doğru şekilde - Turco Inglés Diccionario
Historia

doğru şekilde



Significados de "doğru şekilde" en diccionario inglés turco : 4 resultado(s)

Turco Inglés
General
doğru şekilde correctly adv.
doğru şekilde in the correct way adv.
doğru şekilde decent adv.
doğru şekilde in good order adv.

Significados de "doğru şekilde" con otros términos en diccionario inglés turco: 94 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
doğru düzgün bir şekilde fittingly adv.
General
kalelerde dışarıya doğru üçgen oluşturacak şekilde inşa edilen siperler ravelin n.
doğru olmayan bir şekilde kullanma abuse n.
doğru şekilde hizalama true n.
doğru şekilde hizalanma true n.
postanın doğru ve hızlı şekilde iletilmesi için kullanılan dokuz basamaklı bir zip kodu zip + 4 n.
şifa çemberi ile ilişkili olarak taşları dört yöne doğru özel bir desen oluşturacak şekilde dizerek inşa edilen taş anıt medicine-wheel n.
doğru cevapları hızlı şekilde verme yetisiyle ölçülen zeka mental quickness n.
değişmez ve kati şekilde bir sona doğru gitme determination n.
elbisenin boyun hattını kesintisiz şekilde ve daralarak gövdeye doğru takip eden takma yaka shawl collar n.
doğru olmayan bir şekilde kullanmak abuse v.
doğru şekilde kullanmak use something properly v.
doğru şekilde kullanmak use something suitably v.
elleri birbirine sıkıca kenetlenmiş bir şekilde balkona doğru yürümek walk to the balcony with hands clasped tightly together v.
hızlı şekilde çapraza doğru hareket etmek glent [dialect] [uk] v.
kontrolsüz bir şekilde akıntıya doğru gitmek drive v.
dışbükey şekilde dışa doğru eğilmek convex v.
dışa doğru olacak şekilde bağlı outward-bound adj.
kuzeye doğru bir şekilde northwardly adv.
doğru bir şekilde properly adv.
sağa doğru bir şekilde rightwardly adv.
aşağı doğru olacak şekilde downwardly adv.
doğru bir şekilde truthfully adv.
doğru olmayan bir şekilde unright adv.
doğru bir şekilde richt [scotland] adv.
doğru tarafı yukarı bakacak şekilde right-side-up adv.
sağa doğru bir şekilde rightwise [rare] adv.
doğru ve sorunsuz bir şekilde cleanlily adv.
doğru bir şekilde alethically adv.
Phrasals
(bir yerin) üstüne doğru/üstüne gelecek şekilde (bir yapı) inşa etmek build (something) out over (something) v.
(bir yapıyı bir yerin) üstüne doğru/üstüne gelecek şekilde uzatmak build (something) out over (something) v.
(bir yerin) üstüne doğru/üstüne gelecek şekilde (bir yapı) inşa etmek build (something) out over something v.
(bir yapıyı bir yerin) üstüne doğru/üstüne gelecek şekilde uzatmak build (something) out over something v.
(bir yerin) üstüne doğru/üstüne gelecek şekilde (bir yapı) inşa etmek build (something) over something v.
(bir yapıyı bir yerin) üstüne doğru/üstüne gelecek şekilde uzatmak build (something) over something v.
-in üstüne doğru/üstüne gelecek şekilde inşa etmek build out over v.
-in üstüne doğru/üstüne gelecek şekilde uzatmak/genişletmek build out over v.
(birine/bir şeye) doğru kaçınılmaz bir şekilde yaklaşmak run up on (someone or something) v.
Phrases
keskin bir şekilde birine/bir şeye doğru kırmak veer toward someone or something v.
en doğru şekilde most correctly adv.
doğru tarafı yukarı bakacak şekilde right side up adv.
en doğru şekilde in the most correct way expr.
Colloquial
hazır bir şekilde sabırla doğru zamanı beklemek lay low v.
doğru bir şekilde yapmak nail it v.
doğru bir şekilde göstermek hit v.
doğru bir şekilde tespit edilmiş nailed adj.
kimliği doğru bir şekilde tespit edilmiş/belirlenmiş nailed adj.
Idioms
doğru/uygun şekilde davranması için (biri tarafından) uyarılmak/ikaz edilmek get taken to task (by someone) v.
doğru bildiği şekilde davranamamak lack the courage of (one's) convictions v.
düz bir yüzeyde perspektifi doğru bir şekilde oluşturmak/göstermek have (something) in perspective v.
iki boyutlu bir çalışmada üç boyutlu bir alanı doğru bir şekilde göstermek have (something) in perspective v.
(birini/bir şeyi) doğru bir şekilde temsil etmek do (someone or something) justice v.
Speaking
doğru şekilde mi yapıyorsun? are you doing it right? expr.
Law
(dava) doğru şekilde açılmış perfected adj.
Technical
sapmaları büyüterek iş merkezlerini doğru bir şekilde konumlandırmaya yarayan bir alet wiggler n.
elektronik bir sistemin giriş sinyalinin ses veya görüntüsünü doğru şekilde çoğaltma derecesi fidelity n.
Computer
spesifikasyonunu doğru şekilde yansıtan algoritma durumu correctness n.
Telecom
analog sinyalin doğru şekilde yeniden yapılandırılmasını sağlayan en düşük örnekleme oranı nyquist rate n.
Mechanic
sağa doğru atacak şekilde tasarlanmış (kilit) right-hand adj.
sağa doğru kesecek şekilde tasarlanmış (torna takımı) right-hand adj.
Textile
yünle tarafı cilde doğru olacak şekilde woolward [obsolete] adv
Railway
oluklu rayların kılavuz rayın, makas göbeğinin veya geçit kanat rayının sonuna doğru eğimli şekilde genişlemesi flare n.
Marine
yelkenleri geriye doğru itecek şekilde döndürmek bagpipe the mizzen v.
yelkenleri geriye doğru itecek şekilde aback adv.
Medical
sırttan karına doğru bir şekilde dorsoventrally n.
Anatomy
koku soğancığından çıkıp lifleri beyin tabanına girecek şekilde arkaya doğru uzanan uzun, dar ve üçgen formlu, beyaz renkli bir doku bandı olfactory tract n.
Psychology
geçmişin alışılmadık şekilde güçlü ve doğru hatırlanmasıyla karakterize olan hypermnesic adj.
Pathology
temas edilen noktayı doğru şekilde hissedememe atopognosia n.
temas edilen noktayı doğru şekilde hissedememe atopognosis n.
Math
kusursuz bir şekilde doğru mathematic adj.
Logic
matematiğin sonsuz kümelerin özelliklerini net şekilde kavrayamayacağı ve yalnızca kanıtlanabilir önermelerin doğru olarak ileri sürülebileceği teorisi intuitionalism n.
matematiğin sonsuz kümelerin özelliklerini net şekilde kavrayamayacağı ve yalnızca kanıtlanabilir önermelerin doğru olarak ileri sürülebileceği teorisi intuitionism n.
başka bir önermeye ikisinden biri doğru olduğunda diğeri kesinlikle yanlış olacak şekilde bağlı olan önerme contradictory n.
Astronomy
gezegenlere özgü şekilde batıdan doğuya doğru hareket eden (gök cismi) direct adj.
Botanic
uçları üst üste binerek aşağı doğru eğik olacak şekilde katmerli obimbricate adj.
kökten uca doğru açılan şekilde acropetally adv.
Linguistics
bir gramer hatasından kaçınmak üzere hatalı bir şekilde kullanılmış bir ifadenin doğru biçim yerine kullanılması hypercorrection n.
gramer açısından doğru olup sözdizimi birden fazla şekilde yorumlanmaya açık cümle garden path n.
doğru şekilde hecelenmiş orthographic adj.
imla açısından doğru bir şekilde orthographically adv.
Religious
(roma katolik kilisesi'nde) törenlerin doğru bir şekilde yapılıp yapılmadığını takip etmekle görevli kimse master of ceremonies n.
Geography
bir kıta veya adanın suyun altında yer alan ve kıyıdan başlayıp deniz tabanının dik şekilde okyanus tabanına doğru alçaldığı yere kadar uzanan bölümünün sınırı shelf n.
Military
doğru hedefleri tutturacak ve haritada görülmeyen hedefleri yakalayacak şekilde atışları yönlendirmek register n.
üçgen oluşturacak şekilde dışarıya doğru açılan, alttan destekli siper tenaillon n.
Hunting
(av köpeği, sürüyü) keskin ve doğru bir şekilde işaret etmek nail v.
yerden uçaklara doğru ateşlenecek şekilde tasarlanmış (silah) ground-to-air adj.
Sport
golf sopası ucunun topu yerden yükseğe atacak şekilde tasarlanan geriye doğru eğimi loft n.
(bilardoda) beyaz topa hedef topun arkasından yuvarlanacağı şekilde ileri doğru verilen falso follow n.
(futbolda) kaleden veya orta sahadan uzağa doğru kavisli bir şekilde atılan top outswinger n.
(buz hokeyi veya lakros oyununda) sopayı rakibe doğru kural dışı şekilde sallama slashing n.
(buz hokeyi pakını) oyunu durduracak şekilde paten veya sopa ile saha kenarına doğru tutmak freeze v.
Archaic
kesin bir şekilde doğru curious adj.
Slang
dans ederken kalça dışa doğru görünecek şekilde çömelmek drop it low v.
doğru bir şekilde on the rilla expr.