Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Verlauf
(belirli) bir şekilde
Bedeutungen von dem Begriff
"(belirli) bir şekilde"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Idioms
1
Idioms
(belirli) bir şekilde
in a (kind of) light
expr.
Bedeutungen, die der Begriff
"(belirli) bir şekilde"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 81 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
kasaplık hayvanın gövdesinden belirli bir şekilde kesilen et parçası
cut of meat
n.
2
General
(belirli bir şekilde) düşünen kimse
thinker
n.
3
General
bir düzleme dağılmış belirli sayıdaki noktanın veya cismin her birine uzaklığının toplamı minimum olacak şekilde yerleştirilmiş nokta
median point
n.
4
General
her bir aşamanın sonunda kesin çıktıları olan bir operasyonu belirli bir şekilde gerçekleştirme yolu
methodology
n.
5
General
(belirli bir şekilde) büyüyen kimse veya şey
grower
n.
6
General
belirli bir konudaki kanunların düzenli şekilde derlenmesi
ordonnance
n.
7
General
olmak (belirli bir şekilde)
get along
v.
8
General
birşeyi belirli bir şekilde tutmak
poise
v.
9
General
davranmaya devam etmek (belirli bir şekilde)
go on
v.
10
General
karşılanmak (belirli bir şekilde)
go over
v.
11
General
belirli bir şekilde davranmak
conduct oneself
v.
12
General
davranmak (belirli bir şekilde)
bear
v.
13
General
yerleştirmek (eşyayı belirli bir şekilde)
arrange
v.
14
General
durmak (belirli bir şekilde)
bear
v.
15
General
belirli bir şekilde damgalamak
stigmatize as
v.
16
General
olmak (belirli bir şekilde)
get on
v.
17
General
dökülmek (elbise/kumaş vb belirli bir şekilde)
flow
v.
18
General
belirli bir şekilde damgalamak
stigmatize
v.
19
General
yürümek (belirli bir şekilde)
bear
v.
20
General
etkilemek (bir kimseyi belirli bir şekilde)
bias
v.
21
General
geçmek (bir olay belirli bir şekilde)
go off
v.
22
General
belirli bir şekilde damgalamak
stigmatise
v.
23
General
belirli bir şekilde durmak
land
v.
24
General
yönetmek için belirli bir şekilde davranmak
handle
v.
25
General
belirli bir şekilde görmek
hold
v.
26
General
çakışmayacak şekilde belirli bir açıda birleştirmek
mitre
v.
27
General
belirli bir şekilde davranılmasını önerecek şekilde hareket etmek
motion
v.
28
General
(kendine) belirli bir şekilde davranmak
demean
v.
29
General
(deri) belirli bir şekilde kesmek
round
v.
30
General
(belirli bir şekilde) başlamak
conceive
v.
31
General
belirli bir şekilde yürümek
pace
v.
32
General
belirli bir kısmın veya parçanın görülebileceği şekilde tasarlanmış
visible
adj.
33
General
(belirli bir şekilde) kaşı olan
-browed
adj.
34
General
(belirli bir şekilde veya yerde) üretilen
-grown
adj.
35
General
belirli bir şekilde öğütülmüş
cut
adj.
36
General
(genellikle başka bir kelimeyle birlikte kullanılır, dört ayaklı memeliler) belirli bir şekilde çiftleşen
coupled
adj.
37
General
belirli bir grup tarafından anlaşılacak veya onlara hitap edecek şekilde
esoterically
adv.
38
General
belirli bir şekilde
nominately
adv.
39
General
belirli bir şekilde
ways
adv.
40
General
belirli bir şekilde
in some manner
adv.
41
General
belirli bir şekilde
distinguishingly
adv.
42
General
belirli bir şekilde
fixedly
adv.
43
General
belirli bir şekilde, tarzda, yönde veya konumda anlamına gelen son ek
-ways
suf.
44
General
belirli bir şekilde, yönde veya konumda anlamına gelen bir son ek
-wise
suf.
45
General
belirli bir şekilde belirtilen anlamı veren bir son ek
-worded
suf.
46
General
biçimin belirli bir şekilde gelişmesi anlamı veren son ek
-morphosis
suf.
47
General
biçimin belirli bir şekilde değişmesi anlamı veren son ek
-morphosis
suf.
48
General
belirli bir şekilde renklendirilmiş anlamı veren son ek
-chroous
suf.
49
General
belirli bir şekilde renklendirilmiş anlamı veren son ek
-chroic
suf.
Phrasals
50
Phrasals
belirli bir şekilde kendini göstermek
dress up
v.
51
Phrasals
(birine belirli bir şekilde) davranmak
address (one) as (something)
v.
52
Phrasals
(birine belirli bir şekilde) davranmak
address someone as
v.
53
Phrasals
belirli bir şekilde organize olmak
fall in
v.
54
Phrasals
belirli bir şekilde düzene girmek
fall in
v.
55
Phrasals
belirli bir şekilde organize olmak
fall into
v.
56
Phrasals
belirli bir şekilde düzene girmek
fall into
v.
57
Phrasals
(bir kimsenin) belirli bir şekilde davranmasına sebep olmak
start off
v.
Idioms
58
Idioms
belirli bir şekilde davranarak insanlara ne düşündüğünü göstermek
make a statement
v.
59
Idioms
otomatik olarak (birinin/bir şeyin) belirli bir şekilde olduğunu düşünmek
take (someone or something) for granted
v.
Law
60
Law
belirli bir bölgede uyruğu veya vatandaşlığından bağımsız olarak herkese benzer şekilde uygulanan kanun
territorial law
n.
Technical
61
Technical
belirli bir şekilde patlayan havai fişek
set piece
n.
Computer
62
Computer
verileri belirli bir şekilde sıralama işlemi
sort
n.
Construction
63
Construction
betonu dökmeden önce (sağlamlaştırıcı parçayı) iki nokta arasına belirli bir şekilde yerleştirmek
drape
v.
Furniture
64
Furniture
belirli bir şekilde dekore edilmiş
tricked-out
adj.
Railway
65
Railway
(şalter, sinyal) belirli bir düzende birlikte çalışacak şekilde düzenlemek
interlock
v.
Marine
66
Marine
belirli bir ölçek ve projeksiyondan oluşan, standart deniz haritalarına yardımcı olacak şekilde tasarlanmış taslak çizelge
nautical plotting chart
n.
67
Marine
geminin belirli rotasından gönüllü ve gereksiz bir şekilde ayrılması
deviation
n.
68
Marine
rüzgar tarafında kalacak şekilde karada belirli bir noktanın yanından geçmek
weather a point
v.
Geometry
69
Geometry
katı bir cismin veya sıvının belirli bir düzleme paralel olacak şekilde hareket etmesi
two-dimensional motion
n.
70
Geometry
katı bir cismin veya sıvının belirli bir düzleme paralel olacak şekilde hareket etmesi
uniplanar motion
n.
Chemistry
71
Chemistry
serumun belirli bir aktiviteyi koruyacak şekilde seyreltilmesi
titer
n.
Biochemistry
72
Biochemistry
belirli yeşil suyosunlarında oluşan, yoğun bir şekilde nişasta ile dolu yıldız şekilli çoğaltıcı madde
amylum star
n.
Zoology
73
Zoology
yünü belirli bir şekilde olan (hayvan)
woolled
adj.
Botanic
74
Botanic
belirli bir şekilde sınıflandırılan bitki anlamına gelen son ek
-chore
suf.
Agriculture
75
Agriculture
dal ve filizi belirli bir şekilde keserek aşılama yapmak
whipgraft
v.
Linguistics
76
Linguistics
belirli bir şekilde ilgilenmesi gereken kişi veya nesne bildiren son ek
-and
suf.
77
Linguistics
belirli bir şekilde ilgilenmesi gereken kişi veya nesne bildiren son ek
-end
suf.
Archaeology
78
Archaeology
bir veya daha fazla sayıda antik taşın belirli bir şekilde dikilmesi
alignment
n.
Music
79
Music
belirli bestelerin çalınmasını kolaylaştırmak için telli çalgının olağandan farklı bir şekilde akort edilmesi
scordatura
n.
Archaic
80
Archaic
bir durumu istediği sonucu elde etmek amacıyla belirli şekilde gösteren kimse
representer
n.
81
Archaic
belirli bir şekilde davranmak
quit
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (belirli) bir şekilde
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy