Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
help !
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"help !"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
help
i.
yardım
2
Yaygın Kullanım
help
f.
yardım etmek
3
Yaygın Kullanım
help!
ünl.
imdat
General
4
Genel
persons in need of help
i.
muhtacin
5
Genel
special help of god
i.
maunet
6
Genel
help
i.
katkı
7
Genel
help
i.
iane
8
Genel
help
i.
imdat
9
Genel
help
i.
destek
10
Genel
help
i.
yardımlaşma
11
Genel
financial help for marriage
i.
evlenme yardımı
12
Genel
domestic help
i.
uşak
13
Genel
help
i.
saye
14
Genel
self help techniques
i.
kendi kendine yardım teknikleri
15
Genel
help
i.
hizmetçi
16
Genel
the help of god
i.
nusret
17
Genel
help
i.
muavin
18
Genel
help
i.
çözüm
19
Genel
help
i.
infak
20
Genel
help
i.
kurtulma
21
Genel
help
i.
medet
22
Genel
help
i.
himmet
23
Genel
help
i.
çare
24
Genel
help
i.
muavenet
25
Genel
help
i.
uşak
26
Genel
a request for help
i.
yardım dileme
27
Genel
persons in need of help
i.
muhtaçlar
28
Genel
domestic help
i.
hizmetçi
29
Genel
help
i.
çırak
30
Genel
help
i.
yardımcı
31
Genel
help
i.
yardım
32
Genel
help desk
i.
karşılama bankosu
33
Genel
thanks for your help
i.
yardımınız için teşekkürler
34
Genel
thanks for your help
i.
yardımın için teşekkürler
35
Genel
amicable-kind help
i.
himmet
36
Genel
jobless check-help-benefit
i.
işsizlik yardımı
37
Genel
self-help
i.
kişisel gelişim
38
Genel
self-help
i.
kendi başına yapabilme
39
Genel
self-help
i.
kendi kendine yardım
40
Genel
self-help
i.
kendi kendine yetme
41
Genel
help function
i.
yardım işlevi
42
Genel
help menu
i.
yardım menüsü
43
Genel
request for help
i.
yardım talebi
44
Genel
live-in help
i.
yatılı yardımcı
45
Genel
personal help
i.
kişisel destek
46
Genel
personal help
i.
kişisel yardım
47
Genel
professional help
i.
profesyonel yardım
48
Genel
self-help book
i.
kişisel gelişim kitabı
49
Genel
help desk
i.
danışma
50
Genel
help desk
i.
danışma masası
51
Genel
offer of help
i.
yardım teklifi
52
Genel
medical help
i.
tıbbi yardım
53
Genel
rush to help
i.
yardıma koşmak
54
Genel
help cry
i.
yardım çığlığı
55
Genel
help organization
i.
yardım organizasyonu
56
Genel
self help
i.
öz yardım
57
Genel
kitchen help
i.
mutfakta çalışması için işe alınan kimse
58
Genel
help
i.
yardım etme
59
Genel
help
i.
yardım edilme
60
Genel
help
i.
bir iş için istihdam edilmiş kimse
61
Genel
help
i.
çalışan
62
Genel
help
i.
işçi
63
Genel
help
i.
kaynak
64
Genel
help
i.
hizmet etme aracı
65
Genel
help
i.
hizmet etme yolu
66
Genel
help
i.
bir şeyi önleme yolu
67
Genel
help [obsolete]
i.
bir porsiyon yemek
68
Genel
help [obsolete]
i.
porsiyon
69
Genel
help
i.
yardım etmede kullanılan güç veya kaynaklar
70
Genel
help
i.
bayi yardımı
71
Genel
help
i.
satıcı yardımı
72
Genel
help
i.
ücretli işçinin sunduğu hizmetler
73
Genel
home help [uk] [new zealand]
i.
kendine bakacak durumda olmayan kişilerin ev işlerini yapması için para ödenen kimse
74
Genel
home help [uk] [new zealand]
i.
ihtiyaç sahiplerine yerel bir yönetim merkezinin sosyal hizmetler departmanınca sağlanan yardım hizmeti
75
Genel
hired help
i.
ev veya çiftlik işlerini yapmak üzere işe alınmış çalışan
76
Genel
self-help
i.
okulun maddi destek amacıyla öğrenciye sunduğu yarı zamanlı çalışma programı
77
Genel
self-help
i.
başının çaresine bakma
78
Genel
self-help
i.
sorununu kendi çözme
79
Genel
help oneself to
f.
buyurmak
80
Genel
help
f.
faydası olmak
81
Genel
help forward
f.
desteklemek
82
Genel
be of help
f.
faydası dokunmak
83
Genel
help
f.
katkıda bulunmak
84
Genel
seek help
f.
yardım talebinde bulunmak
85
Genel
help
f.
yararlı olmak
86
Genel
help
f.
rahatlatmak
87
Genel
help
f.
