turn-up

"turn-up" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	turn-up i.	kıvrık paça
2	Genel	turn-up i.	paçanın kıvrık kısmı
Textile
3	Tekstil	turn-up i.	kıvrık paça (pantolonda)

"turn-up" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 137 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	turn up f.	sesini açmak
Please don't turn up the volume on the television. Lütfen televizyonun sesini açmayın. More Sentences
2	Genel	turn up f.	gelmek
What a pity so few Members were here, but perhaps more will turn up in the Chamber when word gets around. Ne yazık ki bu kadar az Üye buradaydı, ama belki de haber yayıldığında daha fazlası Meclise gelecektir. More Sentences
3	Genel	turn up f.	dönmek
I'm not sure when he'll turn up. Onun ne zaman döneceğinden emin değilim. More Sentences
4	Genel	turn up f.	açmak
Can you turn up the heat? Isıtıcıyı açabilir misin? More Sentences
5	Genel	turn up f.	çıkagelmek
She turned up just as we were starting our meal. Biz tam yemeğimize başlıyorken o çıkageldi. More Sentences
6	Genel	turn up f.	bulmak
The background check on Tom turned up suspiciously little. Tom'un geçmişini araştırdığımda çok az şüpheli şey buldum. More Sentences
7	Genel	turn up f.	çıkıp gelmek
Stephen Hawking once held a party for time travelers, but no one turned up. Stephen Hawking bir zamanlar zaman gezginleri için bir parti düzenledi ama kimse çıkıp gelmedi. More Sentences
8	Genel	turn up f.	sesini açmak
I turned up the TV. TV'nin sesini açtım. More Sentences
Phrasals
9	Öbek Fiiller	turn up f.	olmak
I will be able to see you tomorrow unless something unexpected turns up. Beklenmedik bir şey olmazsa seni yarın görebileceğim. More Sentences
10	Öbek Fiiller	turn up f.	kıvırmak
He turned up his nose at my suggestion. Önerime burun kıvırdı. More Sentences
Colloquial
11	Konuşma Dili	turn up f.	katılmak
After all, we are not going to lose our jobs as MEPs if we do not turn up but some of the workers might. Sonuçta, eğer biz katılmazsak AP üyeleri olarak işimizi kaybetmeyeceğiz ama bazı işçiler kaybedebilir. More Sentences
General
12	Genel	turn up f.	sıvamak
13	Genel	turn up the wick f.	lambayı açmak
14	Genel	turn up f.	kapıya dayanmak
15	Genel	turn up f.	ortaya çıkmak
16	Genel	turn up one's nose at f.	beğenmemek
17	Genel	turn up f.	bulunmak
18	Genel	turn up f.	yukarı çevirmek
19	Genel	turn up f.	varmak
20	Genel	turn up f.	eksik olmamak
21	Genel	turn up false f.	foslamak
22	Genel	turn up f.	vazgeçmek
23	Genel	turn up one's nose f.	beğenmemek
24	Genel	turn up one's nose f.	burun kıvırmak
25	Genel	turn up one's nose at f.	burun bükmek
26	Genel	turn up one's nose at f.	hor görmek
27	Genel	turn up f.	damlamak
28	Genel	turn up false f.	fos çıkmak
29	Genel	turn up f.	kaldırmak
30	Genel	turn up f.	çevirip kaldırmak
31	Genel	turn up one's nose at f.	burun kıvırmak
32	Genel	turn up f.	sapmak
33	Genel	turn up f.	çevirmek
34	Genel	turn up one's nose at f.	reddetmek
35	Genel	turn up f.	kusturmak
36	Genel	turn up f.	keşfetmek
37	Genel	turn up late f.	geç gelmek
38	Genel	turn up the volume f.	müziğin sesini açmak
39	Genel	turn up the music f.	müziğin sesini açmak
40	Genel	turn up pressure f.	baskıyı arttırmak
41	Genel	turn up the radio f.	radyonun sesini açmak
42	Genel	turn up f.	olduğu ortaya çıkmak
43	Genel	turn up f.	vaktinde gelmek
44	Genel	turn up f.	sayfaları çevirerek (kelimeyi, cümleyi) bulmak
45	Genel	turn up [brit] f.	bir kitapta (kelime, bilgi, cümle) aramak
46	Genel	turn up [brit] f.	(bir kitaba) bakmak
47	Genel	turn up [brit] f.	(bir kitaba) danışmak
48	Genel	turn up [brit] f.	kartı çevirip açmak
Phrasals
49	Öbek Fiiller	turn up f.	eğmek
50	Öbek Fiiller	turn up f.	bükmek
51	Öbek Fiiller	turn up f.	ikiye katlamak
52	Öbek Fiiller	turn up f.	belirmek
53	Öbek Fiiller	turn up f.	vuku bulmak
54	Öbek Fiiller	turn up f.	açığa çıkmak
55	Öbek Fiiller	turn up f.	hızlanmak
56	Öbek Fiiller	turn up f.	beklenmedik şekilde gerçekleşmek
57	Öbek Fiiller	turn up f.	kıvrılmak
58	Öbek Fiiller	turn up f.	danışmak
59	Öbek Fiiller	turn up f.	başvurmak
60	Öbek Fiiller	turn up f.	sırt üstü konuma getirmek
61	Öbek Fiiller	turn up f.	öldürmek
62	Öbek Fiiller	turn up f.	serbest bırakmak
63	Öbek Fiiller	turn up f.	belirli bir dönüş hızına erişmek
Colloquial
64	Konuşma Dili	turn up f.	icabet etmek
Idioms
65	Deyim	a turn-up for the books i.	şaşırtıcı bir gelişme/olay
66	Deyim	a turn-up for the book i.	sürpriz bir durum
67	Deyim	a turn-up for the book i.	şaşırtıcı bir gelişme/olay
68	Deyim	a turn-up for the book i.	beklenmedik bir şey
69	Deyim	turn up the pressure f.	baskıyı artırmak
70	Deyim	turn up the heat f.	baskıyı artırmak
71	Deyim	turn up the heat on someone f.	birinin üzerindeki baskıyı artırmak
72	Deyim	turn up the heat on someone f.	birine baskı yapmak
73	Deyim	turn up trumps f.	beklenmedik bir işte başarılı olmak
74	Deyim	turn up f.	hasta etmek
75	Deyim	turn up trumps f.	iyi sonuç almak
76	Deyim	turn up f.	midesini bulandırmak
77	Deyim	turn up like a bad penny f.	kapıdan kovsan bacadan girmek
78	Deyim	turn up (one's) toes f.	başarısız olmak
79	Deyim	turn up (one's) toes f.	işi kapatmak
80	Deyim	turn up (one's) toes f.	kepenk indirmek
81	Deyim	turn up (one's) toes f.	vazgeçmek
82	Deyim	turn up (one's) toes f.	işin peşini bırakmak
83	Deyim	turn up (one's) toes f.	teslim olmak
84	Deyim	turn up (one's) toes f.	pes etmek
85	Deyim	turn up (one's) toes f.	yenilgiyi kabul etmek
86	Deyim	turn up trumps f.	el uzatmak
87	Deyim	turn up trumps f.	cömertlik etmek
88	Deyim	turn up trumps f.	yardımcı olmak
89	Deyim	turn up trumps f.	beklenenin üzerinde başarı göstermek
90	Deyim	turn up trumps f.	umulmadık bir başarı göstermek
91	Deyim	turn up (one's) nose at (someone or something) f.	(birine/bir şeye) burun kıvırmak
92	Deyim	turn up (one's) nose at (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) küçümsemek
93	Deyim	turn up (one's) nose at (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) beğenmemek
94	Deyim	turn up the heat (on someone or something) f.	(birine/bir şeye) baskı yapmak
95	Deyim	turn up the heat (on someone or something) f.	(birini/bir şeyi) sıkıştırmak
96	Deyim	turn up the heat (on someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) üzerindeki baskıyı artırmak
97	Deyim	turn up the heat (on someone or something) f.	(bir şey) üzerindeki baskıyı yoğunlaştırmak
98	Deyim	turn up the heat (on someone or something) f.	(bir şey) üzerindeki baskıyı artırmak
99	Deyim	turn up the heat (on someone or something) f.	(bir şey/rakip) karşısında bastırmak
100	Deyim	turn up the heat (on someone or something) f.	(bir şeye) yoğunlaşmak
101	Deyim	turn up the heat (on someone or something) f.	(bir konuda) hızlanmak
102	Deyim	turn up the heat on f.	-e baskı yapmak
103	Deyim	turn up the heat on f.	üzerindeki baskıyı artırmak
104	Deyim	turn up the heat on f.	'-i sıkıştırmak
105	Deyim	turn up the heat on f.	üzerindeki baskıyı yoğunlaştırmak
106	Deyim	turn up toes f.	başarısız olmak
107	Deyim	turn up toes f.	işi kapatmak
108	Deyim	turn up toes f.	kepenk indirmek
109	Deyim	turn up toes f.	vazgeçmek
110	Deyim	turn up toes f.	işin peşini bırakmak
111	Deyim	turn up toes f.	teslim olmak
112	Deyim	turn up toes f.	pes etmek
113	Deyim	turn up toes f.	yenilgiyi kabul etmek
114	Deyim	turn up toes f.	tahtalı köyü boylamak
115	Deyim	turn up toes f.	nalları dikmek
116	Deyim	turn up your nose at f.	-i beğenmemek
117	Deyim	turn up your nose at f.	'-e burun kıvırmak
118	Deyim	turn up your nose at f.	'-i hor görmek
119	Deyim	turn up your nose at f.	'-e burun bükmek
120	Deyim	turn up your toes [uk] f.	tahtalı köyü boylamak
121	Deyim	turn up your toes [uk] f.	nalları dikmek
122	Deyim	turn up your toes [uk] f.	ölmek
123	Deyim	turn up your nose at something f.	bir şeye burun kıvırmak
124	Deyim	turn up your nose at something f.	bir şeyi beğenmemek
125	Deyim	turn up your nose at something f.	bir şeye burun bükmek
Speaking
126	Konuşma	that's a turn-up for the books! expr.	işte bu şaşırtıcı!
127	Konuşma	that's a turn-up for the books! expr.	işte bu ilginç!
128	Konuşma	there's a turn-up for the books! expr.	işte bu ilginç!
129	Konuşma	there's a turn-up for the books! expr.	işte bu şaşırtıcı!
Computer
130	Bilgisayar	turn up right expr.	yukarı sola döndür
Electric
131	Elektrik	turn up the voltage f.	voltajı yükseltmek
Textile
132	Tekstil	turn up i.	kıvrılmış paça
Slang
133	Argo	turn up one's toes f.	tahtalı köyü boylamak
134	Argo	turn up f.	dağıtmak
135	Argo	turn up f.	içip dağıtmak
136	Argo	turn up f.	içip sapıtmak
137	Argo	turn up f.	içip eğlenmek