mesafe - Turkish English Dictionary
History

mesafe



Meanings of "mesafe" in English Turkish Dictionary : 32 result(s)

Turkish English
Common Usage
mesafe distance n.
General
mesafe margin n.
mesafe interval n.
mesafe breadth n.
mesafe extent n.
mesafe fetch n.
mesafe journey n.
mesafe ground n.
mesafe cast n.
mesafe space n.
mesafe remove n.
mesafe shoot n.
mesafe mileage n.
mesafe length n.
mesafe way n.
mesafe bread [obsolete] n.
mesafe distancy [obsolete] n.
mesafe distent n.
mesafe intermedium [obsolete] n.
mesafe gate [scotland] n.
mesafe separation n.
mesafe span n.
mesafe stitch [dialect] [uk] n.
mesafe stretch n.
Technical
mesafe pitch n.
mesafe spacing n.
mesafe span n.
mesafe length n.
mesafe ways n.
Aeronautic
mesafe clearance n.
mesafe chainage n.
Sport
mesafe distance n.

Meanings of "mesafe" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
Common Usage
mesafe (görüş/atış) range n.
mesafe kaydetmek progress v.
General
kısa mesafe piece n.
1609 metrelik mesafe statute mile n.
kayakçının aşağı kayabileceği dikey mesafe skiable vertical n.
mesafe koyma aloofness n.
kısa mesafe koşusu dash n.
araya mesafe koyma aloofness n.
uzun bir mesafe a good distance n.
kısa mesafe koşucusu sprinter n.
iki nokta arasındaki eğik mesafe slant range n.
eşit mesafe equidistance n.
kiralayanın süre esasına dayalı ödeme yaptığı ve kat edilen mesafe ne olursa olsun hiçbir ilave para unlimited mileage n.
uzun mesafe hedefi (okçuluk) rover n.
yürünecek mesafe walk n.
elin yetişeceği mesafe arm's reach n.
araya mesafe koyma distance n.
uzun mesafe uçuşu long distance flight n.
çok kısa bir mesafe step n.
kısa mesafe spell n.
kıl kadar mesafe hairbreadth n.
uzun mesafe koşucusu long distance runner n.
mesafe taşı milestone n.
derin mesafe deep space n.
açısal mesafe angular distance n.
araçlar arası mesafe vehicle distance n.
kuzeye doğru katedilen mesafe northing n.
sütunlar arasındaki mesafe intercolumniation n.
sandalye ayakları arasındaki mesafe rance n.
gözün göreceği mesafe eyereach n.
araya mesafe koyma distantiation n.
mesafe oranı clearance fraction n.
yürünen mesafe march n.
hayli mesafe a good way n.
uzun mesafe long distance n.
en uzun mesafe longest distance n.
mahrem mesafe intimate distance n.
uzun mesafe long haul n.
uzak mesafe ilişkisi long distance relationship n.
mesafe saati cyclometer n.
eşit mesafe equal distance n.
ara mesafe intermediate distance n.
uzak mesafe long distance n.
kat edilen mesafe travelled distance n.
dik mesafe vertical distance n.
dikey mesafe vertical distance n.
katedilen mesafe distance covered n.
ateş edilen yer ile hedef arasındaki normal mesafe a butt's length n.
6 cubit (dirsekten orta parmağın ucuna kadar olan mesafe) uzunluğa eşdeğer ibrani uzunluk ölçüsü caneh n.
büyük miktar, sayı veya mesafe chance [dialect] n.
karşılıklı mesafe mutual distance n.
mesafe koyma remoteness n.
araya mesafe koyma remoteness n.
merdiven basamakları arası mesafe tread n.
en kısa mesafe amesace n.
fiziksel mesafe social distance n.
kısa mesafe telsiz operatörü yeterlik belgesi certificate of competence for short range radio operators n.
yarda boyu ile ölçülen bir mesafe yardage n.
