Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Synonymes
A propos de nous
Outils
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
A propos de nous
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais
Espagnol - Anglais
Historique
birine
Sens de
"birine"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 2 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
Phrases
1
Phrases
birine
to someone
expr.
2
Phrases
birine
to somebody
expr.
Sens de
"birine"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
Common Usage
1
Common Usage
(birine) ait olmak
belong
v.
2
Common Usage
(birine bir duygu) beslemek
bear
v.
3
Common Usage
(birine bir şey) ısmarlamak
buy
v.
General
4
General
güven (birine karşı beslenen)
good faith
n.
5
General
korunmak için birine veya bir yere bırakılan eşya
safety deposit
n.
6
General
birine bazı gerçekleri söylememesi verilen para
hush money
n.
7
General
gözleri görmeyen birine rehberlik eden köpek
guide dog
n.
8
General
birine coşkulu bir şekilde davranma
lyricising
n.
9
General
bırakma belgesi (birine bir şeyi)
settlement
n.
10
General
gözleri görmeyen birine rehberlik eden köpek
seeing eye dog
n.
11
General
(birine) özgü davranış tarzı
touch
n.
12
General
birine birdenbire moral veren bir şey
a shot in the arm
n.
13
General
bağışlama (birine bir şeyi)
settlement
n.
14
General
birine ölen bir yakınından kalan servet
heritage
n.
15
General
bırakma (birine bir şeyi)
settlement
n.
16
General
birine şövalyelik payesi verme
knighting
n.
17
General
bağışlama belgesi (birine bir şeyi)
settlement
n.
18
General
1 gramın milyarda birine denk ağırlık ölçüsü birimi
nanogram
n.
19
General
1 metrenin milyarda birine dek uzunluk ölçüsü birimi
nanometre
n.
20
General
daha güçsüz birine geçmiş yetki
devolved power
n.
21
General
kafayı birine takıp o kimseyi takip eden sapık
stalker
n.
22
General
birine ekonomik bağımlılığı olan kimse
dependant
n.
23
General
imzasız olarak birine yazılan nefret mektubu
poison-pen
n.
24
General
1 metrenin milyarda birine dek uzunluk ölçüsü birimi
nanometer
n.
25
General
birine veya bir şeye karşı sorumluluk
responsibility towards someone or something
n.
26
General
özellikle özel günlerde birinin başka birine ilettiği genellikle kostümlü olan müzikal gösteri
singing telegram
n.
27
General
daha önceden kayıtsız oluduğunuz birine karşı şimdi duymaya başladığınız saygı
newfound respect
n.
28
General
daha önce cenova'da baş hakimlerden birine verilen unvan
abbot of the people
n.
29
General
günün yüzde birine denk gelen 14 dakika 24 saniyelik dilim
centiday
n.
30
General
birine bir şey karşılığında yapılan iyilik
backscratch
n.
31
General
karşılığında benzer bir hizmet veya ödül almak için başka birine hizmet, şirket veya kamu parası sağlayan kişi
backscratcher
n.
32
General
üst mevkideki birine seslenme terimi
nkosi [south african]
n.
33
General
başka birine eşit olmayan kimse
nonequal
n.
34
General
cenova'da eyalet başkanlarından birine verilen resmî unvan
abbot of the people
n.
35
General
birine hizmet eden kimse
ancillary [brit]
n.
36
General
(bir şeye) kendisinden üstün birine bağlı olarak sahip olan kimse
underpossessor
n.
37
General
bir ucu birine/bir şeye, diğer ucu da yükselebilen ve alçak uçan bir hava aracının yakalayıp havalandırdığı büyük bir balona bağlı kablo (askeri veya gizli servislerin kişileri tehlikeli durumlardan kurtarmak için kullandığı bir yöntem)
skyhook
n.
38
General
tael'in onda birine eşdeğer bir çin ağırlık ölçüsü
mace
n.
39
General
(birine ya da bir şeye) karşı önyargı
bias against (someone or something)
n.
40
General
birine ya da bir şeye karşı önyargı
bias someone against someone or something
n.
41
General
çin imparatorluğu'nun yüksek memuriyetinde bulunan dokuz rütbeden herhangi birine mensup kimse
mandarin
n.
42
General
kısa tonun dörtte birine eşdeğer olan kütle birimi
mass quarter
n.
43
General
başka birine aşırı bağımlı kimse
bloodsucker
n.
44
General
genç birisinin yaşlı birine verdiği şey
hand-me-up
n.
45
General
bir düzleme dağılmış belirli sayıdaki noktanın veya cismin her birine uzaklığının toplamı minimum olacak şekilde yerleştirilmiş nokta
median point
n.
46
General
birine fransız öpücüğü verme
meet [ireland]
n.
47
General
milimetrenin binde birine eşdeğer bir uzunluk birimi
micra
n.
48
General
inçin milyonda birine eşdeğer bir uzunluk birimi
microinch
n.
49
General
litrenin milyonda birine eşdeğer bir hacim birimi
microlitre
n.
50
General
mikrokürinin milyonda birine eşdeğer bir radyoaktivite birimi
micromicrocurie
n.
51
General
mikronun milyonda birine eşdeğer bir uzunluk birimi
micromicron
n.
52
General
milimetrenin milyonda birine eşdeğer bir uzunluk birimi
micromillimeter
n.
53
General
miliradyanın binde birine eşdeğer bir açısal uzaklık birimi
microradian
n.
54
General
zayıf ve etkisiz birine yakışır davranışlar
milksopism
n.
55
General
temel bir para biriminin binde birine eşit değer
millieme
n.
56
General
birine veya bir şeye karşı nefret duyan kimse
hater
n.
57
General
birine sağlık dileme
health
n.
58
General
dram'ın altmışta birine eşdeğer bir sıvı hacmi birimi
minimum
n.
59
General
bir derecenin altmışta birine eşit olan açısal mesafe birimi
minute
n.
60
General
birine gönüllü hizmetçilik yapan kimse
boswell
n.
61
General
(birine) soru sorarak bilgi toplama
brain-picking
n.
62
General
(birine) soru sorarak bilgi toplama
brain picking
n.
63
General
karşı cinsten birine duyulan cinsel çekim
heterosexualism
n.
64
General
tepede veya tepeye yakın yaşayan birine verilen bir soyadı
hill
n.
65
General
aynı cinsiyetten birine cinsel çekim duyma
homosex
n.
66
General
birine dayatılan tevazu
humble pie
n.
67
General
birine atfedilen beyan
mouth
n.
68
General
demokratik kongo cumhuriyeti'nin zaire'nin yüzde birine eşdeğer olan para birimi
likuta
n.
69
General
100 kg'ın on binde birine eşdeğer bir ağırlık ölçüsü
myriagram
n.
70
General
gramın onda birine eşit olan modern bir yunan ağırlık birimi
obolus
n.
71
General
birinden başka birine karşılıksız olarak devredilen bir şey
gift
n.
72
General
malını veya mülkünü karşılıksız olarak başka birine devretme
gift
n.
73
General
yunan mitolojisinde güzelliği temsil eden üç kardeş tanrıçadan birine benzeyen kimse
grace
n.
74
General
(özellikle işte ilerlemesi için) birine eğitim verme
grooming
n.
75
General
moğolistan'ın tuğrik'in yüzde birine eşdeğer olan para birimi
mungo
n.
76
General
varilin sekizde birine eşit hacim birimi
octave
n.
77
General
varmak (birine)
marry someone
v.
78
General
birine emir yağdırmak
boss someone around
v.
79
General
birine durmadan içki içirmek
ply someone with liquor
v.
80
General
birine karşı olan borcu ödemek
settle up with someone
v.
81
General
bir suçu birine yüklemek
lay at someone's door
v.
82
General
birine haksızlık etmek
do someone an injustice
v.
83
General
birine ihanet etmek
go back on someone
v.
84
General
birine adeta tapınmak
set someone on a pedestal
v.
85
General
birine bol bol hediye vermek
lavish gifts on someone
v.
86
General
ayırmak (birine)
withhold for
v.
87
General
birine adeta tapınmak
put someone on a pedestal
v.
88
General
ıslık çalmak (birine)
whistle to
v.
89
General
birine bir şeyi hatırlatmak
call something to mind
v.
90
General
birine belirli bir damga vurmak
tag someone as
v.
91
General
birine yardım etmek
give someone a hand
v.
92
General
birine miras olarak hiç para bırakmamak
cut someone off
v.
93
General
birine şaka yapmak
play a joke on someone
v.
94
General
birine ayak uydurmak
accommodate one's step to
v.
95
General
birine haber bırakmak
leave word with someone
v.
96
General
birine oda kiralamak
lodge
v.
97
General
bağlamak (umudu/geleceği/hayatı birine/bir şeye)
stake on
v.
98
General
birine ücretini verip işine son vermek
pay off (someone)
v.
99
General
birine sırrını söylemek
confide in someone
v.
100
General
birine çekidüzen vermek
smarten someone up
v.
101
General
birine oyun oynamak
play someone false
v.
102
General
bir şeyi birine yüklemek
tag someone with
v.
103
General
birine rehberlik etmek
show someone around
v.
104
General
birine birinin vesayetini vermek
give someone custody of
v.
105
General
birine vekalet etmek
sit in for
v.
106
General
(birine) göre olmak
suit
v.
107
General
vasiyet yoluyla bir şeyi birine bırakmak
will to
v.
108
General
birine bir teklifte bulunmak
make someone a proposition
v.
109
General
el sallayarak birine geç demek
wave someone on
v.
110
General
birine karşı sorumlu olmak
be answerable to someone
v.
111
General
birine dayak atmak
tan someone's hide
v.
112
General
birine haksızlık etmemek
give someone his due
v.
113
General
birine refakat etmek
keep someone company
v.
114
General
birine ateş edip öldürmek
shoot someone down
v.
115
General
birine vekalet etmek
stand in for
v.
116
General
ısınmak (birine)
warm to
v.
117
General
hakkında birine bir şeyler hatırlatmak
refresh someone's memory of
v.
118
General
başka birine ateş ederek birini korumak
cover
v.
119
General
birine refakat etmek
shepherd
v.
120
General
hakkında birine haber getirmek
bring someone word of
v.
121
General
bir şey için birine borçlu olmak
have someone to thank for
v.
122
General
birine sürpriz yapmak
surprise
v.
123
General
çok görmek (bir şeyi birine)
grudge
v.
124
General
birine bir şeyi hile ile kabul ettirmek
palm something off on someone
v.
125
General
birine inanmak
take someone at her word
v.
126
General
birine haksızlık etmek
give someone a raw deal
v.
127
General
birine yararlı olmak
be on someone's side
v.
128
General
birine olan borcu ödemek
pay someone back
v.
129
General
çok soru sormak (birine)
quiz
v.
130
General
birine telefon etmek
ring someone up
v.
131
General
birine ayak uydurmak
accommodate one's pace
v.
132
General
birine gitmek
apply
v.
133
General
birine zor bir iş yüklemek
saddle someone with a task
v.
134
General
destek olmak (birine)
stand by
v.
135
General
birine davetkar bir bakış yöneltmek
give someone the glad eye
v.
136
General
fazla miktarda ilaç vermek (birine)
overdose with
v.
137
General
birine bir söz yöneltmek
address a remark to
v.
138
General
fazla görmek (bir şeyi birine)
begrudge
v.
139
General
birine diz çöktürmek
bring someone to his knees
v.
140
General
el sallayarak birine git demek
wave someone away
v.
141
General
allah birine bir şeyi vermek
be endowed with
v.
142
General
birine doğru söylemek
be straight with
v.
143
General
birine karşı olumsuz fikirler aşılamak
prejudice someone against
v.
144
General
çamur atmak (önemli birine)
muckrake
v.
145
General
birine yanaşmak
sidle up to
v.
146
General
yapmak (birine olumsuz bir şey)
subject to
v.
147
General
birine ait olmak
belong to somebody
v.
148
General
yöneltmek (sözü birine)
mean for
v.
149
General
birine karşı amirane davranmak
boss someone around
v.
150
General
birine takılmak
pull someone's leg
v.
151
General
birine (birşeyin) damgası vurmak
tag someone as
v.
152
General
birine ıslık çalmak
whistle to
v.
153
General
birine veya birşeye zaman ayırmak
have time for
v.
154
General
avantaj birine geçmek
gain the upper hand
v.
155
General
birine ücretini verip işine son vermek
pay someone off
v.
156
General
birine okkalı bir yumruk atmak
slug
v.
157
General
birine (bir konu hakkında) olumlu fikirler aşılamak
prejudice someone in favor of
v.
158
General
bağlı olmak (birine)
be up to
v.
159
General
birine tepeden bakmak
lord over
v.
160
General
birine çıkışmak
jump on someone
v.
161
General
birine diz çöktürmek
bring someone to her knees
v.
162
General
birine engel olmak
stand in someone's way
v.
163
General
birine hiçbir şey vermemek
leave someone out in the cold
v.
164
General
birine telefon etmek
call someone up
v.
165
General
birine iyi gelmek
do someone good
v.
166
General
birine sahte bir güven duygusu vermek
lull someone into a false sense of security
v.
167
General
bir şeyi birine vermek
put something down to
v.
168
General
birine bir şeyin nasıl yapıldığını göstermek
show someone the way to do something
v.
169
General
belirli bir konu hakkında birine yemin ettirmek
swear someone to
v.
170
General
karşı cephe oluşturmak (birine)
gang up on
v.
171
General
birine yaptığı masrafları ödemek
reimburse someone for
v.
172
General
birine yabancı gelmek
be alien to
v.
173
General
birine kapıyı göstermek
show someone the door
v.
174
General
birine bir şeyi ima etmek
give someone to understand something
v.
175
General
birine telefon etmek
give someone a ring
v.
176
General
birine hiç haber vermemek
leave someone out in the cold
v.
177
General
suçu birine yüklemek
shift the blame onto
v.
178
General
birine bir şeyi çaktırmak
put someone wise
v.
179
General
fiziki olarak birine benzemek
take after
v.
180
General
birine fazla değer vermek
put someone on a pedestal
v.
181
General
birine birdenbire sözlerle saldırmak
fly at someone's throat
v.
182
General
birine amir gibi davranmak
lord it over someone
v.
183
General
düşmek (karar birine)
be up to
v.
184
General
birine yan bakmak
look at someone askance
v.
185
General
birine hakça davranmak
do someone justice
v.
186
General
birine bir şeyi ayrıntılarıyla açıklamak
spell something out for
v.
187
General
(kararı vermek) (birine) kalmak
rest with
v.
188
General
birine yürekten bağlı olmak
be bond with somebody at heart
v.
189
General
birine oy vererek göreve getirmek
vote someone in
v.
190
General
karşı gelmek (birine)
stand up to
v.
191
General
birine söz vermek
give someone one's word
v.
192
General
birine bir şeyi ayrıntılarıyla açıklamak
spell something out
v.
193
General
çevirmek (sözü/bakışı birine)
throw
v.
194
General
yabancı olmak (bir yer birine)
be a stranger to
v.
195
General
danışmak (birine)
check with
v.
196
General
birine soğuk davranmak
give someone the cold shoulder
v.
197
General
baskı yapmak (birine)
pressure
v.
198
General
birine baskı yapmak
put pressure on
v.
199
General
birine takılmak
joke with
v.
200
General
birine kefalet ederek tahliyesini sağlamak
bail someone out
v.
201
General
birine ant içirmek
swear someone in
v.
202
General
birine kötü haber vermek
break the news to
v.
203
General
birine ısınmak
warm to somebody
v.
204
General
birine eliyle kenara geç demek
wave someone aside
v.
205
General
birine yeterli miktarda bir şey olmamak
go short of
v.
206
General
birine oyun oynamak
play a joke on someone
v.
207
General
birine tuzak kurmak
set someone up
v.
208
General
birine ısınmak
warm towards somebody
v.
209
General
birine yakışmamak
be beneath someone
v.
210
General
birine takılmak (şaka)
poke fun at
v.
211
General
birine örnek olmak
set someone an example
v.
212
General
birine aman vermemek
give someone no quarter
v.
213
General
kendini birine sevdirmek
endear oneself to someone
v.
214
General
birine küfretmek
swear at
v.
215
General
birine kızgın olmak
be annoyed with
v.
216
General
birine güveni olmak
trust
v.
217
General
bir mülkü birine bırakmak
escheat an estate to somebody
v.
218
General
birine fazla değer vermek
set someone on a pedestal
v.
219
General
birine karşı savaş açmak
levy war on
v.
220
General
birine geniş yetki vermek
give someone a free hand
v.
221
General
birine yetki vermek
invest
v.
222
General
birine kızmak
be vexed with someone
v.
223
General
birine rüşvet vermek
grease someone's palm
v.
224
General
birine bir şey yapması için baskı yapmak
press someone to
v.
225
General
birine kin beslemek
have it in for
v.
226
General
birine ters cevap vermek
bite someone's nose off
v.
227
General
birine varmak
marry someone
v.
228
General
birine vekalet etmek
deputize for somebody
v.
229
General
birine kızgın bir şekilde bakmak
give someone a black look
v.
230
General
birine bir şeyi ısrarla vermeye çalışmak
press something upon someone
v.
231
General
gidip birine bir şey söylemek
accost
v.
232
General
cevap veremeyeceği bir soru sormak (birine)
stump
v.
233
General
birine azizlik etmek
trick
v.
234
General
birine takılmak (şaka)
mess with
v.
235
General
birine veda etmek
bid someone farewell
v.
236
General
nasıl cevap vermesi gerektiğini önceden söylemek (birine)
prime
v.
237
General
birine yardım elini uzatmak
give someone a helping hand
v.
238
General
yanılmış olan birine bir şeyin gerçekten nasıl olduğunu söylemek
put someone right about
v.
239
General
birine kendini ısrarla kabul ettirmek
thrust oneself on
v.
240
General
birine yeterli miktarda bir şey olmamak
go short
v.
241
General
birini birine saldırtmak
sic on
v.
242
General
köpeği birine saldırtmak
sic on
v.
243
General
birine karşılıkta bulunmak (güzel bir şeye karşı)
pay someone back
v.
244
General
birine güvenmek
believe in someone
v.
245
General
birine tekrar telefon etmek
call someone back
v.
246
General
baskı yapmak (birine)
pressurize
v.
247
General
açmak (bir yeri birine)
throw open to
v.
248
General
birine serbestlik tanımak
give a free hand
v.
249
General
birine rüşvet vermek
oil someone's palm
v.
250
General
birine fazla bağlı olmak
be tied to someone's apron strings
v.
251
General
birine çarpılmak
take a shine to
v.
252
General
birine bir şeyi hiç sakınmadan söylemek
tell something to someone straight
v.
253
General
birine ant içirerek bir makama geçirmek
swear someone in
v.
254
General
yanılmış olan birine bir şeyin gerçekten nasıl olduğunu söylemek
set someone right about
v.
255
General
birine rüşvet vermek
pay someone off
v.
256
General
birine kısaca (lakap vb) demek
call someone a name for short
v.
257
General
birine uymak
string along with
v.
258
General
bırakılmasını vasiyet etmek (bir şeyin birine)
will to
v.
259
General
birine uyku vermek
put someone to sleep
v.
260
General
birine coşkulu bir şekilde davranmak
lyricize
v.
261
General
birine soğuk davranmak
keep someone at a distance
v.
262
General
birine tebessüm etmek
throw someone a smile
v.
263
General
birine karşı takdir nişanesi göstermek
pay tribute to
v.
264
General
suçu birine yüklemek
fasten the blame on someone
v.
265
General
birine verip veriştirmek
give someone a piece of one's mind
v.
266
General
birine vurulmak
have a crush on
v.
267
General
zor durumdaki birine yardım etmek
go to bat for someone
v.
268
General
cevap vermekten kaçmak (birinin sorusuna, birine)
evade
v.
269
General
birine boyun eğdirmek
bring someone to her knees
v.
270
General
birine pas vermek
give someone the glad eye
v.
271
General
birine mani olmak
stand in someone's way
v.
272
General
birine maaşını verip işine son vermek
pay someone off
v.
273
General
birine soru soruvermek
shoot someone a question
v.
274
General
birine öfke ile bakmak
look daggers at someone
v.
275
General
birine dert yanmak
cry on someone's shoulder
v.
276
General
birine dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek
let someone have it
v.
277
General
bir şeyi birine zorla kabul ettirmek
push something on someone
v.
278
General
birine dalkavukluk etmek
lick someone's boots
v.
279
General
birine bir konunun temel ilkelerini öğretmek
ground someone in
v.
280
General
birine olan borcu ödemek için başkasının hakkını yemek
rob peter to pay paul
v.
281
General
bakmak (birine)
tend to
v.
282
General
birine reverans yapmak
make someone a curtsy
v.
283
General
birine bir şeyi ısrarla kabul ettirmeye çalışmak
press something on someone
v.
284
General
kendisini telefonla arayıp bulamayan birine telefon etmek
call someone back
v.
285
General
birine gücenmiş olmak
be angry with someone
v.
286
General
birine iltifat etmek
pay someone a compliment
v.
287
General
birine tatsız bir iş yüklemek
lumber someone with
v.
288
General
birine soru yöneltmek
put to
v.
289
General
hakkından gelebilecek birine rastlamak
meet one's match
v.
290
General
birine tutulmak
take a shine to
v.
291
General
birine bir yumruk indirmek
strike someone a blow
v.
292
General
birine inanmak
take someone at his word
v.
293
General
bir şeyi birine anlatmak
get something through someone's head
v.
294
General
birine çok çektirmek
make life miserable for
v.
295
General
birine bir şey hakkında bilgi vermek
prime someone about
v.
296
General
birine boyun eğdirmek
bring someone to his knees
v.
297
General
birine olmayacak vaatlerde bulunmak
promise someone the moon
v.
298
General
birine rüşvet vermek
oil someone's hand
v.
299
General
birine oy vermeyerek görevden uzaklaştırmak
vote someone out
v.
300
General
birine yardım elini uzatmak
lend someone a helping hand
v.
301
General
birine itimadı olmak
have confidence in
v.
302
General
birine oyun oynamak
trick
v.
303
General
birine hayranlığını ifade etmek
take one's hat off to someone
v.
304
General
birine işi düşmek
need somebody's help
v.
305
General
birine özenmek
imitate someone
v.
306
General
birine özenmek
ape someone
v.
307
General
birine akıl danışmak
ask one's advice
v.
308
General
birine telefon etmek
ring somebody (up)
v.
309
General
birine telefon etmek
phone somebody (up)
v.
310
General
birine telefon etmek
give somebody a ring
v.
311
General
birine telefon etmek
give somebody a buzz
v.
312
General
birine telefon etmek
call somebody up
v.
313
General
birine telefon etmek
give somebody a call
v.
314
General
birine bir şeyin bedelini ödemek
compensate someone for
v.
315
General
birine bir şeyi vermemek
withhold
v.
316
General
birine bağlanmak
latch on (to someone)
v.
317
General
birine mesaj atmak (cepten)
text someone
v.
318
General
birine mesaj vermek
leave word (with someone)
v.
319
General
birine makyaj yapmak
make someone up
v.
320
General
birine yürek vermek
strengthen somebody's hand
v.
321
General
(birine) (bir şey) aldırmak
have (someone) get (something)
v.
322
General
birine ayrıcalık tanımak
bestow a privilege upon
v.
323
General
birine ayrıcalık tanımak
bestow a privilege on
v.
324
General
birine yankesicilik yapmak
pick somebody's pocket
v.
325
General
birine benzemek
look like someone
v.
326
General
birine benzemek
resemble someone
v.
327
General
birine dilini çıkarmak
stick one's tongue out at someone
v.
328
General
birine düşman olmak
become hostile towards
v.
329
General
birine bayılmak
like a lot
v.
330
General
birine bayılmak
like enormously
v.
331
General
(elbise) (birine) göre olmak
suit to
v.
332
General
birine bakmak
take someone in hand
v.
333
General
birine nezaret etmek
take someone in hand
v.
334
General
birine sorumluluk vermek
allocate responsibility
v.
335
General
birine sorumluluk vermek
assign someone responsibility
v.
336
General
birine sorumluluk vermek
give someone responsibility
v.
337
General
birine saygı göstermek
show someone respect
v.
338
General
birine saygı göstermek
respect someone
v.
339
General
birine eşlik etmek
accompany someone
v.
340
General
birine eşlik etmek
escort someone
v.
341
General
birine çamur atmak
throw mud at
v.
342
General
birine çarpılmak
have a crush on
v.
343
General
birine bir şeyi zorla benimsetmeye çalışmak
ram it down one's throat
v.
344
General
birine bir şeyi zorla benimsetmeye çalışmak
shove down one's throat
v.
345
General
birine bir şeyi dayatmak
ram it down one's throat
v.
346
General
birine bir şeyi dayatmak
shove down one's throat
v.
347
General
birine soğuk davranmak
hold oneself at a distance
v.
348
General
birine soğuk davranmak
keep oneself apart
v.
349
General
birine soğuk davranmak
keep one's distance
v.
350
General
birine soru yöneltmek
put question
v.
351
General
birine telefon etmek
ring somebody up
v.
352
General
birine telefon etmek
ring somebody
v.
353
General
birine aşık olmak
fall in love with
v.
354
General
birine aşık olmak
fall for
v.
355
General
birine aşık olmak
become infatuated with
v.
356
General
birine vekalet etmek
deputize
v.
357
General
birine tükürdüğünü yalatmak
make someone eat crow
v.
358
General
birine bir iyilikte bulunmak
do somebody a favour
v.
359
General
birine iyilik yapmak
do somebody a favour
v.
360
General
(birine) hürmetlerini iletmek
convey one's regards to
v.
361
General
(birine) selamlarını iletmek
convey one's regards to
v.
362
General
(birine) iyi dileklerini iletmek
convey one's regards to
v.
363
General
(birine) sorun yaratmak
get one's knife into
v.
364
General
birine gönlünü kaptırmak
get off with
v.
365
General
birine boyun eğdirmek
get out of
v.
366
General
birine zarar vermek
take it's toll on someone
v.
367
General
birine yüz çevirmek
stand away
v.
368
General
birine yük yüklemek
lay a burden on
v.
369
General
birine ettiğini buldurmak
bring a person to justice
v.
370
General
birine sorumluluk yüklemek
lay a burden on
v.
371
General
birini başka birine benzetmek
confuse someone with someone else
v.
372
General
birini başka birine benzetmek
mistake someone for someone else
v.
373
General
birini başka birine benzetmek
mix someone up with someone else
v.
374
General
birine inanmak
count on someone’s veracity
v.
375
General
birine destek vermek
take the part of
v.
376
General
birine uğramak
call for someone
v.
377
General
birine baskı yapmak
put pressure on someone
v.
378
General
birine karşı avantaj sağlamak
have an edge over somebody
v.
379
General
birine karşı avantaj sağlamak
have an advantage over somebody
v.
380
General
faturası birine çıkmak
pick up the cost
v.
381
General
birine referans olmak
give a reference about someone
v.
382
General
birine soru yöneltmek
address question
v.
383
General
(birine göre) daha fazla içmek
outdrink
v.
384
General
birine derin duygular beslemek
have deep feelings for someone
v.
385
General
birine derin duygular beslemek
harbor deep feelings towards someone
v.
386
General
birine derin duygular beslemek
harbor deep feelings for someone
v.
387
General
birine karşı sorumlu olmak
be accountable to someone for something
v.
388
General
birine vekalet etmek
act for somebody
v.
389
General
birine ulaşmak
reach someone
v.
390
General
(birine) kızgın olmak
be mad at (someone)
v.
391
General
birine baskı yapmak
exert pressure on someone
v.
392
General
birine tutulmuş olmak
have a crush on someone
v.
393
General
birine abayı yakmış olmak
have a crush on someone
v.
394
General
birine birşey vermek
pass along something to somebody
v.
395
General
hayatını birine adamak
dedicate one's life to someone
v.
396
General
birine ödül vermek
award the prize to someone
v.
397
General
birine hakkını vermek
do someone justice
v.
398
General
birine güvenmek
repose confidence in
v.
399
General
karar (birine) kalmış olmak
be up to
v.
400
General
birine bir şeyi yaptırmak için onu utandırmak
embarrass someone into doing something
v.
401
General
birine tatlı sözlerle veya yoğun ısrarla ve sıkboğaz ederek bir işi yaptırmak
tease someone into doing something
v.
402
General
birine hamile kalmak
be pregnant with someone
v.
403
General
birine altı ay ömür biçmek
give someone six months to live
v.
404
General
birine birisini hatırlatmak
remind him/her of someone
v.
405
General
birine bir konu hakkında bilgi vermek
fill someone in on something
v.
406
General
birine satırla saldırmak
attack someone with meat cleaver
v.
407
General
birine bir şey atmak/fırlatmak
fling something at someone
v.
408
General
birini başka birine uygun görmek/bulmak
think someone fit for someone
v.
409
General
birine karşı kendini savunmak
fight back at someone
v.
410
General
birine bir şey yapması için yetki vermek
empower someone to do something
v.
411
General
birine bir departmanda iş vermek
employ someone in a department
v.
412
General
birine engel olmak
encumber someone with something
v.
413
General
birine bir şey yapması için olanak tanımak/imkan sağlamak
enable someone to do something
v.
414
General
birine kaşlarını çatmak
frown at someone
v.
415
General
bir şeyi birine açık açık söylemek
enunciate something to someone
v.
416
General
bir şeyi birine açıkça ifade etmek
enunciate something to someone
v.
417
General
birine bir şey yapması için yalvarmak
entreat someone to do something
v.
418
General
birine bir konuda imrenmek
envy someone for something
v.
419
General
birini bir başka birine emanet etmek
entrust someone to someone
v.
420
General
birine sitem etmek
expostulate on someone
v.
421
General
birine sitem etmek
expostulate about someone
v.
422
General
birine kefil olmak
swear by someone
v.
423
General
birine nedensiz yere saldırmak
attack someone for no reason
v.
424
General
birine telefon etmek
telephone someone
v.
425
General
birine telefon açmak
telephone someone
v.
426
General
birine bir fikri empoze etmek
impress an idea upon someone
v.
427
General
birine bir fikri empoze etmek
impress an idea on someone
v.
428
General
birine bir fikri aşılamak
impress an idea on someone
v.
429
General
birine bir fikri aşılamak
impress an idea upon someone
v.
430
General
birine bir masal okumak
read someone a story
v.
431
General
birine gözlerini dikip bakmak
goggle at someone
v.
432
General
birine bakakalmak
goggle at someone
v.
433
General
birine rüşvet vermek
bribe someone
v.
434
General
birine parmak şıklatmak
snap finger at someone
v.
435
General
birine veya bir yere başvuruda bulunmak veya bir belge sunmak/ibraz etmek
file something with someone or something
v.
436
General
birine hırlamak
growl at someone
v.
437
General
birine hırlamak
snarl at someone
v.
438
General
birine rehberlik etmek (çevreyi vb gezdirmek)
guide someone around
v.
439
General
birine etrafı göstermek
show someone around
v.
440
General
bir şeyi birine elden vermek
hand something to someone
v.
441
General
birine bir şeyi elden geri vermek
hand something back to someone
v.
442
General
birine karşı itirazda bulunmak
file an opposition against
v.
443
General
birine kıkır kıkır gülmek
giggle at someone
v.
444
General
birine maddi destek vermek
help someone out financially
v.
445
General
birine kartopu atmak
heave a snowball at someone
v.
446
General
birine kartopu atmak
throw a snowball at someone
v.
447
General
birine bir şey atmak
throw something at someone
v.
448
General
birine bir şey atmak
heave something at someone
v.
449
General
birine vurarak karşılık vermek
hit back at someone
v.
450
General
birine yedek olmak
be a substitute for someone
v.
451
General
birine kalp krizi geçirtmek
give someone a heart attack
v.
452
General
birine işi vermek
give the job to someone
v.
453
General
işi birine vermek
give the job to someone
v.
454
General
birine takılmak
tease someone
v.
455
General
birine bir fahişe ayarlamak
get someone a hooker
v.
456
General
birine karşı bir saldırı başlatmak
launch an attack against someone
v.
457
General
birine karşı hisleri olmak
have feelings for someone
v.
458
General
birine karşı bir şeyler hissetmek
have feelings for someone
v.
459
General
birine bir şey yaptırmak/yapmasına neden olmak
lead someone to do something
v.
460
General
birine bilgi sızdırmak
leak information to someone
v.
461
General
birine bıçakla saldırmak
attack someone with a knife
v.
462
General
birine bir şeyi ödünç vermek
lend something out to someone
v.
463
General
birine bir şeyi ödünç vermek
lend something to someone
v.
464
General
birine çek yazmak
write someone a check
v.
465
General
birine etrafı gezdirmek
give someone a tour
v.
466
General
birine yardım etmek için tüm imkanlarıyla seferber olmak
use every means available to help someone
v.
467
General
birine danışmak
seek advise of someone
v.
468
General
birine danışmak
seek advice of someone
v.
469
General
birine (karşı) kuşku uyandıran/sağlam temellere dayanmayan (şüpheli/soru işaretli) bir dava açmak
mount a questionable case against someone
v.
470
General
birine bir iş teklif etmek
offer someone a job
v.
471
General
birine bağlanmak
attach oneself to someone
v.
472
General
birine 50 lira borcu olmak
owe fifty liras to someone
v.
473
General
birine elli lira borcu olmak
owe fifty liras to someone
v.
474
General
birine yiyecek bir şeyler getirmek
bring someone something to eat
v.
475
General
birine biraz hayat dersi vermek
give someone some life lessons
v.
476
General
birine bir dizi soru sormak
ask somene a series of questions
v.
477
General
birine özenmek
want to be like someone else
v.
478
General
birine birini tanıtmak
present someone (to someone) (at something)
v.
479
General
birine suçsuzluğu ispatlamak
prove one's innocence to someone
v.
480
General
bir şeyi birine yansıtmak
project something onto someone
v.
481
General
birine sözlü olarak saldırmak
attack someone verbally
v.
482
General
yürüyüşü birine benzemek
resemble someone in the way she/he walks
v.
483
General
birine otobüste yer ayırmak
save a seat on the bus
v.
484
General
birine saldırmak
attack someone
v.
485
General
(birine) telefonla dönmek
return someone's call
v.
486
General
(birine) telefonla dönmek
return a call
v.
487
General
birine koltuğunu göstermek
show one to one's seat
v.
488
General
birine oturacağı yeri göstermek
show someone to a seat
v.
489
General
birine oturacağı yeri göstermek
show one to one's seat
v.
490
General
birine koltuğunu göstermek
show someone to a seat
v.
491
General
birine bayım/efendim demek
call someone sir
v.
492
General
birine sör diye hitap etmek
call someone sir
v.
493
General
birine evine kadar eşlik etmek
accompany someone home
v.
494
General
birine evine kadar eşlik etmek
see someone home
v.
495
General
birine su püskürtmek
spray someone with water
v.
496
General
birine yakın durmak
remain close to someone
v.
497
General
(elbise) birine tam uymak
fit someone exactly
v.
498
General
birine etrafı gezdirmek
take someone around
v.
499
General
birine izin vermek
give someone permission
v.
500
General
birine izin vermek
allow someone
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of birine
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy