uzun - Turkish English Dictionary
History

uzun



Meanings of "uzun" in English Turkish Dictionary : 35 result(s)

Turkish English
Common Usage
uzun long adj.
uzun tall adj.
General
uzun taller adj.
uzun lengthy adj.
uzun extended adj.
uzun prolonged adj.
uzun great adj.
uzun prolix adj.
uzun maxi adj.
uzun interminable adj.
uzun far adj.
uzun faraway adj.
uzun long adj.
uzun slender adj.
uzun elongated adj.
uzun long-drawn out adj.
uzun elongated adj.
uzun lang [scotland] adj.
uzun eterminable adj.
uzun lengthful adj.
uzun long adj.
uzun leng adj.
uzun heavy adj.
uzun longways adj.
uzun inexterminable [obsolete] adj.
uzun dree [dialect] adj.
uzun fer adj.
uzun outthrust adj.
Colloquial
uzun lang adj.
Technical
uzun tall adj.
uzun high-built adj.
Food Engineering
uzun chronic adj.
Linguistics
uzun long adj.
Sport
uzun tall adj.
Archaic
uzun longsome [uk] adj.

Meanings of "uzun" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
Common Usage
uzun öğüt lecture n.
uzun ve uydurma hikaye yarn n.
uzun tahta batten n.
uzun boylu tall adj.
General
uzun yürüyüş yapan kimse hiker n.
uzun mesafe uçuşu long distance flight n.
uzun bir aradan sonra bir yere dönen (kimse) returnee n.
hayli uzun zaman a good long time n.
horozun boynundaki uzun tüyler hackle n.
uzun yemlik trough n.
uzun tırnakli büyük pençeli koyu postlu bir hayvan wolverine n.
uzun sürelilik diuturnity n.
alçak basınçlı dar ve uzun hava sahası low pressure trough n.
uzun saplı tencere saucepans n.
uzun taşıma mesafesi a long haul n.
uzun ömür longevity n.
yünden yapılmış renkli uzun şal sarape n.
uzun atlama long jump n.
uzun süren zor bir iş a long haul n.
uzun zaman long time n.
uzun zırh byrnie n.
ince uzun yaprak blade n.
uzun müddet a long time n.
sabahlık (uzun ve süslü) negligee n.
kısa, geniş kanatlı ve uzun kuyruklu bir şahin accipiter n.
türlü işlerde kullanılan ağaçtan uzun ve geniş kap hull n.
uzun yürüyüşe çıkan kimse hiker n.
uzun süren düşmanlık feud n.
uzun bir mesafe a good distance n.
uzun adımlarla yürüme stride n.
bakış (uzun ve dikkatli) stare n.
uzun süre long time n.
uzun boyluluk lankness n.
dar ve uzun açıklık slot n.
hindistan polisi tarafından kullanılan uzun ağır bambu’dan yapılmış bir cop lathi n.
iki uzun heceli sözcük spondee n.
uzun ince parça sliver n.
ince uzun sandal toothpick n.
uzun ve dar kesik slit n.
uzun adımlarla yürüme lope n.
uzun kuyruklu ufak tefek bir asya maymunu langur n.
uzun ve sivri diş fang n.
uzun yaprak blade n.
vezinsiz uzun şiir ode n.
bir uzun ve bir kısa heceli ölçü trochaic n.
uzun bacaklılık legginess n.
geçmeye yarayan dar ve uzun aralık corridor n.
uzun araç long vehicle n.
asya ve afrika'da yetişen uzun çam ağacı palmyra n.
uzun boynuzlu hayvan longhorn n.
uzun kuyruklu longtail n.
uzun çalışma saatleri long hours n.
uzun bacaklılık longleggedness n.
insanların ve hayvanların toplu halde ve uzun mesafelerde yer değiştirmesi migration n.
daha uzun yaşama survival n.
uzun odaklı mercek long focus lens n.
bir direğin ucuna uzun bir iple bağlı olan bir top ile oynanan çift kişilik bir oyun tetherball n.
uzun süre aeon n.
uzun sivri diş fang n.
uzun köprü (göl/bataklık üzerinden geçen) causeway n.
uzun vadeli değişim secular trend n.
büyük amaç (uzun zamandır güdülen) aspiration n.
uzun ve zorlu bir yolculuk trek n.
mısraları bir kısa bir uzun on ikişer heceli şiir alexandrine n.
uzun yürüyüş yapan hiker n.
uzun kesik slash n.
uzun konuşma homily n.
uzun münakaşa diatribe n.
uzun makale feature n.
uzun vokal long vocal n.
uzun ve sıkıcı bölüm longueur n.
uzun yürüyüş hike n.
uzun çizme thigh boot n.
uzun ve bol kemerli palto ulster n.
uzun süreli hava tahmini long range forecast n.
uzun ömürlü olma longevity n.
uzun palto chesterfield n.
uzun boylu ve zayıf olma ranginess n.
uzun yolculuk (özel bir amaçla yapılan) expedition n.
uzun mesafeli long distance n.
uzun alevli kömür candle coal n.
eski yunan şiirinde kısa bir beytin uzun bir beyti takip ettiği manzume şekli epode n.
uzun yastık bolster n.
nefesini uzun tutabilme long windedness n.
uzun mesafe hedefi (okçuluk) rover n.
düz ve uzun kılıç rapier n.
uzun mesafeler arası iletişim long distance communications n.
ince uzun bayrak streamer n.
uzun saplı balta poleax n.
uzun testere whipsaw n.
uzun süren bir ihtilaf a running battle n.
çok uzun zaman blue moon n.
uzun bıçak bolo n.
ince uzun bacaklar spindleshanks n.
uzun ve ince kumul seif n.
uzun putrel boom n.
çok uzun zaman eon n.
uzun yaşam longevity n.
uzun süre heaps of time n.
uzun ve eğri bıçak bowie knife n.
uzun etekli kadın elbisesi gown n.
uzun sap staff n.
uzun yara slash n.
postiş (uzun bir) switch n.
uzun gövdeli ve uzun kuyruklu orta boy tropik yaban kedisi jaguarondi n.
uzun kuyruklu çift long tail pair n.
uzun çizme hessian boot n.
çok uzun süre aeon n.
uzun ve çetin yürüyüş hike n.
uzun arap giysisi jellaba n.
uzun uzadıya düşünme rumination n.
uzun saplı tencere saucepan n.
uzun bir uçak yolculuğundan sonra zaman farkından doğan uyku düzensizliği, yorgunluk vb jet lag n.
uzun ayaklı amerikan tavşanı jackrabbit n.
fazlasıyla uzun (konuşma/yazma) verbosity n.
ülkeler veya şehirler arasında yapılan uzun yolculuk journey n.
uzun ve tumturaklı konuşma harangue n.
uzun adımlarla koşma lope n.
akrobatların taktıkları çok uzun ayaklar stilt n.
uzun ömürlülük longevity n.
uzun uzadıya söz diffuseness n.
uzun süre ages n.
uzun eşek oynama leapfrogging n.
uzun yol bisikleti roadster n.
çok uzun bir eteğin yerde sürünen kısmı train n.
uzun ve dar parça strip n.
uzun mesafe koşucusu long distance runner n.
eski hindu hekimlik ve uzun yaşam sanatı ayurveda n.
özellikle ağaçlar arasından uzun ve dar manzara vista n.
uzun ve dar delik slit n.
uzun çizme top boot n.
uzun kemik long bone n.
iki mors harfinden uzun olanı dah n.
daha uzun bir şekilde söyleme amplification n.
uzun zaman ages n.
üniversitedeki öğretim üyesine tanınan uzun ve maaşlı izin sabbatical n.
uzun süre a long time n.
çengelli uzun sırık boat hook n.
uzun ve ince makarna spaghetti n.
özellikle kuzeybatı ispanya'da akarsu vadilerinin sular altında kalmasıyla oluşan dar ve uzun koylar ria n.
uzun hikaye long story n.
uzun çizme hessian boots n.
uzun gövdeli ve kısa bacaklı bir av köpeği basset n.
çok sayıda yolcu taşıyan ve uzun yolculuklarla turlarda kullanılan motorlu, büyük kara taşıtı coach n.
uzun tahta plank n.
uzun yay longbow n.
uzun saplı gözlük lorgnette n.
uzun kablo long wire n.
uzun dalga long wave n.
uzun çizgi band n.
uzun ve su geçirmez çizme waders n.
uzun adım stride n.
çok uzun veya sonsuz zaman eon n.
uzun stroklu motor long stroke engine n.
uzun menzilli radar long range radar n.
dar ve uzun yiv slot n.
uzun boyluluk lankiness n.
uzun uzun düşünme deliberation n.
uzun olma lengthiness n.
uzun konçlu çizme top boot n.
uzun saplı balta poleaxe n.
büyük amaç (uzun zamandır güdülen) ambition n.
hayvanın uzun burnu snout n.
uzun bir süre a good while n.
deniz araçlarında zor hava şartlarına ve uzun fırtınalara dayanıklılık seakeeping n.
uzun kelimelerin kullanımı sesquipedality n.
uzun ve ensiz masa örtüsü runner n.
uzun azar tirade n.
uzun ses long n.
gösteride uzun süreli alkışı hakeden oyuncu veya gösterinin bir sahnesi showstopper n.
uzun ömürlü bitki perennial n.
uzun çorap stocking n.
uzun dönem long run n.
uzun mumluk torchere n.
uzun şamdan torchere n.
uzun balık oltası trotline n.
büyük kiliselerin binanın diğer kısımlarından yüksekçe olan uzun ve dar orta kısmı (mimari) nave n.
uzun namlulu bir ateşli silah hackbut n.
uzun vadeli çalışmalar longitudinal studies n.
uzun vadeli metot longitudinal method n.
uzun antenli çekirgeler katydids n.
uzun ömürlülük indelibility n.
uzun muhabbet long conversation n.
uzun muhabbet lengthy conversation n.
uzun film feature n.
uzun ömürlülük perennity n.
uzun ve kıvırcık peruk afro wig n.
uzun saplı bel paddle n.
uzun liste long list n.
yaprağın ince uzun kısmı lamina n.
uzun uzadıya yapılan açıklama veya bahane song and dance n.
müslüman hintlilere özgü uzun ceket achkan n.
uzun süre hizmet etmiş asker veteran soldier n.
çok uzun bir süre blue moon n.
uzun görüşme long interview n.
uzun görüşme long discussion n.
uzun süre long period of time n.
dar uzun geçit corridor n.
uzun sürgün elongated shoot n.
uzun eldiven gauntlet n.
uzun kadın giysisi gown n.
uzun dönemli bakım hizmetleri long-term care facilities n.
uzun süredir hastanede yatan hasta long-stay patient n.
uzun süreli müşteri long-time customer n.
uzun rapor long-form report n.
uzun metrajlı film full-length film n.
uzun vadeli plan long-range plan n.
nefesini uzun tutabilme long-windedness n.
uzun yol sürücüsü long-distance driver n.
uzun kuyruklu korsanmartı long-tailed skua n.
uzun süreli müşteri long-standing customer n.
uzun çizme calf-length n.
uzun kuyruklu örümcekkuşu long-tailed shrike n.
uzun saplı tatlı kaşığı iced-tea spoon n.
uzun kuyruklu baştankara long-tailed tit n.
çok önemli olmayan ve üzerinde uzun uzadıya düşünülmesi gerekmeyen no-brainer n.
çin cinsi küçük uzun tüylü bir köpek türü shih-tzu n.
uzun ve zor iş grind n.
uzun yuvarlak yastık bolster n.
ayrıntılı ve uzun mektup epistle n.
uzun mesafeler arası iletişim long-distance communications n.
uzun sıra pew n.
uzun bank pew n.
uzun bir bekleme süresi a long wait n.
uzun yün başlık poncho n.
uzun kollu pamuklu kazak sweatshirt n.
uzun yorucu yürüyüş trudge n.
(19. yüzyılda kullanılan) uzun çizme wellington n.
(19. yüzyılda kullanılan) uzun çizme hessian boot n.
(19. yüzyılda kullanılan) uzun çizme jackboot n.
(19. yüzyılda kullanılan) uzun çizme hessian n.
(19. yüzyılda kullanılan) uzun çizme wellington boot n.
uzun ve sıkıcı konuşma tirade n.
uzun çizme top boots n.
uzun yürüyüş tramp n.
uzun süre long duration n.
uzun süreli long duration n.
uzun mesafe long distance n.
uzun saç long hair n.
uzun ve geniş bir kayık türü tirhandil n.
temelde tahıl ve bakliyat tüketimine dayalı bir diyet uygulayarak uzun ve sağlıklı bir hayat yaşamayı öngören bir öğreti macrobiotics n.
uzun atlama tepsisi long jump tray n.
uzun yaşamın sırrı the secret of long life n.
uzun isim long title n.
uzun haftasonu long weekend n.
uzun sakal long beard n.
uzun süre extended period of time n.
uzun zaman extended period of time n.
ince ve uzun bir puro cheroot n.
ince ve uzun bir puro stogie n.
uzun bir olta boulter n.
uzun süreli alıştırma/pratik long-term practice n.
uzun süreli çalışma long-term practice n.
ince uzun kılıç rapier n.
uzun şort jamaica shorts n.
uzun şort bermuda shorts n.
18. yüzyılda giyilen uzun palto roquelaure n.
uzun dönemdeki etkiler long-term effects n.
uzun merdiven long stairs n.
uzun merdiven long ladders n.
uzun merdiven long stairway n.
uzun vadeli etkiler long-term effects n.
uzun süren ölüm protracted death n.
uzun kollu tişört long sleeve t-shirt n.
uzun vadeli sonuç long term outcome n.
uzun vadedeki getiri long term outcome n.
uzun vadede sonuç long term outcome n.
bağış toplamak için düzenlenen uzun televizyon programı telethon n.
uzun yürüyüşler long walks n.
en uzun mesafe longest distance n.
uzun (kelime) sesquipedalia n.
uzun süren/süreli yas/elem/keder prolonged grief n.
uzun bir liste a long list n.
uzun kelime kullanma sesquipedalianism n.
uzun dal long branch n.
uzun palto long coat n.
uzun süredir kayıp/ortalıkta görünmeyen long lost n.
uzun mesafe long haul n.
uzun süreli korkular long-held fears n.
uzun süreli korkular long-term fears n.
uzun özet long summary n.
uzun süredir görülmeyen akraba a long-lost relative n.
uzun yol seyahati long road trip n.
dünyanın en uzun binası the tallest building in the world n.
uzun tır b-double n.
sadece yüzme amaçlı kullanılan uzun ince havuz lap pool n.
uzun adım long step n.
uzun adımlar long steps n.
uzun süreç long process n.
iki kısa bir uzun heceli ölçü anapaest n.
iki kısa bir uzun heceli ölçü anapest n.
uzun namlulu eski bir tür silah arquebus n.
uzun ve tümsekli dalga comber n.
uzun boylu ve kıvrak kimse corn stalk n.
uzun kiriş/omurga whelky n.
uzun zaman yasaklanmış ziyaret long-banned visit n.
uzun görüşmeler/müzakereler long negotiations n.
uzun bıyıklı adam man with long mustache n.
uzun eldiven gantlet n.
uzun saplı balta pole-axe n.
nispeten dar ve tek odalı uzun yerleşim birimi longhouse n.
nispeten dar ve tek odalı uzun yerleşim birimi long house n.
uzun süreli kullanım extended use n.
uzun süreli kullanım long term use n.
(uzun süredir kullanılmayan) hiçbir yere çıkmayan merdiven blank stairs n.
uzun hapis cezası long sentence n.
uzun hapis cezası long imprisonment n.
uzun hapis cezası long term of imprisonment n.
uzun yağmurluk long raincoat n.
uzun süredir duyulan ihtiyaç long-felt need n.
uzun süredir ihtiyaç duyulan şey long-felt need n.
uzun konuşma screed n.
uzun yazı screed n.
uzun ve sıkıcı konuşma screed n.
(ayı balığı, fil gibi hayvanların) uzun azı dişleri tusks n.
uzun vadeli etki long-range impact n.
uzun veda the long goodbye n.
uzun bir hikaye veya izahat megillah n.
resmi bir tören sonrası düzenlenen uzun soluklu kutlama vin d'honneur [fr] n.
uzun arka sırtlığı olan kollu sandalye conversation chair n.
uzun arka sırtlığı olan kollu sandalye caquetoire n.
yarışlarda pistlerde otomobillerin yavaşlayabilmesini sağlamak amacıyla uzun düzlüklere yerleştirilen yapay viraj chicane n.
yarışçının boğa üzerinde 8 saniye veya daha uzun süre kalmayı amaçladığı rodeo türü bull riding n.
uzun erkek mayosu boardshorts n.
uzun süredir kayıp oğul long-lost son n.
uzun süre belalara ve acıya dayanma/sabretme longanimity n.
uzun süreli tedavi long-term treatment n.
uzun ve kalın saç örgüsü locs n.
uzun ve kalın saç örgüsü dreads n.
uzun ve kalın saç örgüsü dreadlocks n.
rus denizcilerin giydiği mavi beyaz enine çizgileri olan uzun kollu atlet telnyashka n.
genellikle siyah renkli uzun ve hafif konik bir orta çağ şapkası capatain n.
genellikle siyah renkli uzun ve hafif konik bir orta çağ şapkası capotain n.
genellikle siyah renkli uzun ve hafif konik bir orta çağ şapkası copotain n.
uzun süreli refah prolonged welfare n.
uzun kuş tüylerinden başa takılan süsler veya şapkaya takılan uzun bir kuş tüyü aigrette n.
uzun ömürlü, dayanıklı mürekkep archival ink n.
uzun heyecan verici yolculuk/seyahat odyssey n.
uzun uzadıya düşünen kimse excogitator n.
halatın büküldüğü uzun ve dar yapı ropewalk n.
tavşanın uzun kulakları rabbit ears n.
uzun, arkadan yukarı doğru kavis yapan bisiklet koltuğu banana seat n.
uçurtmanın ince ve uzun kuyruğu tail n.
uzun saplı geniş balık yakalama filesi tailer n.
çayırlarda yetişen uzun otlar tallgrass n.
çayırlarda yetişen uzun otlar tall-grass n.
toprak gibi maddeleri bir yere sıkıştırmak için kullanılan uzun demir çubuk tamping iron n.
uzun soluklu tartışma, görüş alış verişi ya da konuşma talkathon n.
uzun süren zarar lasting damage n.
armada kullanılan zürafaya benzer uzun boynuzlu hayvan figürü camelopard n.
uzun soluklu olma aeolism n.
uzun ve sıkıcı olma aeolism n.
uzun kuş tüylerinden başa takılan süsler veya şapkaya takılan uzun bir kuş tüyü aigret n.
çok uzun olup laf kalabalığı içerme tediousness n.
uzun saçın içine yerleştirilerek kabarık gösteren dolgu malzemesi rat n.
geri kalanı kısa kesilmiş saçın enseye doğru sarkan uzun ince tutamı rattail n.
geri kalanı kısa kesilmiş saçın enseye doğru sarkan uzun ince tutamı rat-tail n.
uzun ve zayıf kimse tangle [scottish] n.
filipinler'de kullanılan, uzun, ağır, tek kenarlı pala bolo n.
saçın arkasına takılan uzun dişli geniş süs tarağı backcomb n.
diğer kardeşlerinden uzun yıllar sonra doğmuş çocuk laat lammetjie [south african] n.
ağır bacakları olan dar ve uzun yemek masası refectory table n.
uzun çorap netherstock [obsolete] n.
christian dior'un yarattığı, kadın kıyafetlerinde uzun eteklerin hüküm sürdüğü bir moda new look n.
uzun saplı fırça long handled brush n.
uzun süre boyunca ısısını koruyan malzemeden üretilmiş, ısıyı saklamakta kullanılan alet thermophore n.
uzun konçlu çizme top n.
yorucu, monoton ve fazlasıyla uzun iş trauchle [scottish] n.
yorucu, monoton ve fazlasıyla uzun görev trauchle [scottish] n.
uzun yolculuk trounce [dialect] n.
uzun ve sığ bir sepet türü trug [brit] n.
başın arkasına süs amaçlı takılan uzun dişli geniş tarak tucking-comb n.
başın arkasına süs amaçlı takılan uzun dişli geniş tarak back comb n.
uzun mesafeli ok atışı turtle-back shooting n.
sıvılar için ölçü kabı olarak da kullanılan uzun ince cam bardak ale yard n.
uzun ağaçlar veya çalılarla kaplı yol allée n.
kaba çimde uzun süre vakit geçiren acemi, yeteneksiz golfçü cabbage pounder n.
bir tür uzun bıçak yataghan n.
uzun vadeli hedef a long-term goal n.
uzun zaman önce yaşamış kimse ancient n.
uzun favori earlock n.
uzun ve bol, kemerli paltonun hafif versiyonu ulsterette n.
uzun ve anlamsız konuşma yak n.
uzun süre bozulmadan kalabilen yiyecek keeper n.
uzun ve gereksiz konuşma yatter [scottish] n.
uzun veya maceralı yolculuk safari n.
uzun sefer safari n.
ince uzun parça bandeau n.
filipinler'de kullanılan uzun geniş bir bıçak barong n.
(svahili dilinde) doğu afrika'da uzun kollu ve genelde beyaz renkte uzun bir erkek giysisi kanzu n.
samurayların iki elle kullandıkları tek yönlü uzun bir kılıç katana n.
hindistan polisi tarafından kullanılan uzun ağır bambu’dan yapılmış bir cop lathee n.
bir giysiyi uzun ve gevşek dikişlerle diken terzi baster n.
müslüman kadınların taktığı çene altından tutturulan ve vücudun bir kısmını örten uzun başörtüsü khimar n.
çenenin altından bağlanan uzun başlık ipleri kissing strings n.
uzun ve ince keskin çıkıntı knife n.
sıkacak kadar uzun olma lengthiness n.
uzun zamandır bekar olup yeni evlenmiş erkek benedict n.
yanları kısa üstleri uzun saç fade n.
uzun eleştiri jobation n.
uzun öğüt jobation n.
uzun ve düz saç lank hair n.
uzun, ince ve dar olan şey lath n.
uzun, ince ve dar yapılı kimse lath n.
uzun fakat anlamsız konuşma macrology n.
sağ elde ince ve uzun kılıç tutarken sol elde taşınan düşmanın ince ve uzun kılıcı ile yaptığı saldırıları savuşturmaya yaran hançer main-gauche n.
yeni zelanda'ya özgü, uzun siyah gövdeli yenilebilir bir eğrelti ağacı mamaku n.
yeni zelanda'ya özgü, uzun siyah gövdeli yenilebilir bir eğrelti ağacı mamako n.
yeni zelanda'ya özgü, uzun siyah gövdeli yenilebilir bir eğrelti ağacı mamakau n.
yeni zelanda'ya özgü, uzun siyah gövdeli yenilebilir bir eğrelti ağacı black tree fern n.
yeni zelanda'ya özgü, uzun siyah gövdeli yenilebilir bir eğrelti ağacı cyathea medullaris n.
uzun dönem saeculum n.
uzun süre saeculum n.
dramatik olaylar veya bölümler içeren çok uzun hikaye saga n.
uzun elyaf line n.
uzun liste longlist n.
uzun mesafede etkili şey big bertha n.
üstten kabartılmış uzun saç big hair n.
gazetenin iç sayfalarındaki uzun bir gazete yazısını ayıran geniş çizgi binder n.
gazetenin iç sayfalarındaki uzun bir gazete yazısını ayıran geniş çizgi binder line n.
uzun ve boş konuşma blabber n.
uzun ve ağır bir tür kırbaç blacksnake whip n.
bir saniyeden uzun süren melodik hareket leap n.
uzun ve gür insan saçı mane n.
uzun yürüyüş march n.
uzun süren piknik maroon n.
uzun süren piknik marooning party n.
(el falında) elde bulunan, yaşam ve kader çizgisinden daha uzun olan, evlilik ve gönül ilişkilerinin yaklaşık zamanları ile ilgili bilgi veren çizgi marriage lines n.
(el falında) elde bulunan, yaşam ve kader çizgisinden daha uzun olan, evlilik ve gönül ilişkilerinin yaklaşık zamanları ile ilgili bilgi veren çizgi line of marriage n.
uzun namlulu taşınabilir ateşli bir silah hackbuss n.
kıyafetin uzun kenarı wing n.
uzun oluklu matkap ucu quill bit n.
ince uzun saç tokası hairslide n.
uzun süs yastığı bolster n.
uzun kıvrık bıyık handlebars n.
uzun namlulu ateşli bir silah haquebut n.
uzun ömürlü şey hardy perennial n.
amerikan tazısı gibi bazı köpeklere özgü uzun dar kapalı ayak harefoot n.
1 mayıs kutlamaları kapsamında yürütülen spor faaliyetlerinin yapıldığı açık alanın tam ortasına konulan, çiçeklerle kaplanmış uzun sırık may pole n.
sapı uzun olan kanca meak [obsolete] n.
uzun bir seyahatin bir bölümü meander n.
uzun bir seyahatin parçası olan yan gezi meander n.
özellikle toprağın içinde, toprak üstünde veya denizin dibinde yaşayıp çıplak gözle görülebilen ve genellikle 2 mm'den uzun olan hayvanlar üzerine yazılmış bilimsel eser megafauna n.
uzun devirli bir taş plakta yer alan dar oluk microgroove n.
ağır veya uzun süreli kullanımda güvenilir çalışan şey workhorse n.
uzun ve sistematik edebi kompozisyon book n.
uzun saçlı birinin lakabı iken sonradan soyadına dönüşmüş bir ifade fairfax n.
cankurtaranlıkta kullanılan uzun ip sarılı kutu faking box n.
uzun ve salınmış postiş fall n.
uzun takma saç fall n.
(uzun nesnelerin ucundaki) çıkıntı head n.
aynadan yansıyan güneş ışınlarıyla uzun mesafeli gözlemler yapmak için jeodezik ölçümde kullanılan bir alet heliotrope n.
afrika'nın bazı bölgelerinde giyilen uzun bir kıyafet boubou n.
afrika'nın bazı bölgelerinde giyilen uzun bir kıyafet bubu n.
uzun far brights n.
eskiden londra belediye başkanına eşlik eden uzun kıyafetli bir grup erkekten biri budge bachelor n.
uzun yürüyüş hike n.
arazide uzun ve yorucu yürüyüşlere çıkma etkinliği hiking n.
saçı anormal derecede uzun kimse hippie n.
sahnedeki göstericiyi tutup çekmeye yarayan kancalı uzun sopa hook n.
(briçte) oyuncunun deklarasyon veya oyundan önce düşünmek için verdiği uzun ara huddle n.
uzun ve zorlu süreç mission [south africa] n.
ölçülü müzikte uzun ve kısa arasındaki ilişki modus n.
manastırdaki keşişlerce giyilen uzun ve bol giysi monastic habit n.
başkalarının yanında yapılan uzun konuşma monolog n.
çok uzun zaman month of sundays n.
uzun ve belirsiz süre months n.
ilerde kullanılmak üzere uzun süreliğine muhafaza etme mothballs n.
birkaç zirvesi olan veya uzun sırt meydana getiren yüksek kara parçası mountain n.
uzun süre sonra tatilden dönen kimse returnee n.
uzun süre ardından geri dönen kimse revenant n.
uzun ve dar geçit gallery n.
binicilerin bacaklarını korumak için eyerin iki yanına takılan uzun çizme gambado n.
uzun adımlarla yürüme lop [rare] n.
uzun boylu kaslı erkek lunk n.
(kuş çağırmada kullanılan) ucu tüylü uzun ipten oluşan bir cihaz lure n.
yayaların kısa mesafeleri kat etmesi için tasarlanmış uzun ve geniş yürüyen bant moving sidewalk n.
hayvan yakalamak için kullanılan uzun ilmekli ip riata n.
sihlere ait uzun ve bol gömlekten oluşan geleneksel kıyafet chola n.
uzun favoriler chops n.
uzun kollu ve yandan yırtmaçlı, bol ve kemersiz bir ortaçağ kıyafeti dalmatica n.
iki mors harfinden uzun olanı dao n.
uzun süre çölde yaşamış kimse desert rat n.
çok uzun boylu kimse giant n.
uzun çaba veya arayışla elde edilmesi arzulanan nihai amaç grail n.
uzun yaşam grandevity [obsolete] n.
uzun gelişim süreci nedeniyle büyük veya etkileyici olan şey grandfather n.
uzun ve genelde tutarsızca yazmak graphorrhea n.
genellikle motosikletçi çetesine mensup olan uzun saçlı genç greaser n.
hindistan'da suyu soğutmak için kullanılan uzun boyunlu bir su kabı guglet n.
ince uzun çubuk sakız gum-stick n.
uzun ve ağır sörf tahtası big gun n.
uzun süre long n.
uzun pantolon long n.
uzun süre long haul n.
uzun zaman dilimi long haul n.
uzun yastık long pillow n.
bir duruma yönelik uzun vadeli yaklaşım long view n.
uzun vadede değerlendirme long view n.
uzun sakallı erkek longbeard n.