Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Verlauf
fancy!
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Bedeutungen von dem Begriff
"fancy!"
im Türkisch Englisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
Colloquial
1
Colloquial
fancy!
expr.
hayret bir olay!
Bedeutungen, die der Begriff
"fancy!"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
Common Usage
1
Common Usage
fancy
adj.
süslü
General
2
General
fancy
n.
beğeni
3
General
fancy dress ball
n.
maskeli balo
4
General
fancy dress
n.
maskeli balo elbisesi
5
General
fancy dress ball
n.
kıyafet balosu
6
General
fancy man
n.
sevgili
7
General
fancy
n.
zevk
8
General
fancy
n.
düş
9
General
fancy
n.
kuruntu
10
General
fancy
n.
hayal gücü
11
General
fancy words
n.
süslü sözler
12
General
strange fancy
n.
kuruntu
13
General
fancy
n.
imge
14
General
fancy
n.
merak
15
General
fancy
n.
imgelem
16
General
fancy price
n.
fahiş fiyat
17
General
fancy
n.
mefhum
18
General
fancy
n.
heves
19
General
fancy woman
n.
acayip kadın
20
General
fancy woman
n.
metres
21
General
fancy
n.
fantezi
22
General
fancy
n.
moda
23
General
fancy ball
n.
maskeli balo
24
General
fancy
n.
kapris
25
General
flight of fancy
n.
hayal
26
General
fancy
n.
düşünce
27
General
fancy
n.
düşlem
28
General
fancy
n.
kanı
29
General
flight of fancy
n.
hayal kurma
30
General
fancy
n.
düşgücü
31
General
fancy
n.
muhayyile
32
General
fancy
n.
geçici arzu
33
General
fancy
n.
sevgi
34
General
fancy
n.
meyil
35
General
fancy woman
n.
fahişe
36
General
fancy man
n.
acayip adam
37
General
fancy
n.
hulya
38
General
fancy
n.
hayal
39
General
fancy
n.
tahayyül
40
General
fancy man
n.
aşık
41
General
fancy goods
n.
fantezi eşya
42
General
passing fancy
n.
geçici sevgi
43
General
a passing fancy
n.
geçici heves
44
General
fancy
n.
hoşlanma
45
General
fancy
n.
istek
46
General
fancy-dress ball
n.
maskeli balo
47
General
fancy dress-ball
n.
maskeli balo
48
General
fancy-dress party
n.
kıyafet balosu
49
General
fancy names
n.
süslü püslü isimler
50
General
fancy lady
n.
fahişe
51
General
fancy dress party (british english)
n.
kıyafet balosu
52
General
fancy paper
n.
el işi kağıdı
53
General
the fancy [obsolete]
n.
spor veya hobi meraklısı kitle
54
General
fancy restaurant
n.
havalı restoran
55
General
fancy restaurant
n.
lüks ve pahalı restoran
56
General
fancy restaurant
n.
şatafatlı restoran
57
General
fancy dress
n.
kostüm
58
General
fancy dress
n.
etkinlik kıyafeti
59
General
fancy
n.
hayal dünyası
60
General
fancy
n.
hayal ürünü
61
General
fancy
n.
zihinde canlandırılan fantastik öğe
62
General
fancy
n.
fikir
63
General
fancy
n.
(birinden) hoşlanma
64
General
fancy
n.
özel ilgi duyma
65
General
fancy
n.
aşık olma
66
General
fancy
n.
takım
67
General
fancy
n.
taraftar
68
General
fancy
n.
destekçi
69
General
fancy
n.
hayran
70
General
fancy
n.
fan
71
General
fancy
n.
takım sporu
72
General
fancy
n.
takım faaliyeti
73
General
fancy
n.
hayran aktivitesi
74
General
fancy
n.
aşk
75
General
fancy
n.
(özel anlamda) bağlılık
76
General
fancy
n.
arzu
77
General
fancy
n.
izlenim
78
General
fancy
n.
hayali görüntü
79
General
fancy
n.
hayali icat
80
General
fancy
n.
fantastik tasarım
81
General
fancy
n.
fantezi pırlanta
82
General
fancy
n.
olağandışı rengi olan pırlanta
83
General
fancy
n.
illüzyon
84
General
fancy
n.
göz yanılması
85
General
fancy
n.
fantastik ortam
86
General
fancy
n.
fantastik yaratı
87
General
fancy
n.
görüş
88
General
fancy
n.
kanaat
89
General
fancy
n.
yargı
90
General
fancy
n.
renkli çiçekleri olan bitki
91
General
fancy
n.
renkli çiçek
92
General
fancy
n.
boks takipçisi
93
General
fancy
n.
hayvansever
94
General
fancy
n.
bir alana yoğun ilgi duyan kimse
95
General
fancy ball
n.
kostüm balosu
96
General
fancy ball
n.
kıyafet balosu
97
General
fancy dress [uk]
n.
kimliği gizleyen giysi
98
General
fancy dress
n.
resmi kıyafet
99
General
fancy dress
n.
gece elbisesi
100
General
fancy dress
n.
abiye
101
General
fancy fair
n.
yardım fuarı
102
General
fancy fair
n.
takı ve süs eşyalarının satıldığı fuar
103
General
fancy man [obsolete]
n.
bir kadının desteklediği erkek
104
General
fancy man [uk]
n.
bir kadının aşığı
105
General
fancy man [obsolete]
n.
erkek arkadaş
106
General
fancy man [obsolete]
n.
(erkek) sevgili
107
General
fancy man
n.
pasta dekorcusu
108
General
fancy man
n.
dekoratör
109
General
fancy store
n.
tuhafiye dükkanı
110
General
fancy store
n.
süs eşyaları satan dükkan
111
General
fancy store
n.
incik boncuk dükkanı
112
General
fancy-dress ball
n.
kıyafet balosu
113
General
fancy-dress ball
n.
kostümlü balo
114
General
fancy ball
n.
kıyafet balosu
115
General
fancy ball
n.
kostümlü balo
116
General
fancy-pants
n.
aptal kimse
117
General
fancy-pants
n.
çekici kimse
118
General
fancy-pants [us]
n.
elit kimse
119
General
fancy-pants [us]
n.
gösterişli tarzı olan kimse
120
General
fancy-pants
n.
görünümüne önem veren kimse
121
General
have a fancy for
v.
heves etmek
122
General
catch the fancy of
v.
hoşuna gitmek
123
General
fancy up
v.
süslenmek
124
General
take a fancy to
v.
gözü tutmak
125
General
fancy
v.
kurmak
126
General
fancy
v.
hoşlanmak
127
General
fancy
v.
meyletmek
128
General
fancy
v.
sanmak
129
General
fancy
v.
bayılmak (sevmek vb)
130
General
fancy
v.
zannetmek
131
General
fancy
v.
istemek
132
General
fancy
v.
tahayyül etmek
133
General
fancy
v.
beğenmek
134
General
take a fancy to
v.
hoşlanmaya başlamak
135
General
fancy
v.
hayal kurmak
136
General
fancy
v.
çok sevmek
137
General
fancy oneself
v.
hayallerinde kendini şöyle veya böyle görmek
138
General
fancy
v.
tasavvur etmek
139
General
fancy
v.
sevmek
140
General
fancy up
v.
süslemek
141
General
fancy up
v.
allayıp pullamak
142
General
fancy
v.
arzu etmek
143
General
fancy
v.
hayal etmek
144
General
fancy
v.
düşünmek
145
General
take a fancy to
v.
hoşlanmak
146
General
fancy
v.
fantezi kurmak
147
General
fancy
v.
düşlemek
148
General
have a fancy for something
v.
içi çekmek
149
General
fancy
v.
imgelemek
150
General
fancy oneself as something
v.
kendini bir şey sanmak
151
General
fancy up
v.
giyinip kuşanmak
152
General
fancy
v.
aklında canlandırmak
153
General
fancy
v.
tasarlamak
154
General
fancy each other
v.
flört etmek
155
General
fancy each other
v.
birbirlerinden hoşlanmak
156
General
take a fancy to something
v.
kanı kaynamak
157
General
take a fancy to someone
v.
kanı ısınmak
158
General
take a fancy to something
v.
kanı ısınmak
159
General
take a fancy to someone
v.
kanı kaynamak
160
General
fancy each other
v.
birbirinden hoşlanmak
161
General
fancy
v.
canı çekmek
162
General
fancy
v.
hayalini kurmak
163
General
fancy
v.
farz etmek
164
General
fancy [obsolete]
v.
memnun etmek
165
General
fancy [obsolete]
v.
tatmin etmek
166
General
fancy [obsolete]
v.
hoş tutmak
167
General
fancy [obsolete]
v.
aşık olmak
168
General
fancy [obsolete]
v.
arzulamak
169
General
fancy
v.
(ıslah etmek için) hayvan yetiştirmek
170
General
fancy
v.
kazanacağını düşünmek
171
General
fancy
v.
olma ihtimalini yüksek görmek
172
General
fancy
adj.
fahiş
173
General
fancy
adj.
aşırı
174
General
fancy
adj.
keyfi
175
General
fancy free
adj.
aşktan azade
176
General
fancy
adj.
üstün kaliteli (gıda maddeleri)
177
General
fancy
adj.
çok süslü
178
General
fancy
adj.
garip
179
General
fancy
adj.
süslü püslü
180
General
fancy
adj.
lüks
181
General
fancy
adj.
fantazi
182
General
fancy
adj.
pahalı ve üst sınıf
183
General
fancy-free
adj.
tasasız
184
General
fancy-free
adj.
dertsiz
185
General
fancy-free
adj.
gamsız
186
General
fancy-free
adj.
kaygısız
187
General
fancy
adj.
alengirli
188
General
fancy
adj.
fazla dekore edilmiş
189
General
fancy
adj.
donatılmış
190
General
fancy
adj.
karmaşık
191
General
fancy
adj.
çetrefilli
192
General
fancy
adj.
kompleks
193
General
fancy
adj.
sofistike
194
General
fancy
adj.
zarif
195
General
fancy
adj.
modaya uygun
196
General
fancy
adj.
asil tarzda
197
General
fancy
adj.
üstün nitelikli
198
General
fancy
adj.
kaliteli
199
General
fancy
adj.
hoş
200
General
fancy
adj.
güzel
201
General
fancy
adj.
aşırı
202
General
fancy
adj.
fahiş
203
General
fancy
adj.
abartılı
204
General
fancy
adj.
görsel amaçlı yetiştirilen
205
General
fancy
adj.
eşsiz
206
General
fancy
adj.
özel
207
General
fancy
adj.
üstün nitelikleri için beslenen
208
General
fancy dress
adj.
kostümlü (balo)
209
General
fancy-free
adj.
hayal edebilir
210
General
fancy-free
adj.
düşüncesinde özgür
211
General
fancy-free
adj.
merakı dizginlenmemiş
212
General
fancy-free
adj.
kimseye bağlanmayan
213
General
fancy-free
adj.
gönül ilişkileri kurmayan
214
General
fancy-free
adj.
tek şeye odaklanmayan
215
General
fancy-free
adj.
farklı ilgi alanları peşinde koşan
216
General
fancy-free
adj.
duygusuz
217
General
fancy-free
adj.
duygusal etki altında kalmayan
218
General
fancy-free
adj.
bağımsız
219
General
fancy-free
adj.
kısıtlanmayan
220
General
fancy-free
adj.
sınırsız
221
General
fancy-free
adj.
bekar
222
General
fancy-free
adj.
yalnız
223
General
fancy-free
adj.
yükümlülüklerden muaf
224
General
fancy-free
adj.
sorumluluğu olmayan
225
General
fancy-sick
adj.
kara sevdalı
226
General
fancy-sick
adj.
mecnun
227
General
fancy-sick
adj.
platonik aşk yaşayan
228
General
fancy-sick
adj.
aşk acısı çeken
229
General
fcy (fancy)
abrev.
süslü
230
General
fcy (fancy)
abrev.
hoş
Phrasals
231
Phrasals
fancy up
v.
aşırı şık giyinmek
232
Phrasals
fancy up
v.
çok şık giyinmek
233
Phrasals
fancy up
v.
giyinip kuşanmak
234
Phrasals
fancy up
v.
süslenip püslenmek
235
Phrasals
fancy (someone or oneself) as (something)
v.
(birini/kendini bir şey) olarak görmek
236
Phrasals
fancy (someone or oneself) as (something)
v.
(birini/kendini bir şey) olarak düşünmek
237
Phrasals
fancy (someone or oneself) as (something)
v.
(birini/kendini bir şey) olarak tasavvur etmek
238
Phrasals
fancy (someone or oneself) as (something)
v.
(birini/kendini bir şey) olarak zihninde canlandırmak
239
Phrasals
fancy someone as someone or something
v.
birini biri/bir şey olarak görmek
240
Phrasals
fancy someone as someone or something
v.
birini biri/bir şey olarak düşünmek
241
Phrasals
fancy someone as someone or something
v.
birini biri/bir şey olarak tasavvur etmek
242
Phrasals
fancy someone as someone or something
v.
birini biri/bir şey olarak zihninde canlandırmak
243
Phrasals
fancy as
v.
olarak görmek
244
Phrasals
fancy as
v.
olarak düşünmek
245
Phrasals
fancy as
v.
olarak tasavvur etmek
246
Phrasals
fancy as
v.
olarak zihninde canlandırmak
247
Phrasals
fancy up
v.
dekore etmek
248
Phrasals
fancy up
v.
yenilemek
249
Phrasals
fancy up
v.
bezemek
250
Phrasals
fancy up
v.
donatmak
Colloquial
251
Colloquial
flight of fancy
n.
gerçekliği olmayan hayal mahsulü fikir
252
Colloquial
fancy footwork
n.
süslü ayak figürü
253
Colloquial
fancy footwork
n.
dansta ustaca yapılan ayak figürü
254
Colloquial
fancy footwork
n.
dansta gösterişli ayak figürü
255
Colloquial
fancy footwork
n.
dansçının yaptığı zor bir ayak figürü
256
Colloquial
fancy footwork
n.
kıvrak ayak figürü
257
Colloquial
fancy footwork
n.
kıvrak düşünce
258
Colloquial
fancy footwork
n.
kıvrak zeka
259
Colloquial
fancy footwork
n.
kıvrak çözüm
260
Colloquial
fancy footwork
n.
akıllıca bir hareket
261
Colloquial
fancy footwork
n.
zekice ve karmaşık dans adımları
262
Colloquial
fancy footwork
n.
kıvrak dans adımları
263
Colloquial
fancy footwork
n.
zor ve karmaşık ayak figürleri
264
Colloquial
fancy footwork
n.
ustaca yapılan ayak figürü
265
Colloquial
fancy footwork
n.
hünerli ayak figürü
266
Colloquial
fancy footwork
n.
dengeli/sağlam ayak figürü
267
Colloquial
fancy footwork
n.
birini bir problemden kurtaracak karmaşık strateji
268
Colloquial
fancy footwork
n.
karmaşık bir strateji
269
Colloquial
fancy footwork
n.
akıllıca kurulmuş bir strateji
270
Colloquial
fancy footwork
n.
zekice yapılan plan
271
Colloquial
catch the fancy-of
v.
beğenmek
272
Colloquial
fancy
v.
çekici olmak
273
Colloquial
catch the fancy-of
v.
çekici gelmek
274
Colloquial
catch the fancy-of
v.
hoşuna gitmek
275
Colloquial
strike one's fancy
v.
hoşuna gitmek
276
Colloquial
strike one's fancy
v.
hitap etmek (bir şeyin birine hitap etmesi)
277
Colloquial
catch the fancy-of
v.
ilgisini çekmek
278
Colloquial
fancy-pants
adj.
havalı
279
Colloquial
fancy-pants
adj.
burnu havada
280
Colloquial
fancy-pants
adj.
fazla kibar
281
Colloquial
fancy-pants
adj.
zarif
282
Colloquial
fancy-pants
adj.
çıtkırıldım
283
Colloquial
fancy that!
expr.
hayret bir olay!
284
Colloquial
fancy seeing you here!
expr.
kimleri görüyorum!
285
Colloquial
I don't fancy yours (much) [uk]
expr.
seninki pek güzel değil
286
Colloquial
I don't fancy yours (much) [uk]
expr.
pek beğenmedim
287
Colloquial
I don't fancy yours (much) [uk]
expr.
pek bayılmadım
288
Colloquial
I don't fancy yours (much) [uk]
expr.
pek hoşlanmadım
289
Colloquial
(just) fancy that [old-fashioned] [uk]
expr.
hayret doğrusu
290
Colloquial
(just) fancy that [old-fashioned] [uk]
expr.
hayret bir olay
291
Colloquial
(just) fancy that [old-fashioned] [uk]
expr.
bak sen şu işe
292
Colloquial
(just) fancy that [old-fashioned] [uk]
expr.
yok artık
293
Colloquial
(just) fancy that [old-fashioned] [uk]
expr.
vay canına
294
Colloquial
(just) fancy that [old-fashioned] [uk]
expr.
bir yaşıma daha girdim
295
Colloquial
(just) fancy that [old-fashioned] [uk]
expr.
hadi ya
Idioms
296
Idioms
fancy price
n.
ateş pahası
297
Idioms
fancy price
n.
astronomik fiyat
298
Idioms
fancy price
n.
çok tuzlu fiyat
299
Idioms
fancy price
n.
çok yüksek fiyat
300
Idioms
flight of fancy imagination
n.
düşsel
301
Idioms
flight of fancy imagination
n.
düş ürünü
302
Idioms
flight of fancy
n.
hayal mahsulü
303
Idioms
flight of fancy/imagination/fantasy
n.
hayal mahsülü düşünceler/fikirler
304
Idioms
flight of fancy imagination
n.
hayal ürünü
305
Idioms
a flight of fancy
n.
hayal ürünü
306
Idioms
a flight of fancy
n.
hayal mahsulü
307
Idioms
take a fancy to
v.
birisine ısınmak
308
Idioms
take a fancy to someone
v.
birisinden elektrik almak
309
Idioms
fancy someone
v.
birisini çekici bulmak
310
Idioms
fancy someone
v.
birisini hoş bulmak
311
Idioms
be footloose and fancy-free
v.
bekar olmak
312
Idioms
take a fancy to
v.
beğenmek
313
Idioms
take a fancy to
v.
çekici gelmek
314
Idioms
be footloose and fancy-free
v.
çapkın olmak
315
Idioms
take a fancy to
v.
cazibesine kapılmak
316
Idioms
take a fancy to
v.
hoş gelmek
317
Idioms
be footloose and fancy-free
v.
gününü gün etmek
318
Idioms
take a fancy to
v.
hoş bulmak
319
Idioms
catch somebody's fancy
v.
hoşuna gitmek
320
Idioms
catch somebody's fancy
v.
hitap etmek (bir şeyin birine hitap etmesi)
321
Idioms
strike somebody's fancy
v.
hitap etmek (bir şeyin birine hitap etmesi)
322
Idioms
strike someone's fancy
v.
hitap etmek (bir şeyin birine hitap etmesi)
323
Idioms
take a fancy to
v.
etkilenmek
324
Idioms
take somebody's fancy
v.
hoşuna gitmek
325
Idioms
strike somebody's fancy
v.
hoşuna gitmek
326
Idioms
take a fancy to
v.
hoşlanmak
327
Idioms
suit someone's fancy
v.
hitap etmek (bir şeyin birine hitap etmesi)
328
Idioms
tickle someone's fancy
v.
içini kemirmek
329
Idioms
take somebody's fancy
v.
ilgisini çekmeye başlamak
330
Idioms
take somebody's fancy
v.
ilgisini çekmek
331
Idioms
tickle one's fancy
v.
iç gıcıklamak
332
Idioms
strike somebody's fancy
v.
ilgisini çekmek
333
Idioms
tickle somebody's fancy
v.
ilgisini çekmek
334
Idioms
tickle someone's fancy
v.
iç gıcıklamak
335
Idioms
catch somebody's fancy
v.
ilgisini çekmek
336
Idioms
tickle somebody's fancy
v.
ilgisini çekmeye başlamak
337
Idioms
fancy oneself as
v.
kendini bir bok sanmak
338
Idioms
take a fancy to
v.
kanı kaynamak
339
Idioms
fancy oneself as
v.
kendini bir şey sanmak
340
Idioms
fancy oneself as
v.
kendini bir şey olarak görmek
341
Idioms
fancy oneself as
v.
kendini bir şey zannetmek
342
Idioms
take a fancy to
v.
sempati duymak
343
Idioms
fancy someone's chances
v.
şansına güvenmek
344
Idioms
be footloose and fancy-free
v.
özgür olmak
345
Idioms
be footloose and fancy-free
v.
istediğini yapabilmek
346
Idioms
be footloose and fancy-free
v.
kafasına göre yaşamak
347
Idioms
be footloose and fancy-free
v.
sorumlulukları olmamak
348
Idioms
be footloose and fancy-free
v.
sorumluluklardan uzak olmak
349
Idioms
catch (someone's) fancy
v.
(birine) hitap etmek
350
Idioms
catch (someone's) fancy
v.
(birinin) ilgisini çekmek
351
Idioms
catch (someone's) fancy
v.
(birinin) hoşuna gitmek
352
Idioms
catch (someone's) fancy
v.
(birinde) merak uyandırmak
353
Idioms
catch (someone's) fancy
v.
(birini) çekmek
354
Idioms
catch (someone's) fancy
v.
(birini) cezbetmek
355
Idioms
catch/take/tickle somebody's fancy
v.
birinin ilgisini çekmek
356
Idioms
catch/take/tickle somebody's fancy
v.
birine hitap etmek
357
Idioms
catch/take/tickle somebody's fancy
v.
birinin hoşuna gitmek
358
Idioms
catch/take/tickle somebody's fancy
v.
birinde merak uyandırmak
359
Idioms
catch/take/tickle somebody's fancy
v.
birini çekmek
360
Idioms
catch/take/tickle somebody's fancy
v.
birini cezbetmek
361
Idioms
fancy (one's) chances
v.
şansına güvenmek
362
Idioms
fancy (one's) chances
v.
başaracağından emin olmak
363
Idioms
fancy chances
v.
şansına güvenmek
364
Idioms
fancy chances
v.
başaracağından emin olmak
365
Idioms
fancy your chances
v.
şansına güvenmek
366
Idioms
fancy your chances
v.
başaracağından emin olmak
367
Idioms
fancy someone's chances
v.
şansına güvenmek
368
Idioms
fancy someone's chances
v.
başaracağından emin olmak
369
Idioms
fancy somebody's chances
v.
irinin şansına güvenmek
370
Idioms
fancy somebody's chances
v.
birinin başaracağından emin olmak
371
Idioms
strike fancy
v.
hitap etmek (bir şeyin birine hitap etmesi)
372
Idioms
strike fancy
v.
hoşa gitmek
373
Idioms
suit fancy
v.
hitap etmek (bir şeyin birine hitap etmesi)
374
Idioms
take a fancy to (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) hoşlanmaya başlamak
375
Idioms
take a fancy to (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) hoşlanmak
376
Idioms
take a fancy to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) beğenmek
377
Idioms
take a fancy to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) ısınmak
378
Idioms
take a fancy to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) sempati duymak
379
Idioms
tickle fancy
v.
ilgisini çekmek
380
Idioms
tickle fancy
v.
iç gıcıklamak
381
Idioms
tickle fancy
v.
içini kemirmek
382
Idioms
tickle fancy
v.
cezbetmek
383
Idioms
footloose and fancy free
adj.
avare
384
Idioms
fancy free
adj.
bekar
385
Idioms
fancy free
adj.
bağımsız
386
Idioms
footloose and fancy free
adj.
istediğini yapan kişi
387
Idioms
fancy free
adj.
özgür
388
Idioms
footloose and fancy free
adj.
kafasına göre takılan
389
Idioms
fancy free
adj.
kafasına göre takılan
390
Idioms
footloose and fancy free
adj.
kayıtsız
391
Idioms
footloose and fancy free
adj.
(bekar olduğu için) bağımsız
392
Idioms
footloose and fancy free
adj.
(bekar) özgür
393
Idioms
whenever the fancy takes (one)
expr.
ne zaman canın isterse/çekerse
394
Idioms
as the fancy takes you
expr.
istediğin gibi
395
Idioms
whenever the fancy takes you
expr.
istediğin gibi
396
Idioms
whenever the fancy takes (one)
expr.
istediği gibi
397
Idioms
whenever the fancy takes (one)
expr.
canı ne zaman isterse
398
Idioms
as the fancy takes you
expr.
ne zaman canın isterse/çekerse
399
Idioms
whenever the fancy takes you
expr.
ne zaman canın isterse/çekerse
400
Idioms
whenever the fancy takes (one)
expr.
ne zaman canı isterse/çekerse
401
Idioms
as the fancy takes you
expr.
canının istediği/çektiği gibi
402
Idioms
whenever the fancy takes you
expr.
canının istediği/çektiği gibi
403
Idioms
whenever the fancy takes (one)
expr.
canının istediği/çektiği gibi
404
Idioms
as the fancy takes you
expr.
gönlünce
405
Idioms
whenever the fancy takes you
expr.
gönlünce
406
Idioms
whenever the fancy takes (one)
expr.
gönlünce
407
Idioms
fancy free
expr.
istediğiyle gönül eğlendiren
408
Idioms
footloose and fancy free
expr.
istediğini yapan
409
Idioms
whenever the fancy takes (one)
expr.
istediği zaman
410
Idioms
whenever the fancy takes (one)
expr.
kafasına göre
411
Idioms
whenever the fancy takes (one)
expr.
kafasına esince
412
Idioms
whenever the fancy takes (one)
expr.
kafasına ne zaman eserse
Speaking
413
Speaking
do you fancy joining us?
expr.
bize katılmak ister misiniz?
414
Speaking
do you fancy going to the cinema with me?
expr.
benimle sinemaya gelmek ister misin?
415
Speaking
fancy that!
expr.
hayret doğrusu!
416
Speaking
don't fancy your chances!
expr.
şansına pek güvenme!
417
Speaking
fancy meeting you here
expr.
seni burada göreceğim aklımın ucundan geçmezdi
418
Speaking
fancy meeting you here
expr.
seni burada göreceğime dünyada inanmazdım
419
Speaking
fancy
exclam.
yok artık
420
Speaking
fancy
exclam.
deme be
Trade/Economic
421
Trade/Economic
fancy fair
n.
moda fuarı
422
Trade/Economic
fancy goods
n.
dekoratif lüks ürünler
423
Trade/Economic
fancy goods
n.
ıvır zıvır
424
Trade/Economic
fancy goods
n.
küçük ev süsleri
425
Trade/Economic
fancy goods
n.
biblolar
426
Trade/Economic
fancy goods
n.
fantezi kumaş
427
Trade/Economic
fancy goods
n.
modaya uygun kumaş
428
Trade/Economic
fancy goods
n.
son moda kıyafet
429
Trade/Economic
fancy goods
n.
süs eşyaları
430
Trade/Economic
fancy goods
n.
incik boncuk
431
Trade/Economic
fancy goods
n.
değersiz ziynet eşyaları
432
Trade/Economic
fancy goods
n.
frapan ürünler
433
Trade/Economic
fancy goods
n.
göz alıcı ürünler
434
Trade/Economic
fancy stocks
n.
(borsada) büyük kazanç yaratan sanal hisse senetleri
435
Trade/Economic
fancy stocks
n.
değersiz hisseler
436
Trade/Economic
fancy stocks
n.
değersiz menkul kıymetler
Industry
437
Industry
fancy
n.
uzun dişleri olan taraklama silindiri
438
Industry
fancy roller
n.
uzun dişleri olan taraklama silindiri
Technical
439
Technical
fancy yarn
n.
fantezi iplik
440
Technical
fancy goods
n.
fantezi mallar
441
Technical
fancy yarn equipment
n.
fantazi iplik donanımı
442
Technical
fancy thread
n.
fantezi iplik
443
Technical
fancy dress
n.
karnaval giysisi
Textile
444
Textile
fancy thread
n.
fantezi iplik
445
Textile
fancy fabrics
n.
fantazi kumaşlar
446
Textile
fancy fabric
n.
fantezi kumaş
447
Textile
fancy goods
n.
fantezi mallar
448
Textile
fancy edge
n.
fantezi kenar
449
Textile
fancy braid
n.
fantezi örgü
450
Textile
fancy yarn
n.
fantezi iplik
451
Textile
fancy fabric
n.
fantazi kumaş
452
Textile
fancy article
n.
fantezi artikel
453
Textile
fancy seam
n.
süs dikişi
454
Textile
fancy
n.
fantezi kumaş
455
Textile
fancy
n.
modaya uygun kumaş
456
Textile
fancy
n.
modaya uygun kıyafet
Woodworking
457
Woodworking
fancy woods
n.
(pahalı ve özel) mobilya ahşabı
458
Woodworking
fancy woods
n.
kontrplak
Marine
459
Marine
fancy line
n.
gemi güvertesinde (lumbuzların kontrolü için kullanılan) kısa ip
Gastronomy
460
Gastronomy
fancy-cake
n.
turta
Fishery
461
Fishery
fancy line
n.
bir tür misina
462
Fishery
fancy line
n.
olta ipi
Social Sciences
463
Social Sciences
fancy dance
n.
kızılderililere özgü hızlı bir tür powwow dansı
Sport
464
Sport
fancy
n.
boksörlük
465
Sport
fancy
n.
boks sanatı
Basketball
466
Basketball
fancy dan
n.
seyircinin gözüne hoş gelecek oyun ve atışları yapan oyuncu
Art
467
Art
fancy
n.
(şair veya ressamın) hayal gücü
468
Art
fancy
n.
(şair veya ressamın yarattığı) imge
Music
469
Music
fancy
n.
bağımsız beste
470
Music
fancy dance
n.
fantezi dans
471
Music
fancy
n.
(16 ve 17. yüzyıllarda) enstrümantal solo beste
Archaic
472
Archaic
fancy [obsolete]
n.
fantastik nitelik
473
Archaic
fancy [obsolete]
n.
olağandışılık
474
Archaic
fancy [obsolete]
n.
gerçek dışılık
475
Archaic
fancy [obsolete]
n.
kibir
476
Archaic
fancy [obsolete]
n.
kendini beğenmişlik
477
Archaic
fancy man [obsolete]
n.
bir gruba üye erkek
Slang
478
Slang
fancy woman
n.
fahişe
479
Slang
fancy-pants
n.
göz boyayan
480
Slang
fancy-schmancy words
n.
janjanlı sözler
481
Slang
fancy woman
n.
orospu
482
Slang
fancy man
n.
pezevenk
483
Slang
fancy-pants
n.
sahte
484
Slang
fancy-pants
n.
züppe
485
Slang
fancy man
n.
kadın satıcısı
486
Slang
fancy man
n.
jigolo
487
Slang
fancy woman
n.
adı çıkmış kadın
488
Slang
fancy woman
n.
hafif kadın
489
Slang
fancy girl
n.
adı çıkmış kadın
490
Slang
fancy girl
n.
hafif kadın
491
Slang
fancy girl
n.
fahişe
492
Slang
fancy girl
n.
orospu
493
Slang
fancy lady
n.
adı çıkmış kadın
494
Slang
fancy lady
n.
hafif kadın
495
Slang
fancy lady
n.
orospu
496
Slang
fancy oneself as
v.
kendini bir bok sanmak
497
Slang
fancy-schmancy
adj.
janjanlı
498
Slang
fancy-schmancy
adj.
özenilmiş
499
Slang
fancy-schmancy
adj.
süslü
500
Slang
fancy-schmancy
adj.
şatafatlı
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of fancy!
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy