yapışmak - Türkisch Englisch Wörterbuch

yapışmak

Bedeutungen von dem Begriff "yapışmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 56 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
yapışmak stick v.
Metal springs were sticking through the couch cushions.
Metal yaylar kanepenin minderlerine yapışmıştı.

More Sentences
yapışmak cling v.
It's normal for toddlers to cling when they're uncomfortable.
Emekleme çağındakilerin huzursuz olduklarında birilerine yapışmaları normaldir.

More Sentences
yapışmak adhere v.
This glue doesn't adhere to the wooden surface.
Bu tutkal ahşap yüzeye yapışmıyor.

More Sentences
General
yapışmak stick on v.
Any substance that sticks on either end should be removed.
Her iki uca yapışan herhangi bir madde çıkarılmalıdır.

More Sentences
yapışmak cling to v.
The mud clung to his shoes.
Çamur onun ayakkabılarına yapıştı.

More Sentences
yapışmak stick to v.
This tape does not stick to the bird's feathers.
Bu bant kuşun tüylerine yapışmaz.

More Sentences
yapışmak clench v.
My stomach is clenched with hunger.
Midem açlıktan yapıştı.

More Sentences
yapışmak adhere v.
Modern products adhere well, dry quickly and last a long time.
Modern ürünler iyi yapışır, çabuk kurur ve uzun süre dayanır.

More Sentences
yapışmak mold v.
His wet shirt was molded to his body.
Islak gömleği vücuduna yapışmıştı.

More Sentences
yapışmak mould v.
His wet shirt was moulded to his body.
Islak gömleği vücuduna yapışmıştı.

More Sentences
Technical
yapışmak bond v.
This material bonded perfectly with metal.
Bu malzeme metale mükemmel bir biçimde yapışıyordu.

More Sentences
yapışmak stick v.
My coat stuck to the newly painted door.
Paltom yeni boyanmış kapıya yapıştı.

More Sentences
yapışmak cling v.
The thick mud clung to his trousers.
Kalın çamur pantolonuna yapışmıştı.

More Sentences
General
yapışmak hang on to v.
yapışmak clam v.
yapışmak fast v.
yapışmak hang v.
yapışmak clinch v.
yapışmak grib v.
yapışmak hold v.
yapışmak clutch v.
yapışmak cleave v.
yapışmak grab v.
yapışmak accrete v.
yapışmak seize v.
yapışmak clung v.
yapışmak conglutinate v.
yapışmak glue v.
yapışmak fasten on v.
yapışmak cohere v.
yapışmak grip v.
yapışmak hang on v.
yapışmak clot v.
yapışmak seise v.
yapışmak cement v.
yapışmak apply v.
yapışmak hang v.
yapışmak clag [dialect] [uk] v.
yapışmak clam [dialect] [uk] v.
yapışmak importune v.
Phrasals
yapışmak gum up v.
yapışmak hang in v.
yapışmak latch onto v.
yapışmak latch on to v.
Idioms
yapışmak hang on to v.
yapışmak hang onto v.
Technical
yapışmak cohere v.
yapışmak adhere v.
yapışmak sticking v.
yapışmak bond v.
yapışmak fuse v.
yapışmak fuze v.
Medical
yapışmak cleave into v.
Biochemistry
yapışmak recognize v.
yapışmak recognise v.
Slang
yapışmak glom on to v.

Bedeutungen, die der Begriff "yapışmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 153 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
birbirine yapışmak stick together v.
Rats usually stick together in groups called packs.
Sıçanlar genellikle paket adı verilen gruplar halinde birbirine yapışır.

More Sentences
üstüne yapışmak stick v.
The teacher called me "Tiny Tina," and the name stuck.
Öğretmen bana "Minik Tina" dedi ve bu isim üstüme yapışıp kaldı.

More Sentences
birbirine yapışmak clump v.
The pasta clumped together; but she should have stirred it continually.
Makarnalar birbirine yapışmıştı; halbuki sürekli karıştırması gerekiyordu.

More Sentences
Phrasals
(bir yüzeye) yapışmak adhere to (something) v.
It adheres to stainless steel surfaces and won't transfer or react further with other materials.
Paslanmaz çelik yüzeylere yapışır ve diğer malzemelerle daha fazla transfer olmaz veya reaksiyona girmez.

More Sentences
Idioms
(bir şeye) yapışmak be glued to (something) v.
Tom was glued to his TV during the World Cup final.
Tom, Dünya Kupası finali sırasında televizyona yapışmıştı.

More Sentences
General
yakasına yapışmak collar v.
sülük gibi yapışmak cling like a leech v.
sıkıca yapışmak stick firmly v.
yapışmak (zamk) hold v.
sıkıca yapışmak adhere to v.
yakasına yapışmak buttonhole v.
dili damağına yapışmak be very thirsty v.
ensesine yapışmak seize v.
yakasına yapışmak get hold of v.
yakasına yapışmak badger v.
yakasına yapışmak lay hold of v.
sülük gibi yapışmak stick like a leech v.
kene gibi yapışmak not give a minute's peace v.
-e yapışmak adhere to v.
-e yapışmak cleave to v.
-e yapışmak stick to v.
-e yapışmak stick on v.
yakasına yapışmak get one's hooks into v.
bir şeye donup yapışmak freeze onto something v.
ensesine yapışmak seise v.
birbirine yapışmak cement v.
sülük gibi yapışmak leech v.
sıkıca yapışmak bind v.
(kağıt) sıcaklık ve baskı ile birbirine yapışmak block v.
yakasına yapışmak brace v.
sıkıca yapışmak hold fast v.
(ısrarla) yapışmak hunker v.
bir şeye yapışmak glom v.
konuşmaya zorlamak için yakasına yapışmak buttonhole v.
tutunup yapışmak barnacle v.
(kitleye) yapışmak clog v.
yere yapışmak pancake v.
iyice yapışmak freeze v.
başkasına yapışmak spunge v.
yakasına yapışmak stalk v.
parazit gibi yapışmak supparasite v.
birbirine yapışmak clump v.
Phrasals
sakız gibi yapışmak gum up v.
yere yapışmak crouch around v.
dört elle sarılmak/yapışmak buckle down v.
(birine/bir şeye) yapışmak glom onto (someone or something) v.
bir şey yaptırmak için yakasına yapışmak badger into v.
bir şey yaptırmak için birinin yakasına yapışmak badger someone into something v.
'-e sıkıca yapışmak latch on v.
(birine/bir şeye) yapışmak lock on (to) (someone or something) v.
(bir şeye) yapışmak adhere to (something) v.
birinin üstüne yapışmak attach to someone v.
bir şeye yapışmak/yapıştırılmak attach to something v.
(bir şeye) yapışmak catch at (something) v.
(birine) sülük gibi yapışmak cling on (to someone) v.
(birine) yapışmak cling on (to someone) v.
birine/bir şeye yapışmak fasten on someone or something v.
birine/bir şeye yapışmak fasten upon someone or something v.
(bir şeye) yapışmak hang in (something) v.
(birine/bir şeye) yapışmak hang on to (someone or something) v.
(birine/bir şeye) yapışmak hang onto (someone or something) v.
(birinden bir bilgi) almak için yakasına yapışmak hound (something) out of (one) v.
(birine/bir şeye) sıkıca yapışmak latch on to (someone or something) v.
(birine) yapışmak latch on to (someone) v.
(birine/bir gruba) yapışmak latch onto (someone or something) v.
(bir şeye) yapışmak seize upon (something) v.
Colloquial
yakasına yapışmak buttonhole v.
damağına yapışmak stick to the roof of one’s mouth v.
yakasına yapışmak bird-dog v.
(sigar, ot) ağzına yapışmak bogart v.
yere yapışmak snot (oneself) v.
yakasına yapışmak bullyrag v.
birinin yakasına yapışmak hound someone v.
sıkıca yapışmak freeze onto v.
Idioms
sülük gibi yapışmak cling like a leech v.
kene gibi yapışmak stick like a burr v.
ensesine yapışmak be hot on someone's trail track v.
ensesine yapışmak be hard on someone's trail v.
ensesine yapışmak be hot on someone's trail v.
ensesine yapışmak be hard on someone's track v.
kene gibi yapışmak stick like glue v.
kene gibi yapışmak stick to somebody like glue v.
sülük gibi yapışmak stick to somebody like glue v.
sülük gibi yapışmak stick like glue v.
tekrar ortaya çıkıp ensesine yapışmak return to haunt one v.
tekrar ortaya çıkıp ensesine yapışmak come back to haunt one v.
birinin yakasına yapışmak badger someone to death v.
eline yapışmak have something on one's hands v.
boğazına/ümüğüne yapışmak put the squeeze on someone v.
boğazına/ümüğüne yapışmak put the squeeze on someone/something v.
(birinin) yakasına yapışmak get someone by the short and curlies v.
(birinin) yakasına yapışmak have someone by the short and curlies v.
(birinin) yakasına yapışmak get someone by the short hairs v.
(birinin) yakasına yapışmak have someone by the short hairs v.
(birinin) yakasına yapışmak get (one) by the short and curlies v.
yere yapışmak go a purler v.
yere yapışmak come a purler v.
birbirinin boğazına yapışmak/sarılmak cut each other's throats v.
bir şeye sıkıca tutunmak/yapışmak have something by the ears v.
birbirinin gırtlağına yapışmak/çökmek cut each other's throats v.
dili damağına yapışmak be spitting feathers v.
iyice yapışmak stick fast v.
sağlam bir şekilde yapışmak/yapıştırmak stick fast v.
(birinin/bir şeyin) ensesine yapışmak have a firm grip on (someone or something) v.
yakasına yapışmak be in your face v.
kafasının üstüne yapışmak go a purler v.
kafa üstü yere yapışmak go a purler v.
(birinin/bir şeyin) yakasına yapışmak put one's hands on (someone, something) v.
kuyruğuna/kıçına yapışmak sit on someone's tail v.
(birinin) kuyruğuna/kıçına yapışmak (arabayla) sit on (one's) tail v.
birinin/bir şeyin yakasına yapışmak badger someone or something to death v.
birinin yakasına yapışmak buttonhole someone v.
yüz üstü yere yapışmak fall (flat) on its face v.
yüz üstü yere yapışmak fall flat on your face v.
yüz üstü yere yapışmak fall on face v.
yüz üstü yere yapışmak fall (flat) on (one's) face v.
(birinin) yakasına yapışmak get (one) by the short hairs v.
(birine/bir şeye) yapışmak glom on (to someone or something) v.
boğazına/gırtlağına yapışmak/sarılmak go for the throat v.
(birinin) yakasına yapışmak have (one) by the short and curlies v.
eline yapışmak have on hands v.
(birine/bir şeye) yapışmak hold on to (someone or something) like grim death v.
tekrar ortaya çıkıp ensesine yapışmak return to haunt v.
Technical
sıcaklık ya da yağsızlıktan dolayı yapışmak seize v.
sıcaklık ya da yağsızlıktan dolayı yapışmak seise v.
Marine Biology
(istiridye yumurtası) bir şeye yapışmak strike v.
(yumuşakça ve istiridye) yapışmak spat v.
Archaic
parazit gibi yapışmak infest v.
Slang
öndeki arabanın kıçına yapışmak/girmek ride (someone's) ass v.
öndeki arabanın kıçına yapışmak/girmek be up (one's) ass [us] v.
öndeki arabanın kıçına/dibine yapışmak/girmek be up (one's) ass v.
kıçına/kuyruğuna yapışmak gripes one’s butt v.
kıçına/kuyruğuna yapışmak gripes one’s ass v.
çok sıkı bir biçimde yapışmak cling like shit to a shovel v.
çok sıkı bir biçimde yapışmak stick like shit to a shovel v.
sıkıca yapışmak stick like shit to a shovel v.
sülük gibi yapışmak stick like shit to a shovel v.
sülük gibi yapışmak stick like shit to a shovel v.
sıkıca yapışmak cling like shit to a shovel v.
sülük gibi yapışmak cling like shit to a shovel v.
sülük gibi yapışmak cling to (one) like shit to a shovel v.
kene gibi yapışmak stick like shit to a shovel v.
kene gibi yapışmak cling like shit to a shovel v.
kene gibi yapışmak stick like shit to a shovel v.
kene gibi yapışmak cling to (one) like shit to a shovel v.
(birinin/bir şeyin) üstüne yapışmak stick (to someone or something) like shit to a shovel v.
(birine/bir şeye) sülük gibi yapışmak stick (to someone or something) like shit to a shovel v.
(birine/bir şeye) çok sıkı bir biçimde yapışmak stick (to someone or something) like shit to a shovel v.
(birine/bir şeye) sıkıca yapışmak stick (to someone or something) like shit to a shovel v.
kara bir leke gibi yapışmak stick like shit to a shovel v.
(birine/bir şeye) kene gibi yapışmak stick (to someone or something) like shit to a shovel v.
üstüne yapışmak stick like shit to a shovel v.
(birine/bir şeye) kara bir leke gibi yapışmak stick (to someone or something) like shit to a shovel v.