acı acı - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

acı acı



Sens de "acı acı" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 4 résultat(s)

Turc Anglais
General
acı acı bitterly adv.
acı acı poignantly adv.
acı acı painfully adv.
acı acı affectingly adv.

Sens de "acı acı" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
acı ache n.
acı pain n.
acı çekmek suffer v.
(acı) çekmek suffer v.
acı acrimonious adj.
acı hot adj.
acı bitter adj.
acı (tat) bitter adj.
General
şiddetli acı agony n.
acı söz cut n.
hem acı hem tatlı olma bittersweetness n.
acı poignancy n.
acı grief n.
acı sting n.
acı su brackish water n.
acı acı bağırma yowling n.
acı gerçek a home truth n.
acı bakla lupin n.
acı su hard water n.
arı sokmasına benzeyen acı sting n.
acı son tragic end n.
acı anguish n.
büyük acı veren şey heartbreaker n.
acı istiridye bitter oyster n.
acı çektiren kimse torturer n.
acı kavun ecballium elaterium n.
acı biber hot pepper n.
acı acı havlama yap n.
acı düğün çiçeği buttercup n.
acı chagrin n.
acı yitimi analgesia n.
acı çekme agony n.
acı affliction n.
acı pain n.
acı söz caustic n.
acı heartbreak n.
acı misery n.
acı portakal bitter orange n.
acı ve ince çığlık screech n.
acı kuvvet brute force n.
acı hurt n.
acı çekme lamenting n.
hem acı hem tatlı olan dulcamara n.
acı söz sarcasm n.
acı acı havlama wapping n.
acı feryat shriek n.
acı çektirme abuse n.
acı ve baharatlı yemek devil n.
acı çeken kimse sufferer n.
acı feryat screech n.
acı kavun özü elaterium n.
acı tere otu dittander n.
acı dil harsh words n.
kesik ve acı bir havlama yelp n.
acı söz sting n.
acı balık bitterling n.
büyük acı veren kimse heartbreaker n.
acı verme agonizing n.
acı agony n.
acı acı bağıran yowler n.
acı söz scorcher n.
acı worry n.
acı bite n.
acı çekme suffering n.
acı bira şerbeti bittern n.
acı söz lash n.
acı şey wormwood n.
acı heartache n.
acı gnawing n.
acı kahve coffee made without sugar n.
acı şey gall n.
yabani acı kiraz chokecherry n.
acı bir hatıra a painful memory n.
acı dil biting words n.
acı bir çeşni zest n.
acı woe n.
acı ve üzüntüyü yok eden ilaç nepenthe n.
acı vitriol n.
çok acı biber cayenne n.
büyük acı heartbreak n.
acı çektiren kimse tormentor n.
çok acı söz vitriol n.
acı olma durumu mordacity n.
acı acı bağırma shrilling n.
acı çığlık atma shrieking n.
bıçak gibi saplanan acı stitch n.
acı çektirme martyrdom n.
acı çektirme keelhauling n.
acı sorrow n.
acı çekme threne n.
eski yunanlılarca acı ve üzüntüyü unutturduğu farzolunan bir ilaç nepenthe n.
acı eşiği threshold for pain n.
acı eşiği pain threshold n.
acı tatlı anılar bitter sweet memories n.
acı olay tragic event n.
acı olay upsetting event n.
acı tecrübeler bitter experiences n.
acı söz asperity n.
acı tere cardamine n.
acı su brackish-marine n.
bir tür acı sos chutney n.
birdenbire söylenen öfkeli veya acı sözler outburst n.
acı alay sarcasm n.
acı reçete bitter recipe n.
acı ama gerçek home truth n.
evsizliğin acı yüzü plight of the homeless n.
büyük acı torment n.
acı kahve bitter coffee n.
fiziksel veya ruhsal acı veren durum tormenting n.
acı hayat the bitter life n.
acı gün sad day n.
acı gün a day of sorrow n.
acı tat tang n.
acı bir eleştiri a bitter criticism n.
acı bir uyarı/hatırlatma a grim reminder n.
acı deneyim an unpleasant experience n.
acı tecrübeler pitiful experiences n.
acı tecrübeler unpleasant/painful experiences n.
acı tecrübe unpleasant experience n.
keskin acı searing pain n.
acı verme agonising n.
acı kokteyl sosu angostura bitter n.
acı son bitter end n.
acı bira bitter beer n.
acı gerçek grim reality n.
acı eşiği threshold of pain n.
acı gerçekler hard truths n.
acı/zalim/acımasız gerçekler brutal facts n.
kurutulmuş acı/jalapen biber chipotle n.
acı kayıp devastating loss n.
acı soğuk bitterly cold n.
insanın acı çekmesi human suffering n.
dünyanın en acı biberi carolina reaper n.
acı gerçek harsh reality n.
acı gerçek hard reality n.
acı achage n.
ticari olarak üretilen acı sosların yapımında kullanılan bir çeşit biber tabasco pepper n.
acı biber sosu markası tabasco sauce n.
acı çektiren kimse afflicter n.
acı ake n.
acı olma redness n.
acı ve endişeden azade olunan yer veya durum nirvana n.
acı tenderness n.
acı thorn n.
işkence, sıkıntı veya acı veren herhangi bir şey tormentry n.
acı verme eğilimi tormentingness n.
acı travail n.
kendine acı çektirme self-laceration n.
nahoş veya acı veren bir durumun geçici olarak rahatlaması truce n.