yardımcı olmak
88
Genel
hope for help
f.
medet ummak
89
Genel
come to help
f.
imdadına yetişmek
90
Genel
help
f.
acıyı dindirmek
91
Genel
help
f.
muavenet etmek
92
Genel
help
f.
imdadına yetişmek
93
Genel
help
f.
yürütmek
94
Genel
help
f.
yumuşatmak (gergin/zor bir durumu)
95
Genel
help
f.
medar olmak
96
Genel
help
f.
elinden tutmak
97
Genel
help grow
f.
yardımı artırmak
98
Genel
help
f.
yararı olmak
99
Genel
help each other
f.
yardımlaşmak
100
Genel
be of help to
f.
faydası dokunmak
101
Genel
help
f.
fayda etmek
102
Genel
call for help
f.
yardım talebinde bulunmak
103
Genel
lend help to
f.
yardım etmek
104
Genel
cry for help
f.
yardım istemek
105
Genel
request for help
f.
yardım talebinde bulunmak
106
Genel
help
f.
elinde olmak
107
Genel
help oneself to
f.
aşırmak
108
Genel
call for help
f.
imdat istemek
109
Genel
help and nurture the poor
f.
aç doyurmak
110
Genel
help oneself to
f.
kendi kendine servis yaparak yiyeceklerden almak
111
Genel
help to get on
f.
bindirmek
112
Genel
help
f.
kurtarmak
113
Genel
request for help
f.
yardım talep etmek
114
Genel
help out
f.
yardımda bulunmak
115
Genel
help
f.
himmet etmek
116
Genel
come to the help of
f.
imdadına yetişmek
117
Genel
need help
f.
yardıma ihtiyacı olmak
118
Genel
can't help
f.
elinde olmamak
119
Genel
help
f.
yardım etmek
120
Genel
need somebody's help
f.
birine işi düşmek
121
Genel
give help
f.
yardım etmek
122
Genel
call for help
f.
yardım çağrısı yapmak
123
Genel
help somebody to something
f.
sunmak
124
Genel
help somebody to something
f.
ikram etmek
125
Genel
help the poor
f.
aç doyurmak
126
Genel
help (somebody) inadvertently
f.
ekmeğine yağ sürmek
127
Genel
ask for help
f.
yardım istemek
128
Genel
call for help
f.
yardım çağırmak
129
Genel
beg for help
f.
yardım dilenmek
130
Genel
ask for help
f.
yardım talep etmek
131
Genel
call for help
f.
yardım istemek
132
Genel
appeal for help
f.
yardım istemek
133
Genel
send for help
f.
yardım çağırmak
134
Genel
scream for help
f.
yardım istemek
135
Genel
seek help
f.
yardım aramak
136
Genel
help financially
f.
maddi yardımda bulunmak
137
Genel
receive help
f.
yardım almak
138
Genel
get help
f.
yardım almak
139
Genel
help the lady
f.
bayana yardım etmek
140
Genel
help to
f.
destek çıkmak
141
Genel
come to the help of
f.
imdada yetişmek
142
Genel
be unable to help
f.
elinde olmamak
143
Genel
can't help
f.
kendini ... yapmaktan alamamak
144
Genel
be destitute of help
f.
destekten yoksun kalmak
145
Genel
be destitute of help
f.
yardımdan yoksun kalmak
146
Genel
be of help to somebody
f.
iyiliği dokunmak
147
Genel
help
f.
destek çıkmak
148
Genel
need/require help
f.
yardım gerektirmek
149
Genel
help financially
f.
maddi açıdan yardımcı olmak
150
Genel
can't help but to look
f.
kendini bakmaktan alamamak
151
Genel
can't help but to look
f.
kendini bakmaktan alıkoyamamak
152
Genel
be a pleasure to help
f.
yardım etmekten zevk duymak
153
Genel
help someone out financially
f.
birine maddi destek vermek
154
Genel
seek help
f.
yardım/destek aramak
155
Genel
get professional help
f.
profesyonel yardım almak
156
Genel
receive professional help
f.
profesyonel yardım almak
157
Genel
be in need of help
f.
yardıma ihtiyacı olmak
158
Genel
can't help thinking
f.
düşünmeden edememek
159
Genel
can't help but think
f.
düşünmeden edememek
160
Genel
use every means available to help someone
f.
birine yardım etmek için tüm imkanlarıyla seferber olmak
161
Genel
help a lot
f.
çok yardımı dokunmak
162
Genel
help his wife with the chores
f.
karısına ev işlerinde yardım etmek
163
Genel
cannot help doing
f.
engel olamamak
164
Genel
give someone pleasure to help
f.
yardım etme zevkini vermek
165
Genel
can't help speaking highly of something/someone all the time
f.
anlata anlata bitirememek
166
Genel
help around the house
f.
ev işlerine yardım etmek
167
Genel
help
f.
