elektrik - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

elektrik



Sens de "elektrik" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 13 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
elektrik electricity n.
elektrik electric adj.
elektrik electrical adj.
General
elektrik juice n.
elektrik power n.
Technical
elektrik electricity n.
Electric
elektrik electricity n.
elektrik elec (electricity) n.
Automotive
elektrik electricity n.
elektrik juice n.
British Slang
elektrik leccy n.
elektrik lecky n.
elektrik lecko n.

Sens de "elektrik" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
elektrik santrali power plant n.
yüklemek (enerji/elektrik) charge v.
General
elektrik yüklü live n.
esnek elektrik kablosu flex n.
elektrik iletkenleri electric conductors n.
elektrik akımları electric currents n.
elektrik şebekesi wiring n.
elektrik makineleri electric machinery n.
elektrik mühendisliği sanayi electrical engineering industry n.
elektrik motorları electric motors n.
elektrik filtreleri electric filters n.
elektrik şebekeleri electric networks n.
elektrik aydınlatması electric lighting n.
elektrik süpürgesi hoover n.
elektrik şoku electric shock n.
elektrik kablosu power lead n.
elektrik sistemi electrical system n.
elektrik devre analizi electric circuit analysis n.
hava hattından elektrik alarak çalışan otobüs trolley n.
elektrik vererek öldürme electrocuting n.
elektrik kuvveti electric power n.
elektrik ölçeği galvanometer n.
elektrik rezistansları electric resistors n.
elektrik vererek idam etme electrocuting n.
negatif elektrik negative electricity n.
elektrik tellerini takma (bir aygıtın) wiring n.
fiş (elektrik) plug n.
kaçak elektrik kullanma illegal electricity usage n.
kaçak elektrik kullanma illegal electricity consumption n.
elektrik avizesi electrolier n.
vızıltılı elektrik zili buzzer n.
elektrik kabloları (binadaki) wiring n.
elektrik geçirgenliği electric interference n.
tesisatı döşeme (kalorifer/elektrik vb) installation n.
elektrik endüstrisi electric industries n.
elektrik enerjisi electric power n.
elektrik kesilmesi power blackout n.
elektrik kesintisi power blackout n.
elektrik enerjisi electric energy n.
elektrik donanımı electric equipment n.
elektrik enerjisi üretimi electric power production n.
elektrik kablolarını döşeme wiring n.
arıza nedeniyle elektrik kesintisi power failure n.
elektrik yükü electric charge n.
dijital elektrik filtreleri digital electric filters n.
elektrik santrali energy power plant n.
elektrik kutusu conduit box n.
statik elektrik static n.
elektrik santralı central station n.
elektrik hatlarını döşeme wiring n.
elektrik dağıtımı electricity distribution n.
elektrik saati electric meter n.
elektrik kesintisi power failure n.
elektrik arızası power failure n.
elektrik devresi electric circuit n.
elektrik çarpması electric shock n.
elektrik jeneratörü electric generator n.
elektrik anahtarı/düğmesi switch n.
gemiyi elektrik kablolarıyla kuşatma degaussing n.
elektrik motoru electric motor n.
gökyüzüyle toprak arasındaki elektrik boşalması thunderbolt n.
kaçak elektrik kullanımı illegal electricity usage n.
elektrik verme electrification n.
elektrik şebekesi grid circuit n.
elektrik teli electric wire n.
duy (elektrik) socket n.
doğrusal elektrik devreleri linear electric circuits n.
elektrik mühendisliği electric engineering n.
elektrik gücü tüketimi electric power consumption n.
elektrik üretimi power generation n.
elektrik tesisatçısı electrician n.
elektrik kaynağı electric welding n.
elektrik tesisatı electric wiring n.
elektrik kıvılcımı electric spark n.
manyeto elektrik jeneratör magnetoelectric generator n.
elektrik akımı electric current n.
kaçak elektrik illegal electricity n.
elektrik çarpması shock n.
planlı elektrik kesintisi power cut n.
elektrik lambası electric light n.
elektrik süpürgesi sweeper n.
elektrik şiddeti electric driving n.
elektrik direği lamppost n.
elektrik şebeke analizi electric network analysis n.
elektrik kesintisi power cut n.
elektrik santralı power unit n.
elektrik kesilmesi power outage n.
