Historique

oturmak

Sens de "oturmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 73 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	oturmak	sit down v.
2	Common Usage	oturmak	sit v.
General
3	General	oturmak	lodge v.
4	General	oturmak	hang out v.
5	General	oturmak	seat oneself v.
6	General	oturmak	populate v.
7	General	oturmak	room v.
8	General	oturmak	domicile v.
9	General	oturmak	locate v.
10	General	oturmak	reside v.
11	General	oturmak	fit v.
12	General	oturmak	inhabit v.
13	General	oturmak	sit v.
14	General	oturmak	park oneself v.
15	General	oturmak	rest v.
16	General	oturmak	sit on v.
17	General	oturmak	flow v.
18	General	oturmak	take a seat v.
19	General	oturmak	perch v.
20	General	oturmak	dwell v.
21	General	oturmak	squat v.
22	General	oturmak	sit oneself v.
23	General	oturmak	occupy v.
24	General	oturmak	gear v.
25	General	oturmak	live in v.
26	General	oturmak	dwell in v.
27	General	oturmak	set v.
28	General	oturmak	live v.
29	General	oturmak	stable v.
30	General	oturmak	sink v.
31	General	oturmak	abide v.
32	General	oturmak	fit well v.
33	General	oturmak	bide v.
34	General	oturmak	indwell v.
35	General	oturmak	ensconce v.
36	General	oturmak	subside v.
37	General	oturmak	be domiciled v.
38	General	oturmak	tarry v.
39	General	oturmak	tarry v.
40	General	oturmak	remain [obsolete] v.
41	General	oturmak	win [dialect] [uk] v.
42	General	oturmak	come v.
43	General	oturmak	inhabitate [obsolete] v.
44	General	oturmak	insconce v.
45	General	oturmak	pan v.
46	General	oturmak	rook [obsolete] v.
Colloquial
47	Colloquial	oturmak	set down v.
48	Colloquial	oturmak	park it v.
Idioms
49	Idioms	oturmak	get some weight off one's feet v.
50	Idioms	oturmak	hang your hat [us] v.
51	Idioms	oturmak	get some weight off feet v.
52	Idioms	oturmak	hang hat v.
53	Idioms	oturmak	set a spell v.
54	Idioms	oturmak	sit for a spell v.
55	Idioms	oturmak	sit a spell v.
56	Idioms	oturmak	take (one's) seat v.
57	Idioms	oturmak	take a load off v.
58	Idioms	oturmak	take the load off v.
59	Idioms	oturmak	take the weight off (one's) feet v.
60	Idioms	oturmak	take the weight off (one's) legs v.
Speaking
61	Speaking	oturmak	be seated v.
Trade/Economic
62	Trade/Economic	oturmak	settle v.
Law
63	Law	oturmak	domiciliate v.
64	Law	oturmak	abide v.
Technical
65	Technical	oturmak	subside v.
Archaic
66	Archaic	oturmak	nestle v.
67	Archaic	oturmak	won v.
68	Archaic	oturmak	wone v.
69	Archaic	oturmak	squattle v.
Slang
70	Slang	oturmak	cop a squat v.
71	Slang	oturmak	pop a squat v.
72	Slang	oturmak	take a squat v.
British Slang
73	British Slang	oturmak	park one's arse v.

Sens de "oturmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 403 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	evlerin önüne oturmak için yapılan düz yükselti ve buradaki oturma yeri	terrace n.