seyahat edilen mesafe journey n.
kıl kadar mesafe eyelash n.
zıplayarak kat edilen mesafe jump n.
hüküm giymiş kimsenin hücresinden idam edileceği yere kadar yürüdüğü mesafe last mile n.
uzak mesafe ilişkisi ldr (long distance relationship) n.
belirli bir mesafe length [scotland] n.
kısa mesafe hair n.
uzak mesafe blue n.
kısa mesafe handsbreadth n.
iki cisim veya nokta arasındaki kesin mesafe measure n.
aralığın orta noktası (mesafe veya zaman) midrange n.
nispeten fazla mesafe mile n.
silindir şeklindeki mesafe kayıt cihazı harpoon log n.
rüzgar yönünde kat edilen mesafe headreach n.
bir dakika içinde alınabilecek mesafe minute n.
bir derecenin altmışta birine eşit olan açısal mesafe birimi minute n.
kısa mesafe hop n.
kısa mesafe hop, step, and jump n.
çok uzak bir mesafe galaxy n.
çift kanatlı uçağın üst ve alt kanat düzlemleri arasındaki en kısa mesafe gap n.
orta mesafe koşusu demi-fond n.
araya mesafe koyma iciness n.
uzun mesafe longinquity n.
düzensiz arazinin alanını hesaplamak için ölçümde ana hatta dik ölçülen kısa mesafe offset n.
hattan dik açılarla ölçülen kısa mesafe offset n.
kat edilen mesafe overshoot n.
kat edilen mesafe run n.
işe giderken alınan mesafe commute n.
kat edilen mesafe distance n.
çok kısa mesafe inch n.
sonsuz mesafe infinity n.
yakın mesafe efekti vermek için yükseltilmiş ses close-up n.
arşını temel alan mesafe birimi pace n.
adım arası mesafe pace n.
(eskiden new york'ta) bir pipoluk tütün içilecek mesafe pipe n.
ormancı veya kızakçıların mola vermeden yürüdükleri mesafe pipe n.
(hipodromun iç korkuluklarında sekizde birlik mil aralıklarla) mesafe işareti pole n.
(marangozluk) iki uç arasındaki mesafe clear n.
iki nesnenin en yakın yüzeyleri arasındaki mesafe clear n.
duvarlar arasındaki mesafe clear n.
uzun mesafe country mile n.
yakın mesafe takip insecution [obsolete] n.
birleşik donanmalardaki bitişik birim kılavuzlarının pruva direkleri arasındaki mesafe interval n.
(tekstil üretiminde) dantel işleme tezgahındaki bitişik iki makine arasındaki mesafe gate n.
dingilde teker çifti arasındaki mesafe gauge n.
fay oluşumu sonucu normalde kesintiye uğramayan bir yüzeyde oluşan iki ayrık parçanın arasındaki mesafe separation n.
mesafe ölçümü shot n.
kısa mesafe slimness n.
kat edilen mesafe distance traveled n.
iki nokta arası mesafe span n.
mesafe koyma stand-off n.
katedilen mesafe stitch [dialect] [uk] n.
bir bacaklık mesafe stride n.
hayvanın adımı ile katettiği mesafe stride n.
katetmek (belirli bir mesafe) do v.
belirli bir mesafe katetmek log v.
biriyle arasında mesafe bırakmak keep somebody at arm’s length v.
ile arasına mesafe koymak keep one's distance from v.
araya mesafe koymak keep one's distance v.
arada mesafe bırakmak hold at bay v.
mesafe katetmek progress v.
mesafe katetmek cover a ground v.
mesafe katetmek pull ahead v.
mesafe katetmek gain ground v.
mesafe almak gain ground v.
mesafe katetmek cover a distance v.
mesafe katetmek make headway v.
mesafe almak gain ground v.
mesafe almak cover a distance v.
mesafe almak cover a ground v.
mesafe almak progress v.
mesafe almak make headway v.
mesafe almak pull ahead v.
büyük mesafe katetmek come a long way v.
biriyle araya mesafe koyarak iş yapmak deal at arm's length with someone v.
biriyle araya mesafe koyarak iş yapmak deal at arm's length with somebody v.
mesafe kat etmek cover a distance v.
mesafe kaydetmek gain ground v.
(gemi) son yolculuğunda çok mesafe/deniz mili katetmek log many nautical miles up on its last voyage v.
mesafe katetmek gather momentum v.
mesafe katetmek gain momentum v.
mesafe almak cover a ground v.
mesafe almak make headway v.
mesafe almak pull ahead v.
mesafe almak cover a distance v.
sosyal mesafe kuralına uymak observe the rule of social distancing v.
(süre, mesafe, hız, sayı) mekanik kayıt cihazına kaydetmek clock v.
arada mesafe bırakmak dompt v.
mesafe katetmek progress v.
mesafe koşmak run v.
kısa mesafe short-range adj.
uzun mesafe long-distance adj.
yakın mesafe close-range adj.
mesafe olarak ortada bulunan mean [obsolete] adj.
uzun mesafe aşan long-haul adj.
uzak mesafe taşımacılığı yapan over-the-road adj.
uzak mesafe uygulanan postal adj.
mesafe koyarak at arm's length adv.
belirli bir mesafe yakınlıkta from within adv.
belirli bir mesafe so far adv.
araya mesafe koyma at arm's length adv.
uzak mesafe üzerine long-distance adv.
uzak mesafe ile long-distance adv.
(mesafe) daha further adv.
Phrasals
biriyle mesafe almak get ahead with v.
mesafe katetmek get far v.
mesafe katetmek get ahead (in something) v.
(süre/zaman/mesafe) uzamak lengthen out v.
(bir şeyle/biriyle) arasına mesafe koymak distance (oneself) from (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) araya mesafe koymak stay away (from someone or something) v.
Phrases
aşk mesafe tanımaz love knows no distance expr.
ulaşılabilecek mesafe reaching distance expr.
Proverb
çok yakın arkadaşlıklarda bile arada mesafe olmalı a hedge between keeps friendship green
mesafe sevgiyi/özlemi artırır absence makes the heart grow fonder
Colloquial
çok yakın mesafe a whoop and a holler n.
çok yakın mesafe two whoops and a holler n.
çok yakın mesafe two whoops and a holler n.
birkaç adımlık mesafe two whoops and a holler n.
iki adımlık mesafe two whoops and a holler n.
çok kısa mesafe two whoops and a holler n.
çok yakın mesafe two hoops and a holler n.
birkaç adımlık mesafe two hoops and a holler n.
iki adımlık mesafe two hoops and a holler n.
çok kısa mesafe two hoops and a holler n.
bir telefonluk mesafe just a phone call away expr.
çok uzun mesafe country mile expr.
...konusunda katedilecek daha çok mesafe var a long way down the road expr.
Idioms
iki adımlık yol/mesafe a sabbath day's journey n.
çok kısa mesafe a sabbath day's journey n.
çok kısa/yakın mesafe a sabbath day's journey n.
çok yakın mesafe a sabbath day's journey n.
çok uzun mesafe a long way n.
uzun mesafe a far cry n.
çok kısa mesafe a sabbath day's journey n.
çok uzun bir mesafe a country mile n.
çok küçük bir pay/mesafe a hair's breadth n.
birkaç adımlık mesafe striking distance n.
