weigh - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

weigh

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"weigh" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 39 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
weigh f. tartmak
General
weigh i. yol
weigh i. tartma
weigh f. sıkıştırmak
weigh f. gelmek (ağırlık)
weigh f. ölçüp tartmak
weigh f. düşünüp taşınmak
weigh f. ölçünmek
weigh f. belirli bir ağırlık gelmek
weigh f. bastırmak
weigh f. önemi olmak
weigh f. yük olmak
weigh f. belirli bir ağırlıkta olmak
weigh f. tartıya vurmak
weigh f. basmak
weigh f. kantara vurmak
weigh f. gelmek (kilo)
weigh f. belirli bir ağırlık çekmek
weigh f. gelmek
weigh f. tartmak
weigh f. çekmek (belirli bir ağırlık)
weigh f. gelmek (belirli bir ağırlık)
weigh f. çekmek
weigh f. ağırlığında olmak
weigh f. ağırlığında olmak
weigh f. baskı oluşturmak
Trade/Economic
weigh f. ağırlığında olmak
Technical
weigh f. ağır olmak
weigh f. çekmek
weigh f. gelmek
weigh f. tartmak
Aeronautic
weigh f. ağırlığı olmak
weigh f. ağırlığında olmak
weigh f. ağırlığını ölçmek
Marine
weigh i. hareket
weigh i. tartı
weigh f. kaldırmak
weigh f. tartma
weigh f. (demiri) vira etmek

"weigh" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 129 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
weigh anchor f. demir almak
General
weigh one thing against another f. karar vermeye çalışırken bir şeyi başka bir şeyle karşılaştırmak
weigh out f. tartmak (paketlemek/satmak üzere)
weigh down f. ezmek
weigh something out f. tartmak
weigh up f. ölçüp biçmek
weigh in f. önce tartılmak
weigh down f. yüklemek
weigh in f. yarış sonunda tartılmak (cokey)
weigh against f. aleyhine olmak
weigh oneself f. tartılmak
weigh one's words f. sözlerini tartarak konuşmak
weigh down f. bastırmak
weigh one's words f. sözlerine dikkat etmek
weigh out f. tartmak
weigh down f. ağırlık yapmak
weigh up f. teraziye vurmak
weigh down f. ağırlık yüklemek
weigh up f. düşünüp tartmak
weigh on f. içine dert olmak
weigh on f. yük olmak
weigh against somebody f. karşı olmak
weigh in f. tarttırmak (uçağa binmeden önce bagajı)
weigh in f. meşgul olmak
weigh in at f. tartıldığında belirli bir ağırlıkta olmak
weigh down f. bunaltmak
weigh out f. yarıştan önce tartılmak (cokey)
weigh one's words f. lafını bilmek
weigh in with f. tartışmaya katılmak
weigh in with f. ileri sürmek
weigh in with f. teslim etmek
weigh in with f. görüşlerini onaylamak
weigh in with f. aynı fikirde olmak
get under weigh f. yola çıkmak
weigh one's words f. sözlerini tartmak
weigh on someone's mind f. birinin kafasını kurcalamak
weigh on f. -e ağır gelmek
weigh on f. -e yük olmak
weigh on f. üzmek
weigh on f. düşündürmek
weigh a pound f. bir pound ağırlığında gelmek
weigh on one's conscience f. vicdanına yük olmak
weigh in at 30 kilos f. 30 kil gelmek
weigh evidence f. delil tartmak
weigh favorably against f. -den daha ağır basmak
under weigh s. yolda
under weigh s. hareket halinde
Phrasals
weigh down f. dengesini bozmak
weigh down f. ağırlıkla ezmek
weigh down f. fazla yüklemek
weigh down f. kendi ağırlığıyla batmak
weigh down f. kedere batmak
weigh down f. üzüntüye gark olmak
weigh in f. bir fikir sunmak/önermek
weigh something up f. bir şeyi tartmak
weigh something up f. bir şeyin ağırlığını ölçmek
weigh upon someone f. üzerine yüklenmek
weigh someone down f. üzerine yüklenmek
weigh upon someone f. yükü omuzlarına binmek
weigh someone down f. yükü omuzlarına binmek
weigh against (someone or something) f. (biriyle/bir şeyle birini/bir şeyi) karşılaştırmak
weigh against (someone or something) f. (biriyle/bir şeyle birini/bir şeyi) karşılıklı ölçüp tartmak
weigh against (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) itibarını zedelemek
weigh against (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) saygınlığını olumsuz yönde etkilemek
weigh against (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) olumsuz değerlendirilmesine yol açmak
weigh in at (something) f. (belli bir) ağırlıkta olmak
weigh on (someone or something) f. (birine/bir şeye) ağırlık yapmak
weigh on (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) üzerine yük bindirmek
weigh on (someone or something) f. (birine/bir şeye) yük olmak
weigh on (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) sırtında yük olmak
weigh on (someone or something) f. (birine/bir şeye) ayak bağı olmak
weigh on (someone or something) f. (birine/bir şeye) engel oluşturmak
weigh with f. ağır basmak
weigh with f. karar verirken önemli olmak
Idioms
weigh someone's words f. dediklerini dikkate almak
weigh each word f. lafını tartarak söylemek
weigh a ton f. kurşun gibi ağır olmak
weigh one's words f. lafını tartarak söylemek
weigh one's words f. sözlerine dikkat ederek konuşmak
weigh someone's words f. sözlerini dikkate almak
weigh someone's words f. söylediklerini dikkate almak
weigh one's words f. sözlerini tartmak
weigh someone's words f. sözlerine önem vermek
weigh (something) in the balance f. artılarını eksilerini değerlendirmek
weigh (something) in the balance f. avantaj dezavantajlarını tartmak
weigh (something) in the balance f. durumu iyice incelemek
weigh heavily with (one) f. (biri) için ağır basmak
weigh heavily with (one) f. (biri) için çok önemli bir unsur olmak
weigh heavily with (one) f. (biri) için etkili bir unsur olmak
weigh on your mind f. kafasını kurcalamak
weigh your words f. lafını bilmek
weigh your words f. sözlerini tartarak konuşmak
weigh your words f. sözlerine dikkat etmek
weigh your words f. sözlerini tartmak
weigh up pros and cons f. artılarını eksilerini tartmak/ ölçmek biçmek
Speaking
how much does a lion weigh? expr. bir aslan kaç kilogramdır?
how much do you weigh? expr. kaç kilosun
how much do you weigh expr. kaç kilosun
Trade/Economic
weigh note i. tartı cetveli
Politics
if some day you are compelled to defend your independence and your republic, you must not tarry to weigh the possibilities and circumstances of the situation before taking up your duty i. bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin!
Technical
batching by weigh i. ağırlıksal harmanlama
weigh method i. ağırlık yöntemi
weigh-batcher i. ağırlık yöntemli harmanlayıcı
weigh bridge i. kantar
weigh-bridge i. kantar
weigh house i. kantar binası
minimum weigh i. minimum ağırlık
weigh bridge i. sabit baskül
weigh hopper i. tartılı depo
weigh feeder i. tartılı besleyici
weigh hopper i. tartım bunkeri
weigh house i. tartıevi
weigh-bridge i. tartım köprüsü
Construction
weigh bridge i. basamalı köprü
Automotive
weigh-in-motion i. hareket halinde tartma
Traffic
vehicle weigh station i. araç tartı istasyonu
weigh in motion i. hareketli ağırlık ölçüm cihazı
Marine
weigh anchor i. geminin veya teknenin sefere çıkmasından önce çapasını çekmesi
weigh anchor f. demiri vira etmek
weigh anchor to f. demir almak
weigh anchor f. demiri almak
weigh anchor to f. demiri vira etmek
weigh anchor f. demir almak
weigh the anchor f. demir almak
to get under weigh f. yelken açmak
to get under weigh f. yelkenleri fora etmek
to get under weigh f. yola çıkmak
weigh heigh and up she rises! expr. haydi hop!
Weight Lifting
weigh-in i. tartı