elektrik dağıtımı telephoto n.
elektrik ölçümleri electric measurements n.
elektrik telleri (bir aygıttaki) wiring n.
elektrik tesisatı (binadaki) wiring n.
elektrik hatları (binadaki) wiring n.
elektrik gerilimi electric voltage n.
elektrik odaklı kablolarla yapılan taşıma telferage n.
elektrik santralı electric plant n.
elektrik sayacı electricity meter n.
elektrik devreleri electric circuits n.
elektrik kumandaları electric controllers n.
elektrik fişi power lead n.
kaçak elektrik kullanımı illegal use of electricity n.
elektrik ocağı electric stove n.
elektrik mühendisliği electrical engineering n.
elektrik dağılım tablosu switchboard n.
elektrik enerji sistemleri electric power systems n.
elektrik mühendisi electrical engineer n.
elektrik ampulü bulb n.
elektrik ocağı hot plate n.
elektrik cereyanı electric current n.
elektrik makineleri endüstrisi electric machinery industry n.
elektrik şoku shock n.
elektrik tesisatını kurma wiring n.
elektrik kontağı electric contact n.
ilave elektrik top up electricity n.
elektrik iğnesi needle n.
elektrik borusu electric conduit n.
elektrik kablosu electric cable n.
elektrik makineleri electric machines n.
elektrik atlaması arc n.
elektrik süpürgesi vacuum n.
yedek elektrik back up electricity n.
elektrik feneri flashlight n.
elektrik gücü electric power n.
elektrik kaynağı utility source n.
çevre dostu elektrik enerjisi conservation electric power n.
elektrik kesintisi power outage n.
elektrik ışığı electric light n.
elektrik zili electric bell n.
elektrik şebekesi electric network n.
elektrik fırını electric furnace n.
elektrik sözleşmesi electric contracting n.
elektrik zili buzzer n.
elektrik süpürgesi vacuum cleaner n.
elektrik ampulü electric bulb n.
elektrik arkı electric arc n.
elektrik yayı electric arc n.
elektrik yeğinliği electric intensity n.
elektrik siperi electric screen n.
elektrik boşalımı electric discharge n.
elektrik santralı power plant n.
elektrik kordonu ripcord n.
tramvaya elektrik veren kol trolley n.
elektrik sağlayıcı electrizer n.
elektrik idaresi power administration n.
elektrik kısa devresi electrical short circuit n.
elektrik tüketimi electricity consumption n.
ısı ve elektrik enerjisinin ortak üretimi cogeneration n.
elektrik sektörü electricity sector n.
elektrik üretim miktarı electricity production amount n.
elektrik hatları power lines n.
elektrik sobası electric heater n.
elektrik direği transmission tower n.
elektrik tasarrufu electricity saving n.
elektrik birikmesi electricity accumulation n.
elektrik santralı power station n.
elektrik direği electricity pylon n.
elektrik kablosu cable n.
elektrik güç dağıtımı electric power distribution n.
elektrik güç sistemleri electric power systems n.
elektrik düğmesi button n.
elektrik kontağı contact n.
elektrik lambası lightbulb n.
elektrik lambası light bulb n.
elektrik lambası incandescent lamp n.
elektrik lambası bulb n.
elektrik akımı vererek öldürme electrocution n.
elektrik kesilmesi electricity cut n.
elektrik santralı generating plant n.
elektrik kesintileri electric cut-outs n.
elektrik elektronik electric-electronic n.
dizel-elektrik diesel-electric n.
birkaç cihaz veya elektrik devresinin birbirine bağlanması hook-up n.
elektrik akımının kondükter ısısı üzerindeki etkisini inceleyen elektrik bilimi dalı electro-thermancy n.
elektrik kesilmesi (elektrik idaresi vb tarafından yapılan) electricity cut-off n.
elektrik lambası electric-light bulb n.
pik yükte pahalı tarifeli elektrik on-peak current n.
elektrik santralı power-plant n.
elektrik santralı powerhouse n.
elektrik mühendisliği power engineering n.
elektrik düğmesi push button n.
elektrik teli wire n.
elektrik düğmesi switch n.
elektrik ışığı electrical light n.
elektrik akımı electrical current n.
elektrik kesintisi blackout n.
elektrik elektronik mühendisi electrical electronics engineer n.
elektrik aboneliği electricity subscription n.
elektrik kesintisi power loss n.
