yaprak - Türkisch Englisch Wörterbuch

yaprak

Bedeutungen von dem Begriff "yaprak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 24 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
yaprak leaf n.
The leaves started to fall with the autumn.
Sonbaharla birlikte yapraklar dökülmeye başladı.

More Sentences
General
yaprak leaf n.
We might be advised to take a leaf out of Canada's book.
Kanada'nın kitabından bir yaprak almamız tavsiye edilebilir.

More Sentences
Botanic
yaprak leaf n.
Many a Member State, but also the European Parliament, could take a leaf out of its book.
Birçok Üye Devletin yanı sıra Avrupa Parlamentosu da bu kitaptan bir yaprak alabilir.

More Sentences
General
yaprak cutform n.
yaprak foil n.
yaprak laminae n.
yaprak lamination n.
yaprak blade n.
yaprak lamina n.
yaprak sheet n.
yaprak folio n.
yaprak frond n.
yaprak aaron's rod n.
yaprak foliar adj.
yaprak laminated adj.
Technical
yaprak sheet n.
yaprak panel n.
yaprak plate n.
yaprak lamination n.
Computer
yaprak folio n.
Textile
yaprak shuttle race thread guide n.
Medical
yaprak folium n.
Gastronomy
yaprak leave n.
Botanic
yaprak phyllome n.

Bedeutungen, die der Begriff "yaprak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
yaprak ve meyve dökülmesi abscission n.
yaprak vermek leaf v.
General
yaprak dökmeyen ağaç evergreen n.
I want you to buy me a lot of evergreens for my farm.
Çiftliğim için bir sürü yaprak dökmeyen ağaç fidanı almanı istiyorum.

More Sentences
yaprak biti aphid n.
The plants in the garden were infested with aphids.
Bahçedeki bitkiler, yaprak bitlerinin istilasına uğramıştı.

More Sentences
yaprak özsuyu honeydew n.
The leaves of the plant were covered in honeydew left by aphids.
Bitkinin yaprakları yaprak özsuyu ile kaplıydı.

More Sentences
kuru yaprak dry leaf n.
You can use fresh leaves or dry leaves.
Taze yaprakları veya kuru yaprakları kullanabilirsiniz.

More Sentences
(palmiye) yaprak frond n.
The palm tree's fronds swayed gently in the breeze.
Palmiye ağacının yaprakları meltemle birlikte hafifçe sallanıyordu.

More Sentences
(kitapta) yaprak folio n.
I need to make a photocopy of this folio from the book.
Kitaptaki bu yaprağın fotokopisini çekmem lazım.

More Sentences
çanak yaprak sepal n.
The rose had five sepals surrounding its delicate petals.
Gülün narin taç yapraklarını çevreleyen beş çanak yaprağı vardı.

More Sentences
dökmek (yaprak/gözyaşı/tüy) shed v.
They work by killing bacteria, drying excess oil, and forcing the skin to shed dead skin cells.
Bakterileri öldürerek, fazla yağı kurutarak ve cildi ölü deri hücrelerini dökmeye zorlayarak çalışırlar.

More Sentences
yaprak döken deciduous adj.
That is a North American deciduous tree.
Bu, yaprak döken bir Kuzey Amerika ağacıdır.

More Sentences
yaprak dökmeyen evergreen adj.
You don't see a lot of evergreen trees around here.
Burada çok fazla yaprak dökmeyen ağaç göremezsiniz.

More Sentences
Technical
yaprak izi leaf scar n.
The nodes are the eyes and each has a leaf scar.
Düğümler gözlerdir ve her birinin bir yaprak izi vardır.

More Sentences
Chemistry
yaprak döktüren defoliant n.
Some pesticides, and a quite powerful chemical defoliant.
Bazı böcek ilaçları ve oldukça kuvvetli bir kimyasal yaprak dökücü.

More Sentences
Zoology
yaprak biti aphid n.
This graceful flower can lose its appearance with the defeat of aphids.
Bu zarif çiçek, yaprak bitlerinin yenilmesiyle görünümünü kaybedebilir.

