ilginç - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

ilginç



"ilginç" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 43 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
ilginç interesting s.
General
ilginç crackpot i.
ilginç riveting i.
ilginç absorbing s.
ilginç engrossing s.
ilginç taking s.
ilginç amazing s.
ilginç juicy s.
ilginç quaint s.
ilginç gripping s.
ilginç kooky s.
ilginç quirky s.
ilginç fastmoving s.
ilginç attracted s.
ilginç picturesque s.
ilginç curious s.
ilginç exciting s.
ilginç trippy s.
ilginç entertaining s.
ilginç exotic s.
ilginç interesting s.
ilginç novel s.
ilginç intriguing s.
ilginç compelling s.
ilginç catchy s.
ilginç tinglish s.
ilginç strange s.
ilginç extravagant s.
ilginç queint [obsolete] s.
ilginç quirkish s.
ilginç odd s.
ilginç oddball s.
ilginç picturesque s.
ilginç ostrobogulous s.
Colloquial
ilginç birdy s.
ilginç birdie s.
ilginç far out s.
ilginç funky s.
ilginç phunky s.
Technical
ilginç taking s.
Archaic
ilginç divertive s.
Slang
ilginç ranking [caribbean] s.
British Slang
ilginç spinny s.

"ilginç" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 201 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
ilginç olmayan uninteresting s.
General
ilginç şey curiosity i.
ilginç şey curio i.
ilginç şeyler ve harikalar curiosities and wonders i.
ilginç tip crackpot i.
ilginç ihtiyar geezer i.
ilginç tip specimen i.
ilginç tip gink i.
ilginç tip original i.
ilginç tip quiz i.
ilginç tip kook i.
ilginç olmama boringness i.
ilginç olma exoticness i.
nadir bulunan ilginç eşyalar curiosity i.
ilginç antika sanat eseri a piece of money i.
ilginç hikayeler interesting stories i.
ilginç insanlar interesting people i.
ilginç bir hikaye an interesting story i.
ilginç kitap interesting book i.
ilginç makale interesting article i.
ilginç rüyalar interesting dreams i.
ilginç gerçekler fun facts i.
ilginç bir adam an interesing man i.
ilginç olmayan kasaba tank town i.
ilginç olmayan kimse nullity i.
(hikayeyi daha ilginç kılmak için) hayali ayrıntılar ekleme embroidery i.
ilginç olmama uninterestingness i.
küçük ilginç haber, bilgi veya söz snippet i.
ilginç olmama unoriginality i.
ilginç şey zinger i.
ilginç olay happening i.
ilginç, eğlenceli veya önemli şey happening i.
ilginç deneyim head trip i.
ilginç kimse grip i.
ilginç geçmiş history i.
ilginç şey oddity i.
ilginç manzara gapeseed i.
ilginç şeyler curiosa i.
(seyahatlerde hediyelik eşya olarak alınan) ilginç süs eşyası curiosity i.
ilginç ihtimal intriguing possibility i.
ilginç olasılık intriguing possibility i.
ilginç bilgi fun fact i.
ilginç olay start i.
ilginç yerleri ziyaret etmek see the sights f.
ilginç kılmak make something interesting f.
ilginç yerleri ziyaret etmek do the sights f.
ilginç yerleri gezmek sightsee f.
ilginç hale getirmek make something interesting f.
ilginç bulmak find something interesting f.
ilginç gelmek interest f.
ilginç gelmek sound interesting f.
(hikayeyi daha ilginç kılmak için) hayali ayrıntılar eklemek embroider f.
doğaçlamadan, hareketli ve ilginç özelliklerden veya teşvik etme kapasitesinden mahrum bırakmak desiccate f.
ilginç özellikler eklemek sauce f.
çok ilginç engrossing s.
ilginç/okunası readable s.
çok ilginç fascinating s.
elden bırakılmayacak kadar ilginç un put downable s.
çok ilginç compelling s.
ilginç olmayan anodyne s.
ilginç olmayan (kitap/roman) unreadable s.
ilginç olmayan unexotic s.
ilginç olmayan bland s.
ilginç veya önemli içeriği olan matterful s.
ilginç olmayan boresome s.
ilginç bir tarihi olan historied s.
ilginç olmayan disinteresting s.
ilginç olmayan sandy s.
ilginç olmayan uninspiring s.
ilginç biçimde interestingly zf.
çok ilginç olarak engrossingly zf.
ilginç biçimde curiously zf.
ilginç şekilde interestingly zf.
ilginç bir şekilde in a kind of funny way zf.
ilginç olmayan bir şekilde uninterestingly zf.
ilginç olmadan uninterestingly zf.
ilginç olmadan unoriginally zf.
ilginç bir şekilde rivetingly zf.
Phrasals
ilginç hale getirmek için detaylar eklemek/eklemeler yapmak embellish with (something) f.
ilerledikçe ilginç bir şeye dönüşmek unfold into something f.
geliştikçe ilginç bir şey halini almak unfold into something f.
(bir şeyi bir şeyle) daha ilginç/ilgi çekici hale getirmek salt (something) with (something) f.
(bir şeyi bir şeyle) daha ilginç/ilgi çekici hale getirmek season (something) with (something) f.
eğlenceli/ilginç hikayelerle arkadaşlarını eğlendirmek dine out on f.
bir hikayenin/ilginç bir bilginin ekmeğini yemek dine out on f.
bir hikayenin/ilginç bir bilginin ekmeğini yemek dine out on something f.
eğlenceli/ilginç hikayelerle yemekte arkadaşlarını eğlendirmek dine out on something f.
ile daha ilginç/ilgi çekici hale getirmek salt with f.
ile daha ilginç/ilgi çekici hale getirmek season with f.
Phrases
ilginç bir şey a matter of interest i.
ilginç bir nokta it is worth noting that expr.
ilginç olansa... what's interesting is that... expr.
ilginç bir özelliğe sahip with a difference expr.
Colloquial
ilginç haber the scoop [usa] i.
ilginç kimse odd bird i.
ilginç kimse strange bird i.
ilginç kimse odd bod i.
ilginç kimse odd-bod i.
(garip, ilginç, tuhaf) tip type i.
ilginç bir teklif an interesting offer i.
özellikle insanların cinsel davranışlarıyla ilgili ilginç veya şok edici bilgiler juicy gossip/details/stories i.
çok ilginç (biri/bir şey) hang of a (someone or something) i.
ilginç kimse/şey hot stuff [uk] i.
film ve edebiyatta kendi içerisinde tam bir karakter olmak yerine erkek kahramanın kişisel gelişimine katkıda bulunan ve onunla aşk ilişkisi olan sevimli ve ilginç özgür ruhlu kadın karakter mpdg (manic pixie dream girl) i.
heyecan verici/ilginç haber buzz i.
ilginç hikayeler/öyküler anlatmak beat banaghan [obsolete] f.
artık ilginç olmayıp bıkkınlık vermek be done to death f.
yapacak daha ilginç şeyleri olmak have more interesting things to do f.
ilginç olmak be out there f.
(gerçekten) ilginç olmak be (really) something f.
pek/hiç ilginç olmamak not be any/much good f.
daha ilginç hale getirmek sauce up f.
daha ilginç hale getirilmiş amped-up s.
ilginç olmayan ho-hum s.
şaşırtıcı/ilginç değil mi? can you beat it/that? expr.
işin ilginç yanı all the more amazing expr.
ilginç bir nokta an interesting point expr.
işin ilginç kısmı here's the interesting part expr.
ne ilginç! how quaint! expr.
biri/bir şey hakkında ilginç bir şey something about someone or something expr.
ilginç bir şey var mı? anything going on? expr.
ilginç olan şu ki strangely, enough expr.
pek ilginç/eğlenceli/değişik bir şey yok not a (whole) lot expr.
ilginç bir şey quite something expr.
işte bu ilginç bir olay that's one for the (record) book expr.
işte bu ilginç bir olay that's one for the (record) books expr.
çok ilginç how about that, then exclam.
çok şaşırtıcı/ilginç değil mi? how about that? exclam.
Idioms
ilginç insan a queer fish i.
ilginç ayrıntılar the gory details i.
yoldan geçenlerin bakışlarını çekecek kadar güzel veya ilginç olan kişi ya da nesne head turner i.
ilginç insan an odd fish [uk] i.
ilginç insan a queer fish [uk] i.
ilginç insan an odd fish [uk] i.
ilginç insan a queer fish [uk] i.
yapacak daha ilginç şeyler bigger fish to fry i.
yapacak daha ilginç şeyler other fish to fry i.
ilginç bir hal almak catch fire f.
