az - Turkish English Dictionary
History

az



Meanings of "az" in English Turkish Dictionary : 65 result(s)

Turkish English
Common Usage
az short adj.
az slight adj.
az small adj.
az little adj.
az few adj.
az low adj.
General
az fewer adj.
az penurious adj.
az meagre adj.
az scant adj.
az meager adj.
az insufficient adj.
az trifling adj.
az marginal adj.
az under adj.
az stingy adj.
az inconsiderable adj.
az slim adj.
az scarce adj.
az slender adj.
az scrimp adj.
az poor adj.
az shoestring adj.
az skimpy adj.
az contracted adj.
az skimp adj.
az spare adj.
az limited adj.
az poco adj.
az thin adj.
az scrimpy adj.
az light adj.
az narrow adj.
az exiguous adj.
az less adj.
az scanty adj.
az underproportioned adj.
az bare adj.
az jimp adj.
az mere adj.
az chota [indian] adj.
az only adj.
az inquorate [uk] adj.
az silly [obsolete] adj.
az skinny adj.
az skrimp [scotland] adj.
az sma [scotland] adj.
az seldom adv.
az rarely adv.
az insufficiently adv.
az a bit adv.
az a little adv.
az thought adv.
az short of something prep.
Phrasals
az touch of expr.
Colloquial
az short of something expr.
az little bit expr.
Idioms
az few and far between expr.
az some measure expr.
Technical
az minor adj.
az slightly adv.
Chemistry
az symbol of nitrogen n.
Archaic
az vile adj.
az sober adj.
British Slang
az farty adj.

Meanings of "az" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
Common Usage
çok az iş/çalışma/emek lack of work n.
en az at least adj.
daha az less adj.
en az least adj.
az incelenmiş underinvestigated adj.
az çok more or less adv.
az daha almost adv.
çok az too little adv.
General
az etli domuz pirzolası sparerib n.
en az üç direkli yelkenli gemi barque n.
az miktar suggestion n.
daha az şey less n.
az miktar dribblet n.
kazanma şansı az olan kimse/takım underdog n.
çok az para chickenfeed n.
az gösterme meiosis n.
beklenenden daha az başarı gösteren underachieving n.
büyük çaba gerektiren ama sonuçta az kar getiren iş hardscrabble n.
az bir miktar spot n.
en az erişim süreli yordam minimum access routine n.
az ışıklama underexposure n.
az gösterme understatement n.
yüksekliği az olan, büyük çağlayan cataract n.
beyazla az miktarda karışmasından oluşan renk moor n.
en az geciktirme kodlaması minimum delay coding n.
borsada fiatların az miktarda düşmüş olması eased off a fraction n.
az miktar trifle n.
az bulunma rareness n.
başarı ihtimali az olup gerçekleşince kazancı çok olan bir iş a long shot n.
beklenilenden daha az başarı gösterme underachieving n.
besin değeri az olan yiyecek junk food n.
az çok sınırları belli olan toprak parçası region n.
sık aralıklarla az miktarda gıda alma nibbling n.
az bir derece/miktar touch n.
dünyanın az gelişmiş kesimleri third world n.
az gelişmiş ülke the third world n.
genellikle 12 kişi veya daha az yolcu alan küçük otobüsler minibus n.
hayatı hakkında az şey bilinen kimse shadowy figure n.
oksijenin az olduğu şartlar anoxic conditions n.
en az erişim süreli programlama minimum access programming n.
az konuşan adam a man of few words n.
az konuşma reticence n.
az tanınmışlık obscurity n.
gelişmeye çalışan fakir veya az gelişmiş ülke developing country n.
az miktar driblet n.
az miktar tinge n.
az zaman kaldı little time left n.
az miktar shade n.
çok az miktar driblet n.
en az erişim süreli kodlama minimum access coding n.
az miktar inch n.
az ücretli iş sweated labor n.
az miktar suspicion n.
başarı ihtimali az bir işe girişme wildcatting n.
az yağlı süt skimmed milk n.
az işlemden geçmiş yiyecek wholefood n.
az konuşan adam a man of a few words n.
az bir miktar dash n.
pek az miktar drop n.
az miktar smallness n.
az miktar modicum n.
en az eylem least action n.
az bulunurluk scarcity n.
az kireçli su soft water n.
az miktar twopence n.
