cilt - Turco Inglés Diccionario
Historia

cilt



Significados de "cilt" en diccionario inglés turco : 22 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
cilt skin n.
General
cilt hide n.
cilt binding n.
cilt cover n.
cilt book n.
cilt half binding n.
cilt complexion n.
cilt derm n.
cilt tome n.
cilt skin n.
cilt volume n.
cilt binder n.
cilt bark n.
cilt cutaneous adj.
Technical
cilt volume n.
cilt skin n.
cilt binding n.
Medical
cilt derma n.
cilt dermis n.
cilt derm- pref.
Bookbindery
cilt vincture n.
cilt hardcover n.

Significados de "cilt" con otros términos en diccionario inglés turco: 494 resultado(s)

Turco Inglés
General
cilt üzerinde meydana gelen morluk tattooing n.
cilt bezi leatherette n.
kalın cilt thick skin n.
cilt (kitap) volume n.
cilt rengi skin colour n.
cilt no volume no n.
çatlak cilt chap n.
cilt pudrası skin powder n.
cilt kremi cold cream n.
cilt makinesi binder n.
cilt bakımı facial n.
bronzlaşmış cilt tan n.
cilt rengi skin color n.
cilt yenileme skin resurfacing n.
cilt kremi skin cream n.
cilt payı (kitapta) gutter n.
cilt bakımı skin care n.
pullanmayı önleyici (cilt) exfoliant n.
cilt kapağı binder n.
cilt kapağı etiketi binder label n.
cilt payı gutter n.
yağlı cilt oily skin n.
cilt problemleri skin problems n.
cilt kıvrımları cleavage n.
alerjik cilt allergic skin n.
cilt dokusu skin texture n.
kabartı (cilt) exanthema n.
cilt evi bindery n.
cilt makinası binder n.
cilt rengi complexion n.
cilt lekeleri skin blemishes n.
cilt ıslaklığı skin wettedness n.
cilt numarası volume number n.
pürüzsüz cilt smooth skin n.
cilt tonu skin tone n.
cilt rengi skin tone n.
cilt bezi book cloth n.
cilt hastalığı candidiasis n.
cilt lekesi skin blemish n.
cilt lekesi dark spot n.
cilt lekesi skin spot n.
sağlıklı cilt intact skin n.
sağlıklı cilt healthy skin n.
cilt bakım ürünleri skin care products n.
cilt rengi blee n.
cilt bakım kremi skin care cream n.
cilt kızarması skin rash n.
kuru cilt dry skin n.
cilt problemleri skin problems n.
sarkık cilt saggy skin n.
sıkı cilt firm skin n.
kuru cilt kremi dry skin cream n.
cilt kaşıntısı reef [dialect] n.
cilt bezi leatheret n.
çok az adet basımı veya talep üzerine istenilen tek cilt basımını içeren yayıncılık micropublishing n.
parazitin cilt üzerinde açtığı delik burrow n.
cilt parlaklığı glow n.
cilt kırmızılığı glow n.
cilt görünümünü iyileştirmek için kullanılan bir kozmetik ürün pearl powder n.
kimyasal cilt soyucu peel n.
cilt temizliğinde kullanılan kanama durdurucu losyon freshener n.
cilt hassasiyeti skin sensation n.
(kısaca) cilt vol n.
bronzlaşmak (cilt güneşte) tan v.
(cilt) çatlamak chap v.
(cilt) kuruyup dökülmek break out v.
(hastalık) cilt döküntüleriyle kendini göstermek break out v.
(cilt) nefes almak breathe v.
(cilt) kırışmak lirk v.
(cilt) yanarak kızarmak burn v.
(cilt) kızarmak inflame v.
(cilt) al al olmak inflame v.
(cilt, kabuk) kazımak flawter v.
(cilt, kabuk) sıyırmak flawter v.
(cilt, kabuk) soymak flawter v.
pürüzsüz (cilt) clear adj.
cilt cilt olan voluminous adj.
akneye eğimli (cilt) acne-prone adj.
kabarmış (cilt) blotchy adj.
sert kapak/cilt (kitap) hardbacked adj.
sert kapak/cilt (kitap) hardcover adj.
sert kapak/cilt (kitap) hardback adj.
sert kapak/cilt (kitap) hardbound adj.
karton kapak/cilt (kitap) paperback adj.
karton kapak/cilt (kitap) paperbound adj.
kırışık (cilt) crepey adj.
cilt yüzeyinde epicutaneous adj.
cilt yüzeyinden epicutaneous adj.
cilt yüzeyi epicutaneous adj.
basmakla solmayan (cilt) non-blanchable adj.
(cilt) morarmış blae [scotland] adj.
orta tonlarda (saç, cilt) fairish adj.
güneşten bronzlaşmış (cilt) bronze adj.
(cilt) iyice bronzlaşmış browned adj.
(cilt) sağlıklı bir şekilde parlayan glowing adj.
pürüzsüz (cilt) good adj.
lekesiz (cilt) good adj.
cilt rengine göre ayırmayan colour-blind adj.
(diz kapağı ile cilt arasındaki) sinovyal bursaya ait veya ilişkin prepatellar adj.
yumuşatıcı (cilt) emollient adj.
(cilt) yağlı oily adj.
cilt altından subcutaneously adv.
cilt anlamına gelen ön ek cut- pref.
cilt anlamına gelen ön ek cuti- pref.
Phrasals
akne gibi iltihaplı bir cilt problemini kurutmak/iyileştirmek/geçirmek dry up v.
akne gibi iltihaplı bir cilt probleminin kuruması/iyileşmesi/geçmesi dry up v.
Colloquial
kasıklarda cilt tahrişi gunge n.
çıplak cilt buff n.
cilt döküntüsü salt rheum n.
belirli bir cilt rengine sahip -complected adj.
yüzü belirtilen cilt renginde olan -complected adj.
Idioms
temiz, sağlıklı, lekesiz, diri bir cilt schoolgirl complexion n.
pembemsi cilt peaches and cream n.
Speaking
cilt tonunla uyuşuyor it works with your skin tone expr.
Trade/Economic
cilt evi bindery n.
Law
bir mahkemenin yayınlanmış fikirlerini içeren cilt reporter n.
Advertising
cilt yeri gutter n.
Technical
cilt beni mole n.
cilt makinesi binding machine n.
cilt bezi jaconet n.
cilt çatlama dayanımı (ayakkabı) grain cracking resistance n.
cilt payı binding margins n.
cilt payı boşluğu binding margin n.
dikişsiz cilt kabı loose-leaf binder n.
yumuşatıcı (cilt) emollient n.
işlenmiş cilt whipping n.
(dikişsiz cilt yapımında) genellikle plastikten yapılıp sırttan çıkan bir dizi yay benzeri çıkıntı comb n.
cilt sıkıştırma makinesi smasher n.
Computer
boş cilt blank binder n.
cilt dolaştırma binder routing n.
cilt payı konumu gutter position n.
cilt kapağı etiketleri binder labels n.
cilt payı gutter n.
cilt belgesi ciltten çıkarıcı binder document unbinder n.
cilt payı boşluğu binding margin n.
cilt kapağı başlığı binder title n.
cilt özellikleri binder properties n.
cilt uzlaştırıcısı binder reconciler n.
cilt kapağı alt başlığı binder subtitle n.
cilt pay boşluğu gutter margin n.
kolon arası cilt payı gutter n.
microsoft office cilt uzlaştırıcısı microsoft office binder reconciler n.
microsoft office cilt belgesi ciltten çıkarıcı microsoft office binder document unbinder n.
rtl cilt payı rtl gutters n.
sağdan cilt right bind n.
soldan cilt left bind n.
yeni cilt new binder n.
cilt yazdır print binder expr.
cilt aç open binder expr.
cilt kaydet save binder expr.
Informatics
cilt payı boşluğu binding margins n.
Textile
kumaştaki liflerin teri cilt yüzeyinden çekerek kumaş yüzeyine iterek nemi buharlaştırma süreci wicking n.
Dyeing
cilt görünümü eşitlemek için sürülen kozmetik base n.
Automotive
cilt katmanı skin coat n.
Marine
kararmak (cilt güneşte) tan v.
Medical
bir tür cilt kanseri cancroid n.
kimyasal cilt temizleme chemical peel n.
cilt üzerinde oluşmuş doğum lekesi, pigmentli leke veya ben naeve n.
cilt lekeleri nevi n.
cilt yüzeyine yakın kırmızı veya mor renkli kılcal damar thread vein n.
cilt veya mukoza yüzeyinde hissizlik topical anaesthesia n.
cilt veya mukoza yüzeyinde hissizlik topical anesthesia n.
bir kadının karnından alınan ve mastektomi sonrası göğsünün rekonstrüksiyonunda kullanılan cilt, kas ve yağdan oluşan doku parçası tram flap (transverse rectus abdominis myocutaneous flap) n.
geçmişte yaşanmış veya halihazırda mevcut tüberküloz enfeksiyonunu tespit etmekte kullanılan cilt testi tuberculin skin test n.
geçmişte yaşanmış veya halihazırda mevcut tüberküloz enfeksiyonunu tespit etmekte kullanılan cilt testi tuberculin test n.
bağırsak-cilt fistülü enterocutaneous fistula n.
bir çeşit cilt veremi noli-me-tangere n.
bir tür cilt hastalığı werlhof n.
bir cilt rahatsızlığı lymphomatoid papulosis n.
cilt sorunu skin disorder n.
cilt köprüsü skin bridge n.
cilt lezyonlarından alınan biyopsi biopsy taken from the skin lesions n.
cilt kızarıklığı erythema n.
cilt mantarı dermatophyte n.
cilt yaşlanmasının biyokimyası biochemistry of skin aging n.
cilt yaşlanması karşıtı dermakozmetik ürünler skin antiaging dermacosmetic products n.
cilt biyopsisi skin biopsy n.
cilt altı transhepatik kolanjiyografi percutaneous transhepatic cholangiography n.
cilt hastalığı dermatoses n.
cilt kuruması skin drying n.
cilt rahatsızlığı skin disorder n.
cilt renksizlenmesi argyria n.
cilt iltihabı dermatitis n.
cilt kızarması flushing n.
cilt altı anfizemi subcutaneous emphysema n.
cilt altına idrar zerkedilerek yapılan tedavi urotherapy n.
cilt doktoru skin doctor n.
cilt sorunu disease of the skin n.
çatlak cilt cracked skin n.
cilt gençleştirme skin rejuvenation n.
cilt rahatsızlığı skin condition n.
cilt lezyonları dermatologic lesions n.
cilt sorunu skin disease n.
cildin merkel hücreli cilt karsinomu merkel’s cell carcinoma n.
cilt hastalıkları skin diseases n.
cilt üzerinde alerji testi scratch test n.
cilt kuruması drying of skin n.
cilt kontraksiyonu dermostenosis n.
cilt problemi skin condition n.
cilt yanıkları skin burns n.
cilt kanseri skin cancer n.
cilt yaşlanması skin aging n.
cilt kapatılması closure of skin n.
cilt hastalığı disease of the skin n.
cilt hastalıkları cutaneus disorders n.
cilt problemi skin disease n.
cilt testi skin test n.
cilt-altı dokusunun akut bakteriyel enfeksiyonları acute bacterial skin infections n.
cilt tipi skin type n.
cilt sıkılaştırma skin tightening n.
cilt rahatsızlıkları dermatological diseases n.
cilt rahatsızlıkları dermatological disorders n.
cilt hastalığı skin disease n.
cilt tümörü skin tumor n.
cilt metastazı skin metastasis n.
cilt altı amfizemi subcutaneous emphysema n.
cilt kuruması skin dehydration n.
cilt hastalığı skin problem n.
cilt rahatsızlığı disease of the skin n.
cilt sorunu skin problem n.
cilt hastalığı scrofulodermic n.
cilt testi skin n.
cilt kızarıklığı skin erythema n.
cilt tutulumu dermal invasion n.
cilt hastalıkları dermatological diseases n.
cilt insizyonu skin incision n.
cilt rahatsızlıkları skin disorders n.
cilt hastalığı dermatosis n.
cilt sertleşmesi acanthosis nigricans n.
cilt kıvrım kalınlığı skinfold thickness n.
cilt hastalıkları tedavisi dermatotherapy n.
cilt sürüntüsü skin swab n.
cilt lezyonları ve konvülziyon skin lesions and convulsion n.
cilt tahrişi skin irritation n.
cilt hastalıkları dermatologic disorders n.
cilt sorunu skin condition n.
cilt bozukluğu skin breakdown n.
cilt katmanı skin layer n.
cilt hastalığı skin condition n.
cilt bakımı skincare n.
cilt yaşlanmasının moleküler mekanizmaları molecular mechanisms of skin aging n.
cilt yanığı skin burn n.
cilt rahatsızlıkları skin diseases n.
ciddi cilt kayıpları severe skin losses n.
cilt kızarıklığı redness of the skin n.
cilt problemi skin problem n.
cilt yaşı skin age n.
cilt bakımı skin care n.
cilt rahatsızlığı skin problem n.
cilt döküntüsü skin rash n.
cilt hastalıkları dermatological disorders n.
cilt problemi disease of the skin n.
cilt dolgusu skin filling n.
cilt kızarıklığı skin redness n.
cilt tutulumu skin involvement n.
cilt rahatsızlığı skin disease n.
cilt kontraksiyonu dermostenoses n.
cilt hastalığı skin disorder n.
cilt doktoru dermatologist n.
cilt tahrişi skin eruption n.
cilt problemi skin disorder n.
cilt hastalıkları uzmanı dermatologist n.
cilt altı nodüller subcutaneous nodules n.
cilt koruyucu mastektomi skin sparing mastectomy n.
cilt lezyonu skin lesion n.
cilt hastalıkları skin disorders n.
deniz anası çarpması sonucu oluşan cilt yaralanmaları jellyfish stings n.
doğuştan cilt bozukluğu nevus n.
doğuştan cilt bozukluğu naevus n.
enfeksiyon ve cilt nekrozu infection and skin necrosis n.
erken cilt yaşlanması premature skin aging n.
geciktirilmiş cilt kapatılması delayed skin closure n.
gergin cilt stretched skin n.
haftalık cilt bakımı weekly skin care n.
hassas cilt sensitive skin n.
hassas cilt tender skin n.
karma cilt combination skin n.
kimyasal cilt soyma chemical peeling n.
kimyasal cilt/yüz temizleme chemical peeling n.
kaşıntılı cilt itching skin n.
kaşıntılı cilt itchy skin n.
kuru cilt dry skin n.
kötü huylu cilt tümörleri malignant skin tumors n.
makülopapüler cilt lezyonları maculopapular skin lesions n.
lekeli cilt blemished skin n.
lekeli cilt blotchy skin n.
melanom dışı malign cilt tümörü non-melanoma malignant skin tumor n.
ölü cilt yüzeyi hücresi dead surface skin cell n.
random paternli cilt flebi yaşayabilirliği random pattern skin flap survival n.
random paternli cilt flebi random pattern skin flap n.
radyoterapi uygulamadan önce hastanın hareketsiz kalması ve ışın alanlarının merkezlerini belirtmek için cilt üzerine konulan işaretler localization marks n.
radyasyon sonucu gelişen cilt iltihabı radiation biology n.
sütlü kahve lekeleri şeklinde cilt lekeleri café au lait spots n.
sütlü kahve lekeleri şeklinde cilt lekeleri cafe-au-lait spots n.
suçiçeği enfeksiyonu sonrası gelişen cilt defektleri skin defects following varicella infection n.
tek taraflı cilt koruyucu mastektomi unilateral skin sparing mastectomy n.
tüberkülin cilt testi yanıtı tuberculin skin test reactivity n.
tüberkülin cilt testi tuberculin skin test n.
tüberkülin cilt testi taraması tuberculin skin test screening n.
tahriş olmuş cilt irritated skin n.
vücut üzerinde yayılan herhangi bir cilt hastalığı serpigo n.
yüzeydeki ölü cilt hücresi dead surface skin cell n.
zehirli cilt hastalığı toxicodermata n.
cilt kesisi skin incision n.
cilt lekesi ephelis n.
cilt tahrişini ısırgan sürerek geçirme yöntemi urtication n.
tüberkülin cilt testi mantoux test n.
cilt lezyonlarını ve kilo kaybını önleyen bir b vitamini hepatoflavin n.
sistemin bünyeyi egzama, sedef hastalığı, pitriyaz gibi birtakım cilt hastalıklarına yatkın hale getiren hastalıklı durumu rheumic diathesis n.
bazı cilt sorunlarında ortaya çıkan şeffaf bir madde hyalin n.
bazı cilt sorunlarında ortaya çıkan şeffaf bir madde hyaline n.
cilt hastalıklarının tedavisinde kullanılan, bitkisel yağlardan elde edilen bir sabun medicinal soft soap n.
cilt hastalıklarının tedavisinde kullanılan, bitkisel yağlardan elde edilen bir sabun soft soap n.
portakal kabuğu görünümlü cilt peau d'orange n.
cilt hastalığının belirtilerinin görüldüğü lokalize parça plaque n.
patlama nedeniyle oluşan yüzeysel cilt yanığı powder burn n.
kabuklu veya pul pul deri ile karakterize cilt hastalığı dartre n.
çeşitli cilt rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılan bir ışık türü finsen light n.
cilt çatlaması fissure n.
cilt yarılması fissure n.
cilt yaralanması flesh wound n.
cilt, meme ve sindirim sistemi kanserlerinin tedavisinde kullanılan bir antineoplastik madde fluorouracil n.
cilt kusuru plouk n.
cilt lezyonunun dışa açılan kısmını tıkayan kitle plug n.
difteri bağışıklığının tespiti için yapılan cilt testi schick test n.
saç derisi, göz kapakları gibi bölgelerde aşırı yağ salgılama ile karakterize edilen kronik bir cilt hastalığı seborrheic dermatitis n.
kesiğin cilt kenarları arasındaki boşluğu dolduran granülasyonlarla iyileşmesi second intention n.
bir tür cilt germe ameliyatı selective lipectomy n.
melanom dışı cilt kanseri non-melanoma skin cancer n.
bir tür cilt yama işlemi skin grafting n.
(cilt) yaralanmak tear v.
travma sonucu cilt altındaki kılcal damarlardan kan sızmasıyla renk değiştirmek ecchymose v.
(cilt kıvrımları boyunca) kesip açmak dissect v.
cilt rahatsızlıkları tedavisiyle ilgili dermatological adj.
cilt içi intradermal adj.
(iğne) cilt katmanları arasına giren intracutaneous adj.
(iğne) cilt katmanları arasına giren intradermal adj.
cilt anlamına gelen son ek -derm suf.
Anatomy
cilt anlamına gelen ön ek derma- pref.
cilt anlamına gelen son ek -derma suf.
(belirli bir) cilt hastalığı anlamına gelen son ek -derma suf.
Psychology
cilt rahatsızlığı korkusu dermatophobia n.
cilt rahatsızlığı korkusu dermatopathophobia n.
cilt rahatsızlığı korkusu dermatosiophobia n.
cilt rahatsızlığı skin disease n.
Dentistry
cilt fistülü skin fistula n.
Physiology
hipofiz bezinden salgılanan, insan ve diğer omurgalılarda cilt rengini düzenleyen hormon melanocyte-stimulating hormone n.
cilt yırtığı stretchmarks n.
Pathology
cilt kalınlaşması ve sivilceli renk değişikliğine sebep olan tropik amerika'da yaygın ve bulaşıcı cilt hastalığı carate n.
kanda karoten seviyesinin çok artmasından ötürü oluşan sarılık benzeri cilt sararması carotenemia n.
cilt ve mukozada yaralara sebep olan, meksika ve orta amerika ve güney amerika'da endemik bir layşmanyaz nasopharyngeal leishmaniasis n.
deride ülseratif cilt lezyonları ile karakterize bir layşmanyaz natal boil n.
meksika, orta ve güney amerika'da görülen, cilt ve mukozada yaralar meydana getiren bir layşmanyaz new world leishmaniasis n.
trikofitonun neden olduğu bir cilt enfeksiyonu trichophytosis n.
trikofitonun neden olduğu cilt enfeksiyonu trichophytia n.
iltihaplı veya kangrenli bir cilt hastalığı anthony's fire n.
iltihaplı veya kangrenli bir cilt hastalığı saint anthony's fire n.
iltihaplı veya kangrenli bir cilt hastalığı erysipelas n.
iltihaplı veya kangrenli bir cilt hastalığı ergotism n.
özellikle tarım işçilerinin cilt, kulak ve solunum organlarında meydana gelen bir hastalık aspergillosis n.
okul, iş yeri veya askerlik gibi aynı sosyal ortamı paylaşan bir grup insanda görülen, genellikle bulantı, baş dönmesi, bayılma, baş ağrısı ve cilt döküntüsü gibi belirtilerle karakterize edilen bir hastalık mass sociogenic illness n.
genellikle kötü huylu olup tükürük bezleri, cilt ve bronşlarda gelişen epitelyal bir tümör çeşidi cylindroma n.
bazı cilt karsinomlarında gelişen yuvarlak keratin kitlesi epithelial pearl n.
vücut üzerinde yayılan herhangi bir cilt hastalığı sapego n.
cilt kanserleri skin cancers n.
cilt üzerinde gelişen kanser türleri skin cancers n.
cilt hücresi skin cell n.
Pharmaceutics
cilt tahrişleri ve hafif göz enfeksiyonlarında göz damlası olarak kullanılan bir ilaç markası neosporin® n.
bazı cilt hastalıkları ve lösemi tedavisinde ilaç olarak kullanılan sentetik a vitamini ilacı tretinoin n.
cilt enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılan bir ilaç triclosan n.
cilt veya mukoza zarında meydana gelen kaşıntı hissini azaltmakta veya önlemekte kullanılan ilaçlar antipruritics n.
geçmişte cilt rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılan, araroba ağacından elde edilen acı sarı bir toz goa powder n.
geçmişte cilt rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılan, araroba ağacından elde edilen acı sarı bir toz araroba n.
geçmişte cilt rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılan, araroba ağacından elde edilen acı sarı bir toz chrysarobin n.
özellikle cilt tahrişinin tedavisinde kullanılan sakız reçinesi asa dulcis n.
özellikle cilt tahrişinin tedavisinde kullanılan sakız reçinesi gum benzoin n.
özellikle cilt tahrişinin tedavisinde kullanılan sakız reçinesi gum benjamin n.
özellikle cilt tahrişinin tedavisinde kullanılan sakız reçinesi benzoin n.
özellikle cilt tahrişinin tedavisinde kullanılan sakız reçinesi benjamin n.
yüzde 20 çinko oksitten oluşan ve cilt hastalıklarının tedavisinde kullanılan bir merhem zinc oxide ointment n.
genellikle cilt enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılan cıva içerikli çeşitli bileşiklere verilen ad mercury n.
alerjik rinit, astım, cilt enflamasyonu ve kaşıntı tedavilerinde kullanılan iltihap sökücü bir ilaç fluticasone n.
Dermatology
tropikal bölgelerde görülen bakteriyel bir cilt hastalığı amboina button n.
tropikal bölgelerde görülen bakteriyel bir cilt hastalığı yaws n.
tropikal bölgelerde görülen bakteriyel bir cilt hastalığı frambesia n.
cilt ve mukozada yaralara sebep olan, meksika, orta ve güney amerika'ya özgü bir layşmanyaz american leishmaniasis n.
cilt ve mukozada yaralara sebep olan, meksika, orta ve güney amerika'ya özgü bir layşmanyaz mucocutaneous leishmaniasis n.
cilt ve mukozada yaralara sebep olan, meksika, orta ve güney amerika'ya özgü bir layşmanyaz leishmaniasis americana n.
yoğun kaşıntı, iltihaplanma ve kseroz ile kendini gösteren bir cilt rahatsızlığı atopic dermatitis n.
çeşitli alerjik uyaranların neden olduğu cilt kızarıklığı erythema multiforme n.
cilt iltihabı ile karakterize bir hastalık touch-me-not [obsolete] n.
lazerle cilt yenileme laser skin resurfacing n.
foto cilt gençleştirme laser skin resurfacing n.
kırışıklık, leke ve pürüz gibi erken yaşlanma belirtilerini ve cilt sorunlarını ortadan kaldırmak için lazerle uygulanan bir cilt tedavisi laser skin resurfacing n.
lazerle cilt yenileme photorejuvenation n.
foto cilt gençleştirme photorejuvenation n.
kırışıklık, leke ve pürüz gibi erken yaşlanma belirtilerini ve cilt sorunlarını ortadan kaldırmak için lazerle uygulanan bir cilt tedavisi photorejuvenation n.
(kırmızı renkli) dudak dokusu ile bitişiğindeki normal cilt arasındaki keskin sınır vermilion border n.
cilt altında çizik vibex n.
cilt altında iz vibex n.
abd'de görülen yoğun kaşıntı ile karakterize bir cilt hastalığı winter itch n.
cilt maskesi mask n.
derinin nasırlı çıkıntılarla kaplandığı şiddetli bir cilt hastalığı hystricism n.
yumuşak etli nodüllerle karakterize çeşitli cilt hastalıkları mollusca n.
iskorbüt hastalığından kaynaklanan cilt lezyonu veya vezikül morphew n.
hastalıklı sistemin bünyeyi yatkın hale getirdiği cilt hastalıkları sınıfı rheumides n.
(morarma veya hastalık kaynaklı) cilt solukluğu luridness n.
cilt tıraşlama tedavisi dermaplaning n.
cilt soyma tedavisi dermaplaning n.
cilt şekilleri dermatoglyphics n.
cilt şekillerini inceleyen bilim dalı dermatoglyphics n.
sinirlerin uyarıldığı cilt bölgesi dermatome n.
cilt merhemleri dermic remedies n.
cilt ilaçları dermic remedies n.
(alerjik reaksiyon sonucu ortaya çıkan) cilt döküntüsü id n.
ülserli bir tür cilt kanseri rodent ulcer n.
cilt renginin değişmesi dyschroa n.
yaygın bir cilt kisti pilar cyst n.
yaygın bir cilt kisti steatocystoma n.
hindistan'da yaygın görülen bir cilt hastalığı courap n.
iyodürlerin neden olduğu bir cilt rahatsızlığı iododerma n.
bir tür cilt hastalığı porcupine disease n.
kuru ve pul pul dökülen deri ile karakterize bir cilt hastalığı fishskin disease n.
cilt rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılan güçlü bir glukokortikoid steroid fluocinonide n.
sıraca hastalığına bağlı gelişen cilt hassasiyeti scrofulide n.
skrofula kaynaklı cilt rahatsızlığı scrofulide n.
tüberküloz kaynaklı bir cilt hastalığı scrofuloderma n.
herpes virüsünün yol açtığı cilt enfeksiyonu scrumpox n.
cilt kremi skin food n.
cilt kremi skinfood n.
(madde, toksin) cilt altında birikmek bioaccumulate v.
siğillerle kaplı (cilt) verrucose adj.
siğil benzeri çıkıntılarla kaplı (cilt) verrucose adj.
sinirlerin uyarıldığı cilt bölgesi ile ilgili dermatomal adj.
cilt hastalıkları ile ilgili dermatopathic adj.
cilt hastalıklarına ait dermatopathic adj.
cilt hastalığı tedavisi ile ilgili dermatopathic adj.
cilt hastalığı tedavisine ait dermatopathic adj.
cilt hastalığına ilişkin dermopathic adj.
cilt hastalığına atfedilebilen dermopathic adj.
(cilt enfeksiyonu) impetigoya ait veya ilgili impetiginous adj.
küçük cilt vezikülleri ile ilgili sudaminal adj.
cilt anlamını veren bir ön ek dermo- pref.
cilt tabakası anlamını veren bir son ek -dermis suf.
(bir nedene bağlı) cilt döküntüsü anlamına gelen son ek -id suf.
(bir nedene bağlı) cilt döküntüsü anlamına gelen son ek -ide suf.
Optics
cilt boynuzu cutaneous horn n.
Printing
amerikan cilt adhesive binding n.
cilt astarı lining n.
Chemistry
cilt bakım preparatlarında yaygın kullanılan bir organik asit alpha-hydroxy acid n.
cilt kabartıcı lewisite n.
Biology
cilt mantarı dermophyte n.
cilt gibi dermatoid adj.
cilt yapısında olan dermatoid adj.
Zoology
bazı hayvanlarda sarı ve turuncu dışındaki tüm cilt pigmentlerinin kaybolmasına yol açan bir bozukluk xanthochroism n.
Botanic
brezilya'da yetişen, çekirdeklerinden besin, cilt bakım ürünü ve biyoyakıt elde etmek amacıyla yağ çıkarılan tüylü yelpaze palmiyesi babassu (orbignya phalerata) n.
Environment
cilt vasıtasıyla alına doz dermally absorbed dose n.
potansiyel cilt teması potential dermal exposure n.
Librarianship
ufak cilt tomelet n.
yazarın eserleri anısına derlenen cilt festschrift n.
Bookbindery
kitabın veya bölümün cilt kenarına yapıştırılan ek tap-in n.
kitabın cilt kenarına yapıştırılan ek tip-in n.
cilt kaytanı headband n.
cilt kilidi locking clasp n.
dikişsiz cilt unsewn binding n.
dikişli cilt sewn binding n.
karton cilt binding in boards n.
karton cilt cardboard covered book n.
cilt makinesinin kitap bölümlerinin serildiği ve dikilmek üzere yerleştirildiği parçası saddle n.
karton cilt kapağı binder board n.
karton cilt kapağı binder's board n.
yarı cilt half binding n.
yarı deri cilt half-binding n.
maroken cilt hardback n.
maroken cilt hardcover n.
çıkarılıp takılabilen sayfalarla ve dikişsiz cilt kabı ile basılan seri yayın loose-leaf n.
dikişsiz cilt kabı looseleaf binder n.
kenarında bulunan delikler sayesinde dikişsiz cilt kabına takılıp çıkarılabilen yazı kağıdı looseleaf paper n.
defteri veya cilt kapağını doldurması için kullanılan kağıt tomarı filler n.
kitap cilt kılıfı slipcover n.
iplik dikişli cilt spring back n.
iplik dikiş amerikan cilt spring back n.
spiral cilt spring binder n.
dikişsiz cilt kabına ait loose-leaf adj.
dikişsiz cilt kabı ile kullanılan loose-leaf adj.
Printery
amerikan cilt perfect bound n.
amerikan cilt perfect binding n.
parşömen cilt parchment n.
parşömene benzer cilt parchment n.
sol sayfada ve cilt kenarına yakın olacak şekilde (basılan görsel) down adv.
Slang
ateşli bir öpücük sonrası cilt üzerinde kalan kızarıklık hickie n.
ateşli bir öpücük sonrası cilt üzerinde kalan kızarıklık lovebite n.
ateşli bir öpücük sonrası cilt üzerinde kalan kızarıklık hickey n.
cilt hastalıkları uzmanı derm n.