2	General	bankta oturmak	sit on the bench n.
3	General	vücudun bir bölümüne oturmak üzere şekil verilen kauçuk veya kumaş parçası	pad n.
4	General	yayılıp oturmak	lounge v.
5	General	yörüngeye oturmak	orbit v.
6	General	kirada oturmak	tenant v.
7	General	diz dize oturmak	sit close together v.
8	General	dibe oturmak	settle v.
9	General	bir yere lop diye oturmak	plop oneself down on v.
10	General	bir yere lop diye oturmak	plump oneself down on v.
11	General	cuk oturmak	fit well v.
12	General	fermaya oturmak	come to a point v.
13	General	mideye oturmak	lie heavy on the stomach v.
14	General	fermaya oturmak	point v.
15	General	eğreti oturmak	sit on the edge of something v.
16	General	dik oturmak	sit up straight v.
17	General	üstüne oturmak	appropriate v.
18	General	boş oturmak	sit about v.
19	General	geri oturmak	reseat v.
20	General	karaya oturmak	pile up v.
21	General	karaya oturmak	shipwreck v.
22	General	kanuna aykırı olarak oturmak (kendi malı olmayan bir mülkte)	squat v.
23	General	sofraya oturmak	sit down to a meal v.
24	General	yörüngesine oturmak	go into orbit v.
25	General	kalıp gibi oturmak	fit like a glove v.
26	General	dik oturmak	sit up v.
27	General	pat diye oturmak	plump v.
28	General	yerine oturmak	sit down v.
29	General	külçe gibi oturmak	plop down v.
30	General	tahta oturmak	ascend the throne v.
31	General	yayılarak oturmak	sprawl v.
32	General	kucağına oturmak	sit on somebody's lap v.
33	General	ayaklarını açıp oturmak	bestride v.
34	General	boş oturmak	have no work do v.
35	General	karaya oturmak	run ashore v.
36	General	ata biner gibi oturmak	stride v.
37	General	diz üstü oturmak	kneel v.
38	General	oturmak (ikamet vb)	reside v.
39	General	tam oturmak	sit v.
40	General	oturmak (bina)	subside v.
41	General	boş boş oturmak	goof off v.
42	General	oturmak (sandalye vb)	have a seat v.
43	General	eli kolu bağlı oturmak	stand idle by v.
44	General	karaya oturmak	ground v.
45	General	oturmak (koltuk, masa vb'nde)	occupy v.
46	General	mideye oturmak	lie v.
47	General	rahat bir şekilde oturmak	settle down v.
48	General	kuluçkaya oturmak (tavuk)	sit v.
49	General	pahalıya oturmak	cost very much v.
50	General	boş oturmak	be unemployed v.
51	General	kalıp gibi oturmak	fit perfectly v.
52	General	rayına oturmak	stay on the rails v.
53	General	boş oturmak	sit back v.
54	General	ata biner gibi oturmak	bestride v.
55	General	kirada oturmak	live in a rented house v.
56	General	içine oturmak	sting v.
57	General	karaya oturmak	go aground v.
58	General	ata biner gibi oturmak	straddle v.
59	General	karaya oturmak	be aground v.
60	General	karaya oturmak	run aground v.
61	General	tembelce oturmak	loll v.
62	General	üstüne oturmak	pocket v.
63	General	kayalara oturmak (gemi)	run on the rocks v.
64	General	diken üstünde oturmak	be on tenterhooks v.
65	General	karaya oturmak	be stranded v.
66	General	oturmak veya bir yere yaslanarak durmak	slouch v.
67	General	tekrar oturmak	reseat v.
68	General	geçici olarak oturmak	sojourn v.
69	General	pat diye oturmak	plank oneself down v.
70	General	karaya oturmak	take ground v.
71	General	sonuna kadar oturmak	sit out v.
72	General	dışarıda oturmak	sit out v.
73	General	karaya oturmak	strand v.
74	General	gündeme oturmak	come to the fore v.
75	General	görüşme masasına oturmak	sit down at the negotiation table v.
76	General	aşığı cuk oturmak	hit the bullseye v.
77	General	uslu oturmak	be quiet v.
78	General	uslu oturmak	sit still v.
79	General	zamanla oturmak	settle in time v.
80	General	zirveye oturmak	hit the peak v.
81	General	zirveye oturmak	reach the peak v.
82	General	kucağına oturmak	sit on (someone's) lap v.
83	General	ata biner gibi üzerine oturmak	straddle v.
84	General	bacaklarını iyice açıp oturmak	straddle v.
85	General	tahtta oturmak	sit on the throne v.
86	General	masada oturmak	sit at the table v.
87	General	masaya oturmak	sit round the table v.
88	General	masaya oturmak	sit around the table v.
89	General	masaya oturmak	sit down at the table v.
90	General	masaya oturmak	sit at the table v.
91	General	birlikte oturmak	stay with v.
92	General	nikah masasına oturmak	get married v.
93	General	nikah masasına oturmak	wed v.
94	General	nikah masasına oturmak	get hitched with v.
95	General	nikah masasına oturmak	espouse v.
96	General	nikah masasına oturmak	marry v.
97	General	-de tembel tembel oturmak	loll on v.
98	General	-e oturmak	install oneself in v.
99	General	-de oturmak	dwell in v.
100	General	-e oturmak	install oneself on v.
101	General	-de oturmak	inhabit v.
102	General	-e oturmak	settle v.
103	General	bağdaş kurarak oturmak	sit cross-legged v.
104	General	bağdaş kurarak oturmak	sit cross-legged v.
105	General	(gemi) karaya oturmak	ground v.
106	General	sofradan kalkıp oturmak	get down v.
107	General	içine oturmak	begrudge v.
108	General	üstünde ata binmiş gibi oturmak	straddle v.
109	General	karaya oturmak	strike the bottom v.
110	General	kirada oturmak	lodge v.
111	General	-de oturmak	occupy v.
112	General	kapalı bir yerde oturmak	stay indoor v.
113	General	bir yerde oturmak	dwell v.
114	General	rayına oturmak	be on the right track v.
115	General	rayına oturmak	be on the track v.
116	General	karşılıklı oturmak	sit face to face v.
117	General	vücuda tam oturmak	be close-bodied v.
118	General	vücuduna tam oturmak	close-fit v.
119	General	vücuda tam oturmak	close-fit v.
120	General	masanın etrafında oturmak	sit around table v.
121	General	masa etrafında oturmak	sit around table v.
122	General	hareketsiz oturmak	sit dormant v.
123	General	çadırda oturmak	sit in the tent v.
124	General	yere oturmak	sit down on the floor v.
125	General	ele ele oturmak	sit hand in hand v.
126	General	(arabada) ön koltukta oturmak	sit in the front passenger seat v.
127	General	bağdaş kurarak oturmak	sit in a cross-legged position v.
128	General	bağdaş kurarak oturmak	sit indian-style v.
129	General	birinin yanı başına oturmak	sit right next to someone v.
130	General	bir hukuk bürosunun altında/alt katında yaşamak/oturmak	live under a law office v.
131	General	altında/alt katında yaşamak/oturmak	live under something v.
132	General	kız kardeşiyle beraber yaşamak/oturmak	live together with one's sister v.
133	General	ablasıyla beraber yaşamak/oturmak	live together with one's sister v.
134	General	küçük bir dairede oturmak	live in a small apartment v.
135	General	yeniden yörüngeye oturmak	reorbit v.
136	General	kıçının üzerine oturmak (fig / lit)	pratfall v.
137	General	eli kolu bağlı oturmak	stand idle with hands tied v.
138	General	aynı sokakta karşılıklı evlerde oturmak	live across the street from each other v.
139	General	bahçede oturmak	sit in the garden v.
140	General	kımıldamadan/hareket etmeden oturmak	sit immobile v.
141	General	bütün gün evde oturmak	sit at home all day v.
142	General	dizleri üzerine oturmak	sit on heels v.
143	General	küçük bir dairede oturmak	live in a small flat v.
144	General	sürekli oturmak	remain seated v.
145	General	kafede oturmak	sit in the cafe v.
146	General	koltuğa oturmak	get a seat v.
147	General	karaya oturmak	run aground v.
148	General	ateşin yanında oturmak	sit by fire v.
149	General	sessizce oturmak	sit silently v.
150	General	sessiz sessiz oturmak	sit silently v.
151	General	(arka tarafı) karaya oturmak	tail v.
152	General	rahatça oturmak	niche v.
153	General	tekrar oturmak	reinhabit v.
154	General	kirada oturmak	tenant v.
155	General	dikine oturmak	upend v.
156	General	(belli bir yere) oturmak	sit at (something) v.
157	General	tahta oturmak	enthronise v.
158	General	tahta oturmak	enthronize v.
159	General	içine oturmak	jalouse v.
160	General	banka oturmak	bench v.
161	General	yargıç koltuğuna oturmak	bench [obsolete] v.
162	General	bacaklarının birini bir yana birini öbür yana koyarak oturmak	bestraddle v.
163	General	tam oturmak	hang v.
164	General	ata biner gibi oturmak	horse v.
165	General	bacaklarını ayırarak oturmak	horse v.
166	General	(köpek) oturmak	hup v.
167	General	tembelce oturmak	lill v.
168	General	aniden oturmak	clap [dialect] v.
169	General	korku ile oturmak	dare [obsolete] v.
170	General	karaya oturmak	ground out v.
171	General	bacaklarını ayırarak oturmak	overstride v.
172	General	tam oturmak	chock (in) v.
173	General	tam oturmak	chock (into) v.
174	General	(bir şeyin) süresinden daha uzun süre oturmak	outsit v.
175	General	daha uzun süre oturmak	outsit v.
176	General	yayılarak oturmak	scamble [dialect] [uk] v.
177	General	özel bir makama oturmak	seat v.
178	General	bir yere tam oturmak	seat v.
179	General	(ev) kendi oturmak için yapmak	self-build v.
180	General	(kıyafet) üzerine oturmak	sit v.
181	General	cuk diye oturmak	sit v.
182	General	masaya oturmak	sit in [uk] v.
183	General	sofraya oturmak	sit in [uk] v.
184	General	bacaklarını açıp oturmak	spread-eagle v.
185	General	bağdaş kurarak oturmak	squat v.
186	General	tam oturmak	fit v.
Phrasals
187	Phrasals	yatakta dik bir şekilde oturmak	sit up v.
188	Phrasals	surat asıp oturmak	pout around v.
189	Phrasals	bir şeyin arkasında çökerek oturmak	slouch behind something v.
190	Phrasals	boş boş/avare avare oturmak	sit around v.
191	Phrasals	birinin yanında oturmak	sit by someone v.
192	Phrasals	bir yere kurulmak/oturmak	snug down (some place) v.
193	Phrasals	dibe oturmak	go aground v.
194	Phrasals	karaya oturmak	run aground on v.
195	Phrasals	küt diye oturmak	flop down v.
196	Phrasals	merkezine oturmak	center on v.
197	Phrasals	karaya oturmak	go aground v.
198	Phrasals	rahatça oturmak	snug down v.
199	Phrasals	taşlar yerine oturmak	fit together v.
200	Phrasals	taşlar yerine oturmak	fall into place v.
201	Phrasals	(çalıştığı yerde) oturmak/yaşamak	live in v.
202	Phrasals	lop diye oturmak	fall in v.
203	Phrasals	lop diye oturmak	fall into v.
204	Phrasals	(bir makama) oturmak/gelmek	sit at (something) v.
205	Phrasals	(bir pozisyona/konuma) oturmak	sit at (something) v.
206	Phrasals	bir şeyin üstünde durmak/oturmak	perch on something v.
207	Phrasals	bir şeye tam oturmak	snap into something v.
208	Phrasals	bir şeye cuk diye oturmak	snap into something v.
209	Phrasals	bir şeye cuk oturmak	snap into something v.
210	Phrasals	bir şeye şıp diye oturmak	snap into something v.
211	Phrasals	cuk diye yuvaya girmek/oturmak	snap into something v.
212	Phrasals	bir şeyin içine oturmak	stick in something v.
213	Phrasals	kayıp (bir şeye/yere) oturmak	slide into (something) v.
214	Phrasals	ata çıkıp oturmak	mount up v.
215	Phrasals	şıp diye oturmak	snap in v.
216	Phrasals	tam oturmak	snap in v.
217	Phrasals	uzakta yaşamak/oturmak	live out v.
218	Phrasals	işinden, okulundan uzakta yaşamak/oturmak	live out v.
219	Phrasals	(bir şeye) cuk oturmak	chime in with (something) v.
220	Phrasals	bir yerde oturmak	move in v.
221	Phrasals	(bir şeye) küt diye oturmak	flop down onto (something) v.
222	Phrasals	(bir şeye) lap diye oturmak	flop down onto (something) v.
223	Phrasals	(bir şeye) küt diye oturmak	flop down on (something) v.
224	Phrasals	(bir şeye) lap diye oturmak	flop down on (something) v.
225	Phrasals	(bir şeye) tam oturmak	flush with (something) v.
226	Phrasals	rahatça oturmak/durmak	lay back v.
227	Phrasals	üst katında/üzerinde oturmak	live above v.
228	Phrasals	(birinin/bir şeyin) üst katında/üzerinde oturmak	live above (someone or something) v.
229	Phrasals	üstünde durmak/oturmak	perch on v.
230	Phrasals	ile oturmak	reside with v.
231	Phrasals	-e oturmak	sit down on v.
232	Phrasals	(birinin/bir şeyin) üzerine oturmak	sit down on (someone or something) v.
233	Phrasals	(sofraya, masaya) oturmak	sit down to v.
234	Phrasals	(bir işin) başına oturmak	sit down to (do something) v.
235	Phrasals	(bir şeyi yapmaya) oturmak	sit down to (do something) v.
236	Phrasals	(bir şeyi yapmak) için oturmak	sit down to (do something) v.
237	Phrasals	(bir şeyi) müzakere etmek/konuşmak için bir araya gelip oturmak	sit on (something) v.
238	Phrasals	(bir şeyi) müzakere etmek/konuşmak için bir araya gelip oturmak	sit upon (something) v.
239	Phrasals	yutup oturmak	swallow down v.
Phrases
240	Phrases	tam (elbise vb oturmak/olmak)	tip-top adj.
241	Phrases	tam (elbise vb oturmak/olmak)	to the highest extent expr.
Colloquial
242	Colloquial	karaya oturmak	be on the rocks v.
243	Colloquial	cuk oturmak	chime in v.
244	Colloquial	üstüne oturmak (bir iş/rol)	look/dress the part v.
245	Colloquial	(elbise) harika oturmak	(do something) a treat [uk] v.
246	Colloquial	(birinin) üstüne cuk oturmak	be made for (someone) v.
Idioms
247	Idioms	bir kenarda, kendi başına oturmak	sit like piffy on a rock cake [uk] v.
248	Idioms	aynı evde oturmak	live under the same roof v.
249	Idioms	boş oturmak	hack around v.
250	Idioms	cuk oturmak	fit like a glove v.
251	Idioms	cuk diye oturmak	fit like a glove v.
252	Idioms	cuk oturmak	suit someone to a t v.
253	Idioms	cuk diye oturmak	snap into place like a clockwork v.
254	Idioms	diken üstünde oturmak	be keyed up v.
255	Idioms	dimdik oturmak	sit bolt upright v.
256	Idioms	cuk oturmak	fit someone to a t v.
257	Idioms	diken üstünde oturmak	be like a cat on hot bricks v.
258	Idioms	cuk oturmak	make a perfect sense v.
259	Idioms	diken üstünde oturmak	be on pins and needles v.
260	Idioms	hokka gibi oturmak	fit like a glove v.
261	Idioms	hiçbir şeye karışmadan öylece oturmak	be sitting on the sidelines v.
262	Idioms	içine oturmak	cut to the quick v.
263	Idioms	içine oturmak	cut someone to the quick v.
264	Idioms	iğne üstünde oturmak	be on tenterhooks v.
265	Idioms	nikah masasına oturmak	walk down the aisle v.
266	Idioms	midesine oturmak	sit heavy on someone's stomach v.
267	Idioms	kalıp gibi oturmak	fit like a glove v.
268	Idioms	kımıldamadan oturmak	sit still for something v.
269	Idioms	öfkeyle kalkıp zararla oturmak	cut off one's nose to spite one's face v.
270	Idioms	kıpırdamadan oturmak	sit still v.
271	Idioms	öfkeyle kalkıp zararla oturmak	cut off your nose to spite your face v.
272	Idioms	nikah masasına oturmak	go down the aisle v.
273	Idioms	rayına oturmak	be back on the rails (brit.) v.
274	Idioms	rayına oturmak	put back on the rails v.
275	Idioms	rayına oturmak	get back on the rails v.
276	Idioms	şapa oturmak	be up a gum tree v.
277	Idioms	taşlar yerine oturmak	fall into place v.
278	Idioms	taşlar yerine oturmak	fall in place v.
279	Idioms	taşlar yerine oturmak	click into place v.
