halat - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

halat



Sens de "halat" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 25 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
halat rope n.
General
halat lap n.
halat breast n.
halat lashing n.
halat kink n.
halat lanyard n.
halat hawser n.
halat manila rope n.
halat cable n.
halat guy n.
halat manilla rope n.
halat tie-tie n.
halat tow [dialect] n.
halat fast n.
halat roping n.
halat selvage n.
halat selvedge n.
Technical
halat rope n.
Marine
halat rope n.
halat hawser n.
halat line n.
halat halser n.
Marine Biology
halat ground cable n.
halat sweep line n.
Geology
halat cable n.

Sens de "halat" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
çelik halat steel rope n.
halat takımı tackle n.
General
çelik halat guy n.
halat gibi dolaşma kinking n.
halat makarası rope pulley n.
koyverme (halat vb) stopover n.
halat bedeni bight n.
halat bükümü strand n.
kalın çelik halat cable n.
halat kopması rope breakage n.
halat kolu strand n.
halat makarası headwheel n.
bükme halat hawser laid n.
halat teli rope wire n.
halat gibi dolaştırma kinking n.
halat takımı tackling n.
baskılı ve radansalı halat askısı oval eye coupled with shank n.
halat/tel vb'nin dolaşması kink n.
kenevir halat hemp rope n.
jüt halat jute rope n.
manila keneviri halat manila rope n.
naylon halat nylon rope n.
esnek halat widdy n.
halat çekme oyunu tug of war n.
halat köprü rope bridge n.
elastik halat elastic rope n.
kalın halat thick rope n.
çapı 25cm'den küçük bir halat cablet n.
ağ halat netted rope n.
iplerin bükülerek tutturulduğu halat yapım yerinin ucundaki çerçeve tackle board n.
halat yapım yeri ropewalk n.
halat çekme yarışı tug-of-war n.
halat şamandırası cable buoy n.
eski kablo veya halat parçası junk n.
yamaca yerleştirilen paslanmak çelikten makaralı halat düzeneği zip line n.
çelik halat ile tepeden aşağıya iniş zip line n.
yamaca yerleştirilen paslanmak çelikten makaralı halat düzeneği zip-line n.
yamaca yerleştirilen paslanmak çelikten makaralı halat düzeneği zipline n.
çelik halat ile tepeden aşağıya iniş zipline n.
yamaca yerleştirilen paslanmak çelikten makaralı halat düzeneği sypline n.
çelik halat ile tepeden aşağıya iniş sypline n.
yamaca yerleştirilen paslanmak çelikten makaralı halat düzeneği zip wire n.
yamaca yerleştirilen paslanmak çelikten makaralı halat düzeneği aerial runway n.
yamaca yerleştirilen paslanmak çelikten makaralı halat düzeneği aerial ropeslide n.
yamaca yerleştirilen paslanmak çelikten makaralı halat düzeneği death slide n.
yamaca yerleştirilen paslanmak çelikten makaralı halat düzeneği flying fox n.
küçük halat kinkle n.
(halat/kablo) sargı whip n.
gemi donanımını aşınmadan korumak için kullanılan kalın bir halat ağı mat n.
halat bükümlerinin uçlarını sonraki iki halat gövdesi boyunca birbirine tutturarak yapılan boşa cevizi düğümü matthew walker n.
halat bükümlerinin uçlarını sonraki iki halat gövdesi boyunca birbirine tutturarak yapılan boşa cevizi düğümü matthew walker knot n.
bükme derecesine göre lif halat kalitesi lay n.
halat örgüsü lease n.
manila keneviri halat manila n.
atı yönlendirip bağlamak için veya düğümlü dizgin olarak kullanılan at kılından yapılmış halat mecate [dialect] n.
(gemiler arasında) ağır bir halatı çekmek için kullanılan daha hafif halat messenger n.
yukarı kaldırma işlemindeki güçle çekilen kablo, halat veya zincir ucu fall n.
y şekilli halat, kablo veya zincir yoke n.
kamıştan yapılan ve kargı ile balık avlamak için yem dizilmiş halat bağlı sal ligger [dialect] [uk] n.
otomatik fren sistemli bir halat volga aleti gri-gri n.
bir şeyin hareketini kontrol için kullanılan halat veya kablo guyline n.
halat takımındaki dolaşıklık hockle n.
at veya katırların bağlandığı halat picket line n.