(mağazada, restoranda) hizmet etmek
168
Genel
help
f.
(bir şeyin) etkisini artırmak
169
Genel
help
f.
(bir şeyin) iyileştirilmesine katkıda bulunmak
170
Genel
help
f.
(bir şeyi) geliştirmek
171
Genel
help
f.
sakınmak
172
Genel
help
f.
kaçınmak
173
Genel
help
f.
direnmek
174
Genel
help
f.
(müşteriye) servis yapmak
175
Genel
help
f.
bir kimseye (yiyecek) servis etmek
176
Genel
help
f.
(kendi kendine) izin olmadan ihtiyacını karşılamak
177
Genel
help
f.
işe yaramak
178
Genel
help
f.
almak
179
Genel
help
f.
kullanmak
180
Genel
help
f.
daha az kötüleştirmek
181
Genel
help
f.
daha az kötü yapmak
182
Genel
help
f.
(kendini) zor durumdan çıkarmak
183
Genel
help
f.
(kendini) zor durumdan kurtarmak
184
Genel
help
f.
uzak tutulmak
185
Genel
help
f.
(kendi) kullanımına uygun olmak
186
Genel
help
f.
(bir şeyin) tekdüzeliğini hafifletmek
187
Genel
help
f.
(bir şeyin) tekdüzeliğini bozmak
188
Genel
help
f.
işin bir kısmını yapmak
189
Genel
help
f.
(bir kimsenin veya şeyin) işini kolaylaştırmak
190
Genel
help
f.
(bir kimsenin veya şeyin) işini paylaşmak
191
Genel
help oneself
f.
(bir şeyi) yapmaktan kaçınmak
192
Genel
help oneself
f.
kendine (yemek) vermek
193
Genel
help oneself
f.
kendine (yemek) almak
194
Genel
help oneself
f.
bir şeyi özgürce almak
195
Genel
help oneself
f.
kendi kendine kısıtlama olmaksızın servis yapmak
196
Genel
help oneself
f.
kendi adına çaba göstermek
197
Genel
help oneself
f.
kendi adına uğraşmak
198
Genel
help someone out
f.
birine yardımcı olmak
199
Genel
self-help
s.
kişisel gelişim eserine ait veya ilgili
200
Genel
self-help
s.
kişisel gelişim kursuna ait veya ilgili
201
Genel
without help
zf.
adamsız
202
Genel
with god's help
zf.
evvel allah
203
Genel
by the help of
zf.
yardımıyla
204
Genel
without outside help
zf.
dışarıdan yardım almadan
205
Genel
with god's help
zf.
allah'ın yardımıyla
206
Genel
by the help of
zf.
in yardımıyla
207
Genel
with the help of a locksmith
zf.
çilingir marifetiyle
208
Genel
with the help of
ed.
yardımıyla
209
Genel
oh! help! for goodness sake!
ünl.
aman
210
Genel
so help me
ünl.
vallahi
211
Genel
so help me
ünl.
ister inanın ister inanmayın
212
Genel
help yourself!
ünl.
buyurun
213
Genel
god help us!
ünl.
allah yardımcımız olsun!
214
Genel
help me
ünl.
bana yardım edin
215
Genel
help!
ünl.
yetişin
216
Genel
help yourself
ünl.
buyurunuz
217
Genel
so help me god
ünl.
allah şahidim olsun
218
Genel
may god help you!
ünl.
allah versin
219
Genel
help me
ünl.
bana yardım et
220
Genel
help us
ünl.
bize yardım edin
221
Genel
help
ünl.
pardon!
222
Genel
help
ünl.
bakar mısınız!
223
Genel
help
ünl.
yardım isteme anlamında kullanılan bir ünlem
Phrasals
224
Öbek Fiiller
help forward
f.
ilerlemesine yardımcı olmak
225
Öbek Fiiller
help off
f.
zaman geçirmek
226
Öbek Fiiller
help on
f.
ilerletmek
227
Öbek Fiiller
help out
f.
destek sağlamak
228
Öbek Fiiller
help out
f.
tasarımın tamamlanmasında yardımcı olmak
229
Öbek Fiiller
help off
f.
vakit geçirmeye yardım etmek
230
Öbek Fiiller
help on
f.
yardımla teşvik etmek
231
Öbek Fiiller
help someone off of something
f.
birinin bir şeyden (at/araba vb) inmesine yardım etmek
232
Öbek Fiiller
help someone out with something
f.
birine bir alanda/konuda yardımcı olmak
233
Öbek Fiiller
help someone back to something
f.
birinin bir yere dönmesine yardımcı olmak
234
Öbek Fiiller
help someone off with something
f.
birinin bir şeyi (palto/mont vb) çıkarmasına yardım etmek
235
Öbek Fiiller
help someone down from something
f.
birinin bir yerden inmesine yardım etmek
236
Öbek Fiiller
help someone on with something
f.
birinin bir şeyi (palto/mont vb) giymesine yardım etmek
237
Öbek Fiiller
help someone up
f.
birinin bir yerden kalkmasına (sandalye/koltuk) yardımcı olmak
238
Öbek Fiiller
help someone with something
f.
birine bir alanda/konuda yardımcı olmak
239
Öbek Fiiller
help someone along
f.
birinin ilerlemesine/hareket etmesine yardımcı olmak
240
Öbek Fiiller
help someone in to something
f.
birinin bir yere girmesine yardım etmek
241
Öbek Fiiller
help out
f.
