alet - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

alet



"alet" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 118 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
alet device i.
alet tool i.
alet instrument i.
General
alet burton i.
alet handle i.
alet jigger i.
alet vessel i.
alet device i.
alet implement i.
alet gizmo i.
alet pawn i.
alet gimmick i.
alet job i.
alet lever i.
alet organ i.
alet gadget i.
alet aid i.
alet appliance i.
alet tool i.
alet instrument i.
alet apparatus i.
alet rig i.
alet equipment i.
alet utensil i.
alet instrumental i.
alet yoke [irish] i.
alet loom [scotland] i.
alet business i.
Colloquial
alet whing-ding i.
alet wing-ding i.
alet dingus i.
alet gazinkus i.
alet gazunkus i.
alet hootenanny [dialect] i.
alet whangdoodle i.
alet whangydoodle i.
Trade/Economic
alet tools i.
alet machine tools i.
alet equipment i.
alet utensil i.
Technical
alet gear i.
alet utensil i.
alet device i.
alet instrument i.
Informatics
alet instrument i.
Mechanic
alet tool i.
alet apparatus i.
Automotive
alet instrument i.
alet tool i.
Archaic
alet engine i.
Slang
alet tallywacker i.
alet oscar i.
alet baloney pony i.
alet bone i.
alet cock i.
alet dick i.
alet ding-a-ling i.
alet junk i.
alet hubby's chubby i.
alet box i.
alet crotch-cobra i.
alet dingle-dangle i.
alet dragon i.
alet bald-headed hermit i.
alet bald-headed mouse i.
alet one-eyed pants mouse i.
alet one-eyed pants snake i.
alet one-eyed snake i.
alet one-eyed trouser mouse i.
alet ding-dong i.
alet dingle-dangle i.
alet dingle i.
alet dingus i.
alet dingy i.
alet dipstick i.
alet bald-headed hermit i.
alet bald-headed mouse i.
alet baloney pony i.
alet goofus i.
alet junk i.
alet jonx i.
alet mickey i.
alet pocket-rocket i.
British Slang
alet boaby (glasgow) i.
alet blue veined custard chucker i.
alet purple headed custard chucker i.
alet donger i.
alet dong i.
alet knob i.
alet lad i.
alet love length i.
alet love muscle i.
alet love rod i.
alet mutton dagger i.
alet packet i.
alet pink oboe i.
alet pink cigar i.
alet pocket rocket i.
alet pork dagger i.
alet pork sword i.
alet purple headed womb broom i.
alet purple-headed warrier i.
alet shaft i.
alet tallywhacker i.
alet willy i.
alet wanger i.
alet one-eyed trouser-snake i.
alet womb broom i.
alet tadger i.
alet whanger i.
alet todger i.
alet trouser snake i.
alet tummy banana i.
alet winkle i.
alet widgy i.
alet skin flute i.
alet spam javelin i.
alet the trouser department i.

"alet" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
alet-edevat implement i.
General
özel alet aracılığıyla herhangi bir boşlukta bulunan havayı boşaltma exsufflation i.
iş saatlerini yazan alet timekeeper i.
alet takımı (belirli bir iş için) kit i.
zamanı çok hassas dilimler halinde ölçen alet chronometer i.
kaşe (alet veya bu aletle basılan işaret) stamp i.
kalp temposunu ayarlayan alet pacemaker i.
alet kutusu tool chest i.
elektrikli alet electrical appliance i.
zayıf ışıklı alet taper i.
vızıldayan alet buzzer i.
sürmeye yarayan alet applicator i.
alet tablosu dashboard i.
alet olan kimse stooge i.
alet edavat paraphernalia i.
sivri uçlu alet prong i.
rüzgar hızını ölçen alet anemometer i.
yeni metot veya alet innovation i.
hava tazyiki ölçen alet barograph i.
alet yüksekliği height of instruments i.
nem gideren alet dehumidifier i.
sal ya da benzeri bir deniz aracının insan gücü ile suda hareket etmesini sağlayan alet oar i.
alet ile işleme tooling i.
durağan gazı uçucu bir sıvının buharı yardımıyla doygun hale getiren alet saturator i.
alet çantası kit i.
alet çantası kitbag i.
gerekli alet veya silahları sağlayan equipper i.
işlevi belli olmayan alet gizmo i.
alet takımı toolkit i.
alet sigortası tools insurance i.
oymacılıkta kullanılan bir alet pointel i.
alet olan kimse creature i.
güneşin fotoğrafını çeken alet heliograph i.
gebeliği önleyici (hap/alet) contraceptive i.
araba ile katedilen mesafeyi ölçen alet odometer i.
ameliyatta ağza takılan alet gag i.
alet edevat the whole outfit i.
bıçak bileyici alet knife sharpener i.
meteorolojik alet meteorological instrument i.
alet ustası insan homo habilis i.
takım (alet) utensil i.
alet tablosu instrument panel i.
yakıcı alet lighter i.
alet transformatörü instrument transformer i.
alet çantası workbag i.
öğütücü (makine/alet vb) grinder i.
alet edevat gear i.
ızgara (alet) grill i.
alet edevat satan dükkan toolshed i.
alet edevat dolabı toolhouse i.
alet takımı tool set i.
alet yapma toolmaking i.
ameliyatta ağıza takılan alet gag i.
elektrodinamik alet electrodynamic instrument i.
alet üretme toolmaking i.
alet edilen kimse cat's paw i.
mekanik alet gimmer i.
çivi çakmakta kullanılan bir alet nail set i.
neolitik çağa ait yontma taş alet neolith i.
çivi çakmakta kullanılan bir alet nail punch i.
alet edevat paraphernalia i.
optik alet optical instrument i.
kenar süslemekte kullanılan alet rimmer i.
alet seti tool set i.
karıştırıcı alet mixer i.
alet kutusu apparatus container i.
kesici ve delici alet yarası stab wound i.
algılayıcı alet detecting instrument i.
sezici alet detecting instrument i.
(küçük) alet gadget i.
alet-edevat gadgetry i.
alet uzmanı tool-maker i.
alet yapan tool-maker i.
öğütücü alet veya makine grinder i.
neolitik çağa ait alet neolith i.
alet özelliği tool feature i.
cam kesici alet glass cutter i.
kadınların cezalandırılması için kullanılan bir alet branks i.
kadınların cezalandırılması için kullanılan bir alet scold's bridle i.
elektrikli alet electric appliance i.
piyon/maşa (alet olan kimse) stooge i.
paslı alet rusty tool i.
atmosfer basıncını kaydeden alet barograph i.
büyütücü alet amplifier i.
alet edevat odası toolshed i.
alet edevat dolabı toolshed i.
şifreli yazan alet cryptograph i.
kanal genişletici alet dilator i.
dağıtıcı alet dispenser i.
keskin ve delici alet atık kutusu sharps bins i.
keskin ve delici alet atık kutusu sharps bin i.
alet kemeri tool belt i.
kanal genişletici alet dilater i.
teknolojik alet technological apparatus i.
teknolojik alet technological tool i.
teknolojik alet technological device i.
kesici alet sharp object i.
alet takımı toolset i.
alet kullanan maymunlar tool-using monkeys i.
üzerinde birden fazla fırın gözü ve ocak bulunan ingilizlere özgü bir alet aga i.
fırın ve ocak olarak da kullanılan bir tür alet aga i.
teknolojik alet piece of technology i.
az parçalı alet gadget i.
alet yapımcısı toolmaker i.
çöpü ezip boyutunu küçülten alet trash compactor i.
alet çantası utility box i.
alet kutusu utility box i.
alet çantası toolbox i.
alet kutusu toolbox i.
değerli taşların kesilmesinde kesme açılarını ölçen alet cadrans i.
kazıma için bir alet racloir i.