More Sentences
General
yaprak zararlısı leaf hopper n.
yaprak sapı petiole n.
yaprak zararlısı leaf bug n.
yaprak şeklinde oyma tracery n.
yaprak haline getirme laminating n.
bir tabakanın on sekiz yaprak olmak üzere katlanmasından meydana gelen forma veya kitap eighteenmo n.
üç köşeli yaprak deltoid leaf n.
yaprak soğanı chives n.
sekiz yaprak halinde katlanmış kağıt tabakası eightvo n.
mızraksı yaprak lanceolate leaf n.
yaprak damarı trachea n.
yaprak dolması stuffed grape leaves n.
yaprak sapı leaf stalk n.
yaprak küfü leaf blight n.
yaprak iç dokusu mesophyll n.
üçlü yaprak trifoliolate leaf n.
yaprak zararlısı leafhopper n.
yaprak özü leaf jelly n.
yaprak (kağıt/yufka için) sheet n.
altın yaprak gold leaf n.
yaprak dökümü leaf cast n.
yaprak sapı stalk n.
canfes gibi yaprak thin and smooth leaf n.
yaprak sigarası cigar n.
yaprak damarı keel n.
yaprak tütün roll of tobacco n.
üçlü yaprak trifoliate leaf n.
yaprak damarı nervure n.
yaprak zararlısı leaf insect n.
etli yaprak fleshy leaf n.
yaprak döktürme defoliation n.
yaprak kontakt laminated contact n.
parçalara ayrılmış yaprak parted leaf n.
yaprak şekli leaf shape n.
yaprak şekli leaf form n.
yaprak kemirgeni leaf miner n.
yaprak tabanlarının birbirinin üstüne bindiği iki sıralı yaprak dizilişi equitant n.
yaprak yay laminated spring n.
doğrusal yaprak linear leaf n.
damar (yaprak) string n.
yaprak böceği leaf beetle n.
yaprak damarı rib n.
keman şekilli yaprak panduriform leaf n.
yaprak kıvrılma hastalığı leaf roll disease n.
yaprak dökümü fall n.
yaprak haline getirme lamination n.
ufak yaprak leaflet n.
çift tüylü yaprak bipinnate leaf n.
ince uzun yaprak blade n.
manyetik yaprak magnetic shell n.
üç köşeli yaprak hastate leaf n.
dört parçalı yaprak quatrefoil n.
yaprak ot frond n.
uzun yaprak blade n.
kama şeklinde yaprak cuneate leaf n.
yaprak biçiminde foliation n.
keman şekilli yaprak pandurate leaf n.
yaprak sapı leafstalk n.
yaprak dökümü defoliation n.
yaprak yay leaf spring n.
kumaş yaprak fabric sheet n.
yaprak arıları leaf bees n.
geniş yaprak broadleaf n.
(yaprak) yanma blast n.
ince yaprak lamina n.
tohumdan çıkan ilk yaprak cotyledon n.
yaprak besleyici cut sheet feeder n.
dökülen yaprak deciduous leaf n.
düşen yaprak deciduous leaf n.
yaprak büzülmesi curl n.
asimetrik yaprak gelişimi curl n.
yaprak granit foliated granite n.
yaprak altın gold leaf n.
metal yaprak foil n.
bileşik yaprak frond n.
yaprak sapı footstalk n.
yaprak haline getirme foliation n.
birden fazla kat yaprak folio n.
yaprak yeşili leaf green n.
yaprak sarma stuffed vine leaves n.
yaprak damarı string n.
altın yaprak gold leaf n.
beyaz yaprak white leaf n.
yaprak yaşı leaf age n.
yaprak üst zarı cuticle n.
yaprak biçiminde süs dog tooth n.
damarsız yaprak veinless leaf n.
yaprak klasörü leaf folder n.
yaprak ped panty liner n.
kıyafetlerin kurutma makinesinden kırışık çıkmasını engelleyen ince yaprak dryer sheet n.
75 yaprak 75 sheets n.
yaprak çay/ demleme çay loose tea n.
yaprak dökümü fall foliage n.
eski abaka yaprak kılıflarından manilada yapılan kumaş bandala n.