çok az ücret pittance n.
alçalma ile yükselmenin en az olduğu gelgit neap tide n.
az bulunma rarity n.
saman gibi gıdası az yiyecek roughage n.
içinde az miktarda sağlık verici mineraller bulunduran içme suyu çeşidi mineral water n.
değerinden az fiyat undercharge n.
az miktar little n.
beklentilerden daha az oranda başarılı olan underachiever n.
az miktar drop n.
pek az isteği olan bir adam a man of few wants n.
çok az miktar atom n.
az kilometreli low mileage n.
az zamana çok iş sığdırma zorunluluğu time pressure n.
az miktar handful n.
çok az miktar pittance n.
az rastlanırlık exceptionality n.
az sayıda çalışma limited number of studies n.
az miktar fewness n.
az bir miktar cast n.
az buçuk bilgi smattering n.
az yoran ve çok kazandıran iş rocking chair job n.
az yağlı süt skim milk n.
az bulunma seldomness n.
az verme scrimping n.
para üstünü az vererek birini kandıran shortchanger n.
az buçuk bilen kimse smatterer n.
az bir miktar smidgeon n.
az değer biçme underestimation n.
az miktar bit n.
az kullanılmış underuse n.
az bulunur bitkiler rare plants n.
çok az fark a slight difference n.
çok az fark a minor difference n.
getirisi az iş thankless job n.
az şans a slim chance n.
yok denecek kadar az minute amount n.
türüne az rastlanan/rastlanır kimse rara avis n.
türüne az rastlanır rara avis n.
az bakım low maintenance n.
az bakım (gerektiren) low maintenance n.
az önem little importance n.
az miktar dash n.
az yağlı süt low-fat milk n.
işi az parası çok görev sinecure n.
ölçülemeyecek kadar az bir miktar olan skerrick n.
az tüketim low consumption n.
kazanma olasılığı az olan yarışmacı outsider n.
hakkında az bilinen fakat beklenmedik bir şekilde başarılı olan ya da olma ihtimali bulunan siyasi lider dark horse n.
olduğundan az/küçük/önemsiz gösterme understatement n.
az miktar touch n.
az sayıda katılım limited participation n.
az miktarda para small amount of money n.
az para small amount of money n.
çok az azalma slight reduction n.
çok az düşüş slight reduction n.
az kullanılmış araba slightly used car n.
daha az gelişmiş alanlar less developed areas n.
çok az yağlı diet very low-fat diet n.
yok denecek kadar az şans a slight chance n.
az şans a slight chance n.
sık aralarla ancak az miktarda besin alma nibbling n.
az çıkmış sakal stubbly beard n.
az/küçük olasılık slight possibility n.
az/küçük ihtimal slight possibility n.
en az bir yıllık garanti minimum warranty of one year n.
az ün demicelebrity n.
çok az beans n.
pek az beans n.
az bulunur şey beaut n.
(7-10 yaş grubu çocuklar için hazırlanmış) resimlerin az olduğu çocuk kitabı chapter book n.
az stresli iş low-stress job n.
az bakım isteyen peyzaj low-maintenance landscape n.
çok az insan very few people n.
az ve sık yiyen kimse grazer n.
az artış slight increase n.
az bilinen bir resim a rare photo n.
az bilinen bir resim a rare picture n.
antik şehir surlarında en az iki kontrollü giriş bölümü zwinger n.
az pişmiş biftek rare steak n.
az parçalı alet gadget n.
az şişirilmiş lastikler underinflated tyres n.
az şişirilmiş lastikler underinflated tires n.
az miktarda para pocket change n.
az bilinen kamarupan dilleri abor n.
beklenenden az tepki underreaction n.
(birini ya da bir şeyi) daha az çekici hale getirme deglamorization n.
(birini ya da bir şeyi) daha az çekici hale getirme deglamorisation n.
en az masraflı yol least-cost path n.
az miktar ace n.
az kullanılan, genelde kaldırımı olmayan yol back road n.
alkol oranı %14'ten az olan şarap table wine n.
az şekerli sade bisküvi tea biscuit n.
az şekerli sade bisküvi teacake n.
çok az kılı olan ya da kılsız at kuyruğu rattail n.
çok az kılı olan ya da kılsız at kuyruğu rat-tail n.
(güney afrika'da) uzak, nüfusu az ve genellikle az gelişmiş bölge backveld n.
(güney afrika'da) uzak, nüfusu az ve genellikle az gelişmiş bölge sakini backvelder n.
çok az insanın yaşadığı kırsal bölge backcountry n.
çok az insanın yaşadığı kırsal bölge backland n.
bir şeyin az değiştirilmiş hali rehash n.
az ve öz konuşan kimse laconic [obsolete] n.
az ve öz konuşarak çok şey anlatma laconicism n.
az ve öz konuşarak çok şey anlatma laconism n.
torbaya veya bir parça kumaşa sarılmış az miktarda tıbbi malzeme nodule [obsolete] n.
çok az önem taşıyan konu nonsubject n.
çok az fark nose n.
çok az olma negligibility n.
az miktarda yiyecek thumbpiece [dialect] n.
az miktarda yiyecek thumbpiece [dialect] n.
(bir şeyin) az bir kısmı tithe n.
çok az güce/etkiye sahip olma toehold n.
az miktar toddick [dialect] n.
tek seferde çekilen az miktarda kokain toot n.
az miktar a little something n.
az tolerans a grain of allowance n.
demlemelik az miktarda çay a drawing of tea n.
az bilgi sahibi olma unacquaintedness n.
az bir miktar unce [obsolete] n.
gerçek sayıdan veya miktardan az olan sayı veya tutar undercount n.
az şişmiş olma underinflation n.
az şişirilmiş olma underinflation n.
personeli az olma undermanning n.
gerçek değerinden az değer verme underrating n.
az değer biçme underrating n.
bir şeyin görünen yüzünden daha az makbul olan diğer yüzü underside n.
(bir şeyin) ne kadar az harcandığı underspend n.
(bir şeyin) az harcanma miktarı underspend n.
az harcama underspending n.
gücünün yettiğinden az harcama underspending n.
az kullanılma underuse n.
gereğinden az kullanılma underuse n.
kullanılabileceğinden daha az kullanılma underuse n.
az kullanma underutilization n.
gerçek değerinden az değer veren kimse undervaluer n.
az değer biçen kimse undervaluer n.
kıymetini az takdir eden kimse undervaluer n.
gerekenden az iş yapan kimse underworker n.
normalden az iş yapan kimse underworker n.
uygun olandan az iş yapan kimse underworker n.
az bulunurluk unfrequency n.
az miktar kenning [scotland] n.
az artış up-tick n.
yağsız veya az yağlı et lean n.
çok az miktar lick n.
az yiyen light eater n.
az gelirlilik marginality n.
latinceyi az buçuk bilen kimse latinitaster n.
çok az fark wafer-thin n.
fiziksel gücü az olan kimse weakling n.
şişirildiğinde döşek görevi gören, kullanılmayıp katlandığında az hacim kaplayan hava geçirmez şişme yatak mattress n.
az gelişmiş ülke ldc (less-developed country) n.
çok az bir değer veya önem artışı mantissa [obsolete] n.
yok denecek kadar az haet [scotland] n.
çok az miktar hair n.
az miktar halfpenny n.
en az miktar wink n.
az konuşma reticency n.
daha az önemli olan şey handmaiden n.
az miktar harl n.
gün ortasında az miktarda tüketilen sert içki meridian [scotland] n.
az ünlü kimse microcelebrity n.
uzunluğu veya çapı 5 milimetreden az olan küçük plastik parçası microplastic n.
çok az adet basımı veya talep üzerine istenilen tek cilt basımını içeren yayıncılık micropublishing n.
verilebilecek en az çaba worst n.
ulaşılabilecek en az başarı worst n.
az miktar hint n.
az bilinen bilgi alanı hinterland n.
ölçülebilir iki kümeden ilkinin ikincisini kapsadığı durumda ilk kümenin ölçümünün ikincisinden daha az veya ona eşit olması monotonicity n.
su bitkilerinin birikimiyle oluşup az veya çok kıvamlı tuba bataklıkları oluşturan arazi moss land n.
az sayıda miktar reversion [obsolete] n.
en az on yaşındaki çocuklardan oluşan erkek izci grubu lion n.
az miktar loofful n.
yerleşimin az olduğu bölge bush n.
(özellikle yeni zelanda, avustralya, afrika ve kanada'da) yerleşimin az olduğu bölge bush n.
ilçenin yerleşimi az olan bölümü gare n.
eşit öneme sahip olmayan yan yana gelmiş iki ünlüden az önemli olanı glide n.
(mesane) az çok kasılabilen çeşitli organların duvarlarında bulunan yumuşak kas tabakası muscularis n.
az bilinen konu bypath n.
az miktar dab n.
az porsiyon dab n.
gizli işlerin çevrildiği küçük ve az aydınlatılmış yer den n.
daha az spesifik hale getirme despecification n.
yarığa dik açıda olan ve yarıktan daha az göze çarpan kaya yarılma yönü grain n.
az değerli parçalardan oluşan koleksiyon gry n.
bir şeyin diğerinden az olma miktarı odds n.
bir şeyin diğerinden az olma derecesi odds n.
az bilinen marka off-brand n.
az bilinen isim off-brand n.
(çocuk oyunlarında) değeri az küçük misket oner n.
yok denecek kadar az miktar one-tenth n.
(az eğitimli atları süren) yetenekli binici rough rider n.
az miktar dite [dialect] n.
az miktar bit n.
az miktar doit n.
az miktarda sıvı dollop n.
az miktarda içecek dollop n.
az miktarda sıvı dallop n.
az miktarda içecek dallop n.
az miktarda sıvı drappie [scotland] n.
az miktar drib n.
az az sızarak damlayan sıvı dribble n.
az miktarda para dribble n.
sürekli olarak az miktarda bilgi sağlama drip-feed n.
(kaynak) az bulunma famine n.
çok az artış increment n.
az miktarda sarılı yiyecek parcel n.
az miktardaki yemek pick [dialect] n.
az miktar pickle [dialect] n.
en az on milyon rupilik mal varlığına sahip kimse crorepati [india] n.
sanatsal veya entelektüel bağlılığı olan az sayıda insan grubu cult n.
az bulunan şeyler curiosa n.
az miktar curn [scotland] n.
az miktar curran n.
çok az miktar farthing [obsolete] n.
az bulunurluk fault [obsolete] n.
az miktar pennyworth n.
çok az bilinen şey corner n.
az sayıda insan few n.
az sayıda kimse fewer n.
az miktar fleabite n.
az miktar flow [scotland] n.
sülfürsüz veya çok az sülfür içeren bir kibrit parlor match n.
özel muayenehane hekiminin az çok belirli olan hasta çevresi private practice n.
az katlı apartman plex [canada] n.
az miktar puckle n.
çok az sayı puckle n.
en az 1 metre uzunluğunda kolye rope n.
az olma scantity n.
az miktar scantle n.
düzensizce saçılmış az miktarda şey scatter n.
taslak, tablo veya listedeki az ve öz ifade scheme n.
az miktar scrimption n.
çok az miktar scrimption n.
normalden az oyunculu takımlar veya rastgele katılımcılar ile gerçekleştirilen spor müsabakası scrub race n.
az miktar scruple n.
az miktar shadow n.
az tanınmışlık silence n.
en az 1.82 boyunda olan kimse six-footer n.
hiç veya çok az miktarda çözünmüş madde içeren su freestone n.
az sayıda gönüllüye sahip askeri birlik skeleton regiment n.
az miktar slight [obsolete] n.
az olasılık slim odds n.
az miktarda sıvı slosh n.
az miktar içki slug n.
az miktar smack n.
az buçuk bilgi smack n.
az olanlar small n.
