regard - Turco Inglés Diccionario
Historia

regard

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "regard" en diccionario turco inglés : 73 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
regard n. saygınlık
regard v. saymak
regard v. hesaba katmak
regard v. dikkatle bakmak
General
regard n. anlamlı bakış
regard n. önem
regard n. riayet
regard n. beğeni
regard n. yön
regard n. bakış
regard n. sayma
regard n. itibar
regard n. saygı
regard n. nazar
regard n. takdir
regard n. bakım
regard n. hürmet
regard n. ilişki
regard n. dikkat
regard n. ilgi
regard n. önemseme
regard n. aldırış
regard n. değer
regard n. kıymet
regard n. içten duygu
regard n. sevgi
regard n. selam
regard n. iyi dilek
regard n. dikkat
regard n. düşünce
regard n. alaka
regard n. endişe
regard n. iyi niyet
regard n. hoşlanma
regard v. ilgili olmak
regard v. gözüyle bakmak
regard v. gözetmek
regard v. göz önüne almak
regard v. takdir etmek
regard v. ait olmak
regard v. ilgilendirmek
regard v. dikkat etmek
regard v. göz önünde tutmak
regard v. aldırmak
regard v. dinlemek
regard v. ile ilgili olmak
regard v. çok beğenmek
regard v. kulak vermek
regard v. görmek
regard v. dikkate almak
regard v. bakmak
regard v. saygı duymak
regard v. addetmek
regard v. dikkatle bakmak
regard v. önem vermek
regard v. olarak görmek
regard v. gibi görmek
regard v. olarak ele almak
regard v. önemsemek
regard v. umursamak
regard v. kabul etmek
regard v. saymak
regard v. kabul etmek
regard v. yakından (ve olumsuz) etkilemek
regard v. saygı göstermek
regard v. hürmet göstermek
regard v. itibar etmek
regard v. hürmet etmek
regard v. itibar göstermek
regard v. aldırış etmek
regard v. bakmak
regard v. takdirle karşılamak
Idioms
regard v. el üstünde tutmak

Significados de "regard" con otros términos en diccionario inglés turco: 262 resultado(s)

Inglés Turco
General
high regard n. yüksek takdir
self regard n. özsaygı
self-regard n. özsaygı
self respect/regard n. benlik saygısı
regard [obsolete] n. görünüm
regard [obsolete] n. görünüş
regard [obsolete] n. çehre
regard [obsolete] n. niyet
field of regard n. sabit gözle algılanabilen tüm fiziki çevre
field of regard n. görüş alanı
self-regard n. kendi çıkarını gözetme
self-regard n. kendini düşünme
self-regard n. narsisistlik
self-regard n. bencillik
self-regard n. benmerkezcilik
self-regard n. egoistlik
regard as too little v. azımsamak
regard as v. olarak görmek
regard as burdensome v. yüksünmek
regard as v. kabul etmek
regard with disfavor v. hoşlanmamak
regard as v. bilmek
regard as impossible v. imkansız gözüyle görmek
regard as v. görmek
regard as v. telakki etmek
regard as impossible v. imkansız gözüyle bakmak
regard with disfavor v. beğenmemek
regard with disfavour v. beğenmemek
pay regard to v. gözetmek
regard as too little v. az bulmak
pay regard v. gözetmek
regard someone as mad v. deli yerine koymak
regard as v. saymak
regard with disfavour v. hoşlanmamak
regard as v. nazarıyla bakmak
pay regard to v. dikkate almak
regard as a stranger v. yadırgamak
regard something as good riddance v. bir şeyin yok edilmesini hoş karşılamak
regard as possible v. ihtimal vermek
regard as v. gözüyle bakmak
regard (somebody/something) as completely unimportant v. hiçe saymak
have low regard for someone (or something) v. metelik vermemek
regard someone as friend v. dost bilmek
regard something as unnecessary v. lüzumsuz görmek
regard something as necessary v. lüzumlu görmek
regard something as unnecessary v. gereksiz görmek
regard something as necessary v. gerekli görmek
regard something as necessary v. gerek duymak
regard something as necessary v. gerek görmek
regard something as significant v. önemli görmek
regard someone as responsible v. sorumlu tutmak
regard something as significant v. önemli saymak
regard something as significant v. önemli bulmak
regard something as impossible v. imkansız gözüyle bakmak
regard something as strange v. tuhaf karşılamak
regard something as strange v. garip karşılamak
regard something as necessary v. zorunlu görmek
regard something as a threat v. tehdit olarak görmek
regard as commendable v. övgüye değer bulmak
regard something as inadequate v. yetersiz görmek
regard as an enemy v. düşman görmek
regard as an enemy v. düşman gözüyle görmek
hold-in-high-regard v. çok beğenmek
hold-in-high-regard v. takdir etmek
hold-in-high-regard v. hayran olmak
hold-in-high-regard v. hürmet etmek
hold-in-high-regard v. saygı göstermek
hold-in-high-regard v. hayran kalmak
hold-in-high-regard v. beğenmek
regard as v. gözü ile bakmak
to show regard to v. göz önünde bulundurmak
regard as exceptional v. istisna gözüyle bakmak
regard as exceptional v. istisna olarak görmek
regard something as considerable v. makul karşılamak
show regard to v. göz önünde bulundurmak
pay regard to v. göz önünde bulundurmak
show regard to v. dikkate almak
take/regard/consider something as an insult v. hakaret saymak
take/regard/consider something as an insult v. hakaret kabul etmek
regard someone as a son v. oğlu gibi görmek
regard [obsolete] v. bakımını üstlenmek
regard [obsolete] v. ilgilenmek
regard [obsolete] v. özen göstermek
regard [obsolete] v. kıymet vermek
regard [obsolete] v. kutsal saymak
regard [obsolete] v. itina etmek
regard [obsolete] v. karşısına çıkmak
regard [obsolete] v. yüzleşmek
out of regard adj. ön yargısız
with no regard to adv. ehemmiyet vermeden
without regard to adv. hiçbir sınırlama olmaksızın
in this regard adv. bu konuda
with no regard to adv. bakmadan
in this regard adv. bu bakımdan
in that regard adv. o bakımdan
in that regard adv. o bağlamda
in this regard adv. bu bağlamda
at regard of adv. kıyasla
at regard of adv. oranla
at regard of adv. nispeten
out of regard to prep. hatırı için
in regard to prep. nazaran
with regard to prep. nazaran
in regard to prep. hususunda
in regard to prep. hakkında
out of regard to prep. -e riayeten
with regard to prep. hakkında
having regard to prep. gözönüne alarak
out of regard to prep. riayeten
without regard to prep. ehemmiyet vermeyerek
with regard to prep. ile ilgili olarak
with regard prep. nazaran
with regard to prep. ilgili
with regard to prep. hususunda
with regard to prep. bağlantılı
without regard to prep. aldırmadan
in regard to prep. göz önünde tutarak
without regard to prep. bakmadan
with regard prep. yönünden
(with) regard to prep. ile ilgili olarak
(with) regard to prep. ile alakalı
(with) regard to prep. ile bağlantılı
(with) regard to prep. ile ilgili
in regard to prep. -e göre
in regard to prep. -e gelince
without regard to prep. -e bakmadan
with regard to prep. -e gelince
with regard to prep. -e göre
with regard to prep. -e dair
with regard to prep. istinaden
with regard to prep. dayanarak
in regard to prep. -e ilişkin olarak
with regard to prep. ilişkin
in regard to prep. -e dair
with regard to prep. -e ilişkin
with regard to prep. göre
in regard to prep. istinaden
with regard to prep. bakımından
in regard to prep. ile ilgili olarak
in regard to prep. ilişkin
with regard to prep. -e ilişkin olarak
with regard prep. konusunda
with regard prep. dair
in regard to prep. -e binaen
with regard to prep. -e ile ilgili
with regard to prep. -e binaen
in regard to prep. -e ile ilgili
with regard to prep. ile ilgili
in regard to prep. binaen
in regard to prep. ile ilgili
with regard to this prep. buna ilişkin
with regard to this prep. buna ilişkin olarak
wrt (with respect to/with regard to) prep. -e göre
wrt (with respect to/with regard to) prep. -e ilişkin
in regard to prep. dayanarak
in regard to prep. bakımından
with regard to prep. açısından
Phrasals
regard something as something v. ...olarak değerlendirmek
regard someone or something with something v. birine/bir şeye belli bir şeyle bakmak
regard someone or something with something v. birine/bir şeye belli bir şekilde bakmak
regard someone or something with something v. birini/bir şeyi bir şeyle düşünmek
regard someone or something with something v. birine/bir şeye bir şeyle bakmak
regard someone or something with something v. birini/bir şeyi belli bir yaklaşımla düşünmek
regard someone or something with something v. birini/bir şeyi belli bir zihniyetle düşünmek
regard (someone or something) as (something) v. (birini/bir şeyi bir şey) olarak düşünmek
regard (someone or something) as (something) v. (birini/bir şeyi bir şey) olarak görmek
regard (someone or something) as (something) v. (birini/bir şeyi bir şey) saymak
regard (someone or something) as (something) v. (birine/bir şeye bir şey) olarak bakmak
regard with v. gözüyle bakmak
regard with v. ile değerlendirmek
regard with v. olarak görmek
Phrases
in regard of prep. hususunda
in regard of prep. bakımından
in regard of prep. ile ilgili
in regard of prep. -e göre
in regard of [obsolete] prep. yüzünden
in regard of [obsolete] prep. dolayı
in regard of [obsolete] prep. -den ötürü
in regard of [obsolete] prep. sebebiyle
in regard of [obsolete] prep. -e hürmeten
in regard of [obsolete] prep. -in hatırına
hereby expressly disclaims any warranty or guarantee whether express or implied with regard to items described herein expr. burada (işbu belgede) belirtilen kalemlere ilişkin ne sarahaten (açıkça) ne de ima yoluyla hiçbir garanti veya teminatı kabul etmez
due regard being had to expr. göz önünde bulundurarak
with regard expr. gelince
out of regard for expr. hatırı için
with due regard expr. gereken saygıyı göstererek
out of regard for somebody expr. hatırı için
having regard to the fact expr. gerçeğini dikkate alarak
out of regard for somebody expr. in hatırı için
out of regard for expr. in hatırı için
with due regard expr. saygı çerçevesinde
as regard to expr. ... ile ilgili olarak
with due regard expr. uygun olarak
in one regard expr. bir açıdan
in regard to (someone or something) expr. (birine/bir şeye) dair
in regard to (someone or something) expr. (biri/bir şey) hakkında
in regard to (someone or something) expr. (biriyle/bir şeyle) ilgili olarak
in regard to (someone or something) expr. (biriyle/bir şeyle) bağlantılı
in regard to (someone or something) expr. (birine/bir şeye) ilişkin
in regard to (someone or something) expr. (biri/bir şey) hususunda
in regard to (someone or something) expr. (birine/bir şeye) istinaden
in regard to somebody/something expr. biriyle/bir şeyle ilgili
in regard to somebody/something expr. biri/bir şey hususunda
in regard to somebody/something expr. biri/bir şey hakkında
in regard to somebody/something expr. birine/bir şeye dair
in regard to somebody/something expr. biri/bir şey bakımından
in regard to somebody/something expr. birine/bir şeye ilişkin
in regard to somebody/something expr. biri/bir şey açısından
with regard to somebody/something expr. biriyle/bir şeyle ilgili
with regard to somebody/something expr. biri/bir şey hususunda
with regard to somebody/something expr. biri/bir şey hakkında
with regard to somebody/something expr. birine/bir şeye dair
with regard to somebody/something expr. biri/bir şey bakımından
with regard to somebody/something expr. birine/bir şeye ilişkin
with regard to somebody/something expr. biri/bir şey açısından
with regard to (someone or something) expr. (biriyle/bir şeyle) ilgili olarak
with regard to (someone or something) expr. (birine/bir şeye) ilişkin
with regard to (someone or something) expr. (biri/bir şey) hususunda
with regard to (someone or something) expr. (biri/bir şey) hakkında
with regard to (someone or something) expr. (birine/bir şeye) gelince
Idioms
hold someone in low regard v. birini ciddiye almamak
regard someone as better than someone else v. birini başkalarının üstünde tutmak
hold in high regard v. takdir etmek
be held in high regard v. çok saygı duyulmak
be held in high regard v. el üstünde tutulmak
be held in high regard v. hürmet edilmek
be held in high regard v. takdir edilmek
be held in high regard v. baş tacı olmak
be held in high regard v. çok sevilmek
have regard to something v. akılda tutmak
have regard to something v. dikkate almak
have regard to something v. dikkatlice düşünmek
hold (someone or something) in low regard v. (birini/bir şeyi) ciddiye almamak
hold (someone or something) in low regard v. (birine/bir şeye) saygı duymamak
hold (someone or something) in low regard v. (birini/bir şeyi) beğenmemek
hold (someone) in high regard v. (birine) saygı duymak
hold (someone) in high regard v. (birini) çok beğenmek
hold (someone) in high regard v. (birine) hayran kalmak
hold (someone) in high regard v. (birine) hayran olmak
hold (someone) in high regard v. (birine) hürmet etmek
hold (someone) in high regard v. (birini) takdir etmek
hold (someone) in high regard v. (birine) büyük saygı göstermek
hold (someone) in high regard v. (birini) el üstünde tutmak
hold (someone) in high regard v. (birini) baş tacı etmek
hold (someone) in high regard v. (birine) büyük sevgi beslemek
hold in low regard v. ciddiye almamak
hold in low regard v. saygı duymamak
hold in low regard v. beğenmemek
Law
regard as admitted v. ikrar etmiş saymak
having regard to expr. göz önüne alarak
Politics
convention for the protection of human rights and dignity of the human being with regard to the application of biology and medicine n. biyoloji ve tıbbın uygulanması bakımından insan hakları haysiyetinin korunması sözleşmesi
regard a policy v. bir politikayı dikkate almak
regard a policy v. göz önünde tutmak
having regard to expr. göz önünde tutarak
Psychology
self-regard n. benlik saygısı
conditional positive regard n. koşullu olumlu saygı
unconditional positive regard n. koşulsuz olumlu saygı
Forestry
court of regard n. eskiden ingiltere'de köpeklerin geyiklerin peşinden koşmasını önlemek için yapılan bir orman mahkemesi
Archaic
in regard of prep. nispeten
in regard of prep. kıyasla
in regard of prep. nazaran
in regard of prep. ile karşılaştırırsak