kuyruk - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

kuyruk



Bedeutungen von dem Begriff "kuyruk" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 33 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
kuyruk queue n.
kuyruk tail n.
kuyruk line n.
General
kuyruk line n.
kuyruk shadow n.
kuyruk file n.
kuyruk follower n.
kuyruk tail n.
kuyruk column n.
kuyruk tailing n.
kuyruk trail n.
kuyruk rumple [scotland] n.
kuyruk cola n.
kuyruk tail adj.
Colloquial
kuyruk kale [dialect] n.
Technical
kuyruk queue n.
kuyruk spool n.
kuyruk tail n.
kuyruk tail end n.
Informatics
kuyruk queue n.
Telecom
kuyruk queue n.
Automotive
kuyruk tail n.
Aeronautic
kuyruk tail n.
kuyruk tail fin n.
Medical
kuyruk cauda n.
Food Engineering
kuyruk faint n.
Gastronomy
kuyruk faints n.
kuyruk feints n.
Marine Biology
kuyruk caudal fin n.
kuyruk fluke n.
kuyruk caudal adj.
Hunting
kuyruk empennage n.
Slang
kuyruk six n.

Bedeutungen, die der Begriff "kuyruk" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kısa kuyruk bobtail n.
kuyruk acısı rancor n.
dik kuyruk vertical tail n.
kısa kesilmiş kuyruk dock n.
beyaz kuyruk whitetail n.
atın kuyruk altı kayışı backstrap n.
ipek kuyruk kuşu waxwing n.
kuyruk rüzgarı tailwind n.
iki uçlu kuyruk deque n.
kuyruk (hayvana ait) tail n.
kuyruk pervanesi tail rotor n.
yatay kuyruk horizontal tail n.
kuyruk mahmuzu tailskid n.
kuyruk (elbise, kuş) train n.
beyaz kuyruk white tail n.
kuyruk acısı rancour n.
kuyruk acısı grudge n.
kuyruk şeklinde saç örgüsü   cue   n.
uçağın kanat ve kuyruk ayarı rigging n.
kamçı kuyruk whiptail n.
sarı kuyruk balığı yellowtail n.
tavşan kuyruğu gibi küçük kuyruk scut n.
kuyruk ayarı rigging n.
kuyruk sallayıcı toady n.
kuyruk acısı desire for revenge n.
kesik kuyruk bob n.
kuyruk yüzgeci tail fin n.
uçağın kuyruk kısmı empennage n.
yukarı doğru kuyruk çekme (yazı) upstroke n.
çatal kuyruk swallow n.
kuyruk paraşütü tail parachute n.
kuyruk teleği quill n.
kuyruk kızağı tailskid n.
kuyruk kemiği tail bone n.
kuyruk (tavşan vb) scut n.
küçük kuyruk scut n.
kısa kuyruk (kuş vb) scut n.
kuyruk (elbise vb) trail n.
kuyruk yüzgeci caudal fin n.
(kuşlarda) kanat ve kuyruk tüyleri covert n.
trafik tıkanıklığı nedeniyle oluşan kuyruk tailbacks n.
kuyruk tüyü tail feather n.
uçağın kuyruk kısmı the tail section of the plane n.
kuyruk yağı lard n.
uçağın kuyruk numarası tail number of the aircraft n.
kuyruk sokumu tailend n.
kuyruk sokumu tail end n.
eşeğe kuyruk tak (bir parti oyunu) pin the tail on the donkey n.
kuyruk vurma (balinalarda) lobtailing n.
kuyruk darbesi (balinalarda) lobtailing n.
kuyruk destek parçası tailskid n.
kuyruk sallayıcı adulator n.
kuyruk yağı adeps n.
fırça gibi kuyruk brush n.
(yele ve kuyruk kılı) uzama horsehair n.
yaylı enstrümanın kuyruk parçasının sabitlendiği uç kısımda bulunan topuz button n.
hayvanın kuyruk kemiğinin, budunun ve arka bacaklarının derisini yüzen mezbaha çalışanı rumper n.
18. yüzyılda erkeklerin saçlarını arkadan topladığı kuyruk club n.
kuyruk yağı artığı crap [dialect] [uk] n.
yelpaze kuyruk fantail n.
döşeme ve yastıklarda kullanılan at yele ve kuyruk kılları curled hair n.
atın kuyruk başı bölgesi crup n.
kuyruk sallamak cringe v.
kuyruk sallamak fawn v.
kuyruk olmak queue v.
kuyruk yapmak tail v.
kuyruk sallamak toady to v.
kuyruk sallamak wag the tail v.
kuyruk acısını çıkarmak square accounts with v.
kuyruk sallamak frisk v.
kuyruk olmak queue up v.
kuyruk takmak tail v.
kuyruk sallamak play up to v.
kuyruk oluşturmak queue v.
kuyruk acısı olmak feel sore about something v.
kuyruk acısı olmak bear a grudge against v.
kuyruk acısı olmak (have) desire for revenge v.
kuyruk acısı (olmak) have desire for revenge v.
kuyruk sallamak flatter v.
kuyruk sallamak wag one's tail v.
kuyruk sallamak flick one's tail v.
kuyruk sallamak swish one's tail v.
kuyruk sallamak whisk one's tail v.
kuyruk eklemek tail v.
kuyruk takmak tail v.
kuyruk ile bağlamak tail v.
bırakmak (deri/kuyruk) cast v.
(hayvan) kuyruk sallamak wag v.
kuyruk sallamak fawner v.
(av köpeği) iz ararken gergin biçimde kuyruk sallamak feather v.
kuyruk oluşturmak cue v.
(kuyruk vb.) sallamak waggle v.
kuyruk sallayan fawning adj.
kuyruk (kimse) together adj.
gür (saç, sakal, kuyruk vb) bushy adj.
kuyruk (ile ilgili) caudal adj.
kuyruk gibi taillike adj.
kuyruk şeklinde tail-shaped adj.
kuyruk şeklinde caudate adj.
kuyruk biçimli tail-shaped adj.
kuyruk biçimli caudate adj.
kuyruk biçimli caudated adj.
kuyruk biçiminde tail-shaped adj.
kuyruk biçiminde caudate adj.
kuyruk biçiminde caudated adj.
kuyruk şeklinde caudated adj.
neşeyle sallanan (kuyruk) merry adj.
Phrasals
(trafikte) uzun bir kuyruk oluşmak tail back v.
bir şey için sıraya girmek/kuyruk yapmak line up for something v.
kuyruk gibi başını alıp gitmek tail out (from something) v.
kuyruk gibi uzayıp gitmek tail out (from something) v.
upuzun bir kuyruk oluşturmak tail out (from something) v.
(birini/bir şeyi) kuyruk gibi takip etmek follow (someone or something) about v.
(birini/bir şeyi) kuyruk gibi takip etmek follow (someone or something) around v.
için sıraya girmek/kuyruk yapmak line up for v.
Proverb
ata kuyruk olmaktansa fareye baş olmak yeğdir better be the head of a dog than the tail of a lion
Colloquial
(kuyruk/sıra) kaynak yapma skipping n.
(kuyruk/sıra) kaynak yapma line/queue jumping n.
(kuyruk/sıra) kaynak yapma butting n.
(kuyruk/sıra) kaynak yapma budging n.
(kuyruk/sıra) kaynak yapma pushing in n.
(kuyruk/sıra) kaynak yapma shorting n.
(kuyruk/sıra) kaynak yapma barging n.
(kuyruk/sıra) kaynak yapma breaking n.
(kuyruk/sıra) kaynak yapma ditching n.
(kuyruk/sıra) kaynak yapma cutting in line n.
Idioms
birinden kuyruk acısını çıkarmak get one's own back on somebody v.
kuyruk acısını çıkartmak get one's own back on someone v.
sıra/kuyruk oluşturmak fall into line v.
sıra/kuyruk oluşturmak fall in line v.
(kuyruk/sıra) kaynak yapmak queue jumping v.
Trade/Economic
kuyruk riski tail risk n.
kuyruk yöntemi queuing n.
kuyruk teorisi queuing theory n.
uzun kuyruk ekonomisi long tail n.
Politics
kuyruk etkisi coattails effect n.
Technical
aşağı itimli kuyruk pushdown queue n.
bir ünite için kuyruk suyu seviyesi tailwater level for one unit n.
çatal kuyruk swallow tail n.
dikey kuyruk fin n.
iki uçtan erişimli kuyruk double ended queue n.
kelebek kuyruk butterfly tail n.
kuyruk suyu kanalı tail-water channel n.
kuyruk zinciri tail chain n.
kuyruk lambası koruyucusu tail lamp protection n.
kuyruk virili tail spin n.
kuyruk iniş takımı tail wheel leg n.
kuyruk montajı wing assembly n.
kuyruk yüzeyi tailplane n.
kuyruk konisi tail cone n.
kuyruk mili (traktör) power take-off n.
kuyruk braketi suspension bracket n.
kuyruk egzoz borusu tail pipe n.
kuyruk ucu trailing end n.
kuyruk halatı tail rope n.
kuyruk tekerleği tail wheel n.
kuyruk suyu after-bay n.
kuyruk lambası tail light n.
kuyruk atlama jockeying n.
kuyruk lambası grubu tail lamp cluster n.
kuyruk disiplini queue discipline n.
kuyruk lambası bağlantı parçası tail light bracket n.
kuyruk suyu eğrisi tailrace water n.
kuyruk kenarı trailing edge n.
kuyruk kanadı tailplane n.
kuyruk-sürümlü alt sistem queue-driven subsystem n.
kuyruk dizelgesi queuing list n.
kuyruk ucu tag n.
kuyruk listesi queuing list n.
kuyruk (cam) tail n.
kuyruk kayışı tail spin n.
kuyruk takımı tail unit n.
kuyruk takımı backplate n.
kuyruk suyu tail water n.
kuyruk suyu tailwater n.
kuyruk takımı empennage n.
kuyruk kancası tail hook n.
öncelikli kuyruk priority queue n.
programlayıcı kuyruk nesnesi scheduler queue object n.
yazıcı kuyruk nesnesi printer queue object n.
yatay kuyruk stab n.
(uçağın burun veya kuyruk bölümünde yer alan) istiridye kabuğu biçimli kapı clam n.
kuyruk takmak / yapmak tail v.
kuyruk milinden hareketli pto-driven adj.
Computer
ağ yolu veya kuyruk adı network path or queue name n.
aşağı itimli kuyruk pushdown queue n.
iki uçlu kuyruk deque n.
iki uçtan erişimli kuyruk double ended queue n.
iki uçtan erişimli kuyruk deque n.
kuyruk-sürümlü altsistem queue-driven subsystem n.
kuyruk hatası queue error n.
kuyruk etkin queue active n.
kuyruk listesi queuing list n.
kuyruk dizgesi queueing system n.
kuyruk disiplini queue discipline n.
kuyruk teorisi queueing theory n.
kuyruk ucu trailing end n.
kuyruk listesi queue list n.
kuyruk gecikmesi queuing delay n.
kuyruk teorisi queuing theory n.
kuyruk kanadı rüzgar ayarı elevator trim n.
kuyruk gecikmesi queueing delay n.
kuyruk yönetimi queue management n.
kuyruk sistemi queuing system n.
kuyruk ayrıntıları queue details n.
kuyruk adı queue name n.
kuyruk sistemi queueing system n.
kuyruk ayarları spool settings n.
kuyruk iş verisi yazdırma hatası error printing queue job data n.
kuyruk kenarı trailing edge n.
kuyruk bilgisi queue information n.
kuyruk dizelgesi queuing list n.
kuyruk düzencesi queue discipline n.
kuyruk dosyası queue file n.
öncelikli kuyruk priority queue n.
son giren ilk çıkar kuyruk push down queue n.
son giren ilk çıkar kuyruk pushdown queue n.
terk kuyruk reneging n.
veri kuyruk boyutu data queue size n.
yeni kuyruk new queue n.
kuyruk özyineleme tail recursion n.
faks kuyruk görüntüleyicisini gizle hide fax queue viewer expr.
faks kuyruk görüntüleyicisini göster show fax queue viewer expr.
kuyruk sürücüsü ekle add queue driver expr.
kuyruk sürücüsünü sil delete queue driver expr.
kuyruk durmuş queue held expr.
kuyruk dolu queue is full expr.
kuyruk yarat create queue expr.
yalnızca kuyruk tail only expr.
Informatics
çift uçlu kuyruk double-ended queue n.
iki başlı kuyruk dequeue n.
kuyruk gecikmesi queuing delay n.
kuyruk dosyası spool printing n.
kuyruk sistemi queuing system n.
Telecom
görünen kuyruk visible queue n.
kodlayıcı kuyruk biti encoder tail bit n.
kuyruk trafiği queue traffic n.
kuyruk dışına atma flushing out the queue n.
kuyruk oranı rate queue n.
yazıcı kuyruk nesnesi printer queue object n.
Construction
kuyruk tamburu tail-pulley n.
Automotive
arka stop/kuyruk lambaları rear stop/taillamps n.
kuyruk lambası taillight n.
kuyruk egzoz borusu tail exhaust pipe n.
kuyruk kanadı tail fin n.
kuyruk lambası tail lamp n.
kuyruk rüzgarı tailwind n.
kuyruk mili ara şaftı mahfazası power take-off drive shaft guard n.
kuyruk mili pto shaft n.
kuyruk lambası tail lamp n.
kuyruk borusu tail pipe n.
otomatikleştirilmiş kuyruk yardımı automated queue assistance n.
sinyal/stop/kuyruk/yan taraf ampulü indicator/stop/tail/side bulb n.
şanzıman kuyruk mili muhafazası transmission extension housing n.
Aeronautic
kaykayın burnu yerine kuyruk kısmına baskı yapılarak bu kısım üzerinde sürtünerek yapılan kayma hareket tailslide n.
kuyruk kayışı tailslide n.
kuyruk üzerinde kayış tailslide n.
kuyruk tekerleği tailwheel n.
kuyruk dümeni olmayan uçak two-control airplane n.
kuyruğun tamamının uçağa yön vermek için hareket ettirilebildiği kuyruk tipi all-flying tail n.
eşdeğer kuyruk rüzgarı equivalent tail wind n.
kanat profilinde küt burun kısmı ile kuyruk arasındaki çizginin yatayla yaptığı açı angle of attack n.
kuyruk virili tail spin n.
kuyruk pervanesi tail rotor n.
kuyruk kısmında tekeri olan uçak taildragger n.
kuyruk izi irtifası contrail altitude n.
kuyruk sallama fishtail n.
kuyruk mahmuzu tail skid n.
kuyruk yüzeyi tailplane n.
kuyruk tekerleği tail wheel n.
kuyruk yüzeyi tail surface n.
kuyruk türbülansı wake turbulence n.
kuyruk rotoru anti-torque rotor n.
kuyruk rüzgarı tail wind n.
kuyruk dümeni rudder n.
kuyruk paraşütü tail parachute n.
kuyruk takımı empennage n.
kuyruk ayarı rigging n.
kuyruk/arka rüzgar tail wind n.
kuyruk kanadı elevator n.
kuyruk kısmı boat tail n.
kuyruk yüksekliği tail height n.
kuyruk takımı tail assembly n.
kuyruk direnci boat-tail drag n.
kuyruk üzerinde kayış tail slide n.
kuyruk takımı tail unit n.
kuyruk kızağı tail skid n.
ön kuyruk grubu forward tail group n.
sabit kuyruk yüzeyi fixed tailplane n.
tüm kuyruk kontrollü uçak all moving tail n.
yelpaze kuyruk fan-like tail n.
yelpaze kuyruk fanlike tail n.
yatay kuyruk yüzeyleri horizontal tail surfaces n.
yelpaze biçimli/biçiminde kuyruk fan-like tail n.
yelpaze biçimli/biçiminde kuyruk fanlike tail n.
kanat profilinde küt burun kısmı ile kuyruk arasındaki çizginin yatayla yaptığı açı angle of incidence n.
(helikopter) korumalı kuyruk rotoru fenestron n.
uçağın kuyruk takımına ait sabitlenmiş yatay kanat horizontal stabiliser n.
hava aracının kuyruk takımında yer alan uçak stabilizatörü ve irtifa dümeni horizontal tail n.
kuyruk türbülansı wake vortex n.
Marine
kuyruk halatı tail rope n.
konik kuyruk boattail n.
kuyruk şaftı tail shaft n.
kuyruk yatağı stern bearing n.
kuyruk pervanesi fish-tail propeller n.
kuyruk sallayarak suda ilerlemek scull v.
kuyruk hareketiyle suda gitmek scull v.
kuyruk sallayarak suda ilerlemek skull v.
kuyruk hareketiyle suda gitmek skull v.
Medical
spinal kanalın kuyruk bölümüne uygulanan bölgesel anestezi caudal anaesthesia n.
spinal kanalın kuyruk bölümüne uygulanan bölgesel anestezi caudal block n.
aksiller kuyruk axillary tail n.
kuyruk kemiği tailbone n.
kuyruk kemiği coccyx n.
kuyruk kuramı queueing theory n.
kuyruk sokumu kemiği sacrum n.
kuyruk sokumu kemiği tailbone n.
kuyruk sokumu siyatiği tailbone coccyx sciatica n.
kuyruk sokumu sacrococcyeal articulation n.
kuyruk sokumu ağrısı coccygodynia n.
Anatomy
kuyruk benzeri yapı cauda n.
özellikle memelilerde anüsün üzerinde yer alan kuyruk şeklinde uzantı caudal appendage n.
insanın kuyruk sokumundaki dört omurdan her biri caudal vertebra n.
kuyruk sokumundaki sinir ağında meydana gelen ve uyluğun yarısına kadar devam eden sinir nervus ischiadicus n.
kuyruk sokumundan rektumun arka duvarına uzanan düz kas bandı treitz's muscle n.
kuyruk sokumundan rektumun arka duvarına uzanan düz kas bandı rectococcygeus n.
kuyruk sokumu omurları sacral vertebrae n.
kuyruk kemiği coccyx n.
kuyruk kemiği tail bone n.
kuyruk sokumu coccyx n.
kuyruk sokumu cauda equina n.
kuyruk sokumu kanalı sacral canal n.
kuyruk sokumu sinir ağı sacral plexus n.
kuyruk sokumu bölgesinde olma sacrality n.
kuyruk sokumu toplardamarı vena sacralis n.
kuyruk sokumu toplardamarı sacral vein n.
kuyruk yüzgecinin iki parçasının farklı büyüklükte olması heterocercy n.
kuyruk sokumunun ucunda bulunan küçük bir damar dokusu kütlesi coccuscoccygeal glands n.
kuyruk sokumunun ucunda bulunan küçük bir damar dokusu kütlesi coccygeal body n.
4. ve 5. bel sinirleri ile 1., 2. ve 3. kuyruk sokumu sinirlerinden oluşan bir sinir ağı plexus sacralis n.
(at) bacaklar, yele ve kuyruk point n.
kuyruk kemiği ile ilgili coccygeal adj.
kuyruk sokumu kemiğine ilişkin sacral adj.
kuyruk sokumu kemiğine ait sacrocostal adj.
kuyruk sokumu kemiği ile ilgili sacrosciatic adj.
kuyruk sokumuyla ilgili coccygeous adj.
Optics
kuyruk saçılması coma n.
Veterinary
kuyruk kesme mulesing n.
Food Engineering
kuyruk yağı tail fat n.
Gastronomy
kuyruk yağı tail fat n.
kuyruk yağı fat rendered from the tail of a sheep n.
ıstakozun kuyruk eti lobster tail n.
Math
(dizinin, serinin) kuyruk kısmında eventually adv.
Statistics
dağılımın kuyruk oranı tail area of the distribution n.
dizi veya kuyruk problemi queuing problem n.
dizi veya kuyruk kuramı queuing theory n.
kuyruk problemi queueing problem n.
tek kuyruk sınaması single tail test n.
uzun kuyruk etkisi long tail effect n.
kuyruk teorisi long tail n.
olasılık dağılımında yüksek seviye risk belirten kuyruk fat tail n.
Chemistry
moleküler olarak kuyruk-başa olacak şekilde düzenli bir zincir bağ yapısında olan (polimer) regioregular n.
peryodik olarak düzenli sıralı ve kuyruk-başa bağlı (polimer) regioregular n.
Biology
yay kuyruk takımından olan bir eklembacaklının sıçrama uzantısının uç kısmı mucro n.
kuyruk anlamı veren ön ek uro- pref.
Biochemistry
kuyruk kuyruğa tail-to-tail adj.
Marine Biology
beyaz uçlu sırt ve kuyruk yüzgeçleri olan pasifik, hint okyanusu ve kızıldeniz'de görülen bir köpek balığı reef whitetipped shark (triaenodon obseus) n.
beyaz uçlu sırt ve kuyruk yüzgeçleri olan pasifik, hint okyanusu ve kızıldeniz'de görülen bir köpek balığı whitetip shark n.
balığın üreme organları ile kuyruk arasındaki yüzgeç anal fin n.
balığın kafa ile kuyruk arasında bulunan yüzgeçi dorsal fin n.
kuyruk ucu filaments n.
kuyruk yüzgeçi caudal fin n.
sarı kuyruk seriola quinqueradiata n.
üç kuyruk balığı atlantic tripletail n.
sırt, kuyruk ve anal yüzgeçlere verilen ad unpaired fins n.
heteroserk kuyruk yüzgeci heterocercal fin n.
homoserk tip kuyruk homocercy n.
çıkıntılı kuyruk yüzgeci olan bir balık sharptail mola (mola lanceolata) n.
sarı kuyruk yellowtail n.
sarı kuyruk yellowtail kingfish (seriola grandis) n.
çatal kuyruk silver scabbardfish n.
çatal kuyruk frostfish n.
çatal kuyruk beltfish n.
çatal kuyruk lepidopus caudatus n.
pompano familyasından olup ılık denizlerde yaşayan uzun kuyruk ve yüzgeçli bir balık old wife n.
pompano familyasından olup ılık denizlerde yaşayan uzun kuyruk ve yüzgeçli bir balık oldwife n.
üç kuyruk balığı sea perch n.
kuyruk gibi caudal adj.
kuyruk yüzgeçleri eşit boyda olmayan anisocercal adj.
kuyruk veya karın bölgesi düzensiz yapıda olan anomural adj.
heteroserk kuyruk yüzgeci olan heterocercal adj.
heteroserk kuyruk yüzgeci ile ilgili heterocercal adj.
homoserk kuyruk yüzgeci olan homocercal adj.
homoserk kuyruk yüzgeciyle ilgili homocercal adj.
iki lobu eşit (kuyruk yüzgeci) homocercal fin adj.
üst ve alt bölümleri tıpatıp veya çok benzer olup omurgası uca kadar uzanan ve yukarı doğru kıvrılmayan (kuyruk yüzgeci) diphycercal adj.
kuyruk yüzgecinin üst ve alt bölümleri tıpatıp veya çok benzer olup omurgası uca kadar uzanan ve yukarı doğru kıvrılmayan diphycercal adj.
Zoology
kara kuyruk çamur kuşu black-tailed godwit n.
kuyruk yüzgeci tailfin n.
bir hayvanın gövdesinden farklı renkte olan kuyruk ucu tag n.
bir kuşun kuyruk tüylerini örten tüyler tail covert n.
bazı omurgalıların kuyruk ucundaki boynuzsu yapı nail n.
kuyruk ucunda çiviye benzeyen dik bir nokta olan küçük bir kanguru nail-tailed kangaroo (onychogalea) n.
kuyruk ucunda çiviye benzeyen dik bir nokta olan küçük bir kanguru nail-tailed wallaby n.
simit şeklinde kıvrımlı kuyruk trundletail n.
erik kırlangıç kuyruk iphiclides podalirius n.
erik kırlangıç kuyruk scarce swallowtail n.
kaba kuyruk bushy-tailed n.
kırlangıç-kuyruk kelebeği tırtılı swallowtail caterpillar n.
kırlangıç kuyruk old world swallowtail n.
kırlangıç kuyruk papilio machaon n.
kırlangıç-kuyruk kelebeği tırtılı black swallowtail parsleyworm n.
kırlangıç-kuyruk swallowtail n.
kuyruk yüzgeci caudal fin n.
kuyruk yüzgeci tail fin n.
yay kuyruk böceği springtail n.
yay kuyruk springtail n.
yay kuyruk böceği collembola n.
yelpaze kuyruk cisticola juncidis n.
yay kuyruk collembola n.
yelpaze kuyruk zitting cisticola n.
baştan uca doğru sivrilen ince kuyruk whiptail n.
burun, ayak, kuyruk ve kulak uçları siyah olan küçük ve beyaz renkli evcil tavşan ırklarına verilen ad himalayan n.
kuyruk kemiği hypural n.
büyük kuyruk yüzgeçleri bulunan göz alıcı bir akvaryum balığı fantail n.
bazı hayvanlarda vücudun kuyruk köküne birleşik olan kısmı dock n.
tüylü kuyruk plume n.
ucu sivri sert tüylerden oluşan kuyruk scansorial tail n.
kuyruk tomurcuğu tail bud n.
kuyruk çıkıntısı tail bud n.
kuyruk kökünde boynuzumsu pulları olan anomalurus cinsi bir kemirgen squirrel n.
uzun, spatula veya raket şeklinde, kuyruk tüylerine sahip racket-tailed adj.
kuyruk ile ilgili cercal adj.
kuyruk teleklerinin bir kısmı veya tamamı uzun, ince, sivri uçlu olan wire-tailed adj.
kuyruk kemiğiyle ilgili hypural adj.
kuyruk kemiğine ait hypural adj.
kuyruk kemiğini oluşturan hypural adj.
Agriculture
kuyruk milinden hareketli tırmıklar power-driven harrows n.
kuyruk mili tail axle n.
tekerlekli tarım veya orman traktörleri kuyruk mili güç çıkışları power take-offs of wheeled agricultural and forestry tractors and their protection n.
Breeding
kısa kesilmiş kuyruk dock n.
kuyruk kesme tail cutting n.
kuyruk kılı tail hair n.
yalnızca kuyruk ve kanat tüylerini yolan tavuk satıcısı rougher n.
Apiculture
kuyruk sallama dansı wagtail dance n.
Linguistics
kuyruk ekleme pied-piping n.
Military
kuyruk takozu trail support n.
kuyruk ikaz radarı tail warning radar n.
kuyruk paraşütü drag chute n.
kuyruk topçusu/makinelisi tail gunner n.
kuyruk tapası tail fuze n.
kuyruk silahı tail gun n.
kuyruk savurma fish tail n.
kuyruk makineli tüfeği tail gun n.
kuyruk burun kalkış stream take-off n.
kuyruk topçusu/makinelisi rear gunner n.
kuyruk takımı empennage n.
kuyruk manivelası handspike n.
roket kuyruk dengeleyicisi rocket tail stabilizer n.
roket kuyruk kanadı rocket tail wing n.
topun kuyruk kapağı breechblock n.
topun kuyruk kapağı breech closer n.
topun kuyruk kapağı breech block n.
kuyruk yüzeyi olmayan bir uçağın rotadan tam çıkma, yunuslama ve tono atma fizibilitelerini test etmek için tasarlanan, nasa ve abd hava kuvvetleri tarafından üretilen bir hava aracı manta (multi-axis no-tail aircraft) n.
eski silahların kuyruk bölümüne takılan kürdan benzeri tel picker n.
Hunting
kuyruk tıpası breech plug n.
tek atışlı arkadan doldurulan tüfeklerde kullanılan özel bir tür kuyruk kapama mekanizması rolling block rifle n.
Music
yaylı çalgının üst tellerini akort etmek için kuyruk parçasına bağlanan bir cihaz tuner n.
kuyruk kısmı tailpiece n.
kuyruk kısmı tail piece n.
kuyruk (müzik) stem n.
Archaic
yelpaze formunda kuyruk tüyleri olan evcil bir güvercin shaker n.
Ornithology
kanat ve kuyruk kısmı kırmızı olan, birleşik devletlerin batısında yaşayan bir kuş red-shafted flicker (colaptes caper collaris) n.
beyaz kuyruk ucu, parlak sarı gagası ve ayakları olan koyu kahverengi bir güneydoğu asya kuşu teeong (acridotheres tristis) n.
güney ve orta amerika'ya özgü, dendrocolaptidae familyasından kıvrık gagası ve sert kuyruk tüyleri olan kuş tree creeper n.
güney ve orta amerika'ya özgü, dendrocolaptidae familyasından kıvrık gagası ve sert kuyruk tüyleri olan kuş woodhewer n.
​​hint ve pasifik okyanuslarının tropikal enlemlerinde bulunan kırmızı gagalı ve uzun kırmızı kuyruk tüyleri olan beyaz bir kuş amokura (paethon rubricauda) n.
kuyruk tüylerini destekleyen çıkıntı uropygium n.
kuşun anal veya kuyruk tüylerinden her biri vent feather n.
kara kuyruk çamur kuşu whiterump n.
küçük bir sorgucu, beyaz kuyruk ucu, parlak sarı gagası ve ayakları olan, ekinlere zarar veren, agresif ve koyu kahverengi bir güneydoğu asya kuşu mina n.
küçük bir sorgucu, beyaz kuyruk ucu, parlak sarı gagası ve ayakları olan, ekinlere zarar veren, agresif ve koyu kahverengi bir güneydoğu asya kuşu myna n.
küçük bir sorgucu, beyaz kuyruk ucu, parlak sarı gagası ve ayakları olan, ekinlere zarar veren, agresif ve koyu kahverengi bir güneydoğu asya kuşu acridotheres tristis n.
güney ve orta amerika'ya özgü kıvrık gagalı ve uzun kuyruk tüylü birçok kuş türüne verilen ad woodcreeper n.
güney ve orta amerika'ya özgü kıvrık gagalı ve uzun kuyruk tüylü birçok kuş türüne verilen ad wood-creeper n.
şahinin kuyruk üstü tüyleri brails n.
uzun kuyruk tüyleri ve kıvrık gagası bulunan güney ve orta amerika'ya özgü kuşları içeren bir familya dendrocolaptidae n.
uzun kuyruk tüyleri ve kıvrık gagası bulunan güney ve orta amerika'ya özgü kuşları içeren bir familya family dendrocolaptidae n.
kuyruk tüyü vent feather n.
kuş gibi omurgalılarda primat kuyruk sokumuna karşılık gelen bir kemik coccyx n.
(kuşlarda) orta kuyruk tüy çifti intermediae n.
(kuşlarda) kuyruk kökü yağ bezi preen gland n.
kuyruk tüylerini destekleyen çıkıntıya ait uropygial adj.
kuyruk tüylerini destekleyen çıkıntıya ilişkin uropygial adj.
bel kemiğinin kuyruk ve kuyruk sokumu kısmına ait veya ilgili urosacral adj.
Entomology
koleksiyonerlerin baykuş güvesi, geometrit, ipek böceği ve yay kuyruk gibi çeşitli kelebekler ve büyük ölçekli güveler için kullandığı ad macrolepidoptera n.
sivri kuyruk horntail n.
kalkık kuyruk devil's coachhorse n.
kalkık kuyruk devil's coach-horse n.
trilobitin kuyruk sokumunda yer alan plaka pygidium n.