(elektrik/doğalgaz vb) gibi hizmet faturası utility bill n.
su ve elektrik aboneliği water and electricity subscription n.
elektrik elektronik mühendisi electrical and electronic engineer n.
elektrik elektronik mühendisliği electrical and electronic engineering n.
elektrik projesi electricity project n.
elektrik tesisi power plant n.
elektrik sobası electric stove n.
elektrik süpürgesi vacuum sweeper n.
elektrik prizi power outlet n.
elektrik idareleri electric utilities n.
elektrik kesilmesi (elektrik idaresi vb tarafından yapılan) power cut-off n.
elektrik ana dağıtım panosu main electrical distribution panel n.
(elektrik) iletim kulesi ironman (aus) n.
(elektrik) iletim kulesi electricity pylon (uk) n.
(elektrik) iletim kulesi transmission tower n.
ıslak elektrik süpürgesi wet vac n.
elektrik süpürgesi hortumu vacuum cleaner hose n.
elektrik arızası black out n.
elektrik kesilmesi black out n.
elektrik sigortasının erimesi blowout n.
elektrik sobası electric fire n.
birkaç cihaz veya elektrik devresinin birbirine bağlanması hookup n.
elektrik sigortasının erimesi blow-out n.
elektrik teknikeri electrical technician n.
elektrik nedenli yangın fire caused by electricity n.
elektrik panosu distribution board n.
masaya monte edilen elektrik testeresi table saw n.
sigorta (elektrik) circuit breaker n.
hava hattından elektrik alarak çalışan otobüs trolly n.
elektrik, su, doğalgaz faturası utility bill n.
elektrik işi electrical work n.
elektrik şoku zap n.
elektrik boşalımı zap n.
ses uyarımının mekanik enerjisi elektrik enerjisine dönüştürüldüğünde kokleada oluşan elektrik potansiyeli microphonics n.
hurdadan çelik üretmek için elektrik fırınlarını kullanan çelikhane minimill n.
elektrik bandı gaffer tape [uk] n.
elektrik vererek idam etme burning n.
azalan geçici elektrik akımı varyasyonu impulse n.
kaynaktan (elektrik, sıvı) çekme drawing off n.
aynı gerilim farkının iki veya daha fazla rezistansa uygulandığı elektrik cihazı devresi parallel n.
elektrik tellerini dik tutan direk pike pole n.
elektrik direği pole telephone n.
elektrik ocağı plate n.
elektrik santralinde çalışan işçi power worker n.
elektrik santralinde çalışan işçi power-station worker n.
elektron demeti için kullanılan elektrik veya manyetik alan prism n.
çeşitli şekillerde preslenebilen ve düşük voltajlı işlerde elektrik yalıtkanı olarak kullanılan karton pressboard n.
(tasarruf olarak) bir dizi kasıtlı elektrik kesintisi rolling blackout n.
(elektrik/su şebekesinden) uzakta yaşayan kimse offgridder n.
(elektrik/su şebekesinden) uzakta yaşayan kimse off-gridder n.
elektrik ücretini ödemek için içine önceden bozuk para atılan sayaç slot meter n.
(polarize dielektrikte) elektrik polarizasyonunun elektrik yoğunluğuna oranı susceptibility n.
elektrik kesilmesi power outage n.
(elektrik devresinde) çıkış output n.
elektrik akımını boşaltmak discharge v.
sigorta atmak (elektrik) blow v.
kesilmiş olmak (elektrik/su/gaz) be off v.
elektrik şoku vermek shock v.
elektrik akımı vererek öldürmek electrocute v.
kesik olmak (elektrik/su/gaz) be off v.
elektrik süpürgesi ile temizlemek hoover v.
elektrik tesisatını yapmak wire v.
elektrik çarpmak shock v.
elektrik yakmak switch on v.
açık olmak (elektrik/su/gaz) be on v.
elektrik süpürgesi ile temizlemek vacuum v.
çarpmak (elektrik) shock v.
elektrik tesisatını kurmak wire v.
kapalı olmak (elektrik/ışık) be off v.
elektrik yakmak turn on v.
elektrik kablolarını döşemek wire v.
elektrik tellerini takmak (bir aygıtın) wire v.
tesisatı döşemek (kalorifer/elektrik vb) install v.
söndürülmüş olmak (elektrik/ışık) be off v.
elektrik yakmak put on v.
elektrik hatlarını döşemek wire v.
açık olmak (elektrik/ışık) be on v.
fazla yüklenmek (elektrik hatlarına/sistemine) overload v.
kaçak elektrik kullanmak use electricity illegally v.
elektrik sağlamak electrize v.
elektrik sağlamak electrise v.
elektrik vermek provide electricity v.
elektrik vermek electrify v.
elektrik vermek supply electricity v.
elektrik akımı oluşturmak excite v.
(elektrik) kesilmek (electricity) be cut off v.
(elektrik) kesilmek (electricity) be cut v.
(elektrik) kesilmek (electricity) be cut out v.
elektrik akımıyla ölmek electrocute v.
elektrik tesisatı döşemek wire v.
elektrik süpürgesiyle temizlemek vacuum v.
elektrik bağlatmak get electricity service connected v.
elektrik akımına kapılmak receive electric shock v.
şahısları elektrik çarpmasına karşı korumak protect the persons from electric shocks v.
elektrik gitmek black out v.
elektrik kesilmek black out v.
(elektrik süpürgesiyle) evi süpürmek vacuum the house v.
elektrik kesik olmak (power) be out v.
(elektrik) kesilmek (power) go out v.
elektrik kesintisine neden olmak black out v.
elektrik süpürgesi ile temizlemek clean with a vacuum cleaner v.
elektrik süpürgesiyle temizlemek clean with a vacuum cleaner v.
elektrik hattı çekmek get/have power line installed v.
elektrik hattı çekmek run power cables v.
elektrik hattı çekmek run electrical wires v.
elektrik şalterini kapatmak/indirmek turn off the main disconnect breaker v.
elektrik şalterini kapatmak/indirmek switch the main breaker off ( on the electrical panel) v.
elektrik şalterini kapatmak/indirmek switch the main power to the off position v.
elektrik şalterini kapatmak/indirmek shut/turn off the power on the electrical panel v.
elektrik şalterini kapatmak/indirmek turn off the main power disconnect v.
yeri elektrik süpürgesiyle temizlemek hoover the floor v.
elektrik akımındaki küçük dalgalanmaları kaldırmak debounce v.
elektrik süpürgesi ile süpürmek do the vacuum cleaning v.
elektrik süpürgesi ile süpürmek do the hoovering v.
elektrik süpürgesi ile süpürmek do the vacuuming v.
(elektrik) hat uzatmak tap v.
elektrik şoku verilmemiş unshoe v.
elektrik süpürgesi ile temizlemek vacuum-clean v.
(şiddetli rüzgar, kar) elektrik tellerini sarsmak gallop v.
elektrik şoku vermek galvanize v.
elektrik akımıyla uyarmak galvanize v.
elektrik şoku vermek galvanise v.
elektrik akımıyla uyarmak galvanise v.
elektrik vermek power v.
elektrik bağlamak power v.
(elektrik kablosu) çekmek fish v.
(indüksiyon makinesinin) armatürüne statik elektrik yükü vermek prime v.
(elektrik akımı) geçmek surge v.
elektrik geçirmez dielectric adj.
elektrik üreten power generating adj.
elektrik vererek öldürmeye ait electrocutional adj.
elektrik üreten voltaic adj.
elektrik yüklü alive adj.
elektrik vererek idam etmeye ait electrocutional adj.
(ısı, elektrik, ses) geçirmeyen nonconductive adj.
aşırı (bol) elektrik ihtiyacı olan/tüketen energy-hungry adj.
elektrik verilmiş electrified adj.
elektrik şoku verilemez unshockable adj.
elektrik şoku verilemez unshocked adj.
sabit elektrik bağlantısıyla bağlanmış hard-wired adj.
sabit elektrik bağlantısıyla birleştirilmiş hard-wired adj.
elektrik şoku gibi etkisi olan galvanic adj.
elektrik şokuyla üretilmiş gibi galvanic adj.
bir elektrik birimi international adj.
elektrik dağıtımın farklı bölgelerde çeşitli süreler boyunca durdurulduğu (kesinti) rolling adj.
cerrahlıkta elektrik kullanılarak electrosurgically adv.
