tutarlı - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

tutarlı



"tutarlı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 29 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
tutarlı consistent s.
General
tutarlı modest s.
tutarlı viable s.
tutarlı consequent s.
tutarlı steady s.
tutarlı consistent s.
tutarlı noncontradictory s.
tutarlı coherent s.
tutarlı tight s.
tutarlı relentless s.
tutarlı homogeneal s.
tutarlı homogeneous s.
tutarlı dependable s.
tutarlı on-air s.
tutarlı rock-steady s.
tutarlı steady-going s.
tutarlı competible [obsolete] s.
tutarlı comportable s.
tutarlı concinnous s.
tutarlı self s.
Colloquial
tutarlı in keeping expr.
Idioms
tutarlı hardedged s.
tutarlı hard-edged s.
Law
tutarlı consistent s.
Politics
tutarlı coherent i.
Technical
tutarlı coherent s.
tutarlı consistent s.
Logic
tutarlı compatible s.
Statistics
tutarlı coherence i.

"tutarlı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 89 sonuç

Türkçe İngilizce
General
tutarlı oluş consistency i.
tutarlı kestirici consistent estimator i.
tutarlı hareket dizisi dance i.
tutarlı olmak coincide f.
tutarlı olmak (ifade) hold together f.
tutarlı olmak cohere f.
tutarlı sonuç sağlamak provide consistent result f.
ile tutarlı olmak be consistent with f.
tutarlı olmak adhere [obsolete] f.
kendi içinde tutarlı olmak hang together f.
mantıklı ve tutarlı görünmek hold water f.
tutarlı olmak consist f.
tutarlı olmak stand f.
zaman içinde tutarlı consistent over time s.
tutarlı olan coincident s.
tutarlı olmayan uneven s.
tutarlı hale getirilemeyen irreconcilable s.
tutarlı olma eğiliminde olan cohesive s.
(deneysel sonuçlar) tutarlı precise s.
kendisi ile tutarlı self-consistent s.
bir şey ile tutarlı self-consistent s.
(söylem) tutarlı serried s.
tutarlı olarak coherently zf.
tutarlı bir şekilde consistently zf.
tutarlı olarak consistently zf.
tutarlı bir şekilde viably zf.
tutarlı şekilde of a piece zf.
tutarlı bir şekilde coherently zf.
tutarlı bir şekilde serriedly zf.
ile tutarlı olarak in keeping with ed.
Phrasals
tutarlı olmak stand together f.
tutarlı olmak stand with f.
bilgileri bir araya getirerek tutarlı/mantıklı bir sonuç ortaya çıkarmak reconstruct (something) from (something else) f.
(bir şeyle) tutarlı hale getirmek key to (something) f.
tutarlı ilerlemek/gitmek potter along f.
tutarlı ilerlemek/gitmek putter along f.
tutarlı olmak hold together f.
Colloquial
tutarlı bir şekilde sürmek be cracking on f.
tutarlı olmak compute f.
bir şeyle tutarlı all of a piece with something expr.
bir şeyle tutarlı all of a piece with something expr.
Idioms
tutarlı olmak hold water f.
tutarlı bir hızda gitmek hit (one's) straps f.
(biriyle/bir şeyle) tutarlı olmak be in line with (someone or something) f.
yaptıklarıyla söyledikleri tutarlı olmak suit actions to words f.
(bir şeyle) tutarlı (all) of a piece (with something) s.
Trade/Economic
eşit tutarlı yöntem straight-line method i.
eşit tutarlı amortisman yöntemi straight-line method i.
tutarlı (türetilmiş) ölçüm birimi unit of measurement (derived) coherent i.
tutarlı tahmin edici consistent estimator i.
tutarlı deneme consistent test i.
tutarlı bir bazda on a consistent basis expr.
Law
tutarlı şart consistent condition i.
(bazı eyaletlerde) mevcut yasalar ile tutarlı yeni kanun çıkarma sorumluluğuna sahip resmi görevli revisor [us] i.
Politics
tutarlı politikalar consistent policies i.
Tourism
uygun/tutarlı seyahat programı coherent itinerary i.
Technical
tutarlı sistem consistent system i.
tutarlı tahmin consistent estimate i.
tutarlı deney metodu toleransları consistent test method tolerances i.
Computer
tutarlı sınama consistent test i.
tutarlı dizge consistent system i.
tutarlı sınama consistent estimator i.
tutarlı kestirici consistent estimator i.
tutarlı sistem consistent system i.
Psychology
duygu durumla tutarlı mood-congruent s.
Pathology
tutarlı konuşma yeteneğinin kaybı anarthria i.
tutarlı konuşma yeteneğinin kaybıyla ilgili anarthric s.
Math
tutarlı denklemler compatible equations i.
tutarlı denklemler sistemi consistent equations i.
tutarlı denklemler consistent equations i.
tutarlı denklemler sistemi compatible equations i.
tutarlı denklem sistemi consistent system of equations i.
Logic
tutarlı-ötesi mantık paraconsistent logic i.
Statistics
kısmen tutarlı gözlemler partially consistent observations i.
oldukça tutarlı tahmin edici strongly consistent estimator i.
tutarlı yapı coherent structure i.
tutarlı tahmin consistent estimate i.
tutarlı kestirim consistent estimate i.
tutarlı sınama consistent test i.
tutarlı tahmin edici consistent estimator i.
değişen varyans ve ardışık bağımlılığa tutarlı heteroskedasticity and autocorrelation consistent s.
Literature
eserlerde tutarlı olay örgüsü ve gerçekçi karakter tasviri gibi geleneksel roman öğelerinin olmadığı bir edebi akım nouveau roman i.
eserlerde tutarlı olay örgüsü ve gerçekçi karakter tasviri gibi geleneksel roman öğelerinin olmadığı bir edebi akım anti-roman i.
eserlerde tutarlı olay örgüsü ve gerçekçi karakter tasviri gibi geleneksel roman öğelerinin olmadığı bir edebi akım antinovel i.
eserlere tutarlı olay örgüsü ve gerçekçi karakter tasviri gibi geleneksel roman öğelerini koymayan bir yazar antinovelist i.
Linguistics
konuşma seslerinin tutarlı bir grafik formda (alfabe vasıtasıyla) gösterimi alphabetism i.
tutarlı ve anlaşılır (konuşma) connected s.
Philosophy
mekanizm felsefesi kuramı ile tutarlı mechanistic s.
Military
tutarlı tekrarlama karıştırıcısı coherent repeater jammer i.