değeri - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

değeri



Bedeutungen, die der Begriff "değeri" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
değeri artmak appreciate v.
General
besin değeri çizelgesi food and nutrition indicators n.
zehirlilik sınır değeri threshold limit value n.
besin değeri düşük gıdalar junk food n.
müşteri hizmet değeri customer service level n.
doğruluk değeri truth values n.
değeri düşme shrinkage n.
besin değeri az olan yiyecek junk food n.
karar değeri decnet n.
birleşme değeri valence n.
para değeri monetary value n.
değişim değeri exchange value n.
güzelliği ve değeri anlaşılmamış kız cinderella n.
hayatta kalma değeri survival value n.
artma (bir şeyin değeri) appreciation n.
kullanım değeri usage value n.
değeri düşme depreciation n.
edebi değeri olmayan komik şiir doggrel n.
(haber değeri taşıyan) olay news event n.
edebi değeri olmayan komik şiir doggerel n.
haber olma değeri newsworthiness n.
birleşme değeri valency n.
yazınsal değeri olmayan şiir doggerel n.
sürüm değeri current market rate n.
yer değeri local value n.
ticari değeri olan merchantable n.
ortalama kareler değeri mean square value n.
tasarruf değeri saving value n.
değeri azaltan şey alloy n.
tarihi değeri ya da doğal güzelliği sebebiyle sıkça ziyaret edilen yer showplace n.
ticari değeri olmayan nonmerchantable n.
brükner değeri bruckner value n.
bütçe değeri budget value n.
bütçe değeri budget amount n.
arsa değeri land price n.
arsa değeri land value n.
karar değeri decision value n.
istek değeri desired value n.
besleme değeri nutritive value n.
eşik sınır değeri threshold limit value n.
basamak değeri digit value n.
bir büyüklüğün gerçek değeri true value of a quantity n.
iktisap değeri historical cost n.
fiili maliyet değeri historical cost n.
birisinin (birinin) gözündeki değeri one's value before someone else n.
devralma değeri acquisition value n.
devralma değeri takeover value n.
bina değeri building value n.
değeri olmayan mineral valueless mineral n.
sonsuz ömür değeri value of infinite life n.
haber değeri newsworthiness n.
kendilik değeri self-worth n.
tarihi değeri olan bina heritage building n.
ailenin değeri value of family n.
değeri yüklü kart stored value card n.
arazinin gerçek değeri the true value of the land n.
değeri bilinmemiş şey cinderella n.
besin değeri yüksek olan gıdalar foods with high nutritional value n.
besin değeri yüksek olan gıdalar high nutritional value foods n.
besin değeri yüksek olan gıda food with high nutritional value n.
besin değeri yüksek olan gıda high nutritional value food n.
besin değeri yüksek gıda food with high nutritional value n.
besin değeri yüksek gıda high nutritional value food n.
kargo değeri cargo value n.
etiket değeri tag value n.
şok etme değeri shock value n.
sokaktaki değeri street value n.
besin değeri nutritive value n.
seçilim değeri fitness n.
uyarlanmış eşik değeri adaptive threshold value n.
üretim değeri production value n.
deformasyon değeri deformation value n.
bir ürünün değeri value of a product n.
ortalama sepet değeri average basket value n.
besin değeri food value n.
(mecaz) edebi veya müzikal değeri olan eserlerden yapılan seçmece casket n.
(mecaz) edebi veya müzikal değeri olan eserlerden yapılan seçmece casquet n.
haber değeri taşıyan olay newsmaker n.
sanatsal değeri olmayan eser trash n.
edebi değeri olmayan yazı trash n.
besin değeri olma alimentariness n.
koleksiyonu daha büyük göstermek için tutulan değeri düşük eşya filler n.
değeri taş sahibi tarafından belirlenebilen işaretsiz domino taşı blank n.
teminat olarak gösterilen kredi tutarı ile piyasa değeri arasındaki fark margent n.
değeri düşük bir şey white chip n.
değeri bölgeden bölgeye değişen bir hacim birimi maund n.
değeri bölgeden bölgeye ve ölçülen ürüne göre değişen bir hacim birimi mawn n.
özellikle orkney adaları'nda kullanılmış, değeri bölgeden bölgeye değişen eski bir ağırlık birimi meal n.
bir şeyin sembolik değeri meaning n.
hükümet tarafından siyasi amaçlarla finanse edilen, halk için gerçek değeri olmayan proje boondoggle n.
para değeri olan birim monetary unit n.
besin değeri olmayan yiyecek libberwort n.
gücü, itibarı veya değeri yok etme derogation n.
gücü, itibarı veya değeri azaltma derogation n.
(koleksiyon değeri olan) garip şey oddment n.
(çocuk oyunlarında) değeri az küçük misket oner n.
kişinin diğer insanların gözündeki değeri opinion [obsolete] n.
sembolik değeri olan nesne image n.
(değeri artıran) iyileştirme improvement n.
tanısal değeri olan semptom diagnostic n.
asli değeri bulunan, taşınabilir ve maddi kişisel servet good n.
işletmenin pazar değeri sayılabilecek olumlu itibarı good will n.
pazarlık değeri olan mülk veya özellik counter n.
toplam envanter değeri inventory n.
entelektüel değeri bulunmayan komik şey pap n.
para değeri olan ufak disk plaque n.
takas değeri olan şey coin n.
değeri bilinen şey coinage n.
süslü püslü görünüp özünde değeri olmayan şey geegaw n.
medya veya teknoloji şirketlerindeki para değeri olmayan yan haklar scooby snacks n.
mutfak değeri kitchen value n.
edebi değeri olmayan şiir yazımı poetastering n.
edebi değeri olmayan şiir poetastering n.
edebi değeri olmayan şiir yazımı poetasterism n.
edebi değeri olmayan şiir yazımı poetastery n.
edebi değeri olmayan şiir poetastery n.
edebi değeri olmayan şiir yazımı poetastry n.
edebi değeri olmayan şiir poetastry n.
ölçü değeri point n.
belirli sayı değeri point n.
değeri artmak increase in value v.
haber değeri taşımak be newsworthy v.
değeri (belirli bir miktar) olmak be worth v.
haber değeri taşımak qualify as news v.
değeri düşmek go down in value v.
fiyatı veya değeri düşmek disembark v.
haber değeri olmak be newsworthy v.
artmak (bir şeyin değeri) appreciate v.
değeri düşmek depreciate v.
değeri olmak count v.
değeri azalmak sink v.
değeri azalmak shrink v.
bir değeri/önemi olmak count for something v.
değeri %1 düşmek fall by 1.0 percent v.
fazla bir değeri olmamak have little value in itself v.
değeri artmak rise in value v.
değeri düşmek cheapen v.
(birine) manevi değeri olmak have a sentimental value (to) v.
(birine) manevi değeri olmak have a sentimental value v.
(birine) manevi bir değeri olmak have a sentimental value (to) v.
(birine) manevi bir değeri olmak have a sentimental value v.
malların gelecekteki değeri hakkında spekülasyon yapmak deal in futures v.
aynı değeri vermek equipensate v.
(bir şeye) para değeri vermek monetize v.
(bir şeye) para değeri vermek monetise v.
değeri azalmak (hisse senedi) give way v.
envanter değeri olmak inventory v.
heykel değeri katmak sculpture v.
besin değeri yüksek nutrient adj.
edebi ve tarihi değeri olan classic adj.
haber değeri olan newsworthy adj.
besin değeri yüksek rich adj.
sanat değeri olmayan inartistic adj.
değeri belirtilmemiş unvalued adj.
değeri düşürülmüş depressed adj.
değeri anlaşılmış appreciated adj.
yazınsal değeri olmayan doggerel adj.
değeri düşürülmüş debased adj.
değeri tahmin edilemeyen nonassessable adj.
değeri takdir olunamayan nonassessable adj.
değeri düşürülemez nondepreciable adj.
haber değeri taşıyan newsworthy adj.
nominal değeri olmayan no-par adj.
itibari değeri olmayan no-par adj.
önem değeri bilinmez imponderable adj.
değeri olmayan null adj.
değeri anlaşılmamış unsung adj.
besin değeri yüksek nourishing adj.
besin değeri yüksek wholesome adj.
besin değeri yüksek nutritious adj.
değeri düşürülmüş degraded adj.
çok değeri olmayan blue-sky adj.
değeri düşürülmüş devalued adj.
haber değeri olan newsworthy adj.
değeri bilinmemiş lampless adj.
değeri düşük cheap adj.
değeri düşmeyen nondecreasing adj.
değeri bilinmemiş thankless adj.
değeri kalmamış through adj.
hak ettiği değeri görmeyen underrated adj.
değeri düşürülmemiş undebased adj.
besin değeri yüksek olmayan unnourishing adj.
değeri düşürülmemiş unsunk adj.
yüksek entelektüel değeri olan high-minded adj.
değeri yanlış anlaşılmış misappreciated adj.
değeri düşürülmüş degreed adj.
değeri azalan depreciating adj.
değeri azalan depreciative adj.
mutlak değeri olan good adj.
içsel değeri olan good adj.
resmi değeri olmayan (tören) courtesy adj.
piyasa değeri olmayan priceless adj.
fikri sunmada tanımlayıcı değeri olan presentational adj.
çok az değeri olan shirttail adj.
değeri azalmış sunk adj.
besin değeri yüksek nutritive adj.
sanat değeri olmayan bir biçimde inartistically adv.
değeri düşmüş bir şekilde depressedly adv.
değeri düşürülmüş olarak debasedly adv.
Phrasals
değeri/yoğunluğu yükselmek go up v.
değeri/yoğunluğu artmak go up v.
(birinin) gözünde değeri artmak grow upon (someone or something) v.
(birinin) gözünde değeri artmak grow on (someone or something) v.
sahip olduğu değeri/önemi (belli bir seviyeye) yükseltmek raise to (some state) v.
değeri (birinden/bir şeyden) düşük görülmek rank below (someone or something) v.
değeri (birinin/bir şeyin) altında sayılmak rank below (someone or something) v.
(bir şey) nedeniyle aniden borsanın değeri artmak surge off (of) (something) v.
değeri daha düşük bir şeyle takas/değiş tokuş etmek barter away v.
değeri daha düşük bir şeyle değiştirmek barter away v.
aynı standardı, ölçüyü, değeri yakalamak come up v.
bir değeri/önemi olmak count for v.
(birinin) gözünde değeri artmak grow upon (one) v.
(birinin) gözünde değeri artmak grow on (one) v.
(bilgisayarda) bir değeri eş değer bir değişkenle değiştirmek swap in (for something) v.
Phrases
bir şeyin değeri kullanıldığında anlaşılır the proof of the pudding is in the eating expr.
değeri ederi (piyasa karşılığı) kadardır worth of a thing is what it will bring expr.
hiç bir anlamı/değeri olmamasına rağmen such as it is expr.
pek değeri olmasa da such as it is expr.
değeri doğru tahlil edilen in perspective expr.
değeri doğru olarak görülen in perspective expr.
Proverb
kaybedinceye kadar eldekinin değeri bilinmez you don‘t miss something until it's gone
sözlü bir kontratın yazıldığı kağıt kadar değeri yoktur a verbal contract isn't worth the paper it's written on
kendi kendini övmenin (hiçbir) değeri/yararı yoktur self-praise is no recommendation (at all)
Colloquial
birisinin (birinin) gözündeki değeri one's value in the sight of someone n.
birisinin (birinin) gözündeki değeri one's value in somebody's eyes n.
birisinin (birinin) gözündeki değeri one's value in someone else's eyes n.
birisinin (birinin) gözündeki değeri one's value in someone's eyes n.
besin değeri olmayan yiyecek empty calories n.
besin değeri az olan/besin değeri olmayan yiyecek empty calories n.
kalorisi yüksek besin değeri düşük yiyecek empty calories n.
bir değeri olmayan şey no good n.
çekici/cazip gelen ama elle tutulur bir değeri olmayan şey junk food n.
'-in eş değeri answer to n.
çok az değeri olan para shinplaster n.
değeri düşmek go south v.
bir değeri olmamak not mean diddly v.
birinin gözünde bir değeri olmamak be nothing to somebody v.
birinin gözünde bir değeri olmamak mean nothing to somebody v.
(bir şeyin) bir önemi/değeri olmak be something to (something) v.
(birinin/bir şeyin) zerre kadar önemi/değeri olmamak not care a rap (for someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) zerre kadar önemi/değeri olmamak not give a rap (for someone or something) v.
değeri yüksek of great price adj.
bir değeri olan worth a damn adj.
bunun bir önemi/değeri yok it's not saying much expr.
bunun bir önemi/değeri yok that's not saying much expr.
bunun bir önemi/değeri yok that's not saying much expr.
değeri, itibarı, popülerliği düşüşte on the way out expr.
(bir şeyin) bir önemi/değeri yok nothing in (something) expr.
haber değeri yok more at 11 [us] expr.
zerre kadar önemi/değeri yok don't give/care a rap for expr.
bunun bir önemi/değeri yok that and (some amount of money) will get you a cup of coffee [uk] expr.
bir değeri yok there is no there there expr.
Idioms
değeri düşen hisse/bono fallen angel n.
değeri kesin olarak saptayan deney the acid test n.
değeri kesin olarak saptayan deney the acid test n.
maddi değerinin dışında bir değeri olmayan yazı/kitap pot boiler n.
hak ettiği değeri görmeyen şey caviar to the general n.
değeri anlaşılmamış şey caviar to the general n.
hak ettiği değeri görmeyen kimseler unsung heroes n.
zerre kadar değeri olmamak be not worth a brass farthing v.
hiç değeri olmamak not worth a continental v.
beş para değeri olmamak not worth a continental v.
birinin nezdinde değeri/önemi olmak/anlam ifade etmek carry a lot of weight with someone v.
değeri yerlerde sürünmek go through the floor v.
değeri yerlerde sürünmek fall through the floor v.
hak ettiği değeri vermemek sell somebody/something short v.
üzerinde yazıldığı kağıt kadar değeri olmamak not worth the paper something is printed on v.
yazıldığı kağıt kadar değeri olmamak not worth the paper it's printed on v.
yazıldığı kağıt kadar değeri olmamak not worth the paper it's written on v.
üzerinde yazıldığı kağıt kadar değeri olmamak not worth the paper something is written on v.
(sikke) belli bir parasal değeri olmak pass current [obsolete] v.
borsada bir anda hisse değeri düşmek take a dive v.
borsada bir anda piyasa değeri çakılmak/düşmek take a dive v.
(bir şey) karşısında (değeri) yükselmek gain ground against (something) v.
değeri/kalitesi düşmek head south v.
değeri yükselmek (hisse senedi fiyatları, döviz) head north v.
değeri artmak (hisse senedi fiyatları, döviz) head north v.
değeri düşmek (hisse senedi fiyatları, döviz) head south v.
değeri düşmek (hisse senedi fiyatları, döviz) head south v.
bağımsız bir değeri olmak stand on one's own v.
kendi içerisinde/etrafındakilerden bağımsız bir değeri olmak stand on one's own v.
bağımsız bir değeri olmak stand on its own v.
kendi içerisinde/etrafındakilerden bağımsız bir değeri olmak stand on its own v.
değeri yükselmek pick up speed v.
(birinin/bir şeyin) nezdinde değeri/önemi olmak carry (a lot of) weight (with someone or something) v.
zerre kadar değeri olmamak be not worth a dime v.
bir değeri olmamak be not worth a fig v.
bir değeri olmamak be not worth a hill of beans v.
bir değeri olmamak be not worth a plug nickel [obsolete] v.
yazıldığı kağıt kadar değeri olmamak be not worth the paper it's printed on v.
bir değeri kalmamak be past its sell-by date v.
değeri bilinmemek be taken for granted v.
birinin gözünde bir değeri olmamak mean nothing to somebody v.
birinin gözünde bir değeri olmamak be nothing to somebody v.
amerikan para piyasası fonlarında bir şirketin değeri bir doların altına düşmek break the buck v.
değeri bir doların altına düşmek break the buck v.
(birinin/bir şeyin) nezdinde önemi/değeri olmak carry weight with (someone or something) v.
değeri bir doların altına düşmek break the buck v.
(birinin) gözünde bir değeri olmamak mean nothing to (one) v.
(birinin/bir şeyin) zerre kadar önemi/değeri olmamak not give a rap about (someone or something) v.
birine/bir şeye en yüksek önemi/değeri vermek put somebody/something first v.
gözünde değeri artmak score big v.
(bir şeyin) değeri dibe vurmak the bottom falls out (of something) v.
(bir şeyin) değeri yerlere düşmek the bottom falls out (of something) v.
(bir şeyin) değeri aşırı düşmek the bottom falls out (of something) v.
işte böyle, bizde hiçbir şeyin değeri bilinmez this is why we can't have nice things expr.
bir değeri var mı bilmiyorum ama for whatever it's worth expr.
bir değeri var mı bilmiyorum ama for all it's worth expr.
bir anlamı/değeri olmayan not worth a straw expr.
haber değeri yok film at 11 [us] expr.
tam bir amerikan prensibi, özelliği, değeri, inancı mom and apple pie expr.
yazıldığı kağıt kadar değeri olmayan (anlaşma, söz) not worth the paper it is written on expr.
Speaking
şu an değeri ne kadar bilmiyorum I don't know how much it's worth now expr.
senin fikrinin bir değeri yok artık your opinion doesn't count anymore expr.
Trade/Economic
eskiden madeni paranın madeni değeri ile nominal değeri arasındaki fark sonraları bankaların sattıkları dövizler karşılığı aldıkları ücretler agiotage n.
işletmenin belli bir tarihteki net değeri capital account n.
par değeri nominal value n.
satın alma gücünden bağımsız olarak sayısal değeri ile ölçülen ücret nominal wages n.
değeri henüz ödenmemiş olan ipotek tutarından daha az olan bir mülke sahip olma negative equity n.
doların, başka bir para birimi ile karşılaştırıldığında değeri the dollar n.
piyasadaki hisse senetlerinin ortalama değerine göre değeri değişen yatırım fonu tracker fund n.
takas edilen ürünün değeri trade-in n.
gayrimenkulün estetik değeri amenity n.
aranan ve değişim değeri yüksek para birimleri hard currency n.
açılış değeri open n.
altın ve ya gümüş karşılığı var olan ve değeri değişmeyen para sound money n.
adi hisse senedinin nominal değeri par value of common stock n.
amortisman değeri depreciated value n.
alış değeri purchase value n.
analiz değeri analytical value n.
altın ve ya gümüş karşılığı var olan ve değeri değişmeyen para strong currency n.
alım değeri purchase value n.
altın ve ya gümüş karşılığı var olan ve değeri değişmeyen para hard currency n.
adil piyasa değeri fair market value n.
aşınma ve eskimeye tabi sabit sermaye malının değeri capitalized cost n.
altın değeri gold value n.
açılan pozisyon değeri open position value n.
altın değeri şartı gold value clause n.
ayrı bir işleme sürecinden geçirilerek değeri artırılan mal improved good n.
beher hissenin değeri per share value n.
belli bir dönem içerisinde mal ve hizmet üretiminden sağlanan gelirlerin reel değeri basic needs approach n.
belirlenmiş tazminat yükümlülüğünün bugünkü değeri present value of defined benefit obligation n.
belirli bir ürün grubuna göre belirlenen para birimi değeri composite commodity standard n.
başa baş değeri üzerinden tahsil par collection n.
belirlenmiş tazminat yükümlülüğünün bugünkü değeri defined benefit obligation based on present value n.
beher hisse değeri per share value n.
başa baş değeri at par n.
bankanın net varlık değeri bank capital n.
başlangıç portföy değeri initial equity n.
bakiye değeri price balance n.
borsa değeri stock exchange value n.
bir işletmenin cari pazar değeri market value of going concern n.
bir borcun nominal değeri ile peşin değeri arasındaki fark debt discount n.
borçlanma değeri loan value n.
bir şeyin parayla ifade edilen değeri value n.
borsanın düşmesi sonrası değeri düşen hisse senetlerinin satın alınması bottom fishing (wall street slang) n.
bir malın net değeri equity n.
bugünkü tl değeri ile ifade olunan fiyat money price n.
bir bedel karşılığında edinilen firma değeri goodwill n.
bir malın satış veya sürüm değeri rate n.
bir varlık veya borcun vergiye esas değeri tax base of an asset or liability n.
birim hisse değeri düşürülerek tedavüldeki hisse sayısının artırılması split up n.
bugünkü parasal değeri actual cash value n.
brüt muhasebe değeri gross book value n.
bir içsel değeri olmayan para birimi opsiyonu out of the money opsiyon n.
bir hisse senedinin temettüsü ile birlikte değeri cum dividend n.
bir mal veya menkul kıymetin nakit değeri cash value n.
brüt kalkınma değeri gross development value (gdv) n.
brüt defter değeri gross book value n.
birim değeri unit value n.
bir para biriminin bir başka para birimi nezdindeki tanınmış değeri par of exchange n.
birim pay değeri unit fund value n.
bilanço değeri balance sheet value n.
bir değişkenin herhangi bir andaki toplam ya da birikmiş değeri stock n.
bir menkul değeri piyasada teklif edilen en iyi fiyattan satmak veya satın almak için borsa bankerine verilen emir at the market n.
bir tahvilin nominal değeri ile itfa edileceği değer arasındaki fark maturity premium n.
birim hisse değeri artırılarak tedavüldeki hisse sayısının düşürülmesi split down n.
bir ekonomideki tüm firma ve endüstrileri kapsayacak biçimde envanterlerin toplam değeri aptitude test n.
çalınmış eşya ve değeri capitale n.
cebri satış değeri forced sale value n.
çıkartılması istenen bir menkul değeri prospectus n.
cari pazar değeri current market value n.
değeri eksilen para soft money n.
değişim değeri exchange value n.
değeri belirlenmiş sigorta valued insurance n.
değeri 1 milyar usd üzeri genç teknoloji şirketi unicorn n.
değeri yoktur no value n.
değeri düşme depreciation n.
değeri başa baş düzeyinden bile daha aşağı düşen hisse senedi watered stock n.
değeri şüpheli kağıt dubious paper n.
değeri düşeceği korkusu yaratarak ucuza kapatma block busting n.
değeri düşük olan hisse senetleri borsası penny stocks n.
defter değeri carrying amount n.
değeri olmayan pay senedi no-par value stock nominal n.
defter değeri book cost n.
değeri yüksek konvertibl para hard currency n.
değişim değeri üstündeki prim premium over conversion value n.
değişim değeri conversion value n.
değerinden aşağı değeri olan para undervalued money n.
değeri belirlenememiş sigorta unvalued insurance n.
değeri inip çıkan para soft money n.
değeri düşük olan hisse senetleri borsası cent stocks n.
devir değeri transfer value n.
değeri belirlenmiş hisse appraisal share n.
değiştirilebilir senetlerin tahvil değeri bond value of convertible securities n.
denge varlık değeri equilibrium asset price n.
defter değeri book value n.
değeri tahmin edilemeyecek kadar büyük inestimable n.
değişim değeri value of exchange n.
doların uluslararası değeri international value of the dollar n.
dönüşüm değeri (ölçülen büyüklüğün) value (of a measurand) transformed n.
dönüştürme değeri conversion value n.
döviz kurunun par değeri parity of exchange n.
düzeltme değeri correction value n.
döviz değeri currency value n.
döviz kurunun par değeri par of exchange n.
elden çıkarma değeri disposal value n.
emsal değeri value of equal n.
elden çıkarma değeri break-up value n.
emlak değeri value of property n.
emeğin marjinal ürün değeri value marginal product of labor n.
ekspertiz değeri appraisement value n.
emsal değeri imputed value n.
emisyon değeri price of issue n.
eskiden madeni paranın madeni değeri ile nominal değeri arasındaki fark sonraları bankaların sattıkları dövizler karşılığı aldıkları ücretler agio n.
envanter değeri inventory rate n.
endeks değeri index value n.
elden çıkarma değeri break up value n.
emsal değeri equivalence value n.
finansal kiralama konusu varlığın garanti edilmiş kalan değeri guaranteed residual value n.
finansal varlık veya yükümlülüklerin etkin faiz yöntemiyle hesaplanan itfa edilmiş değeri amortised cost of a financial asset or financial liability n.
gelecekteki hizmetin şimdiki değeri capitalized value n.
firmanın sahip olduğu fiziki tesislerin değeri building and equipment n.
fiyat defter değeri oranı price to book ratio n.
gelecekteki yıllık ödemeleri karşılamaya yetecek tutardaki fonların bugünkü değeri annuity fund n.
fin hissesi değeri finnish share value n.
fon değeri fund-asset n.
gelecekteki değeri future value n.
fiili maliyet değeri historical cost n.
gelir değeri earning value n.
finansal kiralama konusu varlığın garanti edilmiş hurda değeri guaranteed residual value n.
firma değeri firm value n.
fatura değeri invoice value n.
firma değeri goodwill n.
geri ödeme değeri redemption value n.
gerçek değeri olan varlık hard asset n.
gümrük değeri customs value n.
gerçek olmayan satış değeri wash value n.
gümrük değeri customs value n.
getiri değeri value of returns n.
gerçek piyasa değeri just value n.
girdi değeri input value n.
geri kazanım değeri recovery value n.
girişim değeri enterprise value n.
günlük piyasa değeri current market value n.
güney afrika değeri south african value n.
geri satınalma değeri surrender value n.
geri satın alma değeri surrender value n.
hisse senetlerinin nominal değeri farklı hisse senetlerine dönüştürülmesi stock split n.
hurda değeri recovery value n.
hisse senedinin temettüsü ile birlikte değeri cum dividend n.
hisse senedinin kayıtlı değeri book value of a stock n.
hurda değeri junk value n.
hisse senetlerinin emisyonunda nominal değeriyle ihraç değeri arasındaki farktan doğan sermaye fazlalığı watered capital n.
hisse başına defter değeri book value per share n.
hurda değeri salvage value n.
hisse senedi değeri stock value n.
hisse senedi ve tahvillerin ihraç değeri rate of issue n.
hisse başı teorik geçmiş haklar değeri theoretical ex-rights value per share n.
hurda değeri scrap value n.
hisse senedi değeri shareholder value n.
hisse senedinin kar ile birlikte değeri cumdividend n.
hurda satış değeri remuneration for salvage n.
hissedar değeri shareholder value n.
hisselerin toplam piyasa değeri market capitalization n.
hisse başına net varlık değeri net asset value per share n.
işletmenin faaliyet değeri going concern value n.
iştira değeri surrender value n.
işletme sermayesi değeri working capital value n.
işletme değeri firm value n.
işleyen teşebbüs değeri going-concern value n.
işletme değeri operating value n.
ikame değeri actual cash value n.
işletme değeri going-concern value n.
işletme değeri enterprise value n.
ihraç değeri price of issue n.
iktisadi koşullarda önemli değişme olmamak koşuluyla bir mal veya girişimin tahmini değeri going value n.
ikame değeri replacement value n.
ihraç değeri issue value n.
itibari değeri bulunmayan hisse senedi no-par value stock n.
ihracat değeri export value n.
ihraç değeri rate of issue n.
ihraç değeri issue par n.
iştirak değeri contributory value n.
işletme değeri going value n.
işin kümülatif değeri cumulative value of the work n.
kapanış değeri close n.
kullanıldıkça yıpranma ve aşınma dolayısıyla değeri azalan varlıklar depreciable assets n.
kaldıraçlı pozisyon varlıklarının toplam değeri notional value n.
kapitalizasyon değeri capitalization value n.