streak - Türkisch Englisch Wörterbuch

streak

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "streak" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 77 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
streak n. iz
There is a streak of anger in her character.
Onun karakterinde öfkeden izler var.

More Sentences
streak n. düzensiz çizgi
The car's decals have lots of streaks.
Arabanın üzerindeki baskıda bolca düzensiz çizgi var.

More Sentences
streak n. çizgili
The streak is white, like most silicates.
Çizgi çoğu silikat gibi beyazdır.

More Sentences
streak n. çizgi
Many major technological breakthroughs were made by small-time entrepreneurs with an ingenious streak.
Birçok büyük teknolojik atılım, dahiyane bir çizgiye sahip küçük çaplı girişimciler tarafından gerçekleştirilmiştir.

More Sentences
streak n. seri
Tom is on a winning streak.
Tom kazanma serisinde.

More Sentences
streak v. rüzgar gibi geçmek
The eagle streaked down from the heavens.
Kartal göklerden aşağıya doğru rüzgar gibi geçti.

More Sentences
streak v. yol yol yapmak
The children's hands were streaked with the paint.
Çocukların elleri boyalardan yol yol olmuştu.

More Sentences
Technical
streak n. çizgi
Water spots and streaks are probably one of the most frustrating parts of keeping the glass clean.
Su lekeleri ve çizgiler muhtemelen camı temiz tutmanın en sinir bozucu kısımlarından biridir.

More Sentences
General
streak n. şerit
streak n. nişan
streak n. çevresinden farklı renkte olan ince çizgi
streak n. meç (saç)
streak n. yol yol boya
streak n. maden damarı
streak n. eser
streak n. damar
streak n. müddet
streak n. süre
streak n. taraf
streak n. kısa süre
streak n. meç
streak n. özellik
streak n. ışın
streak n. damar (ağaç)
streak n. damar (ağaç vb)
streak n. yön
streak n. şimşek
streak n. belirti
streak n. su
streak n. çubuk
streak n. yol
streak n. huy
streak n. karakter
streak n. maden damarı
streak n. portatif merdivende basamak
streak n. (galibiyet, mağlubiyet) seri
streak v. çizgilemek
streak v. meç yapmak (saça)
streak v. hızla gitmek
streak v. acele etmek
streak v. renkli çizgiler yapmak (bir yüzeyde)
streak v. çizgileşmek
streak v. çizgi çizgi boyamak
streak v. yıldırım gibi koşmak
streak v. hızla geçmek
streak v. hızlı gitmek
streak v. bir yüzeyde renkli çizgiler yapmak
streak v. çizgilenmek
streak v. damarlanmak
streak v. kamusal alanda çırılçıplak koşmak
streak v. hızlıca koşmak
streak v. hızlı hızlı gitmek
streak v. hızlıca işini görmek
streak v. acele ile çalışmak
streak v. acele etmek
streak v. iki ayağını bir pabuca sokmak
streak v. tez hareket etmek
Colloquial
streak n. kamuya açık alanda çırılçıplak koşma
Technical
streak n. damar
streak n. çubuk
streak n. iz
streak n. borda kaplaması
streak yol
Automotive
streak n. iz
Medical
streak n. ince yorulma çizgisi
streak n. striasyon çizgisi
Biology
streak v. (kültür besiyerini) çizme plak yöntemi ile aşılamak
Agriculture
streak n. sürme plak yöntemi ile aşılanan kültür
streak n. şiddetli mozaik hastalığı
streak n. çizgi virüsü hastalığı
streak n. bezelye çizgi virüsü hastalığı
Geology
streak n. (mineral) çizgi rengi
streak n. mineral tozunda renk
Printery
streak n. damar
streak n. iz
streak n. kanal
streak yol

Bedeutungen, die der Begriff "streak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 131 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
winning streak n. galibiyet serisi
Tom is on a winning streak.
Tom galibiyet serisi yakaladı.

More Sentences
Colloquial
winning streak n. galibiyet serisi
They have lost 10 games in a row since their winning streak ended.
Galibiyet serileri sona erdiğinden beri üst üste 10 maç kaybettiler.

More Sentences
Sport
winning streak n. galibiyet serisi
They have lost 10 games in a row since their winning streak ended.
Galibiyet serileri bittiğinden beri üst üste 10 maç kaybettiler.

More Sentences
General
streak of lightning n. şimşek
streak of lightning n. yıldırım
visual streak n. optik kuşak
blue streak n. hiç bitmeyecekmiş gibi konuşma
blue streak n. çok hızlı hareket eden
blue streak n. dur durak bilmeden konuşma
blue streak n. son sürat giden
winning streak n. seri galibiyet
a streak of winnings n. seri galibiyet
a streak of wins n. galibiyet serisi
a streak of wins n. seri galibiyet
a streak of winnings n. galibiyet serisi
streak of lightning n. yıldırım düşmesi
mineral streak n. yeşilimsi renk bozukluğu
losing streak n. mağlubiyet serisi
losing streak n. talihsizlikler serisi
losing streak n. yenilgi serisi
losing streak n. şanssızlıklar serisi
streak plate n. mineral çizgi rengi test plakası
swear a blue streak v. ana avrat dümdüz gitmek
swear a blue streak v. ana avrat düz gitmek
end his goalless streak v. gol orucunu bozmak
streak [obsolete] v. bulamak
streak [obsolete] v. sürtmek
streak [obsolete] v. lekelemek
streak [obsolete] v. ovmak
streak [obsolete] v. lekelendirmek
lap-streak adj. üstüste geçen/örtüşen
like a streak of lightning adv. şimşek gibi
like a streak adv. süratle
like a blue streak adv. süratle
like a streak adv. hızla
like a blue streak adv. hızla
Phrasals
streak across something v. bir uçtan diğerine hızla geçmek
streak across v. ışık hızıyla geçmek
streak across v. hızla geçmek
streak across v. etrafta çıplak koşmak
streak across v. arkasında kalıntı/iz bırakarak kayıp gitmek
Colloquial
hot streak n. sporda art arda gösterilen üst düzey performans dizisi
hot streak n. başarı zinciri
hot streak n. başarı serisi
ruthless streak n. acımasız karakter
Idioms
streak of good luck n. bir dizi şanslı olay
streak of bad luck n. bir dizi şanssızlık
streak of bad luck n. talihsizlik zinciri
streak of bad luck n. bir dizi talihsizlik
lucky streak n. bir dizi şanslı olay
mean streak n. sert/haşin huy veya karakter
a yellow streak n. eziklik
a yellow streak n. pısırıklık
yellow streak n. tabansızlık
yellow streak n. tırsaklık
a yellow streak n. ödleklik
yellow streak n. yüreksizlik
yellow streak n. pısırıklık
yellow streak n. ödleklik
a yellow streak n. tabansızlık
yellow streak n. eziklik
a yellow streak n. yüreksizlik
a yellow streak n. tırsaklık
a streak of bad luck n. şanssızlıklar/talihsizlikler serisi
a streak of (good) luck n. talihin yüze güldüğü dönem
a streak of (good) luck n. şanslı dönem
a streak of bad luck n. bir dizi şanssızlık/talihsizlik
a streak of bad luck n. üst üste şanssızlıkların yaşandığı bir dönem
a streak of (good) luck n. üst üste şanslı olayların gerçekleştiği dönem
a streak of bad luck n. talihsiz/şanssız bir dönem
a streak of bad luck n. şanssızlıklar silsilesi
a streak of bad luck n. üst üste gelen talihsizlikler
a streak of (good) luck n. bir dizi şanslı olay
a streak of (good) luck n. şansın yaver gittiği dönem
a streak of bad luck n. talihsizlik zinciri
swear a blue streak v. ana avrat düz gitmek
swear a blue streak v. ana avrat dümdüz gitmek
talk a blue streak v. jet gibi konuşmak
swear a blue streak v. kalayı basmak
talk a blue streak v. çok konuşmak
talk a blue streak v. çok hızlı konuşmak
talk a blue streak v. çenesi düşmek
have a yellow streak down one's back v. çok korkak olmak
have a yellow streak down one's back v. gölgesinden bile korkmak
continue one's winning streak v. galibiyet serisini devam ettirmek
continue one's losing streak v. mağlubiyet serisine devam etmek
continue one's winning streak v. galibiyet serisine devam etmek
be on a lucky streak v. şansı yaver gitmek
have a yellow streak down one's back v. korkak olmak
have a yellow streak down one's back v. ödlek olmak
curse a blue streak v. kalayı basmak
curse a blue streak v. ana avrat asfaltta koşmak
curse a blue streak v. küfrü basmak
curse a blue streak v. defteri kebirden okumak
curse a blue streak v. kalaylamak
curse a blue streak v. ana avrat düz gitmek
curse a blue streak v. sövüp saymak
curse a blue streak v. ağzına geleni saymak
curse a blue streak v. ağızını açıp gözünü yummak
curse a blue streak v. sövüp saymak
be on a winning streak v. galibiyet serisi yakalamak
be on a winning streak v. arka arkaya kazanmak
be on a winning streak v. seri galibiyet yaşamak
Technical
doctor streak n. rakle izi
pitch streak n. çıralı damar
Textile
doctor streak n. rakle izi
Construction
lap streak n. bindirme tahtalı
lap streak adj. yalı bindirmeli
Marine
streak line n. çubuk çizgi
lap-streak adj. bindirme
lap-streak adj. bindirme kaplamalı
Mining
pay streak n. verimli cevher damarı
pay streak n. verimli petrol tabakası
Food Engineering
streak plate technique n. sürme yöntemi
streak culture n. sürme kültür
streak plate technique n. sürme plak yöntemi
Biology
primitive streak n. embriyolojide başlangıç çizgisi
Botanic
tomato streak n. çeşitli bitkileri etkileyen bir viral hastalık
Meteorology
streak lightning n. çubuk şimşek
Sport
a streak of wins n. seri galibiyet
a streak of winnings n. seri galibiyet
a streak of winnings n. galibiyet serisi
winning streak n. seri galibiyet
a streak of wins n. galibiyet serisi
five-game unbeaten streak n. beş maçlık yenilmezlik serisi
five-game winning streak n. beş maçlık galibiyet serisi
Slang
cuss a blue streak v. ana avrat düz gitmek
cuss a blue streak v. sövüp saymak
British Slang
lanky streak of piss n. sırık
lanky streak of piss n. sırık gibi tipi olan kimse
long streak of piss n. sırık gibi uzun ve ince kimse