çok yakın mesafe striking distance n.
aralarında çok mesafe olmak be miles apart v.
arada mesafe bulundurmak keep aloof v.
arasına mesafe koymak keep someone at arm's length v.
araya mesafe koymak keep aloof v.
araya mesafe koymak freeze off v.
araya mesafe koymak hold at arm's length v.
araya mesafe koymak keep somebody at arm's length v.
araya mesafe koymak hold somebody at arm's length v.
araya mesafe koymak be at arm's length v.
araya mesafe koymak keep at arm's length v.
birisiyle arasına mesafe koymak put some distance between someone and oneself v.
birisiyle arasına mesafe koymak hold somebody at arm's length v.
biriyle araya mesafe koymak keep someone at arm's length v.
biriyle arasına mesafe koymak keep somebody at arm’s length v.
biriyle araya mesafe koymak keep at arm's length from someone v.
büyük/çok mesafe kat etmek cover a lot of ground v.
birisiyle arasına mesafe koymak keep somebody at arm's length v.
daha fazla mesafe katetmek get over more ground v.
mesafe koymak be at bay v.
mesafe koymak keep someone at bay v.
mesafe koymak remain at bay v.
(birini) uzun mesafe yürüterek yorma walk (one) off (one's) feet v.
birini uzun mesafe yürüterek yormak walk someone off their feet (or legs) v.
birini uzun mesafe yürüterek yorma walk somebody off their ˈfeet v.
(biriyle) arasına güvenli bir mesafe koymak hold (one) at a comfortable distance v.
(biriyle) arasına belli bir mesafe koymak hold (one) at a comfortable distance v.
önemli mesafe kat etmek go a long way v.
(bir aracın deposuyla) belli bir mesafe gidebilmek get (some kind of) mileage out of (something) v.
(bir araca durup benzin almadan) belli bir mesafe gidebilmek get (some kind of) mileage out of (something) v.
(biriyle/bir şeyle) araya mesafe koymak give (someone or something) a wide berth v.
(biriyle/bir şeyle) araya mesafe koymak give a wide berth to (someone or something) v.
biriyle/bir şeyle araya belli bir mesafe koymak give someone or something a wide berth v.
biriyle/bir şeyle araya belli bir mesafe koymak give someone/something a wide berth v.
(biriyle) arasına belli bir mesafe koymak hold (one) at a distance v.
(biriyle) arasına belli bir mesafe koymak hold (one) at arm's length v.
(biriyle/bir şeyle) arasına belli bir mesafe koymak hold (someone or something) at bay v.
biriyle/bir şeyle arasına belli bir mesafe koymak hold someone or something at bay v.
biriyle/bir şeyle arasına belli bir mesafe koymak keep someone or something at bay v.
(biriyle) arasına mesafe koymak keep (one) at arm's length v.
(biriyle/bir şeyle) arasına mesafe koymak keep (one's) distance from (someone or something) v.
ile araya mesafe koymak keep at arm's length from v.
(biriyle/bir şeyle) araya mesafe koymak keep at arm's length from (someone or something) v.
araya mesafe koymak keep distance v.
ile araya mesafe koymak put some distance between v.
(biriyle/bir şeyle) arasına mesafe koymak put some distance between (someone or something) v.
biriyle biri/bir şey arasına mesafe koymak put some distance between someone and someone/something v.
belirli bir mesafe kat etmek last the distance v.
mesafe koymak know one's distance v.
(biriyle/bir şeyle) arasına mesafe koymak wash (one's) hands of (someone or something) v.
birkaç adımlık mesafe two hoops and a holler expr.
birkaç adım mesafe/mesafede a hop, skip, and a jump expr.
birkaç adımlık mesafe two whoops and a holler expr.
birkaç adımlık mesafe howdy and a half expr.
çok kısa mesafe howdy and a half expr.
çok kısa mesafe two hoops and a holler expr.
çok kısa mesafe stone's throw away expr.
çok uzun mesafe hell's half acre expr.
çok kısa mesafe two whoops and a holler expr.
çok kısa mesafe a hop, skip, and a jump expr.
iki adımlık mesafe two whoops and a holler expr.
iki adımlık mesafe howdy and a half expr.
iki adımlık mesafe two hoops and a holler expr.
taş atımlık mesafe stone's throw away expr.
uzun bir mesafe from here till next tuesday expr.
uzun bir mesafe fur piece expr.
(istenmeyen bir şeye karşı konan) geniş mesafe a wide berth expr.
dağlar kadar mesafe a wide berth expr.
mesafe kat etmekte on the march expr.
dar bir alan/kısa bir mesafe içerisinde on a sixpence [uk] expr.
bir taş atımlık mesafe (just) a stone's throw expr.
birkaç adım mesafe/mesafede a hop, skip, and a jump expr.
çok kısa mesafe a hop, skip, and a jump expr.
birkaç adım mesafe/mesafede a hop and a skip expr.
çok kısa mesafe a hop and a skip expr.
Speaking
aramızda mesafe var there is a distance between us expr.
iki adımlık mesafe short distance expr.
Trade/Economic
intermolar mesafe intermolar distance n.
mesafe navlunu distance freight n.
biriyle araya mesafe koyarak iş yapmak deal at arm's length with somebody v.
Tourism
klimalı uzak mesafe otobüsü long distance coach with air-condition n.
ldc uzak mesafe otobüsü long distance coach n.
taşıtın kiralandığı süre ve sürülen mesafe esas alınarak hesaplanan araba kiralama tarifesi time and mileage n.
Technical
kapı tokmağı ile sürgü arasındaki yatay mesafe backset n.
çubuk veya değnek vasıtasıyla mesafe ölçümü baculometry n.
krank milinin açılıp kapandığı radyal mesafe throw n.
projektör merceği ile görüntünün odaklandığı ekran yüzeyi arasındaki mesafe throw n.
hoparlör ve dinleyici arasındaki mesafe throw n.
açısal mesafe angular distance n.
ayarlı mesafe tutucu adjustable spacer n.
batıya doğru iki meridyen arasındaki mesafe westing n.
boyuna mesafe linear distance n.
bir kapalı eğri çevresindeki mesafe circumference n.
bir adımda alınan mesafe footstep n.
dalga ve tepesi arası mesafe wave height n.
dingiller arası mesafe wheel base n.
dünya yüzünde iki nokta arasındaki en kısa mesafe air line n.
dingiller arası mesafe wheelbase n.
eksenel mesafe axial distance n.
güneş ile yer kabuğu arasındaki mesafe heliocentric distance n.
hasır çelikteki paralel çubuklar arasındaki mesafe gage n.
hiperfokal mesafe hyperfocal distance n.
iki mesnet arasındaki mesafe effective span n.
iki atomun merkezleri arasındaki mesafe atomic distance n.
iğler arası mesafe spindle gauge n.
iki nokta arasındaki mesafe distance n.
iki şey arasındaki mesafe interval n.
kanat uçları arasındaki mesafe span n.
mesafe (uzaklık) distance n.
kuş uçuşu mesafe air distance n.
logaritmik mesafe skalası logarithmic range scale n.
lazer mesafe ölçer laser distance meter n.
makinenin ulaşacağı mesafe reach of machine n.
mesafe tekrarlanabilirliği distance repeatability n.
mesafe süresi time distance n.
mesafe ile potansiyelin değişim miktarı potential gradient n.
mesafe doğruluğu distance accuracy n.
mesafe tutucu kovan distance sleeve n.
mesafe ölçme teçhizatı distance measuring equipment n.
mesafe boyu span length n.
merkezlerarası mesafe değişimleri intercentre distance variations n.
mesafe tutucu lug n.
mesafe tutucu civata distance bolt n.
mesafe elemanı separator piece n.
mesafe tutma halkası distance ring n.
mesafe ayar levhası distance plate n.
mesafe tablosu distance table n.
mesafe tutucu civata space bolt n.
mesafe tutucu spacer n.
mesafe rölesi distance relay n.
mesafe tutucu distance piece n.
mesafe ölçü tekerleği measuring wheel n.
mesafe tutucu demir tie spacer n.
mesafe çubuğu space bar n.
mesafe ölçüm cihazı telemetering device n.
mesafe genişliği span width n.
odaksal mesafe focal distance n.
otomatik uzun mesafe konuşma sistemi automatic long-distance n.
otomatik uzun mesafe telefon sistemi automatic long distance telephone system n.
silindirde mesafe oranı clearance fraction n.
tampon mesafe kestirme çubuğu sighting rod n.
ters mesafe ağırlıklı enterpolasyon yöntemi inverse distance weighted interpolation method n.
ters mesafe ağırlıklı yöntem inverse distance weighting method n.
tekerlekli mesafe ölçer surveyor's wheel n.
tekerlekli mesafe ölçer clickwheel n.
tekerlekli mesafe ölçer hodometer n.
tekerlekli mesafe ölçer waywiser n.
tekerlekli mesafe ölçer trundle wheel n.
tekerlekli mesafe ölçer measuring wheel n.
tekerlekli mesafe ölçer perambulator n.
teorik mesafe aralığı theoretical distance range n.
tekerleklerin piste konduğu noktadan uçağın pisti terk ettiği noktaya kadar olan mesafe landing roll n.
uzun mesafe görüşmesi bağlayan telefon santralı long distance n.
uzun mesafe long distance n.
uzak mesafe ağlar long haul networking n.
uzun mesafe navigasyonu cihazı loran n.
uzak mesafe ağları long-haul networks n.
uzun mesafe kablosu cable harness n.
yatay mesafe horizontal distance n.
yarı mesafe halfway n.
yatay mesafe horizontal range n.
(radar) mesafe işareti distance mark n.
yürüyen mesafe ölçeri ambulator n.
yer merkezi ile yüzey arasındaki mesafe geocentric distance n.
zamanca mesafe time distance n.
kara aracı veya geminin belirtilen seyir hızıyla gidebileceği toplam mesafe endurance distance n.
6 cubit (dirsekten orta parmağın ucuna kadar olan mesafe) uzunluğa eşdeğer ibrani uzunluk ölçüsü kaneh n.
sütunlar arasındaki 2,25 sütun yarıçapına eşit mesafe eustyle n.
tekerlekli mesafe ölçer lantern n.
paralel ve zıt yönlere giden iki kuvvetin tesir hatları arasındaki düşey mesafe leverage of a couple n.
biriminin delikler arasındaki mesafe veya uzunluk başına düşen delik sayısı olduğu, ağ veya ızgara açıklıklarını ölçme yöntemi mesh n.
bir levhanın üstü ile diğer levhanın altı arasındaki mesafe bond of a slate n.
alttaki levhanın çivisiyle üstteki levhanın alt köşesi arasındaki mesafe bond of a slate n.
algoritmanın gerçek performansı ile maksimum performansı arasındaki mesafe headroom n.
radarın hedefleri ayırt edebildiği mesafe burn-through range n.
açı ölçerek mesafe ve uzunlukları tespit etmeye yarayan portatif bir araç geometric square n.
mesafe ölçümü longimetry n.
basamak serisine ait yatay mesafe run n.
suyun gittiği mesafe run n.
(greyderin işlem döngüsünü tamamlarken kat ettiği) mesafe runaround n.
(kuyu, rezervuar) su yüzeyi seviyesinin düşürüldüğü mesafe drawdown n.
saat pandülündeki serbest dişli tekerin paletlerden kurtulunca aldığı mesafe drop n.
tahkimat desteği açısı ile dış açı arasındaki mesafe pan n.
(yükseklik, mesafe tayini için) açı ölçümü yapan bir alet pantometer n.
bir günlük yolculukta kat edilen mesafe birimi day n.
(saatte) eşapman çatalı ile yuvarlayıcı bölüm arasındaki mesafe shake n.
(saatte) eşapman çarkı dişini serbest bırakma bölümü ile eşapman arasındaki mesafe shake n.
eşapman çatalı arasındaki mesafe slide n.
mesafe ölçümünde kullanılan teleskopik bir alet türü stadia n.
(vinçle kaldırma işleminde) iki seviye arasındaki mesafe stage n.
sütunlar arasında 2,25 sütun yarıçapına eşit mesafe olan eustyle adj.
Computer
uzun mesafe önekleri toll prefixes n.
uzak mesafe aramaları long distance calls n.
lan'dan wan'a arayüz senaryosunda 10 gigabit eternet ekipmanı ile sonet uzak mesafe ekipmanı arasında uyumluluğu sağlayan bir protokol alt katmanı wis n.
Informatics
kısa mesafe short range n.
Telecom
ana dağıtım panoları arasındaki mesafe head end hop off n.
arttırılmış mesafe özelliği extended distance feature n.
bant genişliği x mesafe ürünü bandwidth x-distance product n.
etkin mesafe değeri distance root mean square n.
havayolu ile yapılan mesafe airline mileage n.
hat sonları arası mesafe tail end hop off n.
kısa mesafe erişimli telsiz cihazı short range radio device n.
kısa mesafe short haul n.
mesafe ölçüm teçhizatı distance measuring equipment n.
mesafe bazlı kayıt distance-based registration n.
mesafe kare ortalama karekök değeri distance root mean square n.
otomatik uzun mesafe telefon sistemi automatic long-distance telephone system n.
otomatik uzun mesafe konuşma sistemi automatic long-distance telephone system n.
tahsisli kısa mesafe iletişim dedicated short range communication n.
uzantılı mesafe özelliği extended distance feature n.
uzak mesafe devresi toll circuit n.
uzak mesafe bağlantı omurgası toll connecting trunk n.
uzak mesafe taşıyıcısı long distance carrier n.
uzak mesafe taşıma long haul n.
uzak mesafe telefon hizmetleri long distance telephone services n.
uzak mesafe tanımlama ve izleme sistemi long range identification and tracking n.
uzak mesafe taşıyıcısı long-distance carrier n.
uzak mesafe iletişim long-haul communication n.
uzun mesafe taşıyıcısı toll carrier n.
uzak mesafe hattı long-distance line n.
uzak mesafe çağrısı long distance call n.
uzak mesafe taşıyıcısı long-distance  carrier n.
uzak mesafe iletişim long distance communication n.
uzak mesafe telefon sistemi long-distance n.
uzak mesafe hizmeti sağlayan telefon operatörü long-distance n.
uzak mesafe telefonu ile sağlanan iletişim long distance n.
uzak mesafe telefonlu görüşme long distance n.
uzak mesafe telefon görüşmesi yapmak long-distance v.
uzak mesafe iletişimi ile ilgili longline adj.
uzak mesafe iletişimine ait longline adj.
uzak mesafe taşımacılığına ait longline adj.
uzak mesafe taşımacılığı ile ilgili longline adj.
Electric
zıt kutuplar arasındaki mesafe pitch of poles n.
Mechanic
temel kazığının bir veya birden fazla darbede gömüldüğü mesafe refusal n.
diş dibi ile pich dairesi arasındaki radyal mesafe dedendum n.
Textile
düğme deliklerinin arasındaki mesafe button hole spacing n.
iki dantel çerçevesi arasındaki mesafe gait n.
(alt giyimde) ağ ile kemer arasındaki mesafe rise n.
Architecture
duvar ve taşıyıcı kiriş arasındaki mesafe tail-bay n.
sütunlar arasındaki mesafe intercolumniation n.
sütunlar arasındaki mesafe areosystyle n.
iki dendane arasındaki mesafe metoche n.
saçaklıktaki iki sütun arasında yer alan ve bir adet triglif ile iki adet metope içeren mesafe monotriglyph n.
sütunlar arasındaki üç çaplık mesafe diastyle n.