yaprak kanat leaf wing n.
yaprak kanat leaf wing n.
sallanan filiz/yaprak tress n.
ağaçlık bir alanda yaprak ve dalların oluşturduğu gölgelik umbrella n.
baharat, kokulu yaprak gibi şeyler içeren küçük torba sachet n.
dört parçalı yaprak quatrefeuille n.
böceğin yaprak yüzeyinde yaptığı tünel mine n.
(yaprak yay veya yangın hortumu üzerindeki zayıf bir nokta üzerinde) koruyucu kaplama gaiter n.
(desteği ile bitkiyi birleştiren) spiral biçimli yaprak veya sap bölümü clasp [obsolete] n.
yeşil yaprak ve dallardan yapılan süslemeler greenery n.
yaprak izleri sürüngen pullarına benzeyen bir bitki fosili dragon's skin n.
(palmiyelerde) yelpaze biçimli yaprak fan n.
ağız arkası yükseltiye ait yaprak biçimli bölüm paragnath n.
üçgen çatı veya kule kenarında kullanılan kavisli ve kıvrık yaprak şeklindeki süs crotchet n.
cassida cinsi yaprak böceği larvası pedler n.
ham pamukta safsızlık göstergesi olarak bulunan yaprak parçacıkları pepper n.
ham pamukta safsızlık göstergesi olarak bulunan yaprak parçacıkları pepper trash n.
yaprak bitinin öne doğru çıkık anteni cornicle n.
yaprak taç coronal n.
parlaklık veya renk katması için değerli taşın altına konan ince metal yaprak foil n.
(hanedan armalarında) stilize edilmiş çiçek veya yaprak foil n.
dekorasyon amaçlı kullanılan yaprak filizleri foliage n.
oval yaprakları, sert sarı odunu ve hoş kokulu beyaz çiçekleri bulunan yaprak dökmeyen uzun bir ağaç orange n.
yaprak dökmeyen arktik ve alp çalılarını içeren küçük bir cins phyllodoce n.
kanat şeklinde yaprak pterygium [obsolete] n.
koruyucu yaprak shade n.
yaprak dökme shatter n.
yaprak ayası sorrage n.
çiçek veya yaprak demetine benzer mücevher ürünü spray n.
çiçek veya yaprak desenli süs sprig n.
eğrelti otlarında spor üretici yapıyı kaplayan yaprak uzantısı indusium n.
kitabın kırpılmamış olduğunun kanıtı olarak kabul edilen bitişik yaprak çifti proof n.
yaprak haline getirmek foliate v.
yaprak haline getirmek (metal) roll v.
yaprak haline getirmek flatten out v.
vermek (yaprak/çiçek/filiz vb'ni) put forth v.
yaprak yemek browse v.
açmak (çiçek/yaprak) be out v.
yaprak haline getirmek slab v.
yaprak dökmek defoliate v.
yaprak dökmek drop leaves v.
yaprak dökmek shed leaves v.
yaprak dökmek fall leaf v.
yaprak biçimine sokmak foliate v.
boş yaprak eklemek interleave v.
yaprak vermek bust out v.
yaprak kurutmak dry a leaf v.
yaprak dökmek lose leaves v.
yaprak gibi titremek shake like a leaf v.
bütün yaprak leaf v.
yaprak şeklinde süs leaf v.
taç yaprak leaf v.
üfleyerek kaplamak (kar, yaprak ile) overblow v.
boş yaprak eklemek interleaf v.
yaprak süsü ile dekore etmek dogtooth v.
yaprak çıkarmak flag v.
(metale) ince yaprak şekli vermek foliate v.
metal yaprak ile süslemek foliate v.
(metali) ince yaprak şeklinde dövmek foliate v.
(camı) metal yaprak ile kaplamak foliate v.
yaprak süsleri ile veya yapraklarla süslemek foliate v.
(bitki) sağa sola yaprak dökmek shatter v.
yaprak üzerinde beslenen phyllophagous adj.
yaprak damarı costal adj.
en yaprak halinde leafiest adj.
daha yaprak halinde leafier adj.
kurumuş (yaprak) sere adj.
yaprak benzeri taçları olan petalous adj.
yaprak halinde laminate adj.
yumurta biçiminde (yaprak) oblong adj.
testere dişli (yaprak/bıçak) serrate adj.
dişli yaprak emarginate adj.
dişli yaprak emarginated adj.
yaprak biçiminde foliaceous adj.
yukarı aşağı doğru eğilmiş (yaprak) reflexed adj.
yaprak dökmez evergreen adj.
ince yaprak halinde laminar adj.
kenarı tırtıllı (yaprak) toothed adj.
yaprak gibi leaflike adj.
yaprak gibi leaf-like adj.
yaprak biçiminde leafy adj.
yaprak gibi leafy adj.
yaprak şekilli palm-shaped adj.
(yaprak) bir noktadan çıkan lobları olan palmated adj.
yaprak şeklinde olan palm-shaped adj.
ucu pembe olan (yaprak) pink-tipped adj.
(bitki gövdesi veya yaprak boşluğundaki) su rezervuarında yaşayan inquiline adj.
taç yaprak ile ilgili corolline adj.
taç yaprak üzerinde çıkan corolline adj.
taç yaprak şeklinde corolliform adj.
solmuş yaprak renginde feuillemort adj.
kısmen yaprak veya çiçeklerden yapılmış flowered adj.
yaprak veya yapraklar ile ilişkili foliar adj.
yaprak haline getirilerek üretilen foliated adj.
iki yaprak veya dört sayfalı kitabın boyutuna ait folio adj.
yaprak biçimine sokularak oluşturulan foliated adj.
solmuş yaprak renginde foliomort adj.
her biri iki yaprak veya dört sayfa şeklinde katlanmış kağıtlardan oluşan folio adj.
yaprak gibi folious adj.
yaprak şeklinde phylliform adj.
yaprak süslemeli sprigged adj.
yaprak sapına ait petiolar adj.
yaprak sapı olan petiolate adj.
yaprak sapıyla ilgili petiolar adj.
yaprak sapından çıkan petiolar adj.
yaprak sapı üzerinde büyüyen petiolar adj.
yaprak sapına bağlı duran petiolar adj.
Phrasals
(yaprak vb) dökülmek come down v.
(birinin veya bir şeyin) karşısında yaprak gibi titremek quail before (someone or something) v.
Phrases
üç yaprak leaves of three, let it be expr.
Colloquial
tüylü yaprak fuzzy leaf n.
yaprak düşse duyulur so quiet you could hear a pin drop expr.
yaprak düşse duyulur so still you could hear a pin drop expr.
Idioms
yaprak gibi titreme quaking/shaking in your boots/shoes n.
yaprak gibi titremek shake like an aspen leaf v.
yaprak gibi titremek be shaking like a leaf v.
yaprak gibi titremek quake like a leaf v.
yaprak düşse duyulur could hear a pin drop expr.
Speaking
yaprak düşse duyulur you could have heard a pin drop expr.
yaprak bile kıpırdamadı/kımıldamadı not a leaf stirred expr.
gizli gizli yaprak dolması yediriyorlar hastaya they secretly feed the patient with stuffed vine leaves expr.
gizli gizli yaprak sarması yediriyorlar hastaya they secretly feed the patient with stuffed vine leaves expr.
Politics
iki yaprak halindeki bir oy pusulası butterfly ballot [us] n.
Tourism
değişen yaprak renklerini görmek için new england'a giden turist leaf peeper [us] n.
sonbaharda değişen yaprak renklerini görmek için ormanlık yerlere seyahat etme leaf peeping n.
Technical
yaprak yapılı zemin laminated soil n.
yaprak ayırma işlemi foliation n.
yaprak yapılı kil laminated clay n.
yaprak metal leaf metal n.
yaprak yay release spring n.
kenarı diş diş olan yaprak crenate leaf n.
yaprak yay flat spring n.
sivri yaprak acuminate leaf n.