üretimi az malzeme gerektiren tekstil ürünleri smalls n.
az buçuk bilgi smatch n.
az buçuk bilgi sahibi olma smatter n.
az buçuk bilgi sahibi olma smattering n.
az miktar snap n.
on kişiden az çalışanı bulunan işletme soho n.
haftanın en az 3 günü et yemeyen yarı vejetaryen flexitarian n.
haftanın en az 3 günü et yemeyen yarı vejetaryen semi-vegetarian n.
az kişinin bildiği/ilgilendiği hayran topluluğu niche fandom n.
az kişinin bildiği/ilgilendiği niche n.
az kişinin bildiği/ilgilendiği konu niche topic n.
az miktar spoonful n.
(boy scout izciler takımında) en az beş hava araştırmacısından oluşan grup squadron n.
çok az bir fark ile kazanılan yarışma squeaker n.
en az miktar stim n.
en az miktar stime n.
az miktarda para stiver [dated] n.
az miktar stiver [dated] n.
derinliği az olma superficiality n.
az miktar glob n.
çok az kısım fraction n.
az buçuk miktar smattering n.
az şarj etmek undercharge v.
az buz olmamak be of no small matter v.
az bir farkla yenmek nose out v.
kuş gibi az yemek peck at v.
gerekenden az bir miktarı kullanmak skimp on v.
az kullanmak underutilize v.
miktarı az olmak be low in v.
az ışıklamak underexpose v.
tabağındaki yemekten pek az yemek pick at one's food v.
az zaman kalmak have a short time v.
az para vermek underpay v.
gerçek değerinden az değer vermek undervalue v.
gerekenden az almak undercharge v.
az tüketmek consume little v.
az yer kaplamak take a small space v.
az olmak be in short supply v.
daha az korkmasını sağlamak make someone less fearful v.
beklenenden daha az başarı göstermek underachieve v.
az vermek stint v.
hak ettiği maaştan az vermek underpay v.
az görmek find insufficient v.
az gelmek be insufficient v.
az kalmak run short of v.
az paraya çalışmak sweat v.
az bilmek know little v.
bir işin yapılması için çok az zaman vermek give short notice v.
az vermek skimp v.
az para almak undercharge v.
az kalmak be outnumbered v.
az değer biçmek underprice v.
gerekenden az para istemek undercharge v.
az bulmak consider insufficient v.
az kullanmak underuse v.
az bulunmak be in short supply v.
hak ettiğinden az para vermek underpay v.
beklenenden daha az doldurmak underfill v.
gerekenden az bir miktarı vermek skimp on v.
değerinden az fiyat istemek undercharge v.
az eşyayla seyahat etmek travel light v.
az bulmak regard as too little v.
az gelmek be scarce v.
renklendirmek (az) tinge v.
az doldurmak underfill v.
daha az önemli saymak subordinate v.
az miktarda bulunmak be in short supply v.
az tüketmek spend little v.
az zaman kalmak be a short period of time v.
olduğundan az göstermek understate v.
az vermek scrimp v.
az değer biçmek underestimate v.
gereğinden az değer vermek underrate v.
gerçek değerinden az değer vermek underrate v.
az olmak be scarce v.
az bilmek know a little v.
az kalmak run short of (something) v.
az gelmek fall short v.
az beklemek wait a while v.
az bekletmek keep someone wait for a while v.
az beklemek wait a little while v.
az kalmak go short v.
daha az kısıtlamak disinhibit v.
az yemek eat sparingly v.
az yemek eat a little v.
az önemi olmak have little importance v.
az önemi olmak have less importance v.
az önemi olmak have minor importance v.
az önemi olmak have lesser importance v.
çok az yemek eat like a bird v.
az gelmek come short (with someone) v.
az duymak hear less v.
-den daha az önemli olmak be subordinate to v.
para üstünü az vererek birini kandırmak short-change v.
az bir cezayla yakayı sıyırmak get off to v.
az tahmin etmek underestimate v.
az olarak tahmin etmek underestimate v.
beklediğinden az ilgi göstermek give short change v.
çok az yemek peck v.
çok az çaba harcamak make the slightest effort v.
az tutmak cost little v.
yapacak çok az şeyi olmak have little to do v.
az bulmak find insufficient v.
kendine güveni az olmak have low self esteem v.
az çok bilmek know more or less v.
az ihtiyaç duymak have little need of something v.
az ihtiyaç duymak need little v.
az temsil etmek under-represent v.
az temsil etmek underrepresent v.
az değişmek change little v.
çok az ortak yönleri olmak have little in common v.
bir şey hakkında çok az bilgisi olmak know very little about something v.
bir şeyi çok az bilmek know very little about something v.
az yemek undereat v.
bir saatten az zamanı olmak/kalmak have less than an hour v.
az harcamak underspend v.
az uyumak sleep little v.
biri hakkında çok az şey bilmek know little about someone v.
biri hakkında çok az şey bilmek know very little about someone v.
çok az bir parayla geçinmek live on a very small amount of money v.
bir konu hakkında çok az bilgisi olmak know very little about something v.
iyi maaşlı bir işi bırakıp daha az stresli olan bir işi seçmek downshift v.
iyi maaşlı bir işi bırakıp daha az kazandıran ve stressiz bir işi tercih etmek downshift v.
beklenenden az tepki göstermek underreact v.
daha az yemek eat less v.
az kullanmak underutilise v.
günde en az yüz soru çözmek solve at least 100 questions daily v.
günde en az yüz soru çözmek do at least 100 questions a day v.
az yüklemek underload v.
az/yetersiz kadro vermek understaff v.
az/yetersiz sayıda personel sağlamak understaff v.
az pişirmek undercook v.
az miktarda vermek scant v.
daha az maaş almak receive a lower salary v.
çok az birikim yapmak undersave v.
az maaş almak get a low salary v.
az olmak lack v.
çok az farkla yenmek nip v.
az az yemek nurse v.
birbirini az tanımak be on speaking terms v.
az değer biçmek set light by v.
az bir farkla geçmek edge v.
daha az meşgul hale getirmek unbusy v.
daha az çekici hale getirmek uncharm v.
daha az loş hale getirmek uncloud v.
olduğundan az göstermek underact v.
çok az yemek vermek underfeed v.
çok az yedirmek underfeed v.
az finanse etme underfunding v.
az vermek underfurnish v.
gerekenden daha az vermek underfurnish v.
az ısıtmak underheat v.
az ısınmak underheat v.
gerçek değerinden az değer vermek underpoise v.
hak ettiğinden az değer biçmek underpoise v.
az övmek underpraise v.
az methetmek underpraise v.
az değer vermek underreckon v.
gereğinden az değer vermek underreckon v.
(olması gerekenden) az temsil edilmesine neden olmak underrepresent v.
gerçek değerinden az değer vermek underween v.
az değer biçmek underween v.
kıymetini az takdir etmek underween v.
az çalışmak underwork v.
beklenenden az çalışmak underwork v.
gerekenden az çalışmak underwork v.
az kişi istihdam etmek underwork v.
az kişi çalıştırmak underwork v.
gerekenden az iş yapmak underwork v.
(müşteriye) daha az çekici gelmesini sağlamak unsell v.
(bir şeyin destekçisine) daha az çekici gelmesini sağlamak unsell v.
organizmalarda bulunan farklı ve genellikle daha az özelleşmiş maddelerden üretmek manufacture v.
(az çabayla) hazırlamak whomp (up) v.
(az çabayla) yapmak whomp (up) v.
daha az kötüleştirmek help v.
daha az kötü yapmak help v.
az kontrast oluşturmak low-key v.
daha az merkezi hale getirmek decentralize [us] v.
daha az merkezi hale getirmek decentralise [uk] v.
daha az gizemli hale getirerek insani yönünü öne çıkarmak demythologize [us] v.
daha az gizemli hale getirerek insani yönünü öne çıkarmak demythologise [us] v.
(meslek veya sektörün) daha az beceri gerektirmesine sebep olmak deskill v.
daha az ruhani hale getirmek despiritualize [us] v.
daha az ruhani hale getirmek despiritualise [uk] v.
az beceri gerektiren işlerde çalışmak odd-job v.
kasten daha az anlaşılır hale getirmek overengineer v.
daha az karmaşık hale getirmek disintricate v.
gerçek değerinden az değer vermek disprize [obsolete] v.