dolayı - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

dolayı



"dolayı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 19 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
dolayı because bağ.
General
dolayı owing to ed.
dolayı due to ed.
dolayı by virtue of ed.
dolayı by way of ed.
dolayı through ed.
dolayı along of ed.
dolayı for bağ.
dolayı because of bağ.
dolayı because bağ.
Phrases
dolayı in regard of [obsolete] ed.
dolayı thanks to expr.
dolayı on account of expr.
Colloquial
dolayı cuz zf.
dolayı via ed.
dolayı by means of ed.
dolayı by help of ed.
dolayı by dint of ed.
dolayı cause bağ.

"dolayı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
(saygıdan dolayı) itaat deference i.
bundan dolayı for this reason zf.
bu sebepten dolayı for this reason zf.
-den dolayı due to ed.
General
saat farkından dolayı rahatsızlık jet lag i.
üstünlüğünden dolayı göze çarpan standout i.
geçmişte önemli veya ünlü oluşundan dolayı ilgi çekici kabul edilen atraksiyon historical attraction i.
sıcaklıktan dolayı kuruma exsiccation i.
kızgınlık (haksızlıktan dolayı) indignation i.
evlenmeme ve cinsel ilişkide bulunmama (genellikle dini nedenlerden dolayı) celibacy i.
arabanın benzinsizlikten dolayı durması peter out i.
bir tartışmanın herhangi bir sorundan dolayı sonuca varamaması durumu aporia i.
bir tartışmanın herhangi bir sorundan dolayı sonuca varamaması aporia i.
ihmalden dolayı kaybedilen şey forfeit i.
parasızlıktan dolayı masraftan kaçınma austereness i.
hiddetten dolayı parlamalar flames i.
yaşlılık ya da hastalık sebeplerinden dolayı yarı zamanlı çalışma semiretirement i.
ağır bir suçtan dolayı hapiste yatmış kimse ex-convict i.
kötü hava şartlarından dolayı limanda mahsur kalmış (gemi) weather-bound i.
koyunun kuyruğunun dışkıdan dolayı tüylerine yapışması tagsore i.
koyunun kuyruğunun dışkıdan dolayı tüylerine yapışması tagbelt i.
şehrin işlenen suçlardan dolayı kötü üne sahip bölgesi tenderloin i.
gençliğinden dolayı taşkınlık yapan kimse devil i.
kaçmak (bir suçtan dolayı) abscond f.
bir şeyden dolayı birini takdir etmek give someone credit for f.
uçamamak (uçak hava koşullarından dolayı) ground f.
yapmamak (merhametten/şefkatten dolayı) forbear f.
bir hayvanı merhametten dolayı öldürmek put an animal away f.
başarısızlıktan dolayı okulu bırakmak zorunda kalmak flunk out f.
karşısındakinin fazla konuşmasından dolayı ağzını açamamak be unable to get a word in edgewise f.
büyük bir devlet memurunu görevindeki kusurdan dolayı yüce divanda suçlamak impeach f.
hasta olduğundan dolayı işe gitmemek be off sick f.
borcundan dolayı kapalı olmak be disconnected due to nonpayment f.
borcundan dolayı kapamak disconnect due to nonpayment f.
inim inim inlemek (bir sebepten dolayı) groan under something f.
-den dolayı kaygılanmak be uneasy about f.
-den dolayı kaygılanmak be anxious about f.
-den dolayı kaygılanmak be concerned about f.
-den dolayı kaygılanmak be worried with regards to f.
-den dolayı sevinçten uçmak rejoice over f.
-den dolayı sevinçten uçmak rejoice at f.
tereddütten dolayı harekete geçmemek shilly-shally f.
-den dolayı çok heyecanlanmak be intoxicated with f.
-den dolayı çok heyecanlanmak be intoxicated by f.
-den dolayı zarar görmek be damaged because of f.
bir işten dolayı başı ağrımak (a certain thing) give someone a headache f.
zorunlu hallerden dolayı duran üretim faaliyetlerini tekrar başlatmak remobilize f.
-den dolayı ... ile eleştirmek impeach someone for something f.
(salgından vb dolayı) çocuğu okuldan almak remove child from school f.
birini -den dolayı tutuklamak arrest someone for something f.
-den dolayı zarar görmek be damaged due to f.
duman solumadan dolayı tedavi görmek be treated for smoke inhalation f.
olanlardan dolayı birini suçlamak blame someone for what happened f.
(bir şeyden) dolayı havalara uçmak overcrow f.
(sert cisim) baskıdan dolayı zarar görmek flow f.
yaştan dolayı elenmek superannuate f.
(aşırı maruz kalınan şeyden dolayı) tiksinmek surfeit [obsolete] f.
aşırı davranışlarından dolayı göze çarpan flamboyant s.
meşhur (kötü bir şeyden dolayı) infamous s.
kızgın (haksızlıktan dolayı) indignant s.
yaş haddinden dolayı emekliye ayrılmış superannuated s.
kabahatinden dolayı utangaç sheepish s.
evlenmeyen ve cinsel ilişkide bulunmayan (kimse) (genellikle dini nedenlerden dolayı) celibate s.
yaşlılıktan dolayı bir işi gerektiği gibi yapamayan superannuated s.
aşırı davranışlarından dolayı göze çarpan (kimse) glitzy s.
-den dolayı kızmış angry at s.
-den dolayı çılgına dönmüş distraught with s.
(-den dolayı) yatağa düşmüş laid up with s.
rüzgarsızlıktan dolayı yol alamama (yelkenli) becalmed s.
sisli (kirli havadan dolayı) smoggy s.
puslu (kirli havadan dolayı) smoggy s.
ihmalden dolayı kaybedilmeyen unforfeitable s.
ondan dolayı her s.
önceki kuşakların duygu veya fikirlerinden dolayı olan hereditary s.
(tuzluluktan dolayı) acı brack [dialect] s.
(tuzluluktan dolayı) acı breachy [dialect] [uk] s.
ondan dolayı hers [obsolete] s.
(boksör) kafasına aldığı darbelerden dolayı ayakta duramayacak hale gelip bilinci zayıflamış groggy s.
(yaştan dolayı) hafızası zayıflayan doted [scotland] s.
yaşlılık ya da hastalık sebeplerinden dolayı yarı zamanlı çalışan semiretired s.
ihtiyaçtan dolayı from necessity zf.
bundan dolayı ergo zf.
bundan dolayı accordingly zf.
çeşitli nedenlerden dolayı for various reasons zf.
ondan dolayı for that reason zf.
bundan dolayı hereby zf.
üstün çabalarından dolayı for her outstanding efforts zf.
o sebepten dolayı thence zf.
-den dolayı in so far as zf.
ondan dolayı so zf.
bazı nedenlerden dolayı for some reason zf.
memuriyetinden dolayı exofficio zf.
çeşitli nedenlerden dolayı for a variety of reasons zf.
açık nedenlerden dolayı for obvious reasons zf.
bundan dolayı hence zf.
öğrenme merakından dolayı out of curiosity zf.
ondan dolayı thence zf.
bundan dolayı so zf.
üstün çabalarından dolayı for his outstanding efforts zf.
o sebepten dolayı for that reason zf.
meraktan dolayı out of curiosity zf.
bundan dolayı consequently zf.
bundan dolayı therefore zf.
sırf vazifeden dolayı for the sake of duty zf.
katkılarından dolayı for their contributions zf.
katkılarından dolayı for his contributions zf.
katkılarından dolayı for her contributions zf.
bilinmeyen bir nedenden dolayı for an unknown reason zf.
sıralanan nedenlerden dolayı due to the reasons listed zf.
yukarıdaki tüm bu nedenlerden dolayı from all reasons above zf.
daha iyi bir sebepten dolayı the rather zf.
o sebepten dolayı therefrom zf.
o sebepten dolayı thereof zf.
birçok nedenlerden dolayı for various reasons zf.
bundan dolayı whennes zf.
bundan dolayı whereby zf.
bir şeyden dolayı wherewithal zf.
bundan dolayı henen [obsolete] zf.
bundan dolayı hennes zf.
bundan dolayı here-at zf.
-den dolayı inasmuch as zf.
iki nedenden dolayı doubly zf.
bazı nedenlerden dolayı somewhy zf.
den, den dolayı hence zf.
yokluğundan dolayı in default of ed.
-den dolayı by virtue of ed.
-den dolayı out of ed.
eksikliğinden dolayı through lack of ed.
sebepten dolayı on the score of ed.
-den dolayı on the score of ed.
-den dolayı owing to ed.
-den dolayı resulting from ed.
-den dolayı in virtue of ed.
-den dolayı for ed.
-den dolayı since ed.
-den dolayı what with ed.
-den dolayı through ed.
-sizlikten dolayı for want of ed.
-den dolayı in connection with ed.
-den dolayı in ed.
'-den dolayı syn [scotland] ed.
hangisinden dolayı whereby zm.
kimden dolayı whose zm.
kimlerden dolayı whose zm.
-den dolayı as bağ.
-den dolayı because of bağ.
bundan dolayı wherefore bağ.
-den dolayı due to the fact that bağ.
-den dolayı because bağ.
-diğinden dolayı in that bağ.
bundan dolayı whereupon bağ.
işte bu sebepten dolayı for that reason that bağ.
bunlardan dolayı because of these bağ.
(bir şeyden) dolayı whereat bağ.
tek bir nedenden dolayı olma anlamı veren ön ek mono- ök.
bundan dolayı what of this expr.
yokluğundan dolayı for fault of [obsolete] expr.
yokluğundan dolayı for the fault of [obsolete] expr.
Phrasals
(çevredeki gürültüden dolayı) yüksek sesle konuşmak talk over f.
birisini bir şeyden dolayı kutlamak congratulate someone on something f.
birini bir şeyden dolayı azarlamak reproach someone with something f.
(bedensel yorulma vb'den dolayı) dinlenmek rest from something f.
-den dolayı birisinden nefret etmek despise someone for something f.
-den dolayı cezalandırmak penalize someone for something f.
-den dolayı zulmetmek persecute someone for something f.
-için/dolayı saygı duymak respect for f.
-den dolayı eleştirmek/suçlamak denounce someone for something f.
(korku gibi bir nedenden dolayı) sinmek cower down (from something) f.
(korku gibi bir nedenden dolayı) çömelmek cower down (from something) f.
(korku gibi bir nedenden dolayı) büzülmek cower down (from something) f.
(korku gibi bir nedenden dolayı) sinmek cower down (with something) f.
(korku gibi bir nedenden dolayı) çömelmek cower down (with something) f.
(korku gibi bir nedenden dolayı) büzülmek cower down (with something) f.
(birine/bir şeye bir özelliğinden dolayı) değer/kıymet vermek trim (something) from (something else) f.
(birinin/bir şeyin bir özelliğinden dolayı) çok değerli/kıymetli olduğunu düşünmek trim (something) from (something else) f.
(birini/bir şeyi bir özelliğinden dolayı) çok değerli/kıymetli saymak trim (something) from (something else) f.
birine/bir şeye bir özelliğinden dolayı saygı duymak value someone or something for something f.
birini/bir şeyi bir özelliğinden dolayı beğenmek value someone or something for something f.
birine/bir şeye bir özelliğinden dolayı hayran kalmak/olmak value someone or something for something f.
(bir şeyden) dolayı çok sevinmek exult over (something) f.
(bir şeyden) dolayı havalara uçmak exult over (something) f.
(bir şeyden dolayı) bayram etmek exult over (something) f.
bir nedenden dolayı bayılmak faint from something f.
yoğun bir duygudan dolayı ağlamak weep for (someone or something) f.
yoğun bir duygudan dolayı göz yaşı dökmek weep for (someone or something) f.
(çok yoğun bir duygudan dolayı) ağlamak weep with (something) f.
(bir şeyden dolayı) kaçışmak run at (someone or something) f.
(bir şeyden dolayı) huzursuzlanmak wince at (something) f.
(birine/bir şeye yaptığı bir şeyden dolayı) sitem etmek reproach (someone or something) for (doing) (something) f.
(birine/bir şeye yaptığı bir şeyden dolayı) serzenişte bulunmak reproach (someone or something) for (doing) (something) f.
(birin/bir şey yaptığı bir şeyden dolayı) suçlamak reproach (someone or something) for (doing) (something) f.
(birini/bir şey yaptığı bir şeyden dolayı) ayıplamak reproach (someone or something) for (doing) (something) f.
(birini/bir şeyi yaptığı bir şeyden dolayı) azarlamak/kınamak reproach (someone or something) for (doing) (something) f.
(birini/bir şeyi yaptığı bir şeyden dolayı) eleştirmek reproach (someone or something) for (doing) (something) f.
(birine/bir şeye yaptığı bir şeyden dolayı) sitem etmek reprove (someone or something) for (doing) (something) f.
(birine/bir şeye yaptığı bir şeyden dolayı) serzenişte bulunmak reprove (someone or something) for (doing) (something) f.
(birin/bir şey yaptığı bir şeyden dolayı) suçlamak reprove (someone or something) for (doing) (something) f.
(birini/bir şey yaptığı bir şeyden dolayı) ayıplamak reprove (someone or something) for (doing) (something) f.
(birini/bir şeyi yaptığı bir şeyden dolayı) azarlamak/kınamak reprove (someone or something) for (doing) (something) f.
(birini/bir şeyi yaptığı bir şeyden dolayı) eleştirmek reprove (someone or something) for (doing) (something) f.
birini bir şeyden dolayı/bir şey için onurlandırmak honor someone for something f.
birinin bir şeyden dolayı/bir şey için gururunu okşamak honor someone for something f.
birini bir şeyden dolayı/bir şey için onore etmek honor someone for something f.
birini bir şeyden dolayı/bir şey için kutlamak honor someone for something f.
yağmurdan dolayı iptal olmak wash out f.
yağmurdan dolayı iptal edilmek wash something out f.
yoğun yağıştan dolayı iptal edilmesine neden olmak wash something out f.
yağmurdan dolayı iptal edilmek wash out f.
yağmurdan/yoğun yağıştan dolayı ertelenmek wash out f.
olumsuz hava koşullarından dolayı içeride tıkılıp kalmak weather in f.
yağmurdan dolayı içeride kalmak rain in f.
yağmurdan dolayı içeri almak rain in f.
yağmurdan dolayı içeride olmak rain in f.
yağmurdan dolayı kapalı alanda olmak rain in f.
sert hava şartlarından dolayı mahsur kalmak sock in f.
birine bir şeyden dolayı gıpta etmek/hayran olmak admire someone for something f.
(birine bir şeyden) dolayı gıpta etmek/hayran olmak admire (one) for (something) f.
-den dolayı saygı duymak admire for f.
'-den dolayı hayranlık duymak admire for f.
bir şeyden dolayı meydana gelmek arise from something f.
bir şeyden dolayı olmak arise from something f.
bir şeyden dolayı meydana gelmek arise out of something f.
bir şeyden dolayı olmak arise out of something f.
(bir şeyden) dolayı meydana gelmek arise out of (something) f.
(bir şeyden) dolayı olmak arise out of (something) f.
bir şeyden dolayı kızarmak blush with something f.
-den dolayı kızarmak blush with f.
(bir duygudan) dolayı kızarmak blush with (an emotion) f.
(birini bir şeyden) dolayı suçlamak/ihbar etmek denounce (one) for (something) f.
-den dolayı suçlamak/ihbar etmek denounce for f.
(bir şeyden) dolayı (birinden) nefret etmek despise (one) for (something) f.
-den dolayı nefret etmek despise for f.
(bir şeyden dolayı) çok mutlu olmak exult at (something) f.
(bir şeyden dolayı) bayram etmek exult at (something) f.
(bir şeyden dolayı) havalara uçmak exult at (something) f.
(bir şeyden dolayı) çok mutlu olmak exult in (something) f.
(bir şeyden dolayı) bayram etmek exult in (something) f.
(bir şeyden dolayı) havalara uçmak exult in (something) f.
dolayı/yüzünden bayılmak faint from f.
-den dolayı kendinden geçmek faint from f.
-den dolayı/yüzünden düşüp bayılmak faint from f.
-den dolayı/yüzünden baygınlık geçirmek faint from f.
başarısızlıktan dolayı (okulu) bırakmak zorunda kalmak flunk out (of something) f.
başarısızlıktan dolayı (okuldan) atılmak flunk out (of something) f.
sisten dolayı mahsur kalmak fog in f.
sisten dolayı yola çıkamamak fog in f.
(hafif suçtan dolayı) tevkif etmek run in f.
inim inim inlemek (bir sebepten dolayı) groan under f.
-den dolayı/için onurlandırmak honor for f.
'-den dolayı/için gururunu okşamak honor for f.
'-den dolayı/için onore etmek honor for f.
'-den dolayı/için kutlamak honor for f.
'-den dolayı ... ile eleştirmek impeach for f.
(bir şeyden dolayı) refleksle sıçramak jump from (something) f.
(bir şeyden dolayı) pozitif enerji dolmak jump from (something) f.
(bir şeyden dolayı) çok sevinmek jump from (something) f.
(bir şeyden dolayı) refleksle sıçramak jump with (something) f.
-den dolayı yollarını ayırmak/ayrılmak part over f.
(birini/bir şeyi bir şeyden) dolayı cezalandırmak penalize (someone or something) for (something) f.
(birine/bir şeye bir şeyden) dolayı ceza vermek penalize (someone or something) for (something) f.
-den dolayı cezalandırmak penalize for f.
'-den dolayı ceza vermek penalize for f.
(birine bir şeyden) dolayı zulmetmek persecute (one) for (something) f.
(birine bir şeyden) dolayı işkence etmek persecute (one) for (something) f.
(birine bir şeyden) dolayı eziyet etmek persecute (one) for (something) f.
-den dolayı zulmetmek persecute for f.
'-den dolayı işkence etmek persecute for f.
(-den dolayı eziyet etmek persecute for f.
(bir suçtan) dolayı birini yakalamak/tutuklamak pinch for f.
(birini/kendini bir şeyden) dolayı cezalandırmak punish (someone or oneself) for (something) f.
-den dolayı cezalandırmak punish for f.
(bir şeyden) dolayı bayram etmek rejoice at (something) f.
(bir şeyden) dolayı sevinçten havaya uçmak rejoice at (something) f.
(bir şeyden) dolayı bayram etmek rejoice over (something) f.
(bir şeyden) dolayı sevinçten havaya uçmak rejoice over (something) f.
(bir şeyden) dolayı reddetmek/bağını koparmak renounce for (something) f.
-den dolayı/için sitem etmek reproach for f.
-den dolayı/için serzenişte bulunmak reproach for f.
-den dolayı/için ayıplamak reproach for f.
-den dolayı/için azarlamak/kınamak reproach for f.
-den dolayı/için eleştirmek reproach for f.
-den dolayı/için sitem etmek reprove for f.
-den dolayı/için serzenişte bulunmak reprove for f.
-den dolayı/için ayıplamak reprove for f.
-den dolayı/için azarlamak/kınamak reprove for f.
-den dolayı/için eleştirmek reprove for f.
-den dolayı/için suçlamak reprove for f.
(bir şeyden) dolayı (birine/bir şeye) saygı duymak respect (someone or something) for (something) f.
-den dolayı dinlenmek rest from f.
(birine/bir şeye bir şeyden) dolayı büyük saygı duymak revere (someone or something) for (something) f.
(birine/bir şeye bir şeyden) dolayı büyük saygı ve hayranlık göstermek revere (someone or something) for (something) f.
(bir şeyden) dolayı (birinin/bir şeyin) önünde saygı ile eğilmek revere (someone or something) for (something) f.
(bir şeyle/bir şeyden dolayı) feryat etmek scream with (something) f.
(bir şeyi) bir şeyden dolayı (bir yere) geri göndermek send (something) back (to some place) for (something) f.
kardan dolayı mahsur kalmak snow in f.
(bir şeyden dolayı) kıpırdanmak squirm with (something) f.
(bir şeyden dolayı) kıvranmak squirm with (something) f.
(bir şeyden dolayı) yerinde rahat duramamak squirm with (something) f.
(bir şeyden dolayı) kıvranıp durmak squirm with (something) f.
(bir karardan/seçimden) dolayı içi rahat olmamak/suçluluk hissetmek struggle with (something) f.
(birine/bir şeye birinden/bir şeyden) dolayı değer vermek value (someone or something) for (someone or something else) f.
-den dolayı değer vermek value for f.
(bir şeyden) dolayı uyanmak wake (up) to (something) f.
(bir şeyden) dolayı uyanmak waken to (something) f.
belirli bir nedenden dolayı seçmek pick upon f.
Phrases
ışıktan dolayı olduğundan farklı görünen şey trick of the light i.
aynı sebepten dolayı for the same reason i.
aynı nedenden dolayı due to the same reason i.
esasen -den dolayı due in no small part to i.
ahlaki gerekçelerden/nedenlerden dolayı on moral grounds expr.
birçok sebepten dolayı due to several reasons expr.
birçok nedenden dolayı due to several reasons expr.
bu nedenlerden dolayı due to these reasons expr.
belli sebeplerden dolayı due to certain reasons expr.
bu nedenlerden dolayı because of these reasons expr.
bu nedenden dolayı because of this reason expr.
bu nedenden dolayı due to this reason expr.
bundan dolayı because of this expr.
bundan dolayı to this respect expr.
bilinmeyen bir nedenden dolayı due to an unknown reason expr.
bu sebeplerden dolayı due to these reasons expr.
bundan dolayı due to this expr.
bu sebeplerden dolayı because of these reasons expr.
bu sebepten dolayı due to this reason expr.
başka bazı nedenlerden dolayı for some other reasons expr.
bu sebepten dolayı because of this reason expr.
geç cevap verdiğimden dolayı lütfen özürlerimi kabul edin please accept my apologies for replying late expr.
işte bu sebepten dolayı just because of this reason expr.
kabul edelim...-den dolayı granted that expr.
rahatsızlıktan dolayı özür dilerim/dileriz sorry for the inconvenience expr.
temel olarak -den dolayı due in no small part to expr.
teknik bir sorundan dolayı due to a technical problem expr.
teknik bir hatadan dolayı due to a technical failure expr.
teknik bir sorundan dolayı because of a technical problem expr.
teknik bir hatadan dolayı because of a technical failure expr.
yoğun kar yağışından dolayı because of heavy snow expr.
-den dolayı because of the fact that expr.
-den dolayı by the virtue of expr.
-den dolayı owing to the fact that expr.
verdiğimiz geçici rahatsızlıktan dolayı özür dileriz we sincerely apologize for the temporary inconvenience we have caused expr.
-den dolayı by virtue of the fact that expr.
yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı due to the abovementioned reasons expr.
-den dolayı in connection with expr.
verdiğimiz geçici rahatsızlıktan dolayı özür dileriz we apologise for any temporary inconvenience caused expr.
-den dolayı on account of expr.
verdiğimiz geçici rahatsızlıktan dolayı özür dileriz we apologize for the temporary inconvenience we may have caused expr.
-den dolayı because of that expr.
-den dolayı hesaba katınca in view of expr.
-den dolayı on account of the fact that expr.
-den dolayı on account of something expr.
verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz pardon the inconvenience expr.
-den dolayı in view of expr.
verdiğimiz geçici rahatsızlıktan dolayı özür dileriz we apologize for any inconvenience caused expr.
kendine göre/kendince bir sebepten dolayı for (a/some) reason(s) best known to (oneself) expr.
bilinmeyen/bilmediğim bir sebepten dolayı for (a/some) reason(s) best known to (oneself) expr.
anlaşılmayan bir sebepten dolayı for reasons best known to himself (or herself) expr.
(bir şeyden) dolayı out of consideration of (something) expr.
(birine/bir şeye) karşı duyduğu sempatiden dolayı out of sympathy with (someone or something) expr.
(birine/bir şeye) karşı anlayışından dolayı out of sympathy with (someone or something) expr.
(birine/bir şeye) bağlılığından dolayı out of sympathy with (someone or something) expr.
(bir şeyden) dolayı as a result of (something) expr.
(bir şeyden dolayı) tehlikede at risk (from/of something) expr.
(bir şeyden dolayı) risk altında at risk (from/of something) expr.
'-den dolayı being that expr.
(birinden/bir şeyden) dolayı due to (someone or something) expr.
(bir şey) yokluğundan dolayı in default of (something) expr.
(bir şeyden) dolayı in view of (something) expr.
(bir şeyden) dolayı in virtue of (something) expr.
(birinden/bir şeyden) dolayı on account of (someone or something) expr.
Colloquial
elimizde olmayan nedenlerden dolayı due to reasons beyond our control i.
elde olan veya olmayan nedenlerden dolayı due to the reasons both within and beyond control i.
internet kullanıcılarının, internet bağlantısındaki yavaşlık, meşgul sunucular veya eksik linklerden dolayı içinde bulundukları sinirlilik hali web rage i.
tereddütten dolayı harekete geçmeme shilly-shallying i.
akan/dağılan göz makyajından dolayı göz çevresinde meydana gelen siyahlık coon eye(s) i.
bir darbeden dolayı şişmiş/patlamış dudak fat lip i.
bir gün önce çok içmekten dolayı kendini hasta/bitkin hissetme bighead i.
bir gün önce çok içmekten dolayı yaşanan baş ağrısı bighead i.
tutsak olmamasına rağmen içinde bulunduğu durumdan dolayı eli kolu bağlı kimse hog on ice i.
britanya'da çocuk mahkemesinin yargılanan bir çocuğun yerel yönetimce kontrol edilemez durumda olmasından dolayı aldığı tutuklama kararı unruly certificate i.
(giysilerinin önünü düğme yerine kancayla kapatmalarından dolayı) amiş hooker i.
tartışmalı eserlerinden dolayı heredot'un lakabı father of lies i.
bir nedenden dolayı olmak happen for a reason f.
tereddütten dolayı harekete geçmemek shilly-shally f.
-den dolayı üzgün olmak upset about f.
yokluktan dolayı ekonomi yapmak tighten one's belt f.
yokluktan dolayı ekonomi yapmak pull in one's belt f.
(stresten/gerginlikten dolayı) midesi düğümlenmek someone's stomach is in knots f.
yorgunluktan dolayı hemen uyuyup kalmak crash out f.
kafasına yediği sert yumruktan dolayı zihni karışmak be punch-drunk f.
kafasına yediği sert yumruktan dolayı travma yaşamak be punch-drunk f.
yağmurdan dolayı içeride mahsur kalmak be rained in f.
yağmurdan dolayı dışarı çıkamamak be rained in f.
yağmurdan dolayı kapalı bir yerde kalmak be rained in f.
kar yağışından dolayı iptal edilmek durumunda kalmak snow out f.
kar yağışından dolayı mecburen ertelenmek snow out f.
(birisini) yaptığı bir şeyden dolayı suçlu hissettirmek guilt-trip f.
bir şeyden dolayı üzülmüş exercised about something s.
bir şeyden dolayı mutsuz olmuş exercised about something s.
ailesinden/yaşantısından dolayı ünlü famous for being famous s.
bir şeyden dolayı aşırı heyecanlı jacked up on (something) s.
bir şeyden dolayı yerinde duramayan jacked up on (something) s.
yağmurdan dolayı içeride mahsur kalmış rained in s.
yağmurdan dolayı dışarı çıkamamış rained in s.
yağmurdan dolayı kapalı bir yerde kalmış rained in s.
(bir şeyden dolayı) yüzü kızarmış flushed with (something) s.
(bir şeyden dolayı) kıpkırmızı olmuş flushed with (something) s.
(bir şeyden) dolayı canı sıkkın racked with (something) s.
kardan dolayı mahsur kalmış snowed in s.
'-den dolayı outta ed.
birçok nedenden dolayı due to several reasons expr.
bir nedenden dolayı for some reason expr.
birçok nedenden dolayı due to the several reasons expr.
ilkelerinden dolayı on principle expr.
pek çok nedenden dolayı for many reasons expr.
saygımdan dolayı due to my respect expr.
parasızlıktan dolayı güç durumda on one's beam ends expr.
sülalece(k) (harf oyunundan dolayı) whole fam damily expr.
sülalece(k) (harf oyunundan dolayı) the whole fam damily expr.
yağmurdan dolayı iptal oldu/gecikti/ertelendi rain stopped play [uk/ireland] expr.
bir şeysizlikten dolayı for want of something expr.
bazı nedenlerden dolayı for xyz reasons expr.
belirsiz nedenlerden dolayı for xyz reasons expr.
(bir şey) eksikliğinden dolayı sana yazık I find your lack of (something) disturbing expr.
-den dolayı seeing as/that... expr.
birinden/bir şeyden dolayı thanks to somebody/something expr.
Idioms
annesi ve babası çalıştığından dolayı sürekli evde yalnız kalan çocuk a latchkey child i.
annesi ve babası çalıştığından dolayı sürekli evde yalnız kalan çocuk a latchkey kid i.
(çok sayıda erkekle ilişkiye girdiğinden dolayı toplumdan dışlanmış) basit kadın a scarlet woman i.
akan/dağılan göz makyajından dolayı göz çevresinde meydana gelen siyahlık raccoon eyes i.
akan/dağılan göz makyajından dolayı göz çevresinde meydana gelen siyahlık raccoon eye i.
kıdemden dolayı sahip olunan nüfuz/etki grey power i.
akşamdan kalma veya hasta olmaktan dolayı başı ağrıma/sersem gibi olma a thick head i.
gürültüden dolayı konsantre olamamak be unable to hear (oneself) think f.
gürültüden dolayı konsantre olamamak be unable to hear yourself think f.
(bir şeyden) dolayı (birinin) başını ağrıtmak burden someone or something with someone or something f.
bir şeyden dolayı yollarını ayırmak/ayrılmak part over something f.
birisini yaptığı bir şeyden dolayı suçlu hissettirmek put a guilt trip on somebody f.
birisini yaptığı bir şeyden dolayı suçlu hissettirmek send somebody on a guilt trip f.
deneyimden dolayı bir şeyi yapmaya alışkın olmak get one's hand in f.
deneyimden dolayı bir şeyi yapmaya alışkın olmak keep one's hand in f.
çok faul yaptığından dolayı oyundan atılmak foul out of something f.
gereksiz veya önemsiz bir şeyden dolayı sinirlenmek chuck one's toys out of the parm f.
gereksiz veya önemsiz bir şeyden dolayı sinirlenmek throw one's toys out of the pram f.
hatasından dolayı azarlamak give the rough edge of one's tongue f.
hatasından dolayı azarlamak give rough edge of one's tongue f.
hastalıktan dolayı yatmak take to one's bed f.
pastan dolayı çürüyüp iş göremez hale gelmek rust out f.
(ekonomik nedenlerden dolayı) işçi çıkartmak lay off f.
(patlamadan vb dolayı) kulakları çınlamak one's ears are ringing f.
(ekonomik nedenlerden dolayı) adam çıkartmak lay off f.
utançtan/mahcubiyetten dolayı bir sırrını gizlemekten vazgeçerek ifşa etmek come out of the closet f.
utançtan/mahcubiyetten dolayı bir sırrını gizlemekten vazgeçerek ifşa etmek get out of the closet f.
(bir şeyi yaptığından dolayı) kendini suçlamak kick oneself for doing something f.
(sudan dolayı) buruş buruş olmak be as wrinkled as a raisin f.
(özellikle korktuğundan dolayı) bir işten elini eteğini çekmek crap out of something on someone f.
(ekonomik nedenlerden dolayı) işten çıkartmak lay off f.
(yediği bir darbeden dolayı) yıldızları saymak have a glass jaw f.
güneş ışığından dolayı görüşü engellenmek have the sun in (one's) eyes f.
hastalıktan/yaralanmadan dolayı ölümü hızlıca yaklaşmak fade fast f.
küçük bir sıkıntıdan/aksilikten dolayı ölmek die for want of lobster sauce f.
küçük bir sıkıntıdan/aksilikten dolayı yıkılmak die for want of lobster sauce f.
kızgınlıktan ziyade hayal kırıklığından dolayı yapmak do something more in sorrow than in anger f.
utançtan, sinirden, romantik etkileşimden dolayı yüzü kızarmak go red f.
(bir şeyden, suçtan, hatadan) dolayı yakalanmak get done for (something) f.
akşamdan kalma veya hasta olmaktan dolayı başı ağrımak/sersem gibi olmak have a thick head [uk] f.
ilaçlardan dolayı kendinden geçmiş/sersemlemiş be doped to the gills f.
kafasına aldığı bir darbeden dolayı zihni karışmak be on queer street f.
kafasına aldığı bir darbeden dolayı travma yaşamak be on queer street f.
aldığı bir darbeden dolayı sersemlemek be on queer street f.
(ihtiyaç veya fakirlikten dolayı) kamu yardımı almak be on relief f.
(ihtiyaç veya fakirlikten dolayı) maddi yardım almak be on relief f.
geçirdiği başarı/şanslı bir dönemden dolayı kendini emniyete aldığını hissetmek be riding high in the saddle f.
bir şeyden/bir şey yapmaktan dolayı cezayı yemek get done for something/for doing something [uk] f.
bir şeyden/bir şey yapmaktan dolayı cezayı yemek be done for something/for doing something [uk] f.
(bir şeyden dolayı) kıyameti koparmak create a stink (about something) f.
(bir şeyden dolayı) kıyameti koparmak make a stink (about something) f.
(bir şeyden dolayı) kıyameti koparmak raise a stink (about something) f.
(bir şeyden dolayı) eleştiri oklarının hedefi olmak get (the) flak (for something) f.
(bir şeyden dolayı) eleştiri oklarının hedefi olmak take (the) flak (for something) f.
deneyimden dolayı bir şeyi yapmaya alışkın olmak keep hand in f.
aşırı iyi niyetten dolayı birinin zarar görmesine neden olmak kill somebody with kindness f.
aşırı iyi niyetten dolayı birinin zarar görmesine neden olmak kill with kindness f.
birinden/bir şeyden dolayı kıyameti koparmak make a stink about someone/something f.
sağlıkla ilgili nedenlerden dolayı kovulmak medical out [us] f.
sağlıkla ilgili nedenlerden dolayı kovmak medical out [us] f.
(birinden/bir şeyden dolayı) kıyameti koparmak raise a stink (about someone/something) f.
gereksiz veya önemsiz bir şeyden dolayı sinirlenmek throw your toys out of the pram f.
(ihtiyaç veya fakirlikten dolayı) kamu yardımı alan on relief s.
-den dolayı üzülmüş exercised about s.
-den dolayı mutsuz olmuş exercised about s.
geçirdiği başarı/şanslı bir dönemden dolayı kendini emniyete aldığını hisseden riding high s.
(bir şeyden) dolayı sıkışmış seized with (something) s.
(bir şeyden) dolayı hareket edemez hale gelmiş seized with (something) s.
(yoğun talepten dolayı) az sayıda bulunan in short supply expr.
(görüşlerinden dolayı) topun ağzında in the cross hairs expr.
'-den dolayı at the hand of (someone or something) expr.
'-den dolayı at the hands of (someone or something) expr.
'-den dolayı at the hand of expr.
birinden dolayı at the hands of somebody expr.
birinden dolayı at somebody's hands expr.