suya - Turkish English Dictionary
History

suya



Meanings of "suya" in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

Turkish English
Colloquial
suya into the drink adv.

Meanings of "suya" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
Common Usage
suya batmak sink v.
General
suya düşme collapse n.
suya batma submersion n.
suya düşme flop n.
kızaktan suya indirme (gemiyi) launch n.
yüz (suya/sıvıya ait) surface n.
suya girme bathe n.
suya inebilen uçak hydroplane n.
suya düşme petering n.
suya çıkma resurfacing n.
suya düşme miscarriage n.
suya çarpma sesi splash n.
suya düşen ağır bir cismin çıkardığı ses plop n.
suya batma ducking n.
sifon ve suya sahip tuvalet water closet n.
suya batmama buoyancy n.
suya atlama plunge n.
suya batırma dousing n.
suya indirme launching n.
suya indirici launcher n.
suya boğma flushing n.
ayışığının denize (suya) vuran yansıması moonglade n.
buz gibi suya dalış/atlayış etkinliği polar bear plunge n.
buz gibi suya dalış/atlayış etkinliği polar plunge n.
gövde üstü suya iniş belly landing n.
suya inebilen uçak aerohydroplane n.
suya dizlerden birini karına doğru çekerek atlama can opener n.
suya bombalama atlama cannon ball n.
suya bombalama atlama cannonball n.
erimiş balmumunu suya damlatarak kehanette bulunma ceromancy n.
suya girme bathing n.
suya bakarak kendi kendini hipnoz etme lecanoscopy n.
küllü veya sabunlu suya basılan kıyafetler buck [dialect] [uk] n.
erimiş kurşun suya döküldüğünde oluşan şekilleri yorumlayarak bakılan fal molybdomancy n.
su akışını kontrol etmek için suya daldırılmış gabyonlar gabionnade n.
su canlılarını canlı tutmak için suya yerleştirilen kutu live box n.
suya batmazlık buoyance n.
yemi hafifçe suya bırakarak balık tutan kimse dapper n.
suya batma demersion n.
ayakkabıları suya dayanıklı hale getirmek için yanlara eklenen dil gusset n.
ayakkabıları suya dayanıklı hale getirmek için yanlara eklenen dil gusset tongue n.
yağa batırılarak şeffaf ve suya dayanıklı hale getirilmiş kağıt oilpaper n.
suya dayanıklı örtü roll n.
sağlam ve suya dayanıklı olabilen kılıf veya kumaş covert n.
sağlam ve suya dayanıklı olabilen kılıf veya kumaş covert cloth n.
suya dalma duck n.
sağlam ve suya dayanıklı bir bot çeşidi duck boot n.
denizde bir dalgakıran, mendirek oluşturmak için suya yığılan taş veya beton pierre-perdu n.
suya dalma ingulfment n.
(toprağa, tohuma veya suya) organizma yerleştirme inoculation n.
suya dalış müsabakası diving event n.
suya florür katma fluoridization n.
suya florür katma fluoridisation n.
aniden suya dalma plump n.
akan suya benzer şey fountain n.
suya vurma sesi sloosh n.
hafif, suya dayanıklı yünlü sentetik kumaşlar üreten bir tekstil markası polartec® n.
misk sıçanlarının suya erişmek için kullandığı donmuş su bitkisi kütlesi push-up n.
suya batıp çıkarak gerçekleştirilen bir suda sağ kalım yöntemi survival bobbing n.
yelkenleri suya indirmek knuckle under v.
başını suya sokup çıkarmak duck v.
suya girmek soak v.
suya düşmek fizzle v.
suya dalmak duck v.
suya düşmek come to nothing v.
suya düşmek come to nought v.
elini sıcak sudan soğuk suya sokmamak lead a comfortable life v.
suya girmek bathe v.
suya indirmek launch v.
suya düşmek (proje/plan) collapse v.
suya bastırmak souse v.
suya düşürmek defeat v.
suya sokmak douse v.
çamurlu suya girmek puddle v.
suya düşmek collapse v.
suya batırmak immerse v.
suya bandırmak sop v.
suya düşmek flop v.
suya daldırmak duck v.
suya indirmek land on water v.
suya düşmek slump v.
suya dalmak dive v.
suya düşmek fail v.
suya düşmek fall through v.
suya batırmak bathe v.
ayağı suya ermek realize the truth v.
suya düşmek go to pot v.
suya daldırmak plunge v.
suya bastırmak soak v.
suya düşürmek wreck v.
suya düşmek go by the board v.
suya sabuna dokunmamak avoid meddling v.
kızaktan suya indirmek (gemiyi) launch v.
tuzlu suya bastırmak souse v.
suya dalmak plunge into water v.
suya düşürmek dash v.
suya koymak steep v.
suya düşmek come to naught v.
suya daldırmak immerse v.
suya bastırarak bir şeyi çıkarmak soak out v.
suya düşmek peter out v.
suya düşmek miscarry v.
suya sokmak dowse v.
suya düşürmek blight v.
suya düşmek come to grief v.
suya sokmak soak v.
suya dalmak plunge v.
suya düşmek fizzle out v.
suya çarpmak splash v.
suya daldırmak souse v.
tasarı vb suya düşmek go by the board v.
yelkenleri suya indirmek sing small v.
yelkenleri suya indirmek draw in one's horns v.
yelkenleri suya indirmek get down off one's high horse v.
suya düşürmek drop into the water v.
suya daldırmak douse v.
yelkenleri suya indirmek lower one's colors v.
suya boğmak deluge v.
suya atlamak dive v.
suya batırmak steep v.
suya daldırmak submerge v.
suya düşmek founder v.
yelkenleri suya indirmek come around v.
yelkenleri suya indirmek come round v.
suya iniş yapmak land in the water v.
suya dalmak dove v.
suya atlamak dove v.
suya karışmak mix in water v.
suya atlamak jump into the water v.
kap içindeki suya bakarak kehanette bulunmak scry v.
haşlanmış suya makarna dökmek pour pasta into boiling water v.
suya girmek take water v.
suya bombalama atlamak cannonball v.
yeniden suya daldırmak reimmerse v.
yeniden suya batırmak reimmerse v.
suya girmek take soil v.
suya batırmak emplunge [obsolete] v.
(kuşu) suya batırmak enew [obsolete] v.
suya batırmak ensteep v.
suya daldırmak ensteep v.
ağır bir nesnenin suya düşüşü gibi ses çıkararak düşmek kerplunk v.
suya daldırmak/batırmak whelm v.
suya karşı set çekmek bay v.
suya sokmak bedrench v.
suya dalmak beduck v.
suya karın üstü atlamak belly-flop v.
suya bastırmak bewash v.
ahşabı şişirerek sızıntıyı önlemek için gemiyi suya sokmak binge [dialect] [uk] v.
suya sokmak bowssen v.
suya sokmak brew v.
(bir şeyi) suya batırmak yote v.
gemi pruvasını suya sokmak bury v.
(el, ayak) suya daldırmak dabble v.
hafifçe suya daldırmak dap v.
yavaşça suya daldırmak dap v.
hızlıca suya daldırmak dap v.
suya daldırıp çıkarmak dap v.
sıcak suya bastırmak decoct v.
tahtasındaki içkileri çıkarmak için içki fıçısını sıcak suya yatırmak grog v.
suya daldırarak vaftiz etmek immerse v.
suya bombalama atlamak cannon-ball v.
suya daldırmak emplunge [obsolete] v.
beslenmek için suya dalıp çıkmak (ördek) dibble v.
(suya veya sıvıya) batırmak infuse v.
suya batırmak insteep v.
suya sokmak duck v.
suya daldırmak dook v.
suya dalmak dook v.
suya daldırmak douk v.
suya dalmak douk v.
başını suya sokup çıkarmak dook [dialect] v.
aniden suya dalmak dop [obsolete] v.
suya düşmek douse v.
suya batırılmak douse v.
suya girmek douse v.
suya düşmek dowse v.
suya batırılmak dowse v.
suya girmek dowse v.
suya batmak drown v.
ağır bir cismin suya düşme sesini çıkarmak plop v.
(birini) ceza olarak suya batırmak plounce v.
başını suya sokup çıkarmak plounce v.
suya daldırmak plounce v.
(çamaşırları) yıkama öncesi suya basmak presoak v.
suya dalmak pudder [obsolete] v.
(istiridyeleri, midyeleri) daha taze suya koymak freshen v.
(kağıdı) suya dayanıklı hale getiren maddeyle işlemek size v.
suya doymak sodden v.
tuzlu suya bastırmak sowce [obsolete] v.
suya batırmak sowp [dialect] [obsolete] v.
suya daldırmak sozzle v.
suya dalış yapmak squatter v.
suya dalmak squatter v.
suya batıp çıkmak squatter v.
suya daldırmak stifle [obsolete] v.
suya daldırarak öldürmek stifle [obsolete] v.
suya sokmak submerse v.
suya düşmek hit v.
suya düşürmek scupper v.
suya benzer waterish adj.
tatlı suya ait freshwater adj.
tuzlu suya özgü saltwater adj.
suya iniş yapmış waterborne adj.
suya benzeyen waterish adj.
suya karşı meyili olan desiccant adj.
ümitleri suya düşmüş frustrated adj.
suya dayanıklı water resist adj.
suya ait olmayan nonaquatic adj.
suya ait olmayan nonaqueous adj.
suya batırılabilir immersible adj.
suya daldırılabilir immersible adj.
suya dayanıklı water-resistant adj.
suya doygun waterlogged adj.
suya batırılabilir submerged adj.
suya batırılabilir submersible adj.
suya batırılamayan nonsubmergible adj.
suya daldırılamayan nonsubmergible adj.
suya batırılamayan nonsubmersible adj.
suya daldırılamayan nonsubmersible adj.
suya girmeye ait bathing adj.
suya girmeyle ilgili bathing adj.
suya girmek için kullanılan bathing adj.
köpüklü suya ait white-water adj.
sıcak suya ait hydrothermal adj.
suya dönüştürülmüş inaquate [obsolete] adj.
suya daldırılmış innate adj.
yalnızca tatlı suya alışkın olan fresh-water adj.
(gemi) suya indirilmiş off the stocks adj.
suya daldırılabilir submergible adj.
pupa bölümü suya batarak by the stern adv.
Phrasals
suya düşmek drop through v.
(gemi) yelkenleri suya indirmek come about v.
(planları) suya düşmek blow up v.
(plan) suya düşmek go up v.
suya iniş yapmak splash down v.
suya düşürmek shoot down v.
suya/bir su kütlesinin içine itmek dunk in (something) v.
suya/bir su kütlesinin içine itmek dunk into (something) v.
birini veya bir şeyi suya batırmak/daldırmak dunk someone or something into something v.
birini veya bir şeyi suya batırmak/daldırmak dunk someone or something in v.
gemiyi suya/denize indirmek launch forth v.
(balığı vb.) geri suya bırakmak toss back v.
suya tutmak bathe in v.
birini/bir şeyi suya boğmak swamp someone or something with something v.
suya dalmak wade into someone or something v.
suya girmek wade into someone or something v.
suya dalmak wade in someone or something v.
suya girmek wade in someone or something v.
akan suya kapılıp gitmek wash out v.
öldürülüp suya atılmak swim with (something) v.
yelkenleri suya indirmek come across v.
(rüzgara, suya) kapılıp gitmek drift with (something) v.
(biri/bir şey) karşısında yelkenleri suya indirmek knuckle under to (someone or something) v.
(suya, havuza, denize) dalmak plunge into (something) v.
suya boğmak swamp with v.
Phrases
kürekler suya paralel oars interj.
plan suya düştü the game is up expr.
Proverb
düşmanla yüz yüze gelince bütün planlar suya düşer no plan survives contact with the enemy
Colloquial
suya düşmek be gone up n.
(suya) bombalama atlayış bomb n.
suya düşmek go for a burton v.
(plan) suya düşmek be (all) shot to hell v.
suya düşmek amount to nothing v.
Idioms
suya düşme tehdidi/tehlikesi an axe hanging over (someone or something) n.
suya düşme tehdidi/tehlikesi an ax hanging over (someone or something) n.
suya düşme tehdidi/tehlikesi an axe hanging over something n.
suya düşme tehdidi/tehlikesi an ax hanging over something n.
beklentinin suya düşmesi anticipointment n.
planların suya düşmesi a hair in the butter n.
ölü birini suya atma watery grave n.
yelkenleri suya indirmek pull in one's horns v.
umutları suya düşmek (one's) heart sinks into (one's) boots v.
umutları suya düşmek your heart sinks into your boots v.
umutlarını suya düşürmek pop (one's) bubble v.
suya girip çıkmak take a dip v.
suya düşmek fall through v.
suya düşürmek knock into a cocked hat v.
planı suya düşürmek throw a monkey wrench in the works v.
suya düşmek go by the board v.
suya düşmek go up in smoke v.
suya düşmek go by the boards v.
suya düşmek fall in the drink v.
(plan) suya düşürmek knock the bottom out of something v.
yelkenleri suya indirmek lower one's colors v.
yelkenleri suya indirmek show the white flag v.
(plan vb.) suya düşmek go pear-shaped v.
yelkenleri suya indirmek draw in one's horns v.
(hayalleri vb.) suya düşmek come to naught v.
(plan) suya düşmek go down the plughole v.
planları suya düşmek be blown off course v.
elini sıcak sudan soğuk suya sokturmamak be spoon-fed v.
(birinin) planlarını/çabalarını suya düşürmek shoot (one's) fox v.
suya düşmek go kablooey v.
suya düşmek go off at half-cock v.
suya düşmek go titanic v.
yelkenlerini suya indirmek hang up (one's) hatchet v.
öldürülüp suya atılmak sleep with the fishes v.
öldürülüp suya atılmak be swimming with the fishes v.
(birinin) elini sıcak sudan soğuk suya sokturmamak give (one) an easy ride v.
(birini) suya girmekten/su altında kalmaktan kurtarmak leave (one) high and dry v.
suya düşmek be dead in the water v.
suya düşmek be down for the count v.
(birinin) planları suya düşmek blow up in (one's) face v.
birinin planları suya düşmek blow up in somebody's face v.
suya düşmek blow up in face v.
plan suya düşmek blow up in your face v.
plan suya düşmek explode in your face v.
bir planı/birinin planını suya düşürmek upset the apple cart v.
bir planı/birinin planını suya düşürmek upset somebody's apple cart v.
birinin planlarını suya düşürmek cook somebody's goose v.
yelkenleri suya indirmek draw in horns and pull in horns v.
yelkenleri suya indirmek draw in your horns v.
yelkenleri suya indirmek pull in your horns v.
suya düşmek fall into the drink v.
suya düşmek fall in the drink v.
suya düşmek go to the devil v.
umutları suya düşmek heart sinks v.
(bir şeyi) suya düşürmek knock (something) into a cocked hat [uk] v.
yelkenleri suya indirmek raise the white flag v.
yelkenleri suya indirmek show a white flag v.
(birini/bir şeyi) suya atmak throw (someone or something) in the drink v.
(birini/bir şeyi) suya atmak throw (someone or something) into the drink v.
suya düşmenin eşiğinde down for the count adj.
suya düşmüş (all) shot to hell adj.
büyük umutların suya düşmesi after the lord mayor's show expr.
planlarımız suya düştü the game is up expr.
suya düşmüş up to putty [australia] expr.
suya düşme bottom falls out expr.
suya düşmüş bottom fell out expr.
suda/suya in the drink expr.
Speaking
bütün umutlarım suya düştü all my hopes were dashed to the ground expr.
suya ihtiyacı var he needs water expr.
sudan uzak durun! (suya girmeyin) stay out of the water! expr.
Trade/Economic
suya zam water price increase n.
gemiyi kızaktan suya indirmek launch v.
(gemi) suya indirmek launch v.
suya dayanıklı water resistant adj.
Law
sanığın suya atılması şeklinde yargılama usulü water ordeal n.
suçlunun bağlanarak oturtulduğu ve suya daldırılarak cezalandırıldığı sandalye cucking stool n.
suçlunun bağlanarak oturtulduğu ve suya daldırılarak cezalandırıldığı sandalye ducking stool n.
suya erişim hakkı riparian right n.
Politics
suya erişim access to water n.
Industry
(kağıt hamuru) suya dayanıklı kağıt hale gelene kadar çırpılmış hydrated adj.
Tourism
suya veya bahçeye bakan balkonlu veya avlulu oda ianai n.
suya bağlı turizm aquatic tourism n.
Technical
basınçlı suya karşı muhafaza protection against water pressure n.
bitümlü numunelerin suya duyarlılığı water sensitivity of bituminous specimens n.
güvenlik tapasının suya direnci resistance to water of safety fuse n.
gömülü veya suya daldırılmış metalik yapılar buried or immersed metallic structures n.
havadan suya ısı eşanjörü air-to-water heat exchanger n.
hava veya suya minimum direnç gösteren şekil streamlined n.
havadan suya ısı pompası air/water heat pump n.
havadan suya air to water n.
istenmeyen yabancı maddelerini gidermek için suya uygulanan tüm işlemler water conditioning n.
kaynar suya dayanıklılık resistance to boiling water n.
metallerin ve alaşımların deniz yüzeyinde suya maruz kalması exposing metals and alloys in surface sea water n.
patlatma fitilinin suya direnci resistance to water of detonating cord n.
suya daldırma deneyi water immersion test n.
suya dayanıklılık deneyi slake-durability test n.
