itiraz

Sens de "itiraz" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 51 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	itiraz	objection n.
The workers had many objections to the manager's offer. İşçilerin müdürün teklifine birçok itirazı vardı. More Sentences
General
2	General	itiraz	demur n.
She agreed to his request without demur. Onun isteğini itiraz etmeden kabul etti. More Sentences
3	General	itiraz	protest n.
However, this proposal instead met with heavy protest from certain Member States. Ancak bu öneri bazı Üye Devletlerin yoğun itirazlarıyla karşılaştı. More Sentences
4	General	itiraz	contradiction n.
She expressed her feelings freely and without fear of contradiction. Duygularını özgürce ve itiraz korkusu olmadan ifade etti. More Sentences
5	General	itiraz	objection n.
Thirdly, my group has major objections to the appeal for more financial support. Üçüncü olarak, grubumun daha fazla mali destek çağrısına büyük itirazları var. More Sentences
6	General	itiraz	opposition n.
Is there any opposition to the addition of "and by the Council"? "ve Konsey tarafından" ifadesinin eklenmesine itiraz eden var mı? More Sentences
Trade/Economic
7	Trade/Economic	itiraz	appeal n.
They have no opportunity to defend themselves or to lodge an appeal. Kendilerini savunmak ya da itirazda bulunmak için hiçbir fırsatları yok. More Sentences
Law
8	Law	itiraz	appeal n.
This appeal is, for very good reasons, particularly directed to the Finance Ministers, who are responsible for this. Bu itiraz, çok iyi nedenlerden ötürü, özellikle bu konuda sorumlu olan Maliye Bakanlarına yöneliktir. More Sentences
9	Law	itiraz	objection n.
We were, however, expecting these objections from, for example, the rogue states. Bununla birlikte, bu itirazları örneğin haydut devletlerden bekliyorduk. More Sentences
10	Law	itiraz	opposition n.
The motion passed without opposition. Öneri itirazsız kabul edildi. More Sentences
11	Law	itiraz	contestation n.
We should accept and encourage contestation and questions concerning the policies of the European Union. Avrupa Birliği politikalarına ilişkin itiraz ve soruları kabul etmeli ve teşvik etmeliyiz. More Sentences
Politics
12	Politics	itiraz	appeal n.
It seems, however, that well-intentioned appeals are not going to prevent it from going down this path. Ancak görünen o ki iyi niyetli itirazlar bu yola girilmesini engelleyemeyecek. More Sentences
Technical
13	Technical	itiraz	objection n.
We were, however, expecting these objections from, for example, the rogue states. Bununla birlikte, örneğin haydut devletlerden bu itirazları bekliyorduk. More Sentences
General
14	General	itiraz	cavil n.
15	General	itiraz	challenge n.
16	General	itiraz	expostulation n.
17	General	itiraz	outcry n.
18	General	itiraz	difficulty n.
19	General	itiraz	fuss n.
20	General	itiraz	but n.
21	General	itiraz	reclaim n.
22	General	itiraz	remonstrance n.
23	General	itiraz	disapproval n.
24	General	itiraz	deprecation n.
25	General	itiraz	contest n.
26	General	itiraz	protestation n.
27	General	itiraz	plea n.
28	General	itiraz	denial n.
29	General	itiraz	exception n.
30	General	itiraz	remonstration n.
31	General	itiraz	vitilitigation n.
32	General	itiraz	question n.
33	General	itiraz	quip n.
34	General	itiraz	deniance n.
35	General	itiraz	scry [dialect] n.
36	General	itiraz	argument n.
37	General	itiraz	howl n.
38	General	itiraz	obj. (objection) abrev.
Law
39	Law	itiraz	plea n.
40	Law	itiraz	demurral n.
41	Law	itiraz	contest n.
42	Law	itiraz	exception n.
43	Law	itiraz	challenge n.
44	Law	itiraz	denial n.
45	Law	itiraz	reclamation n.
46	Law	itiraz	denier [obsolete] n.
Politics
47	Politics	itiraz	opposition n.
Archaic
48	Archaic	itiraz	testimony n.
49	Archaic	itiraz	boggle n.
50	Archaic	itiraz	ob n.
51	Archaic	itiraz	scruple n.

Sens de "itiraz" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 388 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	itiraz etmek	object to v.
I would certainly not object to testing them in different Member States during the last days of the year. Yılın son günlerinde farklı Üye Devletlerde test edilmelerine kesinlikle itiraz etmem. More Sentences
2	Common Usage	itiraz etmek	object v.
Otherwise we should be denied the power to object, which I could quite understand. Aksi takdirde itiraz etme yetkimizin reddedilmesi gerekir ki bunu gayet iyi anlayabilirim. More Sentences
3	Common Usage	itiraz etmeden razı olma	acquiescence n.
General
4	General	yazılı itiraz	written objection n.
The president of the court stated that a written objection to the decision is possible within a week. Mahkeme başkanı, karara bir hafta içinde yazılı itirazın mümkün olduğunu belirtti. More Sentences
5	General	itiraz etmek	argue v.
Please do not argue with this decision. Lütfen bu karara itiraz etmeyin. More Sentences
6	General	itiraz etmek	protest v.
Every time I protest, I am told that this is exceptional. Ne zaman itiraz etsem, bana bunun istisnai bir durum olduğu söyleniyor. More Sentences
7	General	itiraz etmek	take issue with v.
I would just take issue with him on one point. Ben sadece bir noktada kendisine itiraz ediyorum. More Sentences
8	General	itiraz etmek	buck v.
She strongly bucked against our suggestion. Önerimize şiddetle itiraz etti. More Sentences
9	General	itiraz etmek	take exception to v.
He's offended at the slightest thing, he takes exception to nearly everything we say to him. O en ufak bir şeye darılıyor, ona söylediğimiz yaklaşık her şeye itiraz ediyor. More Sentences
10	General	itiraz etmek	oppose v.
I opposed the plan. Plana itiraz ettim. More Sentences
11	General	itiraz etmek	object to v.
There are quite a few reasons for objecting to this. Buna itiraz etmek için pek çok neden var. More Sentences
12	General	itiraz etmek	dispute v.
I can't dispute the fact that it is impossible to find a perfect partner. Mükemmel bir eş bulmanın mümkün olmadığı gerçeğine itiraz edecek değilim. More Sentences
13	General	itiraz etmek	contest v.
What I contest is the realism and usefulness of the proposals. Benim itiraz ettiğim husus, önerilerin gerçekçiliği ve yararlılığıdır. More Sentences
14	General	itiraz etmek	object v.
I shall speak in the form of a question, so that the presidency will not object, with good reason, as it always does. Başkanlığın her zaman yaptığı gibi haklı olarak itiraz etmemesi için soru şeklinde konuşacağım. More Sentences
15	General	itiraz etmek	dispute v.
Naturally, therefore, I do not support the amendments before us which dispute that these measures are necessary. Doğal olarak, bu nedenle, bu önlemlerin gerekli olduğuna itiraz eden önümüzde bulunan değişiklikleri desteklemiyorum. More Sentences
16	General	itiraz etmek	appeal v.
Uber has 21 days to appeal the ruling. Uber'in karara itiraz etmek için 21 günü bulunuyor. More Sentences
Trade/Economic
17	Trade/Economic	itiraz etme	appeal n.
He tried to appeal. O itiraz etmeye çalıştı. More Sentences
Law
18	Law	itiraz etmek	challenge v.
Yet never once did anyone challenge our ongoing assessment. Ancak hiç kimse devam eden değerlendirmemize itiraz etmedi. More Sentences
19	Law	itiraz etmek	contest v.
The Irish Government contested this financial rectification in so-called mediation negotiations. İrlanda Hükümeti sözde arabuluculuk müzakerelerinde bu mali düzeltmeye itiraz etmiştir. More Sentences
20	Law	itiraz etmek	object v.
There is one point in his approach to which I object. Yaklaşımında itiraz ettiğim bir nokta var. More Sentences
21	Law	(başvuru, itiraz vb.) kabul etmek	validate v.
I hope the court will validate my objection. Umarım mahkeme yaptığım itirazı kabul eder. More Sentences
22	Law	itiraz etmek	challenge v.
And in a democracy, Parliament should be able to challenge the content. Ve bir demokraside, Parlamento içeriğe itiraz edebilmelidir. More Sentences
23	Law	itiraz reddedildi!	objection overruled! expr.
Objection overruled. İtiraz reddedildi. More Sentences
24	Law	itiraz kabul edildi!	objection sustained! expr.
Objection sustained. İtiraz kabul edilmiştir. More Sentences
Technical
25	Technical	itiraz etmek	object v.
As soon as we in this Parliament object, those objections have to be taken into consideration. Biz bu Parlamento'da itiraz ettiğimiz anda, bu itirazlar dikkate alınmak zorundadır. More Sentences
General
26	General	itiraz etme	protesting n.
27	General	ufak itiraz	quibble n.
28	General	itiraz edilebilirlik	objectionableness n.
29	General	karara itiraz eden kimse	contestant n.
30	General	ödüle itiraz eden kimse	contestant n.
31	General	itiraz eden	exceptor n.
32	General	itiraz eden kimse	protestant n.
33	General	itiraz nedeni	objection n.
34	General	itiraz dilekçesi	pleading n.
35	General	itiraz etme	objection n.
36	General	itiraz hakkı	right of objection n.
37	General	itiraz kabul etmezlik	incontestability n.
38	General	acele itiraz	quick objection n.
39	General	itiraz edilemezlik	undeniability n.
40	General	itiraz mektubu	objection letter n.
41	General	itiraz eden	demurrer n.
42	General	karara itiraz eden	contestant n.
43	General	itiraz etme	remonstration n.
44	General	itiraz konusu	subject of objection n.
45	General	davaya itiraz	demurrer n.
46	General	itiraz ve eleştiri dinlememe	pontification n.
47	General	itiraz kabul etmez şekilde konuşma	pontification n.
48	General	itiraz eden	refuser n.
49	General	itiraz etme	caption n.
50	General	önemsiz itiraz	niggle n.
51	General	itiraz eden kimse	remonstrator n.
52	General	belirgin veya mantıklı sebep olmaksızın her şeye itiraz etme davranışı	negativism n.
53	General	önemsiz ve gereksiz itiraz	cavilation n.
54	General	önemsiz ve gereksiz itiraz	caviling n.
55	General	önemsiz ve gereksiz itiraz	argutation [obsolete] n.
56	General	itiraz edilemez olma	unanswerability n.
57	General	itiraz kabul etmeme	unquestionableness n.
58	General	itiraz eden kimse	exceptioner n.
59	General	itiraz davası	vitilitigation n.
60	General	kınama veya itiraz bağırışları	hullabaloo n.
61	General	itiraz eden kimse	objicient n.
62	General	itiraz etme	demur n.
63	General	itiraz eden kimse	opposer n.
64	General	sesli itiraz	rumor [obsolete] [us] n.
65	General	sesli itiraz	rumour [obsolete] [uk] n.
66	General	rakiplerin yaptığı itiraz	competition n.
67	General	itiraz eden rakip	competition n.
68	General	itiraz etme	difficulty n.
69	General	kazandığı seçime itiraz edilen kimse	contestee n.
70	General	itiraz etme	interpellation [obsolete] n.
71	General	itiraza itiraz eden kimse	contraremonstrant n.
72	General	itiraz eden kimse	controverter n.
73	General	anlamadan mekanik olarak yapılan itiraz	parrot-cry n.
74	General	hakem kararına itiraz etme	protest n.
75	General	spor kuruluşlarına yapılan resmi itiraz	protest n.
76	General	itiraz eden kimse	protestator [obsolete] n.
77	General	itiraz edilebilir özellik	out n.
78	General	itiraz etmek	gainsay v.
79	General	nafile itiraz etmek	kick against the pricks v.
80	General	itiraz etmek	except v.
81	General	itiraz etmek	demur v.
82	General	itiraz etmek	raise an objection to v.
83	General	itiraz etmek	remonstrate v.
84	General	itiraz etmek	cavil at v.
85	General	itiraz ederek ödemek	pay under protest v.
86	General	itiraz etmek	raise an objection v.
87	General	itiraz etmek	protest against v.
88	General	itiraz etmek	deprecate v.
89	General	itiraz etmek	blow the whistle on v.
90	General	itiraz etmek	expostulate v.
91	General	itiraz etmek	make an objection to v.
92	General	itiraz etmek	mind v.
93	General	itiraz etmek	interpose v.
94	General	itiraz etmek	controvert v.
95	General	itiraz etmek	take objection to v.
96	General	itiraz etmek	contravene v.
97	General	karara itiraz etmek	challenge the decision v.
98	General	şiddetle itiraz etmek	kick up a stink v.
99	General	karara itiraz etmek	object to the decision v.
100	General	itiraz edip yanlış olduğunu ispatlamaya çalışmak	contest v.
101	General	sonuca itiraz etmek	challenge the result v.
102	General	itiraz etmek	lodge an appeal v.
103	General	itiraz etmek	take exception v.
104	General	itiraz etmek	argue against something v.
105	General	itiraz etmek	say no v.
106	General	itiraz etmek	againsay v.
107	General	itiraz etmek	refragate v.
108	General	seçim sonucuna itiraz etmek	contest an election v.
109	General	üst makamdan birine itiraz etmek	go over the head of a person v.
110	General	yersiz itiraz etmek	chicane v.
111	General	itiraz etmek	withsay v.
112	General	itiraz etmek	boggle v.
113	General	kınama veya itiraz amacıyla bağrışmak	hullabaloo v.
114	General	yeniden itiraz etmek	reobject v.
115	General	itiraz etmek	gib v.
116	General	homurdanarak itiraz edip eleştirmek	gripe v.
117	General	itiraz etmek	rummish [obsolete] [scotland] v.
118	General	itiraz edilebilir olmak	disrelish [obsolete] v.
119	General	itiraz etmek	coy v.
120	General	itiraz etmek	contrair [scotland] v.
121	General	mızmızlanarak itiraz etmek	fret v.
122	General	itiraz etmek	spute v.
123	General	itiraz etmek	strain v.
124	General	itiraz kabul etmez	incontestable adj.
125	General	itiraz edilemez	unassailable adj.
126	General	itiraz edilebilir	exceptionable adj.
127	General	itiraz eden	protesting adj.
128	General	itiraz edilemez	unobjectionable adj.
129	General	her şeye itiraz eden	recalcitrant adj.
130	General	itiraz edilemez	incontestable adj.
131	General	itiraz eden	exceptive adj.
132	General	itiraz edilebilir	disputable adj.
133	General	itiraz edilebilir	objectionable adj.
134	General	itiraz edilemez	unanswerable adj.
135	General	itiraz eden	remonstrant adj.
136	General	itiraz edilebilir	demurrable adj.
137	General	itiraz edilebilir	controvertible adj.
138	General	itiraz edilebilir	contestable adj.
139	General	itiraz olunamaz	undeniable adj.
140	General	itiraz edilemez	unexceptionable adj.
141	General	itiraz edilir	challengeable adj.
142	General	itiraz edilemez	noncontestable adj.
143	General	itiraz kaldırmaz	irrefutable adj.
144	General	itiraz eden	deprecating adj.
145	General	itiraz edilmeyen	undisputed adj.
146	General	itiraz ile ilgili	remonstratory adj.
147	General	itiraz eden	remonstrative adj.
148	General	itiraz edilemez	unchallengeable adj.
149	General	itiraz edilemez	uncontestable adj.
150	General	itiraz edilmeyen	uncontroverted adj.
151	General	itiraz edilmeyen	uncontroversory adj.
152	General	itiraz edilemez	undebatable adj.
153	General	itiraz edilemez	unexceptionable adj.
154	General	itiraz kabul etmez	unexceptionable adj.
155	General	itiraz etmeyen	unexceptive adj.
156	General	itiraz edilemez	ungainsayable adj.
157	General	itiraz edilmeyen	unobjectionable adj.
158	General	itiraz edilmeyen	unopposable adj.
159	General	itiraz edilmeyen	unprotested adj.
160	General	itiraz etmeyen	unprotesting adj.
161	General	itiraz edilemez	unshakable adj.
162	General	itiraz etme eğiliminde olan	exceptious adj.
163	General	itiraz eden	exceptant adj.
164	General	itiraz olarak ileri sürülebilir	objectable adj.
165	General	itiraz ettiren	objectionable adj.
166	General	itiraz edilen	obnoxious adj.
167	General	itiraz edilen	deprecable adj.
168	General	itiraz edilmeyen	incontested adj.
169	General	itiraz edilemeyen	indeprecable adj.
170	General	itiraz eden	contestant adj.
171	General	itiraz edilebilir	disceptatorial adj.
172	General	itiraz edilebilir	disceptatious [obsolete] adj.
173	General	itiraz bildiren	protestant adj.
174	General	itiraz etmeden	without protest adv.
175	General	itiraz edilemez bir şekilde	incontestably adv.
176	General	itiraz olunabilir bir şekilde	exceptionably adv.
177	General	itiraz ederek	protestingly adv.
178	General	itiraz edilemez biçimde	incontestably adv.
179	General	itiraz edilemez bir biçimde	incontestably adv.
180	General	her şeye itiraz ederek	cavilingly adv.
181	General	itiraz ederek	remonstrantly adv.
182	General	itiraz ederek	remonstratingly adv.
183	General	itiraz ederek	remonstratively adv.
184	General	itiraz edilemeyecek şekilde	unassailably adv.
185	General	itiraz edilemez bir şekilde	unchallengeably adv.
186	General	itiraz götürür biçimde	objectionably adv.
187	General	itiraz edilebilir biçimde	objectionably adv.
188	General	itiraz edilemez bir şekilde	undebatably adv.
189	General	itiraz etmeden	unobjectionably adv.
190	General	itiraz etmeyin	but me no buts interj.
191	General	itiraz etme	obj. (objection) abrev.
Phrasals
192	Phrasals	'-e itiraz etmek	clamor against n.
193	Phrasals	birşeye itiraz etmek	demur at something v.
194	Phrasals	itiraz etmek	pinch at v.
195	Phrasals	itiraz etmek	word it v.
196	Phrasals	(bir şeye) itiraz etmek	clamor against (something) v.
197	Phrasals	görüşüne, sözüne vs. itiraz etmek	challenge (one) on (something) v.
198	Phrasals	görüşüne, sözüne itiraz etmek	challenge someone on something v.
199	Phrasals	(birine veya bir şeye) itiraz etmek	protest about (someone or something) v.
200	Phrasals	(birine veya bir şeye) itiraz etmek	and protest against (someone or something) v.
201	Phrasals	itiraz etmek	push back v.
202	Phrasals	'-e itiraz etmek	kick about v.
203	Phrasals	'-e itiraz etmek	argue with v.
204	Phrasals	tartışarak/itiraz ederek (bir şeyin) fiyatını düşürmek	argue (something) down v.
205	Phrasals	bir şeye itiraz etmek	argue with something v.
206	Phrasals	bir şeye itiraz etmek	balk at something v.
207	Phrasals	(birine bir konuda) itiraz etmek	call (one) on (something) v.
208	Phrasals	görüşüne, sözüne itiraz etmek	challenge on v.
209	Phrasals	-e itiraz etmek	demur at v.
210	Phrasals	(birine/bir şeye) itiraz etmek	object to (someone or something) v.
211	Phrasals	-e itiraz etmek	protest about v.
212	Phrasals	(bir şeye) itiraz etmek	quarrel with (something) v.
Phrases
213	Phrases	itiraz etmeden	without demur expr.
214	Phrases	itiraz hakkı saklı kalmak şartıyla	reserving the right to object expr.
215	Phrases	itiraz hakkı saklı kalmak koşuluyla	reserving the right to object expr.
216	Phrases	kadın biraz fazla itiraz ediyor gibi	the lady doth protest too much expr.
Proverb
217	Proverb	bir şeye itiraz etmezsen onu desteklediğin zannedilir	silence means consent
Colloquial
218	Colloquial	her şeye itiraz eden çocuk/adam/kişi	but-boy n.
219	Colloquial	itiraz ediyorum (mahkeme)	objection expr.
220	Colloquial	pek itiraz etmemiş	didn't care too hard expr.
221	Colloquial	itiraz istemem	don't @ me expr.
Idioms
222	Idioms	itiraz etmek	take exception to v.
223	Idioms	itiraz etmemek	roll with the punch v.
224	Idioms	mevcut duruma itiraz etmek	challenge the status quo v.
225	Idioms	boşuna itiraz etmek	bark at the moon v.
226	Idioms	boşuna itiraz etmek	bay at the moon v.
227	Idioms	boşuna itiraz etmek	howl at the moon v.
228	Idioms	(bir şeyi) sorgulamadan/itiraz etmeden doğru olarak kabul etmek	take (something) for gospel v.
229	Idioms	(birine) itiraz etmek	take (someone) to the mat v.
230	Idioms	birine/bir şeye itiraz etmek	take somebody/something to the mat [us] v.
231	Idioms	bangır bangır itiraz etmek	kick like a steer v.
232	Idioms	bangır bangır itiraz etmek	kick like a mule v.
233	Idioms	şiddetle itiraz etmek	kick like a mule v.
234	Idioms	şiddetle itiraz etmek	kick like a steer v.
235	Idioms	(birine/bir şeye) itiraz etmek	raise one's voice against (someone or something) v.
236	Idioms	-e itiraz etmek	raise voice against v.
237	Idioms	(birine/bir şeye) itiraz etmek	raise a voice against (someone or something) v.
238	Idioms	(birine/bir şeye) itiraz etmek	aise an objection (to someone or something) v.
239	Idioms	(bir şeye) itiraz etmek	take exception to (something) v.
240	Idioms	(birine/bir şeye) itiraz etmek	take issue with (someone or something) v.
241	Idioms	itiraz etmemiş	didn't care too hard expr.
242	Idioms	itiraz kabul etmiyorum	no ifs or buts (about it) expr.
243	Idioms	itiraz kabul etmiyorum	no buts (about it) expr.
244	Idioms	itiraz kabul etmiyorum	no ifs or buts expr.
245	Idioms	hiçbir itiraz	no ax to grind expr.
246	Idioms	hiçbir itiraz	no axe to grind expr.
247	Idioms	itiraz kabul etmiyorum	no ifs and buts (about it) expr.
Speaking
248	Speaking	itiraz yok!	there are no buts about it! expr.
249	Speaking	itiraz etmezseniz	if you have no objection expr.
250	Speaking	itiraz etmezseniz	if you don't mind expr.
Trade/Economic
251	Trade/Economic	takdir edilen vergiye itiraz etme	appeal against an assessment n.
252	Trade/Economic	ödeme emrine itiraz etme	contest the payment order n.
253	Trade/Economic	kafi itiraz	premptory challenge n.
254	Trade/Economic	ödemeye itiraz	objection to payment n.
255	Trade/Economic	ademi itiraz	incontestability n.
256	Trade/Economic	ademi itiraz klozu	incontestability clause n.
257	Trade/Economic	itiraz süresi	reclamation period n.
258	Trade/Economic	itiraz muayenesi	objection inspection n.
259	Trade/Economic	itiraz mercii	authority for complaints n.
260	Trade/Economic	(ihlal durumunda) itiraz hakkından feragat etme	waiver of breach n.
261	Trade/Economic	özel kiralanmışçasına her şeye mantıksız itiraz eden insan topluluğu	rent-a-mob n.
262	Trade/Economic	özel kiralanmışçasına her şeye mantıksız itiraz eden insan topluluğu	rent-a-crowd n.
263	Trade/Economic	iflas davasına müdahale ve itiraz etmek	intervenes in and contests the bankruptcy v.
264	Trade/Economic	iyi niyetle itiraz etmek	contest in good faith v.
Law
265	Law	acele itiraz	application ex parte n.
266	Law	davada yapılan itiraz	demurrer n.
267	Law	mahkeme kararına itiraz etme	abjudicating n.
268	Law	itiraz hakkının düşmesi	estoppel n.
269	Law	itiraz ediyorum	objection! n.
270	Law	itiraz davası	action of objection n.
271	Law	acele itiraz	ex parte application n.
272	Law	itiraz masrafı	cost of objection n.
273	Law	davayı uzatmak veya geciktirmek amacıyla kötü niyetle yapılan usuli itiraz	dilatory defence n.
274	Law	karara itiraz	objection against decision n.
275	Law	itiraz edilemezlik	incontestability n.
276	Law	ceza kararnamesine itiraz	objection to penal decree n.
277	Law	belediye meclis kararına itiraz	objection to town council decision n.
278	Law	itiraz müddeti	period for plea n.
279	Law	itiraz eden	petitioner n.
280	Law	iptidai itiraz	preliminary exception n.
281	Law	ilk itiraz	preliminary exception n.
282	Law	itiraz dilekçesi	petition of objection n.
283	Law	ilk itiraz	preliminary objection n.
284	Law	itiraz müddeti	reclamation period n.
285	Law	itiraz hakkı	right of opposition n.
286	Law	acele itiraz	urgent exception n.
287	Law	evlenmeye itiraz	forbidding the banns n.
288	Law	hakem kararına karşı itiraz	impeachment of award n.
289	Law	itiraz (temyize gitme) yolları	means of appeal n.
290	Law	çeşitli delillerin aynı itiraz layihasında birleştirilmesi	joinder of defenses n.
291	Law	itiraz sebebi	ground for challenge n.
292	Law	genel itiraz	general exception n.
293	Law	esasa ait itiraz	general exception n.
294	Law	itiraz komisyonu	commission of appeals n.
295	Law	itiraz edilmiş vasiyet	contested will n.
296	Law	itiraz edilmiş seçim	contested election n.
297	Law	suç isnadına itiraz etmeme	non vult n.
298	Law	suç isnadına itiraz etmeme	nolo contendere n.
299	Law	mukabil itiraz	cross appeal n.
300	Law	karşı itiraz	cross appeal n.
301	Law	mukabil itiraz	counterappeal n.
302	Law	hakimin aldığı karara karşı yazılan itiraz dilekçesi	bill of exception n.
303	Law	itiraz dilekçesi	bill of exception n.
304	Law	itiraz eden kimse	complainant n.
305	Law	(mahkemeye yapılan) yazılı itiraz	bill of exception n.
306	Law	karşı itiraz	counterappeal n.
307	Law	birden çok iddiaya itiraz	double plea n.
308	Law	hileye itiraz	objection of duplicity n.
309	Law	usule itiraz	plea in abatement n.
310	Law	yazılı itiraz	written objection n.
311	Law	davacıya ait iddiayı çürüten itiraz	plea in ban n.
312	Law	itiraz edilmez hak	incontestable right n.
313	Law	ertelemeyi gerektiren itiraz	dilatory plea n.
314	Law	hukuki itiraz	formal objection n.
315	Law	hukuki itiraz	demurral n.
316	Law	hukuki itiraz	demurrer n.
317	Law	itiraz sahibi	demurrer n.
318	Law	resmi itiraz	demurral n.
319	Law	resmi itiraz	demurrer n.
320	Law	itiraz eden	demurrer n.
321	Law	itiraz eden taraf	demurrer n.
322	Law	resmi itiraz	formal objection n.
323	Law	itiraz yolu	contention of unconstitutionality n.
324	Law	kesin itiraz	peremptory challenge n.
325	Law	tartışma kabul etmeden itiraz	peremptory challenge n.
326	Law	mahkemenin aldığı ara karara yapılan itiraz	peremptory exception n.
327	Law	ceza hükmünde işlenen adli yanlışlara dayanan itiraz	writ of error n.
328	Law	kaza hakkına itiraz	plea to the jurisdiction n.
329	Law	mahkemenin aldığı boşanma kararının belirli bir süre içinde itiraz olunarak kararın iptali için geçerli neden gösterilmediği takdirde kesinleşmesi	decree nisi n.
330	Law	anlaşma nedeniyle itiraz hakkının düşmesi	estoppel by agreement n.
331	Law	anlaşma nedeniyle itiraz hakkının düşmesi	estoppel by convention n.
332	Law	ilk itiraz	preliminary objection n.
333	Law	itiraz eden kimse	reclaimant n.
334	Law	davalının borç aleyhindeki talebine davacının yaptığı itiraz	recompensation n.
335	Law	sözlü anlaşmanın ihlali davasında suçlamaya itiraz veya mesuliyeti reddetme	non assumpsit n.
336	Law	iddianın kendisinden ziyade niteliğine itiraz ederek iddianın doğruluğunu ima eden önerme	negative pregnant n.
337	Law	kusuru belirtmeksizin davaya genel anlamda itiraz eden kimse	general demurrer n.
338	Law	genel itiraz sonucu yapılan ihraç	general issue n.
339	Law	itiraz sürecinin sürdürüleceğine dair resmi bildirim	appearance n.
340	Law	mahkemede itiraz eden kimse	exceptant n.
341	Law	genel itiraz	general issue n.
342	Law	itiraz eden kimse	demur [obsolete] n.
343	Law	karşı tarafın sunduğu delile yapılan itiraz	demurrer to evidence n.
344	Law	itiraz usulü	objection procedure n.
345	Law	karşı tarafın da itiraz edebileceği veya yargılanabileceği esasına dayanan savunma	issuable plea n.
346	Law	nedene dayalı itiraz	principal challenge n.
347	Law	doğru olması durumunda yasaların yeterli saydığı itiraz	principal challenge n.
348	Law	itiraz beyanı	protestation n.
349	Law	(örfi hukukta) dolaylı inkar veya itiraz	protestation n.
350	Law	tutuklamanın yasadışı olduğuna ilişkin itiraz	suspension and liberation n.
351	Law	itiraz etmek	file an appeal v.
352	Law	itiraz edilmek	contest v.
353	Law	itiraz etmek	oppose v.
354	Law	derhal itiraz etmek	object forthwith v.
355	Law	itiraz etmek	bar v.
356	Law	itiraz etmek	impeach v.
357	Law	itiraz etmek	controvert v.
358	Law	itiraz etmek	obtest v.
359	Law	itiraz etmek	demur v.
360	Law	yeminli olarak itiraz etmek	forswear v.
361	Law	itiraz etmek	reclaim v.
362	Law	itiraz etmek	remonstrate v.
363	Law	itiraz etmek	enter a plea v.
364	Law	karara itiraz etmek	make objection against a court decision v.
365	Law	itiraz sahibinin reddedilmesi gibi bazı uygun şartlar altında yeni dava açmak	replead v.
366	Law	davaya itiraz etmek	demur v.
367	Law	itiraz edilemez	incontestable adj.
368	Law	itiraz kabul etmez	unquestionable adj.
369	Law	itiraz eden	remonstrant adj.
370	Law	itiraz edilebilir	traversable adj.
Politics
371	Politics	itiraz edilen hukuki tasarruf	contested act n.
372	Politics	itiraz edilen işlem	contested act n.
373	Politics	itiraz edilmiş oylama	contested voting n.
374	Politics	vatandaşların, yaşadıkları yerde gerçekleşecek ve onları olumsuz etkileyecek uygulamalara itiraz etmesi	nimbyism n.
375	Politics	itiraz eden kimse	remonstrant n.
Industry
376	Industry	işçilerce yetersiz görülüp itiraz edilen çalışma koşulu	grievance n.
Insurance
377	Insurance	(ödeme) hayat sigortası şirketinin itiraz edemeyeceği	incontestable adj.
378	Insurance	(ödeme) hayat sigortası şirketinin itiraz edemeyeceği	incontestible adj.
Religious
379	Religious	papaz yönetimindeki bölgelerde bir evliliğe kilisede itiraz etmek	forbid the banns v.
Sport
380	Sport	ragbide hakemin serbest vuruş veya penaltıya itiraz eden tarafı cezalandırmak için serbest vuruş noktasını dokuz metre ileriye çekmesi kuralı	ten-yard rule n.
381	Sport	hakemin kararına itiraz etmek	appeal v.
382	Sport	(kriket) hakeme itiraz haykırışı	howzat interj.
Latin
383	Latin	suç isnadına itiraz etmeme	nolo n.
Archaic
384	Archaic	eften püften itiraz	cavillation n.
385	Archaic	evlenmeye itiraz	ban n.
386	Archaic	itiraz etme	ob n.
387	Archaic	üst mahkemeye itiraz	provocation n.
388	Archaic	itiraz olarak öne sürmek	object v.