çıkarılabilir veya parçalara ayrılabilen alet takedown i.
uzaklık, yükseklik ve konum açısını çabuk bir şekilde ölçen alet tachymeter i.
alet edilen kimse cat's-paw i.
başkalarına alet olan kimse cat's-paw i.
alet edilen kimse cats-paw i.
başkalarına alet olan kimse cats-paw i.
toynaktan taş çıkaran alet hoof-pick i.
alet edevat paraphernalia i.
kabuklu yemişlerin içini çıkarmada kullanılan küçük, sivri uçlu alet nut pick i.
uzun süre boyunca ısısını koruyan malzemeden üretilmiş, ısıyı saklamakta kullanılan alet thermophore i.
mızrak veya dart atmak için kullanılan alet throwing-stick i.
mızrak veya dart atmak için kullanılan alet throwing-board i.
ızgara yüzeyindeki kömürü düzelten küçük ve kuvvetli bir alet firing hoe i.
kesici alet hack i.
zorla ilaç içirmeye yarayan alet drencher i.
alet kutusu tool box i.
akım kesici alet chopper i.
alet edevat engine i.
alet edevat rig i.
küçük alet gadget i.
alet hatası instrumental error i.
sinek öldürmeye yarayan saplı alet swatter i.
alet kullanma tool using i.
alet çantası tweeze [obsolete] i.
alet çantası tweese [obsolete] i.
alet veya silahın ince sivri çıkıntılı parçası tyne i.
bir şeyi sürmeye yarayan alet applier i.
zamanı güneş'in konumuna göre ölçen alet sundial i.
(bir şeyi) sabit tutan alet underpinning i.
çatılarda kullanılan kayrak taşını kesen bir alet zex i.
çatı kaplama levhalarını kesmek ve süslemek için kullanılan balta benzeri bir alet zax i.
alet-edevat layout i.
su derinliğini ölçen bir alet bathymeter i.
(bir şeyi) ters döndüren alet upsetter i.
yüzlük ayakkabı derisini ayakkabı maketinin üzerinde esnetmeye yarayan bir alet laster i.
iki çatallı bir alet bident i.
kare başlıklı alet quarrel i.
bıçaklı alet blader i.
bıçaklı alet kullanımı bladework i.
kurşun kafesi cilalamak için kullanılan ucu sivri ahşap alet latterkin i.
eski halatları açmak için kullanılan kancalı bir alet leaper i.
(silah, makine, alet) kullanım management i.
sıralar halinde ekim yapabilmek için toprağı işaretlemek üzere kullanılan alet veya parça marker i.
alet edevat habiliments i.
saat çanını çalan alet hammer i.
(yazım, sanat veya dekorasyonda) tuhaf veya gülünç bir alet whimsey i.
acayip alet whimwham i.
kaydırınca mekanizmayı harekete geçiren alet messenger i.
renk değerlerini belirlemek için kullanılan bir alet metrochrome i.
zamanın bir alet yardımıyla ölçümü metronomy i.
çok kısa zaman aralıklarını ölçen bir alet microchronometer i.
freze makinesinde kullanılan bir alet miller i.
alet çantası workbox i.
alet kutusu workbox i.
yazı yazmak için kullanılan alet writing implement i.
kitap şeklinde elektronik alet book i.
arp şeklinde alet harp i.
isveç peynirinin kaymağını kesmek için kullanılan alet harp i.
tırmığa benzeyen alet harrow i.
alet başlığı head i.
aynadan yansıyan güneş ışınlarıyla uzun mesafeli gözlemler yapmak için jeodezik ölçümde kullanılan bir alet heliotrope i.
eskiden dedikoducuları cezalandırmak için kullanılan metal çerçeveli bir alet brank i.
sıradan alet bromide i.
cimnastikte alet üzerinde asılı kalma hing [dialect] i.
domuz leşindeki kılları sıyırmaya yarayan keskin kenarlı bir alet hog scraper i.
iki parçayı birbirine tutturmak için kullanılan kıskaç alet hold-down i.
sigara veya puroyu içerken tutmak için kullanılan dar boru şeklinde alet holder i.
çengelli iğneye benzeyip örgüde ilmeklerin açılmasını önlemek için geçici olarak kullanılan alet holder i.
kötü amaca alet etme misimprovement i.
para üstü tutup vermek için kullanılan bir alet money changer i.
para üstü tutup vermek için kullanılan bir alet moneychanger i.
kör alet blunt tool i.
keskin olmayan alet blunt tool i.
(mekanik alet) salınma hunt i.
suçluyu kazığa oturtmak için kullanılan çivili veya kancalı alet ganch i.
bahçıvan alet edevatı garden tools i.
özellikle soygun amacıyla kullanılan telli alet garotte i.
alet-edevat gizmology i.
(saat mekanizması) parçaları birbiri içinde hareket eden birleşik bir alet gimmals i.
alet kullanma gimmickry i.
alet kullanma gimmickery i.
çok etkili alet go-devil [us] i.
iki parçayı birbirine tutturmak için kullanılan kıskaç alet holddown i.
dişe karşı yerleştirilerek işitme sinirine ses ileten bir alet dentiphone i.
plak ve tartarın dişlerden çıkarılması için kullanılan bir alet dentiscalp i.
temas ettiği şeyi aşağı indirmeye yarayan alet depressor i.
aşılamada kullanılan özel bir alet grafting iron i.
eskiden düşman gemisini basmadan önce yanaşmak için kullanılan, iple fırlatılan demir pençeli bir alet grappling i.
alet-edevat gubbings [uk] i.
yönlendirici kenarı, yüzeyi veya kanalı olan alet guide i.
ipi istenen pozisyonda tutması için olta çubuğuna takılan halka benzeri alet guide i.
eğirme, bobinleme gibi tekstil makinelerinde iplikleri yönlendirmeye yarayan küçük alet guide i.
halka ve bıçak ağzından oluşan ve tonsil benzeri çıkıntılı yapıları kesip çıkarmak için kullanılan cerrahi bir alet guillotine i.
aşınmış bir testereyi taşlamaya yarayan alet gummer i.
vernik yapımında zamkı eritip diğer malzemelerle karıştırmak için kullanılan alet gum pot i.
burma süsü yapmak için kullanılan alet guilloche i.
kurak bölgelerde av kuşlarının içtiği suyu koruyan alet guzzler i.
içkilerdeki alkol yüzdesini ölçmek için kullanılan bir alet oenometer i.
(yaygın enfeksiyonun lokalize tahliyesi için hayvan derisi altına yerleştirilen kıl veya ipek) alet rowel i.
hindistan'da derin kuyulardan su çekmek için kullanılan bir alet churrus i.
saati gösteren alet dial [obsolete] i.
küçük kullanışlı alet doodah [uk] i.
prizmatik renkleri gösteren bir alet iriscope i.
demir alet iron i.
(köstebek yakalayıcılarının kullandığı) geniş bıçaklı ucu olan bir alet paddle staff i.
yazıların, çizimlerin çoğaltılması için kullanılan bir alet papyrograph i.
açmak, tutmak için kullanılan sivri uçlu alet pick i.
sivri uçlu alet pick [dialect] [uk] i.
çatallı alet pick [dialect] [uk] i.
argacın arıştan geçirilmesi için kullanılan sivri uçlu alet pick-up stick i.
yangınla mücadelede kullanılan bir tür alet pike pole i.
kumaş kenarlarına fisto açmaya yarayan alet pinking iron i.
esnek telden yapılan ve pipo sapının temizliğinde kullanılan bir alet pipe cleaner i.
tuhaf alet crotchet i.
kancalı ufak alet crotchet [obsolete] i.
bir şeyi kapalı tutan alet fastener i.
küreğe benzeyen karıştırıcı alet paddle i.
(askeri ambulansta) cerrahi alet ve ilaçların konduğu kapaklı kutu panier i.
(askeri ambulansta) cerrahi alet ve ilaçların koyulduğu kapaklı kutu pannier i.
duvar ustalarının açı oluşturmak için kullandığı bir alet sauterelle i.
bağlı parçaları ayıran alet decoupler i.
su boşaltıcı alet dewaterer i.
örgü yumurtasına benzer alet darner i.
mat veya alet üzerinden havaya balıklama atlayıp öne yuvarlanma dive i.
tombala oynamakta kullanılan bir alet dobber [us] i.
köpek kulübesine benzer açıklığı olan alet kapağı dog house i.
bir şeye vurmak için kullanılan düz ve geniş alet (sineklik) flap [obsolete] i.
vurarak sinek öldürmeye yarayan yelpaze biçimli alet fly flap i.
vurarak sinek öldürmeye yarayan yelpaze biçimli alet fly-swat i.
delici alet pricker i.
telgraf mesajı kaydeden alet printer i.
keskin uçlu alet pritch [dialect] [uk] i.
demir uçlu alet pritchel i.
tahmin yapan alet predicter i.
kepçeyle çalışan alet scooper i.
fazla tabakayı çıkarmaya yarayan alet scraper i.
karı buzdan ayıran alet scraper i.
atın terini alan ahşap veya metal alet scraper i.
pas çıkarma kalemli alet scratcher i.
borumsu hassas yapıların incelenmesinde kullanılan ince alet seeker i.
mala, tırmık, (bıçak gibi) alet sapı shank i.
hapiste adam bıçaklamak için sivriltilmiş el yapımı alet shank i.
hasırları eşit genişlikte çekmeye yarayan alet shave i.
alet edevat ile çalışma sanatı shop i.
eğik hale getiren alet slanter i.
kesici alet slasher i.
yasadışı kesici alet kullanımı slashing i.
düzeltici bir alet türü slickener i.
düzleştirici alet smooth i.
pürüz giderici alet smooth i.
(alet) birbirine geçip yuvasına oturma sesi sneck i.
çoklu alet multi-tool i.
bir diğer nesneyi geri doğru hareket ettiren alet pushback i.
nesneleri belirli noktalara yerleştiren alet spotter i.
(tırmık) alet sapı stale i.
düzleştirici alet stretcher i.
alet olmak be an instrument to f.
alet etmek make an instrument f.
alet çalmak play an instrument f.
alet olmak be an instrument f.
kötü emellerine alet etmek abuse f.
kirli emellerine alet etmek abuse f.
bir alet veya ekipmanı daha kullanışlı hale getirmek için geliştirmek, iyileştirmek macgyver f.
karıştırıcı (alet) kullanmak mix f.
hayvan derisine kıl veya ipek alet yerleştirmek rowel f.
sivri uçlu bir alet ile vurarak oluşturmak peck f.
(çalışılan parça üzerinde) ileri geri hareket eden bir alet aracılığıyla düz yüzey oluşturmak shape f.
kötü emellere alet etmek prostitute f.
(alet) kafasına göre çalışmak putter f.
(silah veya alet) kullanmak sownd f.
sivri bir alet ile öldürmek stick f.
sivri bir alet ile parçalamak stick f.
hassas (alet) delicate s.
birçok işe uygun (alet) versatile s.
hassas (alet) precise s.
(alet vb) duyarlı delicate s.
alet kullanmadan barehanded s.
iki çatallı (alet) bidental s.
el işi ile bu iş için gerekli alet ve becerilere ait mechanical s.
el işi ile bu iş için gerekli alet ve beceriler ile ilişkili mechanical s.
ıvır zıvır alet olan gadgety s.
tek kenarlı (kesici alet, kılıç, jilet) one-edged s.
oldowan alet kültürüne ait oldowan s.
oldowan alet kültürü ile ilgili oldowan s.
afrika'da ortaya çıkmış ilkel bir taş alet kültürüne ait oldowan s.
afrika'da ortaya çıkmış ilkel bir taş alet kültürü ile ilgili oldowan s.
(alet) dirsek gibi bükülmüş coudé s.
alet kullanmadan freehand zf.
alet kullanmadan free-handed zf.
tek yönde ışıma gerçekleştiren alet anlamına gelen bir son ek -stat snk.
tek yönde yansıtan alet anlamına gelen bir son ek -stat snk.
atı burnunu kıstırarak zapt etmeye yarayan alet barnacle i.