suya karşı koruma water protection n.
suya mukavim water-resistant n.
suya daldırma dayanıklılık deneyleri water immersion durability test n.
suya akıtılmış cam kırığı dragladled cullet n.
suya dayanma özelliği water-resisting property n.
suya doygun toprak waterlogged soil n.
suya maruz bırakma exposure to water n.
suya daldırma water immersion n.
suya dayanır water-resistant n.
suya batma submergence n.
suya daldırma immersing n.
suya doygun kum running sand n.
suya dayanıklılık resistance to water n.
sudan suya water to water n.
suya karşı direnç resistance to water n.
suya dayanıklı polikloropren kılıflı kablo water-resistant polychloroprene sheathed cable n.
suya doygunluk water saturation n.
suya direnç resistance to water n.
suya dayanıklı (boya) water-fast n.
suya doyma water-logging n.
suya karşı dayanıklılık fastness water n.
suya batırma immersion in water n.
suya karşı dayanıklılık water resistance n.
suya dayanım water resistance n.
suya daldırma immersion n.
suya daldırımlı nesnel mercek water-immersion objective n.
suya dayanır tutkal waterproof glue n.
suya daldırmaya direnç resistance to water immersion n.
suya doygun zemin waterlogged soil n.
suya salma launching n.
suya batırıcı flooder n.
suya batırma immersion n.
suya daldırma dousing n.
donma noktasını düşürmek için soğutma sistemindeki suya eklenen sıvı antifreeze n.
suya daldırma veya ıslatma yöntemi ile yumuşama maceration n.
suya daldırma veya ıslatma yöntemi ile yumuşatma işlemi maceration n.
yağa ve suya oldukça dayanıklı gıdaları paketlemek için kullanılan kağıt vegetable parchment n.
yeniden suya dalma replunge n.
yeniden suya daldırma replunge n.
soğuk suya dökülerek pürüzlendirilen bakır feather shot n.
kendiliğinden çalışan ve kısmen suya batmış mavna semisubmersible n.
kendiliğinden çalışan ve kısmen suya batmış mavna semisubmersible rig n.
suya atlamak dive v.
suya batırmak submerge v.
suya daldırmak submerge v.
suya atlamak dove v.
suya karşı yalıtmak waterproofing v.
yeniden suya dalmak replunge v.
yeniden suya daldırmak replunge v.
suya daldırılmış immersed adj.
suya batırılmış submersed adj.
suya doymuş water-logged adj.
suya doymuş water logged adj.
suya batırılmış water-logged adj.
suya toleranslı water tolerant adj.
suya dayanıklı water-resistant adj.
suya batırılabilir submersible adj.
suya batırılabilir submergible adj.
suya dayanıklı water-tolerant adj.
Textile
klorlu suya karşı renk haslığı color fastness to chlorinated water n.
sıcak suya karşı renk haslığı color fastness to hot water n.
suya dayanıklı deri water resistant leather n.
suya karşı renk haslığı color fastness to water n.
suya karşı dayanıklılık fastness to water n.
suya karşı renk haslığı colour fastness to water n.
genellikle yağ, kil ve renkli boya içerip suya dayanıklı kaplama olarak kullanılan pamuklu kumaş oilcloth n.
suya dayanıklı fast to water adj.
Construction
suya dayanıklı (baraj vb) water retaining n.
suya daldırdıktan sonra adezyon ve kohezyon özellikleri adhesion/cohesion properties after immersion in water n.
suya daldırma yoluyla su emme tayini determination of the absorption of water by immersion n.
iskele zeminleri, dalgakıran gibi yapılara etki eden dalga enerjisini sönümlemek için suya atılan büyük kaya parçaları enrockment n.
temel yapmak veya dere yatağını aşınmadan korumak için suya veya yumuşak zemine yığılan moloz rip-rap n.
Woodworking
sıcak ve soğuk suya karşı dayanıklılık resistance to hot and cold water n.
açık renkli kırmızımsı suya ve karıncaya dayanıklı bir kereste amuguis n.
açık renkli kırmızımsı suya ve karıncaya dayanıklı bir kereste amugis n.
Dyeing
suya dayanır boya waterproof paint n.
Automotive
havadan-suya ara soğutucu air-to-water intercooler n.
Aeronautic
suya mecburi iniş ditching n.
(uçağı) suya indirmek ditch v.
Marine
gemiyi kızaktan suya indirme launch n.
geminin sığ suya oturması squat of ship n.
liman inşasında kullanılan suya batmış taş dolu kazan gabion n.
motor yardımıyla suya indirme motor launch n.
suya sızma release n.
suya batmama floatage n.
suya sızma oranı release rate n.
suya indirme launching n.
suya indirme yolları launching ways n.
tersane veya marinalarda tekne ve gemilerin sudan çıkartılıp suya indirilebilecekleri suni eğim slip n.
tamamen yüklü geminin suya batma derinliği gage n.
büyük kütleleri kaldırıp suya indirirken kullanılan bir tür vidalı kriko bed screw n.
fırtına sırasında geminin sürüklenmesini azaltmak için suya batırılmış yelken drift sail n.
suya dayanıklı kağıttan yapılan gemi paper boat n.
suya dayanıklı malzemeden yapılan tekne currach n.
suya dayanıklı malzemeden yapılan tekne curragh n.
geminin tamamen doluyken suya batma derinliği gauge n.
ingiliz ticaret gemilerinin iskele tarafında bulunan ve yasal olan suya batma seviyesini gösteren işaret plimsoll's mark n.
tekne veya salın suya indirildiği yer put-in n.
kıçı tamamen suya batmak be down by the stern v.
suya batmak submerge to v.
suya bırakmak make v.
suya indirmek make v.
suya çok şiddetli çarpmak pitchpole v.
çapayı suya indirmek slip v.
baş kısmı suya batarak by the head adv.
fazla suya batmış by the head expr.
Mining
suya daldırılarak transparan hal alan hydrophanous adj.
Medical
ameliyat sonrası dönemde hastanın kalça ve uyluklarının sıcak suya saldırıldığı bir tür tedavi edici banyo hip bath n.
bebeğin ölü doğup doğmadığını vücudu suya batırıp ciğer genişlemesine bakarak belirleme docimasy n.
bebeğin ölü doğup doğmadığını vücudu suya batırıp ciğer genişlemesine bakarak belirleme docimasia n.
suya ait hydro- adj.
Psychology
suya duyulan aşırı sevgi hydromania n.
Food Engineering
maden suyu elde etmek için suya mineral ekleme mineralization n.
maden suyu elde etmek için suya mineral ekleme mineralisation n.
Gastronomy
kızarmış tostu suya batırıp süzerek yapılan su toast water n.
suya batırılmış ekmek breadberry n.
(toz karışımın süte veya suya dökülmesi ile hazırlanan) soğuk çikolata chocolate n.
kaynayan şeker şurubunun suya damlatılarak soğutulmasıyla birlikte çatladığı aşama crack n.
suya banılacak yiyecek parçası sops n.
tuzlu suya sokmak brine v.
Physics
suya daldırılabilir aygıt immersible apparatus n.
Chemistry
suya dayanıklı plastik resin saran n.
suya tepkili malzeme water reactive materials n.
yosun yok etmek için suya katılan madde algicide n.
suya ilave edildiğinde asit veya baz oluşturan bileşik anhydride n.
suya benzeyen acı ve koyu kıvamlı renksiz bir sıvı hydric dioxide n.
su haricindeki bir çözücünün hidroliz tepkimesindeki suya benzer bir rolde olduğu alkoliz gibi tepkime solvolysis n.
(suya) flor katmak fluoridate v.
hidrasyon yolu ile suya doyurulan anlamına gelen ön ek hydro- pref.
Marine Biology
su fışkırtıp suya düşürerek böcek avlayan küçük bir tatlı su balığı archerfish (toxotes jaculatrix) n.
saf suya göre bir sıvının yoğunluk oranı specific gravity n.
kışı denizde geçirdikten sonra tatlı suya dönen yavru somon grilse n.
kışı denizde geçirdikten sonra tatlı suya dönen yavru somon salmon peel n.
kışı denizde geçirdikten sonra tatlı suya dönen yavru somon salmon peal n.
(balina) kuyruğunu suya vurmak white-water v.
(balina) kuyruğunu suya vurmak whitewater v.
yaşam döngüsünün bir aşamasında tatlıdan tuzlu suya veya tuzludan tatlı suya göç eden amphidromous adj.
tatlı suya yeni dönmüş (anadrom somon) fresh-run adj.
Zoology
abd'nin güneybatısı ve meksika'nın kuzeyinde suya çok yakın yaşayan kurbağa türü canyon treefrog (hyla arenicolor) n.
suya yönelim hydrotropism n.
Botanic
bazen içme suyunda oluşarak suya balık tadı ve kokusu veren tatlı bir su yosunu anabaena n.