iken - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

iken



"iken" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 19 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
iken while bağ.
iken when bağ.
General
iken in zf.
iken meanwhile zf.
iken meantime zf.
iken therewhile [obsolete] zf.
iken therewhilst [obsolete] zf.
iken during ed.
iken as bağ.
iken whereas bağ.
iken even as bağ.
iken as bağ.
iken whenas bağ.
iken whiles bağ.
iken whilom bağ.
iken gin [dialect] bağ.
Speaking
iken what time expr.
Technical
iken whilst bağ.
Archaic
iken whiles [scotland] zf.

"iken" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 58 sonuç

Türkçe İngilizce
General
ham iken boyama engraining i.
yumuşak halde iken deliklerden geçirilen demir çubuklar extruded rods i.
köpek podyumda iken, köpeğin dikkatini çekip hareketlerine yön verilmesi double handling i.
uzun saçlı birinin lakabı iken sonradan soyadına dönüşmüş bir ifade fairfax i.
ham iken boyamak ingrain f.
birinin sorumluluğunda iken ölmek die on someone f.
balığı henüz canlı iken kesip hazırlamak calver [old-fashioned] f.
(kanıt düzeyi yetersiz iken) önceden hüküm vermek prejudicate [obsolete] f.
hal böyle iken with this zf.
böyle iken anyhow zf.
havada iken on the fly zf.
ölmek üzere iken in extremis zf.
ölmek üzere iken at the point of death zf.
yabancılarla iken in polite company (in formal settings) zf.
-iken along zf.
devam etmekte iken in the middle of ed.
hal böyle iken and yet bağ.
iken (belirli bir şeyi yapar) over bağ.
-iken while bağ.
iken bile even as bağ.
-iken dahi even while bağ.
hal böyle iken only bağ.
Phrasals
-iken ölmek die in f.
sorumluluğunda iken ölmek die on f.
Phrases
hazır bu iş üzerinde iken while we are at it expr.
-iken just as expr.
Proverb
ağaç yaş iken eğilir as the twig is bent so is the tree inclined
Colloquial
durum uygun iken while the going is good expr.
Idioms
biri görev/vazife başında iken on someone's watch expr.
sarhoş iken in one's cups expr.
Speaking
hava güneşli iken when it's sunny expr.
mademki öyle bir düşüncen vardı niye biz beraber iken söylemedin since you had such thoughts why didn't you let me know while we were together expr.
madem öyle bir düşüncen vardı niye biz beraber iken söylemedin since you had such thoughts why didn't you let me know while we were together expr.
Trade/Economic
satıcılar çok sayıda iken birkaç büyük alıcının piyasaya egemen olduğu ve fiyat üzerinde belirli bir denetim gücüne sahip bulunduğu piyasa yapısı oligopsony i.
stok halinde iken dağıtım issue while in stock i.
fayda-maliyet analizinde analizi yapılan program var iken ortaya çıkan sonuçlar ile program yokken ortaya çıkan sonuçların değerlendirilmesi ilkesi with-without principle i.
Law
bir dava görülmekte iken pendente lite i.
bir dava görülmekte iken during litigation expr.
Technical
demirin sıcak iken dövülmesi forging i.
motor soğuk iken çalıştırma cold start i.
tam yükte iken devreden ayırma cut-off from full-load i.
(gözlemcinin bakış açısı spiral dışında iken) saat yönüne dönen sinistrorsal s.
(gözlemcinin bakış açısı spiral dışında iken) saat yönüne dönen sinistrorse s.
Computer
boşta iken when idle expr.
Automotive
taşıtın motoru vites kutusundan ayrılmış durumda iken sürülmesi coasting i.
(janta takılı iken) maksimum kesit genişliği maximum overall section width i.
Aeronautic
havada iken çarpışmayı önleyici sistem airborne collision avoidance system i.
Marine
ay hilal konumunda iken gözlenen küçük gel-git neap tide i.
Medical
gebe iken gebe kalınması durumu superimpregnation i.
Physiology
zaten gebe iken gebe kalınması durumu superconception i.
Geometry
yarıçap bir iken sinüs değerlerini ifade eden ondalık sayılar natural sines i.
Biology
gebe iken gebe kalınması durumu superfoetation i.
Linguistics
(sesli harf) dil aşağıda iken üretilen low s.
Religious
kilisede iken kadının başını örtmesi yükümlülüğü exousia i.
Military
yakıt alan uçağın tankerin arkasında kontak pozisyonda iken içinde kalması gereken bölge limitleri air refuelling envelope i.
Sport
bir bacak önde bir bacak arkada kalça squat pozisyonunda iken zıplayarak öndeki bacağın arkaya arkadaki bacağın da öne doğru çekilmesi jumping lunge i.
Slang
(eşi/sevgilisi uzakta iken) kadının birlikte olduğu tip sport coat i.
(eşi/sevgilisi uzakta iken) kadının birlikte olduğu tip sport's coat i.