(elektrik, su) şebeke sistemlerine bağlı olmadan off the grid adv.
elektrik ışını anlamı veren ön ek narco- pref.
elektrik yok there is no electricity expr.
arabanın elektrik aksamında sorun var there is something wrong with the electrics expr.
elektrik yok there's no electricity expr.
arabanın elektrik aksamında sorun var there's something wrong with the electrical system expr.
elektrik jeneratörü dyn (dynamo) abrev.
Phrasals
elektrik süpürgesiyle temizlemek vacuum something out v.
elektrik süpürgesiyle temizlemek vacuum something up (from something) v.
(elektrik/akım) geçmek pulse through someone v.
(elektrik) kesmek cut off v.
(elektronik bir alete) kablolardan elektrik akışını sağlamak wire in v.
elektrik/enerji bağlamak wire up v.
(birinden) elektrik almak connect (up) with (someone) v.
(elektrik/akım) geçmek pulse through v.
(birinden/bir şeyden) elektrik/akım geçmek pulse through (someone or something) v.
elektrik kesilmek/gitmek surge out v.
elektrik/telekomünikasyon kablosu çekmek/döşemek/bağlamak wire for (something) v.
sinyali daha iyi alması veya yayması için elektrik cihazının pozisyonunu ayarlamak fiddle with v.
Colloquial
elektrik kuvveti electric [brit] n.
elektrik çarpmak get shocked v.
çarpılmak (elektrik) get a shock v.
elektrik çarpmak get a shock v.
elektrik süpürgesi ile temizlemek lux [new zealand] v.
statik elektrik ile tanımlanan staticky [us] adj.
Idioms
elektrik kablosu live wire n.
elektrik kesintisi blackout n.
elektrik satarak elde edilen gelir/kar spark spread n.
elektrik dağıtımından elde edilen gelir/kar spark spread n.
(elektrik) bağlanmak come online v.
birisinden elektrik almak take a shine to somebody v.
birisinden elektrik almak take a fancy to someone v.
birisinden elektrik almak take a liking to someone v.
aralarında bir elektrik olmak strike sparks off each other v.
(birinden/bir şeyden) elektrik almak take a shine to (someone or something) v.
Speaking
elektrik kesildi the electricity was cut off expr.
Trade/Economic
elektrik dağıtım şirketi electricity distribution company n.
elektrik üretim anonim şirketi electricity generation corporation n.
elektrik su doğalgaz kanalizasyon public utility n.
elektrik ve su giderleri electricity and water costs n.
elektrik depozitosu electricity deposit n.
elektrik ve mekanik daire başkanı head of department of electricity and mechanics n.
elektrik sayaçları electrical energy meters n.
elektrik kurumları electric utilities n.
elektrik pazarı electricity market n.
elektrik zammı electricity price increase n.
elektrik sanayii electric industry n.
elektrik fiyatı electricity price n.
elektrik gaz ve su kaynakları electric, gas and water resources n.
elektrik sanayi electricity industry n.
elektrik yüklenicisi electrical contractor n.
elektrik piyasası dengeleme ve uzlaştırma yönetmeliği electricity market balancing and settlement regulation n.
elektrik piyasası electricity market n.
elektrik/su/doğalgaz faturası utility bill n.
elektrik dağıtım firması electricity distribution company n.
elektrik piyasası müşteri hizmetleri yönetmeliği electricity market customer services regulation n.
elektrik üretim lisansı electricity generation licence n.
elektrik ve havagazı tüketim vergisi electricity and coal-gas consumption tax n.
elektrik üretim ruhsatı electricity generation licence n.
konuta bağlı abonelik yoluyla elektrik veya doğalgaz vs. gibi hizmet alımı yapan müşteri residential customer n.
pompa istasyonları ve elektrik müdürü director of pump stations and electricity n.
su/gaz/elektrik gibi amme hizmetleri utility business n.
türkiye elektrik ticaret ve taahhüt a.ş. turkish electricity trade and contracting corporation n.
1999'da farklı gaz ve elektrik düzenleyici kuruluşlarının birleşmesiyle oluşan bir devlet kurumu ofgem (office of gas and electricity markets) [uk] abrev.
Law
elektrik piyasası kanunu electricity market law n.
elektrik piyasası lisans yönetmeliği electricity market license regulation n.
elektrik ile öldürme electrocution n.
elektrik çarpmasıyla ölüm death by electric shock n.
elektrik enerjisi üretimi electricity production n.
kaçak elektrik kullanımı electricity theft n.
(elektrik/telefon/su) kesme ihbarı turn-off notice n.
(elektrik/telefon/su) kesme ihbarı cut-off notice n.
(elektrik/telefon/su) kesme ihbarı shut-off notice n.
elektrik, doğal gaz gibi kamu hizmetleri için kullanılan toprak way n.
elektrik ile öldürmek electrocute v.
elektrik ile öldürmek kill by electric shock v.
Politics
elektrik verme giving electricity n.
sanayideki nihai kullanıcılara uygulanan elektrik ve gaz fiyatlarının şeffaflığını geliştirmeye yönelik topluluk prosedürünün teknik adaptasyonu danışma komitesi advisory committee for the technical adaptation of the community procedure to improve the transparency of gas and electricity prices charged to industrial end-users n.
benzin ve elektrik gibi birden fazla temel hizmeti sunan kamu hizmeti kuruluşu multiutility n.
benzin ve elektrik gibi birden fazla temel hizmeti sunan kamu hizmeti kuruluşu multi-utility n.
(ingiltere'de eskiden) elektrik düzenleme dairesi offer (office of electricity regulation) abrev.
Institutes
amerikan elektrik mühendisleri enstitüsü american institute of electrical engineers n.
avrupa elektrik iletim sistem operatörleri birliği european network of transmission system operators for electricity (entso-e) n.
elektrik ve elektronik mühendisleri enstitüsü institute of electrical and electronical engineers n.
elektrik işleri etüt idaresi genel müdürlüğü general directorate of electrical power resources survey and development administration n.
elektrik ve elektronik mühendisleri odası chambers of electrical and electronics engineering n.
elektrik üretim anonim şirketi genel müdürlüğü directorate general of electricity generation corporation n.
elektrik iletim koordinasyon birliği union for the co-ordination of transmission of electricity n.
elektrik işleri etüt idaresi genel müdürlüğü general directorate of electric power resources survey and development administration n.
elektrik işleri etüt idaresi genel müdürlüğü (eiei) general directorate of electrical power resources survey and development administration n.
elektrik işleri etüd idaresi genel müdürlüğü general directorate of electrical power resources survey and development administration n.
elektrik üretim anonim şirketi electricity generation company n.
istanbul elektrik tramvay ve tünel işletmeleri genel müdürlüğü istanbul electric tramway and tunnel establishments n.
itü elektrik-elektronik fakültesi itu faculty of electrical-electronics n.
makine, otomotiv, elektrik ve elektronik ürünleri dairesi department of mechanical, automotive, electrical and electronic products n.
türkiye elektrik iletim a.ş. genel müdürlüğü directorate general of turkish electricity transmission corporation n.
türkiye elektrik ticaret ve taahhüt anonim şirketi genel müdürlüğü directorate general of turkish electricity trading and contracting corporation n.
türkiye elektrik üretim ve iletim anonim şirketi turkish electricity generation and transmission corporation n.
türkiye elektrik iletim anonim şirketi turkish electricity transmission company n.
türkiye elektrik dağıtım anonim şirketi turkish electricity distribution corporation n.
türkiye elektrik dağıtım anonim şirketi genel müdürlüğü general directorate of turkish electricity distribution corporation n.
türkiye elektrik iletim anonim şirketi (teiaş) turkish electricity transmission company n.
türkiye elektrik kurumu (tek) turkish electricity administration n.
türkiye elektrik iletim anonim şirketi turkish electricity transmission corporation n.
yol, su ve elektrik genel müdürlüğü general directorate of road, water and electricity n.
i̇stanbul anadolu yakası elektrik dağıtım a.ş (ayedaş) istanbul anatolian side electricity distribution company n.
elektrik kurumu electric company n.
elektrik şirketi electricity board n.
elektrik sağlayan şirket electricity board n.
elektrik ve elektronik mühendisleri enstitüsü ieee (the institute of electrical and electronics engineers) abrev.
su ve elektrik dairesi dwp (department of water and power) abrev.
Industry
bir işçinin temizleme veya onarma amacıyla yer altına veya lağım, elektrik borusu, buhar kazanı gibi kapalı bir yapıya erişimini sağlayan delik manhead n.
elektrik ve telefon hatları için çukur açan ve direk diken işçi groundman n.
elektrik hatlarını dikmeye yardımcı olan işçi grunt n.
elektrik güç sisteminin yük ve üretim kapasitesini düzenleyen araç dispatcher n.
Technical
filtre kağıdı kullanılarak, elektrik alan etkisi ile çözeltiyi oluşturan maddelerin birbirinden ayrılması carrier electrophoresis n.
elektrik yerine kimyasal araçlar kullanarak metal yüzeylerin kaplanması chemical plating n.
elektrik yerine kimyasal araçlar kullanarak metal yüzeylerin kaplanması electroless plating n.
elektrik izolasyonlu bir membrandaki mikroskobik küçüklükte gözenek nanopore n.
ısı, güç veya elektrik üretmede kullanılmayan enerji türü nonfuel n.
elektrik direnci electric resistance n.
elektrik direnci electrical resistance n.
elektrik yalıtım direnci electrical insulation resistance n.
elektrik direnci ölçüm yöntemi electircal resistance measurement method n.
konveyör bantın maksimum elektrik direnci maximum electrical resistance of a conveyor belt n.
elektrik direnci fırın electric resistance furnace n.
düşük seviyeli elektrik direnci low level electrical resistance n.
elektrik kapsülünün toplam elektriksel direnci total electrical resistance of electric detonator n.
asenkron elektrik makineleri asynchronous electric machinery n.
alkalili elektrik arkı ocağı basic electric arc furnace n.
alkalili elektrik ark ocağı süreci basic electric arc process n.
aralıklı elektrik kaynağı intermittent weld n.
alçak gerilim elektrik motorları low-voltage electrical motors n.
ampermetre (elektrik akım ölçer) ammeter n.
alçak gerilimli elektrik motorları low-voltage electrical motors n.
asit elektrik ark ocağı süreci acid electric -arc furnace process n.
asit elektrik ark ocağı acid electric -arc furnace n.
akan elektrik flowing electricity n.
alçak gerilim elektrik tesisatındaki işaretleşme signalling on low-voltage electrical installations n.
araç üzerindeki elektrik kablo donanımı on-board electrical wiring harnesses n.
artık elektrik yükü residual charge n.
asgari elektrik iletkenliği minimum electrical conductivity n.
asit elektrik çelik yapımı acid electric steel melting n.
avrupa tipi güç/elektrik kablosu european power cord n.
basınçsal elektrik piezoelectricity n.
bedensel elektrik organic electricity n.
belirli kristallerde meydan gelen elektrik polaritesindeki büyüme pyroelectricity n.
basınçsal elektrik etkisi piezoelectric effect n.
belirtilen şartlar altında yanan elektrik kablolarında duman yoğunluğunun ölçülmesi measurement of smoke density of electric cables burning under defined conditions n.
belini aralıklarla kesilen fakat daima aynı yönde akan bir elektrik akımı intermittent current n.
bazlı elektrik ark ocağı basic electric arc furnace n.
başüstü elektrik hattı overhead line n.
bazlı elektrik ark ocağı süreci basic electric arc process n.
bir elektrik devresini kapamak için kullanılan şalter cut-out n.
buhar kullanarak elektrik enerjisi üreten tesisler electricity power production plants by using steam n.
büyük elektrik ark fırınlı çelik fabrikası mega electric arc furnace steel plant n.
buhar-elektrik eşanjörü steam and electric heat exchanger n.
birleşik bükülgen elektrik yalıtım malzemesi combined flexible electrical insulation material n.
boyut ve elektrik karakteristikleri dimensional and electrical characteristics n.
buhar ile elektrik enerjisi üreten tesis steam electric power plant n.
bir elektrik devresini kapamak için kullanılan şalter cutout n.
birleşik elektrik devresi compounded electric circuit n.
bir cam çubuğun ipeğe sürtünmesi ile elde edilen pozitif elektrik vitreous electricity n.
buhar türbinli elektrik santralı steam turbine power plant n.
buhar türbinli elektrik santralı steam turbine power station n.
cıvalı elektrik ampulü mercury tungsten lamp n.
çok yüksek güçlü elektrik ark ocağı ultrahigh power electric arc furnace n.