birleşik yaprak composite slap n.
ara yaprak spacer leaf n.
yaprak yay spring n.
ışın yaprak spektroskopisi beam foil spectroscopy n.
yaprak makas leaf spring n.
birleşik yaprak composite sheet n.
yaprak göbek laminated core n.
yaprak cam float glass n.
yaprak kontak laminated contact n.
yaprak yapı lamellar structure n.
çıkma yaprak cantilever slab n.
yaprak valf yuvası leaf valve housing n.
güçlendirilmiş laminant yaprak reinforced laminated sheet n.
sürekli yaprak continuous plate n.
yaprak makas spring leaf n.
yaprak alüminyum leaf aluminum n.
yaprak altın leaf gold n.
birleşik yaprak composite board n.
yaprak yapılı kil varved clay n.
yaprak yaylı süspansiyon leaf spring suspension n.
bakır yaprak copper foil n.
yaprak kristalli yapı laminated crystalline structure n.
asimetrik yaprak asymmetric leaf n.
yersakızlı yaprak taşı bituminous schist n.
bileşik yaprak compound leaf n.
düşen yaprak tablası drop-leaf table n.
yaprak besleme sheet-feed n.
yaprak anahtar open-end spanner n.
ana yaprak yay main leaf spring n.
yaprak taşıma sustası laminated suspension spring n.
yaprak tipi akış laminar flow n.
yaprak yay laminated spring n.
yaprak sapı leaf stalk n.
yaprak sustası ana yaprağı main leaf of spring n.
karma yaprak composite laminate n.
altın yaprak elektrodu goldleaf electrode n.
altın yaprak goldleaf n.
yaprak gübresi leaf mould n.
yaprak yay leaf spring n.
yaprak kayaç schist n.
sabit polietilen- terefitalat film dielektrik metal yaprak kondansatör fixed polyethylene-terephthalate film dielectric metal foil capacitor n.
bükülgen yaprak malzeme flexible sheet material n.
metal yaprak kapasitör metal foil capacitor n.
yaprak üfleyici leaf blower n.
yaprak toplama makinesi leaf collector n.
yaprak makasın ucu tit n.
metal yaprak blade n.
yaprak valf leaf valve n.
yaprak altın için yapıştırıcı olarak kullanılan amber bazlı karışımın karıştırılması mixtion n.
yaprak altın için yapıştırıcı olarak kullanılan amber bazlı karışımın birleştirilmesi mixtion n.
yaprak metalin yapışmasını sağlayan yapışkan madde mordant n.
metali yaprak veya folyo haline getirme foliation n.
bronzdan yaprak metal orsedew n.
yaprak yay ucunda bulunan spiral bölüm scroll n.
katlandığı zaman kitabın bir birimini oluşturan yaprak section n.
yaprak yay kavisi set n.
yaprak yayda sivri uç point n.
(yaprak yayda) yay kelepçesi retainer n.
yaprak haline getirmek laminate v.
yaprak biçiminde lyrate adj.
Computer
500 yaprak çekmecesi 500 sheet tray n.
yaprak besleyici cut sheet feeder n.
çift yaprak folio n.
labeca yaprak labeca sheet n.
yaprak tipi akış laminar flow n.
ohp yaprak ohp sheet n.
blade (yaprak) sunucu blade server n.
(bilgisayar sistemi) yaprak blade n.
Informatics
yaprak besleyici cut sheet feeder n.
yaprak besleme sheet-feed n.
yaprak düğüm leaf node n.
Electric
yaprak kontakt laminated contact n.
yaprak göbek laminated core n.
Mechanic
yaprak çakı fly-cutter n.
yaprak makasın yıpranıp incelmemiş en kalın kısmı butt n.
Textile
yaprak gözü delivery eye n.
yaprak, ağaç ve çiçeklerden oluşan tasarıma sahip duvar halısı verdure n.
