıcı ve boya yapımında, ayrıca bakır dağlamada kullanılan zehirli, patlayıcı sarı renkli kristalli bir katı cisim 2,4,6-trinitrophenol n.
bazal cisim basal substance n.
basit cisim simple substance n.
bileşik cisim compound body n.
bileşik cisim compound subtance n.
cisim merkezli küp body-centered cube n.
siyah-cisim ışıması black-body radiation n.
siyah cisim black-body n.
sert, kahverengi ve yarı saydam cisim luna cornea n.
Biology
insan atmosferinde bulunan ve bu şartlar altında evrilmiş, oluşturulmuş canlı, araç ve cisim synanthrophy n.
bazal cisim basal body n.
bir çok hücre çekirdeklerinde bulunan yuvarlak çekirdeksi cisim nucleole n.
billür cisim crystalline body n.
iki aminoasidden müteşekkil cisim dipeptide n.
mememsi cisim/cisimcik mammillary body n.
merkezi cisim central body n.
sarı cisim yellow body n.
bir metaplazmik cisim metaplast n.
hücrede çekirdeğe benzeyen cisim paranucleus n.
bazı dinoflagellatların sitoplazmasında bulunan ışıldayan bir cisim scintillon n.
polar cisim polar body n.
olgunlaşma sırasında oositten ayrılan küçük cisim/hücre polar body n.
insan atmosferinde bulunan ve bu şartlar altında evrilmiş, oluşturulmuş (canlı, araç ve cisim) synanthropic adj.
organizmanın katı bir cisim ile temasa karşı verdiği reaksiyona ait veya ilgili thigmotactic adj.
Astronomy
dünya'ya yakın cisim veya asteroit near-earth asteroid n.
bozucu cisim perturbing body n.
dünyaya yakın cisim veya asteroid earth-grazer n.
dünyaya yakın cisim veya asteroid near-earth asteroid n.
cisim ve zenitle kesişen düşey çemberin yayı ile ölçülen, bir gök cisminin zenite olan açısal mesafesi zenith distance n.
cisim ve zenitle kesişen düşey çemberin yayı ile ölçülen, bir gök cisminin zenite olan açısal mesafesi zenith angle n.
dünya dışı cisim estraterrestrial body n.
güneşin yörüngesindeki kuiper kuşağı'nda yer alan plüton'dan daha küçük boyuttaki donmuş cisim kuiper belt object n.
jüpiter'in ekvatorunun güneyinde uzun zamandır bulunan ve atmosferdeki antisiklonik bir karmaşa olduğu tespit edilen büyük bir cisim great red spot n.
sıkışık aşırı yoğun cisim compact ultradense object n.
kompakt aşırı yoğun cisim compact ultradense object n.
bir gezegenin yörüngesindeki aysı cisim quasi-satellite n.
bir gezegenin yörüngesindeki aysı cisim quasi-moon n.
gezegenimsi cisim planetary body n.
gezegenimsi cisim planetary object n.
sönük cisim faint object n.
astronomik cisim astronomical object n.
varsayımsal astronomik cisim hypothetical astronomical object n.
n cisim problemi n-body problem n.
manyetosferik ebediyen çöken cisim magnetospheric eternally collapsing object (Meco) n.
genç yıldızsı cisim young stellar object n.
madde toplayarak kütle kazanan astronomik cisim accretor n.
izole gezegen kütleli cisim isolated planetary-mass object n.
gezegen kütleli cisim planetary-mass object n.
yıldızlararası cisim interstellar object n.
jüpiter kütleli ikili cisim jupiter-mass binary object n.
jüpiter kütleli ikili cisim jupiter-mass binary object (jumbo) n.
tanımlanmış uçan cisim ifo (identified flying object) abrev.
tehlikeli olabilecek cisim pha (potentially hazardous object) abrev.
Botanic
organizmanın katı bir cisim ile temas üzerine hareket etmesi veya büyümesi thigmotropism n.
dairesel yapı/cisim verticillus n.
Environment
cisim dalgası manyetüdü body-wave magnitude n.
cisim dalgası body wave n.
Meteorology
gri cisim grey body n.
Geology
cisim kuvveti body force n.
p cisim dalga şekilleri teleseismic p waveforms n.
(deprem) cisim dalgası body wave n.
mineral kütlesi içindeki gaz, sıvı veya katı halde bulunan, genellikle küçük cisim inclusion n.
Military
balistik cisim ballistic body n.
kara cisim black body n.
Photography
floresan cisim fotografisi fluorography n.
Abbreviation
dünya'ya yakın cisim neo (near-earth object) n.
Archaic
tek cisim haline gelmiş concorporate adj.