çubuktan sallanan kısa halat pendent n.
çubuktan sallanan çelik halat pendent n.
uçlardan birleştirilmiş halat pendent n.
uçlardan birleştirilmiş çelik halat pendent n.
yamaca yerleştirilen paslanmaz çelikten makaralı halat düzeneği foefie slide [south africa] n.
çekirdek halat ipi core n.
eğlence amaçlı binilen bir halat mekanizması flying fox n.
ipliklerin telin tersi yönünde döndüğü bir çelik halat tipi ordinary lay n.
halat olarak kullanılan kalitesiz ip rombowline n.
kamçı olarak kullanılan halat parçası rope's end n.
halat ve ip üretilen tesis ropework n.
halat üreticisi ropework n.
(kerestecilikte) dik yamaçlı kanyon ve vadileri geçmek için iki ağaç arasına gevşek şekilde çekilen çelik halat slackline n.
iki ağaç arasına çekilmiş halat üzerindeki yer çekimli kova taşıma düzeneği slackline n.
halat kolu standing part n.
halat tamburu surge n.
halat çekmek pull a rope v.
(halat) salıvermek unbend v.
(halat) çözmek unbend v.
(halat) alttan vermek underrun v.
(halat) alttan uzatmak underrun v.
(halat takımı) ayırıp parçalarını sıraya dizmek underrun v.
(halat, ip) geri çekmek unreeve v.
iplikleri bükerek halat haline getirmek lay v.
halat örgüsü yapmak lease v.
(bir şeyi) kaldırırken halat çekmek hoist v.
(ip, halat) bağlamak için atmak dab v.
(ip veya halat benzeri) güçlü bir şekilde çekmek rouse v.
(halat) kendi tarafına çekmek side v.
(kablo veya halat) ucunu inceltmek point v.
halat ile bağlamak span v.
(halat kolunu, ipliğini) koparmak strand v.
(kollardan, ipliklerden) halat yapmak strand v.
(halat) ırgattan kaymak surge v.
(halat) yavaş yavaş gevşetmek surge v.
(halat) yavaş yavaş serbest bırakmak surge v.
bükülmemiş (ip, halat) unlaid adj.
burulmamış (ip, halat) unlaid adj.
kıvrılmamış (ip, halat) unlaid adj.
üç kollu (halat) hawser-laid adj.
düz bükülü (halat, ip) right-hand adj.
(halat) iplerin dönüş yönünün tersi yönde bükülmüş iplerden oluşan plain-laid adj.
geminin halat takımının erişim alanında olan shipside adj.
(halat) çarmıh bükümlü shroud-laid adj.
Phrasals
(halat, ip) germek set to v.
Idioms
iğne deliğinden halat geçirmeye çalışmak put a rope to the eye of a needle v.
Trade/Economic
halat fabrikası ropery n.
Industry
(halat yapımında) üç ipliği birlikte büken vinç veya makara forelock hook n.
halat yapım bandı rope walk n.
halat yapım bandı rope yard n.
halat örgü makinesi strander n.
Technical
bir tür halat raip n.
ağır bir yükü çekmeye yetecek güçte halat cart rope n.
halat delme işleminde halatı döndüren iki saplı çubuk tiller n.
ayarlanabilir çengelli halat adjustable landyard n.
ayarlı çengelli halat adjustable landyard n.
çelik tel halat sapan kolları wire rope sling legs n.
çelik halat yapımında kullanılan son derece kaliteli çelik tel plow steel wire n.
çengelli halat lanyard n.
çelik tel halat steel wire rope n.
çelik halat wire rope n.
çelik tel halat wire rope n.
çelik halat wire cable n.
çift tel göbekli çelik halat twin core cable n.
çelik halat steel cable n.
cankurtaran halat life line n.
çelik halat steel cord n.
çelik telli halat steel wire rope n.
çelik telli yuvarlak halat round steel wire rope n.
çelik halat takviyesi steel cord reinforcement n.