(başka biriyle) bir şeyin yükünü paylaşmak
242
Öbek Fiiller
help out
f.
(başka biriyle) bir şeyin maliyetini paylaşmak
243
Öbek Fiiller
help out
f.
(birine) kısa süre için yardım etmek
244
Öbek Fiiller
help someone back (to something)
f.
birinin (bir yere) dönmesine yardım etmek
245
Öbek Fiiller
help someone back (to something)
f.
birine (bir yere) dönüş yolunda yardım etmek
246
Öbek Fiiller
help (someone) back (to some place)
f.
birinin (bir yere) dönmesine yardım etmek
247
Öbek Fiiller
help (someone) back (to some place)
f.
birine (bir yere) dönüş yolunda yardım etmek
248
Öbek Fiiller
help (someone) get a foothold in (something)
f.
(birinin bir yerde/şeyde) sağlam yer edinmesine yardım etmek
249
Öbek Fiiller
help (someone) get a foothold in (something)
f.
(birinin bir şeyde) yer edinmesine yardım etmek
250
Öbek Fiiller
help (someone) get a foothold in (something)
f.
(birinin bir şeydeki) yerini sağlamlaştırmasına yardım etmek
251
Öbek Fiiller
help (someone) in
f.
(birinin bir yere) girmesine yardım etmek
252
Öbek Fiiller
help (someone) into (something)
f.
(birinin bir yere) girmesine yardım etmek
253
Öbek Fiiller
help (someone) off
f.
(birinin bir şeyden) inmesine yardım etmek
254
Öbek Fiiller
help (someone) on
f.
(birinin bir şeyi) giymesine yardım etmek
255
Öbek Fiiller
help (someone) up (from something)
f.
(birinin bir şeyden) kalkmasına yardım etmek
256
Öbek Fiiller
help (someone) up (from something)
f.
(birinin bir şeyden) ayağa kalkması için yardım etmek
257
Öbek Fiiller
help along
f.
ilerlemesine/hareket etmesine yardımcı olmak
258
Öbek Fiiller
help back
f.
geri dönmesine yardım etmek
259
Öbek Fiiller
help back
f.
dönmesine yardım etmek
260
Öbek Fiiller
help down
f.
inmesine yardım etmek
261
Öbek Fiiller
help in
f.
girmesine yardım etmek
262
Öbek Fiiller
help off
f.
inmesine yardım etmek
263
Öbek Fiiller
help off with
f.
-i üstünden çıkarmasına yardım etmek
264
Öbek Fiiller
help on with
f.
-i üstüne giymesine yardım etmek
265
Öbek Fiiller
help someone (or an animal) out (of something)
f.
(birinin/bir hayvanın bir şeyden/yerden) çıkmasına yardım etmek
266
Öbek Fiiller
help someone (or an animal) out (of something)
f.
(birinin/bir hayvanın üstündeki bir şeyi) çıkarmasına yardım etmek
267
Öbek Fiiller
help someone (or an animal) out (of something)
f.
(birinin/bir hayvanın zor bir durumdan) kurtulmasına yardım etmek
268
Öbek Fiiller
help someone (or an animal) out (of something)
f.
(birinin/bir hayvanın) başını beladan kurtarmak
269
Öbek Fiiller
help out with
f.
(bir şey) konusunda yardım etmek
270
Öbek Fiiller
help out with
f.
(bir şeyle) ilgili yardım etmek
271
Öbek Fiiller
help out (with something)
f.
(bir ev işinde) yardım etmek
272
Öbek Fiiller
help out with (someone or something)
f.
(birine/bir şeyine) yardım etmek
273
Öbek Fiiller
help out with (someone or something)
f.
(biri/bir şey) sağlamak
274
Öbek Fiiller
help up
f.
çıkmasına yardım etmek
275
Öbek Fiiller
help up
f.
kalkmasına yardım etmek
276
Öbek Fiiller
help with
f.
konusunda yardım etmek
277
Öbek Fiiller
help with
f.
ile ilgili yardım etmek
278
Öbek Fiiller
help with (someone or something)
f.
(birine/bir şeyine) yardım etmek
279
Öbek Fiiller
help with (someone or something)
f.
