kaybetmiş - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kaybetmiş



"kaybetmiş" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 7 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kaybetmiş bereft s.
kaybetmiş losing s.
Colloquial
kaybetmiş flushed down the tubes s.
Idioms
kaybetmiş done like (a) dinner [australia] s.
kaybetmiş done like a dog's dinner [australia] s.
kaybetmiş done like dinner [australia] s.
Slang
kaybetmiş spanked s.

"kaybetmiş" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 184 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yarışmayı kaybetmiş kimse also ran i.
umudunu kaybetmiş insan abandoned person i.
koltuğunu kaybetmiş kimse jack-out-of-office i.
yakınını kaybetmiş kimse bereaved person i.
yakınını kaybetmiş kimse bereaver i.
işleme gibi nedenlerle verimliliğini kaybetmiş arazi worn land i.
cesaretini kaybetmiş kimse despondent i.
cesaretini kaybetmiş kimse desponder i.
tüm dişlerini kaybetmiş yaşlı koyun gummer i.
tüm dişlerini kaybetmiş yaşlı koyun gummy [australia] i.
unutulmuş veya etkisini kaybetmiş geçmiş olay history i.
savaşta eşini kaybetmiş kimse war widow i.
doğru yolu kaybetmiş olma benightment i.
esnekliğini kaybetmiş olma deadness i.
şeklini kaybetmiş olmak be out of shape f.
kontrolünü kaybetmiş bir şekilde ormana koşmak run through the woods out of control f.
işlevini kaybetmiş vestigial s.
kendini kaybetmiş (öfkeden) out of control s.
ümidini kaybetmiş disheartened s.
kendini kaybetmiş lost s.
yolunu kaybetmiş stray s.
bir kolunu kaybetmiş minus an arm s.
yolunu kaybetmiş disoriented s.
yakınını kaybetmiş bereaved s.
el alışkanlığını kaybetmiş rusty s.
savaşta kaybetmiş vanquished s.
haklarını kaybetmiş disenfranchised s.
yönünü kaybetmiş disorientated s.
kendini kaybetmiş hysterical s.
kendini kaybetmiş besotted s.
yakınını veya sevdiğini kaybetmiş bereft s.
yakınını veya sevdiğini kaybetmiş mourning s.
yakınını veya sevdiğini kaybetmiş grieving s.
yakınını veya sevdiğini kaybetmiş kimse bereaved s.
umudunu kaybetmiş despaired s.
dişsiz/dişlerini kaybetmiş gummy s.
hafızasını kaybetmiş amnesiac s.
haklarını kaybetmiş disenfranchized s.
bekaretini kaybetmiş (kimse) nonvirgin s.
canlılığını kaybetmiş quiescent s.
yolunu kaybetmiş errant s.
bombardıman sonucu evini kaybetmiş bombed-out s.
yolunu kaybetmiş misplaced s.
ümidini kaybetmiş demoralized [us] s.
ümidini kaybetmiş demoralised [uk] s.
yolunu kaybetmiş désorienté s.
(briçte) kaybetmiş off s.
önemli parçasını kaybetmiş one-legged s.
bekaretini kaybetmiş devirginate s.
memnuniyetini kaybetmiş disenchanted s.
(kumarda para) kaybetmiş down s.
koordinasyonunu kaybetmiş druggy s.
umudunu kaybetmiş discouraged s.
ümidini kaybetmiş discouraged s.
özelliğini kaybetmiş shriveled s.
korkudan aklını kaybetmiş frenetic s.
korkudan aklını kaybetmiş frenzical s.
korkudan aklını kaybetmiş frenzied s.
savaşta kaybetmiş suppressed s.
yolunu kaybetmiş bir halde disorientedly zf.
Proverb
sevip de kaybetmiş olmak hiç sevmemiş olmaktan iyidir it is better to have loved and lost than never to have loved at all
Colloquial
kontrolünü kaybetmiş freaked out s.
konuşma yetisini kaybetmiş lost the ability to speak s.
aklını kaybetmiş far gone s.
kendini kaybetmiş far gone s.
aklını kaybetmiş out of your head [uk] s.
(birine/bir şeye) ilgisini kaybetmiş over (someone or something) s.
alkolden/uyuşturucudan kendini kaybetmiş killed (off) s.
becerisini/yeteneğini kaybetmiş out of touch s.
ustalığını kaybetmiş out of touch s.
(belli bir miktar para) kaybetmiş out (some amount of money) s.
aklını kaybetmiş off (one's) dot expr.
kontrolünü kaybetmiş mad enough to spit tacks expr.
Idioms
eski başarısını kaybetmiş kurum/takım a fallen angel i.
eski formunu kaybetmiş kurum/takım a fallen angel i.
canlılığını kaybetmiş kimse/şey a shadow of (one's) former self i.
eski neşesini kaybetmiş kimse/şey a shadow of (one's) former self i.
canlılığını kaybetmiş kimse/şey a shadow of (one's) old self i.
eski neşesini kaybetmiş kimse/şey a shadow of (one's) old self i.
canlılığını kaybetmiş kimse/şey a shadow of (oneself) i.
eski neşesini kaybetmiş kimse/şey a shadow of (oneself) i.
eski gücünü kaybetmiş kimse/şey a spent force i.
etkisini kaybetmiş kimse/şey a spent force i.
canlılığını kaybetmiş kimse/şey shadow of one's self i.
neşesini kaybetmiş kimse/şey shadow of one's self i.
aklını kaybetmiş olmak be/go soft in the head f.
özgürlüğünü kaybetmiş olmak can't call one's soul one's own f.
özgürlüğünü kaybetmiş olmak can't call soul own f.
at başı da kaybetsen kaybetmiş sayılırsın close only counts in horseshoes f.
çok az bir farkla kaybetmiş beaten at the post s.
eski gücünü kaybetmiş spent force s.
hislerini kaybetmiş beyond feeling s.
alkolden/uyuşturucudan kendini kaybetmiş loaded to the gills s.
kontrolünü kaybetmiş loaded to the gills s.
kıl payı kaybetmiş beaten at the post s.
kıl payı kaybetmiş pipped at the post s.
hayatını yitirmiş/kaybetmiş living impaired s.
(bir şeyle/şeyden) kendini kaybetmiş beside oneself (with something) s.
(kendini) kaybetmiş beside (oneself) s.
kendini kaybetmiş beside yourself s.
(kelime veya kelimeler için) başka bir dile çevrilirken ince ayrıntısını/anlamını kaybetmiş lost in translation s.
kontrolünü kaybetmiş mad enough to spit s.
iştahını kaybetmiş off (one's) feed s.
(alkolden/uyuşturucudan) kendini kaybetmiş off (one's) head [uk/ireland] s.
iştahını kaybetmiş off (one's) oats s.
iştahını kaybetmiş off your oats s.
kendini kaybetmiş beside oneself expr.
saygısını kaybetmiş in the bad graces of expr.
eski etkisini kaybetmiş in the wilderness expr.
üzerindeki ilgiyi kaybetmiş out of the limelight expr.
her şeyini kaybetmiş on skid row [us] expr.
sahip olduğu her şeyi kaybetmiş on skid row [us] expr.
(birinin) saygısını kaybetmiş in the bad graces of (one) expr.
şuurunu kaybetmiş out of (one's) senses expr.
(birinin) gözünde değerini kaybetmiş out of favor (with one) expr.
(birinin) rağbetini/desteğini kaybetmiş out of favor (with one) expr.
(korkudan, endişeden, üzüntüden) kendini kaybetmiş out of your mind expr.
Trade/Economic
değer kaybetmiş olup eski değerine geri döneceği düşünülen hisse senedi recovery stock i.
değer kaybetmiş para depreciated currency i.
değer kaybetmiş döviz kuru depreciated exchange rate i.
değerini kaybetmiş stoklar worthless inventories i.
değerini kaybetmiş para depreciated currency i.
değer kaybetmiş yabancı paraların değiştirilmesi için alınan ücret disagio i.
güncelliğini kaybetmiş standart out of date standard i.
savaşı kaybetmiş devletlerden alınan tazminat reparation i.
tüketim toplumunda umutlarını kaybetmiş şehirli profesyoneller frustrated urban professionals (fruppies) i.
piyasada satılamayacak derecede değer kaybetmiş toxic s.
değer kaybetmiş depreciated s.
para kaybetmiş durumda out-of-pocket s.
Law
icrai vasfını kaybetmiş karar dormant judgment i.
orijinal üyelerinden geriye yalnızca küçük bir kısım kaldığından temsiliyet gücünü veya otoritesini kaybetmiş yasama organı rump i.
(eskiden) vatandaşlık hakkını kaybetmiş kimseyi belirli haklardan mahrum eden yasa corruption of blood i.
Politics
değer kaybetmiş aktifler impaired assets i.
değer kaybetmiş aktif/varlık impaired asset i.
oy hakkını kaybetmiş ülke associated nation i.
vatandaşlık hakkını kaybetmiş attainted s.
