Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
fashion
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"fashion"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 45 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
fashion
i.
moda
General
2
Genel
fashion
i.
üslûp
3
Genel
fashion
i.
tarz
4
Genel
fashion
i.
kılık
5
Genel
fashion
i.
kesim
6
Genel
fashion
i.
yüksek tabaka
7
Genel
fashion
i.
davranış
8
Genel
fashion
i.
şekil
9
Genel
fashion
i.
adet
10
Genel
fashion
i.
kılık kıyafet
11
Genel
fashion
i.
usul
12
Genel
fashion
i.
biçim
13
Genel
fashion
i.
dış görünüş
14
Genel
fashion
i.
moda
15
Genel
fashion
i.
geçerli stil
16
Genel
fashion
i.
mevcut gelenek
17
Genel
fashion
i.
tür
18
Genel
fashion
i.
çeşit
19
Genel
fashion
i.
yapılanma
20
Genel
fashion
i.
oluşma şekli
21
Genel
fashion
i.
görünüm
22
Genel
fashion
i.
çalışma şekli
23
Genel
fashion
i.
davranış tarzı
24
Genel
fashion
i.
ayırt edici özellik
25
Genel
fashion
i.
alışılageldik tavır
26
Genel
fashion
i.
bir süreliğine popüler olan şey
27
Genel
fashion
f.
öncülük etmek
28
Genel
fashion
f.
şekil vermek
29
Genel
fashion
f.
biçimlendirmek
30
Genel
fashion
f.
yapmak
31
Genel
fashion
f.
uydurmak
32
Genel
fashion
f.
meydana getirmek
33
Genel
fashion
f.
oluşturmak
34
Genel
fashion
f.
tasarlamak
35
Genel
fashion
f.
dönüştürmek
36
Genel
fashion
f.
değiştirmek
37
Genel
fashion
f.
(karaktere) yontup şekil vermek
38
Genel
fashion
f.
uyumlandırmak
39
Genel
fashion
f.
temsil etmek
40
Genel
fashion
f.
resmetmek
41
Genel
fashion
f.
dikişlerini artırmak
42
Genel
fashion
f.
dikişlerini azaltmak
Technical
43
Teknik
fashion
i.
moda
Textile
44
Tekstil
fashion
i.
moda
Archaic
45
Eski Kullanım
fashion
f.
uyum sağlamak
"fashion"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 347 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
fashion designer
i.
modacı
General
2
Genel
fashion in motion pictures
i.
sinemada moda
3
Genel
a student who learns parrot fashion
i.
ezberci (öğrenci)
4
Genel
fashion design
i.
modacılık
5
Genel
fashion show
i.
defile
6
Genel
fashion model
i.
model
7
Genel
fashion plate
i.
model
8
Genel
fashion model
i.
manken
9
Genel
fashion week
i.
moda haftası
10
Genel
fashion drawing
i.
moda çizimi
11
Genel
fashion house
i.
modaevi
12
Genel
fashion designers
i.
moda tasarımcıları
13
Genel
fashion designer
i.
modelci
14
Genel
women fashion designers
i.
kadın moda tasarımcıları
15
Genel
fashion plate
i.
elbise modeli
16
Genel
fashion cycle
i.
moda dalgası
17
Genel
fashion of the moment
i.
günün modası
18
Genel
fashion designer
i.
moda tasarımcısı
19
Genel
fashion shoot
i.
moda çekimi
20
Genel
fashion shoots
i.
moda çekimleri
21
Genel
fashion magazine
i.
moda dergisi
22
Genel
latest fashion
i.
son moda
23
Genel
fashion editor
i.
moda editörü
24
Genel
fashion plate
i.
gösteriş düşkünü
25
Genel
fashion-adoption process
i.
modayı benimseme süreci
26
Genel
fashion parade
i.
defile
27
Genel
heart of fashion
i.
modanın kalbi
28
Genel
fashion guru
i.
moda gurusu
29
Genel
new fashion
i.
yeni moda
30
Genel
parrot fashion
i.
ezberci sistem
31
Genel
fashion victim
i.
moda kurbanı
32
Genel
fashion trainer
i.
şık tenis ayakkabısı
33
Genel
following the fashion
i.
modayı takip etme
34
Genel
evening dress fashion
i.
abiye modası
35
Genel
fashion design
i.
moda tasarımı
36
Genel
mirror image fashion
i.
taklit moda
37
Genel
fashion doll
i.
moda bebeği
38
Genel
fashion doll
i.
barbi bebek
39
Genel
fashion doll
i.
model/manken bebek
40
Genel
man fashion
i.
erkek modası
41
Genel
istanbul fashion week
i.
istanbul moda haftası
42
Genel
fashion buyer
i.
moda alıcısı
43
Genel
fashion photographer
i.
moda fotoğrafçısı
44
Genel
world of fashion
i.
moda dünyası
45
Genel
fashion world
i.
moda dünyası
46
Genel
fashion nails
i.
takma tırnak
47
Genel
fashion nails
i.
protez tırnak
48
Genel
fashion statement
i.
moda deyimi
49
Genel
fashion victim
i.
körü körüne modaya bağlı kimse
50
Genel
fashion buyer
i.
moda olan şeyleri alan kimse
51
Genel
fashion jewelry
i.
bijuteri
52
Genel
fashion icon
i.
moda ikonu
53
Genel
fashion tool
i.
moda aracı
54
Genel
fashion doll
i.
sindy bebek
55
Genel
street fashion
i.
sokak modası
56
Genel
fashion company
i.
moda şirketi
57
Genel
fashion colors
i.
moda renkler
58
Genel
fashion arbiter
i.
trend öncüsü
59
Genel
fashion clothes
i.
moda giysiler
60
Genel
fashion clothes
i.
moda ebiseler
61
Genel
fashion statement
i.
kişinin kullandığı veya giydiği, yeni veya farklı olarak kabul edilen ve başkalarının o kişiyi fark etmesi için tasarlanmış her türlü şey
62
Genel
fast fashion
i.
hızlı moda
63
Genel
fashion arbiter
i.
modayı belirleyen
64
Genel
fashion arbiter
i.
modayı belirleyen
65
Genel
fashion arbiter
i.
modayı belirleyen
66
Genel
high fashion
i.
yüksek stil
67
Genel
high fashion
i.
modayı belirleyen trendler
68
Genel
high fashion
i.
lüks moda kıyafetleri
69
Genel
high fashion
i.
lüks moda tasarımcıları
70
Genel
gammoning fashion
i.
civadrayı talimara bağlama tarzı
71
Genel
fashion enthusiast
i.
moda tutkunu
72
Genel
fashion industry
i.
moda endüstrisi
73
Genel
fashion [obsolete]
i.
zanaatkarlık
74
Genel
fashion [obsolete]
i.
ustalık
75
Genel
fashion arbiter
i.
moda ikonu
76
Genel
fashion arbiter
i.
moda öncüsü
77
Genel
fashion arbiter
i.
modaya yön veren kimse
78
Genel
fashion designer
i.
stilist
79
Genel
doggy fashion
i.
köpek stili
80
Genel
fashion trend
i.
moda akımı
81
Genel
follow the fashion
f.
modayı izlemek
82
Genel
come into fashion
f.
moda olmak
83
Genel
set the fashion
f.
modada öncülük etmek
84
Genel
follow the fashion
f.
modayı takip etmek
85
Genel
be in fashion
f.
moda olmak
86
Genel
be out of fashion
f.
modası geçmek
87
Genel
keep with the fashion
f.
modayı takip etmek
88
Genel
keep up with the fashion
f.
modayı takip etmek
89
Genel
keep pace with the fashion
f.
modayı takip etmek
90
Genel
go out of fashion
f.
modası geçmek
91
Genel
have great fashion sense
f.
harika bir moda anlayışı/zevki olmak
92
Genel
behave in an easy fashion
f.
rahat davranmak
93
Genel
fashion [obsolete]
f.
becermek
94
Genel
fashion [obsolete]
f.
yolunu bulmak
95
Genel
fashion [obsolete]
f.
akıl etmek
96
Genel
fashion [obsolete]
f.
icat etmek
97
Genel
fashion [obsolete]
f.
başarmak
98
Genel
fashion [obsolete]
f.
kurmak
99
Genel
fashion [dialect]
f.
cüret etmek
100
Genel
out of fashion
s.
modası geçmiş
101
Genel
fashion minded
s.
moda bilincine sahip
102
Genel
out of fashion
s.
demode
103
Genel
fashion-oriented
s.
moda içerikli
104
Genel
fashion-oriented
s.
moda yönelimli
105
Genel
out-of-fashion
s.
modası geçmiş
106
Genel
out-of-fashion
s.
demode
107
Genel
fashion conscious
s.
modaya duyarlı
108
Genel
fashion conscious
s.
modayı takip eden
109
Genel
out of fashion
s.
demode olmuş
110
Genel
fashion-forward
s.
moda öncüsü
111
Genel
high fashion
s.
lüks moda
112
Genel
fashion-conscious
s.
modayla yakından ilgili
113
Genel
fashion-forward
s.
şık
114
Genel
fashion-forward
s.
modaya uygun
115
Genel
fashion-forward
s.
son moda
116
Genel
in a fashion
zf.
şöyle böyle
117
Genel
in fashion
zf.
revaçta
118
Genel
in fashion
zf.
modada
119
Genel
in the fashion
zf.
moda
120
Genel
in fashion
zf.
moda
121
Genel
in fashion
zf.
modaya uygun
122
Genel
after a fashion
zf.
çok iyi değil
123
Genel
in a timely fashion
zf.
zamanında
124
Genel
in a timely fashion
zf.
vaktinde
125
Genel
in an unusual fashion
zf.
alışılmadık şekilde
126
Genel
in piecemeal fashion
zf.
düzensiz bir şekilde
127
Genel
in piecemeal fashion
zf.
bölük pörçük
128
Genel
in an unorganized fashion
zf.
karmaşık bir biçimde
129
Genel
in rote fashion
zf.
ezbere
130
Genel
in an orderly fashion
zf.
düzenli bir biçimde
131
Genel
so fashion [dialect]
expr.
belirtilen şekilde
132
Genel
so fashion [dialect]
expr.
tam da o düzende
133
Genel
amdef (art music dance entertainment fashion)
kısalt.
sanat müzik dans eğlence moda
134
Genel
amdef (art music dance entertainment fashion)
kısalt.
her yıl seatle, washington'da düzenlenen bir sanat fuarı/etkinliği
Phrasals
135
Öbek Fiiller
fashion (something) after (something else)
f.
bir şeyi başka bir şeyin üzerinden giderek yapmak
136
Öbek Fiiller
fashion (something) after (something else)
f.
bir şeyi başka bir şeyin üzerinden şekillendirmek
137
Öbek Fiiller
fashion (something) after (something else)
f.
bir şeyi başka bir örnek üzerinden/örneğe göre yapmak
138
Öbek Fiiller
fashion (something) after (something else)
f.
bir şeyi başka bir örneği taklit ederek yapmak
139
Öbek Fiiller
fashion (something) after (something else)
f.
bir şeyi başka bir şeyi örnek alarak yapmak
140
Öbek Fiiller
fashion (something) on (something else)
f.
bir şeyi başka bir şeyin üzerinden giderek yapmak
141
Öbek Fiiller
fashion (something) on (something else)
f.
bir şeyi başka bir şeyin üzerinden şekillendirmek
142
Öbek Fiiller
fashion (something) on (something else)
f.
bir şeyi başka bir örnek üzerinden/örneğe göre yapmak
143
Öbek Fiiller
fashion (something) on (something else)
f.
bir şeyi başka bir örneği taklit ederek yapmak
144
Öbek Fiiller
fashion (something) on (something else)
f.
bir şeyi başka bir şeyi örnek alarak yapmak
145
Öbek Fiiller
fashion something on something
f.
bir şeyi başka bir şeyin üzerinden giderek yapmak
146
Öbek Fiiller
fashion something on something
f.
bir şeyi başka bir şeyin üzerinden şekillendirmek
147
Öbek Fiiller
fashion something on something
f.
bir şeyi başka bir örnek üzerinden/örneğe göre yapmak
148
Öbek Fiiller
fashion something on something
f.
bir şeyi başka bir örneği taklit ederek yapmak
149
Öbek Fiiller
fashion something on something
f.
bir şeyi başka bir şeyi örnek alarak yapmak
150
Öbek Fiiller
fashion (something) out of (something else)
f.
bir şeyi başka bir şey kullanarak yapmak
151
Öbek Fiiller
fashion (something) out of (something else)
f.
bir şeyi başka bir şey kullanarak tasarlamak/oluşturmak
152
Öbek Fiiller
fashion (something) out of (something else)
f.
bir şeyi bir şablon/model üzerinden şekillendirmek
153
Öbek Fiiller
fashion (something) out of (something else)
f.
bir şeyi bir örnek/kalıp üzerinden şekillendirmek
154
Öbek Fiiller
fashion (something) out of (something else)
f.
bir şeyi bir örnek kullanarak yapmak
155
Öbek Fiiller
fashion (something) out of (something else)
f.
bir şeyden başka bir şey üretmek
156
Öbek Fiiller
fashion (something) out of (something else)
f.
bir şeyden başka bir şey tasarlamak/geliştirmek
157
Öbek Fiiller
fashion (something) out of (something else)
f.
bir şeyden başka bir şey yaratmak
158
Öbek Fiiller
fashion something out of something
f.
bir şeyi başka bir şeye dönüştürmek/çevirmek
159
Öbek Fiiller
fashion something out of something
f.
bir şeyi başka bir şey haline getirmek
160
Öbek Fiiller
fashion something out of something
f.
bir şeyden başka bir şey yapmak
161
Öbek Fiiller
fashion (something) after (something else)
f.
(bir şeyi başka bir şeye göre) tasarlamak
162
Öbek Fiiller
fashion (something) after (something else)
f.
(bir şeyi yaparken başka bir şeyi) örnek almak
163
Öbek Fiiller
fashion (something) after (something else)
f.
(bir şeyi başka bir şeye) göre düzenlemek
164
Öbek Fiiller
fashion (something) into (something else)
f.
(bir şey) üzerinden giderek (başka bir şey) yapmak
165
Öbek Fiiller
fashion (something) into (something else)
f.
(bir şey) üzerinden (başka bir şey) şekillendirmek
166
Öbek Fiiller
fashion (something) into (something else)
f.
(bir şeyden) yola çıkarak (başka bir şey) yapmak
167
Öbek Fiiller
fashion (something) into (something else)
f.
(bir şeyi) alıp (başka bir şey) haline getirmek
168
Öbek Fiiller
fashion (something) into (something else)
f.
(bir şeyi) alıp (başka bir şeye) dönüştürmek
169
Öbek Fiiller
fashion into
f.
(başka bir şey) haline getirmek
170
Öbek Fiiller
fashion into
f.
(başka bir şey) şekillendirmek
171
Öbek Fiiller
fashion into
f.
-e dönüştürmek
172
Öbek Fiiller
fashion on
f.
-e göre yapmak
173
Öbek Fiiller
fashion on
f.
-in üzerinden şekillendirmek
174
Öbek Fiiller
fashion on
f.
-i örnek alarak yapmak
175
Öbek Fiiller
fashion on
f.
-i taklit ederek yapmak
176
Öbek Fiiller
fashion on
f.
-in üzerinden giderek yapmak
177
Öbek Fiiller
fashion out of
f.
-e dönüştürmek/çevirmek
178
Öbek Fiiller
fashion out of
f.
(başka bir şey) haline getirmek
179
Öbek Fiiller
fashion out of
f.
(bir şablon/model) üzerinden şekillendirmek
180
Öbek Fiiller
fashion out of
f.
(bir örnek/kalıp) üzerinden şekillendirmek
181
Öbek Fiiller
fashion out of
f.
örnek kullanarak yapmak
182
Öbek Fiiller
fashion out of
f.
-den başka bir şey üretmek
183
Öbek Fiiller
fashion out of
f.
-den başka bir şey tasarlamak/geliştirmek
184
Öbek Fiiller
fashion out of
f.
-den başka bir şey yaratmak
Phrases
185
İfadeler
in usual fashion
expr.
alışılmış şekilde
186
İfadeler
like (or as if) it is going out of fashion (or style
expr.
büyük miktarlarda
187
İfadeler
like (or as if) it is going out of fashion (or style
expr.
sınırsızca
188
İfadeler
after the fashion of (someone or something)
expr.
(biri/bir şey) gibi
189
İfadeler
after the fashion of (someone or something)
expr.
(biri/bir şey) tarzında
190
İfadeler
after the fashion of (someone or something)
expr.
(birine/bir şeye) benzer
191
İfadeler
after the fashion of (someone or something)
expr.
(biri/bir şey) stilinde
192
İfadeler
after the fashion of (someone or something)
expr.
(birine/bir şeye) benzer şekilde
193
İfadeler
after the fashion of (someone or something)
expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı surette
194
İfadeler
after the fashion of (someone or something)
expr.
(birini/bir şeyi) taklit eder şekilde
195
İfadeler
after the fashion of somebody/something
expr.
biri/bir şey gibi
196
İfadeler
after the fashion of somebody/something
expr.
biri/bir şey tarzında
197
İfadeler
after the fashion of somebody/something
expr.
birine/bir şeye benzer
198
İfadeler
after the fashion of somebody/something
expr.
biri/bir şey stilinde
199
İfadeler
after the fashion of somebody/something
expr.
birine/bir şeye benzer şekilde
200
İfadeler
after the fashion of somebody/something
expr.
biriyle/bir şeyle aynı surette
201
İfadeler
after the fashion of somebody/something
expr.
birini/bir şeyi taklit eder şekilde
202
İfadeler
after the fashion of (someone or something)
expr.
(biri/bir şey) gibi
203
İfadeler
after the fashion of (someone or something)
expr.
(biri/bir şey) tarzında
204
İfadeler
after the fashion of (someone or something)
expr.
(birine/bir şeye) benzer
205
İfadeler
after the fashion of (someone or something)
expr.
(biri/bir şey) stilinde
206
İfadeler
after the fashion of (someone or something)
expr.
(birine/bir şeye) benzer şekilde
207
İfadeler
after the fashion of (someone or something)
expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı surette
208
İfadeler
after the fashion of (someone or something)
expr.
(birini/bir şeyi) taklit eder şekilde
209
İfadeler
after the fashion of somebody/something
expr.
biri/bir şey gibi
210
İfadeler
after the fashion of somebody/something
expr.
biri/bir şey tarzında
211
İfadeler
after the fashion of somebody/something
expr.
birine/bir şeye benzer
212
İfadeler
after the fashion of somebody/something
expr.
biri/bir şey stilinde
213
İfadeler
after the fashion of somebody/something
expr.
birine/bir şeye benzer şekilde
214
İfadeler
after the fashion of somebody/something
expr.
biriyle/bir şeyle aynı surette
215
İfadeler
after the fashion of somebody/something
expr.
birini/bir şeyi taklit eder şekilde
216
İfadeler
in (a)...fashion
expr.
… (bir) şekilde
217
İfadeler
in (a)...fashion
expr.
… (bir) tarzda
218
İfadeler
in (a)...fashion
expr.
… (bir) yoldan
219
İfadeler
in (a)...fashion
expr.
… (bir) biçimde
Proverb
220
Atasözü
If old things were in fashion light from heaven would illuminate the flea market
eskiye rağbet olsaydı, bit pazarına nur yağardı
Colloquial
221
Konuşma Dili
of fashion
i.
aristokrat
222
Konuşma Dili
bristol fashion
i.
birinci kalite
223
Konuşma Dili
fashion faux pas
i.
birbiriyle uyumsuz kıyafetler giyip gülünç duruma düşen
224
Konuşma Dili
bristol fashion
i.
iyi kalite
225
Konuşma Dili
fashion victim
i.
moda meraklısı
226
Konuşma Dili
parrot-fashion
i.
papağan gibi tekrarlama
227
Konuşma Dili
of fashion
s.
soylu
228
Konuşma Dili
parrot-fashion
zf.
anlamını kavramadan
229
Konuşma Dili
parrot-fashion
zf.
ezbere
230
Konuşma Dili
parrot-fashion
zf.
düşünmeden
231
Konuşma Dili
of fashion
expr.
sosyetik
232
Konuşma Dili
of fashion
expr.
üst sınıftan olan kimse
233
Konuşma Dili
in a fashion similar to
expr.
-e benzer bir tarzda
Idioms
234
Deyim
after a fashion
i.
biraz kuşkulu
235
Deyim
after a fashion
i.
çat pat
236
Deyim
a fashion victim
i.
moda kurbanı
237
Deyim
the latest fashion
i.
son moda
238
Deyim
the glass of fashion and the mold of form
i.
hayran olunan kişi
239
Deyim
the glass of fashion and the mold of form
i.
hayran olunası kişi
240
Deyim
the glass of fashion and the mold of form
i.
çok beğenilen kişi
241
Deyim
the glass of fashion and the mold of form
i.
güzellik abidesi
242
Deyim
spend money like it's going out of fashion
f.
aşırı para harcamak
243
Deyim
fashion something into something
f.
başka bir şey haline getirmek
244
Deyim
go out of fashion
f.
demode olmak
245
Deyim
spend money like it's going out of fashion
f.
çok para harcamak
246
Deyim
come into fashion
f.
gözde olmak
247
Deyim
be in fashion
f.
gözde olmak
248
Deyim
come into fashion
f.
moda olmak
249
Deyim
be in fashion
f.
moda olmak
250
Deyim
go out of fashion
f.
modası geçmek
251
Deyim
come into fashion
f.
revaçta olmak
252
Deyim
spend money like it's going out of fashion
f.
(tedavülden kalkıyormuşcasına) saçıp savurmak
253
Deyim
after a fashion
expr.
az çok
254
Deyim
after the fashion of
expr.
aynı surette
255
Deyim
after the fashion of
expr.
benzeyerek
256
Deyim
all shipshape and bristol-fashion
expr.
derli toplu
257
Deyim
shipshape and bristol-fashion
expr.
derli toplu
258
Deyim
after the fashion of
expr.
gibi
259
Deyim
after the fashion of
expr.
in taklidinde
260
Deyim
after a fashion
expr.
kör topal
261
Deyim
after a fashion
expr.
şöyle böyle
262
Deyim
after the fashion of
expr.
stilinde
263
Deyim
after a fashion
expr.
pek iyi değil
264
Deyim
after the fashion of
expr.
tarzında
265
Deyim
after the fashion of
expr.
-in taklidinde
266
Deyim
after a fashion
expr.
yarım yamalak
267
Deyim
after the fashion of
expr.
(birine/bir şeye) benzer şekilde/benzetilerek
268
Deyim
in soaped-pig fashion [out-dated]
expr.
belirsiz
269
Deyim
in soaped-pig fashion [out-dated]
expr.
muğlak
270
Deyim
in soaped-pig fashion [out-dated]
expr.
anlaşılması güç
271
Deyim
in soaped-pig fashion [out-dated]
expr.
anlaşılmayan
272
Deyim
in soaped-pig fashion [out-dated]
expr.
müphem
273
Deyim
in soaped-pig fashion [out-dated]
expr.
bulanık
274
Deyim
in soaped-pig fashion [out-dated]
expr.
üstü kapalı
275
Deyim
in soaped-pig fashion [out-dated]
expr.
açık olmayan
276
Deyim
in (some kind of) fashion
expr.
(belli bir) şekilde
277
Deyim
in (some kind of) fashion
expr.
(belli bir) yoldan
278
Deyim
in (some kind of) fashion
expr.
(belli bir) biçimde
279
Deyim
in (some kind of) fashion
expr.
(belli bir) tarzda
280
Deyim
in a fashion [dated]
expr.
kapasitesi düşük
281
Deyim
in a fashion [dated]
expr.
düşük sınıftan
282
Deyim
in a fashion [dated]
expr.
seviyesi düşük
283
Deyim
like it's going out of fashion
expr.
çabucak
284
Deyim
like it's going out of fashion
expr.
hızla
285
Deyim
like it's going out of fashion
expr.
su gibi (harcamak)
286
Deyim
like it's going out of fashion
expr.
harıl harıl
287
Deyim
like it's going out of fashion
expr.
çok miktarda
288
Deyim
like it's going out of fashion
expr.
aşırı derecede
289
Deyim
like it's going out of fashion
expr.
tedavülden kalkıyormuşçasına
290
Deyim
shipshape and bristol fashion [uk]
expr.
derli toplu
291
Deyim
shipshape and bristol fashion [uk]
expr.
yerli yerinde
292
Deyim
shipshape and bristol fashion [uk]
expr.
tıkırında
293
Deyim
shipshape and bristol fashion [uk]
expr.
yolunda
Speaking
294
Konuşma
the height of fashion
expr.
çok modern/moda
Trade/Economic
295
Ticaret/Ekonomi
luxury fashion brand
i.
lüks moda markası
296
Ticaret/Ekonomi
fashion fair
i.
moda fuarı
Law
297
Hukuk
present in a timely fashion
f.
zamanında sunmak
Textile
298
Tekstil
fashion line
i.
ana şirket için daha farklı çizgilerde üretimde bulunan bağlı tekstil şirketi
299
Tekstil
men's fashion
i.
erkek modası
300
Tekstil
fashion sketch
i.
moda çizimi
301
Tekstil
fashion designer
i.
moda tasarımcısı
302
Tekstil
fashion sketch
i.
moda taslağı
303
Tekstil
fashion collection
i.
moda koleksiyonu
304
Tekstil
fashion house
i.
moda evi
305
Tekstil
special fashion show
i.
özel defile
306
Tekstil
autumn fashion
i.
sonbahar modası
307
Tekstil
veiling fashion
i.
tesettür modası
308
Tekstil
fashion business
i.
moda sektörü
309
Tekstil
fashion consultant
i.
moda danışmanı
310
Tekstil
fashion consultant
i.
stil danışmanı
311
Tekstil
fashion consultant
i.
stilist
312
Tekstil
fashion icon
i.
moda öncüsü
313
Tekstil
fashion icon
i.
modaya yön veren kimse
314
Tekstil
fashion plate
i.
modayı takip eden kimse
315
Tekstil
fashion plate
i.
modaya uygun giysilerin yer aldığı fotoğraflar
316
Tekstil
fashion victim
i.
moda mağduru
317
Tekstil
fashion victim
i.
son moda giyindiği halde rüküş duran kimse
318
Tekstil
fashion-monger
i.
modacı
319
Tekstil
fashion-monger
i.
moda ürünler satan kimse
320
Tekstil
fashion-monger
i.
moda yaratıcısı
321
Tekstil
fashion-monger
i.
moda takipçisi
322
Tekstil
fashion-monger
i.
moda izleyicisi
323
Tekstil
fashion-mongering
s.
moda tutkunluğu
324
Tekstil
fashion-mongering
s.
moda yaratma çabası
325
Tekstil
fashion-mongering
s.
modayı yakından takip etme
Marine
326
Denizcilik
fashion piece
i.
teknenin kıç bölümüne şekil veren kaburgalardan her biri
327
Denizcilik
bristol fashion
s.
temiz ve iyi görünüşlü
Education
328
Eğitim
fashion classes
i.
moda dersleri
Military
329
Askeri
march in a military fashion
i.
askeri düzende yürü
330
Askeri
moving bear-fashion
i.
ayı yürüyüşü şeklinde hareket etme
Slang
331
Argo
all the fashion
i.
çok popüler
332
Argo
fashion plate
i.
gösteriş düşkünü
333
Argo
dog fashion
i.
partnerlerden biri domalmış halde yapılan seks pozisyonu
334
Argo
dog fashion
i.
köpek pozisyonu
335
Argo
dog fashion
i.
köpekleme
336
Argo
dog fashion
i.
köpek stili
337
Argo
dog-fashion
i.
köpek stili
338
Argo
dog-fashion
i.
partnerlerden biri domalmış halde yapılan seks pozisyonu
339
Argo
dog-fashion
i.
köpek pozisyonu
340
Argo
dog-fashion
i.
köpekleme
341
Argo
fashion-monger
i.
moda tutkunu
342
Argo
fashion-monger
i.
moda aşığı
343
Argo
fashion-monger
i.
moda manyağı
344
Argo
all the fashion
expr.
çok gözde
345
Argo
all the fashion
expr.
çok moda
346
Argo
all the fashion
expr.
revaçta
British Slang
347
İngiliz Argosu
doggie fashion
i.
köpek stili
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of fashion
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy