along - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

along

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"along" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 33 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
along zf. boyunca
General
along zf. yanında
along zf. yanına
along zf. ileri
along zf. yanı sıra
along zf. beraberine
along zf. ileriye
along zf. süresince
along zf. birlikte
along zf. uzunluğuna
along zf. boyunca
along zf. kenarında
along zf. orada
along zf. kıyısında
along zf. oraya
along zf. burada
along zf. buraya
along zf. bir noktada
along zf. bir yerlerde
along zf. refakatinde
along zf. sıra ile
along zf. bir yandan
along zf. esnasında
along zf. -iken
along zf. ilerlerken
along ed. uygun olarak
along ed. uyarınca
along ed. esnasında
along ed. kenarında
along ed. üst tarafında
Colloquial
along zf. bir dereceye kadar düzelerek
Trade/Economic
along i. alonj
Technical
along ed. boyunca

"along" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
get along f. birbiriyle geçinmek
get along f. ayrılıp gitmek
General
being dragged along i. sürüklenme
pull along snail i. tekerlekli salyangoz (oyuncak)
getting along with one another i. geçim
stretch of land along the seashore i. kıyı şeridi
stretch of land along the seashore i. kıyı kuşağı
pull-along toy i. tekerlekli ve çekmeli oyuncak
sing-along i. koro halinde/hep birlikte şarkı/marş söyleme
spank along f. hızlı gitmek
sniff along f. koklamak (bir yüzeyin tamamını vb)
go along f. geçinmek
go along with somebody f. aynı düşüncede olmak
come along f. ilerlemek
poke along f. aylak aylak dolaşmak
go along f. devam etmek
get along with f. ile anlaşmak
get along f. ilerlemek (zaman/yaş)
tag along with f. beraber gelmek (meraktan veya çıkar elde etme umuduyla biriyle)
string along f. kandırmak
come along f. iyileşmek
muddle along f. yanılmalara karşın bir işten sıyrılıp çıkmak
move along f. ilerlemek
bring along f. beraberinde getirmek
play along f. uyumlu davranmak
tag along behind f. peşine takılmak
bring along f. yanında getirmek
tag along after f. beraber gelmek (meraktan veya çıkar elde etme umuduyla biriyle)
get along with f. uyuşmak
pull along f. çekmek
scrape along f. idare etmek
go along with f. desteklemek
tick along f. hayatından memnun olmak
get along f. anlaşmak
go along f. eşlik etmek
string along f. ayak uydurmak
slouch along f. kambur durmak
be dragged along f. sürüklenmek
get along f. geçinmek
get along f. yetmek
run along f. uzanmak
run along f. geçinmek
get along f. anlaşabilmek
rub along f. geçinip gitmek
inch along f. yavaş yavaş hareket ettirmek
come along f. görünmek
string along with f. birinin dediklerini yapmak
muddle along f. iyi kötü geçinip gitmek
go along f. ilerlemek
go along with f. kabul etmek
tag along behind f. arkasından gelmek
rub along f. bata çıka gitmek
tag along behind f. arkasından gitmek
tag along with f. peşine takılmak
come along f. ortaya çıkmak
spin along f. hızla gitmek
rub along f. idare etmek
bowl along f. yolunda gitmek
get along with f. biriyle iyi geçinmek
go along with f. razı olmak
trail along f. yorgun argın hareket etmek
be along f. gelmek
get along f. devam etmek
string along with f. ayak uydurmak
cut along f. başlamak
get along f. gitmek
get along f. idare etmek
get along quite well f. gül gibi geçinmek
tag along f. peşine takılmak
scratch along f. kazımak
go along f. anlaşmak
drag along f. sürüklemek
drag along f. sürümek
bring along f. neden olmak
tag along after f. beraber gitmek (meraktan veya çıkar elde etme umuduyla biriyle)
trail along f. yavaş yavaş yürümek
tag along after f. peşine takılmak
get along f. geçinip gitmek
bring along f. getirmek
pull along f. aşırı güç sarfederek çekmek
go along with f. ile beraber gitmek
get along with f. ile geçinmek
take along f. yanına almak
rub along f. yuvarlanıp gitmek
travel along with f. yolculuk etmek
get along with f. geçinmek
get along well with each other f. yıldızları barışmak
get along f. olmak (belirli bir şekilde)
go along with f. beraber gitmek
muddle along f. geçinip gitmek
tag along f. peşini bırakmamak
tag along after f. arkasından gitmek
trundle along f. yuvarlanmak
inch along f. yavaş yavaş ilerlemek
get along f. uyuşmak
get along with f. anlaşmak
come along f. eşlik etmek
get along f. ilerlemek
run along f. boyunca gitmek
come along f. acele etmek
plod along f. ayaklarını sürümek
slide along f. karnı üzerinde sürünmek
jolly someone along f. birini tatlı sözlerle teşvik etmek
get along with f. iyi anlaşmak (birisiyle)
tick along f. iyi gitmek (işler)
string along with f. birine uymak
come along f. beraber gelmek
tag along after f. arkasından gelmek
go along with the crowd f. cemaate uymak
string along f. oyalamak
bowl along f. süratle gitmek
plod along f. ağır adımlarla yürümek
string along with f. uymak
muddle along f. iyi kötü idare etmek
skirt along f. uzanmak
come along f. sağlığı gittikçe düzelmek
come along f. çıkmak (fırsat)
extend along f. uzanmak
come along f. düzelmek
pass along f. bir bilginin geçerliliğinin kaybolmaya yüz tutması
take along f. beraberinde götürmek
get along with f. birisiyle geçinmek
tick along f. mutlu bir şekilde yaşamak
get along together f. barınmak
get along f. geçinmek (birbiriyle)
lumber along f. hantal hantal yürümek
tag along with f. beraber gitmek (meraktan veya çıkar elde etme umuduyla biriyle)
pass along something f. birisine bir şeyler vermek
not get along with f. anlaşamamak
never get along with f. hiç anlaşamamak
never get along with f. yıldızı barışmamak
never get along with f. asla anlaşamamak
stroll along (such as a river) f. yanından geçmek (nehir vb)
walk along f. (bir şeyin) yanından geçmek
try to get along with (someone) f. anlaşmaya çalışmak
get along well (with) f. iyi anlaşmak
not get along with the people around f. çevresi ile geçinememek
can not get along with the people around f. çevresi ile geçinememek
be unable to get along with others f. çevresi ile geçinememek
not to get along together f. ikisi bir kazanda kaynamamak
trot along f. yola koyulmak
cut along f. yola koyulmak
push along a pushchair f. bebek arabası kullanmak
endlessly extend along f. uçsuz bucaksız uzanmak
come along f. gelişmek
go along f. aynı fikirde olmak
go along f. aynı düşüncede olmak
go along with f. aynı düşüncede olmak
go along f. desteklemek
get along f. ayrılmak
get along f. gelişmek
go along with f. aynı görüşte olmak
go along with f. -e razı olmak
get along f. başarmak
get along f. üstesinden gelmek
get along f. becermek
trail along after f. peşine takılmak
push along f. gitmek
push along f. kaçmak
jolly along f. teşvik etmek
jolly along f. canlandırmak
carry along f. aynı görüşü paylaşmak
carry along f. sürekli desteklemek
walk along the road f. yol boyunca yürümek
hum along f. mırıldanmak
hum along f. homurdanmak
play along with f. uyum içinde olmak
nest along the river f. nehir boyunca yuva yapmak
pass along something to somebody f. birine birşey vermek
flow along f. kara/toprak ile eşit düzeyde akmak
drag the nets along the bottom f. ağları dipten sürümek
mass troops along the border f. sınıra asker yığmak
move along rapidly f. hızla geçmek
struggle along under these poor conditions f. kötü şartlar altında mücadeleye devam etmek
slouch along f. yalpalayarak yürümek
stroll along (a river, a beach) f. (nehir, sahil vb.) boyunca tadını çıkararak yürümek
zoom along f. çok hızlı hareket etmek
zoom along f. rüzgar gibi hareket etmek
whizz along f. çok hızlı hareket etmek
whizz along f. rüzgar gibi hareket etmek
zip (along/through) f. acele etmek
zip (along/through) f. koşturmak
pike (along) f. ilerlemek
climb (along) f. güç bela ilerlemek
climb (along) f. zorlukla ilerlemek
play (along) f. işbirliği yapmak
scrape along f. hayatta kalamamak
scrape along f. yaşama ihtimali düşük olmak
scrape along f. öleyazmak
walk along the river f. nehir kenarında yürümek
push along f. üzerine gitmek
stretch along f. uzun ve geniş alan kaplamak
easy to get along with s. geçimli
along with zf. burada
along with zf. birlikte
all along the line zf. öteden beri
all along the line zf. her evrede
along with a lot zf. çok
along with zf. ileri
along about zf. epey
all along the line zf. her yönden
along with zf. oraya
along about zf. bir hayli
all along the line zf. her noktada
along the same line zf. aynı şekilde
along with zf. kıyısında
along with zf. ile birlikte
all along zf. her zaman
right along zf. boyuna
along with zf. buraya
along the way zf. yol boyunca
all along the line zf. her işte
along with zf. ile beraber
all along zf. boydan boya
along side zf. rıhtım yanında
all along zf. daima
all along the line zf. başından başlayarak
along with zf. kenarında
all along the line zf. sıra boyunca
along with zf. boyunca
all along zf. ta başından
along with zf. yanına
along quay zf. rıhtım yanında
struggling along zf. düşe kalka
all along zf. öteden beri
along the same line zf. aynı anlayışla
along with zf. ileriye
somewhere along the line zf. gelişmekte olan bir şeyin bir noktası veya evresinde
along with zf. orada
along with zf. yanında
all along zf. hep böyle
right along zf. bütün vakit
right along side zf. yanı sıra
right along with zf. yanı sıra
along the whole length of zf. boylu boyunca
along the road zf. yol boyunca
along the seashore zf. kıyı boyunda
along the seashore zf. deniz kıyısı boyunca
along the beach zf. sahil boyunca
all along zf. boyunca
all along zf. süresince
all along zf. başından beri
all the way along the line zf. her yanda
all the way along the line zf. her yanında
along the shore zf. sahil boyunca
along with zf. ile
along with their annexes zf. ekleri ile birlikte
along the shore zf. kıyı boyunca
along [obsolete] zf. boylu boyunca
along [obsolete] zf. uzunlamasına
right along zf. hep
right along zf. her zaman
right along zf. bir süre boyunca
right along zf. daima
right along zf. ilelebet
along of ed. dolayı
along of ed. yüzünden
go along ünl. hadi git
go along! ünl. haydi
come along! ünl. çabuk ol!
come along! ünl. hadi
go along! ünl. git!
come along! ünl. haydisene
come along ünl. hadi canım
come along ünl. hadi
long (along) kısalt. boyunca
long (along) kısalt. süresince
Phrasals
tear along f. kenarı boyunca yırtmak
tear along f. boyunca gitmek/ilerlemek
get along f. hedefe ilerlemek
take along f. taşımak
get along f. devam etmek
get along f. ilerleme kaydetmek
get along f. ileri düzeye yaklaşmak
get along f. yaşı ilerlemek
get along f. ihtiyaçlarını karşılamak
bounce along f. hoplaya hoplaya gitmek
bounce along f. zıplaya zıplaya gitmek
bounce along f. hoplayıp zıplamak
bounce along f. havalara uçmak
bumble along f. oraya buraya çarparak yürümek/dolaşmak
bumble along f. sağa sola toslayarak/dikkatsizce yürümek/dolaşmak
bumble along f. etrafına dikkat etmeden/etrafına aldırış etmeden yürümek/dolaşmak
bumble along f. (bir şeyi) karman çorman/baştan savma yapmak
bump along f. zıplamak
bump along f. sarsılmak
bump along f. hoplamak
bump along f. bir durup bir kalkarak/dura kalka ilerlemek/gitmek
bump along f. bir durup bir kalkarak/dura kalka yol almak
bump along f. (proje/plan) güçlükle/belirsizlik içinde ilerlemek/devam etmek
carry (someone or something) along with (someone or something) f. büyülemek
carry (someone or something) along with (someone or something) f. etkisi altına almak
carry (someone or something) along with (someone or something) f. kendinden geçirmek
carry (someone or something) along with (someone or something) f. oyunun içine çekmek
carry (someone or something) along with (someone or something) f. beraberinde alıp götürmek
carry (someone or something) along with (someone or something) f. beraberinde sürüklemek
carry (someone or something) along with (someone or something) f. her zaman yanında bulundurmak
carry (someone or something) along with (someone or something) f. her yere yanında taşımak
carry (someone or something) along with (someone or something) f. alıp götürmek
carry (someone or something) along with (someone or something) f. sürüklemek
hurry someone along f. acele ettirmek
pelt along f. acele ile gitmek
rush along f. acele ile gitmek
belt along f. acele ile gitmek
cannonball along f. acele ile gitmek
bucket along f. acele ile gitmek
scurry along f. acele ile/hızla koşmak
poke along f. ağır davranmak
dawdle along f. ağır davranmak
dawdle along f. ağırdan almak
clap along f. alkışla eşlik etmek
clap along f. alkışlayarak eşlik etmek
get along f. anlaşmak
poke along f. ayak sürümek
pass along something (to somebody) f. birine bir şeyi vermek/teslim etmek
cannonball along f. boyunca hızla gitmek
scrape along on something f. bir şey ile idare etmek/idareli olmak
pelt along f. boyunca hızla gitmek
fly along f. boyunca uçmak
come along with someone f. birisiyle gitmek/gelmek
rush along f. boyunca hızla gitmek
bucket along f. boyunca hızla gitmek
sail along (something) f. boyunca gitmek
pass something along (to somebody) f. birine bir şeyi vermek/teslim etmek
sing along with someone f. biri şarkı söylerken (ona) enstrüman vb ile eşlik etmek
scrape along with something f. bir şey ile idare etmek/idareli olmak
pass something along f. birine bir şeyi vermek/teslim etmek
slide along f. boyunca süzülmek/kaymak
belt along f. boyunca hızla gitmek
help someone along f. birinin ilerlemesine/hareket etmesine yardımcı olmak
extend along f. boyunca uzanmak
puff along f. duman çıkararak gitmek/çalışmak
saunter along f. dolanmak
rush along f. hızla katetmek
belt along f. hızla katetmek
barrel along f. hızlıca gitmek
barrel along f. hızla geçmek
worry along f. geçinip gitmek
pelt along f. hızla katetmek
play along f. eşlik etmek
tear along f. hızla/süratle geçmek
putt along f. hızla geçmek
cannonball along f. hızla katetmek
coast along f. fazla çaba göstermeden ya da ilerleme kaydetmeye çalışmadan bir işi yapmak
push along f. gitmek
bucket along f. hızla katetmek
scratch along f. iki yakayı bir araya getirememek
get along with f. iyi geçinmek
come along f. ileriye gitmek
get along with f. ile uzlaşmak
get along with f. ile geçinmek
get along with f. ile anlaşmak
come along f. ilerleme kaydetmek
push someone along f. iteleye-kakalaya yürütmek
get along with f. ile iyi geçinmek
lope along f. ilerlemek
play along f. işbirliği etmek
puff along f. nefes nefese koşmak
push along f. kalkmak
scamper along f. koşuşmak
trip along f. mutlu mutlu yürümek
dawdle along f. oyalanmak
scratch along f. kıt kanaat geçinmek
sing along with someone f. şarkısında eşlik etmek
dawdle along f. sallanmak
crawl along f. sürünerek ilerlemek
walk along f. yanı başında gitmek
scratch along f. zar zor geçinmek
walk along f. yanı sıra yürümek
creep along (something) f. yavaşça sürünmek
nurse someone along f. (hasta) birine bakmak
walk along f. yanından yürümek
run along f. (bir yeri) terketmek
creep along (something) f. yavaşça bir şeyin üzerinde/yanında hareket etmek/sürünmek
roll along f. yavaşça/sessiz/sakin bir şekilde yol almak/ilerlemek/dönmek
run along f. (bir yerden dışarı) çıkmak/gitmek
play along with someone f. (bir müzik aletiyle) birine eşlik etmek
play along with f. uyumlu davranmak
buzz along f. (arabalar) vızıldayarak/hızla geçmek
dodder along f. (yaşlılık vb sebebiyle) titreyerek yürümek
saunter along f. yavaşça geçmek
sing along f. (şarkıyı söylerken) eşlik etmek
worry along f. yolunu yaşamak
pour along something f. (bir yere) akın akın hücum etmek/doluşmak
snake along f. yılan gibi kıvrılarak ilerlemek
play along with f. uyum göstermek
bump along f. (plan) sarpa sarmak
go along with f. uymak
pass along f. (bir bilgiyi/haberi/mesajı) iletmek/vermek
carry something along with someone f. (bir şeyi) yanında getirmek
worry along f. zorluklara rağmen yürümek
jog along f. yavaş tempoda koşmak
play along with f. uyumlu hareket etmek
sing along f. (şarkıyı) birlikte söylemek
sweep along f. (yelkenli vb) süzülmek
get along f. biriyle geçinmek
get along f. biriyle iyi geçinmek
get along f. yola çıkmak
get along f. yaş almak
get along f. yaşlanmak
get along f. tahammül etmek
get along f. katlanmak
get along f. karşılamak
pull along f. kendine göre yönlendirmek
pull along f. kendi istediği yöne çekmek
pull along f. istediği gibi yönlendirmek/yönetmek
pull along f. istediği gibi idare etmek
jolly along f. (birini) daha iyi hissettirmek
jolly along f. (birini) neşelendirmek
jog along f. adım adım ilerlemek
jog along f. yavaşça ilerlemek
jog along f. yavaş yavaş ilerlemek
jog along f. sabırlı bir şekilde ilerlemek
jog along f. sabırla ilerlemek
jog along f. ağır bir şekilde ilerlemek
nurse along f. yakından ilgilenmek
nurse along f. bir projenin/işin yolunda gittiğinden emin olmak
nurse along f. yakından takip etmek
nurse along f. itinayla yürütmek
nurse along f. titizlikle yürütmek
zoom along f. çok hızlı gitmek/ilerlemek
zoom along f. rüzgar gibi gitmek/ilerlemek
poodle along [uk] f. yavaş ilerlemek
poodle along [uk] f. aheste aheste gitmek
poodle along [uk] f. uyuşuk bir şekilde ilerlemek
poodle along [uk] f. yavaş yavaş gitmek
pootle along [uk] f. yavaş ilerlemek
pootle along [uk] f. aheste aheste gitmek
pootle along [uk] f. uyuşuk bir şekilde ilerlemek
pootle along [uk] f. yavaş yavaş gitmek
pootle along [uk] f. boş boş gezmek
pootle along [uk] f. oyalanmak
pootle along [uk] f. boş işlerle zaman öldürmek/geçirmek
pootle along [uk] f. boş işlerle uğraşmak
pootle along [uk] f. önemsiz işlerle uğraşmak
pootle along [uk] f. amaçsız işlerle uğraşmak
pour along f. boyunca akmak
pour along f. dere gibi akmak
pour along f. sel gibi akmak
amble along f. aheste aheste yürümek
amble along (something) f. aheste aheste yürümek
bounce along f. … boyunca zıplamak
breeze along f. kaygısızca dolaşmak
bumble along f. umursamadan geçip gitmek
bump along f. zıplayarak ilerlemek
carry (someone or something) along with (someone or something) f. birini ya da bir şeyi peşi sıra sürüklemek
carry (someone or something) along with (someone or something) f. bir şeyi yanında taşımak
carry someone along (with something) f. (bir şeyin peşi sıra) gitmek
carry someone along f. birini ya da bir şeyi peşi sıra sürüklemek
carry something along (with someone) f. bir şeyi yanında taşımak
drift along f. sürüklenmek
ease (someone or something) along f. (birine ya da bir şeye) yardım etmek
ease someone or something along f. birine ya da bir şeye yardım etmek
follow along f. ayak uydurmak
perk along f. tıkır tıkır işlemek
plug along f. idare etmek
pound along f. pat pat yürümek
pound along something f. pat pat yürümek
pound along something f. bir şeye vurmak
amble along f. dolanmak
amble along (something) f. dolanmak
bounce along f. … boyunca hoplamak
breeze along f. sakin sakin takılmak
bumble along f. aldırmamak
bump along f. hoplaya zıplaya yol almak
carry (someone or something) along with (someone or something) f. alıp götürmek
carry (someone or something) along with (someone or something) f. bir şeyi sürekli üstünde taşımak
carry someone along (with something) f. (bir şey ile) sürüklenmek
carry someone along f. alıp götürmek
carry something along (with someone) f. bir şeyi sürekli üstünde taşımak
drift along f. kapılıp gitmek
ease (someone or something) along f. destek vermek
ease someone or something along f. destek vermek
follow along f. başkalarını izlemek
perk along f. yolunda gitmek
plug along f. geçinip gitmek
pound along something f. yoklayarak vurmak
amble along f. amaçsızca yürümek
amble along (something) f. amaçsızca yürümek
bounce along f. kıpır kıpır olmak
breeze along f. gamsızca yaşamak
bumble along f. oralı olmamak
bump along f. bozuk bir yolda ilerlemek
carry (someone or something) along with (someone or something) f. büyülemek
carry (someone or something) along with (someone or something) f. yanından ayırmamak
carry someone along (with something) f. (bir şeyi) beraberinde taşımak
carry someone along f. büyülemek
carry something along (with someone) f. yanından ayırmamak
drift along f. başıboş geçirmek
ease (someone or something) along f. (biriyle) iyi geçinmek
ease someone or something along f. biriyle iyi geçinmek
follow along f. birilerinin peşinden gitmek
perk along f. gayet iyi durumda olmak
pound along something f. çekiçle vurmak
amble along f. aylaklık etmek
amble along (something) f. aylaklık etmek
breeze along f. hızlıca geçip gitmek
carry (someone or something) along with (someone or something) f. cezbetmek
carry someone along f. cezbetmek
drift along f. aklı havalarda yaşamak