Technical
yaşamsal faaliyetini kaybetmiş hayvan veya insanlara uygulanan polimerlerle kaplayarak bozulmadan saklama yöntemi plastination i.
Textile
eşini kaybetmiş bir kadının yas belirtisi olarak giydiği siyah elbise weeds i.
eşini kaybetmiş bir kadının yas belirtisi olarak giydiği siyah elbise widow's weeds i.
Aeronautic
kontrolü kaybetmiş bir uçağın kendi etrafında dönerek yere doğru hızla düşmesi death spiral i.
Medical
rengini kaybetmiş alyuvar achromocyte i.
rengini kaybetmiş hücre achromocyte i.
(inme sonrası) işlevini kaybetmiş olup yapısal bütünlüğünü koruyan beyin bölgesi penumbra i.
etki gücünü kaybetmiş bağışık kanı tekrar eski durumuna getirmek reactivate f.
Gastronomy
mayalanırken şekerinin büyük kısmını kaybetmiş (içki) dry s.
mayalanırken şekerinin büyük kısmını kaybetmiş (şampanya) sec s.
Biology
büyümesi için gereken bazı maddeleri sentezleme becerisini kaybetmiş organizma auxotroph i.
hemoglobinini kaybetmiş kırmızı kan hücresi ghost i.
kendini yenileme yeteneklerini kaybetmiş nullipotent s.
işlevini kaybetmiş (organ) obsolescent s.
Biochemistry
doğal yapısını kaybetmiş denatured s.
Astronomy
üst atmosferini kaybetmiş ve sadece çekirdeği açıkta kalmış varsayımsal gaz devi gezegenler chthonian planet i.
Botanic
uç duvarlarını kaybetmiş bir dizi uzun hücrenin oluşturduğu kesintisiz boru şekilli yapı duct i.
Religious
bir kimsenin yakınını kaybetmiş kişilere merhum adına bir kilise ayini tertip ettiğini bildirmek üzere gönderdiği kart mass card i.
Geography
(erozyon döngüsünün son aşamasındaki bir akarsu) tortu taşıması nedeniyle güç kaybetmiş decrepit s.
Card
pokerde bir oyuncunun henüz bütün kartlar açılmamışken bile kesin olarak kaybetmiş olması drawing dead i.
Archaic
imtiyazlarını kaybetmiş kimse alien i.
hayatını kaybetmiş lamented s.
alkolden kendini kaybetmiş intoxicate s.
korkudan aklını kaybetmiş frenetical s.
Ornithology
uçma yeteneğini kaybetmiş olan gececil bir papağan night kaka (strigops habroptilus) i.
uçma yeteneğini kaybetmiş olan gececil bir papağan night parrot i.
uçma yeteneğini kaybetmiş olan gececil bir papağan kakapo i.
işlevini kaybetmiş kanatları, uzun gagaları ve küçük gözleri olan, uçamayan bir kara kuşu takımı apterygiformes i.
işlevini kaybetmiş kanatları, uzun gagaları ve küçük gözleri olan, uçamayan bir kara kuşu takımı order apterygiformes i.
işlevini kaybetmiş kanatları, uzun gagası ve küçük gözleri olan, uçamayan bir kara kuşu cinsi apteryx i.
Reptiles
ılıman bölgelere özgü gözleri işlevini kaybetmiş solucan benzeri bir yılan blind snake i.
ılıman bölgelere özgü gözleri işlevini kaybetmiş solucan benzeri bir yılan worm snake i.
Slang
bakireliğini kaybetmiş kadın damaged goods i.
şuurunu kaybetmiş pigeon-eyed s.
alkol/uyuşturucudan kendini kaybetmiş faded s.
kendini kaybetmiş out of sight s.
kızlığını kaybetmiş porked s.
şuurunu kaybetmiş koed s.
alkolün etkisiyle kendinden geçmiş/kendini kaybetmiş smashed out of (one's) mind s.
alkolün etkisiyle kendinden geçmiş/kontrolünü kaybetmiş plastered to the wall s.
alkolün etkisiyle kendinden geçmiş/kontrolünü kaybetmiş putrid s.
kontrolünü kaybetmiş freaked s.
uyuşturucudan kendini kaybetmiş/kendinden geçmiş skagged out s.
sarhoşluktan bilincini kaybetmiş vomatose s.
kendini kaybetmiş wigged out s.
alkolden/uyuşturucudan kendini kaybetmiş off (one's) face expr.
British Slang
kendini kaybetmiş tip cabbage i.
Modern Slang
tamamen bilincini kaybetmiş all blacked out s.