öne çıkan - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

öne çıkan



"öne çıkan" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 17 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
öne çıkan prominent s.
General
öne çıkan featured s.
öne çıkan outstanding s.
öne çıkan salient s.
öne çıkan up-front s.
öne çıkan lustrous s.
öne çıkan burning s.
öne çıkan goggled s.
öne çıkan heavy-duty s.
öne çıkan distinct [obsolete] s.
öne çıkan distingué s.
öne çıkan distinguishable [obsolete] s.
öne çıkan saliant s.
öne çıkan precise s.
öne çıkan spotted s.
öne çıkan standout s.
Colloquial
öne çıkan big-league s.

"öne çıkan" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 129 sonuç

Türkçe İngilizce
General
spor sanat camiasından öne çıkan isimler prominent figures in sports and art i.
spor sanat camiasından öne çıkan isimler prominent names in sports and art i.
en çok öne çıkan ürün tentpole i.
belirli türden fikir veya faaliyetler konusunda öne çıkan kimse merchant i.
öne çıkan kimse oner i.
öne çıkan şey oner i.
öne çıkan özellik impress i.
(kötü veya zor bir şeye ait) öne çıkan örnek devil i.
öne çıkan özellik distinctive feature i.
başarı, zenginlik, nüfuz gibi özellikler ile öne çıkan üçgenimsi bölge golden triangle i.
türünün öne çıkan örneği doyen i.
öne çıkan dergi makalesi feature article i.
öne çıkan şey salience i.
öne çıkan şey saliency i.
türünün öne çıkan örneği deuce i.
mesleğinde öne çıkan adam first gentleman i.
alanında öne çıkan kadın first lady i.
en çok öne çıkan konum forefront i.
öne çıkan konum foreground i.
öne çıkan kimse snifter [australia] i.
öne çıkan kimse surpasser i.
öne çıkan olmak highlight f.
insanlara karşı duyulan nefret veya iğrenme duygusu ile öne çıkan misanthropic s.
insanlara karşı duyulan nefret veya iğrenme duygusu ile öne çıkan misanthropical s.
üstün kalitesi ile öne çıkan monumental s.
tarihi bağlantılar ile öne çıkan classical s.
yazınsal eser ile öne çıkan classical s.
öne çıkan stili olan idiomatic s.
abartılı komediyle öne çıkan custard-pie s.
(uzunluk) öne çıkan dominating s.
pasifizm ile öne çıkan pacifist s.
barışseverlik ile öne çıkan pacifist s.
pencere ile öne çıkan fenestrate s.
pencere ile öne çıkan fenestrated s.
panik ile öne çıkan panicky s.
pozitivizm ile öne çıkan positivist s.
hızlı ışık ve renk değişikliği ile öne çıkan phantasmagorian s.
rüyaya benzer flu görüntü ile öne çıkan phantasmagorian s.
gerçeklik ve hayal arası görüntü geçişi ile öne çıkan phantasmagorian s.
hızlı ışık ve renk değişikliği ile öne çıkan phantasmagoric s.
üst üste binmiş görüntü ile öne çıkan phantasmagorical s.
hızlı ışık ve renk değişikliği ile öne çıkan phantasmagorical s.
uzun sözcükler ile öne çıkan sesquipedalian s.
açıklık ile öne çıkan shirt-sleeve s.
açıklık ile öne çıkan shirt-sleeves s.
açıklık ile öne çıkan shirt-sleeved s.
gerçek hayattan alınmış kesitler ile öne çıkan slice-of-life s.
üretim ile öne çıkan smokestack s.
ağır sanayi ile öne çıkan smokestack s.
çok uluslu bir topluluk olarak öne çıkan society s.
seremoni ile öne çıkan state s.
hapşırma ile öne çıkan sternutative s.
satırlar ile öne çıkan stichometric s.
satırlar ile öne çıkan stichometrical s.
simbiyoz olarak öne çıkan symbiotical s.
ortak yaşam ile öne çıkan symbiotical s.
sembol kullanımı ile öne çıkan symbological s.
semboloji ile öne çıkan symbological s.
semboller ile öne çıkan symbological s.
aynılaşma ile öne çıkan syncretistical s.
bağdaştırmacılık ile öne çıkan syncretistical s.
seçmecilik ile öne çıkan syncretistical s.
eş anlamlılar ile öne çıkan synonymic s.
anlamdaşlar ile öne çıkan synonymic s.
eş anlamlılar ile öne çıkan synonymical s.
anlamdaşlar ile öne çıkan synonymical s.
bütüncül bakış açısı ile öne çıkan synoptic s.
bütüncül bakış açısı ile öne çıkan synoptical s.
Colloquial
kendi türünün öne çıkan örneği hell i.
heyecanlı faaliyet ile öne çıkan hot s.
Idioms
yerel bir topluluğun öne çıkan kişi pillar of the community i.
öğünün öne çıkan yemeği the pièce de résistance i.
öne çıkan yemeği the pièce de résistance [french] i.
Trade/Economic
bağımsız üretim ve doğrudan satış ile öne çıkan precapitalistic s.
Politics
federal hükümet ile öne çıkan federal s.
(siyasi birime ait ekonomik ve sosyal yaşamda) aktif ve doğrudan rol sergileme ile öne çıkan positive s.
Media
öne çıkan televizyon performansları için her yıl düzenlenen ödül logie [australia] i.
öne çıkan eser feature i.
(gazete veya dergilerin birden fazla köşesinde) öne çıkan haber paylaşımı spread i.
Technical
(işleme katılan değer/iki değer sonrası) operatör yerleşimi ile öne çıkan postfix s.
Television
bir olayın öne çıkan anlarının derlemesi highlights i.
Construction
binanın kütlesinden öne çıkan bölüm avant–corps i.
Furniture
düz hatları ve kare parçaları ile öne çıkan, düz, koyu renkli ve ağır bir mobilya tarzı mission furniture i.
Medical
diz kapağı önündeki bursanın iltihaplanması ile öne çıkan bir hastalık prepatellar bursitis i.
diz kapağı önündeki bursanın iltihaplanması ile öne çıkan bir hastalık housemaid's knee i.
hızlı ve kesik solunum ile öne çıkan polypneic s.
ani kriz ile öne çıkan fitful [obsolete] s.
Psychology
algısal alanda arka plan ile bu arka planda öne çıkan nesneler şeklinde görülen ayrım figure-ground phenomenon i.
Pathology
yetersiz kortizol ve aşırı androjen üretimi ile öne çıkan bir hastalık congenital adrenal hyperplasia i.
seslerin veya harflerin karıştırılması ile öne çıkan bir konuşma bozukluğu paralalia i.
Veterinary
atın bilek derisinde görülen kuruluk ile öne çıkan bir deri hastalığı türü scratches i.
Statistics
sigmoid eğrisi ile öne çıkan sigmoidal s.
Physics
atom halkası ile öne çıkan cyclic s.
sıfırın altında sıcaklıklar ile öne çıkan sub-zero s.
Biology
derilerinin kalınlığı ile öne çıkan toynaklı memeliler grubu pachydermata i.
(dil yapısı) senkronik bağlamda öne çıkan synchronical s.
Zoology
abd ve kanada'ya özgü hızı ile öne çıkan bir at ırkı standard-bred i.
sivri dişleri ile öne çıkan soricident s.
Botanic
fındığa benzer meyvesi ile öne çıkan hackelia veya lappula cinsi bitki stickseed i.
fındığa benzer meyvesi ile öne çıkan hackelia veya lappula cinsi bitki sticktight i.
Forestry
(orman ağacı) uzunluğu ile öne çıkan dominant s.
Social Sciences
(feminist hareket sonrası) kadınların elde ettiği daha eşit muamele ile öne çıkan postfeminist s.
aynılaşma ile öne çıkan syncretical s.
bağdaştırmacılık ile öne çıkan syncretical s.
seçmecilik ile öne çıkan syncretical s.
Archaeology
güney italya'da, latium bölgesinde yer alan, roma öncesi kalıntılarıyla öne çıkan eski bir kent falerii i.
mississippi su yolları sisteminin bulunduğu bölgede köy-devletleri şeklindeki yönetim yapısı ile öne çıkan eski bir kültüre ait veya ilişkin mississippi s.
arkası küt ve düz olan sivri uçlu dar bıçak üretimi ile öne çıkan, avrupa'ya yayılmış üst paleolitik kültürüne ait veya ilişkin gravettian s.
Geography
kazakistan'ın merkezinde kömür madenciliği ile öne çıkan bir sanayi şehri karaganda i.
kazakistan'ın merkezinde kömür madenciliği ile öne çıkan bir sanayi şehri qaraghandy i.
alaska'nın güneyinde buz sahası ve fiyortları ile öne çıkan bir ulusal park kenai fjords national park i.
kuzey isveç'te demir madenleriyle öne çıkan bir şehir kiruna i.
Art
öne çıkan sanatsal imitasyon impression i.
(öne çıkan bölümü) açık tonla belirtmek highlight f.
Music
duygusal konularla öne çıkan rock müzik türü emo i.
öne çıkan esas müzik aleti first i.
eserde öne çıkan birincil ses first i.
dans partner değişikliği ile öne çıkan cut-in s.
Archaic
öne çıkan ruh hali disposition i.
illüzyon ile öne çıkan prestigious s.
hokkabazlık ile öne çıkan prestigious s.
Ornithology
dişisine ötüşü ile öne çıkan bir afrika şahini singing falcon i.
dişisine ötüşü ile öne çıkan bir afrika şahini singing hawk i.
Entomology
derin kazı yapma becerisi ile öne çıkan bir danaburnu fossor (gryllotalpa fossor) i.
Slang
belirli bir özelliğiyle öne çıkan kişi veya şey number i.
türünün öne çıkan örneği lollapaloosa [us] i.
(program veya seri) öne çıkan yön override i.
Paleontology
paleozoik dönemde öne çıkan bir çift kabuklu yumuşakça familyası pteriidae i.
paleozoik dönemde öne çıkan bir çift kabuklu yumuşakça familyası family pteriidae i.