(bazı portikolarda) sütunlar arası geniş mesafe ditriglyph n.
(dor düzeninde) triglifin iki oluğu arasındaki mesafe shank n.
Construction
mesafe ölçme cihazı rangefinder n.
demir mesafe tutucu bar support n.
kalıp mesafe tutucusu form spacer n.
kalıp mesafe tutucusu form tie n.
mesafe genişliği clearance width n.
(asansör kuyusunda) makara gibi kaldırma görevi gören düzenekleri destekleyen kiriş ile asansörün çıktığı en son kat arasındaki mesafe overhead n.
çatıyı kaplayan taşları veya kiremitlerini sabitleyen çiviler arasındaki mesafe gauge n.
Automotive
taşıtın yakıt almadan kat edebildiği azami mesafe range n.
tek depo ile kat edilebilen azami mesafe range n.
aralık (mesafe) sensör modülü headway sensor module n.
bujide merkez ve yan elektrotlar arasındaki mesafe air gap n.
birim başına katedilen mesafe mileage n.
birim yakıtla katedilen mesafe fuel mileage n.
distribütör platinleri arasındaki mesafe distribution points gap n.
dingil arası mesafe wheelbase n.
iki ön veya iki arka tekerlek arasındaki mesafe tread n.
ışık ve mesafe belirleme light detection and ranging n.
kalan yakıtla gidilen mesafe cruise range n.
kat edilen mesafe milage n.
mesafe işareti countdown marker n.
mesafe izleme düzeni headway monitoring system n.
mesafe sensörü distance sensor n.
mesafe uyarısı distance alert n.
mesafe burcu spacer collar n.
mesafe burcu spacer n.
mesafe açısı cylinder bank angling n.
otomatik mesafe kontrolü automatic distance control n.
park mesafe kontrol düzeni park distance control n.
piston pim yuvaları arasındaki mesafe piston boss distance n.
radyo dalgalarıyla yer ve mesafe belirleme radio detection and ranging n.
sıfırlanabilir mesafe kaydedici trip recorder n.
tahsisli kısa mesafe iletişimi dedicated short range communications n.
yakın mesafe vericisi proximity beacon n.
aracın bir galon yakıtla kat ettiği mesafe miles per gallon n.
uzun mesafe için tasarlanmış yüksek performanslı bir araba gran turismo n.
kilometre sayacıyla mesafe ölçümü odometry n.
tekerlekler arasındaki mesafe gauge of a carriage n.
Transportation
kısa mesafe taşımacılık şirketi transfer n.
kısa mesafe taşımacılık şirketi transfer company n.
kısa mesafe short haul n.
kısa mesafe toplu taşıma sistemi short line n.
uzun mesafe kargosu ile ilgili long-haul adj.
Railway
iki ray arasındaki mesafe gage n.
mesafe zaman grafiği distance-time curve n.
uzun ve kısa mesafe taşımacılığı long and short haul n.
uzun mesafe ekspres yük treni freight liner n.
uzun mesafe ekspres yük treni liner train n.
(makasta) ayak ile topuk bölümleri arasındaki mesafe spread n.
Aeronautic
uçaklarda yön ve mesafe bilgisi veren bir navigasyon sistemi navarho n.
apron taksi şeridi ile herhangi bir cisim arasındaki mesafe aircraft stand taxilane-to-object n.
beyan edilen mesafe declared distance n.
geriye kalan mesafe bilgileri distance remaining information n.
iniş rulesi (tekerleklerin piste konduğu noktadan uçağın pisti terk ettiği noktaya kadar olan mesafe) landing roll n.
kalkış koşusu için mevcut mesafe take-off run available n.
mesafe ölçüm aleti distance measuring equipment n.
mesafe ölçüm cihazı distance measuring equipment n.
mesafe işaret farı en route marker beacon n.
mesafe ölçme cihazı distance measuring equipment n.
uzun mesafe uçuşu long-distance flight n.