280	Idioms	tembel tembel oturmak	hack around v.
281	Idioms	taşlar yerine oturmak	slot into place v.
282	Idioms	yemeğe oturmak	get stuck in/into (uk) v.
283	Idioms	yerli yerine oturmak	fall into place v.
284	Idioms	yönetici koltuğuna oturmak	take the chair v.
285	Idioms	yerli yerine oturmak	click into place v.
286	Idioms	(sorunu çözmek için) masaya oturmak	come to the table v.
287	Idioms	yerli yerine oturmak	slot into place v.
288	Idioms	yerli yerine oturmak	fall in place v.
289	Idioms	taşlar yerine oturmak	drop into place v.
290	Idioms	yerli yerine oturmak	drop into place v.
291	Idioms	taşlar yerine oturmak	fall into place v.
292	Idioms	yerli yerine oturmak	fall into place v.
293	Idioms	öfkeyle kalkıp zararla oturmak	bite (one's) nose off to spite (one's) face v.
294	Idioms	yemeğin başına oturmak	put the nose-bag on v.
295	Idioms	yemeğin başına oturmak	put the feed bag on v.
296	Idioms	kalbine bir şey oturmak	feel sick at heart v.
297	Idioms	tam oturmak	fit (one) to a tee v.
298	Idioms	cuk oturmak	fit (one) to a tee v.
299	Idioms	(birine) cuk oturmak	suit (one) to a tee v.
300	Idioms	iğne üstünde oturmak	be on tenterhooks v.
301	Idioms	diken üstünde oturmak	be on tenterhooks v.
302	Idioms	şeytanla masaya oturmak	dine with the devil v.
303	Idioms	şeytanla aynı masaya oturmak	dine with the devil v.
304	Idioms	şeytanla sofraya oturmak	dine with the devil v.
305	Idioms	şeytanın sofrasına oturmak	dine with the devil v.
306	Idioms	şeytanla masaya oturmak	sup with the devil v.
307	Idioms	şeytanla aynı masaya oturmak	sup with the devil v.
308	Idioms	şeytanla sofraya oturmak	sup with the devil v.
309	Idioms	şeytanın sofrasına oturmak	sup with the devil v.
310	Idioms	rayına oturmak	be off the ground v.
311	Idioms	mideye oturmak	sit heavy on the stomach v.
312	Idioms	diken üstünde olmak/oturmak	be on the edge of (one's) chair v.
313	Idioms	tam oturmak	be cast in cement v.
314	Idioms	tam oturmak	be cast in concrete v.
315	Idioms	bir hazinenin üstünde oturmak	be sitting on a gold mine v.
316	Idioms	öfkeyle kalkıp zararla oturmak	cut (one's) nose off to spite (one's) face v.
317	Idioms	öfkeyle kalkıp zararla oturmak	cut nose off to spite face v.
318	Idioms	taşlar yerine oturmak	fall into place v.
319	Idioms	taşlar yerine oturmak	drop into place v.
320	Idioms	(birine) cuk oturmak	fit (one) to a t v.
321	Idioms	(birine) tam olmak/oturmak	fit (one) to a t v.
322	Idioms	(birine) cuk oturmak	fit (someone) like a glove v.
323	Idioms	(birine) tam olmak/oturmak	fit (someone) like a glove v.
324	Idioms	(birine) kalıp gibi oturmak	fit (someone) like a glove v.
325	Idioms	(birine) kalıp gibi oturmak	fit (somebody) like a glove v.
326	Idioms	(birine) cuk diye oturmak	fit (somebody) like a glove v.
327	Idioms	(birine) cuk oturmak	fit (somebody) like a glove v.
328	Idioms	nikah masasına oturmak	go/walk down the aisle v.
329	Idioms	ön sırada/önlerde oturmak	have a ringside seat v.
330	Idioms	ön sırada/önlerde oturmak	have a ringside view v.
331	Idioms	sap gibi kalmak/oturmak	sit like piffy on a rock bun [uk] v.
332	Idioms	bir kenarda, kendi başına oturmak	sit like piffy on a rock bun [uk] v.
333	Idioms	altın madeninin üzerinde oturmak	sit on a gold mine v.
334	Idioms	bir hazinenin üzerinde oturmak	sit on a gold mine v.
335	Idioms	(bir şey) hazinesinin üzerinde oturmak	sit on a gold mine of (something) v.
336	Idioms	diken üstünde oturmak	sit on the edge of (one's) chair v.
337	Idioms	arabanın ön koltuğunda oturmak/seyahat etmek	sit shotgun v.
338	Idioms	kımıldamadan oturmak	sit still for v.
339	Idioms	cuk oturmak	suit to a t v.
340	Idioms	yerine oturmak	take (one's) seat v.
341	Idioms	yerine oturmak	take your place v.
342	Idioms	dizinin dibinde oturmak	sit at one's feet v.
343	Idioms	sofraya oturmak	sit at table v.
344	Idioms	masaya oturmak	sit at table v.
Speaking
345	Speaking	birkaç sıra arkada oturmak	sit a couple of rows behind v.
346	Speaking	oturmak ister misin?	do you want to sit? expr.
347	Speaking	oturmak ister miydiniz?	would you like to sit down? expr.
Law
348	Law	birinin yanına oturmak	sit next to someone v.
349	Law	birinin yanına oturmak	sit beside someone v.
350	Law	sanık sandalyesine oturmak	(defendant) to sit in the dock v.
351	Law	sanık sandalyesine oturmak	(defendant) to stand in the dock v.
352	Law	sanık sandalyesine oturmak	appear in the dock v.
353	Law	jüri koltuğuna oturmak	panel v.
Politics
354	Politics	müzakere masasına oturmak	sit down at the negotiating table v.
355	Politics	müzakere masasına oturmak	sit down at the negotiation table v.
Technical
356	Technical	gevşekçe oturmak	slop v.
Automotive
357	Automotive	sağ koltukta oturmak	ride shotgun v.
Railway
358	Railway	(tekerlek çifti) raylara düzgünce oturmak	track v.
Marine
359	Marine	karaya oturmak	run aground v.
360	Marine	karaya oturmak	go ashore v.
361	Marine	kuma oturmak	gravel v.
362	Marine	karaya oturmak	go aground v.
363	Marine	karaya oturmak	run ashore v.
364	Marine	karaya oturmak	strand v.
365	Marine	karaya oturmak	run ashore to v.
366	Marine	kayaya oturmak	run on the rocks v.
367	Marine	karaya oturmak	touch bottom v.
368	Marine	(gemi) karaya oturmak	strike v.
369	Marine	karaya oturmak	sue v.
Psychology
370	Psychology	oturmak için duyulan aşırı istek	kathisomania n.
Zoology
371	Zoology	(hayvan) arka bacakları üzerinde oturmak	sit v.
Military
372	Military	oturmak için su geçirmez sergi	isopar mat n.
Card
373	Card	(oyuncunun) solunda avantajlı yere oturmak	sit over v.
Archaic
374	Archaic	masaya yemek yemek üzere oturmak	sit at meat v.
375	Archaic	dibe oturmak	squattle v.
Slang
376	Slang	pek bir işlevi olmayan tek işi mesai süresince oturmak olan çalışan	chairwarmer n.
377	Slang	boş boş oturmak	faff around v.
378	Slang	boş boş oturmak	jerk around v.
379	Slang	aylak aylak oturmak	faff around v.
380	Slang	kıçını kırıp oturmak	bring (one's) arse to an anchor v.
381	Slang	kıçını kırıp oturmak	bring (one's) ass to an anchor v.
382	Slang	kıçının üstüne oturmak	bring (one's) arse to an anchor v.
383	Slang	kıçının üstüne oturmak	bring (one's) ass to an anchor v.
384	Slang	boş boş oturmak	futz around v.
385	Slang	bir rahat/kımıldamadan durmak/oturmak	bring (one's) arse to an anchor v.
386	Slang	bir rahat/kımıldamadan durmak/oturmak	bring (one's) ass to an anchor v.
387	Slang	kıç/göt üstünde oturmak	sit on (one's) butt v.
388	Slang	boş boş oturmak	goof off v.
389	Slang	boş boş oturmak	sit on one's ass v.
390	Slang	ön yolcu koltuğunda oturmak	ride shotgun v.
391	Slang	şapa oturmak	get in a quandary v.
392	Slang	şoförün yanında oturmak	ride shotgun v.
393	Slang	(herkes çalışırken) öylece oturmak	sit on one's arse v.
394	Slang	(herkes çalışırken) öylece oturmak	sit on one's ass v.
395	Slang	boş boş oturmak	fiddle-fart v.
396	Slang	aylak aylak oturmak	fiddle-fart v.
397	Slang	boş boş oturmak	monkey-fart v.
398	Slang	aylak aylak oturmak	monkey-fart v.
399	Slang	boş boş oturmak	fiddle-fart v.
400	Slang	aylak aylak oturmak	fiddle-fart v.
401	Slang	tuvalete oturmak	ride the porcelain pony v.
402	Slang	ishalken tuvalette oturmak	ride the porcelain pony v.
403	Slang	yere oturmak	pull up a floor v.