Architecture
yaprak süsü foliage n.
yaprak süsü foliation n.
yaprak süsü tooth ornament n.
yaprak süsü dogtooth n.
yaprak şeklinde oymalı mimari süsleme trailery n.
yaprak şeklinde köşe detayı angle leaf n.
kavisli ve kıvrık yaprak şeklinde süs ekleme crocketting n.
kavisli ve kıvrık yaprak şeklinde süs ekleme crocketing n.
üçgen çatı veya kule kenarında kullanılan kavisli ve kıvrık yaprak şeklindeki süs crocket n.
taş üzerinde oluşturulan yaprak şeklindeki süs plate tracery n.
(genellikle yaprak veya çiçek şeklinde) yontulmuş süs finial n.
mimari süslemelerde kullanılan yaprak, çiçek ve dal kabartmaları foliage n.
yedi loblu yaprak süsü septfoil n.
yaprak vermek foliate v.
yaprak süsü yapmak foliate v.
yaprak biçiminde foliate adj.
yaprak (ile ilgili) foliate adj.
(üçgen çatı veya kule) kavisli ve kıvrık yaprak şeklinde süs eklenmiş crocketed adj.
yaprak süsleri ile dekore edilmiş foliated adj.
yaprak süsleri ile dekore edilmiş foliate adj.
Construction
yaprak menteşe backflap hinge n.
yaprak kiremit bindirmesi imbicate n.
panjur yaprak açısı louver shielding angle n.
yaprak varak yapıştırıcı gold size n.
Furniture
(17. yüzyıl mobilyalarında) yaprak biçimli yarı dairesel şeritleri olan palmate adj.
Automotive
taşıtın uzunlamasına dik yaprak yay transverse leaf spring n.
yaprak yay grubu leaf spring packing n.
arka yaprak yaylar rear leaf spring n.
arka yaprak spring windup n.
uzunlamasına monte edilmiş yaprak yay longitudinal leaf spring n.
çok katlı yay yaprak laminated leaf spring n.
yaprak yay leaf spring n.
darbeli yaprak anahtar open-end slugging wrench n.
çift taraflı yaprak anahtar open-end double-head wrench n.
yanlamasına yerleşimli yaprak yay traverse leaf spring n.
yaprak yay cart spring n.
yaprak yay aks bağlama takımı leaf spring axle tie kit n.
yaprak yay askısı hanger n.
yaprak yay burcu leaf spring bushing n.
yaprak yay gözü spring eye n.
yaprak yay küpesi leaf spring shackle n.
yaprak yay pulu leaf tip insert n.
yaprak yaylı aynı yön pahlı yarıklı yağ kontrol segmanı double beveled slotted oil scraper ring with leaf spring n.
yaprak yaylı yarıklı yağ kontrol segmanı slotted oil scraper ring with leaf spring n.
yaprak yay kelepçesi spring clip n.
yardımcı yaprak yay helper leaf n.
asimetrik arka yaprak yay asymmetrical rear leaf spring n.
asma yaprak yay cantilever spring n.
yaprak yay leaf spring n.
yaprak yay askısı leaf spring hanger n.
tek elemanlı yaprak yay single leaf spring n.
yaprak yay küpesi shackle n.
fiber kompozit yaprak yay fiber composite leaf spring n.
boylamasına yaprak yay longitudinal leaf spring n.
çeyrek eliptik yaprak yay quarter-elliptic leaf spring n.
çeyrek yaprak yay cantilever spring n.
çoklu yaprak yay multi-leaf spring n.
Aeronautic
yaprak virili flat spin n.
düşen yaprak uçuşu falling leaf n.
Marine
yaprak solucanı fluke n.
Mining
muskovit mika yaprak muscovite mica splitting n.
Medical
kalp kapakçığını oluşturan, yaprak şeklindeki iki veya üç parçadan her biri cusp n.
yaprak damarına ait tracheal adj.
Anatomy
yaprak biçiminde etçik myrtiform caruncles n.
Pathology