(birine) ilginç/enteresan gelmek ring (one's) bell f.
(birine) ilginç/enteresan gelmek ring someone's bell [us] f.
ilginç hale getirmek bring something alive f.
ilginç olmamak not worth writing home about f.
daha ilginç kılmak colour up f.
güzel görünse de ilginç olmamak be all fur coat and no knickers f.
ilginç/iyi/cazip bir fikir olmak have a ring to it f.
yapacak daha ilginç şeyleri olmak have bigger fish to fry f.
yapacak daha ilginç şeyleri olmak have other fish to fry f.
(çok ilginç bir şeye) bakmak get a load of f.
yapacak daha ilginç şeyleri olmak have more important fish to fry f.
en ilginç/heyecan verici yerlerini ziyaret etmek hit the high spots f.
(pek) ilginç olmamak be nothing (much) to write home about f.
ilginç olmamak be nothing to shout about f.
pek ilginç olmamak be nothing to write home about f.
pek ilginç olmamak be not much to write home about f.
ilginç hikayeler anlatmak beat banagher [obsolete] f.
yapacak daha ilginç şeyleri olmak have better/bigger/other fish to fry f.
yapacak daha ilginç şeyleri olmak have better fish to fry f.
ilginç/sıra dışı (bir şeye) iyice bakmak have an eyeful (of something) [uk] f.
ilginç/sıra dışı (bir şeye) iyice bakmak get an eyeful (of something) [uk] f.
yapacak daha önemli/ilginç işleri olmak have other cats to whip f.
iyi, ilginç anları olmak have its moments f.
iyi, ilginç olduğu anlar olmak have its moments f.
ilginç bir şekilde (bir şeye) benzemek look suspiciously like (something) f.
ilginç bir şekilde (bir şeye) benzemek look/sound suspiciously like something f.
(birine) ilginç/enteresan gelmek ring (one's) bells f.
ilginç olmayan not much to boast about s.
tuhaf ve ilginç odd and curious s.
dünyada eşi benzeri olmayacak kadar ilginç like nothing on earth expr.
ilginç olmayan for the birds expr.
işte bu ilginç there's one for (record) the book [us] expr.
işte bu ilginç there's one for (record) the books [us] expr.
bu ilginç işte! If don't that beat all! exclam.
Speaking
amma da ilginç how interesting i.
bugün çok ilginç bir şey oldu something really interesting happened today expr.
bu ilginç işte that's is interesting expr.
bunu çok ilginç bulacaksın you'll find this very interesting expr.
bunu ilginç kılan what makes this interesting is expr.
bu ilginç işte! don't that just beat all! expr.
bu ilginç işte! that beats everything! expr.
bu ilginç işte! If that don't beat all! expr.
bu gerçekten ilginç that's really interesting expr.
çok ilginç how about that? expr.
işte bu ilginç! there's one for the books! expr.
işin ilginç tarafı the funny part is that expr.
işin ilginç yanı the funny part is that expr.
işte bu ilginç! there's a turn-up for the books! expr.
işte bu ilginç! that's one for the books! expr.
işte bu ilginç! that's a turn-up for the books! expr.
ne kadar ilginç how interesting expr.
yakınlarda yürünebilecek ilginç yerler var mı? are there any interesting places to walk nearby? expr.
yakınlarda ilginç yürüyüş yerleri var mı? are there any interesting walks nearby? expr.
Trade/Economic
reklamı ilginç kılan özellik gimmick i.
Zoology
hindistan ve sri lanka'da yaşayan, ilginç büyük kulakları ve burnu olan küçük bir yarasa lyre bat i.
Archaic
ilginç ve önemli fikirlerle dolu (yazar veya kitap) matterful s.
Slang
ilginç tip kook i.
gösteriş ve tarz yerine işlevselliğin ön planda olduğu sıkıcı/ilginç olmayan araba nerd mobile i.
daha ilginç/heyecan verici hale getirmek sex up f.
çok ilginç olmak happen f.
son derece ilginç awesome sauce exclam.
British Slang
ilginç kimse/şey bobby-dazzler i.
Modern Slang
işte sonra herkes öldü (ilginç olmayan bir hikayeyi hızlıca bitirmek için kullanılan bir ifade) and then everyone died... expr.