(yahudi almancasında) keder ve acı tsoris n.
acı verici ufak yaralanma tweak n.
(acı, eziyet) hafifleme aleggeaunce [obsolete] n.
birinin acı günü someone's sad day n.
acı acı havlama yelping n.
(acı, sinir, huzursuzluk vs.) hafifletme easing n.
acı yakarış,haykırış veya feryat yowling n.
acı vermeme unhurtfulness n.
acı bale n.
psikolojik acı bale n.
acı veren etki barb n.
acı tat zing n.
acı son utterance n.
acı olan şey bitter n.
acı nitelik bitter n.
acı olan şey bitter n.
acı kaynağı marah n.
ağızda acı tat bırakmayan zengin ve yumuşak koyu bira milk stout [uk] n.
acı verici deneyim wringer n.
acı hell n.
acı ve kargaşanın olduğu yer hellhole n.
acı veren duygu bruise n.
acı ama gerçek olan şeyler home truths n.
hayali acı veya ağrı humdudgeon [scotland] n.
orta çağ'da ağır yaralı düşmanın daha fazla acı çekmesini önlemek için canını almaya yarayan kama misericord n.
orta çağ'da ağır yaralı düşmanın daha fazla acı çekmesini önlemek için canını almaya yarayan kama misericorde n.
acı hurting [dialect] n.
acı hatıralar painful memories n.
acı hatıralar bitter memories n.
şeytantersine benzer acı bir zamk reçine karışımı gum albanum n.
sert acı bira heavy [scotland] n.
acı sakız rosin n.
acı silsilesi iliad n.
acı, öfke veya üzüntü sebebiyle atılan çığlık complaint [obsolete] n.
acı içinde kıvranma distressedness n.
acı çekme distressingness n.
başkasıyla birlikte acı çeken kimse co-sufferer n.
acı dree [scotland] n.
acı penance n.
acı kırmızı biber pepper n.
acı biber pepper n.
acı saltness n.
sivri cisim batmasından ileri gelen acı prick n.
sivri uç batmasından ileri gelen acı prickle n.
hançer gibi acı veren şey dagger n.
pire ısırığına benzeyen acı flea bite n.
pire ısırığına benzeyen acı flea-bite n.
acı ve azap çekme yeri gehenna n.
acı ve azap hissi gehenna n.
birdenbire söylenen öfkeli veya acı sözler outfling n.
acı verici durum crucifixion n.
acı yakarış skelloch n.
acı yakarış skirling [uk] [scotland] n.
acı veren şey soreness n.
haz veya acı hissetmeyen kimse stoic n.
acı çeken kimse subsister n.
çok acı sözler vitriol n.
fiziki acı distress n.
acı sözlerle incitmek scorch v.
acı ve ince bir çığlık atmak screech v.
acı acı haykırmak scream v.
acı gelmek find something hurtful v.
acı acı bağırmak wail v.
acı olmak sting v.
acı katmak add a peppery seasoning to a food v.
acı vermek hurt v.
acı çekmek be pinched v.
acı vermek inflict v.
acı vermek excruciate v.
acı çektirmek agonize v.
acı yemek eat peppery food v.
acı acı bağırmak screech v.
acı çekmek lament v.
acı anıları canlandırmak wake painful memories v.
kesik ve acı bir sesle havlamak yelp v.
acı duymak be in pain v.
birini acı sözlerle derinden yaralamak cut someone to the quick v.
acı vermek pinch v.
acı çektirmek grieve v.
acı vermek give pain v.
acı çekmek sorrow v.
acı çekmek feel sorrow v.
acı çekmek feel distress v.
acı acı bağırmak shrill v.
acı vermek agonise v.
acı vermek inflict pain v.
acı duymak deplore v.
acı çektirmek abuse v.
acı vermek distress v.
acı vermek afflict v.
acı çekmek feel pain v.
acı söylemek tell the painful truth bluntly v.
acı vermek grieve v.
acı acı havlamak yap v.
acı çekmek pain v.
acı yaşamak suffer (physically or mentally) v.
acı acı bağırmak shriek v.
acı çığlık koparmak screech v.
acı çekmek be in pain v.
acı çektirmek persecute v.
acı vermek harrow v.
acı çekmek suffer agony v.
acı çektirmek torment v.
acı duymamak not feel pain v.
acı sonla bitmek have a bitter end end in a calamity v.
acı son ile bitmek result in a calamity v.
acı son ile bitmek result in a tragedy v.
acı sonla bitmek result in a calamity v.
acı son ile bitmek end in a tragedy v.
acı sonla bitmek result in a tragedy v.
acı sonla bitmek end in a tragedy v.
acı son ile bitmek have a bitter end end in a calamity v.
acı bir darbe yemek receive a nasty blow v.
acı bir darbe yemek get a severe blow v.
-den acı çekmek agonize over v.
acı çekmek grieve v.
acı çektirmek inflict pain v.
acı içinde inlemek groan with pain v.
acı ile inlemek groan with pain v.
acı ile bağırmak howl with pain v.
acı ile inlemek moan with pain v.
ağzındaki (acı/ekşi) tattan kurtulmak untaste v.
(acı/ağrı) kendiliğinden geçmek go away on its own v.
(acı/ağrı) kendi kendine geçmek go away on its own v.
acı ile bağırmak scream with pain v.
acı ile çığlık atmak scream with pain v.
acı içinde bağırmak yell in pain v.
acı vermek agonize v.
acı çektirmek agonise v.
acı içinde kıvranmak twist in pain v.
acı içinde kıvranmak squirm in pain v.
acı içinde kıvranmak writhe in pain v.
yüzünü buruşturmak (korku/acı nedeniyle) vücudunda bir yer seğirmek flinch v.
acı içinde inlemek groan in pain v.
acı çekmek anguish v.
acı çektirmek anguish v.
acı çekmek agonize v.
acı çekmek agonise v.
acı sözlerle saldırmak recriminate v.
acı vermek nip v.
acı duymak throe v.
acı vermek throe [obsolete] v.
acı çektirmek put to the rack v.
acı ve eziyete sabretmek take up the cross v.
acı vermek amacıyla birinin kolunu tutup bükmek twist someone's arm v.
acı çekmek earn [obsolete] v.
(hayvan) acı içinde inlemek yammer v.
acı çığlığı atmak yowl v.
acı acı melemek blate v.
acı çekmek hurt v.
acı çekmek wring v.
acı vermek molest v.
yoksunluk, öz disiplin veya kendi kendine acı veya rahatsızlık vererek zayıflatmak mortify v.
acı çekmek gain v.
acı çekmiş olmak deplore v.
inletecek kadar şiddetli acı yaşamak groan v.
acı çektirmek hit v.
acı çekmek oversorrow [obsolete] v.
acı vermek discruciate [obsolete] v.
acı vermek infer [obsolete] v.
manen acı çektirmek drive v.
acı çekerek zaman geçirmek drag v.
acı vermek pine [obsolete] v.
(vücutta) acı hissi yaratmak irritate v.
acı çekmek find [dialect] v.
daha fazla acı çekmek outsuffer v.
daha çok acı çekmek outwoe v.
acı dolu tecrübeler yaşatmak scarify v.
ceza olarak şiddetli acı çekmek smart v.
acı çekmek squirm v.
acı çektirmek strike v.
acı çektirmek strike [obsolete] v.
acı yaratmak strike [obsolete] v.
acı çektirmek suffer v.
acı (biber) hot adj.
acı veren torturesome adj.
acı çektirmeyen merciful adj.
acı veren agonizing adj.
acı tart adj.
acı sad adj.
acı (ruhsal) hurt adj.
acı sour adj.
acı veren hurtful adj.
hem acı hem tatlı bittersweet adj.
acı smart adj.
acı rancid adj.
acı scathing adj.
acı sorry adj.
acı tatlı good and bad adj.
acı peppery adj.
acı çekmiş lamented adj.
büyük acı veren heartbreaking adj.
çok büyük (acı/mutluluk) exquisite adj.
ekşi veya acı tatlı wersh adj.
acı painful adj.
acı acerb adj.
acı sorrowful adj.
acı cruel adj.
acı (söz) biting adj.
acı pungent adj.
acı poignant adj.
acı olmayan (içki) smooth adj.
acı nippy adj.
acı acrid adj.
acı harsh adj.
acı veren mordant adj.
acı trenchant adj.
acı ill adj.
acı shrill adj.
acı hard adj.
acı brackish adj.
acı lamentable adj.
dayanılmaz derecede acı veren excruciating adj.
acı tragic adj.
acı dolu wailful adj.
acı çeken suffering adj.
acı incisive adj.
acı veren afflictive adj.
acı veren excruciating adj.
acı grievous adj.
acı veren prickly adj.
acı (söz) smart adj.
acı dolu anguished adj.
acı splitting adj.
acı cutting adj.
acı keen adj.
acı severe adj.
acı (su) hard adj.
acı biting adj.
etkilenmez (korku/acı vb'nden) impervious to adj.
acı (su) brackish adj.
acı hisler uyandırmış empoisoned adj.
acı nipping adj.
acı acerbic adj.
acı (söz) nippy adj.
acı veren torturous adj.
acı wry adj.
çok büyük (yanlış/zarar/kayıp/acı) grievous adj.
acı sardonic adj.
acı tristful adj.
acı mordacious adj.
acı shriller adj.
acı severer adj.
acı severest adj.
acı veren painful adj.
acı bitter adj.
acı sharp adj.
acı dolu tristful adj.
zehir gibi (acı) very hot (spicy) adj.
acı verebilir inflictable adj.
acı verici agonizing adj.
acı verici agonising adj.
acı veren distressing adj.
acı tatlı bitter sweet adj.
acı veren agonising adj.
acı verici biting adj.
büyük acı veren excruciating adj.
acı-tatlı bittersweet adj.
acı veren grievous adj.
(söz) acı harsh adj.
acı tadı olan piquant adj.
acı rank adj.
acı harsh-tasting adj.
acı sour-tasting adj.
acı tat veren harsh-tasting adj.
acı tat veren sour-tasting adj.
canlı/koyu/acı (renk) violent adj.
acı ve baharatlı hot and spicy adj.
fiziksel veya mental acı çekmeye sebep olan racking adj.
acı veren afflicting adj.
büyük acı veren agonising adj.
dayanılmaz derecede acı veren agonising adj.
acı çeken agonized adj.
acı çeken agonised adj.
acı aigre adj.
acı verecek derecede üzücü lacerant adj.
acı nipping adj.
acı verecek kadar zor torturous adj.
acı verecek kadar yavaş torturous adj.
acı tweaky adj.
çok acı veren atrocious adj.
acı austere adj.
acı vermeyen unaching adj.
acı çekmeyen undeplored adj.
acı veren unenviable adj.
acı vermeyen unhurtful adj.
acı çekmemiş unmoaned adj.
acı çekmeyen unpained adj.
acı çektirilmemiş unpersecuted adj.
acı duyulmamış unplained adj.
acı veren unsettling adj.
acı çekmeyen unsighing adj.
acı çekmemiş unsorrowed adj.
acı çekmeyen unsuffering adj.
bıçak saplanır gibi acı veren knifelike adj.
güçlü, sert veya acı veren (darbe) juicy adj.
acı veren wailsome adj.
acı verici bitter [obsolete] adj.
acı dolu bitterful adj.
acı whot adj.
acı verici boisterous [obsolete] adj.
ilaç gibi acı olan medicinal adj.
(tuzluluktan dolayı) acı brack [dialect] adj.
(tuzluluktan dolayı) acı breachy [dialect] [uk] adj.
(bira) şerbetçiotunun acı tadına sahip olan hoppy adj.
acı mirchi [hinglish] adj.
acı verici hurting adj.
hayati risk teşkil etmeyen veya acı vermeyen bir rahatsızlığın tedavisinde kullanılan (ilaç) lifestyle adj.
hayati risk teşkil etmeyen veya acı vermeyen bir rahatsızlığın tedavisinde kullanılan (ilaç) life-style adj.
(acı) dayanılmaz grinding adj.
(acı) çok şiddetli grinding adj.
acı verici griping adj.
acı veren offensive adj.
acı rough adj.
acı rude adj.
acı hissetmeyen impassible adj.
acı çekmeyen impassible adj.
acı çekmeyen impassive adj.
acı işlemeyen impassive adj.
acı hissetmeyen impatible [obsolete] adj.
acı çekmeyen impatible [obsolete] adj.
beraber acı çeken compatient adj.
acı diablo adj.
(yiyecek) çok sıcak ve acı incendiary adj.
sonsuza kadar acı çekmeye lanetlenmiş olan condemned adj.
acı salt adj.
acı veren shrewd adj.
acı acı haykıran shrieked adj.
acı çeken sigh-born adj.
acı çeken sighful adj.
acı veren skaddle adj.
acı verici slashing adj.
keskin bir acı veren smarting adj.
duygusal acı yaşayan smarting adj.
çok acı superhot adj.
acı verici painful adj.
acı bir şekilde sadly adv.
acı olarak bitterly adv.
acı çekerek achingly adv.
acı vererek afflictively adv.
acı içinde in pain adv.
acı çekerek suffering adv.
acı veren bir biçimde torturously adv.
acı dolu sardonically adv.
acı çeker bir şekilde agonisedly adv.
acı vererek painfully adv.
acı bir şekilde tiddly adv.
hem acı hem tatlı bir şekilde bittersweetly adv.
acı ve pişmanlık içinde in sack and ashes adv.
acı bir şekilde sardonically adv.
acı severely adv.