(biri/bir şey) sağlamak
Phrases
280
İfadeler
there's no help for it
expr.
onun çaresi yok
281
İfadeler
help us help you
expr.
size yardımcı olabilmemiz için bize yardım edin
282
İfadeler
without needing any help
expr.
yardıma ihtiyaç duymadan
283
İfadeler
can not help but
expr.
yapmaktan başka çare yok
284
İfadeler
can't help noticing (that) (something)
expr.
fark ettim ki …
Proverb
285
Atasözü
heaven helps those who help themselves
i.
kendi işi için gayret edene tanrı yardım eder
286
Atasözü
heaven helps those who help themselves
i.
gayret edene tanrı da yardım eder
287
Atasözü
heaven helps those who help themselves
i.
tanrı çalışanı sever
288
Atasözü
god helps those who help themselves
kendi işi için gayret edene allah da yardım eder
289
Atasözü
god helps them that help themselves
gayret edene allah da yardım eder
290
Atasözü
god helps those who help themselves
gayret edene allah da yardım eder
291
Atasözü
the lord helps those who help themselves
kendi işi için gayret edene tanrı yardım eder
292
Atasözü
the lord helps those who help themselves
gayret edene tanrı da yardım eder
293
Atasözü
the lord helps those who help themselves
tanrı çalışanı sever
Colloquial
294
Konuşma Dili
first-help
i.
ilk yardım
295
Konuşma Dili
a plea for help
i.
yardım yakarışı
296
Konuşma Dili
help someone out with the kids
f.
çocuklara bakmak için birine yardımcı olmak
297
Konuşma Dili
can't help looking at
f.
gözü takılmak
298
Konuşma Dili
can't help
f.
kendini tutamamak
299
Konuşma Dili
expect someone to help out with the rent
f.
kiralarının ödenmesi için birisinden yardım beklemek
300
Konuşma Dili
get help
f.
yardım almak
301
Konuşma Dili
help (oneself) (to something)
f.
(bir şey) buyurmak
302
Konuşma Dili
help (oneself) (to something)
f.
(bir şeyi) istediği gibi/istediği kadar almak
303
Konuşma Dili
help (oneself) (to something)
f.
kendi kendine servis yaparak istediği kadar almak
304
Konuşma Dili
not able to help
f.
elinde olmamak
305
Konuşma Dili
not able to help
f.
kendini tutamamak
306
Konuşma Dili
by help of
ed.
dolayı
307
Konuşma Dili
so help me god!
expr.
allah çarpsın ki!
308
Konuşma Dili
somebody get some help
expr.
biri yardım getirsin
309
Konuşma Dili
somebody get some help
expr.
biri yardım çağırsın
310
Konuşma Dili
somebody help me!
expr.
biri bana yardım etsin!
311
Konuşma Dili
somebody help me
expr.
biri bana yardım etsin
312
Konuşma Dili
doctor can't help her
expr.
doktor ona yardım edemez
313
Konuşma Dili
doctor can't help him
expr.
doktor ona yardım edemez
314
Konuşma Dili
go and get help
expr.
gidip yardım getirin
315
Konuşma Dili
everybody needs help
expr.
herkes yardıma ihtiyaç duyar
316
Konuşma Dili
only god can help us
expr.
işimiz allah'a kaldı
317
Konuşma Dili
by help of
expr.
nedeniyle
318
Konuşma Dili
by help of
expr.
sayesinde
319
Konuşma Dili
so help me god
expr.
tanrı şahidimdir ki
320
Konuşma Dili
god help us
expr.
tanrı yardımcımız olsun
321
Konuşma Dili
so help me god
expr.
tanrı şahidim olsun ki
322
Konuşma Dili
god help him
expr.
tanrım ona yardım et
323
Konuşma Dili
without help
expr.
yardım almadan
324
Konuşma Dili
with no help from me
expr.
yardımım olmadan
325
Konuşma Dili
glad to be of help
expr.
yardımcı olabildiğime sevindim
326
Konuşma Dili
by help of
expr.
yüzünden
327
Konuşma Dili
beyond help
expr.
yardım/tamir edilemez durumda
328
Konuşma Dili
beyond help
expr.
(artık) yardım edilemeyecek/tamir edilemez bir halde
329
Konuşma Dili
(I) couldn't help it
expr.
(kendimi) alamadım
330
Konuşma Dili
(I) couldn't help it
expr.
engelleyemedim
331
Konuşma Dili
(I) couldn't help it
expr.
elimde değildi
332
Konuşma Dili
(I) couldn't help it
expr.
kendime engel olamadım
333
Konuşma Dili
(I) couldn't help it
expr.
dayanamadım
334
Konuşma Dili
heaven help (one)
expr.
allah (birinin) yardımcısı olsun
335
Konuşma Dili
heaven help (one)
expr.
tanrı (birinin) yardımcısı olsun
336
Konuşma Dili
if (one) can help it
expr.
mecbur kalmadıkça/olmadıkça
337
Konuşma Dili
so help you (god)
expr.
tanrı yardımcın olsun
338
Konuşma Dili
so help you (god)
expr.
yandın demektir
339
Konuşma Dili
so help you (god)
expr.
seni elinden, elimden kimse alamaz
340
Konuşma Dili
so help you (god)
expr.
vay haline
341
Konuşma Dili
how else may I help you?
exclam.
sizin için başka ne yapabilirim?
342
Konuşma Dili
how else may I help you?
exclam.
başka yardımcı olabileceğim bir şey var mı?
343
Konuşma Dili
how else may I help you?
exclam.
sizin için yapabileceğim başka bir şey var mı?
344
Konuşma Dili
how else may I help you?
exclam.
başka bir isteğiniz/arzunuz var mı?
Idioms
345
Deyim
a cry for help
i.
imdat çağrısı
346
Deyim
a cry for help
i.
yardım çığlığı
347
Deyim
a cry for help
i.
yardım isteği
348
Deyim
a cry for help
i.
yardım çığlığı
349
Deyim
a fat lot of good/help/use
i.
bir işe yaramaz
350
Deyim
a fat lot of good/help/use
i.
yararsız
351
Deyim
a fat lot of good/help/use
i.
gereksiz
352
Deyim
a fat lot of good/help/use
i.
uğraştığına/çabaladığına değmez
353
Deyim
can't help but notice (that) (something)
f.
söylemeden geçememek
354
Deyim
can't help but notice (that) (something)
f.
(bir şey) dikkatini çekmek
355
Deyim
can't help but notice (that) (something)
f.
söylemeden geçememek
356
Deyim
can't help but notice (that) (something)
f.
(bir şey) dikkatini çekmek
357
Deyim
can't help but notice (that) (something)
f.
(aslında çok açık/belirgin olan bir şey için) fark etmek/gözüne çarpmak
358
Deyim
can't help but notice (that) (something)
f.
fark etmeden yapamamak/geçememek
359
Deyim
can't help noticing (that) (something)
f.
söylemeden geçememek
360
Deyim
can't help noticing (that) (something)
f.
(bir şey) dikkatini çekmek
361
Deyim
can't help noticing (that) (something)
f.
(aslında çok açık/belirgin olan bir şey için) fark etmek/gözüne çarpmak
362
Deyim
can't help noticing (that) (something)
f.
fark etmeden yapamamak/geçememek
363
Deyim
not able to help it
f.
elinde olmamak
364
Deyim
not able to help it
f.
kendini tutamamak
365
Deyim
not able to help something
f.
elinde olmamak
366
Deyim
not able to help something
f.
kendini tutamamak
367
Deyim
pitch in and help with something
f.
bir şeye katkıda bulunmak
368
Deyim
seek professional help
f.
profesyonel yardım aramak/istemek
369
Deyim
need professional help
f.
profesyonel yardıma ihtiyacı olmak
370
Deyim
help the orphan(s)
f.
yetim başı okşamak
371
Deyim
help someone through a difficult period
f.
zor bir dönemden geçmesinde birine yardımcı olmak
372
Deyim
help a lame dog over a stile
f.
zorda olan birine yardım etmek
373
Deyim
help someone through a difficult period
f.
zor bir dönemden geçerken birine yardımcı olmak
374
Deyim
can't help but do something
f.
yapmaktan başka çaresi olmamak
375
Deyim
can't help but notice (that) (something)
f.
dikkatini çekmek
376
Deyim
can't help but notice (that) (something)
f.
'-ni fark etmek
377
Deyim
can't help but notice (that) (something)
f.
dikkatinden kaçmamak
378
Deyim
can't help but notice (that) (something)
f.
(bir şey) gözünden kaçmamak
379
Deyim
help someone get a foothold
f.
birinin yer edinmesine yardım etmek
380
Deyim
help someone get a foothold
f.
birinin sağlam yer edinmesine yardım etmek
381
Deyim
help someone get a foothold
f.
birinin yerini sağlamlaştırmasına yardım etmek
382
Deyim
not lift a hand to help
f.
kılını bile kıpırdatmamak
383
Deyim
not lift a hand to help
f.
parmağını bile oynatmamak
384
Deyim
not lift a hand to help
f.
yardım eli uzatmamak
385
Deyim
cannot help doing something
f.
bir şey yapmaya engel olamamak
386
Deyim
cannot help doing something
f.
bir şey yapmaktan kendini alamamak
387
Deyim
can't help (doing something)
f.
(bir şey yapmaktan) başka çare olmamak
388
Deyim
can't help (doing something)
f.
(bir şey yapmak) zorunda/mecburiyetinde kalmak
389
Deyim
can't help (doing something)
f.
(bir şey yapmadan) duramamak
390
Deyim
can't help (doing something)
f.
(bir şey yapmaktan) kendini alamamak
391
Deyim
can't help (doing something)
f.
(bir şey yapmak) elinde olmamak
392
Deyim
can't help (doing something)
f.
(bir şey yapmayı) engelleyememek
393
Deyim
can't help but (do something)
f.
(bir şey yapmaktan) başka çare olmamak
394
Deyim
can't help but (do something)
f.
(bir şey yapmak) zorunda/mecburiyetinde kalmak
395
Deyim
can't help but (do something)
f.
(bir şey yapmadan) duramamak
396
Deyim
can't help but (do something)
f.
(bir şey yapmaktan) kendini alamamak
397
Deyim
can't help but (do something)
f.
(bir şey yapmak) elinde olmamak
398
Deyim
can't help but (do something)
f.
(bir şey yapmayı) engelleyememek
399
Deyim
can't help but do
f.
yapmaktan başka çare olmamak
400
Deyim
can't help but do
f.
yapmak zorunda/mecburiyetinde kalmak
401
Deyim
can't help but do
f.
yapmadan duramamak
402
Deyim
can't help but do
f.
yapmaktan kendini alamamak
403
Deyim
can't help but do
f.
yapmak elinde olmamak
404
Deyim
can't help but do
f.
yapmayı engelleyememek
405
Deyim
can't help it
f.
elinde olmamak
406
Deyim
can't help it
f.
engelleyememek
407
Deyim
can't help it
f.
bir türlü engel olamamak
408
Deyim
can't help something
f.
bir şey elinde olmamak
409
Deyim
can't help something
f.
bir şeyi engelleyememek
410
Deyim
can't help something
f.
bir şeyi bir türlü yapamamak/başaramamak
411
Deyim
can't help (doing) something
f.
(yapmak) elinde olmamak
412
Deyim
can't help (doing) something
f.
(yapmayı) engelleyememek
413
Deyim
can't help (doing) something
f.
(yapmaya) engel olamamak
414
Deyim
couldn't help it
f.
kendini alamamış olmak/alamamak
415
Deyim
couldn't help it
f.
engelleyememiş olmak/engelleyememek
416
Deyim
couldn't help it
f.
elinde olmamak
417
Deyim
help (someone) out of a fix
f.
(birinin) zor/sıkıntılı bir durumdan kaçmasına/kurtulmasına yardım etmek
418
Deyim
help (someone) out of a fix
f.
(birinin) çıkmazdan/güç bir durumdan çıkmasına yardım etmek
419
Deyim
help (someone) out of a fix
f.
birinin başını beladan kurtarmak
420
Deyim
help get a foothold
f.
sağlam yer edinmesine yardım etmek
421
Deyim
help get a foothold
f.
yer edinmesine yardım etmek
422
Deyim
help get a foothold
f.
yerini sağlamlaştırmasına yardım etmek
423
Deyim
pitch in and help
f.
yardıma soyunmak
424
Deyim
pitch in and help
f.
yardıma girişmek
425
Deyim
pitch in and help
f.
katkıda bulunmak
426
Deyim
pitch in and help
f.
el atmak
427
Deyim
not if you can help it
expr.
mecbur kalmadıkça/olmadıkça
428
Deyim
just help yourselves!
expr.
kendi evinmiş gibi davran!
429
Deyim
if you can help it
expr.
mecbur kalmadıkça/olmadıkça
430
Deyim
not if one can help it
expr.
mecbur kalmadıkça/olmadıkça
431
Deyim
not if one can help it
expr.
biri kabul etmedikçe
432
Deyim
there's no help for (something)
expr.
(bir şeyin) çaresi yok
433
Deyim
there's no help for (something)
expr.
(bir şey) kaçınılmaz
434
Deyim
there's no help for (something)
expr.
(bir şey) önlenemez
435
Deyim
there's no help for (something)
expr.
(bir şey) için yapabilecek/elden gelen bir şey yok
Speaking
436
Konuşma
god help you
ünl.
allah yardımcın olsun
437
Konuşma
heaven help you
ünl.
allah yardımcın olsun
438
Konuşma
help me
ünl.
bana yardım et
439
Konuşma
please help me
ünl.
bana yardım et lütfen
440
Konuşma
help us
ünl.
bize yardım et
441
Konuşma
help me please
ünl.
bana yardım et lütfen
442
Konuşma
I can't help her anymore
expr.
artık ona yardım edemem
443
Konuşma
I'll help you get on your feet
expr.
ayaklarının üzerinde durmana yardım edeceğim
444
Konuşma
but that won't help
expr.
ama bu işe yaramaz
445
Konuşma
I can't help you with that
expr.
bu konuda size yardım edemem
446
Konuşma
could you help me please?
expr.
bana yardım eder misiniz?
447
Konuşma
I had no one to help me
expr.
bana yardım edecek hiç kimsem yoktu
448
Konuşma
we can help each other out
expr.
birbirimize yardımcı olabiliriz
449
Konuşma
we need your help on something
expr.
bir konuda yardımın gerekiyor
450
Konuşma
how can I help it?
expr.
benim elimden ne gelir?
451
Konuşma
I will help you
expr.
ben sana yardım ederim
452
Konuşma
won't you help me?
expr.
bana yardım etmeyecek misin?
453
Konuşma
I need your help on this one
expr.
bu konuda yardımın gerek
454
Konuşma
don't expect any help from me
expr.
benden yardım bekleme
455
Konuşma
i need a little help
expr.
biraz yardıma ihtiyacım var
456
Konuşma
even that didn’t help
expr.
bu bile işe yaramadı
457
Konuşma
I wonder if you can help me
expr.
bana yardım edip edemeyeceğinizi bilmiyorum
458
Konuşma
yes how can I help you
expr.
buyrun nasıl yardımcı olabilirim
459
Konuşma
I can't help you with that
expr.
bu konuda sana yardımcı olamam
460
Konuşma
you can't help it
expr.
bunu engelleyemezsin
461
Konuşma
I always help people when they need help
expr.
ben her zaman insanlara ihtiyacı olduklarında yardım ederim
462
Konuşma
you have to help me
expr.
bana yardım etmelisin
463
Konuşma
I need a bit of help
expr.
biraz yardıma ihtiyacım var
464
Konuşma
thank you for agreeing to help me
expr.
bana yardımcı olmayı kabul ettiğiniz için teşekkür ederim
465
Konuşma
you gotta help me
expr.
bana yardım etmelisin
466
Konuşma
I need your help on something
expr.
bir konuda yardımınına ihtiyacım var
467
Konuşma
I'm going to need your help with this
expr.
bu işte yardımınıza ihtiyacım olacak
468
Konuşma
I can't help you this time
expr.
bu sefer sana yardımcı olamam
469
Konuşma
I was wondering if you could help me?
expr.
bana yardımcı olabilir misiniz acaba?
470
Konuşma
can someone help me out?
expr.
birisi bana yardım edebilir mi?
471
Konuşma
I wonder if you can help me
expr.
bana yardım edebilir misiniz bilmiyorum
472
Konuşma
I had some help
expr.
biraz yardım aldım
473
Konuşma
help me out of here
expr.
buradan çıkmama yardım et
474
Konuşma
let me help you
expr.
bırak da sana yardım edeyim
475
Konuşma
I'm here to help you
expr.
burada sana yardım etmek için bulunuyorum
476
Konuşma
maybe I can help
expr.
belki yardım edebilirim
477
Konuşma
I need your help on something
expr.
bir konuda yardımın gerekiyor
478
Konuşma
let me know if I can help
expr.
bir şeye ihtiyacın olursa/ yardımcı olabileceğim bir şey varsa haber ver
479
Konuşma
call me, I will help you
expr.
beni arayın yardımcı olurum
480
Konuşma
let me help you
expr.
bırak sana yardım edeyim
481
Konuşma
I can't help thinking
expr.
bence muhakkak
482
Konuşma
can you help me?
expr.
bana yardım eder misiniz?
483
Konuşma
I had no one to help me
expr.
bana yardım edecek kimse yoktu
484
Konuşma
can somebody help me?
expr.
biri bana yardım edebilir mi?
485
Konuşma
you’re a great help, I must say
expr.
çok yardımcı oldun, sağol
486
Konuşma
I don't need any more help
expr.
daha fazla yardıma ihtiyacım yok
487
Konuşma
I can't help it
expr.
elimde değil
488
Konuşma
welcome how can I help you?
expr.
hoş geldiniz size nasıl yardımcı olabilirim?
489
Konuşma
if you need help
expr.
eğer yardıma ihtiyacın olursa
490
Konuşma
you can't help that
expr.
elinden bir şey gelmez
491
Konuşma
help me change my life
expr.
hayatımı değiştirmeme yardım et
492
Konuşma
my mission in life is to help people
expr.
hayattaki amacım insanlara yardım etmektir
493
Konuşma
your help is priceless
expr.
hakkın ödenmez
494
Konuşma
I can't help it
expr.
elde değil
495
Konuşma
you know that I can't help myself
expr.
elimde olmadığının farkındasın
496
Konuşma
would you help me with my zipper?
expr.
fermuarımı açmamda bana yardımcı olur musun?
497
Konuşma
if you help me
expr.
eğer bana yardım ederseniz
498
Konuşma
I don't know what I can do to help
expr.
elimden ne gelir bilmiyorum
499
Konuşma
not if I can help it
expr.
elimden gelse yaptırmam
500
Konuşma
I can't help myself
expr.
elimde değil
"help !"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
help - helping
helping
f.
Irregular Verb
2
Irregular Verb
help - halp
halp
f.
Archaic
3
Eski Kullanım
help - holp
holp
f.
4
Eski Kullanım
help - holpen
holpen
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of help !
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy