yağdırmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yağdırmak



"yağdırmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 26 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yağdırmak pour out f.
yağdırmak swamp f.
yağdırmak shower f.
yağdırmak volley forth f.
yağdırmak hurl f.
yağdırmak pour forth f.
yağdırmak hail f.
yağdırmak rain f.
yağdırmak pelt f.
yağdırmak pour f.
yağdırmak heap up f.
yağdırmak hail down f.
yağdırmak volley f.
yağdırmak flood f.
yağdırmak affuse f.
yağdırmak aggerate f.
yağdırmak aggest f.
yağdırmak outwell [obsolete] f.
yağdırmak precipitate f.
Phrasals
yağdırmak hurl around f.
yağdırmak hurl something around f.
yağdırmak shower with f.
yağdırmak besiege with f.
yağdırmak bombard with f.
yağdırmak pepper with f.
Idioms
yağdırmak flood the zone f.

"yağdırmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 127 sonuç

Türkçe İngilizce
General
emirler yağdırmak boss over f.
yağdırmak (hediye) load with f.
emir yağdırmak boss over f.
gülle yağdırmak bombard f.
yağmur gibi yağdırmak rain f.
gülle yağdırmak shell f.
birinin üzerine kurşun yağdırmak pepper someone with buckshot f.
yağdırmak (hediye/hakaret) heap f.
birine emir yağdırmak boss someone around f.
sağa sola yumruk yağdırmak strike out f.
ceza yağdırmak dish out penalties f.
emir yağdırmak order around f.
mermi yağdırmak let fly f.
kurşun yağdırmak let fly f.
mermi yağdırmak loose off bullets f.
mermi yağdırmak let drive f.
kurşun yağdırmak let fly bullets f.
mermi yağdırmak let drive bullets f.
mermi yağdırmak let fly bullets f.
kurşun yağdırmak let drive f.
kurşun yağdırmak loose off f.
kurşun yağdırmak spray with bullets f.
kurşun yağdırmak let drive bullets f.
mermi yağdırmak spray with bullets f.
mermi yağdırmak spray bullets f.
kurşun yağdırmak loose off bullets f.
kurşun yağdırmak spray bullets f.
mermi yağdırmak loose off f.
bol bol yağdırmak rain down f.
hevesle övgü yağdırmak cheerlead f.
(gökyüzü) yağmur yağdırmak let loose f.
emirler yağdırmak bark f.
övgü yağdırmak heap praise on f.
taş yağdırmak lapidate f.
hakaretler yağdırmak lapidate f.
(kibirli bir şekilde) emir yağdırmak boss f.
adeta yağdırmak pour f.
emirler yağdırmak seigniorize f.
emirler yağdırmak seigniorise f.
kar gibi yağdırmak snow f.
Phrasals
(mermi, kurşun) yağdırmak assail with f.
(mektup/telefon/soru/sipariş) yağdırmak beset with (something) f.
(mektup/telefon/soru/sipariş) yağdırmak besiege with (something) f.
(mektup/telefon/soru/sipariş) yağdırmak besiege someone or something with something f.
birinin/bir şeyin üstüne (taş vb) yağdırmak pelt someone or something with something f.
birine emirler yağdırmak order someone about f.
birine emirler yağdırmak order someone around f.
emirler yağdırmak push around f.
birinin veya bir şeyin üstüne akışkan bir maddeyi boca etmek/dökmek/yağdırmak pour down f.
üstüne bollukla/bereketle yağdırmak pour down f.
(birine soru, hakaret, eleştiri) yağdırmak lob (something) at f.
birine/bir şeye bir şey yağdırmak shower someone or something with something f.
(birinin/bir şeyin) üzerine (bir şey) yağdırmak shower (something) on (someone or something) f.
üzerine yağdırmak shower on f.
üzerine yağdırmak shower upon f.
(birinin/bir şeyin) üzerine (bir şey) yağdırmak shower (something) upon (someone or something) f.
birine/bir şeye bir şey yağdırmak bombard someone or something with something f.
(birine) mermi, soru yağdırmak bombard (one) with (something) f.
(birine bir şey) yağdırmak bombard (one) with (something) f.
(birine) emir yağdırmak boss (one) about f.
(birine) emir yağdırmak boss (one) around f.
emir yağdırmak boss around f.
(birine/bir şeye) kurşun yağdırmak fire upon (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) üzerine kurşun yağdırmak fire upon (someone or something) f.
(birine/bir şeye) kurşun yağdırmak fire on (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) üzerine kurşun yağdırmak fire on (someone or something) f.
'-e kurşun yağdırmak fire on f.
üzerine kurşun yağdırmak fire on f.
övgüler yağdırmak gush over f.
(birine/bir şeye) övgüler yağdırmak gush over (someone or something) f.
(birine/bir şeye bir şey) yağdırmak lavish (someone or something) with (something) f.
(birine/bir şeye bir şey) yağdırmak lavish (something) upon (someone or something) f.
(birine/bir şeye bir şey) yağdırmak lavish (something) on (someone or something) f.
-e (bir şey) yağdırmak lavish on f.
(övgü) yağdırmak lavish with f.
'-e soru, hakaret, eleştiri yağdırmak lob at f.
(birine) emirler yağdırmak order (one) about f.
(birine) emirler yağdırmak order (one) around f.
emirler yağdırmak order about f.
emir yağdırmak order about f.
(birinin/bir şeyin) üzerine yağdırmak/dökmek rain down on (someone or something) f.
(birine) bir şeyler yağdırmak rain down on (someone) f.
(birinin/bir şeyin) üzerine yağdırmak/dökmek rain on (someone or something) f.
(birine) bir şeyler yağdırmak rain on (someone) f.
emirler yağdırmak shove around f.
(bir şey) yağdırmak spray with f.
iş yağdırmak flood out f.
Colloquial
kurşun yağdırmak shot up f.
ateş yağdırmak shot up f.
mekana/meskene mermi sıkmak/yağdırmak shoot up the place f.
Idioms
yüksek sesle/bağıra çağıra böğürmek/hakaretler yağdırmak bellow like a (wounded) bull f.
birbirine karşılıklı hakaretler yağdırmak trade insults with someone f.
birine hakaretler yağdırmak hurl insults at someone f.
birine hakaretler yağdırmak throw insults at someone f.
birine kurşun yağdırmak riddle somebody with bullets f.
emirler yağdırmak put on airs f.
emirler yağdırmak lord it over f.
emirler yağdırmak act superior f.
emirler yağdırmak queen it over f.
küfür yağdırmak air one's lungs f.
övgüler yağdırmak gush over someone f.
(birine) (aşırı) ilgi yağdırmak/göstermek shower with attention f.
(bir şeyi birinin) üstüne yağdırmak pump (one) full of (something) f.
övgüler yağdırmak turn geese into swans f.
(birine ) hakaretler yağdırmak fire insults at (one) f.
birine sorular/hakaretler yağdırmak fire questions/insults at somebody f.
(birine) ateş yağdırmak give someone both barrels f.
övgü yağdırmak make of [dialect] f.
övgü yağdırmak make over [dialect] f.
(birinin) üstüne kurşun yağdırmak pump (one) full of lead f.
para yağdırmak throw (one's) money around f.
(birine) sorular yağdırmak bombard (one) with questions f.
sorular yağdırmak bombard with questions f.
birine sorular yağdırmak fire questions at (one) f.
hakaretler yağdırmak hurl insults f.
(birine) hakaretler yağdırmak hurl insults (at one) f.
(birine) emirler yağdırmak queen it over (one) f.
(birine bir şey) yağdırmak snow (one) under with (something) f.
(birine) hakaretler yağdırmak throw insults (at someone) f.
(birine) hakaretler yağdırmak hurl insults (at someone) f.
eleştiriler yağdırmak/savurmak throw stones f.
hakaretler yağdırmak/savurmak throw stones f.
para yağdırmak throw your money about f.
para yağdırmak throw your money around f.
Computer
spam yağdırmak spam f.
Slang
para yağdırmak make it rain f.
Modern Slang
(sana) kurşun yağdırmak air you out i.