yaprak pirelerinin neden olduğu bir bitki virüsü wound tumor virus (wtv) n.
yaprak piresinden bulaşıp urlara neden olan bir virüs wound tumor virus n.
yaprak piresinden bulaşıp urlara neden olan bir virüs wtv (wound tumor virus) abrev.
Parasitology
ekin yaprak sülüğü cereal leaf beetle (oulema melanopus) n.
meşe ve kızılcık ağaçlarında yaşayan siyah renkli yaprak biti oak blight (anoecia guerci) n.
eski konakçısına geri dönen yaprak biti remigrant n.
batı kanada ve abd'nin bazı bölgelerinde patates ve benzeri bitkilere zarar veren bir yaprak biti tuber flea beetle (epitrix tuberis) n.
gövdesi düz yaprak benzeri kurtları içeren bir cins amphilina n.
yaprak bitlerini içeren süper familya aphidoidea n.
yaprak bitleri familyası aphididae n.
aphis cinsinden olan yaprak biti aphides n.
elma yapraklarını yiyerek kıvrılmalarına neden olan bir yaprak biti apple aphid n.
elma yeşil yaprak biti apple aphid n.
elma yeşil yaprak biti green apple aphid (aphis pomi) n.
fasulye ve şeker pancarlarını istila eden siyahımsı bir yaprak biti blackfly n.
fasulye ve şeker pancarlarını istila eden siyahımsı bir yaprak biti bean aphid (aphis fabae) n.
elma yapraklarını yiyerek kıvrılmalarına neden olan bir yaprak biti green apple aphid (aphis pomi) n.
küçük yaprak zararlılarının bulunduğu bir familya family jassidae n.
yaprak zararlısı jassid n.
küçük yaprak zararlılarının bulunduğu bir familya jassidae n.
kavunlara zarar veren bir yaprak biti melon beetle(diabrotica duodecimpunctata) n.
kavunlara zarar veren bir yaprak biti melon beetle(diabrotica vittata) n.
krizantem zararlısı bir yaprak biti greenfly (coloradoa rufomaculat) n.
kuzey amerika'ya özgü olup çamlara zarar veren bir yaprak biti pine leaf aphid n.
bir yaprak biti cinsi genus pineus n.
bir yaprak biti cinsi pineus n.
kuzey amerika'ya özgü olup çamlara zarar veren bir yaprak biti pineus pinifoliae n.
safra üreten yaprak bitlerini içine alan bir böcek cinsi pemphigus n.
yaprak biti puceron n.
yaprak bitiyle ilgili aphidian adj.
yaprak bitine ait aphidian adj.
Printing
(kitap boyutu) altmış dört yaprak sixty-fourmo n.
Gastronomy
yaprak sarması meat and rice wrapped in vine leaves n.
zeytinyağlı yaprak sarması stuffed grape leaves with olive oil n.
zeytinyağlı yaprak dolması stuffed grape leaves with olive oil n.
yaprak dolması stuffed vine leaves n.
salamura yaprak vine leaves preserved n.
etli yaprak dolması vine leaves with meat and rice stuffing n.
yaprak sarması stuffed vine-leaves n.
yaprak hamur puff dough n.
yaprak sarma stuffed grape leaves n.
yaprak sarması stuffed grape leaves n.
büyük yassı yaprak şeklinde, az mayalı hint ekmeği nan bread n.
büyük yassı yaprak şeklinde, az mayalı hint ekmeği naan n.
mate çayı yapımında kullanılan yaprak ve filizler mate n.
Geometry
beşli setlerden oluşan üç bölümlü (yaprak) triquinate adj.
aşağı doğru daralan yumurta şeklinde (yaprak) oboval adj.
Statistics
gövde ve yaprak gösterimi stem and leaf display n.
dal-yaprak grafiği stem-and-leaf diagram n.
Physics
manyetik yaprak magnetic shell n.
mıknatıssal yaprak magnetic shell n.