çelik tel halat bağlantı uçları terminations of steel wire rope n.
düzeli halat yıkama makinesi jet rope rinser n.
düğümlü halat knot cord n.
elastik halat bungee cord n.
elastik halat bungee rope n.
galvanizli tel halat galvanized wire rope n.
halat kaması rope wedge n.
halat germe rope tensioning n.
halat açıcı rope scutcher n.
halat makarası pulley n.
halat dişli ekipman rope threaded equipment n.
halat gövdesi bight n.
halat kopması rope breaking n.
halat kasnağı rope wheel n.
halat yıkama makinesi rope washer n.
halat halinde boyama rope dyeing n.
halat açıcı rope opener n.
halat makarası rope reel n.
halat ipliği yarn n.
halat yapım evi ropery n.
halat oluğu rope groove n.
halat germe aygıtı rope tensioning device n.
halat donanım sistemi rope reeving n.
halat seçim faktörü rope selection factor n.
halat tamburu rope reel n.
halat sargısı whip n.
halat tamburu hoisting drum n.
halat sıkma makinesi rope squeezer n.
halat düğümü blackwall hitch n.
halat simidi grommet n.
halat sarkması rope sag n.
halat kayması rope slipping n.
halat tamburu hoist drum n.
halat kancası rope hook n.
halat fabrikası rope factory n.
halat sıkma makinesi rope mangle n.
halat emdirme makinesi rope padding mangle n.
halat imalathanesi ropery n.
halat takımı tackle n.
halat şişesi rope attachment n.
halat teli rope wire n.
halat ipi rope yarn n.
halat makarası rope pulley n.
halat kopması rope breakage n.
halat tutucu rope grabber n.
halat ırgatı warping machinery n.
halat kılavuzu rope guide n.
halat yıkama makinesi rope soaper n.
halat sapma açısı fleet angle n.
halat yapımında kullanılan döner kanca whirler n.
halat kuvveti funicular force n.
ilmekli çelik halat looped cable n.
ilmekli çelik halat looped steel wire n.
kenevir halat hemp rope n.
mantolu halat kernmantle rope n.
langlay çelik halat lang lay rope n.
örgülü halat stranded wire rope n.
paslanmaz çelik tel halat stainless steel wire rope n.
sapanlı halat garland n.
sabit çengelli halat fixed landyard n.
şok emici halat shock absorbing lanyard n.
şok emici halat shock absorbing rope n.
tdnb halat swnt rope n.
tel halat wire cable n.
tel halat wire rope n.
tel halat sapan wire rope sling n.
tel halat frenli boru supabı snubber tube valve n.
tel halat tamburu wire-rope drum n.
tel halat ölçer wire rope gauge n.
üç iplikli halat three-stranded rope n.
ucu çengelli halat prolonge n.
üzerinde halat yapılan sundurma ropewalk n.
yedek halat drag rope n.
yassı halat flat rope n.
yardımcı halat accessory cord n.
yöndeş bükümlü halat lang lay rope n.
(asansör) en küçük halat kopma yükü minimum breaking load of a rope n.
düşmeyi önleyici halat fall-arrest lanyard n.
hurda halat junk n.
keneviri halat ipine çevirmek için kullanılan agraf whirler n.
katranlanacak halat ipliği demeti haul n.
üzerinde halat yapılan sundurmanın bir ucuna yerleştirilen fırdöndü loper n.
serilip güneşin etkisiyle bükülmüş halat right-hand rope n.
sağa bükülü halat right-hand rope n.
tel halat düğümü choker n.
bloktan geçebilecek darlıkta birleşik halat oluşturmak için kullanılan ek long splice n.
zincir veya halat sarılan hareketli silindir barrel n.
halat iplerinin birbirine karışmasını önlemek için atılan düğüm crown n.
halat düğümünde halat iplerinin iç içe geçirilmesi crown n.
mataforadan sarkan halat takımı fish fall n.
düz bir kesiti bulunan ve bükme tekniği yerine genelde örgü veya dikiş tekniği ile üretilmiş metal veya lif halat flat rope n.
halat rodası flemish coil n.
tüce yapılmış halat flemish coil n.
çıması etrafında daire şekilde sarılı halat flemish coil n.
halat makarası pulley-block n.
halat yumağı selvagee n.
façunalık halat serving n.
halat bağlama kazığı üzerinde yer alan yatay çubuk stakehead n.
(halat, ip) makaradan çıkarmak unreeve v.
(çelik halat) spiral şekilde sarmak close v.
halat ucunda düğüm oluşturmak crown v.
bir kasnağı diğerinden daha kalın olan (halat takımı) thick-and-thin adj.
(çelik halat) kaplanmamış bright adj.
sağa bükülü (halat) right-hand adj.
sağa bükülü (halat) right-handed adj.
(halat ipliği) kısa short adj.
halat kolu ile ilgili standing adj.
halat kolunu gösteren standing adj.
Informatics
halat iletken stranded conductor n.
Mechanic
mekanik güç iletiminde kullanılan halat transmission rope n.
yükün asıldığı küçük bir tamburu olup aynı aks üzerinde halat etrafında döndürülerek yükün çıkarıldığı daha büyük bir tamburu olan bir basit vinç whip crane n.
çarkı üzerinden halat geçen basit makara takımı whip gin n.
çarkı üzerinden halat geçen basit makara takımı rubbish pulley n.
çarkı üzerinden halat geçen basit makara takımı monkey wheel n.
halat takımını yukarı kaldırmak için kuvvet uygulanan uç fall n.
Textile
hamak yapımında ve sicim bağlamada kullanılan halat ipi nettle n.
hamak yapımında ve sicim bağlamada kullanılan halat ipleri nettles n.
halat parçaları thrum n.
başparmağın etrafına saman veya ekin anızı sarılarak yapılan halat thumbrope [dialect] n.
özellikle halat ve ağ yapımında kullanılan sak kabuğu lifi tronador n.
dört kollu bükülü germe halat four-strand shroud laid rope n.
düzeli halat yıkama makinesi jet rope rinser n.
halat yıkama makinesi rope washing device n.
halat sıkma makinesi rope mangle n.
halat emdirme makinesi rope padding mangle n.
halat ve ip üretim makineleri cordage and rope manufacturing machinery n.
halat halinde boyama rope dyeing n.
halat yıkama makinesi rope soaper n.
halat dikişi cable stitch n.
halat ve ip imal makineleri cordage and rope manufacturing machinery n.
halat sıkma makinesi rope squeezer n.
halat yıkama makinesi rope washer n.
halat açıcı rope opener n.
halat fabrikası rope factory n.
halat açıcı rope scutcher n.
halat kılavuzu rope guidcr n.
sekiz kollu örgülü halat eight-strand plaited rope n.
tropik bölgelerde yetişen ebegümecilerden elde edilen bitkisel halat urena n.
hindistancevizi lifinden yapılan halat kyar n.
iplerden halat yapan kimse lapper n.
banyan ağacının yapraklarından elde edilen, halat ve çul yapılımda kullanılan sert lif mauritius n.
banyan ağacının yapraklarından elde edilen, halat ve çul yapılımda kullanılan sert lif mauritius hemp n.
kenevir bitkisinin halat, iplik ve kumaş yapımında kullanılan kalın ve sert lifi hemp n.
farklı renkten ipliklerle örülmüş halat veya kumaş sennet n.
farklı renkten ipliklerle örülmüş halat veya kumaş sinnet n.
farklı renkten ipliklerle örülmüş halat veya kumaş sennit n.
halat dikişi ile örülmüş cable-knit adj.
Construction
asbest halat asbestos rope n.
galvanizli tel halat galvanized wire rope n.
kordon ve halat hazırlama makinesi cordon and rope prepare machine n.
yardımcı vinç/halat whip line n.
yardımcı vinç/halat auxiliary hoist n.
infilak anında enkazı kuşatmak için kullanılan ağır zincir örgü, kablo veya halat mat n.
Woodworking
halat babası timberhead n.
Automotive
çelik halat wire rope n.
halat hızını sürtünme ile kontrol etmeye yarayan cihaz block n.
Transportation
(halat veya çapayla) uçağı veya gemiyi bağlama mooring n.
Railway
yalıtımlı sentetik halat sistemleri insulating synthetic rope assemblies n.
y-halat boyu stitch wire length n.
y-halatı stitch wire n.
Aeronautic
halat vasıtasıyla kontrol edilen kanat traction kite n.
halat vasıtasıyla kontrol edilen kanat power kite n.
çok uçlu halat bridle n.
halat donanımı cable harness n.
halat takımı cable loom n.
uçak gemisine inecek uçağı yavaşlatan halat mekanizması arrester n.
uçak gemisine inecek uçağı yavaşlatan halat mekanizması arrester hook n.
uçak gemisine inecek uçağı yavaşlatan halat mekanizması arrestor n.
Marine
palamar bağlamak ya da halat takımını yakalamak gibi işler için kullanılan savlodan yapılmış küçük halat caburn n.
dolaşmış halat raffle n.
birbirine dolaşmış şey (halat vb.) raffle n.
dolaşık ip/halat raffle n.
tersanelerde yelkenlere açılan deliklere geçirilen metal halkaları taşıyan halat backer n.
halat ipliğinden katranı sıkmak için kullanılan aygıt nipper n.
çapayı yükseltmek için halat kablosunu geçici olarak sabitlemeye yarayan kordon nipper n.
geminin dümenine takılan halat relieving tackle n.
gemide halatların ve zincirlerin karışmasını önleyen gergin halat timenoguy n.
bir tür halat tiller rope n.
gabya direğini kaldırıp indirmekte kullanılan halat top-rope n.
gabya direğinin kaldırılmasında ve indirilmesinde kullanılan halat takımı top-tackle n.
gabya direğini kaldırıp indirmekte kullanılan halat toprope n.
yarış yatlarında kullanılan halat trapeze n.
üzerinde bir halkanın hareket ettiği halat, çubuk veya seren traveler n.
halat, çubuk veya seren üzerinde hareket eden halka traveler n.
üzerinde bir halkanın hareket ettiği halat, çubuk veya seren traveler iron n.
halat, çubuk veya seren üzerinde hareket eden halka traveler iron n.
üzerinde bir halkanın hareket ettiği halat, çubuk veya seren horse n.
halat, çubuk veya seren üzerinde hareket eden halka horse n.
üzerinde bir halkanın hareket ettiği halat, çubuk veya seren traveller n.
halat, çubuk veya seren üzerinde hareket eden halka traveller n.
babafingoya bağlı küçük halat tripping line n.
kontra babafingo serenine bağlı küçük halat tripping line n.
geminin dümenini sabitlemekte kullanılan halat twiddling line [obsolete] n.
üstü açık bir teknenin dümenini istenen pozisyonda tutmaya yarayan halat twiddling line n.
bir ucu gemi direğine diğer ucu serene bağlanan zincir veya halat tye n.
ana halat main rope n.
ana yelkendeki yakaları bağlamaya yarayan halat tack tackle n.
bükme halat hawser laid n.
gemi armasını yukarı çekmek için gemi direğine bağlanan halat gantline n.
gemi armasını yukarı çekmek için gemi direğine bağlanan halat girtline n.
flok yelkenini düzeltmeye yarayan halat jib sheet n.
gemiyi baştan çekmek için bir ucu çekiciye verilen halat zincir veya çelik halat düzeneği towing bridle n.
geminin yürümesine hizmet eden direk, seren, ip, halat ve yelken takımı rigging n.
gemiyi bağlamak için kullanılan halat veya kablo hawser n.
halat fırlatma aleti line thrower n.
halat tamburu mooring drum n.
halat takımı tackling n.
halat matafyon rope eyelet n.
halat atma aleti uygunluk sertifikası certificate of conformity of line-throwing appliances n.
halat yoma bükümü hawser laid n.
halat örmeye özgü demir heaver n.
halat bosa stopper n.
halat matafyonu cringle n.
halat kıtığı oakum n.
halat takımı tackle n.
halat fırlatıcısı line thrower n.
halat takımı cordage n.
halat babası bitt n.
halat bedeni bight n.
iki kollu ince halat marline n.
iskandil atan neferin göğüs verip dayandığı halat breastband n.
ince halat halliard n.
ince halat halyard n.
korkuluk halat breastrope n.
lif halat fiber rope n.
mayistra yelkenini idare eden halat mainsheet n.
tekneleri bağlamaya yarayan kısa halat painter n.
(gemi) halat takımı cordage n.
halat loçası fairlead n.
halat loçası cat hole n.
halat loçası hawsehole n.
yelkenin bağlandığı halat veya çubuk jackstay n.
hamak yapımında ve sicim bağlamada kullanılan halat ipleri knittle n.
çelik halat wire n.
tel halat wire n.
üç halatı bükerek hazırlanmış halat left-hand rope n.
üç halatı bükerek hazırlanmış halat water-laid rope n.
iskele tahtası veya gemi merdiveninde tırabzan olarak kullanılan halat manrope n.
çelik halatı kavramak ve kaplamakta kullanılan, birbirine sarılmış katranlı iki halat kolu marlin n.
ağır nesneleri geminin içine veya dışına taşımak için kullanılan makaralı halat takımı winding tackle n.
halat locası kapağı blind buckler n.
kablo çekmek için kullanılan zincir veya halat messenger line n.
direkleri ve serenleri bağlamak için kullanılan halat woolding n.
başı rıhtıma bağlayan halat headline n.
balık ağının üst kenarındaki halat headrope n.
başı rıhtıma bağlayan halat headrope n.
gemiyi buza karşı korumak için yanlarına takılan halat çerçevesi bowgrace n.
denizcilikte kullanılan halat çeşidi horse n.
geminin sintine oyuklarından geçen ve pislik tutmamalarını sağlayan halat limber rope n.
gemi küpeştesine paralel üst halat ridge rope n.
tente bölümünde yer alan halat ridge rope n.
gemi küpeştesine paralel üst bölümde yer alan halat ridgerope n.
tente bölümünde yer alan bir halat ridgerope n.
atılan çapa ipini sabitlemede kullanılan geniş halat babası riding bitt n.
halat geçiş deliği bulunan kapak riding buckler n.
tekneyi çekmek için uzatılan halat gift rope n.
küçük bir tekne ile gemiden şamandıraya, çıpaya veya kıyıya taşınan halat guess-warp n.
küçük teknelerin bağlanması için gemiden makara palangası ile uzatılan halat guess-warp n.
küçük bir tekne ile gemiden şamandıraya, çıpaya veya kıyıya taşınan halat geswarp n.
küçük teknelerin bağlanması için gemiden makara palangası ile uzatılan halat geswarp n.
küçük teknelerin bağlanması için uzatılan halat boat line n.
geminin hızının saptanması için kullanılan nesnenin bağlandığı ince halat logline n.
gemide aşınmayı önleme dışında işlevi kalmamış eski yelken bezi veya halat rumbowline n.
halat ırgatı mooring winch n.
bir parça halat course n.
baş bodoslamasındaki iki yelpazeyi veya halat babasını birbirine bağlayan parça crosspiece n.
makara dilin üzerinden halat geçmesi için bırakılan boşluk crown n.
yelkenli gemide halat salvagee n.
yükü boşalttıktan sonra bumbanın bomunu içeri çekmede kullanılan bir halat deadman n.
çapa tırnağının kaldırılması için kullanılan halat takımı fish-block n.
çapa tırnağını kaldırmada kullanılan halat takımı fish-tackle n.
(halat ucunda oluşturulan) kasa flemish eye n.
göz şeklinde halat ilmiği flemish eye n.
(düğüm noktasında oluşan) halat gözü flemish eye n.
halat takımının hareketi ile beraber yer değiştiren blok fly block n.
kabasorta armalı bir gemide en altta bulunan ön yelkeninin ıskota köşesinin aşağı doğru bastırılmasını sağlayan halat foresheet n.
hamak ve giysilerin kuruması için asıldığı halat gauntlet n.
ıskota yakasını bumba veya seren boyunca çekerek yelkenin ucunu sıkıştırmada kullanılan halat outhauler n.
serenin direğe sabitlenmesi için kullanılan halat ilmeği veya kayıcı bilezik parral n.
eskiden denizcileri kırbaçlamakta kullanılan kısa halat parçası rope's end n.
gemiye yan tarafından çıkmak için kullanılan halat veya zincir merdiven sea ladder n.
gemiye yan tarafından çıkmak için kullanılan halat veya zincir merdiven sea steps n.
halat yumağı selvagee n.
(aşınmayı önleme amacıyla) halat sarma service n.
halat sargısı service n.
halat sarmak için kullanılan malzemeler service n.
çıpayı geminin yan kısmına bağlayan kısa halat veya zincir shank painter n.
halat dolaşması foul hawse n.
gemi donanımını güçlendiren veya gevşeten halat preventer n.
yelkenin bir taraftan diğer tarafa çevrilmesini önleyen halat preventer n.
gemi donanımını güçlendiren veya gevşeten halat preventer stay n.
yelkenin bir taraftan diğer tarafa çevrilmesini önleyen halat preventer stay n.
ana yelkenin veya flok yelkeninin ayak yönünü değiştiren halat slab line n.
az iplik sayısı içeren halat, gırcala gibi ekipman small stuff n.
(savaş gemisinde) seren direği ucuna bağlanmış düz halat snorter n.
yardımcı halat spring stay n.
(güvertede çapa atmak üzere) halat rodasını açmak range v.
halat üzerine ince bir halat sarmak marl v.
halat yapımı için lifleri bükmek lay up v.
halat rodasını açmak uncoil v.
(gemiden) halat takımını çıkarmak untackle v.
(gemideki) halat ve makara gibi manevra araçlarını kaldırmak untackle v.
halat bedeni ile bağlamak bight v.
(tahta parçalarını) halat yardımıyla birleştirmek marry v.
güçlendirmek için direk veya serenin etrafına halat bağlamak woold v.
yüzeyi düzgün bir hale getirmek için (halat) tellerinin arasındaki boşlukları iplik veya sicim ile doldurmak worm v.
boşaltmak (halat) render v.
halat volta etmek belay v.
(halat) konumunu düzeltmek fleet v.
(halat veya ıstralya çevresinden) sıkıca tel geçirmek serve v.
(halat veya ıstralya çevresine) branda geçirmek serve v.
yelken deliklerinden camadan halat geçirmek point v.
üç halat ile döşenmiş cablelaid adj.
üç halat ile döşenmiş cable-laid adj.
kendi bükümlerinin aksi yönde bükülerek bir araya getirilmiş olan (halat, palamar vs) cablelaid adj.
kendi bükümlerinin aksi yönde bükülerek bir araya getirilmiş olan (halat, palamar vs) cable-laid adj.
eski veya kullanılmış iplerden yapılmış (halat) twice-laid adj.
halat çekmeye başlama anlamında bir ünlem yo interj.
halat çekmeye başlama anlamında bir ünlem yeo interj.
Petrol
çelik halat veya gerdirme gibi yaygın teknikleri içeren her tür petrol kuyusu müdahalesi workover n.
Mining
elektrikli halat sistemi kepçe electric rope shovel n.
halat tamburu hoisting drum n.
halat makarası hoisting sheave n.
halat makarası headwheel n.
kenetli taşıyıcı halat locked coil carrying rope n.
kenetli halat locked coil rope n.
maden kuyusu için demetli halat stranded rope for mine shaft n.
sapan (taşıyıcı halat) sling n.
yarı kenetli kılavuz halat half locked coil guide rope n.
Marine Biology
halat trol rope trawl n.
halat trol spaghetti trawl n.
Botanic
sak lifleri halat yapımında, kabuğu tabaklamada kullanılan geniş tropik amerikan ağacı cinsi cecropia n.
gemilerde halat takımında kullanılan, hindistan'a özgü ebegümecinin sak lifi tientsin jute n.
gemilerde halat takımında kullanılan, hindistan'a özgü ebegümecinin sak lifi chingma n.
gemilerde halat takımında kullanılan, hindistan'a özgü ebegümecinin sak lifi chinese jute n.
gemilerde halat takımında kullanılan, hindistan'a özgü ebegümecinin sak lifi china jute n.
lifleri hint irmiği, şarap ve halat yapımında kullanılan bir palmiye ağacı areng (saguerus saccharifer) n.
halat, hasır gibi malzemelerin yapımında kullanılan lifli bir malzeme bass n.
tropik kıyılarda yaygın olarak bulunan, hafif sert kerestesinden kano yapılan, lifleri ile halat ve kalafat üretilen çalımsı bir ağaç coast cottonwood (hibiscus tiliaceus) n.
halat ve kanvas yapımında kullanılan kenaf lifi bimlipatam hemp n.
halat ve kanvas yapımında kullanılan kenaf lifi bimli hemp n.
halat ve kanvas yapımında kullanılan kenaf lifi bimlipatam jute n.
halat ve kanvas yapımında kullanılan kenaf lifi bimli jute n.
halat ve kanvas yapımında kullanılan kenaf lifi kanaff n.
halat ve kanvas yapımında kullanılan kenaf lifi ambari hemp n.
asya'ya özgü, halat takımı yapımında kullanılan kenevir cinsi bodur ve çok dallı bir ot marajuana n.
yucatan'da üretilip halat, kaba kumaş yapımında kullanılan bir yüzyıl bitkisi lifi henequen n.
eski dünya'nın tropikal kıyı bölgelerine özgü, ebegümecigiller familyasından olan hafif ve sert odunu kano yapımında ve lifleri halat ve kalafat yapımında kullanılan çalımsı bir ağaç hinahina n.
eski dünya'nın tropikal kıyı bölgelerine özgü, ebegümecigiller familyasından olan hafif ve sert odunu kano yapımında ve lifleri halat ve kalafat yapımında kullanılan çalımsı bir ağaç sea hibiscus n.
eski dünya'nın tropikal kıyı bölgelerine özgü, ebegümecigiller familyasından olan hafif ve sert odunu kano yapımında ve lifleri halat ve kalafat yapımında kullanılan çalımsı bir ağaç beach hibiscus n.
eski dünya'nın tropikal kıyı bölgelerine özgü, ebegümecigiller familyasından olan hafif ve sert odunu kano yapımında ve lifleri halat ve kalafat yapımında kullanılan çalımsı bir ağaç coastal hibiscus n.
eski dünya'nın tropikal kıyı bölgelerine özgü, ebegümecigiller familyasından olan hafif ve sert odunu kano yapımında ve lifleri halat ve kalafat yapımında kullanılan çalımsı bir ağaç green cottonwood n.
eski dünya'nın tropikal kıyı bölgelerine özgü, ebegümecigiller familyasından olan hafif ve sert odunu kano yapımında ve lifleri halat ve kalafat yapımında kullanılan çalımsı bir ağaç hibiscus tiliaceus n.
eski dünya'nın tropikal kıyı bölgelerine özgü, ebegümecigiller familyasından olan hafif ve sert odunu kano yapımında ve lifleri halat ve kalafat yapımında kullanılan çalımsı bir ağaç native hibiscus n.
eklemli ot sapları halat ve sepet yapımında kullanılan, asya'ya özgü sert bir çim munj n.
eklemli ot sapları halat ve sepet yapımında kullanılan, asya'ya özgü sert bir çim saccharum bengalense n.
lifleri halat yapımında kullanılan bir baklagil bitkisi sesban (sesbania aculeata) n.
Breeding
otlak hayvanlarını kontrol altında tutmak için kullanılan halat lariat n.
sığırları bağlamak için kullanılan halat veya zincir seal [scotland] n.
(hayvanları) boynuna halat takarak gevşek bir şekilde birbirine bağlamak neck v.
Forestry
kerestecilikte kullanılan hafif halat trip line n.
tomruk nakli sırasında ana kabloyu geri çekmek için kullanılan küçük halat trip line n.
tomruk nakli sırasında ana kabloyu geri çekmek için kullanılan küçük halat haulback n.
üzerinde kütüklerin çekildiği bir hat oluşturmak için iki ağaç arasına gerilen çelik halat skyline n.
Fishery
trolü çekmekte kullanılan halat trawlwarp n.
ığrıbın kenarında bulunan ve ağın gözlerinin bağlandığı ip veya halat seaming n.
Military
halat donanımı rigging n.