Verlauf

ibraz

Bedeutungen von dem Begriff "ibraz" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 9 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	ibraz	exhibition n.
2	General	ibraz	sight n.
3	General	ibraz	submission n.
4	General	ibraz	display n.
5	General	ibraz	representation n.
6	General	ibraz	representment n.
Trade/Economic
7	Trade/Economic	ibraz	presentation n.
8	Trade/Economic	ibraz	sight n.
Law
9	Law	ibraz	presentation n.

Bedeutungen, die der Begriff "ibraz" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 67 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	ibraz etmek	submit v.
General
2	General	ibraz etme	exhibition n.
3	General	delil olarak ibraz edilen şey	exhibit n.
4	General	dava sırasında vesika veya delil ibraz etme	exhibiting n.
5	General	ibraz eden	exhibitioner n.
6	General	ibraz eden	submitter n.
7	General	ibraz etmek	submit v.
8	General	ibraz etmek	produce v.
9	General	ibraz etmek	show v.
10	General	ibraz etmek	present v.
11	General	birine veya bir yere başvuruda bulunmak veya bir belge sunmak/ibraz etmek	file something with someone or something v.
12	General	faturayı ibraz etmek	submit the invoice v.
13	General	tavsiye belgesi ibraz etmek	testimonialize v.
14	General	tavsiye belgesi ibraz etmek	testimonialise v.
15	General	ibraz etmek	enter v.
16	General	(belgeyi) konsolosluğa ibraz etmek	consul v.
17	General	(belgeyi) konsolosluğa ibraz etmek	consulate v.
18	General	ibraz eden	exhibitory adj.
19	General	ibraz edici	exhibitive adj.
20	General	ibraz edilmiş	showed adj.
21	General	derhal ibraz edilen	given adj.
22	General	kimliğini eksik ibraz eden	paperless adj.
Phrasals
23	Phrasals	(bir şeyi birine/bir şeye) ibraz etmek	put (something) in with (someone or something) v.
24	Phrasals	-e ibraz etmek	render to v.
25	Phrasals	(bir şeyi birine/bir şeye) ibraz etmek	render (something) to (someone or something) v.
26	Phrasals	(bir şeyi) ibraz etmek	render up v.
Phrases
27	Phrases	ibraz edilmek üzere	to be produced expr.
28	Phrases	ibraz edilmek üzere	as to submit expr.
29	Phrases	ibraz edilmek üzere	to be submitted expr.
Trade/Economic
30	Trade/Economic	görüldüğünde ibraz edene ödenecek senet	paper payable to bearer at sight n.
31	Trade/Economic	ibraz eden lehdar	payee n.
32	Trade/Economic	ibraz etme	presentation n.
33	Trade/Economic	ibraz eden	presenter n.
34	Trade/Economic	ibraz süresi	period of representation n.
35	Trade/Economic	ibraz bankası	presenting bank n.
36	Trade/Economic	işbu belgenin ibraz edileceği tüm kişilerin dikkatine	to all whom these presents shall come n.
37	Trade/Economic	kabule ibraz	presentation for acceptance n.
38	Trade/Economic	kabule ya da ödemeye ibraz etme	presentation n.
39	Trade/Economic	ödeme için ibraz	presentment for payment n.
40	Trade/Economic	ödeme için ibraz edilen poliçe	payment bill n.
41	Trade/Economic	son ibraz/gönderme tarihi	closing date of submission n.
42	Trade/Economic	ters ibraz bedeli	chargeback fee n.
43	Trade/Economic	vadesinde ibraz edilememiş çek	overdue check n.
44	Trade/Economic	zamanında ibraz edilmeyen çek	overdue check n.
45	Trade/Economic	zamanında ibraz edilmeyen senet	overdue bill n.
46	Trade/Economic	dekont ibraz etmek	present the original receipt v.
47	Trade/Economic	ibraz etmek	submit v.
48	Trade/Economic	ibraz etmek	present v.
49	Trade/Economic	(iflas durumunda) alacaklının taahhütname ve güvence akçesini ibraz etmek	strike a docket [uk] v.
50	Trade/Economic	ibraz edildiğinde	on presentation expr.
51	Trade/Economic	işbu belgelerin ibraz edileceği tüm kişi ve/veya kuruluşların dikkatine	all to whom these presents may come be seen or known expr.
52	Trade/Economic	ödenmek üzere ibraz edildiğinde	on demand expr.
Law
53	Law	fransa'da devletin belirli yasal belgeleri ibraz ve belgelendirmesi, mülk işlemlerini denetlemesi benzeri işlemlere bakan kurum	notaire n.
54	Law	ibraz eden taraf	exhibitant n.
55	Law	ibraz etme (dava sırasında belge/kanıt)	exhibition n.
56	Law	ibraz, talep, protesto veya ihbar	presentment, demand, protest or other notice n.
57	Law	kiracı ibraz eden	holder n.
58	Law	ibraz etmek	exhibere v.
59	Law	ibraz etmek (dava sırasında belge/kanıt)	exhibit v.
60	Law	ibraz etmek	submit v.
61	Law	ibraz etmek	produce v.
62	Law	yanlış fatura ibraz etmek	misbill v.
63	Law	ibraz eden	proponent adj.
64	Law	ibraz edilmesi halinde	on demand expr.
Politics
65	Politics	(birleşik krallık'ta) parlamentoya ibraz edilen devlet belgesi	command paper n.
Ottoman Turkish
66	Ottoman Turkish	ibraz edilmek	be presented v.
Slang
67	Slang	ibraz içki	load n.