|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
seren (0.9144 m) |
yard i.
|
|
2 |
Genel |
büyük zarar ve acıyı gözler önüne seren manzara |
charnel house i.
|
|
3 |
Genel |
büyük zarar ve acıyı gözler önüne seren manzara |
charnel-house i.
|
|
4 |
Genel |
(bir şeyi) gözler önüne seren kimse |
unfolder i.
|
|
5 |
Genel |
kullanma veya taşıma sırasında malları korumak için üzerlerine veya badana, bakım gibi işlemler sırasında eşyaları korumak için belirli kısımlarına örtü seren işçi |
masquer i.
|
|
6 |
Genel |
model çıkarmak için masa üzerine kumaş seren kimse |
spreader i.
|
|
7 |
Genel |
seren yelkenli |
square-rigged s.
|
|
|
Industry |
|
8 |
Sanayi |
yumuşak zeminde inşaat makinelerinin rahat hareket edebilmesi için yere şilte seren veya kalas döşeyen, aynı zamanda iş makinelerinin temizlenmesine ve çalıştırılmasına yardım eden işçi |
matman i.
|
|
9 |
Sanayi |
kullanma veya taşıma sırasında malları korumak için belirli kısımlarına örtü seren işçi |
masker i.
|
|
Technical |
|
10 |
Teknik |
dört köşe seren yelkeni |
square sail i.
|
|
11 |
Teknik |
orta seren |
meeting stile i.
|
|
12 |
Teknik |
yola bitüm seren işçi |
road oiler i.
|
|
13 |
Teknik |
direk veya seren üzerindeki metal halka |
withe i.
|
|
Construction |
|
14 |
İnşaat |
hamaylıyı yukarı çekmek için seren yelkeninin ortasına yerleştirilen malzeme |
glut i.
|
|
Marine |
|
15 |
Denizcilik |
seren veya tersanelerde kullanılan halatların tutturulmasına yarayan tek kulaklı çengel |
thumb cleat i.
|
|
16 |
Denizcilik |
üzerinde bir halkanın hareket ettiği halat, çubuk veya seren |
traveler i.
|
|
17 |
Denizcilik |
halat, çubuk veya seren üzerinde hareket eden halka |
traveler i.
|
|
18 |
Denizcilik |
üzerinde bir halkanın hareket ettiği halat, çubuk veya seren |
traveler iron i.
|
|
19 |
Denizcilik |
halat, çubuk veya seren üzerinde hareket eden halka |
traveler iron i.
|
|
20 |
Denizcilik |
üzerinde bir halkanın hareket ettiği halat, çubuk veya seren |
horse i.
|
|
21 |
Denizcilik |
halat, çubuk veya seren üzerinde hareket eden halka |
horse i.
|
|
22 |
Denizcilik |
üzerinde bir halkanın hareket ettiği halat, çubuk veya seren |
traveller i.
|
|
23 |
Denizcilik |
halat, çubuk veya seren üzerinde hareket eden halka |
traveller i.
|
|
24 |
Denizcilik |
alt seren |
lower yard i.
|
|
25 |
Denizcilik |
ana seren |
lower yard i.
|
|
26 |
Denizcilik |
dört köşe seren yelkeni |
square sail i.
|
|
27 |
Denizcilik |
geminin baş tarafına uzanan sabit seren |
jib boom i.
|
|
|
28 |
Denizcilik |
geminin yürümesine hizmet eden direk, seren, ip, halat ve yelken takımı |
rigging i.
|
|
29 |
Denizcilik |
seren iğrilmesi |
spring i.
|
|
30 |
Denizcilik |
seren ucu |
yardarm i.
|
|
31 |
Denizcilik |
seren yakası |
head i.
|
|
32 |
Denizcilik |
seren kaldırma halatı |
halyard i.
|
|
33 |
Denizcilik |
seren çatlağı |
spring i.
|
|
34 |
Denizcilik |
seren yakası |
eyelet leach i.
|
|
35 |
Denizcilik |
seren kaldırma halatı |
halliard i.
|
|
36 |
Denizcilik |
seren direği ucu |
yardarm i.
|
|
37 |
Denizcilik |
seren cundası |
yardarm i.
|
|
38 |
Denizcilik |
sadece ön direği seren yelkenli olan üç direkli gemi |
jackass bark i.
|
|
39 |
Denizcilik |
grandi direğinin babafingo kısmından açılan yelken veya seren |
main topgallant i.
|
|
40 |
Denizcilik |
seren yelkenli gemide grandi direğinin ana gabya çubuğunun üst kısmındaki parçası |
main topgallantmast i.
|
|
41 |
Denizcilik |
geminin seren yelkenlerindeki en alt yelken |
course i.
|
|
42 |
Denizcilik |
civadra altında yer alan seren |
dolphin striker i.
|
|
43 |
Denizcilik |
seren direği |
pole mast i.
|
|
44 |
Denizcilik |
seren yelkeninin iki alt köşesinden biri |
clue i.
|
|
45 |
Denizcilik |
(sübye armalı gemilerde) rüzgar tam arkadan alındığında bazen açılan dört köşe seren yelkeni |
fly-by-night i.
|
|
46 |
Denizcilik |
ıskota yakasını bumba veya seren boyunca çekerek yelkenin ucunu sıkıştırmada kullanılan halat |
outhauler i.
|
|
47 |
Denizcilik |
(savaş gemisinde) seren direği ucuna bağlanmış düz halat |
snorter i.
|
|
48 |
Denizcilik |
gemiyi rıhtımdan uzak tutan seren |
spur i.
|
|
49 |
Denizcilik |
alt seren ile demir atmak |
ride a portoise f.
|
|
50 |
Denizcilik |
seren direğinin ucunu döndürmek |
trip f.
|
|
51 |
Denizcilik |
bumba ile seren veya yelkeni rüzgar yönünde giderken kavanço etmek |
jibe f.
|
|
52 |
Denizcilik |
bumba ile seren veya yelkeni rüzgar yönünde giderken kavanço etmek |
gybe f.
|
|
53 |
Denizcilik |
rüzgar yönünde giderken bumba ile seren veya yelkeni kavanço etmek |
gybe f.
|
|
54 |
Denizcilik |
rüzgar yönünde giderken bumba ile seren veya yelkeni kavanço etmek |
jibe f.
|
|
55 |
Denizcilik |
seren yelkeninin alt köşelerini kuntra iskotasıyla kaldırmak |
clue (up) f.
|
|
56 |
Denizcilik |
dört köşe seren yelkeni olan |
square-rigged s.
|
|
57 |
Denizcilik |
kaldırılmış ve yerleştirilmeye hazır (seren) |
atrip s.
|
|
58 |
Denizcilik |
toplu durumdayken iskota yakaları sarkmış (dört köşe seren yelkeni) |
goosewinged s.
|
|
59 |
Denizcilik |
(seren, istralya gibi) donanıma bağlanmaksızın |
flying zf.
|
|
History |
|
60 |
Tarih |
(antik yunan savaş gemilerinde) seren cundasından sarkan metal kütlesi |
dolphin i.
|
|