Phrasals
(birini/bir şeyi) gerekli parça, ekipman, kıyafet, alet ile donatmak/teçhiz etmek fit (someone or something) up with (something) f.
(birini) bir şakaya alet etmek put (something) over on (one) f.
(birine/bir hayvana bir alet/aparat yardımıyla) yemek yedirmek feed (someone or an animal) with (something) f.
(gerekli parça, ekipman, kıyafet, alet ile) donatmak/teçhiz etmek fit with (something) f.
-i şakaya alet etmek put one over on f.
(birini) bir şakaya alet etmek put one over on (one) f.
bir şakaya alet etmek put something over on f.
(bir alet) kullanarak kaydetmek record from (something) f.
gerekli alet edevatla donanmak tool up f.
gerekli alet edevatla donatmak tool up f.
(bir alet) kullanmak work with (something) f.
(alet vb.) bozulmak pack up [uk] f.
Phrases
erkeklerin araba ve alet edevata karşı aşırı ilgisini belirten bir ifade boys and their toys expr.
Proverb
alet işler, el övünür a bad workman always blames his tools
sen alet edevattan haber ver, işi biz yaparız give us the tools, and we will finish the job
alet işler, el övünür a poor craftsman blames his tools
alet işler, el övünür it's a poor carpenter who blames his tools
alet işler, el övünür it's a poor workman who blames his tools
alet işler el övünür a bad workman blames his tools
Colloquial
kesici alet bladed article i.
enerji tasarruflu olduğu halde daha basit teknoloji kadar verimli olmayan alet eco-bling i.
havadaki dumanı filtreleyen alet smoke eater i.
adı hatırlanmayan bir alet/bir şey fakus i.
adı hatırlanmayan bir alet/bir şey gazinkus i.
adı hatırlanmayan bir alet/bir şey gazunkus i.
top yapan alet baller i.
alkolü asetik asitle oksitlemek için kullanılan bir alet vinegar lamp i.
küçük alet jigger i.
küçük alet johnson i.
sol elle kullanılan ingiliz anahtarı (böyle bir alet yoktur, acemi biriyle dalga geçmek için kullanılır) left-handed monkey wrench i.
Idioms
kağnı gibi program ya da alet boat anchor i.
tam olarak bilinmeyen/anlaşılmayan alet veya işlem black box i.
tam olarak bilinmeyen/anlaşılmayan alet veya işlem a black box i.
hayali/gerçekte var olmayan bir alet sky hook i.
eskiden işkence yapmak için kullanılan tahta at şeklinde alet wooden mare i.
eskiden genelde askeri cezalarda işkence için kullanılan tahta at şeklinde alet wooden mare i.
(bir şeyde) çok iyi/verimli bir alet, kimse lean, mean (something) machine i.
sıkı bir çalışmaya hazır ve nazır kimse, alet lean, mean (something) machine i.
ameliyat sırasında kazara hastanın bedeni içerisinde tıbbi alet veya malzeme bırakmak/unutmak bury the hatchet f.
(eşya, alet) uzun zamandır el değmemiş olmak collect dust f.
politikaya alet etmek play politics with something f.
(şaka yollu) birini kötü emellerine alet etmek have one's wicked way with somebody f.
(şaka yollu) birini kötü emellerine alet etmek have your way with somebody  [old-fashioned] [humorous] f.
(şaka yollu) birini kötü emellerine alet etmek have your wicked way with somebody  [old-fashioned] [humorous] f.
(şaka yollu) birini kötü emellerine alet etmek have your (wicked) way with somebody [old-fashioned] [humorous] f.
alet işler, el övünür a bad carpenter blames his tools expr.
Trade/Economic
çalışanların giriş çıkış saatlerini kaydeden alet telltale i.
alet edevat listesi tool list i.
borsa fiyatlarını şeride kaydeden alet ticker i.
kaydeden alet register i.
Law
alet edilen kimse cat's paw i.
eskiden isyan çıkaran asilerin cezalandırılması için kullanılan bir alet castigatory i.
el, sicim ya da başka bir yardımcı alet ile boğulma strangulation i.
keskin olmayan bir alet a blunt instrument i.
Politics
imf'nin alet çantası imf's toolkit i.
alet etmek mediatize f.
alet etmek mediatise f.
Institutes
tarım alet ve makineleri test merkezi müdürlüğü directorate of agricultural equipment and machinery testing centre i.
tarım alet ve makineleri test merkezi müdürlüğü directorate of testing center of agricultural equipment and machinery i.
Industry
posta pullarını iptal etmek için kullanılan alet bumper i.
petrol rafinerilerinde mumu parafin distilatlarından soğutma yoluyla çıkarmaya yarayan bir alet chiller i.
yüzeydeki istenmeyen malzemeyi gideren alet chipper i.
pürüzlülüğü gideren alet chipper i.
atık ürünleri sıkıştırarak küçülten bir alet densifier i.
deri tanenlemede kullanılan alet grainer i.
yazdırılan sayfayı tutan alet gripper i.
hadde tezgahında malzemeyi kalıba çeken alet gripper i.
metal eritmede kullanılan ve gazı plazmaya dönüştüren bir elektrikli alet plasma torch i.
(bazı silindir preslerde) kağıdı silindirden kurtarmaya yarayan uzun ibreli bir alet shoefly i.
çatı kaplamada kullanmak üzere arduvaz levhaları şekillendirmeye ve çiviler için üzerlerinde delikler açmaya yarayan balta uçlu bir alet slate ax i.
işlem sırasındaki belirli bir aralıkta hareketsiz olmak (hareketli alet veya makine parçası) dwell f.
Media
erkeklere yönelik olup moda, alet-edevat, çekici kadınlar gibi içeriklere yer veren dergi türü lad mag i.
(kamera veya ses aleti) bir diğer alet ortadan kaybolurken ortaya çıkmak cross-fade f.
Technical
üretimde kullanılan makine, alet ve teçhizat capital goods i.
hareket halindeki cismin hızını ölçen alet rangefinder i.
uzaklık, yükseklik ve konum açısı ölçen alet range finder i.
hareket halindeki cismin hızını ölçen alet range finder i.
kristal açılarını ölçen bir alet reflecting goniometer i.
nil nehri taştığı zaman suyun yüksekliğini ölçmek için kullanılan alet nilometer i.
krokiler ya da haritalar üzerinde ölçüm yapmaya yarayan alet chartometer i.
nil nehri taştığında su yüksekliğini ölçmek için kullanılan alet niloscope i.
nil nehri taştığında su yüksekliğini ölçmek için kullanılan alet nilometer i.
belirli bir derinlikten su örnekleri elde etmeye yarayan, korozyonu önlemek için plastikten yapılmış bir alet niskin bottle i.
maddenin içindeki azot miktarını gösteren alet nitrometer i.
(alet, gaz, vb.) aşırı basıncın azaltılması relief i.
bir şeyi yeniden yapabilen teknolojik alet remaker i.
alet edevat odası tool shed i.
özel alet ve kalıp yapımı tool-and-die work i.
alet çantası toolbag i.
alet çantası toolcase i.
alet çantası toolchest i.
alet çantası toolholder i.
alet kutusu toolholder i.
alet edevat kullanan kimse toolman i.
atölyede/fabrikada çalışanlara alet veya malzeme verilen bir bölme tool crib i.
alet dayağı toolslide i.
alet yapımcısı toolsmith i.
alet yapan işçi toolsmith i.
testerenin dişlerini kesen alet toother i.
alet çantası tool bag i.
torsiyon testine tabi tutulan bir çubuğun açısal olarak bükülmesini ölçen alet troptometer i.
test için az miktarda sıvı çekmekte kullanılan alet try cock i.
torna tezgahında kısa ve sivri uçlu konikleri döndürmekte kullanılan bir alet turret angle-rack tool i.
yuva açmada kullanılan alet twibil [obsolete] i.
bir ucu keser diğeri balta olan alet twibill i.
ayarlanabilir dişli alet alligator i.
alet çantası kit i.
alet çapı tool diameter i.
alet tutacağı toolpost i.
alet sapı tang i.
alet uçuş kuralları instrument flight rules i.
alet hatası instrumental error i.
alet braketi instrument bracket i.
alet düzeni instrumentation i.
alet emniyeti instrument safety i.
alet kulübesi toolhouse i.
alet odası tool room i.
alet paneli instrument panel i.
alet montajı tool mounting i.
alet arabası tool trolley i.
alet plakası instrument plate i.
alet kayıt fotoğrafı instrument recording photography i.
alet istikameti instrument direction i.
alet çerçevesi instrument frame i.
alet hatası instrument error i.
alet muhafazası instrument casing i.
alet taşlama tezgahı tool grinder i.
alet sapı tool handle i.
alet paneli plakası instrument panel plate i.
alet yapımcı mengenesi tool maker's vise i.
alet elemanı instrument member i.
alet çantası toolbox i.
alet uçuş kuralları instrumental flying rules i.
alet aydınlatma lambası instrument light i.
alet dolabı tool cabinet i.
alet/edevat dolabı tool crib i.
alet uçuşu meteorolojik şartları instrument meteorological conditions i.
alet dayağı tool post i.
alet ekipmanı tool equipment i.
ağaç kabuğu kalınlığı ölçen alet bark gauge i.
akım miktarını ölçen alet ammeter i.
alet (takım) aşınımı tool wear i.
alet braketi kiti instrument bracket kit i.
alet çubuğu tool bar i.
alet dolabı aydınlatma plough main beam i.
alet edevat machine tool i.
alet edevat appurtenances i.
alet edevat paraphernalia i.
alet edevat deposu tool house i.
alet gürültüsü intrinsic noise i.
alet gürültüsü set noise i.
alet kablosu instrumentation cable i.
alet kiti instrument kit i.
alet kiti tool kit i.
alet konsolu instrument console i.
alet kutusu tool box i.
alet kutusu tool chest i.
alet montaj ucu tool shank i.
alet okuma instrument reading i.
alet operatörü instrument operator i.
alet operatörü instrument man i.
alet ömrü tool life i.
alet sabiti instrument constant i.
alet sandığı tool chest i.
alet tablosu instrument board i.
alet takımı tools i.
alet takımı outfit i.
alet takımı tool-kit i.
alet takımı kit i.
alet takımı gang i.
alet takımı tool kit i.
alet takımı tool-set i.
alet tutucu toolpost i.
alet tutucusu tool holder i.
alet tutucusu tool retainer i.
alet ucu tool shank i.
alet ve avadanlık tools and equipment i.
alet yapan toolmaker i.
alet yapıcısı toolmaker i.
alet yapımcısı tool maker i.
alet yapımı tool making i.
alet yüksekliği height of instruments i.
alet yüksekliği height of instrument i.
alet/takım odası/deposu tool crib i.
barut tahrikli alet powder actuated tool i.
basınç değişimlerini algılayan ve bunları dalgıcın okuması için derinlik ölçüsüne çeviren alet depth gauge i.
borular ve alet kullanımı için performans kriteri performance criteria for piping and instrumentation i.
bir ucu keser diğeri balta olan alet twibil i.
bir şeyi yerinde tutan bir alet holdfast i.
çift metalli alet bimetallic instrument i.
çiftmetalli alet bimetallic instrument i.
cereyanı kesen alet cutout i.
çok fonksiyonlu alet multi-function instrument i.
çift yönlü telgraf gönderici alet quadruplex i.
cıvata gibi iki nesneyi birbirine bağlamak için kullanılan alet fastener i.
çok küçük taneciklerin veya dişlerin büyüklüğünü ölçmekte kullanılan alet eriometer eryometre i.
cereyanı kesen alet cut-out i.