box - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

box

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"box" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 167 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
box i. kutu
General
box i. tokat
box i. kompartıman
box i. göz
box i. kutu veya sandık dolusu
box i. hediye
box i. jüri bölmesi
box i. mahfaza
box i. kasa
box i. kulübe
box i. teyp veya radyo
box i. karton kutu
box i. televizyon
box i. loca
box i. at arabacısı yeri
box i. yumruk
box i. şamar
box i. şimşir
box i. sandık
box i. nöbetçi kulübesi
box i. kutu
box i. boks
box i. kutucuk
box i. kare
box i. dikdörtgen
box i. ikilem
box i. garip durum
box i. kafa karıştırıcı durum
box i. ahırda at bölmesi
box i. araçta at bölmesi
box i. yeni yıl hediyesi
box i. bir binicinin diğerinin hemen arkasından ve belirli bir tarafından giderek üçüncü bir binicinin sarsılmadan geçmesini engelleme taktiği
box i. (taverna) loca
box i. tek bir çizgi roman karesi
box i. yerde dikdörtgen oluşturan bir salon dansı adımı kombinasyonu
box i. kutu gibi ev
box i. kutu gibi ofis
box i. televizyon seti
box i. gazete ilanı cevap kutusu
box i. jonglörlükte üç topla yapılan bir hareket
box f. boks yapmak
box f. kutuya koymak
box f. yumruklaşmak
box f. dövüşmek
box f. sandıklamak
box f. sandığa koymak
box f. tokatlamak
box f. kutulamak
box f. yumruk atmak
box f. boks etmek
box f. yumruk vurmak
box f. kutuyla çevrelemek
box f. bir sınır çizerek faaliyeti veya etkiyi sınırlandırmak
box f. tek birim şeklinde gruplamak
box f. kulağa vurmak
box f. kutu haline getirmek
box s. kutu şeklinde
box s. kutu gibi
box s. kutulanmış
Colloquial
box i. taşınabilir büyük radyo/müzik seti
box i. getto radyosu
box i. kocaman radyo
box i. omuzda taşınan büyük radyo
box i. pikap
box i. plakçalar
box i. gramofon
box i. fonograf
box i. akordiyon
box i. akordeon
box i. armonika
box i. piyano
box f. boks yapmak
box f. boks maçı yapmak
box f. boks antrenmanı yapmak
box f. ölmek
box f. can vermek
Trade/Economic
box i. kutu
box i. sandık
Technical
box i. bir parçanın koruyucu mahfazası
box i. takım kutusu
box i. yatak zarfı
box i. posta kutusu
box i. gelen kutusu
box i. giden kutusu
box i. alarm kutusu
box i. kablo kutusu
box i. makine veya mekanik parça koruyucu muhafazası olan bir kutunun içindekiler
box i. sürgülü pencerelerde sürgüyü dengeleme ağırlığının inip çıktığı pencere çerçevesi bölümü
box i. pencere pervazında panjur katlanma girintisi
box i. kapı pervazı cıvata yuvası
box i. değerli taşı çevreleyen süsleme
box i. değerli taşı çevreleyen süsleme tarzı
box i. veri giriş kutucuğu
box i. interaktif bir elektronik ekrandaki veri giriş alanı
box f. (seramik eşyayı) fırına yığmak
Computer
box i. bilgisayarın merkezi
box i. bilgisayarın merkezini çevreleyen kasa
box i. bilgisayar
box f. (nesneye) ilkel değer atamak
Textile
box i. dokuma tezgahı kutusu
box i. sepilenmiş deri
box i. üzerinde kare şeklinde izler olan, krom tabaklama dana derisi
Construction
box i. kum kalıbı
box i. bir dökümhanede kullanılan kalıbı oluşturan kumu tutan ahşap veya metal çerçeve
box f. (duvar) şeklini tiriz, sıva veya kaplama ile değiştirmek
box f. (yapıyı) ahşap levhalarla çevrelemek
box f. (yapıyı) ahşap levhalarla gizlemek
Dyeing
box f. boyayı bir kutudan diğerine dönüşümlü bir şekilde dökerek karıştırmak
Furniture
box i. gardırop gövdesi
Automotive
box i. bölme
box i. susturucu
box i. şanzıman
box i. transmisyon
box i. kamyon yük bölmesi
Transportation
box i. atı arabada yükseltilmiş sürücü koltuğu
Traffic
box i. iki yolun kesişiminde araçların durmasının yasak olduğu kutu şeklinde alan
Railway
box i. vagonda yolcuların veya yükün taşındığı bölüm
box i. vagon aksı göbeğinin içine giren konik boru şeklindeki çelik veya demir yatak
box i. at taşıma vagonu
Marine
box f. orsada boca ve pupa ederek gemiyi tekrar orsaya getirmek
Marine Biology
box i. kupes balığı
box i. gupa balığı
Botanic
box i. özsuyu oyuğu
box i. çeşitli okaliptüs türlerine verilen ad
box i. bir avustralya dikenli çalısı veya küçük ağacı
box f. (ağaçta) özsuyu oyuğu açmak
Agriculture
box i. ahır bölmesi
box i. sulama sisteminde suyu bir veya birden fazla kanala bölme kutusu
Meteorology
box f. hava durumu bilgisi toplamak için fırtınanın merkezinde kutuya benzer şekilde uçmak
Hunting
box i. avcıların içine gizlenebileceği bölmesi olan kuş avlama aleti
Sport
box i. amerika'da oynanan at yarışlarında 4'lü bahis veya tabela
box i. ceza alanı
box i. (futbol) ceza sahası
box i. (özellikle kriket oyununda) cinsel organ koruyucu kapak
box i. kriket sahasında nokta ile üçüncü adam arasında kalan bölüm
box i. kriket sahasında nokta ile üçüncü adam arasında kalan bölüme yerleştirilen saha oyuncusu
box f. boks yapmak
Basketball
box f. (oyuncuyu) bloke etmek
Baseball
box i. vurucu alanı
box i. farklı takım üyeleri için ayrılmış alanlar
Boxing
box f. profesyonel olarak boks yapmak
box f. profesyonel olarak ödül dövüşçülüğü yapmak
Card
box i. remi kart oyununda kazanılan el
box i. remi kart oyununda kazanılan elde alınan puanlar
box i. faro oyunu kart dağıtma kutusu
Wagering
box f. (bazı oyun ve şans oyunlarında) bir sayının kazanacağına dair bahse girmek
box f. (üç haneli bir sayının) altı permütasyonunun her birine bahiste bulunmak
Theatre
box i. seyirci bölmesi
box i. seyirci bölmesinde oturanlar
Printery
box i. kutu içine alınmış basılı malzeme
Slang
box i. tabut
box i. kuku
box i. vajina
box i. alet
box i. penis
box i. yarak
box i. gitar
box i. banjo
box i. keman
box i. özellikle şimşirden yapılan müzik aleti
box i. telli çalgı
box i. gitar
British Slang
box i. am
box i. göt
box i. kıç
box i. kuku
box i. vajina

"box" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
glove box i. torpido gözü
General
cardboard box i. hayali
box office i. sinema gişesi
conduit box i. kofra
terminal box i. kofre
cardboard box i. uydurma
light box i. ışık kabini
pencil box i. kalem kutusu
transmission box i. şanzıman kutusu
sentry box i. kulübe
telephone box i. telefon kutusu
signal box i. makasçı kulübesi
pencil box i. kalemlik
journal box i. şaft kovanı
safe deposit box i. çelik kasa
storage box i. saklama kutusu
conduit box i. elektrik kutusu
packing box i. eşya sandığı
post box i. posta kutusu
lunch box i. beslenme çantası
status box i. durum kutucuğu
alms box i. zekat kutusu
bread box i. ekmek kabı
call box i. telefon kulübesi
window box i. jardiniyer
pillar box i. açık yerlerde bulunan umumi posta kutusu
dispatch box i. evrak çantası
box kite i. kuyruksuz uçurtma
cardboard box i. mukavva kutu
jewel box i. mücevher kutusu
box number i. posta kutusu numarası
sentry box i. nöbetçi kulübesi
telephone box i. kulübe
witness box i. tanık kürsüsü
deck box i. deste kutusu
storage box i. saklama kabı
toy box i. oyuncak kutusu
cartridge box i. fişeklik
window box i. çiçeklik
press box i. basın mensuplarına ayrılan yer
button box i. akordiyon
boom box i. taşınabilir kaset veya cd çalar
box brackets i. köşeli parantez
musical box i. çalgı kutusu
grease box i. yağdanlık
box office i. bilet gişesi
pepper box i. biberlik
safe deposit box i. özel müşteri kasası
ballot box i. oy sandığı
telephone box i. telefon kulübesi
coin box i. madeni para kutusu
conduit box i. buvat
rose box i. gül kutusu
cigar box i. sigara kutusu
box end wrench i. yıldız anahtarı
button box i. tuş grubu
box office i. gişe (sinema)
watch box i. saat kutusu
pandora's box i. pandora'nın kutusu
box coat i. kalın arabacı paltosu
deposit box i. emanet sandığı
coin box i. ankesör
box office i. gişe
match box i. kibrit kutusu
cash box i. kasa
phone box i. telefon kulübesi
metal box i. metal kutu
letter box i. mektup kutusu
ballot box i. sandık
ballot box i. seçim sandığı
poor box i. sadaka kutusu
control box i. kumanda kutusu
safe box i. para kasası
packing box i. paketleme kutusu
music box i. müzik kutusu
sewing box i. dikiş kutusu
packing box i. ambalaj kutusu
accessory box i. malzeme kutusu
transmission box i. şanzıman
watch box i. nöbetçi kulübesi
safe deposit box i. kiralık kasa
mailing box i. posta kutusu
letter box i. posta kutusu
mail box i. posta kutusu
paper box i. karton
paper box machinery i. kağıt kutu makinesi
gift box i. hediye paketi
request box i. istek kutusu
gift box i. hediye kutusu
sound box i. seslendirme odası
alarm signal box i. imdat freni kutusu
box tortoise i. kutu kaplumbağası
box turtle i. kutu kaplumbağası
box sealing tape i. koli bandı
box tape i. koli bandı
box cutter i. maket bıçağı
jewelry box i. mücevher kasası
ice box i. soğutucu
batch box i. ölçü sandığı
batch box i. ambar
box office i. bilet gişesi (sinema/tiyatro)
box stoop i. yüksek veranda
box stool i. sandıklı tabure
detonator box i. detonatör sandığı
flushing box i. tuvalet su deposu
box-seat i. sandıklı kanepe
end alarm-operating box i. imdat freni uç kutusu
pillar-box i. posta kutusu
solidarity cash-box i. işsizlik yardım sandığı
safe-deposit box i. bankadaki kiralık kasa
post-office box i. posta kutusu
poor-box of the ottoman empire i. atiyye-i seniyye
safe-deposit box i. kiralık kasa
nesting-box i. folluk
money-box i. kumbara
safety-deposit box i. kiralık kasa
grease box i. yağ kutusu
horse-box ramp i. seyyar rampa
horse box i. at nakil vagonu
money box i. kumbara
post office box i. posta kutusu
musical box i. müzik kutusu
pillar box i. mektup kutusu
phone-box i. telefon kabini
goggle box i. televizyon
safe-deposit box i. (bankada) kiralık kasa
safety deposit box i. (bankada) kiralık kasa
box office i. gişe hasılatı
box office gross i. gişe hasılatı
box-office return i. gişe hasılatı
phone box i. telefon kabini
index box i. fiş kutusu
clear box sealing tape i. şeffaf koli bandı
clear box tape i. şeffaf koli bandı
wooden bread box i. ahşap ekmek kutusu
cigarette box i. sigara paketi
loose box i. (bina içi) ahır
ring box i. yüzük kutusu
salt-box i. tuz kutusu
knife box i. bıçak kutusu
knife box i. bıçak kasası
box glove i. boks eldiveni
egg box i. yumurta paketi
box seat i. loca koltuğu (sinema)
box-office hit i. kapalı gişe oynayan film/oyun
window box i. çiçeklik (pencere)
glove box i. eldiven kutusu
glove box i. torpido gözü
litter box i. (özellikle kedinin) kum kabı
cat box i. (özellikle kedinin) kum kabı
sand box i. (özellikle kedinin) kum kabı
litter box i. kedi kumluğu
sand box i. kedi kumluğu
cat box i. kedi kumluğu
cigarette box i. sigara tabakası
compass box i. pergel kutusu
dead letter box i. mesaj ve çeşitli dokümanların değiş-tokuş edildiği gizli yer
pill box i. hap kutusu
toe box i. bombe (ayakkabının burun kısmındaki kalıplı parça )
breaker box i. sigorta kutusu
guard box i. bekçi/nöbetçi kulübesi
shoeshine box i. boyacı sandığı
shoe shine box i. boyacı sandığı
pine box i. çam ağacından yapılan tabut
fuse box fire i. sigorta (kutusu) yangını
theatre box i. loca
opera box i. loca
a box of cigars i. bir kutu puro
commentary box i. spiker masası
commentary box i. spiker anlatım yeri
cool box i. portatif soğutucu
cool box i. buz kutusu
coach box i. arabacı yeri
dice box i. zar kupası
dispatch box i. evrak sandığı
ditty-box i. küçük gemici kutusu
walk-in box i. soğuk hava deposu
walk-in box i. soğuk hava odası
walk-in box i. soğuk oda
walk-in box i. buzhane
litter box i. kedi kumu kabı
box art i. kutu sanatı
big-box store i. mega mağaza
dog box i. köpek taşıma kutusu
share box i. paylaşım kutusu
black box i. nükleer silah/füze kumanda çantası
desk book box i. sıranın gözü
a box of matches i. bir kutu kibrit
box room i. sandık odası
box spring i. baza
big box i. mega mağaza
big box i. büyük mağaza
pen box i. kalem kutusu
pen box i. kalemlik
lost and found box i. kayıp eşya kutusu
ballerina music box i. balerinli müzik kutusu
music box with ballerina i. balerinli müzik kutusu
tissue box i. peçete kutusu
tissue box i. peçetelik
napkin box i. peçetelik
napkin box i. peçete kutusu
cardboard box i. karton kutu
shoe box. i. ayakkabı kutusu
cardboard box i. karton koli
planter box i. ekici kutusu
box letter i. kutu harf
roof box i. portbagaj
milk box i. süt kutusu
fruit box i. meyve kasası
honey box i. bal kutusu
ammunition box i. cephane kutusu
cereal box i. mısır gevreği kutusu
collection box i. bağış kutusu
chocolate box i. çikolata kutusu
heart shaped box i. kalp şeklinde kutu
utility box i. alet çantası
utility box i. alet kutusu
utility box i. takım kutusu
cardboard box i. karton kutu
bird box i. kuş evi
fire alarm box i. yangın alarm kutusu
call box i. yangın alarm kutusu
cereal box i. kahvaltılık gevrek/tahıl kutusu
meal box i. yemek paketi
tinder box i. kavın saklandığı kutu
tinder box i. kav kutusu
touch-box i. içinde kibrit yakmaya yarayan kav olan kutu
tool box i. alet kutusu
mite box i. sadaka kutusu
box of hardtack i. peksimet kutusu
cracker box i. kraker kutusu
jack-in-a-box i. içinden yaylı palyaço fırlayan kutu oyuncak
jack-in-the-box i. içinden yaylı palyaço fırlayan kutu oyuncak
jewel box i. açılır kapanır şeffaf cd kutusu
jewel box i. süslü tasarımlı şey
jewel box i. abartılı şey
vanity box i. mücevher kutusu
vanity box i. takı kutusu
litter box i. tuvalet kabı
big-box i. kutuya benzeyen büyük zincir mağaza
fairing box i. kumbara
fairing box i. birikim kutusu
faking box i. cankurtaranlıkta kullanılan uzun ip sarılı kutu
christmas box i. yeni yıl hediyesi
box [uk] i. kutu içinde duran para
box [uk] i. fon
box [uk] i. telefon kabini
box step i. yerde dikdörtgen oluşturan bir salon dansı adımı kombinasyonu
box jacket i. kutu ceket
box file i. klasör
box lunch i. öğle yemeği kutusu
box metal i. bir tür örgü tekniği
box seat i. at arabasında kapağı sürücü koltuğu olarak kullanılan eşya kutusu
box seat i. manzarası iyi olan nokta
box social i. kumanyaların açık artırma ile satıldığı bağış toplama etkinliği
box sociable i. kumanyaların açık artırma ile satıldığı bağış toplama etkinliği
box party i. kumanyaların açık artırma ile satıldığı bağış toplama etkinliği
box supper i. kumanyaların açık artırma ile satıldığı bağış toplama etkinliği
box-ticking i. gerçek değere bakmak yerine prosedürleri yerine getirme
box-ticking i. (bir şeyi) prosedür gereği yapma
money box i. kasa
live box i. su canlılarını canlı tutmak için suya yerleştirilen kutu
bx. (box) i. kutu
box dimensions i. kutu ebatları
box dimensions i. kutu boyutları
box dimensions i. koli ebatları
box dimensions i. koli boyutları
box sizes i. kutu ebatları
box sizes i. kutu boyutları
box sizes i. koli ebatları
box sizes i. koli boyutları
dispatch box [uk] i. metal gibi sert malzemeden yapılmış kasa
dispatch box [uk] i. avam kamarası'na hitap eden yetkililerin konuştuğu kürsü
dispatch box i. diplomat valizi
in-box i. kişiyi uğraştıran şeyler
in-box i. ofis içi posta kutusu
in-box i. masa üstü posta tepsisi
in-box i. gelen e-posta kutusu
a box boy i. kutucu çocuk
a box boy i. kutu/paket taşıyan çocuk
jewelry box i. takı kutusu
pillar-box [uk] i. sütun şeklindeki posta kutusu
penalty box i. paylama
penalty box i. kınama
penalty box i. aşağılama
penalty box i. utandırma
play-box i. (özellikle yatılı okullarda) çocukların oyuncak ve eşya sandığı
post-office box number i. posta kutusu numarası
pouchet box i. parfüm yayan kapağı delikli kutu
pounce box i. delikli kapağı olan ponza tozu kutusu
fire box i. yanma haznesi
fire box i. ateş haznesi
fire box i. (buharlı lokomotifte) ocak
fire box i. yangın alarmı
flour box i. teneke un kutusu
flour box i. pane bulama tepsisi
flour box i. panko tepsisi
out-of-the-box thinking i. yaratıcı düşünme
out-of-the-box thinking i. alışılmış olanın dışında düşünme
shoe box i. ayakkabı kutusu
show box i. para atılarak içerideki gösterinin izlendiği kabin
show box i. gösteri kabini
solander box i. solander kutusu
mystery box i. okuyucuları/izleyicileri bir nesne veya olay hakkında merak içerisinde bırakarak bir sonraki bölümü okumalarını/izlemelerini sağlamak amacıyla kullanılan hikaye anlatım tekniği
po box no i. posta kutusu numarası
po box no i. posta numarası
po box number i. posta kutusu numarası
po box number i. posta numarası
post-office box number i. posta kutusu numarası
post-office box number i. posta numarası
squeeze box i. mağaracıların dar alanlarda sürünme alıştırması yaparken kullandığı ayarlanabilir kutu
squeeze box i. (tedavi, taşıma için) hayvan sabitleme kafesi
suggestions box i. öneri kutusu
suggestions box i. dilek ve şikayet kutusu
box somebody's ears f. tokat atmak
box up f. sandığa koymak
box up f. sıkışıp kalmak
box in f. sıkışıp kalmak
box up f. sıkıştığı yerden çıkmamak
box in f. sıkıştığı yerden çıkmamak
take something out of the box f. kutudan çıkarmak
remove something from the box f. kutudan çıkarmak
check the box f. kutucuğu işaretlemek
place one's ballot in the ballot box f. oy sandığına oyunu atmak
not do as well as expected at the box office f. gişede umduğunu bulamamak
be a box office disappointment f. gişede umduğunu bulamamak
be a failure in the box office f. gişede umduğunu bulamamak
get into the box f. kutunun içine girmek
enter the box f. kutunun içine girmek
open the box f. kutuyu açmak
time box f. belirli bir zamana kısıtlamak
not do as well as expected at the box office f. gişede beklediğini bulamamak
box [obsolete] f. şişe çekmek
box [obsolete] f. hacamat yapmak
box [uk] f. (birine) yeni yıl hediyesi vermek
box [australia] f. ayrı tutulması gereken koyun gruplarını karıştırmak
box [australia] f. birbirine karıştırmak
in-box f. (birinin) gelen kutusuna koymak
shadow-box f. şüphe uyandırıcı şekilde davranmak
shadow-box f. lafı dolandırmak
shadow-box f. tatmin etmeyen davranışlar sergilemek
shadow-box f. kaçamak davranmak
having a coin box s. ankesörlü
big-box s. çok büyük bir mağazaya ait
big-box s. çok büyük mağaza olan
box-fresh s. kutudan yeni çıkmış
box-fresh s. hiç kullanılmamış
box-fresh s. bozulmamış
box-fresh s. yepyeni
box-shaped s. şekli kutuyu andıran
box-shaped s. kutu şeklinde
chocolate-box s. (çikolata kutularında bulunan resimler gibi) aşırı süslü
chocolate-box s. fazla hareketli
chocolate-box s. göze hoş gelen
pob (post office box) kısalt. posta kutusu
Phrasals
box off f. dar bölmelere bölmek
box up f. saklamak üzere bir kutuya koymak
box up f. sınırlamak
box up f. sıkıştırmak
box up f. dar bir yere zorla sıkıştırmak
box up f. sıkış tıkış olmak/hissetmek
box up f. sıkıştırmak
box up f. tıkıştırmak
box up f. tıka basa/sıkış tıkış koymak
box up f. tıka basa/sıkış tıkış doldurmak
box up f. tıka basa/sıkış tıkış yerleştirmek
box something up f. kutulamak
box something up f. paketlemek
box something up f. kutuya koymak/yerleştirmek
box up f. bir yerde kapanıp kalmak
box in f. bir yerde kapanıp kalmak
box up f. dar bir yere tıkışmak
box in f. dar bir yere tıkışmak
box in f. sıkıştırmak
box up f. sıkıştırmak
box up f. sıkışıp kalmak
box in f. sıkışıp kalmak
box in f. kısıtlamak
box in f. sıkışıp kalmış gibi hissettirmek
box someone or something in f. birini/bir şeyi tuzağa düşürmek
box someone or something in f. birini/bir şeyi kapana kıstırmak
box someone or something in f. birini/bir şeyi sıkıştırmak
box someone or something in f. birini/bir şeyi hapsetmek
box someone or something in f. birini/bir şeyi kapatmak
box off f. yapıp bitirmek
box off f. yapıp aradan çıkarmak
box off f. bir işle ilgilenmek
box off f. bir işi sonuçlandırmak
box out f. kare veya dikdörtgen şeklinde bir sınır/alan çizmek
box out f. kare veya dikdörtgen şeklinde bir sınır/alan ayırmak/yaratmak
box out f. hokeyde rakibin düzgün bir vuruş yapmasını engelleyecek şekilde konum almak
box out f. hokeyde blok yapmak
box out f. dışlamak
box out f. hariç tutmak
box out f. dahil etmemek
box out f. dışında tutmak
box someone in f. birini çıkmaza sokmak
box someone in f. birine pek seçenek bırakmamak
box someone in f. birini köşeye sıkıştırmak
box someone up f. birini hapsetmek
box someone up f. birini küçük bir yere kapatmak
box someone up f. birini kutu gibi bir yere kapatmak
box (in) f. (metni) kutu içine almak
box (up) [new zealand] f. kafasını karıştırmak
box (in) f. (rakibin) etrafını sarmak
box (out) f. (rakibin) etrafını sarmak
box (up) f. (rakibin) etrafını sarmak
box up f. kutulamak
does (exactly) what it says on the box expr. adından da belli zaten
does (exactly) what it says on the box expr. adı üstünde
does (exactly) what it says on the box expr. tam olarak neyse o
does (exactly) what it says on the box expr. tam olması gerektiği gibi
does (exactly) what it says on the box expr. işini yerine getiriyor
does (exactly) what it says on the box expr. iş görüyor
does (exactly) what it says on the box expr. tam söylendiği gibi
does (exactly) what it says on the box expr. ne diyorsa o
Phrases
life is like a box of chocolates expr. hayat/yaşam sürprizlerle doludur
life is like a box of chocolates expr. kutudan ne çıkacağını bilemezsin
life is like a box of chocolates expr. bazen çalışmadığın yerden soru gelir
life is like a box of chocolates expr. hayat inişli çıkışlı/yokuşlu bir yoldur
life is like a box of chocolates expr. hayatın karşına neler çıkaracağını bilemezsin
life is like a box of chocolates expr. hayat öngörülmezdir
life is like a box of chocolates expr. yarının ne getireceği belli olmaz
life is like a box of chocolates expr. yarının nelere gebe olacağını bilemezsin
Colloquial
bo (box office) i. bilet gişesi
bo (box office) i. sinema gişesi
box office i. bilet gişesi
box office i. sinema gişesi
black box i. karakutu
idea box i. baş
idea box i. kafa
idea box i. beyin
idea box i. saksı
idea box i. akıl
idea box i. zihin
knowledge-box i. baş
knowledge-box i. kafa
knowledge-box i. beyin
knowledge-box i. saksı
knowledge-box i. akıl
knowledge-box i. zihin
squawk box i. (mağaza) anons/hoparlör sistemi
squawk box i. dahili haberleşme sistemi
think-box i. baş
think-box i. kafa
think-box i. beyin
think-box i. saksı
think-box i. akıl
think-box i. zihin
a box of chocolates i. bir kutu çikolata
glory box i. çeyiz sandığı
a music box i. müzik kutusu
a box on the ear i. tokat
doc-in-a-box i. muayenehane
doc-in-a-box i. ufak tefek rahatsızlıklar için randevusuz gidilen doktor
docs-in-a-box i. muayenehane
docs-in-a-box i. ufak tefek rahatsızlıklar için randevusuz gidilen doktor
beat box i. rap şarkılarında ağzıyla ritim yapan kişi
beat box i. şarkılarda ritim oluşturmak için vurmalı çalgı yerine ağzını, dudaklarını, dilini, sesini vb. kullanan kimse
beat box i. ağzıyla vurmalı çalgıları taklit eden kimse
brain box i. kranyum
brain box i. kafatası
brain box i. akıl
brain box i. beyin
chocolate-box i. tatlı şey
chocolate-box i. göze hoş gelen şey
chocolate-box i. şeker şey
dog box [australia] i. koridorsuz kompartıman
dog box [new zealand] i. rezalet
dog box [new zealand] i. rezillik
dog box [new zealand] i. yüz karası
dog box [new zealand] i. kara leke
dog box [new zealand] i. itibarsızlık
box it out f. yumruklaşmak
in a box s. kötü durumda
in a box s. zor durumda
in a box s. baskı altında
in a box s. köşeye sıkışmış
in a box s. sıkışık
in a box s. çaresiz kalmış
in a box s. çıkmaza girmiş
in a box s. çıkmazda
in a box s. tercih/seçim hakkı olmayan/kalmayan
in the box seat [australia/new zealand] zf. avantajlı durumda
in the box seat [australia/new zealand] zf. çok uygun bir durumda
Idioms
box of tricks i. sihirbazlık numaraları
a box of tricks i. maharetli zımbırtılar
pandora's box i. istenmeyen sonuçlar doğuran şey
a pandora's box i. pandora’nın kutusu
box of tricks i. numaralar
a box of tricks i. işe yarayan zamazingolar
pandora's box i. arzu edilmeyen olaylara neden olan şey
a pandora's box i. istenmeyen sonuçlar doğuran şey
box of tricks i. ustalıklar
a box of tricks i. marifetli ıvır zıvırlar
a pandora's box i. arzu edilmeyen olaylara neden olan şey
box of tricks i. yetenekler
box of tricks i. hünerler
box of tricks i. marifetler
black box i. kavranması zor bir iç işleyişi olan herhangi bir sistem ya da araç