Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
boot
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"boot"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 124 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
boot
i.
bot
2
Yaygın Kullanım
boot
i.
çizme
3
Yaygın Kullanım
boot
i.
bagaj
General
4
Genel
boot
i.
bot (ayakkabı)
5
Genel
boot
i.
açış
6
Genel
boot
i.
tekme
7
Genel
boot
i.
çizme
8
Genel
boot
i.
önyükleme
9
Genel
boot
i.
papuç
10
Genel
boot
i.
koruyucu kapak
11
Genel
boot
i.
pabuç
12
Genel
boot
i.
çarık
13
Genel
boot
i.
kar
14
Genel
boot
i.
at dizliği
15
Genel
boot
i.
bazı kümes hayvanlarının bacak ve ayak parmaklarındaki tüyler
16
Genel
boot
i.
külotlu çorabın üstü ile ayağı arasındaki bölüm
17
Genel
boot
i.
köpek ayakkabısı
18
Genel
boot
i.
deriden yapılmış içecek kabı
19
Genel
boot
i.
çaylak
20
Genel
boot
i.
stajyer
21
Genel
boot
i.
çırak
22
Genel
boot
i.
korsan kayıt
23
Genel
boot
i.
galoş
24
Genel
boot
f.
tepmek
25
Genel
boot
f.
ayak ile vurmak
26
Genel
boot
f.
çizme giydirmek
27
Genel
boot
f.
tekmelemek
28
Genel
boot
f.
tekme atmak
29
Genel
boot
f.
kovmak
30
Genel
boot
f.
sepetlemek
31
Genel
boot
f.
işe yaramak
32
Genel
boot
f.
(futbol) tekme atmak
33
Genel
boot
zf.
hem de
34
Genel
boot
zf.
ayrıca
35
Genel
boot
zf.
fazla olarak
36
Genel
boot
zf.
bir de
37
Genel
boot
zf.
üstüne bir de
38
Genel
boot
zf.
üstelik
39
Genel
boot
zf.
ilaveten
Colloquial
40
Konuşma Dili
boot
i.
ret
41
Konuşma Dili
boot
i.
reddedilme
42
Konuşma Dili
boot
i.
yol verme
43
Konuşma Dili
boot
i.
sohbet odasından çıkarma
44
Konuşma Dili
boot
f.
bilgisayarı açmak
45
Konuşma Dili
boot
f.
bilgisayarı başlatmak
46
Konuşma Dili
boot
f.
sistemi açmak
47
Konuşma Dili
boot
f.
işten kovmak
48
Konuşma Dili
boot
f.
kıçına tekmeyi basmak
Trade/Economic
49
Ticaret/Ekonomi
boot
i.
(vergi hukukunda) fazladan para, ilişkisiz veya ayni olmayan mülk veya vergilendirilemeyen ayni mülk alışverişiyle ilgili diğer yükümlülüklerin üstlenilmesi
Technical
50
Teknik
boot
i.
açılış
51
Teknik
boot
i.
bot
52
Teknik
boot
i.
çizme
53
Teknik
boot
i.
dingil kılıfı
54
Teknik
boot
i.
fren lastiği
55
Teknik
boot
i.
kılıf
56
Teknik
boot
i.
koruyucu kapak
57
Teknik
boot
i.
pabuç
58
Teknik
boot
i.
potin
59
Teknik
boot
i.
toz körüğü
60
Teknik
boot
i.
tozluk
61
Teknik
boot
i.
toz lastiği
62
Teknik
boot
i.
borunun çatıdan geçtiği yere takılan metal kasa ve flanş
63
Teknik
boot
i.
silo kutusu
64
Teknik
boot
i.
kovalı elevatörün tabanındaki oda ve kutu
65
Teknik
boot
i.
(cam üretimi) pisliğin içeri girmemesi ve camın ısı ve gazla doğrudan temas etmemesini sağlayan kil kap
66
Teknik
boot
i.
yağ tankeri tahliye musluğu
Computer
67
Bilgisayar
boot
i.
(bilgisayar) sistemi yeniden başlatma
68
Bilgisayar
boot
i.
önyükleme
69
Bilgisayar
boot
i.
önyükleme
70
Bilgisayar
boot
f.
bilgisayarın belleğine komutlar okutarak sistemi çalıştırmak
71
Bilgisayar
boot
f.
bilgisayara işletim sistemi yüklemek
72
Bilgisayar
boot
f.
işletim sistemini yeniden yüklemek
73
Bilgisayar
boot
f.
önyüklemek
Automotive
74
Otomotiv
boot
i.
bagaj
75
Otomotiv
boot
i.
buji başlığı
76
Otomotiv
boot
i.
bot
77
Otomotiv
boot
i.
çizme
78
Otomotiv
boot
i.
körük
79
Otomotiv
boot
i.
kovan
80
Otomotiv
boot
i.
lastik
81
Otomotiv
boot
i.
potin
82
Otomotiv
boot
i.
tavan örtüsü
83
Otomotiv
boot
i.
toz kapağı
84
Otomotiv
boot
i.
toz körüğü
85
Otomotiv
boot
i.
vites körüğü
86
Otomotiv
boot
i.
koruyucu kaplama
87
Otomotiv
boot
i.
zemine monte vites kolunun tabanını kaplamak için kullanılan kısım
88
Otomotiv
boot
i.
tekerlek kilidi
89
Otomotiv
boot
i.
tekerlek yaması
90
Otomotiv
boot
i.
açılır kapanır araç tavanı bölmesi
91
Otomotiv
boot
i.
açılır kapanır araç tavanı bölmesi kılıfı
92
Otomotiv
boot
i.
lastik muhafazasının içindeki geniş ve kalın yama
93
Otomotiv
boot
i.
üstü açık aracın sürücü koltuğuna geçirilen koruyucu kılıf
94
Otomotiv
boot
f.
(aracı) tekerlek kilidiyle bağlamak
Aeronautic
95
Havacılık
boot
i.
(uçaklarda don çözmek için kullanılan) bot
Botanic
96
Botanik
boot
i.
tahıl ve çeşitli palmiyelerin üst yapraklarının yakınındaki çiçeklerin üstünü kapatan zarf
Military
97
Askeri
boot
i.
bot (ayakkabı)
Hunting
98
Silah/Atıcılık
boot
i.
deriden yapılmış tüfek taşıma kılıfı
Sport
99
Spor
boot
i.
vuruş
100
Spor
boot
f.
(yerden zıplayan top) yere doğru düşürmek
Baseball
101
Beysbol
boot
i.
yerden zıplayan topu özellikle iç sahaya doğru düşürme
102
Beysbol
boot
f.
(yerden zıplayan top) yanlış oynamak
Music
103
Müzik
boot
i.
orgda kamış borularının olduğu kutu
Archaic
104
Eski Kullanım
boot
i.
avantaj
105
Eski Kullanım
boot
i.
fayda
106
Eski Kullanım
boot
i.
yarar
107
Eski Kullanım
boot
i.
fazladan verilen şey
108
Eski Kullanım
boot
i.
yağma
109
Eski Kullanım
boot
i.
çapul
110
Eski Kullanım
boot
i.
vurgun
111
Eski Kullanım
boot
f.
el ve ayak sıkıştıran aletle işkence etmek
Slang
112
Argo
boot
i.
heyecan
113
Argo
boot
i.
zevk alma
114
Argo
boot
i.
haz alma
115
Argo
boot
i.
keyif alma
116
Argo
boot
i.
işten kovulma
117
Argo
boot
i.
kıçına tekmeyi yeme
118
Argo
boot
i.
tatlı heyecan
119
Argo
boot
f.
kıçına tekme vurmak/yemek
120
Argo
boot
f.
kusmak
121
Argo
boot
f.
midesini boşaltmak
122
Argo
boot
f.
yarış atı sürmek
British Slang
123
İngiliz Argosu
boot
i.
çekici tip
124
İngiliz Argosu
boot
i.
tipsiz kimse
"boot"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 382 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
boot maker
i.
çizmeci
2
Genel
leg of a boot
i.
konç
3
Genel
thigh boot
i.
uzun çizme
4
Genel
gym boot
i.
kes
5
Genel
ski boot
i.
kayak ayakkabısı
6
Genel
a high boot
i.
sokman
7
Genel
top boot
i.
çizme
8
Genel
casual boot
i.
gündelik bot
9
Genel
riding boot
i.
binici çizmesi
10
Genel
snow boot
i.
kar botu
11
Genel
boot stretcher
i.
ayakkabı açma makinası
12
Genel
top boot
i.
uzun konçlu çizme
13
Genel
top boot
i.
uzun çizme
14
Genel
boot camp
i.
acemi birliği
15
Genel
hessian boot
i.
uzun çizme
16
Genel
knee boot
i.
dize kadar gelen çizme
17
Genel
ankle boot
i.
yarım çizme
18
Genel
snow boot
i.
kar çizmesi
19
Genel
cowboy boot
i.
kovboy çizmesi
20
Genel
low boot
i.
kısa çizme
21
Genel
ankle boot
i.
yarım bot
22
Genel
work boot
i.
iş botu
23
Genel
boot failure
i.
başlatma hatası
24
Genel
ankle boot
i.
bot
25
Genel
rain boot
i.
yağmur çizmesi
26
Genel
half-boot
i.
kısa çizme
27
Genel
hessian boot
i.
(19. yüzyılda kullanılan) uzun çizme
28
Genel
wellington boot
i.
(19. yüzyılda kullanılan) uzun çizme
29
Genel
summer boot
i.
yazlık bot
30
Genel
winter boot
i.
kışlık çizme
31
Genel
high-heeled boot
i.
yüksek topuklu çizme/bot
32
Genel
winter boot
i.
kışlık bot
33
Genel
boot polisher
i.
ayakkabı boyacısı
34
Genel
boot print
i.
bot izi
35
Genel
wellington boot
i.
lastik çizme
36
Genel
can-can-boot
i.
pop pop tekne
37
Genel
can-can-boot
i.
bir tür oyuncak tekne
38
Genel
chelsea boot
i.
yan kısımları lastikli, ayak bileği yüksekliğinde bot
39
Genel
the boot
i.
bir kimsenin ayağını/bacağını yakmak veya ezmekte kullanılan işkence aleti
40
Genel
car boot sale
i.
araba bagajında yapılan satış
41
Genel
car boot sale
i.
bit pazarı
42
Genel
jodhpur boot
i.
yanı tokalı kısa binicilik botu
43
Genel
boot [dialect]
i.
hediye ürün
44
Genel
boot [dialect]
i.
eşantiyon
45
Genel
boot [dialect]
i.
ödemeyi denkleştirmek için fazladan verilen şey
46
Genel
boot [obsolete]
i.
çare
47
Genel
boot [obsolete]
i.
yardım
48
Genel
boot [obsolete]
i.
rahatlama
49
Genel
boot [obsolete]
i.
bacak zırhı
50
Genel
boot [obsolete]
i.
at arabası sürücü kompartımanı
51
Genel
boot boy
i.
hizmetçi
52
Genel
boot boy
i.
(otelde) ayakkabı parlatıcısı
53
Genel
boot camp
i.
yoğun egzersiz programı
54
Genel
boot camp
i.
yetenek geliştirme programı
55
Genel
boot catcher
i.
bot parlatıcısı
56
Genel
boot closer
i.
bot dikicisi
57
Genel
boot crimp
i.
bot gövdesini çizmek için kullanılan araç
58
Genel
boot crimp
i.
bot gövdesini şekillendirmek için kullanılan çerçeve
59
Genel
boot hook
i.
çizme giyme kancası
60
Genel
boot top
i.
botun üst kısmı
61
Genel
boot top
i.
eskiden botun üst kısmını gizlemek için giyilen dantel
62
Genel
boot tree
i.
bot kalıbı
63
Genel
boot-scraper
i.
eskiden botların altının temizlenmesi için ev önüne konan metal mekanizma
64
Genel
riding boot
i.
çizme
65
Genel
desert boot
i.
baldırın yarısına gelen bot
66
Genel
gum boot
i.
lastik çizme
67
Genel
gum boot
i.
yüksek konçlu lastik bot
68
Genel
rock boot
i.
kaya tırmanışı botu
69
Genel
chukka boot
i.
bir tür bot
70
Genel
congress boot
i.
bilekte bot
71
Genel
congress boot
i.
bilek hizasında kenarı lastikli bot
72
Genel
duck boot
i.
sağlam ve suya dayanıklı bir bot çeşidi
73
Genel
iron boot
i.
bacağı kaynatan veya ezen bir işkence aleti
74
Genel
scalping boot
i.
atın arka ayağına takılan hafif deri veya kauçuk parça
75
Genel
snow-boot
i.
kar botu
76
Genel
snow-boot
i.
kar çizmesi
77
Genel
snow-boot
i.
karda yürümek için tasarlanmış su geçirmez bot
78
Genel
boot somebody out of something
f.
pasaportunu eline vermek
79
Genel
boot boot out
f.
kıçına tekmeyi vurmak
80
Genel
boot somebody out of something
f.
pabucunu eline vermek
81
Genel
boot somebody out
f.
pasaportunu eline vermek
82
Genel
boot out
f.
işten atmak
83
Genel
boot somebody out
f.
pabucunu eline vermek
84
Genel
boot someone out
f.
birisini bir yerden kovmak
85
Genel
boot someone out
f.
birisini tekmeleyerek atmak/çıkarmak/kovmak
86
Genel
boot-shaped
s.
bot şeklinde
87
Genel
to boot
zf.
ek olarak
88
Genel
to boot
zf.
da cabası
Phrasals
89
Öbek Fiiller
boot out
f.
defetmek
90
Öbek Fiiller
boot out
f.
kovmak
91
Öbek Fiiller
boot up
f.
(bilgisayarı) başlatmak/çalıştırmak
92
Öbek Fiiller
boot or an animal out
f.
kapıya koymak
93
Öbek Fiiller
boot or an animal out
f.
dışarı atmak
94
Öbek Fiiller
boot or an animal out
f.
defetmek
95
Öbek Fiiller
boot or an animal out
f.
kapı dışarı etmek
96
Öbek Fiiller
boot someone or an animal out
f.
birini/bir hayvanı dışarı atmak
97
Öbek Fiiller
boot someone or an animal out
f.
birini/bir hayvanı kapı dışarı etmek
98
Öbek Fiiller
boot someone or an animal out
f.
birini/bir hayvanı tekmeleyerek atmak/kovmak
99
Öbek Fiiller
boot someone or an animal out
f.
birini/bir hayvanı kovmak
100
Öbek Fiiller
boot someone or an animal out
f.
birini/bir hayvanı defetmek
101
Öbek Fiiller
boot someone or an animal out
f.
birini/bir hayvanı kapıya koymak
102
Öbek Fiiller
boot up
f.
(bilgisayar) açılmak/başlamak/çalışmak
Phrases
103
İfadeler
toot it and boot it
expr.
becer ve terk et
104
İfadeler
the boot is on the other foot
expr.
durum tam tersine döndü
105
İfadeler
the boot is on the other foot
expr.
eski çamlar bardak oldu
106
İfadeler
the boot is on the other leg
expr.
eski çamlar bardak oldu
107
İfadeler
the boot is on the other foot
expr.
şartlar tam tersine döndü
108
İfadeler
the boot is on the other foot
expr.
rüzgar tersine döndü
109
İfadeler
to boot
expr.
üstüne bir de
Colloquial
110
Konuşma Dili
boot money
i.
profesyonel spor kulüplerinin oyunculara el altından ödediği prim
111
Konuşma Dili
get the boot
f.
defedilmek
112
Konuşma Dili
give the boot
f.
defetmek
113
Konuşma Dili
give the boot
f.
kapıyı göstermek
114
Konuşma Dili
give the boot
f.
kovmak
115
Konuşma Dili
give the boot
f.
kapı dışarı etmek
116
Konuşma Dili
get the boot
f.
kapı dışarı edilmek
117
Konuşma Dili
get the boot
f.
kovulmak
118
Konuşma Dili
get the boot
f.
sepetlenmek
119
Konuşma Dili
give the boot
f.
sepetlemek
120
Konuşma Dili
get the boot
f.
pabucu eline verilmek
121
Konuşma Dili
give the boot
f.
pabucunu eline vermek
122
Konuşma Dili
give the boot
f.
yol vermek
123
Konuşma Dili
get the boot
f.
yol verilmek
124
Konuşma Dili
boot-faced
s.
çatık kaşlı
Idioms
125
Deyim
couldn't pour water out of a boot (if there was instructions on the heel) (rur.)
i.
ahmak
126
Deyim
boot camp
i.
eğitim kampı
127
Deyim
boot camp
i.
ıslah evi
128
Deyim
give somebody the boot
f.
birini işten çıkarmak
129
Deyim
give the boot
f.
bohçasını koltuğuna vermek
130
Deyim
give someone the boot
f.
başından defetmek
131
Deyim
give someone the boot
f.
birini işten kovmak
132
Deyim
give someone the boot
f.
birini işten atmak
133
Deyim
give someone the boot
f.
defetmek
134
Deyim
boot out
f.
görevden almak
135
Deyim
put the boot in
f.
haksız muamele etmek
136
Deyim
boot out
f.
görevine son vermek
137
Deyim
give somebody the boot
f.
işten kovmak
138
Deyim
get the boot
f.
istifaya zorlanmak
139
Deyim
the boot is on the other foot
f.
ibre tersine dönmek
140
Deyim
give somebody the boot
f.
kapıyı göstermek
141
Deyim
give somebody the boot
f.
kapı dışarı etmek
142
Deyim
boot out
f.
kapı dışarı etmek
143
Deyim
give somebody the boot
f.
pabucunu eline vermek
144
Deyim
give someone the boot
f.
pabucunu eline vermek
145
Deyim
put the boot in
f.
tuz biber olmak/ekmek
146
Deyim
put the boot in
f.
tekmeyi patlatmak
147
Deyim
be as full as a boot
f.
zil zurna sarhoş olmak
148
Deyim
get the boot
f.
zorla işten çıkarılmak
149
Deyim
put the boot in
f.
yerdeki bir kimseyi tekmelemek
150
Deyim
put the boot in
f.
üstüne varmak
151
Deyim
put the boot to (one)
f.
(birine) tekmeyi basmak
152
Deyim
put the boot to (one)
f.
düşmüş/yere serilmiş (birine) bir tekme daha vurmak
153
Deyim
put the boot to (one)
f.
düşmüş/yere serilmiş (birini) yerde tekmelemek
154
Deyim
put the boot to (one)
f.
(birini) yerde tekmelemek
155
Deyim
put the boot to (one)
f.
(birini) yenmek
156
Deyim
put the boot to (one)
f.
(birini) yenilgiye uğratmak
157
Deyim
put the boot to (one)
f.
(birinin) üzerinde hakimiyet kurmak
158
Deyim
put the boot to (one)
f.
(birine) baskın gelmek
159
Deyim
couldn't pour water out of a boot
f.
kendine hayrı dokunmamak
160
Deyim
couldn't pour water out of a boot
f.
kendine bile hayrı olmamak
161
Deyim
couldn't pour water out of a boot
f.
en kolay işi bile becerememek
162
Deyim
couldn't pour water out of a boot
f.
beceriksiz olmak
163
Deyim
couldn't pour water out of a boot if the instructions were on the heel
f.
kendine hayrı dokunmamak
164
Deyim
couldn't pour water out of a boot if the instructions were on the heel
f.
kendine bile hayrı olmamak
165
Deyim
couldn't pour water out of a boot if the instructions were on the heel
f.
en kolay işi bile becerememek
166
Deyim
couldn't pour water out of a boot if the instructions were on the heel
f.
beceriksiz olmak
167
Deyim
give (one) the boot
f.
(birini) işten atmak
168
Deyim
give (one) the boot
f.
(birini) birini işten kovmak
169
Deyim
give (one) the boot
f.
(birine) tekmeyi vurmak
170
Deyim
give (one) the boot
f.
(birinden) ayrılmak
171
Deyim
give (one) the boot
f.
(biriyle) ilişkisine son vermek
172
Deyim
give (one) the boot
f.
(birini) terk etmek
173
Deyim
give (one) the boot
f.
(birini) bırakmak
174
Deyim
give (one) the boot
f.
(birini) şutlamak
175
Deyim
give somebody the boot
f.
birini işten kovmak
176
Deyim
give somebody the boot
f.
birini işten atmak
177
Deyim
give somebody the boot
f.
birini işten çıkarmak
178
Deyim
give somebody the boot
f.
birini kapı dışarı etmek
179
Deyim
give somebody the boot
f.
kıçına tekmeyi vurmak
180
Deyim
get the boot
f.
işten kovulmak
181
Deyim
get the boot
f.
işten atılmak
182
Deyim
get the boot
f.
işten çıkarılmak
183
Deyim
get the boot
f.
/kapı dışarı edilmek
184
Deyim
get the boot
f.
kıçına tekmeyi yemek
185
Deyim
put/stick the boot in [uk]
f.
yerdeki birine tekme atmak
186
Deyim
put/stick the boot in [uk]
f.
tekmeyi vurmak/çakmak
187
Deyim
put/stick the boot in [uk]
f.
tekmelemek
188
Deyim
put/stick the boot in [uk]
f.
tekmeyi patlatmak
189
Deyim
put/stick the boot in [uk]
f.
düşene bir tekme daha vurmak
190
Deyim
put/stick the boot in [uk]
f.
üstüne varmak
191
Deyim
put/stick the boot in [uk]
f.
tuz biber olmak/ekmek
192
Deyim
(as) tough as an old boot
s.
dayanıklı
193
Deyim
(as) tough as an old boot
s.
turp gibi
194
Deyim
(as) tough as an old boot
s.
metanetli
195
Deyim
(as) tough as an old boot
s.
soğukkanlı
196
Deyim
(as) tough as an old boot
s.
duygularını belli etmeyen/göstermeyen
197
Deyim
(as) tough as an old boot
s.
duygularını gizleyebilen
198
Deyim
(as) tough as an old boot
s.
inatçı
199
Deyim
(as) tough as an old boot
s.
kararından dönmeyen
200
Deyim
(as) tough as an old boot
s.
esneklik göstermeyen
201
Deyim
(as) tough as an old boot
s.
katı
202
Deyim
tough as an old boot
s.
kayış gibi
203
Deyim
tough as an old boot
s.
çok sert
204
Deyim
tough as an old boot
s.
tahta gibi
205
Deyim
tough as an old boot
s.
dayanıklı
206
Deyim
tough as an old boot
s.
çok güçlü
207
Deyim
tough as an old boot
s.
turp gibi
208
Deyim
tough as an old boot
s.
çivi gibi sağlam
209
Deyim
tough as an old boot
s.
duygularını gizleyebilen
210
Deyim
tough as an old boot
s.
soğukkanlı
211
Deyim
tough as an old boot
s.
metanetli
212
Deyim
tough as an old boot
s.
esneklik göstermeyen
213
Deyim
tough as an old boot
s.
duygularını belli etmeyen/göstermeyen
214
Deyim
tough as an old boot
s.
duvar gibi
215
Deyim
couldn't pour water out of a boot (if there was instructions on the heel) (rur.)
expr.
aptal
216
Deyim
to boot
expr.
ayrıca
217
Deyim
to boot
expr.
bir de
218
Deyim
as tough as an old boot
expr.
çok sert
219
Deyim
as tough as an old boot
expr.
çok güçlü
220
Deyim
the boot is on the other leg
expr.
durum değişti
221
Deyim
the boot is on the other foot/leg
expr.
her şey tepetaklak oldu
222
Deyim
to boot
expr.
hem de
223
Deyim
the boot is on the other foot
expr.
eski çamlar bardak oldu
224
Deyim
the boot is on the other foot (brit)
expr.
işler tersine döndü
225
Deyim
the boot is on the other foot
expr.
ibre tersine döndü
226
Deyim
the boot is on the other foot
expr.
ibre tam tersine döndü
227
Deyim
the boot is on the other foot/leg
expr.
olay tersine döndü
228
Deyim
the boot is on the other foot/leg
expr.
olay tersyüz oldu
229
Deyim
as tough as an old boot
expr.
kayış gibi (et)
230
Deyim
the boot is on the other foot
expr.
olaylar tam tersine döndü
231
Deyim
the boot is on the other foot
expr.
roller değişti
232
Deyim
to boot
expr.
üstüne üstlük
233
Deyim
as full as a boot/tick
expr.
zil zurna sarhoş
234
Deyim
to boot
expr.
üstelik
235
Deyim
to boot
expr.
üstüne de
Trade/Economic
236
Ticaret/Ekonomi
boot making
i.
çizmecilik
237
Ticaret/Ekonomi
boot money
i.
çamur zeminde çalışma zammı
238
Ticaret/Ekonomi
boot making
i.
çizme imalatı
239
Ticaret/Ekonomi
car boot sale
i.
ikinci el pazarında satış
240
Ticaret/Ekonomi
boot sale
i.
ikinci el pazarında satış
Technical
241
Teknik
boot record
i.
açılış kaydı
242
Teknik
boot sector
i.
açılış kesimi
243
Teknik
boot manager
i.
açılış yöneticisi
244
Teknik
boot loader
i.
açılış yükleyicisi
245
Teknik
master boot record.
i.
ana önyükleme kaydı
246
Teknik
boot lid shell
i.
bagaj kapağı dış sacı
247
Teknik
seconds-since-boot threshold
i.
başladıktan sonra geçen süre eşiği
248
Teknik
seconds-since-boot threshold
i.
başlama noktasından geçen süre
249
Teknik
feeder boot
i.
besleyici çanağı
250
Teknik
shift lever boot
i.
dişli kolu toz lastiği
251
Teknik
ski boot
i.
kayak botu
252
Teknik
rubber boot
i.
lastik çizme
253
Teknik
cold boot
i.
soğuk açış
254
Teknik
wheel boot
i.
tekerlek kilidi
255
Teknik
shift lever boot
i.
toz körüğü
256
Teknik
denver boot
i.
tekerlek kilidi
257
Teknik
sealing boot
i.
yalıtım körüğü
258
Teknik
seal boot
i.
yalıtım körüğü
259
Teknik
half boot
i.
yarım çizme
260
Teknik
cd boot disk
i.
yd açılış disketi
261
Teknik
cd boot disk
i.
yd önyükleme disketi
Computer
262
Bilgisayar
boot disk
i.
açılış disketi
263
Bilgisayar
boot floppy
i.
açılış disketi
264
Bilgisayar
boot diskette
i.
açılış disketi
265
Bilgisayar
boot diskette
i.
açılış/çalıştırma disketi
266
Bilgisayar
fail-safe boot
i.
başarısız-güvenli önyükleme
267
Bilgisayar
boot file size
i.
başlatma dosyası boyutu
268
Bilgisayar
bad extended boot record
i.
bozuk ek önyükleme kaydı
269
Bilgisayar
cd boot disk
i.
cd önyükleme disketi
270
Bilgisayar
cd boot disk
i.
cd ön yükleme diski
271
Bilgisayar
audit boot
i.
denetim önyüklemesi
272
Bilgisayar
fast boot
i.
hızlı başlatma
273
Bilgisayar
setup boot disk
i.
kurulum önyükleme disketi
274
Bilgisayar
normal boot
i.
normal önyükleme
275
Bilgisayar
boot-sector infector
i.
önyükleme virüsü
276
Bilgisayar
boot entries
i.
önyükleme girdileri
277
Bilgisayar
boot disk or cd-rom
i.
önyükleme disketi veya cd-rom
278
Bilgisayar
boot partition
i.
önyükleme bölümü
279
Bilgisayar
boot sector
i.
önyükleme sektörü
280
Bilgisayar
boot virus
i.
önyükleme virüsü
281
Bilgisayar
boot files
i.
önyükleme dosyaları
282
Bilgisayar
boot device
i.
ön yükleme aygıtı
283
Bilgisayar
boot loader
i.
önyükleyici
284
Bilgisayar
boot order
i.
önyükleme sıralaması
285
Bilgisayar
boot configuration data (bcd)
i.
önyükleme yapılandırma verileri
286
Bilgisayar
boot image
i.
ön yükleme görüntüsü
287
Bilgisayar
boot process
i.
önyükleme işlemi
288
Bilgisayar
boot record
i.
önyükleme kaydı
289
Bilgisayar
boot drive
i.
önyükleme sürücüsü
290
Bilgisayar
boot diskette
i.
önyükleme disketi
291
Bilgisayar
boot options
i.
önyükleme seçenekleri
292
Bilgisayar
boot disk
i.
önyükleme disketi
293
Bilgisayar
boot order
i.
önyükleme sırası
294
Bilgisayar
boot manager
i.
önyükleme yöneticisi
295
Bilgisayar
boot sector
i.
önyükleme kesimi
296
Bilgisayar
boot disk
i.
önyükleme diski sistem yükleme diski
297
Bilgisayar
boot entry id
i.
önyükleme girdi kimliği
298
Bilgisayar
boot device
i.
önyükleme aygıtı
299
Bilgisayar
boot rom
i.
önyükleme rom'u
300
Bilgisayar
rom boot
i.
rom önyükleme
301
Bilgisayar
cold boot
i.
soğuk önyükleme
302
Bilgisayar
system boot
i.
sistem önyükleme
303
Bilgisayar
image boot
i.
yansıma önyüklemesi
304
Bilgisayar
boot block
i.
diskte bilgisayarın başlatılması için gerekli bilgileri içeren bir bölge
305
Bilgisayar
secure boot
i.
güvenli önyükleme
306
Bilgisayar
audit boot
expr.
denetimi ön yükle
307
Bilgisayar
fast boot
expr.
hızlı başlat
308
Bilgisayar
boot start
expr.
önyükleme başlat
Informatics
309
Bilişim
boot floppy
i.
açılış disketi
310
Bilişim
soft boot
i.
yazılımsal başlatma
311
Bilişim
multi-boot
s.
çok önyüklemeli
Telecom
312
Telekom
master boot record
i.
ana önyükleme kaydı
Textile
313
Tekstil
lace-up boot
i.
bağcıklı bot
314
Tekstil
boot-cut jeans
i.
çizme kot pantolon
315
Tekstil
boot-cut jeans
i.
çizme kesim kot pantolon
316
Tekstil
boot cut
i.
çizme paça
317
Tekstil
lug boot
i.
tabanı tırtıklı çizme ya da ayakkabı
318
Tekstil
field boot
i.
dizde biten dar çizme
319
Tekstil
boot-cut
s.
(pantolon) bot kesim
Automotive
320
Otomotiv
boot/trunk mounted bike rack
i.
bagaj bisiklet taşıma aparatı
321
Otomotiv
boot net [uk]
i.
araba bagaj filesi
322
Otomotiv
axle boot
i.
aks körüğü
323
Otomotiv
boot lid
i.
bagaj kapağı
324
Otomotiv
boot lock
i.
bagaj kilidi
325
Otomotiv
luggage boot
i.
bagajlık
326
Otomotiv
steering boot
i.
direksiyon körüğü
327
Otomotiv
disc brake cylinder boot
i.
disk fren silindir körüğü
328
Otomotiv
steering column shift lever and shift lever boot transmission shift mechanism
i.
direksiyon mili vites kolu ve toz körüğü transmisyon vites mekanizması
329
Otomotiv
steering intermediate shaft dash boot
i.
direksiyon ara mili pabucu
330
Otomotiv
trunk/boot net
i.
eşya sabitleme filesi
331
Otomotiv
inboard boot
i.
iç körük
332
Otomotiv
keystone boot clamp
i.
kılavuz kanallı tırnaklı körük kelepçesi
333
Otomotiv
cv joint boot
i.
mafsal toz lastiği
334
Otomotiv
ball joint boot
i.
rot başı körüğü
335
Otomotiv
ball joint boot clip guide
i.
rot körük klipsi kılavuzu
336
Otomotiv
ball joint boot
i.
rotil körüğü
337
Otomotiv
dust boot
i.
toz lastiği
338
Otomotiv
rubber boot
i.
toz kapağı
339
Otomotiv
denver boot
i.
tekerlek kilidi
340
Otomotiv
drive shaft boot
i.
tahrik şaftı toz lastiği
341
Otomotiv
shifter boot
i.
vites körüğü
Aeronautic
342
Havacılık
de-icer boot
i.
hücum kenarı buz kırıcısı
Marine
343
Denizcilik
boot topping
i.
gemi façası
344
Denizcilik
boot topping
i.
gemi façasını yosun ve kurt oluşuma karşı korumak için yapılan özel kaplama
345
Denizcilik
boot top
i.
gemi façasına sürülen özel bir boya
346
Denizcilik
ruffle of a boot
i.
(botun) gabyası aşağı kıvrılıp kırılma
Mining
347
Maden
miner boot
i.
madenci çizmesi
Medical
348
Medikal
unna boot
i.
unna botu
349
Medikal
surgical boot
i.
ayak stabilizasyon botu
350
Medikal
surgical boot
i.
aşil botu
Fishery
351
Balıkçılık
thigh boot
i.
balıkçı çizmesi
352
Balıkçılık
thigh boot
i.
özellikle balıkçılıkta kullanılan yüksek çizme
353
Balıkçılık
hip boot
i.
balıkçı çizmesi
354
Balıkçılık
hip boot
i.
özellikle balıkçılıkta kullanılan yüksek çizme
Social Sciences
355
Sosyal Bilimler
boot boy
i.
genellikle ağır botlar giyen çete üyesi
356
Sosyal Bilimler
boot camp
i.
yüksek disiplin, fiziksel egzersiz ve çalışmanın olduğu çocuk suçlu merkezi
Environment
357
Çevre
protective boot
i.
koruyucu ayakkabı
Military
358
Askeri
military protective boot
i.
askeri koruyucu bot
359
Askeri
boot camp
i.
acemi eğitim programı/kampı
360
Askeri
boot brush
i.
bot fırçası
361
Askeri
combat boot
i.
kısa konçlu bot
362
Askeri
combat boot
i.
postal
363
Askeri
half boot
i.
potin
364
Askeri
combat boot
i.
savaş botu
365
Askeri
vapour barrier boot
i.
soğuğa karşı tecritli bot
Slang
366
Argo
boot camp
i.
eğitim imkanları
367
Argo
new boot
i.
yeni cezaevi memuru
368
Argo
boot [us]
i.
(özellikle eğitimde olan) denizci
369
Argo
the boot
i.
işten kovulma
370
Argo
the boot
i.
kıçına tekmeyi yeme
371
Argo
pour piss out of a boot
f.
aklı çalışmamak
372
Argo
pour piss out of a boot
f.
bardaktan boşanırcasına yağmak
373
Argo
get the boot
f.
terk edilmek
374
Argo
get the boot
f.
tekmeyi yemek
375
Argo
get the boot
f.
sepetlenmek
376
Argo
get the boot
f.
kıçına tekmeyi yemek
377
Argo
put the boot in
f.
sopalamak
378
Argo
put the boot in
f.
tekmelemek
379
Argo
put the boot in
f.
tepelemek
380
Argo
he's got the wobbly boot on
expr.
sarhoş
British Slang
381
İngiliz Argosu
old boot
i.
yaşlı huysuz kadın
382
İngiliz Argosu
give the order of the boot
f.
işten kovmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of boot
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy