ifşa - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

ifşa



Bedeutungen von dem Begriff "ifşa" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 13 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
ifşa disclosure n.
ifşa revelation n.
General
ifşa expose n.
ifşa giveaway n.
ifşa divulgence n.
ifşa exposure n.
ifşa revelation n.
ifşa overture n.
ifşa disclose [obsolete] n.
Law
ifşa denunciation n.
ifşa revealment n.
ifşa denouncement n.
Computer
ifşa compromise n.

Bedeutungen, die der Begriff "ifşa" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 191 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
ifşa etme disclose n.
ifşa eden exposer n.
ifşa etme disclosure n.
ifşa eden kişi divulger n.
ifşa eden kişi discloser n.
ifşa eden taraf disclosing party n.
sırları ifşa eden kimse whisperer n.
kendini ifşa etme self-revelation n.
ifşa etmeme non-disclosure n.
tam ifşa full disclosure n.
kendini ifşa etme self-exposure n.
ifşa etme airing n.
tuzak kurarak birini yüz kızartıcı duruma düşürüp, olayı ifşa etme tehdidiyle şantaj yapma badger game n.
yeniden ifşa etme re-exposure n.
ifşa eden unbosomer n.
(sır/bilgi) ifşa leakage n.
kuruluş içindeki kanuna aykırı uygulamaları kamuya veya yetkili makamlara ifşa eden kimse whistle blower n.
ifşa eden revealer n.
ifşa eden revelator n.
ifşa edilebilirlik revealability n.
ifşa etme revealment n.
ifşa eden kimse revelationist n.
rezaleti ifşa etmek için kullanılan araç muckrake n.
(politikacıyı) beklenmedik soru veya ifşa ile utandırma gotcha n.
(blog veya sosyal medya hesabında) çok fazla kişisel bilgi ifşa etme overshare n.
ifşa etme impartment n.
(suç örgütünde, çetede) belirli faaliyetler hakkında konuşmayı veya bilgi ifşa etmeyi yasaklayan kural omerta n.
(suç örgütü, çete) belirli faaliyetler hakkında konuşmayı veya bilgi ifşa etmeyi yasaklayan yasa omerta n.
ifşa etme discovery n.
ifşa eden kimse divulgater n.
ifşa edilen şey divulgence n.
bir sırrı ifşa etmek disclose a secret v.
ifşa etmek betray v.
ifşa etmek divulge v.
ifşa etmek unbosom v.
sırrı ifşa etmek let on v.
fenalıklar geçirmeye veya o zamana kadar gizli tuttuğu her şeyi ifşa etmeye başlamak go to pieces v.
ifşa etmek divulgate v.
ifşa etmek disclose v.
ifşa etmek expose v.
ifşa etmek reveal v.
ifşa olunmak leak out v.
ifşa olmak be disclosed v.
ifşa etmek denounce v.
haddinden fazla gizli bilgi ifşa etmek overshare v.
ifşa etmek talk v.
yeniden ifşa etmek re-expose v.
birini ifşa etmek expose someone v.
ifşa etmek release v.
ifşa etmek tell v.
ifşa etmek unbreast v.
ifşa etmemek undisclose v.
ifşa etmek biwreye v.
(ödünleşmek için) ifşa etmek blow v.
ifşa etmek repeat v.
ifşa etmek revelate v.
(kamuya mal olanlara ilişkin) skandalları bulup ifşa etmek muckspread v.
(birine) öğrendiği hassas bilgileri ifşa etmemesini tembihlemek debrief v.
ifşa etmek denote v.
ifşa etmek develop [obsolete] v.
ifşa etmek disembosom v.
haksız kazancı ifşa etmek disgorge v.
özel bir bilgiyi ifşa etmek dish v.
ifşa etmek incle [rare] v.
(gizli unsurları) yetkisiz kimselere veya düşmana ifşa etmek compromise v.
ifşa etmek discover v.
sırları ifşa etmek spill v.
sır ifşa etmek squeak v.
ifşa etmek surface v.
ifşa etmek surprise v.
ifşa etmek surprize v.
ifşa edilebilir disclosable adj.
ifşa edilmemiş unavowed adj.
ifşa olmamış undivulged adj.
ifşa edilmemiş non-disclosed adj.
ifşa edici telltale adj.
ifşa eden telltale adj.
ifşa edilmemiş undivulged adj.
ifşa eden revelative adj.
ifşa edici revelative adj.
ifşa eden revelatory adj.
ifşa edici revelatory adj.
ifşa edilebilir revealable adj.
ifşa etme ile karakterize olan muckraking adj.
ifşa etmeyle ilgili muckraking adj.
ifşa etmeye meyilli muckraking adj.
ifşa eden denunciative adj.
ifşa içeren dishy adj.
ifşa dolu dishy adj.
ifşa eden inside adj.
kendini ifşa eden self-revelatory adj.
kendini ifşa eden self-revelative adj.
ifşa edilmemiş bir şekilde unavowedly adv.
ifşa ederek revealingly adv.
ifşa edilmemiş anlamı veren bir ön ek crypt- pref.
ifşa edilmemiş anlamı veren bir ön ek crypto- pref.
ifşa edilmemiş anlamı veren bir ön ek krypt- pref.
ifşa edilmemiş anlamı veren bir ön ek krypto- pref.
Phrasals
ifşa etmek open up v.
ifşa etmek come out v.
sırlarını ifşa etmek give someone away v.
birinin bir şeyi ifşa etmesini sağlamak bring out v.
(birine/bir gruba) ifşa etmek reveal to (someone or something) v.
birini/bir şeyi birine ifşa etmek reveal someone or something to someone v.
ifşa etmek give up v.
ifşa olmak go forth v.
-e ifşa etmek reveal to v.
bir sırrı ifşa etmek find out v.
Phrases
birilerini başka birilerine tek tek göstermek/ifşa etmek parade someone or something in front of someone or something v.
Colloquial
internette ifşa etme doxxing n.
(birinin) kişisel bilgilerini internette ifşa etmek doxx (one) v.
ifşa etmek unclasp [obsolete] v.
isimleri söylememek/ifşa etmemek name no names v.
bir olaya karışanların isimlerini vermemek/ifşa etmemek name no names v.
eşcinsel olduğunu ifşa etmek out v.
ifşa etmek blackwash v.
ifşa edilmek outed adj.
başkalarının sırlarını ifşa etme don't tell tales out of school expr.
Idioms
suçlunun ifşa edilmek için halkın arasında yürütülmesi perp walk n.
sırlarını ifşa etmek/paylaşmak bare (one's) breast v.
sırlarını ifşa etmek/paylaşmak bare (one's) breast v.
ifşa etmek put (out) on the street v.
birisinin olumsuz taraflarını ifşa etmek dig some dirt up on someone v.
itiraf veya ifşa etmek come out of the closet v.
itiraf veya ifşa etmek get out of the closet v.
sırları ifşa etmek tell tales out of school v.
sırlarını ifşa etmek dish the dirt v.
utançtan/mahcubiyetten dolayı bir sırrını gizlemekten vazgeçerek ifşa etmek get out of the closet v.
utançtan/mahcubiyetten dolayı bir sırrını gizlemekten vazgeçerek ifşa etmek come out of the closet v.
(bir haberi/sırrı) açıklamak/ifşa etmek/sağda solda/uluorta konuşmak/etrafa duyurmak put something on the street v.
ifşa etmek lift the curtain (on something) v.
ifşa etmek raise the curtain (on something) v.
ifşa etmek raise the curtain v.
ifşa etmek lift the curtain v.
birine sırları ifşa etmek give someone an earful v.
suçluyu ifşa etmek için halkın arasında yürütmek perp walk v.
(birini) ifşa etmek blow the whistle (on) (someone) v.
ifşa etmek crack open v.
olumsuz taraflarını ifşa etmek dig some dirt up v.
(birinin/bir şeyin) olumsuz taraflarını ifşa etmek dig up dirt on (someone or something) v.
ifşa olmak get wind v.
(birine) sırları ifşa etmek give (one) an earful v.
'-i ifşa etmek go public with v.
(bir şeyi) ifşa etmek go public with (something) v.
(bir şeyi) ifşa etmek lift the veil (on something) v.
planlarını ortaya çıkarmak/ifşa etmek open kimono v.
planlarını ortaya çıkarmak/ifşa etmek open the kimono v.
ifşa etmek put on the street v.
ifşa etmek cry harrow v.
ifşa etmek cry haro v.
ifşa etmek (sır) speak out of school v.
ifşa etmek (sır) talk out of school v.
başkalarının sırlarını ifşa etme never tell tales out of school expr.
sır ifşa oldu the cat is out of the bag expr.
(mahremiyetin ifşa edilmesi durumunda söylenen) duyulmak istenmeyen bilgiler (duymak istemiyorum/ bana anlatma) too much information expr.
haberin kaynağını ifşa etmeden on deep background expr.
ifşa olmuş out of the closet expr.
Speaking
beni ifşa etti she exposed me expr.
Trade/Economic
aradan çıkarmama ve ifşa etmeme anlaşması/sözleşmesi non-circumvention and non-disclosure working agreement n.
buluş ifşa invention disclosure n.
bilgilerin ifşa edilmesi disclosure of information n.
çalışan ile yapılan ticari sırları ifşa etmeme sözleşmesi employee's agreement not to disclose trade secrets n.
ifşa edilmemiş bilgi undisclosed information n.
ifşa mektubu disclosure letter n.
ifşa eden taraf disclosing party n.
ifşa edilen taraf receiving party n.
yazılı bildirim/ifşa written disclosure n.
Law
ifşa etme betrayal n.
casusluk davasında zanlının kendisine yöneltilen suçlamalar düşmedikçe gizli bilgileri ifşa etmekle tehdit ettiği bir savunma taktiği graymail n.
(roma imparatorluğu'nun geç döneminde) devlet sırlarını ifşa etmemeye yemin etmiş mahkeme yetkilisi silentiary n.
ifşa etmek divulge v.
ifşa etmek reveal v.
ifşa etmek expose v.
Politics
kuruluş içindeki kanuna aykırı uygulamaları kamuya veya yetkili makamlara ifşa eden kimse whistleblower n.
kuruluş içindeki kanuna aykırı uygulamaları kamuya veya yetkili makamlara ifşa eden kimse whistle-blower n.
Media
kurum veya işletmelerdeki yolsuzlukları ifşa etmeyi hedefleyen gazeteci muckraker n.
kurum veya işletmelerdeki yolsuzlukları ifşa etmeyi hedefleyen yayıncılık politikası muck-raking n.
kurum veya işletmelerdeki yolsuzlukları ifşa etmeyi hedefleyen yayıncılık politikası muckraking n.
Social Sciences
bireyin cinsiyet kimliğinin kendi rızası olmadan başka insanlara ifşa edilmesi outing n.
Military
ifşa bildirisi burn notice n.
gizliliği ifşa edilmiş compromised adj.
Archaic
ifşa etmek pass away v.
ifşa etmek bewray v.
ifşa etmek rip (up) v.
ifşa etmek decipher v.
ifşa etmek delate v.
Slang
sırları ifşa etme kiss and tell n.
planlarını ortaya çıkarmak/ifşa etmek open one's kimono v.
planlarını ortaya çıkarmak/ifşa etmek open up one's kimono v.
kişisel bilgilerini internette ifşa etmek doxx v.
Star Wars
ifşa et, takip et, yok et expose, pursue, destroy n.