Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
automatic save every
die frohe botschaft
hash
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Geçmiş
Cümleler
"hash"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 49 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
hash
i.
kıymalı patates
2
Genel
hash
i.
mal
3
Genel
hash
i.
yeniden sunulan eski şey
4
Genel
hash
i.
haşiş
5
Genel
hash
i.
karmakarışık şey
6
Genel
hash
i.
kuşbaşı doğranarak yeniden pişirilen et yemeği
7
Genel
hash
i.
duman
8
Genel
hash
i.
karışık şey
9
Genel
hash
i.
temcit pilavı
10
Genel
hash
i.
haşhaş
11
Genel
hash
i.
bozulmuş şey
12
Genel
hash
i.
arapsaçı
13
Genel
hash
i.
anlamsız şey
14
Genel
hash
i.
bozuk sinyal
15
Genel
hash
i.
bozuk sinyal kombinasyonu
16
Genel
hash
i.
dört çiftli dansta karışık hareketler ve figürler
17
Genel
hash
i.
doğranmış yiyecek
18
Genel
hash
i.
kare işareti
19
Genel
hash
f.
kıymalı yemek
20
Genel
hash
f.
et kıymak
21
Genel
hash
f.
altüst etmek
22
Genel
hash
f.
karıştırıp tekrar pişirmek
23
Genel
hash
f.
kuşbaşı doğramak
24
Genel
hash
f.
karıştırmak
25
Genel
hash
f.
yüzüne gözüne bulaştırmak
26
Genel
hash
f.
bozmak
27
Genel
hash
f.
doğramak
28
Genel
hash
f.
gerçekleri sıralamak
29
Genel
hash
f.
düşünmek
30
Genel
hash
f.
yarmak
31
Genel
hash
f.
kabataslak hazırlamak
32
Genel
hash
f.
üstünkörü halini yapmak
Colloquial
33
Konuşma Dili
hash
f.
dikkatle ele almak
34
Konuşma Dili
hash
f.
incelemek
35
Konuşma Dili
hash
f.
fikir alışverişi yapmak
Technical
36
Teknik
hash
i.
kargaşa
Computer
37
Bilgisayar
hash
i.
sağlama
38
Bilgisayar
hash
i.
özet fonksiyonun ortaya çıkardığı sonuç
39
Bilgisayar
hash
i.
anlamsız veri
40
Bilgisayar
hash
i.
istenmeyen veri
41
Bilgisayar
hash
i.
(algoritmik işlemde) mesajı veya veri setini temsil eden tek sayı
42
Bilgisayar
hash
f.
özel fonksiyonun ortaya çıkardığı sonuca göre dönüştürmek
Gastronomy
43
Mutfak
hash
s.
kıymalı
Printery
44
Matbaa
hash
i.
espas sembolü
Slang
45
Argo
hash
i.
esrar
46
Argo
hash
i.
(restoranda, kafeteryada sunulan) yemek
47
Argo
hash
i.
görüntü veya seste karıncalanma
48
Argo
hash
f.
restoranda yemek servis etmek
49
Argo
hash
f.
servis yapmak
"hash"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 145 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
hash key
i.
kare tuşu
2
Genel
hash #
i.
kare işareti
3
Genel
hash key #
i.
kare işareti
4
Genel
hash #
i.
kare tuşu
5
Genel
hash key #
i.
kare tuşu
6
Genel
hash [uk]
i.
yeniden işleme
7
Genel
hash [uk]
i.
yeniden kullanım
8
Genel
hash [scotland]
i.
değersiz kimse
9
Genel
hash [scotland]
i.
beş para etmez kimse
10
Genel
hash browns
i.
doğrandıktan sonra kızartılan çiğ veya haşlanmış patates
11
Genel
hash head
i.
esrarkeş
12
Genel
make a hash of
f.
yüzüne gözüne bulaştırmak
13
Genel
hash out
f.
başkalarıyla bir konu üzerine konuşmak
14
Genel
hash up
f.
karman çorman etmek
15
Genel
make a hash of
f.
karman çorman etmek
16
Genel
hash out
f.
sohbet etmek
17
Genel
hash up
f.
yüzüne gözüne bulaştırmak
18
Genel
settle one's hash
f.
defterini dürmek
19
Genel
hash out
f.
bir konu hakkında tartışmak
20
Genel
make a hash of
f.
eline yüzüne bulaştırmak
21
Genel
make a hash of
f.
-i iyice karıştırmak
22
Genel
make a hash of
f.
-i bozmak
23
Genel
make a hash of
f.
-i yüzüne gözüne bulaştırmak
24
Genel
hash [dialect]
s.
pürüzlü
25
Genel
hash [dialect]
s.
çiğ
26
Genel
hash [dialect]
s.
yavan
27
Genel
hash [dialect]
s.
kulağa hitap etmeyen
28
Genel
hash [dialect]
s.
süssüz
29
Genel
hash [dialect]
s.
konforsuz
30
Genel
hash [dialect]
s.
şiddetli
31
Genel
hash [dialect]
s.
vahşi
32
Genel
hash [dialect]
s.
acımasız
33
Genel
hash [dialect]
s.
ham
34
Genel
hash [dialect]
zf.
sert bir şekilde
Phrasals
35
Öbek Fiiller
hash out
f.
konuşarak bir çözüme bağlamak
36
Öbek Fiiller
hash out
f.
üstesinden gelmek
37
Öbek Fiiller
hash out
f.
üzerinde konuşmak
38
Öbek Fiiller
hash over
f.
yeniden gözden geçirmek
39
Öbek Fiiller
hash up
f.
coşturmak
40
Öbek Fiiller
hash up
f.
canlandırmak
Colloquial
41
Konuşma Dili
settle somebody's hash
f.
susturmak
42
Konuşma Dili
hash up
f.
bir şeyi küçük parçalar halinde kesmek/doğramak
43
Konuşma Dili
hash up
f.
bozmak
44
Konuşma Dili
hash up
f.
berbat etmek
45
Konuşma Dili
hash something up
f.
bir şeyi doğramak
46
Konuşma Dili
hash something up
f.
bir şeyi berbat etmek/talan etmek
Idioms
47
Deyim
settle someone's hash
f.
ağzını kapatmak
48
Deyim
make a hash of
f.
berbat etmek
49
Deyim
settle somebody's hash
f.
birinin çanına ot tıkamak
50
Deyim
hash over
f.
bir sorun üzerinde uzun uzadıya konuşmak
51
Deyim
hash something over with someone
f.
biriyle bir konuyu konuşmak/tartışmak
52
Deyim
make a hash of
f.
çorba etmek
53
Deyim
settle someone's hash
f.
defterini dürmek
54
Deyim
make a hash of
f.
eline yüzüne bulaştırmak
55
Deyim
settle someone's hash
f.
halletmek
56
Deyim
settle someone's hash
f.
işini bitirmek
57
Deyim
make a hash of
f.
içine etmek
58
Deyim
make a hash of
f.
karman çorman etmek
59
Deyim
hash over
f.
konuyu enine boyuna tartmak
60
Deyim
settle someone's hash
f.
sindirmek
61
Deyim
settle someone's hash
f.
sakinleştirmek
62
Deyim
settle someone's hash
f.
susturmak
63
Deyim
make a hash of
f.
yüzüne gözüne bulaştırmak
64
Deyim
hash out
f.
(bir şeyin) detayları üzerinde kafa yormak
65
Deyim
hash out
f.
zorlukları ele almak
66
Deyim
make a hash of something
f.
bir şeyi/işi yüzüne gözüne bulaştırmak
67
Deyim
make a hash of something
f.
bir şeyi/işi karman çorman etmek
68
Deyim
make a hash of something
f.
bir şeyi/işi eline yüzüne bulaştırmak
69
Deyim
make a hash of something
f.
bir şeyi/işi bozmak
70
Deyim
make a hash of something
f.
bir şeyi/işi berbat etmek
71
Deyim
make a hash of (something)
f.
(bir şeyi) yüzüne gözüne bulaştırmak
72
Deyim
make a hash of (something)
f.
(bir şeyi) karman çorman etmek
73
Deyim
make a hash of (something)
f.
(bir şeyi) eline yüzüne bulaştırmak
74
Deyim
make a hash of (something)
f.
(bir şeyi) bozmak
75
Deyim
make a hash of (something)
f.
(bir şeyin) içine etmek
76
Deyim
make a hash of something/of doing something
f.
bir şeyi/bir şey yapmayı yüzüne gözüne bulaştırmak
77
Deyim
make a hash of something/of doing something
f.
bir şeyi/bir şey yapmayı eline yüzüne bulaştırmak
78
Deyim
settle hash
f.
defterini dürmek
79
Deyim
settle hash
f.
susturmak
80
Deyim
settle hash
f.
ağzını kapatmak
81
Deyim
settle hash
f.
çanına ot tıkamak
82
Deyim
settle hash
f.
halletmek
83
Deyim
settle hash
f.
işini bitirmek
84
Deyim
settle hash
f.
sakinleştirmek
Technical
85
Teknik
hash total
i.
karma toplam
86
Teknik
hash temperature
i.
tutuşma sıcaklığı
Computer
87
Bilgisayar
unknown hash
i.
bilinmeyen hash
88
Bilgisayar
hash total
i.
denetim toplamı
89
Bilgisayar
bad hash
i.
hatalı karma
90
Bilgisayar
hash type
i.
hash türü
91
Bilgisayar
hash coding
i.
hesaba dayalı adresleme
92
Bilgisayar
hash coding
i.
hashing hesabına dayalı adresleme
93
Bilgisayar
hash algorithm
i.
imzalama algoritması
94
Bilgisayar
hash algorithm
i.
karma algoritma
95
Bilgisayar
hash total
i.
karma toplam
96
Bilgisayar
hash value
i.
karma değeri
97
Bilgisayar
hash table
i.
komut tablosu
98
Bilgisayar
hash rule
i.
sağlama kuralı
99
Bilgisayar
file hash
i.
sağlama dosyası
100
Bilgisayar
hash algorithm
i.
sağlama algoritması
101
Bilgisayar
sha1 hash
i.
sha1 karma
102
Bilgisayar
encrypted hash
i.
şifrelenmiş karma
103
Bilgisayar
new hash rule
i.
yeni karma kural
104
Bilgisayar
hash mark
i.
sosyal medya etiketinin başına konulan sembol
Informatics
105
Bilişim
hash table
i.
anahtarlı tablo
106
Bilişim
separate chaining hash table
i.
ayrı ayrı zincirlenmiş anahtarlama tablosu
107
Bilişim
separate chaining hash table
i.
ayrı zincirlenmiş anahtarlama tablosu
108
Bilişim
hash coding
i.
karım kodlaması
Telecom
109
Telekom
hash function
i.
özet fonksiyonu
Gastronomy
110
Mutfak
zucchini hash browns
i.
kabak mücver
111
Mutfak
hash browns
i.
mücver
112
Mutfak
hash browns
i.
patatesin rendelenmiş soğan ile karıştırılıp kahverengimsi bir renk alana kadar kızartılmasıyla yapılan bir yemek
113
Mutfak
corned beef hash
i.
salamura sığır etinden yapılan bir kavurma yemeği
Military
114
Askeri
hash mark
i.
hizmet şeridi
Football
115
Futbol
hash mark
i.
iç sınır çizgisi
Slang
116
Argo
hash cannon
i.
esrar piposu
117
Argo
hash cannon
i.
cura
118
Argo
hash cannon
i.
esrar nargilesi
119
Argo
hash cannon
i.
esrar kabağı
120
Argo
hash bars
i.
esrar barları
121
Argo
hash house
i.
sınırlı sayıda yemek servis eden ucuz restoran
122
Argo
hash pipe
i.
esrar piposu
123
Argo
hash pipe
i.
ot piposu
124
Argo
hash slinger [us]
i.
yemekli vagonda/ucuz restoranda aşçı
125
Argo
hash slinger [us]
i.
yemekli vagonda/ucuz restoranda garson
126
Argo
heavy hash
i.
ağır esrar
127
Argo
heavy hash
i.
tesiri yüksek esrar
128
Argo
hash pipe
i.
haşiş piposu
129
Argo
hash pipe
i.
marihuana piposu
130
Argo
hash-house
i.
ucuz restoran
131
Argo
hash-house
i.
esrar/haşiş satılan ve kullanılan yer
132
Argo
hash-house
i.
keşlerin uğrak yeri olan yer
133
Argo
hash-slinger
i.
ucuz restoranda aşçı/garson
134
Argo
heavy hash
i.
tesiri/etkisi yüksek esrar
135
Argo
make a hash of
f.
arap saçına çevirmek
136
Argo
smoke hash
f.
esrar çekmek
137
Argo
make a hash of
f.
içinden çıkılmaz hale sokmak
138
Argo
make a hash of
f.
işin içine etmek
139
Argo
make a hash of
f.
karmakarışık etmek
140
Argo
sling hash
f.
yemekli vagonda/ucuz restoranda yiyecek servisi yapmak
141
Argo
sling hash
f.
esrar satmak
142
Argo
sling hash
f.
ot satmak
143
Argo
sling hash
f.
torbacılık yapmak
144
Argo
flash the hash
f.
kusmak
British Slang
145
İngiliz Argosu
hash-head
i.
esrarkeş tip
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of hash
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy