karışmış - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

karışmış



"karışmış" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 25 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
karışmış mixed s.
General
karışmış inwrought s.
karışmış deranged s.
karışmış confused s.
karışmış foul s.
karışmış mixed up s.
karışmış puzzled s.
karışmış involved s.
karışmış entangled s.
karışmış stirred s.
karışmış compositive s.
karışmış intermingled s.
karışmış balled up s.
karışmış befogged s.
karışmış befuddled s.
karışmış jumbled s.
karışmış garbled s.
karışmış distorted s.
karışmış diffuse [obsolete] s.
karışmış spaghettilike s.
karışmış in disorder zf.
Colloquial
karışmış gone moggy [south africa] s.
Technical
karışmış jammed s.
Chemistry
karışmış compounded s.
British Slang
karışmış puddled s.

"karışmış" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 228 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
kafası karışmış confused s.
aklı karışmış confused s.
General
sisle karışmış duman smog i.
kafası karışmış olma puzzleheadedness i.
karışmış iplik ravel i.
(karışmış ipliği) çözen kimse raveler i.
skandala adı karışmış kimse notoriety i.
(karışmış bir şeyi) açma untangling i.
ormanda yaşayan saçı sakalına karışmış yabani adam woodwose i.
karışmış şey mess-up i.
gevşekçe karışmış demet mop i.
gevşekçe karışmış kitle mop i.
birbirine karışmış grup lurry i.
karışmış şey strew i.
kafası karışmış (gibi) görünmek look confused f.
kafası karışmış bir şekilde dolaşmak moither [dialect] f.
kafası karışmış bir şekilde dolaşmak moider [dialect] f.
kafası karışmış bir şekilde hareket etmek hither and thither f.
zihni karışmış in a fog s.
kafası karışmış puzzled s.
önceden karışmış premixed s.
zihni daha karışmış woozier s.
kafası karışmış addled s.
aklı karışmış woozy s.
kafası karışmış disoriented s.
kafası karışmış perplexed s.
aklı karışmış perplexed s.
kafası karışmış bemused s.
kafası karışmış confused s.
kafası karışmış mixed up s.
aklı karışmış perturbed s.
birbirine karışmış (ip vb) foul s.
zihni karışmış disoriented s.
kafası karışmış confounded s.
kafası karışmış addle s.
zihni en çok karışmış olan wooziest s.
kafası biraz karışmış intrigued s.
su ile karışmış slaked s.
kafası karışmış distracted s.
kafası karışmış spacey s.
kafası karışmış disorientated s.
kafası karışmış spacy s.
yeni karışmış freshly-mixed s.
kafası karışmış puzzle-headed s.
birbirine karışmış intermingled s.
kafası karışmış taken aback s.
birbirine karışmış (ırk vb) miscegenated s.
kafası karışmış muddled s.
kafası karışmış woolly s.
kafası karışmış wooly-minded s.
kafası karışmış wooly s.
kafası karışmış woolly-headed s.
kafası karışmış befuddled s.
kafası karışmış muzzy s.
kafası karışmış balled up s.
kafası karışmış foxed s.
aklı karışmış disoriented s.
kafası karışmış befogged s.
kafası karışmış woolly-minded s.
saçı sakalı karışmış scraggle s.
birbirine karışmış interwoven s.
kafası karışmış trance-like s.
kafası karışmış trancelike s.
kazaya karışmış accidented s.
kafası karışmış nonplus [obsolete] s.
kafası karışmış unclear s.
ile karışmış enfouldred [obsolete] s.
saçı sakalına karışmış unkemmed [obsolete] s.
saçı sakalına karışmış unshaven s.
kafası karışmış bedazzled s.
aklı karışmış jumbly s.
kafası karışmış questioning s.
kafası karışmış blowed s.
aklı karışmış wrought s.
aklı karışmış mixed s.
aklı karışmış misplaced s.
kafası karışmış moonstricken s.
kafası karışmış rhapsodic s.
aklı karışmış loopy s.
aklı karışmış muddy s.
aklı karışmış obfuscate s.
aklı karışmış désorienté s.
(hayvan) birbirine karışmış siyah ve beyaz tüylü grey s.
birbirine karışmış implicit [obsolete] s.
kafası karışmış confus s.
kafası karışmış confuse [obsolete] s.
aklı karışmış dismayed s.
zihni karışmış distract [obsolete] s.
kafası karışmış distraughted s.
kafası karışmış flustered s.
suça karışmış olan concerned s.
aklı karışmış drumly s.
aklı karışmış drumlie s.
komploya karışmış conspiring s.
kafası karışmış pixilated s.
kafası karışmış flustery s.
aklı karışmış foggy s.
fuhşa karışmış (kadın) gay s.
önceden karışmış premix s.
kendi kendine kafası karışmış self-perplexed s.
kafası karışmış shaggy s.
birbirine karışmış snarled s.
birbirine karışmış snarly s.
kafası karışmış bir şekilde disorientedly zf.
kafası karışmış bir halde perturbedly zf.
aklı karışmış bir şekilde woozily zf.
kafası karışmış bir halde befuddledly zf.
aklı karışmış bir şekilde muddleheadedly zf.
kafası karışmış bir şekilde confusedly zf.
kafası karışmış bir şekilde confusely zf.
kafası karışmış halde flusteredly zf.
'e karışmış into ed.
Phrasals
karışmış/dolaşmış (bir şeyi) açmak tease out of (something) f.
karışmış/dolaşık (bir şeyi) ayırmak tease out of (something) f.
bir şey hakkında kafası karışmış confused about s.
ile birbirine karışmış/iç içe geçmiş shot through with s.
(bir şeyle) birbirine karışmış/iç içe geçmiş shot through with (something) s.
Colloquial
aşırı derecede mutsuz, kafası karışmış veya duygusal olarak dengesiz kimse mess i.
aklı karışmış kimse muddlehead i.
kafası karışmış olmak scratch one's head f.
bir şeye karışmış olmak be in at something f.
kafası karışmış preplexed s.
kafası karışık/karışmış buffaloed s.
ödü bokuna karışmış scared silly s.
ödü bokuna karışmış scared shitless s.
ödü bokuna karışmış scared to death s.
ödü bokuna karışmış scared stiff s.
kafası karışmış mixed up s.
tarihe karışmış deader than a doornail s.
kafası/aklı karışmış discombobulated s.
kafası karışmış unglued s.
(belaya, kötü bir şeye) bulaşmış/karışmış mixed up s.
aklı karışmış bamboozled s.
(bir şeye) adı karışmış mixed up in (something) s.
(bir şeye) karışmış mixed up in (something) s.
'-e adı karışmış mixed up with s.
Idioms
kayıplara karışmış a gone goose i.
tarihe karışmış şey a thing of the past i.
içine/üstüne (bir şey) bulaşmış/karışmış olmak be tainted by (something) f.
kafası tamamen karışmış/karışık olmak be at sea f.
kafası karışmış olmak be at a total loss f.
kafası tamamen karışmış/karışık olmak be all at sea f.
şokta ve kafası karışmış hissetmek not know what hit you f.
(zehirli bir madde) karışmış olmak be tainted by (something) f.
(bir şeye) karışmış/bulaşmış olmak be art and part of (something) f.
karışmış/bulaşmış olmak be art and part of f.
tarihe karışmış olmak be (as) dead as a doornail f.
şokta ve kafası karışmış hissetmek not know what hit (one) f.
kafası karışmış olmak scratch your head f.
kafası karışmış slightly rattled s.
(kötü/yasadışı bir şeye) karışmış mixed up in s.
kafası karışmış all over the shop [uk] s.
kafası karışmış all at sea s.
kafası karışmış completely at sea s.
kafası karışmış all over the shop [uk] s.
kafası karışmış all at sea s.
kafası karışmış completely at sea s.
içinden çıkılmaz biçimde karışmış bound up in s.
tarihe karışmış dead as a dodo s.
tarihe karışmış dead as a doornail s.
tarihe karışmış dead as a herring s.
tarihe karışmış dead as mutton s.
tarihe karışmış dead as the dodo s.
kafası karışmış all in a dither s.
'-e karışmış involved with s.
kafası karışmış up a tree expr.
kayıplara karışmış hide nor hair expr.
kayıplara karışmış hide or hair expr.
kayıplara karışmış on the loose expr.
tarihe karışmış as dead as a doornail expr.
tarihe karışmış as dead as a dodo expr.
tarihe karışmış as dead as mutton expr.
tarihe karışmış dead as mutton expr.
zihni/kafası karışmış in a fog expr.
zihni/kafası karışmış in a haze expr.
tarihe karışmış (as) dead as a herring expr.
(birinin) aklı iyice karışmış (one) doesn't know which way is up or down expr.
(bir şeyle) ilgili kafası karışmış at sea about (something) expr.
ödü bokuna karışmış in fear and trembling expr.
(biri/bir şey yüzünden) ödü bokuna karışmış in fear and trembling of (someone or something) expr.
kayıplara karışmış in full flight expr.
hayata karışmış in the swim of things expr.
kafasına aldığı bir darbeden dolayı zihni karışmış on queer street expr.
ortalık karışmış the feathers fly expr.
Politics
hile karışmış seçim rigged poll i.
Technical
karışmış bulunmak involved in f.
Dyeing
(boyada renk efekti) uzaktan bakılınca karışmış gibi duracak şekilde renkler yan yana getirilerek oluşturulmuş broken s.
Marine
hafifçe karışmış tip akıntı weakly mixed type current i.
iyi karışmış tip well mixed-type current i.
Mining
yeşim taşıyla karışmış jasperated s.
Medical
opyumla karışmış opiate s.
kafası karışmış dazed s.
Printing
(baskıda) birbirine karışmış görünüm shake [uk] i.
Gastronomy
beyazı ile sarısı karışmış bozuk yumurta white rot i.
Physics
(renk) farklı renk ile karışmış impure s.
(renk) siyah ile karışmış impure s.
(renk) beyaz ile karışmış impure s.
Chemistry
karışmış anilin noktası mixed aniline point i.
polietilen ve polipropilen ile karışmış pirolizlenmiş hafif yağ fraksiyonu fraction of pyrolyzed light oils mixed with polyethylene and polypropylene i.
Breeding
cinsi karışmış bred out s.
Literature
robert louis setevenson'un "the strange case of dr. jekyll and mr. hyde" romanında, gençliğinde bazı pis işlere karışmış saygıdeğer bir doktor olan ve iyilikle kötülük arasında gidip gelen karakter jekyll i.
Religious
sonucunda kiliseye fayda getirdiği için aklanan bir sahtekarlığa karışmış kimse pious fraud i.
Environment
birbirine karışmış bitki köklerinin oluşturduğu tabaka sole i.
Geology
genellikle başka maddelerle de karışmış halde bulunan omurgalı hayvan kemiği çökeltisi bone breccia i.
Slang
saçı sakalı birbirine karışmış bakımsız kimse wookie i.
saçı sakalına karışmış erkek grod i.
kafası karışmış jinxy s.
kafası karışmış tossicated [dialect] s.
kafası karışmış tosticated [dialect] s.
kafası karışmış balled up s.
kafası tamamen karışmış all wet s.
kafası karışmış comboggled s.
kafası karışmış messed up s.
kafası karışmış blotto s.
kafası karışmış bushed [australia/new zealand] s.
ödü bokuna karışmış shitless s.
kafası karışmış (all) at sea (about something) expr.
kafası karışmış at sea expr.
saçı sakalı birbirine karışmış who shot john [us] expr.
kafası karışmış all over the shop expr.
kafası karışmış all over the show expr.
kafası karışmış all over the shop expr.
kafası karışmış all over the show expr.
British Slang
kafası karışmış scrambled s.
kafası karışmış puddled s.
kafası karışmış like a fart in a colander expr.
kafası karışmış in a tizzy expr.
Modern Slang
çarşı pazar karışmış all hell has broken loose expr.