etrafında - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

etrafında



Sens de "etrafında" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 8 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
etrafında around adv.
General
etrafında about adv.
etrafında round adv.
etrafında round prep.
etrafında circum prep.
Phrases
etrafında around (someone or something) adv.
Technical
etrafında round prep.
etrafında around prep.

Sens de "etrafında" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 479 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
bazı kutsal kişilerin başı etrafında gösterilen ışık çemberi halo n.
General
nispeten sakin bir merkez etrafında dönen dairesel fırtına cyclone n.
çölde genellikle bir su birikintisinin etrafında bulunan verimli arazi oasis n.
bir şeyin etrafında döndüğü merkez axis n.
çok özel hava koşullarında güneş veya ay etrafında ışık çemberi halo n.
etrafında dolaşma encircling n.
etrafında dolaşma turnaround n.
1 mayıs'ta kızların etrafında dans ettiği çiçeklerle süslü direk maypole n.
etrafında dolaşma enwheeling n.
bir gezegenin etrafında gözlenen küçük gezegenimsi yapılar planetesimal n.
belirli hava şartlarında güneşin veya ayın etrafında beliren ışık çemberi corona n.
dünyanın kendi etrafında dönmesi earth rotation n.
dünyanın kendi etrafında dönmesi rotation of the earth around its own axis n.
dünyanın kendi ekseni etrafında dönmesi earth rotation n.
dünyanın kendi ekseni etrafında dönmesi rotation of the earth around its own axis n.
ayın etrafında hale oluşması moon dog n.
bir masa etrafında 6-8 yarışmacının katıldığı ve kazanana hediyelerin verildiği bir yarışma quiz night n.
japon anime ve mangalarında hikayenin merkezindeki karakterin dişi olduğu ve etrafında birden fazla erkek karakterin bulunduğu tür reverse harem n.
kurşun çekirdeğin etrafında tamamen bakır kaplama olan mermi full metal jacket n.
alt tarafı geniş, üst tarafı kadranın etrafında bir daire oluşturacak şekilde daralan masa saati tambour clock n.
genellikle yemek pişirme ve donyağı yapımında kullanılan sığır ve koyun gibi hayvanların böbreklerinin etrafında bulunan yağlı sert dokular suet n.
etrafında olup bitenlerden, kaygı ve endişelerden uzaklaşma, habersiz, bilinçsiz olma durumu blissful oblivion n.
topuk etrafında sadece bir kayış bulunan hafif sandalet tip n.
posta dağıtıcısının rotası etrafında tek bir dolanımı tour n.
ada etrafında dönüş tour n.
kendi etrafında dönmekten kaynaklanan baş dönmesi turngiddy n.
tek bir merkez noktanın etrafında olan büyüme unicentral development n.
tek bir orta noktanın etrafında olan gelişim unicentral development n.
bilgisayar tuşlarının altında ve etrafında biriken pislik keyboard plaqu n.
bir ipin silindir etrafında tam tur dönüşü lap n.
abd'de ailelerin etrafında organize olan ve sicilya mafyası ile ilişkili olduğu düşünülen suç örgütü maffia n.
atın yana doğru giderken bir merkezin etrafında döndüğü bir yürüyüş şekli volt n.
yana doğru giderken bir merkezin etrafında dönen atın çizdiği daire volt n.
yana doğru giderken bir merkezin etrafında dönen atın çizdiği dairenin bulunduğu zemin volt n.
alevin etrafında sıcak gaz bulunan bölge mantle n.
1 mayıs'ta çiçeklerle süslü bir direğin etrafında kurdelelerle yapılan bir halk dansı maypole dance n.
düğün konuklarının etrafında dans etmesi için yere konulan direk bridestake n.
ekinler ve köklerinin etrafında yükselen toprak yığını hill n.
etrafında dönme turn-around n.
etrafında dönüş turn-around n.
etrafında ambar gibi çiftlik binaları bulunan kır evi grange n.
(eşitliği vurgulamak için yuvarlak masa etrafında düzenlenen) konferans round table n.
etrafında yalçın kayaların yükseldiği dar ve derin vadi gorge n.
bir şeyi ekseni etrafında döndürme circumduction n.
ağaç veya çalının üst tabakasının yağmurdan sonra bitki etrafında ıslak halka oluşturacak şekilde su damlattığı hat drip line n.
glokoma hastalarının ışık etrafında gördüğü halo benzeri görüntü iridization n.
atın etrafında döndüğü zeminin merkezi pillar n.
(ilik iltihabında) ayrık kemiğin etrafında yeni kemik oluşumu involucrum n.
birliğin etrafında döndüğü adam(lar) pivot n.
ortak amaç etrafında kenetlenen insanlar fodder n.
ortak inanç ve amaçlar etrafında birleşmiş bir grup kuruluş fold n.
gök cismi etrafında bir tam tur dönüşü tamamlamak için geçen süre orbit period n.
bir davaya bağlı olanların etrafında toplandığı simge oriflamme n.
etrafında dolaşıp durmak hover v.
mil etrafında dönmek swivel v.
etrafında dönmek revolve around v.
etrafında dönmek hover around v.
başparmaklarını birbirinin etrafında çevirmek twiddle one's thumbs v.
etrafında dolaşmak travel around v.
etrafında gezinmek hover v.
etrafında olup bitenlerin farkında olmamak be oblivious of v.
etrafında döndürmek wheel around v.
etrafında dönmek turn around v.
etrafında dönmek revolve v.
döndürmek (etrafında) revolve around v.
döndürmek (etrafında) revolve about v.
mil etrafında döndürmek traverse v.
etrafında dönmek round v.
etrafında dört dönmek hover around v.
etrafında dönmek circuit v.
etrafında olup bitenlerin farkında olmamak be oblivious to v.
fazla hareket etmeden üzerinde ve etrafında uçmak hover v.
etrafında toplanmak gather around v.
kendi ekseni etrafında dönmek turn around one's own axis v.
kendi ekseni etrafında dönmek rotate around one's own axis v.
-in etrafında bir yörüngede dönmek orbit v.
eksen etrafında dönmek pivot v.
etrafında dönüp dolaşmak revolve v.
kendi ekseni etrafında dönmek whirl around v.
masa etrafında oturmak sit around table v.
masanın etrafında oturmak sit around table v.
dünya etrafında dönmek revolve around the world v.
dünya etrafında dolaşmak revolve around the world v.
dünya etrafında dolaşmak travel around the world v.
birilerini etrafında toplamak gather someone around oneself v.
etrafında dönmek turn v.
bir gök cismi etrafında dönmeye başlamak go into orbit v.
(çemberi) vücudu etrafında çevirmek hula hoop v.
(çemberi) vücudu etrafında çevirmek hula-hoop v.
etrafında dönmek claver [dialect] [uk] v.
(bir şeyi) ekseni etrafında döndürmek circumduce v.
(bir şeyi) ekseni etrafında döndürmek circumduct v.
bir eksen etrafında dönmek circumduct v.
bir eksen veya merkez etrafında döndürmek circumvolve v.
birbiri etrafında dönmek complicate v.
(köşe) etrafında dikkatlice dönmek pie v.
ellerini (bir şeyin üstünde veya etrafında) kupa gibi yapmak cup v.
yavaşça kendi etrafında dönmek pirouette v.
dar alanda kendi etrafında dönmek pirouette v.
etrafında toplanmak gather round v.
etrafında toplanmak press v.
(ipin) ucunu direk etrafında döndürmek snub v.
etrafında olmak surround v.
etrafında seyretmek surround [obsolete] v.
bir eksen etrafında dönen pivoting adj.
(amaç) etrafında toplanan centered adj.
bir merkez etrafında toplanmış bölümleri olan centric adj.
tek bir orta noktanın etrafında olan (büyüme/gelişme) unicentral adj.
kendi ekseni etrafında dönen revoluble adj.
bir şeyin etrafında kıvrılan obvolvent adj.
eksen etrafında dönen dinetical adj.
gözlerinin etrafında kaz ayağı kırışıklıkları bulunan crow-trodden adj.
dünyanın kutuplarından biri etrafında veya yakınında circumpolar adv.
etrafında dolaşarak on the road adv.
etrafında dönen round about prep.
etrafında anlamı veren ön ek amphi- pref.
etrafında anlamı veren ön ek be- pref.
etrafında anlamı veren ön ek circum- pref.
etrafında dönen anlamı veren ön ek circum- pref.
etrafında anlamı veren ön ek peri- pref.
Phrasals
(birinin veya bir fikrin) etrafında inşa etmek build around (someone or something) v.
(birinin veya bir fikrin) etrafında inşa etmek build around v.
birinin veya bir şeyin etrafında uçmak/uçuşmak fly around someone or something v.
bir şeyin etrafında/çevresinde dönmek pivot around (something) v.
bir nokta etrafında dönmek/gelişmek pivot around (something) v.
kendi etrafında dönmek/tur atmak spin around v.
kendi etrafında döndürmek/tur attırmak spin around v.
bir nokta etrafında dönmek pivot around (something) v.
birden geriye/kendi etrafında dönmek spin around v.
birden geriye/kendi etrafında döndürmek spin around v.
kendi etrafında dönmek swing around v.
(birinin veya bir fikrin) etrafında bina etmek build around (someone or something) v.
(birinin veya bir fikrin) etrafında bina etmek build around v.
(bir şeyi bir kişinin/fikrin) etrafında oluşturmak/geliştirmek build around (someone or something) v.
(bir şeyi birinin/bir fikrin/bir şeyin) üzerine/etrafında oluşturmak/geliştirmek build around v.
(bir şeyi) belli bir düşünceyle/bir fikir etrafında/bir düşünceyi temel alarak oluşturmak/geliştirmek build around v.
etrafında dönmek circle around v.
-nin etrafında gezdirmek circle around v.
etrafında çember oluşturmak circle around v.
etrafında halka oluşturmak circle around v.
'-nin etrafında şekillenmek circle around v.
(birinin ya da bir şeyin) etrafında toplanmak collect around (someone or something) v.
birinin ya da bir şeyin etrafında toplanmak collect around someone or something v.
bir şeyin etrafında koşturup durmak tear around v.
etrafında toplanmak rally around v.
etrafında toplamak/bir araya getirmek gather someone or something to oneself v.
etrafında dönmek spin around v.
etrafında daireler çizerek kaymak skate around something v.
(bir şeyin çevresinde/etrafında) manevra yapmak jockey something around v.
birinin/bir şeyin etrafında toplanmak get around someone or something v.
(birinin/bir şeyin/kendi) etrafında belirli tipte insanları tutmaya çalışmak surround (someone, something, or oneself) with (someone or something) v.
(bir şeyle bir şeyin) etrafında bir şerit/çizgi oluşturmak seam (something) with (something) v.
(birinin/bir şeyin) yakınlarında/etrafında yüzmek swim with (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) etrafında toplanmak cluster around (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) etrafında toplamak cluster around (someone or something) v.
çevresinde/etrafında toplanmak collect around v.
(birinin/bir şeyin) etrafına/etrafında toplanmak crowd around (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) etrafında kalabalık yapmak/oluşturmak crowd in (on someone or something) v.
arabayı/aracı bir yerin etrafında dolandırmak drive something around something v.
arabayla/araçla bir şeyin etrafında dolanmak/dolaşmak drive something around something v.
bir şeyin etrafında uçuşmak flutter about something v.
bir şeyin etrafında uçmak flutter about something v.
bir şeyin etrafında uçuşmak flutter around something v.
bir şeyin etrafında uçmak flutter around something v.
(bir şeyin) etrafında uçuşmak flutter around (something) v.
(bir şeyin) etrafında uçmak flutter around (something) v.
(birinin) etrafında dolaşmak fool with (someone) v.
etrafında amaçsızca dolaşmak roam about v.
etrafında amaçsızca dolaşmak roam around v.
(birinin/bir şeyin) etrafına/etrafında toplanmak gather around (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) etrafında bir araya gelmek gather around (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) etrafında toplaşmak gather around (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) etrafında bir araya getirmek gather around (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) etrafına/etrafında toplanmak gather round (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) etrafında bir araya gelmek gather round (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) etrafında toplaşmak gather round (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) etrafında bir araya getirmek gather round (someone or something) v.
birini/bir şeyi (kendi) etrafına/etrafında toplamak gather someone or something around (oneself) v.
birini/bir şeyi (kendi) etrafında bir araya getirmek/birleştirmek gather someone or something around (oneself) v.
(birilerini/bir şeyleri birinin/bir şeyin) etrafında gruplamak group (someone or something) around (someone or something) v.
(birilerini/bir şeyleri birinin/bir şeyin) etrafında grup yapmak group (someone or something) around (someone or something) v.
(birilerini/bir şeyleri birinin/bir şeyin) etrafında toplamak group (someone or something) around (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) etrafında dönmek/dolanmak hover around (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) etrafında dört dönmek hover around (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) etrafında dönmek/dolanmak hover over (someone or something) v.
etrafında dolanmak jockey around v.
etrafında oradan oraya koşuşturmak/gidip gelmek jockey around v.
paldır küldür etrafında dönmek jockey around v.
(bir şeyin çevresinde/etrafında) manevra yapmak jockey around v.
(bir şeyin çevresinde/etrafında) manevra yaptırmak jockey around v.
etrafında oradan oraya koşturmak/göndermek jockey around v.
paldır küldür etrafında döndürmek jockey around v.
etrafında tutmak/bulundurmak keep around v.
(birinin/bir şeyin) etrafında/yörüngesinde dönmek revolve about (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) etrafında/yörüngesinde dönmek revolve around (someone or something) v.
etrafında daire oluşturmak ring around v.
etrafında daire şeklinde toplanmak ring around v.
etrafında daire oluşturmak ring round v.
etrafında daire şeklinde toplanmak ring round v.
(bir şeyin) etrafında/üzerinde dönmek rotate on (something) v.
(bir şeyin) etrafında/üzerinde döndürmek rotate on (something) v.
etrafında/yakınlarında görmek see around v.
(birinin/bir şeyin) etrafında toplanmak twine around (someone or something) v.
Phrases
etrafında olan biteni what's going around n.
etrafında olup biteni what's going around n.
etrafında ne olup bittiğini what's going around n.
dünya güneşin etrafında döner the earth revolves around the sun expr.
(bir şeyin) etrafında in the vicinity (of something) expr.
Colloquial
kırmızı ışıkta beklerken arabadan inip etrafında dönerek yer değiştirme chinese fire drill n.
(birini/bir şeyi) etrafında tutmak have (someone or something) around v.
Idioms
birinin/bir şeyin etrafında halka/duvar oluşturan silahlı korumalar ring of steel n.
etrafında olup biten her şeyi bilme/görme eyes in the back of (one's) head n.
etrafında olup biten her şeyin farkında olma eyes in the back of (one's) head n.
etrafında olup biten her şeyden haberdar olma eyes in the back of (one's) head n.
etrafında olup biten her şeyi bilme/görme eyes in the back of your head n.
etrafında olup biten her şeyin farkında olma eyes in the back of your head n.
etrafında olup biten her şeyden haberdar olma eyes in the back of your head n.
etrafında fır dönmek dance attendance v.
etrafında dört dönerek müsaade beklemek cool the heels v.
meselenin etrafında dolaşmak cloud the issue v.
bir başka gezegende yaşamak (etrafında olup biteni anlayamamak) be living on another planet v.
bir başka gezegende yaşamak (etrafında olup biteni anlayamamak) be on another planet v.
dünyanın kendi etrafında döndüğünü sanmak think that the world revolves around oneself v.
etrafında dört dönmek dance attendance on v.
(konunun) etrafında dolaşıp durmak talk around something v.
(birini) etrafında pervane etmek have (someone) wound around (one's) (little) finger v.
(birini) etrafında pervane etmek have (someone) wrapped around (one's) (little) finger v.
yaptığı işe dalıp etrafında olup biteni fark etmemek be lost to the world v.
aynı şeyin etrafında dönüp durmak be in a groove v.
dünya kendi etrafında dönüyor gibi hissetmek have the world on a string v.
etrafında olup bitenlerin farkında olmamak be (as) blind as a bat v.
etrafında tutmak isteyeceğin biri be a keeper v.
sürekli etrafında olmasını isteyeceğin biri be a keeper v.
aynı konunun etrafında dönüp durmak be flogging a dead horse v.
aynı şeyin/noktanın etrafında dönüp durmak be running around in circles v.
aynı şeyin/noktanın etrafında dönüp durmak be running round in circles [uk] v.
aynı konu etrafında dönüp durmak belabor the point v.
birinin etrafında dört dönmek bend over backward v.
birinin etrafında dört dönmek lean over backward v.
bir şey yapmak için birinin etrafında dört dönmek lean over backwards to do something v.
bir şey yapmak için birinin etrafında dört dönmek bend over backwards to do something v.
etrafında olup biteni görememek can't see (any) further than the end of (one's) nose v.
etrafında olup biteni görememek can't see beyond the end of (one's) nose v.
etrafında olup biteni görememek can't see farther than (one's) nose v.
etrafında olup biteni görememek can't see farther than the end of (one's) nose v.
etrafında olup biteni görememek can't see further than (the end of) (one's) (own) nose v.
etrafında olup biteni görememek can't see past the end of (one's) nose v.
(birini/bir şeyi) etrafında tutmak/bulundurmak keep (someone or something) about v.
etrafında olup biteni görememek not see beyond your nose v.
etrafında olup biteni görememek not see beyond the end of your nose v.
bayrak etrafında toplanmak rally round the flag v.
etrafında olup biteni görememek see no further than (the end of) (one's) (own) nose v.
başparmaklarını birbirinin etrafında çevirmek twiddle thumbs v.
dünya onun etrafında dönüyor the world revolves around someone expr.
dünya etrafında dönüyor the world revolves around expr.
sanki dünya (birinin/kendisinin) etrafında dönüyormuş gibi as if the sun shines out (someone's) backside expr.
ışığın etrafında pervane gibi like moths to a flame expr.
(bir şey etrafında) estirilen rüzgardan yararlanarak ride on a wave expr.
(bir şey etrafında) estirilen rüzgardan yararlanarak ride on the wave expr.
Speaking
belki etrafında bir yol vardır there may be a way around it expr.
etrafında neler olup bittiğinden haberin var mı acaba? do you have any sense of what's going on around you? expr.
etrafında neler olup bitiyor bir fikrin var mı acaba? do you have any sense of what's going on around you? expr.
Politics
ortak amaç etrafında toplanmış siyasi parti veya örgütlerin birleşimi cartel n.
bayrak etrafında toplanma rally 'round-the flag effect n.
etrafında çilek yaprakları olan (ingiliz veya irlanda) dük tacı duke's coronet n.
Tourism
bir yerin etrafında yapılan manzaralı tur tiki tour [nz] n.
bir yerin etrafında manzaralı tur atmak tiki [nz] v.
Technical
dikey ekseni etrafında döndüren dişli spur pinion n.
etrafında dönme hareketi movement of rotation about n.
sistemde diğer dişlilerin etrafında döndüğü merkez dişli sun gear n.
standart şartlar altında bir silindirik mandrel etrafında bükülmeye maruz bırakılma exposure to bending round a cylindrical mandrel under standard conditions n.
pergelle çizim yaparken merkez nokta etrafında eğriler oluşturmaya yarayan ortası delikli yuvarlak bir alet ball point n.
bir resmin etrafında yer alan, genellikle beyaz veya yaldızlı mukavvadan yapılmış kenarlık matte n.
madeni paranın etrafında yüksek ve ince sınır oluşturan bir kenar wire edge n.
gemi güvertesindeki pencere gibi açıklıkların etrafında bulunup suyun girmesini önleyen çıkıntı combing n.
iğne etrafında dönen küçük bobin pin wheel n.
dikey eksen etrafında dönen açılır-kapanır köprü pivot bridge n.
çıması etrafında daire şekilde sarılı halat flemish coil n.
motorlu araç gövdesinin ve radyatörünün çekirdeği ile yakıt depoları etrafında bulunan metal çerçeve shell n.
mil etrafında dönmek traverse v.
eksen etrafında dönmek wheel v.
eksen etrafında dönmek pivot v.
mil etrafında dönmek swivel v.
kendi etrafında dönmek swivel v.
perçin başını oturtabilmek için sac levhadaki perçin deliğinin etrafında konik bir çukur oluşturmak dimple v.
(dönen nesne) değişen eksen etrafında dönmek precess v.
merkezi bir eksen etrafında dönebilen trochoid adj.
bir eksen etrafında dönen rotary adj.
ekseni etrafında dönen pivoting adj.
etrafında akan circumfluent adj.
kutup etrafında olan circumpolar adj.
ortak eksen etrafında oluşmuş concentrical adj.
Computer
bir dizi noktayı sabit bir eksen etrafında döndürerek üç boyutlu bir model yapmak lathe v.
Electric
merkezi bir katot etrafında elektrotların tekerlek benzeri bir düzende hareket ettiği trokoidal magnetron trochotron n.
kuru pilde etrafında depolarizer olan karbon elektrot düzeneği bobbin n.
Mechanic
bir eksen etrafında dönme rotation n.
yükün asıldığı küçük bir tamburu olup aynı aks üzerinde halat etrafında döndürülerek yükün çıkarıldığı daha büyük bir tamburu olan bir basit vinç whip crane n.
menteşenin tabanında bulunan ve menteşe milinin etrafında dönen halka gudgeon n.
Textile
boyun çizgisi etrafında dikiş olan kravat necker n.
atkı ipliklerinin çözgü etrafında karışık şekilde büküldüğü bir tür örgü dantel balloon net n.
kıyafetlerde ve tuhafiyede kullanılan, etrafında parlak kordone bulunan çiçek desenli bir karo danteli mechlin n.
kumaşı dikilen yama etrafında desteklemek için kullanılan yumurta biçimli bir alet darning egg n.
(boynun etrafında) dantel süsü olmayan untuckered adj.
Architecture
binanın tabanında veya sütunun etrafında oturmaya yetecek alan sağlayan çıkıntı yüzeyi bench table n.
Construction
etrafında birşeyin döndüğü ince mil veya pim spindle n.
bir geçişi kapatmak için kullanılıp ekseni etrafında dönen, demir çivilerle donatılmış kiriş veya çubuk herisson n.
Furniture
etrafında direkler olmayan yatak angel bed n.
Automotive
parçaların etrafında hareket ettiği pim veya şaft pivot n.
Railway
lokomotifleri döndürmekte kullanılan ekseni etrafında dönebilen platform turntable n.
Aeronautic
uçağın etrafında dolaşarak yapılan göz kontrolü walk around check n.
kontrolü kaybetmiş bir uçağın kendi etrafında dönerek yere doğru hızla düşmesi death spiral n.
(füze veya uzay aracı) yanal eksen etrafında dönmek pitch v.
Marine
ambar ağzının etrafında yükselen duvar hatch coaming n.
etrafında çember çizmek fetch a compass v.
(gemi halatını) çıması etrafında sarmak flemish (down) v.
Medical
iyileşme sırasında kırık bir kemiğin uçları etrafında gelişen sert kemik dokusu callus n.
ekseni etrafında dönme nöbetleri rotatory seizures n.
Anatomy
sinir liflerinin etrafında bir kılıf oluşturan ince zar neurolemma n.
sinir liflerinin etrafında bir kılıf oluşturan ince zar neurilemma n.
kalbin etrafında yer alan pericardiac adj.
kalbin etrafında yer alan pericardial adj.
kalbin etrafında yer alan pericardian adj.
hücrenin etrafında yer alan pericellular adj.
hücrenin etrafında yer alan pericytial adj.
gastrik sistemin yakınında veya etrafında bulunan perigastric adj.
Dentistry
diş etrafında irin oluşumu pericementoclasia n.
Physiology
gözün kendi etrafında rotasyonel şekilde dönmesi rotational nystagmus n.
Parasitology
etrafında tüyler olan halkalı solucan larvası cephalotrocha n.
ağzının etrafında kancaları olan kan emici bağırsak kurtlarına verilen ad uncinariasis n.
Veterinary
atlarda bir bacağın diğer bacağın etrafında dönmesine neden olan bir yürüyüş bozukluğu winding n.
at toynağının köşeleri etrafında oluşan kanserli yara crown scab n.
Gastronomy
(et, balık, tatlı etrafında) garnitür olarak kullanılan bir çerçeve bordure n.
bazı et parçalarının etrafında bulunan ve pişirilmeden önce soyulan zar silverskin n.
Math
çizgi ya da yüzeyin sabit eksen etrafında döndürülmesiyle ortaya çıkan alanı veya hacmi ölçme işlemi centrobaric method n.
çizginin sabit bir eksen etrafında dönmesi sonucu oluşturduğu alanı veya hacmi ölçmeye yarayan bir teorem theorem of pappus n.
çizginin sabit bir eksen etrafında dönmesi sonucu oluşturduğu alanı veya hacmi ölçmeye yarayan bir teorem centrobaric method n.
altıgenin etrafında altı yuvarlak parçanın bulunduğu desen hexafoil n.
bir nokta etrafında sarılma gerçekleştiren vektör rotation n.
(vektörü oluşturan) nokta etrafında gerçekleşen sarılma hareketi rotation n.
(vida teorisinde) vidanın etrafında döndüğü düz eksen screw n.
şeklin bir eksen etrafında 180 derece döndürülmesiyle oluşturulan (simetri işlemi) digonal adj.
Geometry
bir dairenin çemberi üzerindeki bir nokta tarafından, diğer bir dairenin dış çevresi etrafında dönmesiyle oluşturulan eğri epicycloid n.
elipsi iki ekseni etrafında döndürerek elde edilen geometrik yüzey ellipsoid of revolution n.
bir çemberin başka bir çember etrafında döndüğü sabit bir noktada oluşan geometrik eğri epitrochoid n.
bir eğri etrafında dönen geometrik merdivendeki sicim veya tırabzan parçası wreath n.
başka nesne etrafında dönen şekil üzerindeki bir noktanın oluşturduğu çizgi line roulette n.
elipsin kısa ekseni etrafında döndürülmesiyle oluşan şekil oblatum n.
elipsin uzun ekseni etrafında döndürülmesiyle elde edilen şekil oblongum n.
elipsin kısa ekseni etrafında döndürülmesiyle oluşan küre şekline sahip oblate adj.
Physics
cismin diğer kısımlarının etrafında hareket ettiği durağan nokta center of motion n.
atom çekirdeği etrafında hareket eden bir elektronun kararlı kuantum hali orbit n.
atom çekirdeği etrafında yer alan ve yaklaşık olarak eşit enerjili elektron grubunun yörüngelerinin kapladığı alan shell n.
(elektron) yörüngesi atom çekirdeğinin etrafında olan planetary adj.
Chemistry
molekülün bir kısmının geri kalan kısmına göre bir bağ ekseni etrafında döndürülmesiyle birbirine dönüştürülebilen izomer conformational isomer n.
çekirdeği bir pozitron etrafında dönen anti proton olan hidrojen antihydrogen n.
Biology
açık tohumlu yaprakların damar yapılarının etrafında bulunan doku transfusion tissue n.
bir ektotrof mikorizanın etrafında oluşan ve kök tüylerin emicilik işlevlerini gören mantarsı tabaka mantle n.
hücrelerin etrafında toplanan çeşitli saydam maddelere verilen ad hyalin n.
hücrelerin etrafında toplanan çeşitli saydam maddelere verilen ad hyaline n.
membranın bir parça etrafında kapsül geliştirmesi incapsulation n.
büyük sarımsı kahverengi şapkaları, soluk kahverengi lamelleri ve gövdesinin etrafında kırmızı çizgisi olan bir mantar cortinarius armillatus n.
Biochemistry
eritrositlerin merkezi bir hücre etrafında toplanarak çiçeğe benzer küme yaratması rosetting n.
Astronomy
güneş'in etrafında dönerken, yerçekimi dolayısıyla yörüngesi dünya'nın yörüngesine yaklaşan asteroit türü near-earth asteroid n.
güneşin etrafında dönerken, yerçekimi dolayısıyla yörüngesi dünya'nın yörüngesine yaklaşan kuyruklu yıldız near-earth comet n.
dünyanın güneş ve kendi ekseni etrafında dönerken, gecenin, gündüzün ve mevsimlerin nasıl oluştuğunu gösteren düzenek tellurian n.
dünyanın güneş ve kendi ekseni etrafında dönerken, gecenin, gündüzün ve mevsimlerin nasıl oluştuğunu gösteren düzenek tellurion n.
neptün'e kıyasla güneşin etrafında daha büyük bir mesafede dönen gök cismi trans-neptunian object (tno) n.
teleskopun dikey ve yatay eksen etrafında hareketine olanak sağlayan teleskop dayanağı altazimuth mounting n.
jüpiterin etrafında dönen jovicentric n.
uzay aracının bir eksen etrafında hızlanması angular acceleration n.
güneş etrafında benzer yörüngelere sahip bir grup göktaşı meteor swarm n.
güneş etrafında dönen bir göktaşı meteoroid n.
ayın kendi ekseni etrafında döndüğü süre lunar day n.
ay etrafında ekvatora paralel geldiği düşünülen hayali çizgi lunar latitude n.
neptün'e kıyasla güneş etrafında daha büyük bir mesafede dönen büyük gök cismi orcus n.
uzay aracının geçici olarak oturtulduğu, dünya veya ay'ın etrafında bulunan yörünge parking orbit n.
bir kara deliğin yörüngesi etrafında dönen varsayımsal ötegezegen blanet n.
galaksi haleleri etrafında düz bir şekilde dönen yıldız toplulukları stellar stream n.
iki yıldızın etrafında dönen gezegen circumbinary planet n.
uzayda kendi etrafında dönerek yapay yerçekimi oluşturan silindirik dev yapı o'neill cylinder n.
daha büyük bir galaksinin etrafında dönen küçük galaksi satellite galaxy n.
başka bir yıldızın etrafında dönen yıldız companion star n.
bir kara deliğin etrafında fotonların dönebildiği en son yörünge photon ring n.
dünyanın güneş etrafında dönmesiyle aynı hızda dünya etrafında hareket eden yörünge sun-synchronous orbit n.
neptün'e kıyasla güneşin etrafında daha büyük bir mesafede dönen trans-neptunian adj.
jüpiter'in etrafında dönen jovicentric adj.
periyodik olarak dünyanın etrafında dönen geocyclic adj.
iki cismin etrafında dönen circumbinary adj.
Zoology
toynakları ayak etrafında tek dizi halinde bulunan, fil ve gergedan benzeri bir grup otçul memeli anisodactyla n.
crinoidea sınıfına ait, oral diskin etrafında kolları bulunan pek çok canlıyı ve fosili içeren bir takım encrinoidea n.
crinoidea sınıfına ait, oral diskin etrafında kolları bulunan pek çok canlıyı ve fosili içeren bir takım brachiata n.
crinoidea sınıfına ait, oral diskin etrafında kolları bulunan pek çok canlıyı ve fosili içeren bir takım articulata n.
kafasının etrafında sekiz bacağı olan ahtapot, notilus ve ilgili cinsleri içeren bir kafadanbacaklılar alt takımı octocera n.
kafasının etrafında sekiz bacağı olan ahtapot, notilus ve ilgili cinsleri içeren bir kafadanbacaklılar alt takımı octocerata n.
radyal simetrisi olan bir hayvanın gövdesini oluşturan ve merkezi ekseni etrafında yer alan birkaç simetrik bölümden herhangi biri spheromere n.
Botanic
küçük yanal yaprakçıkları güneş ışığının etkisiyle yukarı-aşağı ve kendi ekseni etrafında hareket eden tropik bir asya çalısı telegraph plant (codariocalyx motorius) n.
küçük yanal yaprakçıkları güneş ışığının etkisiyle yukarı-aşağı ve kendi ekseni etrafında hareket eden tropik bir asya çalısı desmodium gyrans n.
küçük yanal yaprakçıkları güneş ışığının etkisiyle yukarı-aşağı ve kendi ekseni etrafında hareket eden tropik bir asya çalısı desmodium motorium n.
küçük yanal yaprakçıkları güneş ışığının etkisiyle yukarı-aşağı ve kendi ekseni etrafında hareket eden tropik bir asya çalısı semaphore plant n.
kökün içindeki vasküler dokunun bir çukur etrafında demet halka oluşturduğu stel eustele n.
yenebilir meyvelerinin tohumlarının etrafında jölemsi bir zar bulunan, marantaceae familyasına mensup bir ot miraculous fruit n.
yenebilir meyvelerinin tohumlarının etrafında jölemsi bir zar bulunan, marantaceae familyasına mensup bir ot thaumatococcus daniellii n.
şapkası gövdesinin etrafında asılı duran bir mantar cinsi genus phallus n.
meyvesinin etrafında tüye benzer kılları olan bir güney avustralya bitkisi pteropogon n.
meyvesinin etrafında tüye benzer kılları olan bir güney avustralya bitkisi pteropogon humboltianum n.
merkezi eksen etrafında hafifçe dönmek circumnutate v.
merkez etrafında soldan sağa sarmal olarak yukarı doğru kıvrılan (bitki parçası) dextrorse adj.
merkez etrafında soldan sağa sarmal olarak yukarı doğru kıvrılan (bitki parçası) dextrorsal adj.
Social Sciences
ortak bir totem etrafında birleşmiş topluluk totem n.
Education
okutulan muhtelif derslerin ana bir tema etrafında birleştiği müfredat programı core curriculum n.
Literature
fransa'da 1860 yılında çağdaş parnas şiir dergisi etrafında toplanan sanatçılarca ortaya çıkarılmış bir şiirde gerçekliği savunan bir edebi akım parnasism n.
fransa'da 1860 yılında çağdaş parnas şiir dergisi etrafında toplanan sanatçılarca ortaya çıkarılmış bir şiirde gerçekliği savunan bir edebi akım parnassianism n.
tek bir konu veya hakim fikir etrafında yazılmış sone grubu sonnet cycle n.
tek bir konu veya hakim fikir etrafında yazılmış sone grubu sonnet sequence n.
Linguistics
dilsel birimin etrafında geliştirilen ve yorumlanmasına yardımcı olan söylem context of use n.
History
antik yunan'da tiyatroda sunak etrafında dans eden koro thymelici n.
(ingiltere'de) birtakım hapishanelerin etrafında yer alıp güvenilir mahkumların belirli kısıtlamalar altında yaşayabileceği mahalle the rules n.
Philosophy
(decartes felsefesinde) kozmik maddenin bir merkez etrafında hızlı dönüşü vortex n.
bir insan veya nesne etrafında inşa edilen ve anlamca zenginleştirilmiş öğretiler, inançlar veya değerler yapısı mystique n.
Geography
dünya'nın güneş etrafında 365 gün 6 saat 13 dakika 53.1 saniye süren tam dönüşü anomalistic year n.
kuzey ışıklarının etrafında beliren ışık çemberi aurora glory n.
dünya etrafında doğuya doğru giderek kazanılan takvim günü gained day n.
Meteorology
su buharı moleküllerinin su damlası veya buz kristali oluştururken etrafında biriktiği parçacık nucleus n.
iki kasırganın birbiri etrafında dönmesiyle gerçekleşen etkileşim fujiwhara effect n.
Geology
genellikle kabuk parçası veya kum tanesi gibi bir döküntü parçasının etrafında oluşan yuvarlak stromatolit oncolite n.
prekambriyen çağ'a ait, etrafında genç tortul kayaç biriken kıta ana bölümü shield n.
Military
topu mil etrafında döndürmeye yarayan platform traversing platform n.
hava önleme füzelerinde kanatlar üzerinde bulunan ve füzenin uçuş esnasında kendi etrafında dönmesini engelleyen döner kısım roller-on n.
hava aracı veya füzenin dikey ekseni etrafında hareket etmesi yaw n.
düşmanın etrafında dolaşıp durmakla görevli asker grubu flying party n.
(hava aracı) dikey ekseni etrafında hareket etmek yaw v.
Hunting
avcıların geyik etrafında oluşturduğu halka tinchel [scottish] n.
horozun etrafında döndüğü mihver çivisi hammer stud n.
yiv ve setin mermi çekirdeğine verdiği ekseni etrafında dönme hareketi spin n.
kendisine sabitlenmiş metal şeridin içinde bulunup şeridi uzun ekseni etrafında döndüren spiral yiv sistemi rifling n.
Sport
futbol sahası etrafında, izleyicilerin üzerinde durduğu üstü açık oturma alanı terrace n.
ragbi sahası etrafında, izleyicilerin üzerinde durduğu üstü açık oturma alanı terrace n.
futbol sahası etrafında, izleyicilerin üzerinde durduğu üstü açık oturma alanı terracing n.
ragbi sahası etrafında, izleyicilerin üzerinde durduğu üstü açık oturma alanı terracing n.
(artistik buz pateninde) erkek patencinin sabit bir şekilde etrafında dönerken kolundan tuttuğu kadın patencinin onun etrafında daire çizmesiyle oluşan hareket death spiral n.
(bilardoda) ıstakayı neredeyse dik şekilde tutup beyaz topa vurarak beyaz topun başka bir top etrafında döndükten sonra hedef topa çarpması şeklinde yapılan atış masse shot n.
(kriket) vurucunun etrafında oluşan izler blockhole n.
(ragbide) oyuncuların spontane bir şekilde topun etrafında izdiham oluşturması maul n.
(ragbide) oyuncuların spontane bir şekilde topun etrafında izdiham oluşturması maul in goal n.
maçta bir top etrafında oluşan itişip kakışma loose scrum n.
(ragbide daire şeklindeki) oyuncu barajını etrafında döndürmek screw v.
(omuz etrafında tam tur atan) kol ile yapılan round-arm adj.
(omuz etrafında tam tur atan) kol ile round-arm adv.
Basketball
kendi etrafında 360 derece dönüp smaç yapmak three-sixty n.
Baseball
kalelerin etrafında koşmak run bases v.
Art
bir veya birkaç dansçının etrafında çember oluşturup yavaş tempoyla yapılan bir sırp halk dansı kolo n.
dansta çiftin el ele tutuşarak kendi etrafında dönmesi dishrag n.
Music
(çiftlerin salonun etrafında döndüğü) balo dansı round dance n.
(çiftlerin salonun etrafında döndüğü) balo dansı round dancing n.
(meydan dansında) diğer çiftlerin baş çiftin etrafında kademeli olarak toplanması pickup n.
(dansta) etrafında dönmek wheel around v.
etrafında dönmek rotate v.
Cinema
oyuncuların bir masa etrafında toplanarak senaryoyu rollerine göre okumaları read-through n.
oyuncuların bir masa etrafında toplanarak senaryoyu rollerine göre okumaları table-read n.
oyuncuların bir masa etrafında toplanarak senaryoyu rollerine göre okumaları table work n.
oyuncuların bir masa etrafında toplanarak senaryoyu rollerine göre okumaları table read n.
Abbreviation
güneşin etrafında dönerken, yerçekimi dolayısıyla yörüngesi dünya'nın yörüngesine yaklaşan kuyruklu yıldız nec (near-earth comet) n.
Latin
etrafında anlamı veren ön ek amb- pref.
Engineering
(radar ekranında) ışık noktası veya nesnenin görüntüsünün ortalama konumu etrafında hızlı kayması scintillation n.
bir değerin etrafında dalgalanmak hont v.
(makine, enstrüman, sistem) seçili değer etrafında salınmak hunt v.
(radar ekranındaki ışık noktası veya görüntü) ortalama konum etrafında hızla kaymak scintillate v.
Ornithology
amerika'ya özgü evlerin etrafında yuva yapan bir çalıkuşu house wren (troglodytes aedon) n.
kuşlarda kulak açıklığının etrafında bulunan tüy dairesi auriculars n.
baykuş ve benzeri kuşların kulaklarının etrafında bulunan (tüy) auricular adj.
Reptiles
boynunun etrafında dikenli fırfır bulunan büyük bir avustralya kertenkelesi amphibolurus barbatus n.
boynunun etrafında dikenli fırfır bulunan büyük bir avustralya kertenkelesi bearded dragon n.
boynunun etrafında dikenli fırfır bulunan büyük bir avustralya kertenkelesi bearded lizard n.
boynunun etrafında dikenli fırfır bulunan büyük bir avustralya kertenkelesi jew lizard n.
Slang
etrafında olan biteni anlamayan zekası kıt kimse lame n.
hareket eden aracın etrafında veya üstünde dans etme ghost riding n.
hareket eden aracın etrafında veya üstünde dans etme ghost riding n.
ağzın etrafında ve çenede bırakılan bıyık ve sakal modeli pudding ring n.
bir kişinin etrafında kötü niyetle dolaşmak creep v.