ışın-yaprak spektroskopisi beam-foil spectroscopy n.
Chemistry
yaprak döktürücü etmen defoliating agent n.
yaprak asidi abscisic acid n.
mazı ağacının yaprak ve dallarından elde edilen kokulu ve uçucu yağ thuja oil n.
Biology
yaprak dölü phyllophagous n.
bazı sifonoforlarda adaptasyon geçirmiş zooitlerin oluşturduğu yaprak benzeri koruyucu organlardan her biri hydrophyllium n.
yaprak kelebeği fasciola hepatica n.
yaprak sapı pedicel n.
çiçekte taç ve çanak yaprak floral envelope n.
yaprak biçim ve görevi taşıyan kladofil benzeri sap phyllode n.
parazit mantarda yaprak yırtılmasına benzeyen iz pustule n.
(yaprak bitinde) çıkık anten syphon n.
kenarları tırtıklı (yaprak vb.) lacerated adj.
dört parçadan oluşan yaprak dizilişi olan (çiçek) tetramerous adj.
dört parçadan oluşan yaprak dizilişi olan (çiçek) tetrameric adj.
dört parçadan oluşan yaprak dizilişi olan (çiçek) tetrameral adj.
iki ana damarı olan (yaprak) two-nerved adj.
yaprak bitleriyle beslenen aphidivorous adj.
yaprak bitleriyle beslenen aphidophagous adj.
lobu olmayan (yaprak) unlobed adj.
yaprak yüzeyinde gelişen epigenous adj.
(diş, boynuz, yaprak) belirli dönemlerde dökülen deciduate adj.
çok sayıda kaburgası olan (yaprak, kabuk veya mercan) multicostate adj.
birleşik olmayıp birbirine değen (yaprak, kanat) connivent adj.
(çanak yaprak) yumurtalıksız inferior adj.
(ovaryum) taç yaprak ile bitişik inferior adj.
(çanak yaprak) ovaryumsuz inferior adj.
(yaprak) radyal damarlı fan-nerved adj.
yaprak benzeri ince ve düz hareket organları olan podophyllous adj.
(taç yaprak) kalıcı persistent adj.
(taç yaprak) solmayan persistent adj.
(taç yaprak) hep canlı kalan persistent adj.
(yaprak) dayanıklı persistent adj.
(iki dudaklı taç yaprak) dar boyunlu personate adj.
(iki dudaklı taç yaprak) dar boyunlu personate adj.
yaprak sapı anlamı veren bir ön ek pod- pref.
yaprak sapı anlamı veren bir ön ek podo- pref.
Biochemistry
beta yaprak beta-sheet n.
beta yaprak beta-pleated sheet n.
beta yaprak beta sheet n.
beta yaprak beta pleated sheet n.
beta yaprak pleated sheet n.
Marine Biology
bazı kabuklu uzantılarının düz, yaprak benzeri kısmı bract n.
yaprak-ayaklı kabuklu hayvan phyllopodan n.
yaprak benzeri yüzme uzantılarına sahip bir kabuklu hayvan alt sınıfı phyllopoda n.
yaprak-ayaklı kabuklu hayvan phyllopod n.
yaprak balıkları familyası pempheridae n.
yaprak balığı sweeper n.
yaprak balığı vanikoro sweeper n.
yaprak-ayaklı kabuklu hayvana ait phyllopodous adj.
yaprak-ayaklı kabuklu hayvanla ilgili phyllopodous adj.
Zoology
yaprak söğütbülbülü hume's leaf warbler n.
yaprak biti plant louse n.
yaprak parmaklı keler asaccus elisae n.
yaprak kurbağaları hylidae n.
yaprak zararlısı leafhopper n.
yaprak parmaklı kertenkeleler asaccus n.
yaprak biti louse afid n.
yaprak biti aphididae n.
yaprak damarı biti honey bee tracheal mite n.
lahana yaprak güvesi plutella xylostella (linnaeus) n.
lahana yaprak güvesi diamondback moth n.
lahana yaprak güvesi plutella xylostella n.
yaprak kurbağası hyla arborea n.
yaprak kurbağası european tree frog n.
gümüş rengi yaprak maymunu silvered leaf monkey n.