yapmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yapmak



"yapmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 123 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
yapmak execute f.
yapmak do f.
yapmak make f.
yapmak perform f.
yapmak practice f.
yapmak practise f.
General
yapmak have f.
yapmak turn out f.
yapmak engineer f.
yapmak commit f.
yapmak acquit oneself f.
yapmak perpetrate f.
yapmak profess f.
yapmak put through f.
yapmak frame f.
yapmak go through f.
yapmak weave f.
yapmak establish f.
yapmak land f.
yapmak build f.
yapmak fulfil f.
yapmak do f.
yapmak cost f.
yapmak put up f.
yapmak cause f.
yapmak contrive f.
yapmak make of f.
yapmak practice f.
yapmak deliver f.
yapmak work on f.
yapmak brew f.
yapmak set f.
yapmak form f.
yapmak act f.
yapmak work f.
yapmak forge f.
yapmak carve out f.
yapmak hold in f.
yapmak take f.
yapmak go over f.
yapmak get f.
yapmak architect f.
yapmak turn f.
yapmak transact f.
yapmak ply f.
yapmak cook f.
yapmak repair f.
yapmak fill f.
yapmak mend f.
yapmak draw f.
yapmak fashion f.
yapmak prepare f.
yapmak concoct f.
yapmak do with f.
yapmak construct f.
yapmak practise f.
yapmak make up f.
yapmak perform f.
yapmak ordain f.
yapmak accomplish f.
yapmak bring out f.
yapmak conduct f.
yapmak erect f.
yapmak found f.
yapmak fabricate f.
yapmak manufacture f.
yapmak make f.
yapmak produce f.
yapmak carry on f.
yapmak come close f.
yapmak fulfill f.
yapmak come [brit] f.
yapmak enact f.
yapmak mak [scotland] f.
yapmak run f.
yapmak haunt [dialect] [uk/scotland] f.
yapmak impose f.
yapmak conjure f.
yapmak come f.
yapmak cut f.
yapmak fangle [obsolete] f.
yapmak parforn f.
yapmak stand f.
yapmak sue [obsolete] f.
Phrasals
yapmak fetch up f.
Colloquial
yapmak faire f.
yapmak pull f.
Trade/Economic
yapmak adhibit f.
yapmak make of f.
yapmak make up f.
yapmak make f.
yapmak render f.
yapmak perpetrate f.
yapmak administer f.
Law
yapmak commit f.
yapmak construct f.
Politics
yapmak make a reduction f.
yapmak apply a reduction f.
Technical
yapmak conduct f.
yapmak construct f.
yapmak achieve f.
yapmak make f.
yapmak design f.
yapmak meet f.
yapmak fulfil f.
yapmak accomplish f.
yapmak erect f.
yapmak fabricate f.
yapmak manufacture f.
yapmak conference f.
yapmak implement f.
yapmak produce f.
yapmak create f.
yapmak fulfill f.
yapmak found f.
yapmak carry out f.
Latin
yapmak facere f.
Archaic
yapmak dost (do) f.
yapmak doth f.
yapmak stablish f.
Slang
yapmak bust (rap slang) f.
yapmak make with f.
yapmak durn f.

"yapmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
bakıcılık yapmak nurse f.
baskın yapmak raid f.
konuşma yapmak give a speech f.
katkı yapmak contribute f.
çiş yapmak urinate f.
hata yapmak make a mistake f.
kamp yapmak camp f.
iş yapmak deal f.
yaramazlık yapmak act up f.
iş yapmak do business f.
kazı yapmak excavate f.
çiş yapmak pee f.
mastürbasyon yapmak masturbate f.
modele göre yapmak pattern f.
çıkıntı yapmak stick out f.
kaçak yapmak ooze f.
çağrışım yapmak evoke f.
şantaj yapmak blackmail f.
anafor yapmak eddy f.
kopyasını yapmak replicate f.
masaj yapmak massage f.
alıştırma yapmak exercise f.
çiş yapmak wee f.
prova yapmak rehearse f.
savunma yapmak plead f.
bakım yapmak maintain f.
hemşirelik yapmak nurse f.
barış yapmak make peace f.
yürüyüş yapmak (topluca) march f.
sabotaj yapmak sabotage f.
egzersiz yapmak exercise f.
öncülük yapmak lead f.
çekim yapmak (kamera) shoot f.
panik yapmak panic f.
öncülüğünü yapmak lead f.
ayak işleri yapmak run an errand f.
ayrım yapmak discriminate f.
suikast yapmak assassinate f.
blöf yapmak bluff f.
fren yapmak brake f.
işbirliği yapmak collaborate f.
işbirliği yapmak cooperate f.
gösteri yapmak demonstrate f.
yaramazlık yapmak misbehave f.
ızgara yapmak grill f.
hafriyat yapmak excavate f.
düşük yapmak miscarry f.
görüşme yapmak meet f.
yatırım yapmak invest f.
alıntı yapmak quote f.
pratik yapmak practise f.
rol yapmak perform f.
kaynak yapmak weld f.
gözlem yapmak observe f.
yeniden yapmak redo f.
devir yapmak revolve f.
taslağını yapmak sketch f.
çocuk yapmak make a baby f.
sınav yapmak quiz f.
büyü yapmak cast a spell over f.
baskı yapmak force f.
araştırma yapmak research f.
alıştırma yapmak practice f.
değişimli olarak yapmak alternate f.
sıra ile yapmak alternate f.
baskı yapmak press f.
oylama yapmak ballot f.
alıştırma yapmak practise f.
iki misli yapmak double f.
iş yapmak work f.
reklamını yapmak advertize f.
reklamını yapmak advertise f.
izin istemeden yapmak take the liberty f.
bağış yapmak donate f.
beceriksizce yapmak fumble f.
aynısını yapmak replicate f.
ağırlık yapmak weight f.
General
mürebbiyelik yapmak governess i.
belli bir ücretle ev işlerini yapmak için tutulan kadın servant i.
bira yapmak için ezilmiş arpa ile su karışımı mash i.
görgü tanıklığı yapmak eyewitness i.
bilgi toplamak ve dedektiflik yapmak için işe alınabilecek kişi sherlock i.
sayfa kenarlarına başparmak büyüklüğünde girintiler açarak indeks yapmak thumb-index i.
eskiden kırsal kesimde genellikle ahırda tiyatro gösterileri yapmak için çıkılan turne barnstormer i.
askerlik yapmak istemeyen kimse conchy i.
bir şeyi yapmak için elverişli zaman bölümü window i.
bir işi yapmak için gereken heves a can–do attitude i.
bir işi yapmak için gösterilen gayret a can–do attitude i.
tuvaletin olmadığı durumlarda dışkı yapmak amacıyla kullanılan kova slop-pail i.
her şeyi önceden yapmak isteyen kimse precrastinator i.
küçük tamiratlar yapmak için masanın üzerine monte edilebilen ufak örs table anvil i.
kamp yapmak için gerekli beceriler campcraft i.
hintlilerin çapata (bir tür ekmek) yapmak için kullandıkları tava tava i.
kesinti yapmak reduct [dialect] i.
bazı yumuşakça kabuklarının dekoratif objeler yapmak için kullanılan incili iç tabakası nacker i.
bazı yumuşakça kabuklarının dekoratif objeler yapmak için kullanılan incili iç tabakası nacre i.
bazı yumuşakça kabuklarının dekoratif objeler yapmak için kullanılan incili iç tabakası mother-of-pearl i.
banyo yapmak için ya da vücut kokusu olarak kullanılan yüksek alkollü ve hafif kokulu parfüm eau de toilette i.
banyo yapmak için ya da vücut kokusu olarak kullanılan yüksek alkollü ve hafif kokulu parfüm toilet water i.
çeşitli dış mekan işlerini yapmak üzere ücret ödenen kimse yardman [us] i.
(at üzerinde) mızrak/kılıç dövüşü yapmak joust i.
çıkıntı yapmak lap i.
taşma yapmak lap i.
cadının büyü yapmak veya bozmak için attığı düğüm witchknot i.
eskiden cildi açık renk yapmak için kullanılan bir kozmetik ürünü whitewash i.
manikür yapmak için gerekli bir dizi edevat manicure set i.
birini köle yapmak için alıkoyan kimse manstealer i.
yorgan yapmak için bir araya gelme quilting i.
yorgan yapmak için bir araya gelme quilting bee i.
editörün silme işlemi yapmak için kullandığı bir araç blue pencil i.
rahatlamak ve hoşlandığı şeyleri yapmak için kişinin kendine ayırdığı zaman me time i.
hattatlık çalışması yapmak için kullanılan kitap writing book i.
silmelerde boncuk motifi yapmak için kullanılan marangoz tezgahı beading plane i.
duraksamadan yapmak bone about f.
numara yapmak sham f.
propaganda yapmak propagandize f.
antika görünümlü yapmak make to look antique f.
ince ayar yapmak adjust finely f.
dizgi yapmak typeset f.
römork yapmak tow f.
vals yapmak waltz f.
kaçamak yapmak cop out f.
bir yüzeyde renkli çizgiler yapmak streak f.
çalışma yapmak study f.
plan yapmak scheme f.
nirengi yapmak triangulate f.
uzun yürüyüş yapmak hike f.
reform yapmak reform f.
baskı yapmak coerce f.
petek şeklinde yapmak honeycomb f.
bir çağa tanıklık yapmak bear witness to an age f.
bir yere baskın yapmak surprise f.
yağcılık yapmak oil f.
hile yapmak gerrymander f.
toplu katliam yapmak massacre f.
uyuşturucu işi yapmak deal f.
çıkarlarına göre değişiklik yapmak rig f.
kötülük yapmak harm f.
hesap yapmak calculate f.
ter yapmak sweat f.
bir şeyi gizlice yapmak do something in secret f.
dedikodu yapmak wag one's tongue f.
anket yapmak için soru sormak survey f.
propaganda yapmak agitate f.
seks yapmak have sex f.
aşı yapmak bud f.
reklamını yapmak parade f.
korsanlık yapmak pirate f.
özellikli yapmak hallmark f.
akıntı yapmak flow f.
brifing yapmak brief f.
masaj yapmak rub down f.
kazıklarla set yapmak stockade f.
kabartma yapmak boss f.
hasta numarası yapmak pretend to be sick f.
mankenlik yapmak model f.
ufak tefek işler yapmak job f.
elinden geleni yapmak do one's best f.
pütürlü yapmak (kumaş ) tooth f.
eterle anestezi yapmak etherise f.
içki içip şamata yapmak carouse f.
baskı yapmak oppress f.
doğum yapmak give birth f.
ayak yapmak put on an act f.
elinden geleni yapmak do one's utmost f.
hile yapmak cog f.
çaktırmadan yapmak steal f.
kontrat yapmak make a contract f.
ders yapmak have a class f.
üst üste yapmak superimpose f.
kamuoyu yoklaması yapmak poll f.
düşük yapmak have a miscarriage f.
kontratak yapmak counterattack f.
bir şey yapmak be about something f.
rolü yapmak masquerade as f.
caz yapmak jazz f.
işlem yapmak transact f.
yatırım yapmak place f.
kolayca yapmak carry off f.
aynı şeyi yapmak follow suit f.
hasır gibi yapmak mat f.
paket yapmak bundle f.
kusursuz yapmak perfect f.
yeniden yapmak reiterate f.
çukur yapmak dent f.
kazı yapmak dig f.
çağrı yapmak summon f.
açmaz yapmak invite criticism f.
(araziyi) parselleyip üzerine ev yapmak/yaptırmak subdivide f.
karşı saldırı yapmak counterattack f.
hoşuna gideni yapmak please oneself f.
bir işi kendiliğinden yapmak take something on oneself f.
yeniden yapmak redo f.
enayi muamelesi yapmak treat somebody like a fool f.
duş yapmak douche f.
lokantada müşterilere yemek servisi yapmak wait on customers f.
fazla masraf yapmak overspend f.
kompliman yapmak flatter f.
düello yapmak duel f.
giriş yapmak enter into f.
şekerleme yapmak have a nap f.
çalışma yapmak exercise f.
parmak uçlarında veya topuk üzerinde dönüş yapmak pirouette f.
baskın yapmak swoop down f.
aklına eseni yapmak act on impulse f.
model yapmak model f.
aklına eseni yapmak act without thinking f.
iğne yapmak inject f.
müzakere yapmak confer f.
yargısız infaz yapmak terminate with extreme prejudice f.
baskı yapmak (birisine) tyrannize over f.
delikli yapmak perforate f.
ondüle yapmak curl f.
eksiksiz yapmak do completely f.
çift dikiş yapmak repeat a year f.
kahve yapmak brew f.
kabaca plan yapmak draft f.
ödeme yapmak defray f.
yanlış yapmak slip up f.
beste yapmak compose f.
çıkıntı yapmak stand out f.
birtakım manevralar yapmak (bir amaca ulaşmak için) maneuver f.
araştırma yapmak do research f.
büyü yapmak put a spell on f.
yayın yapmak broadcast f.
ev sahipliği yapmak do the honours f.
polka dansı yapmak polka f.
alem yapmak rollick f.
kur yapmak rush f.
ayak yapmak sham f.
kaydını yapmak record f.
taslak yapmak sketch f.
büyü yapmak cast a spell on f.
noktalarla yapmak stipple f.
eleme yapmak screen f.
çocuk yapmak father f.
engelli koşu yapmak hurdle f.
müfredat yapmak set the schedule f.
tanıtım yapmak advertise f.
kesinti yapmak slash f.
ağız kavgası yapmak fight verbally f.
zam yapmak balloon f.
bebek muamelesi yapmak baby f.
perma yapmak perm f.
belgede tahrifat yapmak falsify f.
seçimlerde hile yapmak gerrymander f.
demagoji yapmak engage in demagoguery f.
heykelini yapmak sculpt f.
kıvır kıvır yapmak curl f.
eğimli yapmak bevel f.
ebediyen şöhret yapmak eternise f.
yanlış yapmak misdo f.
diyet yapmak diet f.
baskı resim yapmak lithograph f.
gösteriş yapmak parade f.
hile yapmak swindle f.
yankesicilik yapmak pick f.
spekülasyon yapmak stag f.
demet yapmak bunch f.
sörf yapmak surf f.
şaka yapmak lark about f.
alışkanlık yapmak form an addiction f.
üzerinde oynama yapmak garble f.
baskı yapmak apply pressure f.
sayı yapmak put on f.
hile yapmak practise a deceit f.
çıkıntı yapmak bulge f.
sayı yapmak score up f.
alay konusu yapmak ridicule f.
yürüyüş yapmak take a walk f.
özelleştirme yapmak privatize f.
kur yapmak pay one's attention to somebody f.
büzgü yapmak gather f.
boykot yapmak boycott f.
piknik yapmak picnic f.
numarası yapmak act f.
çocuk yapmak have a child f.
sükse yapmak make a splash f.
planlanmış bir şeyi gerçekten yapmak go through with f.
büyü yapmak put a jinx on f.
gevrek yapmak embrittle f.
yemek duası yapmak ask the blessing f.
üzerine düşeni yapmak do one's part f.
lastiğin balans ayarını yapmak balance a tire f.
hokkabazlık yapmak juggle f.
kaçamak yapmak do something forbidden f.
sağlamasını yapmak prove f.
fena yapmak harm f.
baskın yapmak bust f.
bakım yapmak service f.
rol yapmak sham f.
işkence yapmak torture f.
nişan yapmak arrange an engagement f.
yatak yapmak bed f.
habbeyi kubbe yapmak make a mountain out of a molehill f.
şaka yapmak josh f.
sınavda gözetmenlik yapmak invigilate f.
bir işi acele ve üstünkörü yapmak huddle f.
naz yapmak show coyness f.
değişiklik yapmak shake up f.
parıltılı yapmak gloss f.
yaramazlık yapmak be naughty f.
gerçekten yapmak carry something through f.
hararetle yapmak blaze away at f.
klişe yapmak make cliche f.
istifçilik yapmak stockpile f.
değişiklik yapmak remodel f.
stok yapmak stockpile f.
gibi yapmak feign f.
aynını yapmak retaliate f.
ağız kavgası yapmak squabble f.
sıra ile yapmak alternate f.
mükemmel bir şekilde yatay yapmak (tesviye aletiyle) level f.
daha düşük teklif yapmak underbid f.
salınım yapmak jerk f.
mum boya ile resim yapmak crayon f.
proje yapmak design f.
gülücük yapmak smile f.
provasını yapmak (bir giysinin) fit with f.
çok gürültü yapmak raise the roof f.
cam gibi yapmak glass f.
kutlama yapmak celebrate f.
tanıtımını yapmak publicize f.
daha hoş yapmak sweeten f.
anket yapmak make a survey f.
açık oturum yapmak arrange a panel f.
yankı yapmak reverberate f.
fazla yapmak overdo f.
dişli yapmak indent f.
mastürbasyon yapmak abuse oneself f.
hediye paketi yapmak gift wrap f.
alman usulü yapmak go dutch with somebody f.
yapı yapmak build f.
alıştırma yapmak practice f.
jimnastik yapmak do exercises f.
spekülasyon yapmak bear f.
ondüle yapmak undulate f.
fiziki bir iş yapmak turn one's hand f.
stok yapmak pile f.
nanik yapmak make a long nose f.
tadilat yapmak recondition f.
dikkat çekici reklam yapmak stunt f.
sıkı savunma yapmak stonewall f.
açılışını yapmak unveil f.
hırıltı yapmak snarl f.
iş birliği yapmak collaborate f.
yalpa yapmak roll f.
rezervasyon yapmak book f.
baskı yapmak press for f.
yeni gibi yapmak furbish f.
taşkınlık yapmak run wild f.
nöbetleşe yapmak alternate f.
gösteriş yapmak make a great display f.
araştırma yapmak investigate f.
gösteriş yapmak show off f.
hata yapmak slip f.
ayak yapmak fake f.
bir şeyi tam istenilen şekilde yapmak get something right f.
imla hatası yapmak misspell f.
işbölümü yapmak share tasks f.
zararına satış yapmak sell at a loss f.
alışveriş yapmak (bir yerden) trade with f.
açıklamasını yapmak account f.
baskı yapmak (birine) pressure f.
köle yapmak slave f.
patinaj yapmak skate f.
birine baskı yapmak put pressure on f.
birisi için bayram yapmak make much of somebody f.
demet yapmak tie in bunches f.
muziplik yapmak play pranks on smb f.
alem yapmak hit the booze f.
numarası yapmak pretend f.
hata yapmak slip up f.
misilleme yapmak carry out f.
yayın yapmak radiate f.
iyilik yapmak do a kindness f.
debriyaj yapmak declutch f.
zirve yapmak hit the top f.
ünlü muamelesi yapmak lionize f.
bot yarışı yapmak compete in a boat race f.
ambalaj yapmak wrap up f.
hafriyat yapmak excavate f.
siftah yapmak make the first sale of the day f.
para yardımı yapmak subsidize f.
çalıntı yapmak purloin f.
hazırlık yapmak make preparations f.
miting yapmak hold a public demonstration f.
anlaşma yapmak stipulate f.
perhiz yapmak be on a diet f.
dil vuruşu yapmak (çalgı) tongue f.
fıçı yapmak cooper f.
büyü yapmak cast a spell upon f.
ateşe dayanıklı yapmak fireproof f.
ağız yapmak try to explain away a matter f.
envanter yapmak take stock f.
açıklamasını yapmak account for f.
hata yapmak go wrong f.
salamura yapmak pickle f.
biyopsi yapmak carry out a biopsy f.
yatırım yapmak put f.
örtmece yapmak euphemize f.
açıklama yapmak make a statement f.
tahsilat yapmak make collections f.
propaganda yapmak make propaganda f.
makine ile yapmak machine f.
renkli çizgiler yapmak (bir yüzeyde) streak f.
aşamalı olarak yapmak phase f.
çakırkeyif yapmak fuddle f.
acele ile yapmak race f.
nanik yapmak cock a snook at f.
benzerini yapmak simulate f.
yenilik yapmak make a change f.
yenilik yapmak innovate f.
yalancıktan yapmak affect f.
kaka yapmak shit f.
mümkün olan her şeyi yapmak move heaven and earth f.
elinden geleni yapmak strain every nerve f.
bir işi isteksizce yapmak go through the motions f.
tasarımını yapmak design f.
gölge çalışması yapmak (boksör) shadowbox f.
savurganlık yapmak splurge f.
servis yapmak dish out f.
kaka yapmak (çocuk dilinde) poop on f.
hız yapmak speed up f.
nakil yapmak transfuse f.
kesme vuruşu yapmak slice f.
step dansı yapmak tap f.
gereksiz tekrar yapmak tautologize f.
resmini yapmak limn f.
rol yapmak pretend f.
yatak yapmak make a bed f.
ticareti yapmak deal in something f.
düğün yapmak solemnize f.
karşı atak yapmak riposte f.
vergi indirimi yapmak derate f.
tertemiz yapmak cleanse f.
taksitli alışveriş yapmak pay for something by instalments f.
açılış konuşması yapmak keynote f.
çok büyük hata yapmak boob f.
abartılı jestler yapmak flourish f.
işportacılık yapmak peddle f.
kaçak yolculuk yapmak stow away f.
yalandan yapmak sham f.
kesinti yapmak cut back on something f.
borç yapmak get into debt f.
anlaşma yapmak conclude f.
hile yapmak (seçimde vb) rig f.
arıtma yapmak purify f.
soygun yapmak heist f.
ses yapmak hurtle f.
analizini yapmak test f.
baştan savma yapmak scamp f.
son elemeyi yapmak üzere listeye almak shortlist f.
hata yapmak make false f.
gizlice yapmak sneak f.
isim yapmak make one's name f.
resmi çağrı yapmak convoke f.
iş yapmak trade f.
açmaz yapmak play a trick f.
gaz yapmak poop f.
köklü değişiklik yapmak revolutionize f.
birini konuşturmak için işkence yapmak give someone the third degree f.
bir programın sunuculuğunu yapmak emcee f.
çevirmenlik yapmak translate f.
kahve yapmak make coffee f.
kur yapmak philander f.
nazım yapmak versify f.
birinin yaptığından daha iyisini yapmak go someone one better f.
yeniden yapmak regenerate f.
ön toplantı yapmak preassemble f.
ünlü muamelesi yapmak make a lion of f.
hakemlik yapmak ref f.
katliam yapmak massacre f.
bir şeyi sırayla yapmak take turns at f.
devir yapmak cycle f.
ağır iş yapmak grub f.
aralıksız yapmak perpetuate f.
zam yapmak mark something up f.
baskı yapmak (birine) pressurize f.
şike yapmak (maçta) rig f.
gürültü yapmak make noise f.
klişe yapmak jig f.
gereğini yapmak do the necessary f.
cilve yapmak (kadın erkeğe) flirt f.
kontrat yapmak make a deal f.
aktarma yapmak (taşıtta) change f.
birinin dediklerini yapmak string along with f.
seks yapmak make love f.
köprü yapmak bridge f.
iş yapmak perform an action f.
antrenman yapmak practise f.
bir iyilik yapmak accommodate f.
hile yapmak finagle f.
taşbasması yapmak lithograph f.
seçim propagandası yapmak stump f.
balayı yapmak honeymoon f.
is yapmak smoke f.
havale yapmak remit f.
pike yapmak dive into f.
barikat yapmak barricade f.