oynama - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

oynama



Bedeutungen von dem Begriff "oynama" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 22 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
oynama frisking n.
oynama wobble n.
oynama wiggle n.
oynama playing n.
oynama acting n.
oynama disport n.
oynama dancing n.
oynama fluctuation n.
oynama performing n.
oynama enacting n.
oynama falsification n.
oynama moving n.
oynama holiness n.
oynama hop n.
oynama play n.
oynama move n.
oynama showing n.
oynama rendering n.
oynama movement n.
oynama hopping n.
oynama disportment [obsolete] n.
oynama saltation n.

Bedeutungen, die der Begriff "oynama" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 177 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
rol oynama role playing n.
oynama (oyunu) performance n.
gülüp oynama frolic n.
dama oynama sırası move n.
üzerinde oynama emending n.
oyun oynama gambol n.
playstation ve benzeri oyun platformalarında kullanılan oyun oynama gereci control pad n.
kumar oynama dicing n.
sevinçten oynama jig n.
tekrar oynama reproduction n.
(iskambilde) ilk oynama hakkı lead n.
oynama (rolünü) representation n.
internette kumar oynama internet gambling n.
yerinden oynama dislocation n.
kumar oynama gambling n.
oynama payı play n.
uzun eşek oynama leapfrogging n.
açık oynama showdown n.
rolünü oynama portrayal n.
çocuğun ateşle oynama ilgi duyması juvenile fire involvement n.
kazandığını sonraki yarışa oynama parlay n.
kumar oynama ve suç gambling and crime n.
oynama payı tolerance n.
zıplayarak oynama prance n.
misket oyunu oynama tawing n.
sıçrayıp oynama romp n.
sıçrayarak oynama gambol n.
zar oyunu oynama dicing n.
oynama sırası move n.
birdirbir oynama leapfrogging n.
kumar oynama gaming n.
burnuyla oynama insertion of finger into one's nose n.
oyun yazma ya da oynama sanatı dramatics n.
satranç oynama playing chess n.
gülüp oynama skylarking n.
at yarışı ve kumar oynama imkanı sunan kumarhane racino n.
kapalı gişe oynama capacity audience n.
bir rolü/olayı yeniden oynama reenaction n.
bir rolü/olayı yeniden oynama reenactment n.
bir rolü/olayı yeniden oynama re-enactment n.
(oyun/tiyatro) (rol) oynama enactment n.
dama oynama playing checkers n.
video veya bilgisayar oyunları oynama video gaming n.
kumar makineleriyle oynama video gaming n.
skat oyununda yüksek bahis veren kişi olarak oynama hand-play n.
bilye oynama mib [dialect] n.
saklambaç oynama hide and go seek n.
saklambaç oynama hide and seek n.
(dama, satranç) taş oynama move n.
yeniden oynama replay n.
yarışmada oynama şekli, niteliği veya tarzı game n.
simülasyon oyunu oynama gaming n.
video oyunu oynama gaming n.
oyunu kaybetmeyi hedefleyerek oynama giveaway n.
fazlaca oynama overrefinement n.
belirli bir rol oynama roleplaying n.
yerinden oynama dislodgment n.
gülüp oynama frolicking n.
oynama sırası play n.
loto oynama kuponu playslip n.
gülüp oynama figary n.
halk oyunu oynama folk dancing n.
sığ suda oynama plodge n.
suda oynama plowter n.
çamurda oynama plowter n.
suda oynama plouter n.
çamurda oynama plouter n.
sıçrayıp oynama skylark n.
düzeneğin aksamları arasındaki oynama payı veya boşluktan kaynaklı ses slap n.
üzerinde oynama yapmak fiddle v.
oynama yapmak cook up v.
oynama yapmak juggle with v.
üzerinde oynama yapmak garble v.
oynama yapmak cook v.
oynama yapmak juggle v.
oynama yapmak bend v.
oynama yapmak falsify v.
üzerinde oynama yapmak doctor v.
yeniden oynama yapmak rejuggle v.
seçim listesinde oynama yapmak scratch a ticket v.
üzerinde oynama yapılmamış ungarbled adj.
oynama payı az olan rigid adj.
Colloquial
üzerinde oynama yapmak fiddle v.
bana oyun oynama don't monkey around with me expr.
bana oyun oynama don't play (around) with me expr.
aptalı oynama stop playing dumb expr.
salağı oynama stop playing dumb expr.
ya büyük oyna ya da hiç oynama go big or stay home expr.
ya büyük oyna ya da hiç oynama go big or go home expr.
benimle oynama don't play (around) with me expr.
benimle oyun oynama don't play (around) with me expr.
(sosyal medyada) fotoğrafın üzerinde filtre/herhangi bir oynama olmadığını belirten etiket #nofilter expr.
Idioms
ikili oynama double-crossing n.
tribünlere oynama grandstand play n.
seyirciye oynama grandstand play n.
ikili oynama a foot in both camps n.
rol oynama hand in n.
(bir şeyde) bir rol (oynama) a part in (something) n.
kedinin fareyle oynadığı gibi oynama cat and mouse n.
kedinin fareyle oynadığı gibi oynama game of cat and mouse n.
kedinin fareyle oynadığı gibi oynama cat-and-mouse game n.
ikili oynama foot in both camps n.
tribünlere oynama grandstanding v.
ya büyük oyna ya da hiç oynama go hard or go home expr.
ateşle oynama, yanarsın it's ill jesting with edged tools expr.
ateşle oynama don't poke the bear exclam.
Trade/Economic
borsada oynama stockjobbing n.
borsada oynama agiotage n.
döviz kurunda oynama fluctuation n.
rol oynama role playing n.
hesaplarla oynama padding n.
Technical
baraj aksında oynama offset dam axis n.
başlangıçtaki oynama payı initial play n.
eksenel oynama axial play n.
oynama boşluğu air space n.
oynama payı play n.
oynama payı air gap n.
ölçüde oynama dimensional variation n.
birbirine bitişik olan hareketli aksamların arasındaki boşluk, gevşeklik veya oynama payı lash n.
Computer
savaş oyunu oynama wargaming n.
sosyal ağdaki arkadaşlarla çevrimiçi oyun oynama social gaming n.
Medical
saplantılı şekilde burnuyla oynama rhinotillexomania n.
yerinden oynama depression n.
kısmi yerinden oynama subluxation n.
Psychology
saçla oynama takıntısı trichorrhexomania n.
patolojik kumar oynama compulsive gambling n.
patolojik kumar oynama problem gambling n.
patolojik kumar oynama rahatsızlığı pathological gambling disorder n.
Biology
genetiğiyle oynama genetic modification n.
History
top oynama alanı spheristerion n.
Golf
golf oynama golfing n.
Sport
standart oynama süresi regulation n.
topu yere düşürmeden havada oynama fly ball n.
amerikan futbolunda oyun kurucu olarak oynama quarterbacking n.
hatalı oynama blow n.
(futbol) elle oynama handball n.
(golf) oynama süresi hole n.
taraftar desteğiyle kendi sahasında oynama avantajı homecourt advantage n.
polo oyununda oynama süresi chucker n.
polo oyununda oynama süresi chukker n.
polo oyununda oynama süresi chukka n.
polo oyununda oynama periyodu chukkar n.
Football
futbolda hücum ve savunma olmak üzere iki ayrı grup oyuncuyla oynama two-platoon system n.
topla oynama oranı possession n.
topla oynama yüzdesi possession n.
topla oynama yüzdesi ball possession percentage n.
(amerikan futbolu) defans oynama linebacking n.
Tennis
oyuncunun arka çizginin yakınında durduğu ve ağa nadiren yaklaştığı bir tenis oynama stili base line n.
oyuncunun arka çizginin yakınında durduğu ve ağa nadiren yaklaştığı bir tenis oynama stili baseline n.
Baseball
(beysbolda) oynama sırası chance n.
olağanüstü atış yapabilmek için (topun) üzerinde kimyasal maddeyle oynama yapmak doctor v.
Card
(briç benzeri oyunlarda) koz takımı olmadan el oynama no-trump n.
ilk oynama hakkı lead n.
ilk oynama hakkı lead n.
briçte çift sayıda kağıtla büyük ve küçük oynama echo n.
turnuva bricinde teklif verme ve oynama süreci board n.
briçte herhangi bir löveye teklif verme veya oynama hakkı olan ikinci oyuncu second hand n.
(pokerde) turda bahis oynama hakkından feragat etmek check v.
aynı renkten oynama zorunluluğu sebebiyle oynanmak drop v.
aynı renkten oynama kuralından faydalanarak birini (yüksek kart) oynamak zorunda bırakmak drop v.
Wagering
crap oyunu oynama crap game n.
crap oyunu oynama crap shooting n.
crap oyunu oynama crapshoot n.
hile yapmak için zarın dış yüzeyiyle oynama outside work n.
yarışı hangisi kazanırsa kazansın bahisçinin kazanmasını sağlayan birinci, ikinci veya üçüncü gelen bir at veya köpek üzerine bahis oynama across the board expr.
Theatre
yeniden oynama (eski bir oyunu) revival n.
(seyircinin) duygularına oynama emotionalism n.
(sahneyi) oynama şekli move n.
Cinema
bir filmde yardımcı oyuncu olarak oynama costarring n.
bir filmde yardımcı oyuncu olarak oynama co-starring n.
rol oynama role play n.
Slang
(hapishane argosu) kıçına oynama/bahse girme ass betting n.
pantolonunun cebinden penisiyle oynama pocket pool n.
çek üzerinde oynama yapmak kite v.
British Slang
suda oynama plodging n.
Modern Slang
farklı bir yaştaymış gibi davranılarak gerçekleştirilen bir rol oynama age play n.
büyük oynama aces high expr.